Ulu önderin yüzü, yaplan tahnit ileminin baars nedeniyle vefatndan 15 yl sonra bile hasta yatanda sanki uyuyormu gibi duruyordu
Atatürk'ün naa, Antkabir'deki ebedi istirahatgahine nakli öncesinde Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabirde tutuldu. Naa, 10 Kasm 'te Antkabir'e törenle nakledildi. Ali Güler'in Sar Paa - nsan Atatürk kitabnda yer verilen bilgiye göre, Profesör Kamile evki Mutlu, Atatürk'ün Antkabir'e naklinden önce tabutunun açlmas ann öyle anlatt:
"Yüksek Sanat Okulu grubundan gül aac tabutun kapan açmalarn rica ediyorum. Ne çevik ve enerjik bir çalma. Vidalarn sökülmesi dakika sürmüyor. Eimin ve öbürlerinin yardmyla katafalka çkyorum. Gül aac tabut içinde her yan lehimli galvaniz tabut görünüyor. Bunun kapann yalnz üç kenarnda lehimin sökülmesini istiyorum. Bu da hemen yerine getiriliyor. Lehimi sökülmeyen kenarn da da çevrilerek kapan açlmasyla derin bir rahatla kavuuyorum. Duyduum rahatln nedeni naa ile galvaniz tabut arasndaki boluklar silme dolduran ince tahta tozunun pslak oluu ve koruyucu eriyikteki imik maddelerin kokusunu alm olmam cokum artyor. Demek Ata'nn fizik varln hiç bozulmam olarak yaamnn sona erdii anda naslsa öylece görebileceim. Oysa kulaklarmza ne söylentiler gelmiti. Konservasion iyi yaplmam. Çürüyüp bozulma sonucu meydana gelen fazlarla tabut patlam, nöbetçi er kokusundan baylm ve daha neler
Meclis Bakan Ata'nn yüzünü görünce bayld
Bu dedikodulardan yllarca bir doktor ve bir patalog olarak nasl üzülmüüm. imdi ise u slak tahta tozu ve imik maddelerin özel kokular bana her iin yolunda yaplm olduunu kesin olarak haber veriyordu. Tahta tozu tabutun ayak yönüne doru topland. Naa kahverengi muamba ile sarl olarak göründü. Yüzünü örten slak pamuk kitlesi kaldrlnca Ata'nn heykel gibi duran yüzü ile karlatm. Ata ve eseri bir an birbirimize baktk sanki Uzun sar saçlarndan ince bir tutam sol göz kapann üstüne dümü. Ata sanki yllarca önce Dolmabahçe Saray'ndaki hasta yatanda uyuyor Azmdan hemen u sözler döküldü: bu konservasyonu Gülhane Askeri Tp Akademisi'nin eski hocalarndan Profesör Lütfi Aksu yapmt, kendisi de iki yl önce öldü, nur içinde yatsn Evet, ideal bir konservasyondu bu. Sayn hoca konservasyon eriinden iki ie doldurup azlarn lehimlemi, üzerine yaptrd etiketlerine eriin kimyasal yapsn yazmay bile unutmam ve ieleri Ata'nn koltuklarna yerletirmiti. Bam iki yana çevirdiim zaman kimse nefes bile almyor sandm. Aada duran komite üyelerine (Yüzünü görmek ister misiniz?) dedim. Anszn bir fsltyla karan geri çekilir gibi bir hareket ve sonra yine derin sessizlik. Sayg duruundaki subaylara varncaya dein herkesin bir bir katafalka çktn, hele Meclis Bakan Abdulhalik Renda'nn Ata'nn yüzü ile karlar karlamaz tabutun yanna yldn unutmam O srada Doçent Cahit Özden elimi öpüyor ve cokuyla (Hocam saolun bana bu günü yaattnz) diyor.
Komite üyelerine naan tahta tabuta hemen o gün konulmasnn sakncalarn ve bu iin Antkabir'e götürme törenin yaplaca ertesi sabahn erken saatlerine braklmasnn bilimsel zorunluluunu açklyorum. Numune Hastanesi'ne gönderdiim Doktor erif Yazgan'a bir miktar fiksatör hazrlatp galvaniz tabut içine ekliyoruz. Kapak yeniden lehimleniyor, üzerine gül aacndan tabut kapan da koydurtuyorum ve oradan ayrlyoruz."
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Saygı ÖZTÜRK
Yayınlanma: - 10 Kasım Güncellenme:
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete intikalinin yılında saygı ve minnetle anıyoruz. Atatürk'ün naaşının Etnografya Müzesi'nden, 4 Kasım 'de Anıtkabir'e naklinde, mozolenin altında bulunan kabrine giren 10 kişi arasında yer alanlardan birisi de 21 yaşındaki Yekta Güngör Özden'di.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevinde de bulunan, gazetemiz SÖZCÜ'nün yazarlarından Yekta Güngör Özden, Atatürk'ün kabre konulmasına tanıklık eden ve bugün hayatta olan tek kişi. Özden, bugün 90 yaşında.
Yakasından hiçbir zaman Atatürk rozetini çıkarmadı. Büyük Önder'le ilgili çok sayıda şiiri var. Onu her yönüyle anlatıyor. Kuşkusuz onun hiç unutmadığı, unutamadığı Büyük Önder'in son yolculuğunda 10 kişiden birisi olmasıydı. O günü anlatabilecek sadece Yekta Bey kalmıştı.
GENÇLİK NÖBETİ
Yekta Bey, “Atatürk'ü toprağa veren 10 kişiden hayatta olan son tanık benim” diye söze başladı. Atatürk'ün naaşı Ankara Etnografya Müzesi'nden 4 Kasım 'de çıkarıldı. Yekta Güngör Özden o günü şöyle anlatıyor:
“Ben o zaman Türkiye Milli Talebe Federasyonu yayın komisyonu başkanı, Devrim Gençleri dergisinin de yazı işleri müdürüydüm. Türkiye Milli Talebe Federasyonundan, Atatürk'ün ilk gecesinde tutulması öngörülen gençlik nöbetinin düzenlenmesi istendi. Ben hazırlık yaptım, üniversitelerden, yüksek okullardan erkek, 80 kız öğrencinin Atatürk'ün nöbetine alınmasını sağladım.
4 Kasım akşamı biz nöbete girdik. Atatürk'ün tabutu çıkarıldığında ilk defa o tabutun katafalk üzerindeki fotoğrafını ben çektirdim. O fotoğraf hala bende durur. Toplum Zabıtası Müdürü Erdoğan Alaören, benim nikah şahidim olan valinin oğlu Turgut Kantoğlu, İsviçre'de yaşayan Kız Teknik Öğretmen okulu öğrenci birliği başkanı Türkan Yaylalı da vardı.
TABUT ÇIKARILDI
Halkevinde de toplantı salonundan Etnografya Müzesi'nin gidiş-geliş nöbetlerini ben düzenliyorum. Lisede askerlik dersi gördüğümüzden, yanıma 2 kız, 2 erkek alıp onları yarım saatlik nöbete götürüyor, nöbeti bitenleri alıp geliyordum. Nöbeti 4 Kasım'da bizler tuttuk. 5 Kasım sabahı da nöbeti generallere teslim ettim.
Atatürk'ün konulduğu tabut çıkarılıp kontrol edildiğinde ben de oradaydım. Ankara Tıp Fakültesi öğretim üyesi İsviçre'de öğrenim görmüş çok seçkin bir tıp insanı olan Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu, Atatürk'ün tabutu çıkarıldığında geldi, kontrol etti. Tabuttan çıkarılmadan önce tahta tabut açıldı. Tahta tabutun iki yanında 4'er halka vardı. Sapsarıydı. Ama tabut küflenmişti. Kız Teknik Öğretmen Okulu öğrencileri tahta tabut açılıp içinden çelik tabut çıkarıldığında tahta tabutu elleriyle, bezlerle temizlediler, küfleri giderildi. Tabutun İsviçre'de yapılmış ıhlamur ağacı veya kiraz ağacından olduğu söyleniyordu. Bir tabutu da İsviçre yapımıydı. Tahta tabuttan, madeni tabut çıkarılınca madeni tabut ayna gibi pırıl pırıl parlıyordu. Hiç bozulmamıştı.
KOLTUKLARININ ALTINDA
O madeni tabutu, elektrikli testere ile kestiler. Tabut açıldı, içinde Atatürk'ün kefenli bedeni çıktı. Bedeni, Prof. Dr. Kamile hanım kontrol etti. Atatürk'ün iki koltuğunun altında İstanbul'da Gülhane Askeri Tıp Akademisi öğretim üyelerinden şimdi adını hatırlayamadığım bir kişi, şimdi hatırımda yok, iki koltuk altına şişe içerisinde örnekleri, bir kolonya, içindeki bileşenleri de yazılı iki şişe koymuş. Kamile Şevki hanım açtı baktı.
Atatürk, sanki bir gün önce tıraş olmuş gibiydi. Atatürk'ün yüzündeki o güzellik hâlâ tazeliğini koruyordu. O işlemler arasında biz de tabii Atatürk'e gıpta ile baktık. İnsan gözyaşlarına hakim olamıyor. Atatürk'ün naaşında bir bozulma, değişiklik yok. Gömüldüğündeki gibi iyi duruyor. Tekrar onu kapattılar.
SAYGI DURUŞU
Güzel bir kürsü yapılmıştı. Tabut üzerine konuldu ve saygı duruşuna açıldı. 4 Kasım günden 10 Kasım sabahına kadar Atatürk orada kaldı. O sırada Ankaralıların ve Türkiye'den gelen bütün insanların saygı geçişine açıldı. 9 Kasım akşamı Kamile Şevki hanım ve beraberindekiler Atatürk'ün tabutunu açtı ve bedenindeki ilaçları temizledi. Namaz da kılındı. Kefeniyle Atatürk normal tabutuna konuldu.
10 Kasım sabah gittiğimizde Atatürk'ün tabutu Etnografya Müzesi merdivenlerden indirildi, top arabasına konuldu. Onun arkasında Kız Teknik Öğretmen Okulu Başkanı Mualla Gökhan'ın yaptığı siyah kadifeye Atatürk'ün İstiklal madalyası iliştirilmişti.
O da camlı çerçeveli bir yastığa konmuştu. İstiklal madalyasını bir albay taşıyordu.
YÜRÜYEREK ANITKABİR'E
Önde, Cumhurbaşkanı Celal Bayar vardı. Makbule Atadan, Meclis Başkanı Tevfik Koraltan'ın kızının kolundaydı. Onun arkasında, sol tarafta İsmet İnönü, ortada Tevfik Koraltan, sağ tarafında Adnan Menderes vardı. Onların arkasında milletvekilleri bulunuyordu.”
Yekta Güngör Özden'in yakasında Dışişleri Bakanlığı görevli kartı vardı. O kartla her yere girip çıkıyordu. O dönem il sayısı 67 idi. Tüm illerden öğretmen ve öğrenciler gelmişti. Atatürk'ü Ulus'a getirdiler. Yekta Bey, o anki izlenimlerini şöyle anlatıyor:
“Ankara Palas'ın önünde geçişimizi hiç unutamam. Hıçkırık sesi, top arabasının ve askerin adım sesleri kuşların kanat sesi dışında ses yoktu. O ortamda yürüye yürüye Anıtkabir'in merdivenlerine gelindi.
SENİ SEVMEK MİLLİ İBADETTİR
İsmet İnönü de Etnografya Müzesi'nden Anıtkabir'e kadar yürüyerek gelmişti. Anıtkabir merdivenlerine getirilince tabut top arabasından indirildi, generallerin omuzlarında metrelik yol götürüldü. Anıtkabir'in geniş alanına getirildi. Tabut, ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' yazan sütunun üzerine konuldu. Mikrofon getirildi, Celal Bayar mikrofona geçti. Ben Celal Bayar'ın arkasında, sol tarafındaydım. Çok güzel bir konuşma yaptı.
‘Atatürk, seni sevmek milli bir ibadettir' sözünü hiç unutamam. Bu konuşmadan sonra tabut yavaş yavaş alındı. Ben, Celal Bayar'ın ‘Buyurun arkadaşlar' deyip Anıtkabir'in altına tabutla gidileceğini sanıyordum. Öyle olmadı. Tabut mozolenin olduğu yere alındı. Oradan vinçle aşağı indirdiler. Biz kapıya geldik. Celal Bayar ‘Buyurun arkadaşlar' dedi. İnönü kapıda sandalyede oturuyordu. Ben o zaman CHP Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesiydim. ‘Paşam bir isteğiniz var mı?' diye sordum. Teşekkür etti.
SON FOTOĞRAFAtatürk'ün naaşını Etnografya Müzesinden alıp Anıtkabire götürülmesi sırasında bu fotoğraf çekildi. Soldan sağa ayaktakiler: Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Alıveren, Kız Teknik Öğretmen Okulu Öğrenci Birliği Başkanı Türkan Yaylalı, Yekta Güngör Özden, Nihal Tanyeri. Oturanlar: Yurdusev Arığ, Turgut Kantoğlu.
İÇERİDE 10 KİŞİYİZ
Biz aşağıya indik. Kapı kapandı. Baktım aşağıda 10 kişiyiz. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Meclis Başkanı Tevfik Koraltan, İçişleri Bakanı Namık Gedik, Ankara valisi Kemal Aygün, Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu, Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan, Atatürk'ün manevi oğlu Abdurrahim Tunçak… Atatürk'ün son genel sekreteri Hasan Rıza Soyak da İsviçre'den gelmişti ve ben Türk gençliğinin temsilcisi Yekta Güngör Özden.
Tabut açıldı. Tabutun içinden o madeni tabut çıktı. Elektrikli testereyle kesildi. İçinden Atatürk'ün bedeni çıktı. Prof. Dr. Kamile hanım açtı, baktı. Bir gün önce tıraş olmuş gibiydi ilaçlar koltuğunun altında duruyordu. Zaten onların bir gün önce bakımı falan yapılmıştı. Atatürk'ü aldılar, toprak kazınmıştı. Atatürk'ü toprağın içine yerleştirdiler. Toprak kapatıldı. Askerler mezarın üzerinin örtülmesine yardım etti.
TOPRAĞA DÖKÜLEN KAN
Ben bir gün önce Cebeci ve Dışkapı'daki kız ve erkek öğrenci yurtlarından kanlar aldırmıştım. O kanları mezarın toprağına sıktık. Ondan sonra Selanik'ten gelen toprak serpildi. Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımın memleketi Karaman'dan getirilen toprak serpildi. En güzel kumaş kesede toprağın içinde bulunduğu Kıbrıs'tan geleniydi. Çok renkli, kırmızı, mavi, yeşil, çok güzel bir kese. Onlar da serpildi.
Toprak düzeltildi. Tüm bu işlemler yapılırken Makbule Hanım tek başına kabrin önünde hıçkırıyordu. İşlemler yapılıp toprak düzeltilince kabrin başındaki sehpada tutanak vardı. Devlet yetkilileri Celal Bayar, Tevfik Koraltan, Adnan Menderes, Namık Gedik, Vali Kemal Aygün tutanağı imzaladı.
HIÇKIRIKLARA BOĞULDU
Tutanağın imzalanmasından sonra Celal Bayar, ‘Buyurun arkadaşlar' dedi. Dışarıya çıkarken Makbule Hanım hıçkırıklara boğuldu. Ben, Makbule Hanımın sol kolundaki çantasını sağ koluna aldırdım, sağ kolumu uzattım Makbule Hanımı kapıda onu bekleyenlere teslim ettim.”
Yekta Güngör Özden, koşarak kaldığı öğrenci yurduna geldi. Odasına çıktı. Atatürk'ü hep gelecek sandı. O ağlarken, arkadaşları Atilla Karaosmanoğlu ve Mehmet Selik geldi. Yatağında hıçkırarak ağlayan Yekta Güngör Özden'i teselli etmeye çalışırlarken, onlar da ağlıyordu.
İlginizi ÇekebilirÖlümsüzdür, çünkü hayatın ta kendisidirİlginizi Çekebilir84 yıldır dinmeyen yasla anıyoruzPeygamberimizle baş edemeyen müşrikler ve ehl-i kitab mensuplarının bir kısmı çok değişik yöntemler deniyorlardı. Hz. Peygamber'i etkisiz hale getirmek, Medine'yi güvensiz kılmak için.
Peygamberimizin arkadaş grubuna, sahabe arasına münafıkları sokarak onlara casusluk yaptırma yolunu denediler. Hatta bir seferinde bir Hıristiyan bulup Medine'ye getirttiler. Adam Müslüman olduğunu söyler. İslam'a girdiğini belirtir. Bu esnada Bakara ve Ali İmran surelerinden inen ayetleri ezberler. Herkesin itibarını kazanınca da şöyle der: "Aslında Muhammed'in bildiğini ben de biliyorum."
Kuran-ı Kerim onların bu tezgâhını Ali İmran suresinin 71, 72, 73'üncü ayetlerinde ortaya koyar.
Ey kitap ehli; niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz? Kitap ehlinden bir grup; "Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin. Belki onlar da dönerler" dedik.
Aynen böyle yaptılar. Önce Müslüman göründük. Sonra da İslam'dan ayrıldıklarını ilan ettik. Hz. Peygamber'e karşı psikolojik savaş yürütüyorlardı. Gerçi sayıları azdı ama neticede dertleri İslam'a karşı bir suikasttı.
Bu işi yapan o adam sonra kavmine döndü. Bir müddet sonra da öldü. Efendimiz onun ölüm haberini duyunca şöyle buyurdu: "Yer onu kabul etmeyecektir. Yer onu dışarı atacak."
Adamı gömdüler. Fakat cesedini sabahleyin mezarlığın üstünde buldular. Toprak onu dışarı atmıştı. Tıpkı Hz. Resul'ün buyurduğu gibi.
Münafıklar ve ehli kitabın o günkü önde gelenleri bu Muhammed'in (s.a.v) işidir dediler. O bunu yaptırmıştır dediler. Yeniden gömdüler. Sabahleyin kefeni parçalanmış halde yine toprağın üzerinde buldular. Bunun üzerine toplanıp şöyle bir karar verdiler: Daha derine kazalım ve başına nöbetçi dikelim.Öyle de yaptılar. Başına nöbetçi diktiler. Ama sabahleyin manzara aynıydı. Göz kapatıp açacak kadar kısa bir anda ceset toprağın dışına fırlatıldı. Toprak cesedi kabul etmedi.
Sabahleyin yeniden toplandılar şöyle dediler. Bu Muhammed'in (s.a.v) işi değil. Biz onu gömmeden bırakalım hakikaten cesedi olduğu gibi bıraktılar. Kuşlar ve hayvanlar cesedi parçalayıp bitirdiler.
Sonsuz salat ve selam Hz. Peygamber'e olsun
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası