Ceylan Göz Şekli

Diğer herkesten farklı bir ifadeye sahip olmanızda göz şeklinizin rolü büyük. Yüzünüzdeki diğer bileşenlerle uyumlu bir bütünlük sağlayan göz şeklinizi ipek kirpik uygulaması ile destekleyebilir ve çok daha etkileyici bakışlara sahip olabilirsiniz. Hiç şüphesiz ki göz şekli kişiden kişiye değişiklik gösterir, ancak belli başlı göz formlarından bahsedebilmek mümkün.  İpek kirpik uygulamaları da birtakım ortak noktalara sahip olan söz konusu göz formlarına uygun bir şekilde uygulandığında kirpikleriniz güçlendirilir ve çarpıcı bakışlara sahip olmanız sağlanır.

Ancak bu noktada ipek kirpik uygulamasının sizin için en doğru şekilde yapıldığından emin olmanızda büyük fayda var. Peki bunu nasıl bilebilirsiniz? Göz şeklinizi belirledikten sonra yapılacak ipek kirpik uygulaması hakkında uzmanlardan bilgi alabilirsiniz. Ergül Keskin Conture Make up Studio Kurucusu ve kontür makyaj eğitmeni Ergül Keskin, bu anlamda birikimi ve deneyimiyle size yardımcı olabilir. İşte Ergül Keskin’e göre ipek kirpik uygulaması ve göz şeklinize en uygun kirpik formları…

Neden İpek Kirpik Uygulaması Yaptırmalısınız?

Saf ipekten üretilen ve gerçek bir kirpik hissi yaratan ipek kirpik uygulaması;

• Makyaj rutininin en önemli adımı olan rimel ve özel günlerin vazgeçilmezi takma kirpikleri hayatımızdan çıkarıyor.
• Uzun süren kalıcılığıyla sabah uyandığınız andan itibaren bakımlı ve güzel görünmenizi sağlıyor.
• Kirpiklere bakım yapmak, kirpik kıvırıcı kullanmak veya diğer kozmetik yöntemlere başvurma gerekliliğini ortadan kaldırıyor.
• Gözlerdeki ifadeyi daha anlamlı ve etkileyici kılarken yüzü daha simetrik hale getiriyor.

Göz Şekliniz İçin En Doğru Kirpik Formu Hangisi?

Doğal kirpikler, kimi zaman kişinin istediği şekilde ve yoğunlukta olmayabiliyor. Dolayısıyla krpiklerin arzulandığı kadar uzun olmaması ve seyrek dağılımı, göz şeklini yeterince çerçeveleyemediği için zayıf bir görüntü yaratıyor. İpek kirpik ise bu noktada imdadınıza yetişiyor ve gözlerin zayıf etkisini güçlendirerek hep istediğiniz bakışlara sahip olmanıza katkıda bulunuyor. İşte göz şeklinize göre kirpiklerinizin olması gereken formuna dair başlıca örnekler…

Yuvarlak Gözler İçin Kirpik Modeli

Yuvarlak formlu gözler, yüzün diğer bölümleri ile uyumlu, dengeli ve hoş bir görünüm sağlarlar. Bu anlamda, yuvarlak gözlere sahip olan kişilerin gözleri daha çekik formda göstermeyi sağlayacak bir ipek kirpik görüntüsüne ihtiyaçları olduğunu söylemek mümkün. Bunun için de kirpiklerin hafif kıvrım katacak biçimde olması işinizi kolaylaştıracaktır. İpek kirpik uygulamasında yapılacak işlemde kirpiklerin iç tarafta nispeten kısa, uçlarda ise daha uzun olacak şekilde uygulanmasında yarar var.

Badem Gözler İçin Kirpik Modeli

Şiirlere, şarkılara ilham kaynağı olan badem gözlerin ideal göz formlarından biri olduğu söylenebilir. Ceylan göz olarak da anılan bu göz şeklini kenarlara doğru hafif çekik gözler biçiminde betimleyebilmek mümkün. Badem gözlere sahip olan şanslı kadınlarının sahip oldukları bu güzel formu destekleyebilmek ve gözlere biraz daha hareket katabilmek için ise orta kısmı daha uzun olan ipek kirpikler tercih edilebilir.

Düşük Göz Kapakları İçin Kirpik Modeli

Düşük göz kapakları kimi zaman romantik ve dramatik bir havaya sahip olmanızı sağlayabilir. Ancak açık ve çekik formda gözlerin en ideal göz şekli olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Üstelik düşük göz kapakları gözleri olduğundan çok daha küçük göstereceğinden bakışların sahip olacağı etkiyi de ne yazık ki zayıflatmaktadır. Gözleri hem daha büyük hem de daha çekik göstermek için ise başlangıç yeri daha kısa, giderek uzayan ipek kirpik uygulamasına imza atılabilir.

Birbirine Uzak Gözler İçin Kirpik Modeli

Yüzde ayrık biçimde duran gözleri birbirine daha yakın göstermek için hem kaşların hem de kirpiklerin desteğine başvurulabilir. Bu anlamda, kaşlara yapılacak uygulamanın gözlerin başlangıç noktasından biraz daha yakın tercih edilmesi işinizi kolaylaştıracaktır. Kirpiklerinizin ise ortası uzun forma olması gerekmektedir. Çünkü ortası uzun kirpikler, gözleri daha yuvarlak ve birbirine yakın gösterecektir. Ek olarak, dış kısımları uzun kirpikler birbirine uzak olan gözler için asla tercih edilmemesi gereken kirpik formlarındandır. Aksi halde gözlerin daha uzun ve birbirine daha uzak görünmesine neden olunacaktır.

Birbirine Yakın Gözler İçin Kirpik Modeli

Ayrık gözler söz konusu olduğu gibi kimi zaman da birbirine çok yakın göz formlarına rastlayabilmek de mümkün. Eğer sizin gözleriniz de birbirine yakın duruyorsa gözlerinizi daha uzak göstermek için başlangıç noktası kısa olan kirpik formlarını tercih edebilirsiniz. Kısadan uzuna doğru ilerleyen ipek kirpik uygulaması gözlerinizi hem birbirine daha uzak hem de daha çarpıcı göstermeye yardımcı olacaktır.

Eğer siz de göz şeklinize en uygun kirpiklere sahip olmak istiyor ve deneyimine güvendiğiniz bir profesyonel arıyorsanız, bu anlamda Ergül Keskin’in deneyimine kendinizi teslim edebilirsiniz!

Kirpiklerin yanı sıra yüz şeklini tamamlayacak kaşlar için de  Kaş Modası hakkında detaylar veren içeriğimize göz atabilirsiniz.

Farsça'da "göz; tavla zarlarında sayıları belirleyen siyah noktalar; vav (و), kaf (ق) ve fâ (ف) gibi harflerin başlarında bulunan yuvarlak içindeki beyaz kısım", mecazen "ümit, özlem; yakınlık, ön; aziz" anlamlarına gelir. Eski Farsça'da (Avesta dili) çeşmân, Orta Farsça'da çeşme ve bugün yaşamakta olan Gîlekî, Simnânî v.b. lehçelerde cum, ceş ve cim şekillerine rastlanan çeşm kelimesinin Firdevsî döneminde (IV./X. yüzyıl sonu ve V./XI. yüzyılın başları) cişm şeklinde telaffuz edildiği, hişm kelimesiyle kafiyelendirilmesinden anlaşılmaktadır.

Gözün insan ilişkileri üzerinde büyük etkisi vardır. Bazı gözlerin büyüleyici ve insanı tesir altına alma gücü özellikle güzel sanatlarla uğraşan kimseleri etkilemiş, onların başlıca konularından biri olmuş ve göz, şekli ve bakışı açısından çok değişik şekillerde yorumlanmıştır.

Fars edebiyatı ile Türk divan edebiyatında çeşmin çok geniş bir kullanım alanı vardır. Şairler gözü genellikle "çeşm-i şehlâ" (yarı şaşı), "çeşm-i keşîde" (dar ve çekik göz), "çeşm-i hâb-âlûd" (uykulu, mahmur göz) ve "çeşm-i mey-gûn" (şarap renkli göz) olmak üzere dörde ayırmakla birlikte ona atfettikleri sıfatlarla bu sayının çok üstüne çıkarlar. Gözün renginin de önemi vardır. Genellikle göz güzelliğinin ölçüsü olarak ceylanın gözü örnek alındığı için siyah, göz renklerinin başta gelen sıfatlarından biri olmuştur ve şairler için en makbul insan gözü ceylanın gözüne benzeyen gözdür. Edebî metinlerde siyahın yanı sıra elâ gözlere ve çok defa nergise ve fîrûzeye benzetildiğine bakılarak mavi gözlere de yer verildiği görülür. Bununla birlikte gözlerin nergisle ilişkisi, sadece bakışlarının nergisçe görünüşüne benzemiş olması ile de açıklanabilir. Yine bakış şekli ve etkisine göre göz sarhoş (mest), mahmur (uykulu), hasta, fitne, katil, ceylan, ahû, âhû-gîr (âhû yakalayan), badem, belâ-cû (belâ arayan, kötü huylu), kadeh, fettan, âşıkküş (âşık öldüren), kâfir gibi birçok sıfatla nitelendirilmiştir. Bu şekilde nitelendirilen mâşukun gözleri karşısında âşıkın gözleri de âyîne (ayna), ebr (bulut), eşk-âlûd (göz yaşına bulanmış), eşk-bâr (göz yaşı yağdıran), eşk-feşân (göz yaşı saçan), giryân (ağlayan), gurîhte-hâb (uykusu kaçmış) olarak tavsif edilmiştir. Ayrıca çeşm kelimesiyle birçok birleşik kelime ve deyim meydana getirilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır: Âhû-çeşm (âhû gözlü), teng-çeşm (çekik göz, dar göz), bedçeşm (kötü göz, uğursuz göz), peyrûzeçeşm (fîrûze renkli göz). Bunlardan başka Farsça'da "dünyaya gözünü kapamak, ölmek", "gözü yolda olmak, birini beklemek", "göz gözü görmemek, çok karanlık olmak" anlamına gelen deyimler bulunmaktadır.

"Hüsn ü Dil" türü alegorik eserlerde çeşm, gönlün, filozof, edip, toprağı altın yapan kimyacı gibi niteliklere sahip casusu olarak tanıtılır; göz ucuyla, kızgınlıkla bakan "Gamze" ise "Çeşm"in kendisinden küçük yaşta ayrılan sihirbaz, cadı kardeşi olarak gösterilir.

Tasavvufta Allah'ın basar (görme) ve cemâl sıfatlarına ve bütün ahvali tamamlayan sâlike gizli hiçbir şeyin kalmaması haline de çeşm denir. Sâlikin kendisinde bulunduğunun bilincine vardığı sırr-ı ilâhîye "çeşm-i mest", kemal ehlinin bilip de sâlikin diğer sâliklerden gizlediği ahvale "çeşm-i pür-humâr", Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği, kemal ehlinin gizlediği yüksek mertebelere "çeşm-i nergisî" adı verilir. Sûfîler genellikle gözü, "sülûk sonucunda elde edilen mânevî (bâtınî) görüş" veya "bir mürşidin irşadıyla Hakk'ı her yerde müşahede etme makamına ulaşma" anlamında sır, dil, cihân-bîn, lâhûtî, mârifet, yakın gibi kelimelerle tamlama halinde (çeşm-i sır, çeşm-i dil, çeşm-i lâhûtî) kullanmışlardır. Gözün asıl, kulağın ikinci derecede olduğu görüşünde olan Mevlânâ Mesnevî'de ve diğer eserlerinde görmeyi (rü'yet) işitmeden (semâ) daha üstün tutar ki bu da Farsça'da "Şenîden key büved mânend-i dîden" (işitmek görmek gibi olabilir mi? yani olamaz) atasözüne dayanmaktadır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi