Dünya edebiyatının önemli eserlerinden biri olan İnci John Steinbeck tarafından yazılmıştır. Meksika halk hikayesinden uyarlanarak yazılan bu eser, yazar John Steinbeck’in lı yıllarda gitmiş olduğu La Paz isimli kentte duymuş olduğu öyküden ibarettir.
Yazarın film senaryosu olarak yazmaya başladığı İnci’nin önce Woman’s Home Companion isimli dergide kısa bir şekilde yayınlandığı bilinmektedir.
The Pearl of the World yani Dünya’nın İncisi başlığı ile yayınlanan bu yazı yılında ise son hali ile basılmaya hazır hale gelmiştir. Romandan çok uzun hikaye olarak adlandırılan İnci kitabı konusu nedir diye bakıldığında ise yoksul birtakım denizcilerin özlemlerini, özlemlerine kavuşmak amacı ile vermiş oldukları mücadeleleri ve hayatla olan kavgalarını anlattığı görülmektedir.
Ayrıca nadide ve bir hayli iri olan bir inciyi bulma hayalini gerçekleştiren balıkçı Kino’nun dramını anlatan hikayeye mutlaka ortak olmalısınız…
Kino: Son derece dürüst bir adamdır. Ancak fakir ve devamlı ezilmiş biridir. Tüm bunlara rağmen umutlarını hala kaybetmemiştir. Ailesine oldukça düşkün bir yapıdadır. Onları tehlikeye atmandan kaçınmaktadır. Ancak ailesi için kendisini tehlikeye atmaktadır.
Kino’nun Eşi: Oldukça fedakar bir yapıya sahiptir. Kocası ona hayatı boyunca bir defa vurur ancak o bı durumdan gücenmez. İncinin uğursuz olduğuna inanmaktadır ve ona göre inciden kurtulmak gerekmektedir.
Doktor: Her zaman insanları küçümseyen bir karakteri vardır. Paraya oldukça düşkündür ve para için her türlü kötülüğü yapmaya hazırdır.
Konusuİnci kitabı, yoksul bir denizcinin bebeğini bir akrebin sokması ve bunun ardından son derece büyük bir inci bulması ile gelişen olayları konu edinmektedir.
Kino, deniz kıyısında, saz evlerin içerisinde yaşayan yoksul denizcilerden bir tanesidir. Evleneni henüz çok olmamıştır. Ancak ilk çocuklarını maalesef tedavi edemedikleri bir hastalıktan dolayı kaybetmişlerdir. Bu olay üzerine umutlarını ikinci çocuklarına yöneltmişlerdir. Bir sabah bebeği bir akrebin sokması büyün gidişatı değiştirecektir. Kino son derece hızlı bir şekilde davranarak akrebi öldürür. Ardından eşi ile birlikte bebeği alarak şehirdeki doktora giderler. Doktor ise son derece zengin ve acımasız bir karaktere sahiptir. Paraları olmadığını bildiği için çifti başından savar ve müdahale etmez.
Bu olayın ardından Kino bambudan yapılmış olan kayınını alır ve inci avına çıkmaya karar verir. Kıyıdan açıldıktan biraz sonra dalar. Dipte yaptığı aramalar sonucunda o güne kadar görülmüş olan en büyük incilerden bir tanesini bularak çıkarır. Evine döner dönmez inciyi eşine gösterir. Birlikte inciyi satarak para kazanmayı ve kazandıkları para ile çocuklarını tedavi ettirip, onu okutmayı, çocuklarını bu yaşamdan kurtarmayı planlarlar. İncinin bulunduğu gün Kino’nun kardeşi ve onun karısı da evlerine gelirler.
Zaman geçtikçe büyük incinin haberi tüm şehre ulaşmıştır. Doktor ise inciye sahip olarak bu şehirden kurtulmak, Paris’e yerleşmek istemektedir. Ertesi gün doktor ve uşağı tedavi için Kino’nun saz evine gelirler. Bebek iki gündür iyi durumda olduğu için Kino doktoru reddeder. Doktor ise bu sırada boş durmayarak çocuğa bir ilaç içirir ve ateşlenmesini sağlar. Ardından bunu aileye göstererek çocuğun ateşini geçirir. Doktorun asıl amacı incinin nerede saklandığını öğrenmektir. Konuşurlarken Kino’nun gözü inciyi sakladığı yere kayar ve doktor incinin nerede olduğunu öğrenir. Kino gece uyurken birinin geldiğini hisseder ve boğuşma başlar. Boğuşma sırasında Kino adamı bıçaklayarak öldürür. Hırsızlar ise bu sırada bir yangın çıkartmıştır. Kino ve eşi kaçmaya karar verirler. Ancak bu sırada kayıklarının delindiğini görürler. Kino’nun karısı ona devamlı olarak incinin uğursuz olduğunu söylemektedir. Bu sırada yürüyerek kaçmaya karar verirler.
Uzunca bir süre yürüdükten sonra bir kayalık arazide mola verirler. Burada dinlenirken yoldan birilerinin geçtiğini fark ederler. Sessizce dinlerler ve bunların peşlerinde olan adamlar olduklarını anlarlar. Artık arazide hareket ederken daha dikkatli davranmalıdırlar. O geceyi bir kayanın kovuğunda geçirme kararı alırlar.
Kısa BilgilerPulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülen John Steinbeckin çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Tomris Uyarın sunuş yazısında belirttiği gibi, İnsanoğlunun umudunun, var olma direncinin seyreldiği bir tarih anında olanca görkemiyle gerçek umudun türküsünü söylemiştir. Tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun. Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir.
Bir Meksika halk hikâyesinden esinlenmiş İnci, bir zamanlar İspanya Kralına büyük zenginlikler getiren bir koyda yaşayan fakir bir inci avcısının, Kinonun ve ailesinin hikâyesini anlatır. Kinonun çocuğunu kurtarmak umuduyla daldığı denizden çıkardığı eşi benzeri görülmemiş inci, yalnızca umut değil yıkım da getirecektir. İncinin özü insanların özüne; Kinonun kulaklarında çınlayan ve kasabaya yayılan İncinin Türküsü, ailenin, kötülüğün, umudun ve düşmanlığın türküsüne karışacaktır.
Steinbeck, Kinonun derinliklerden söküp çıkardığı inci ile içinde yaşadığımız dünyaya ve insanın dramına ışık tutuyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Eğitim Öğretim İle İlgili Tüm Belgeler>Kitap Özetleri >Roman Özetleri
İNCİ ÖZET KİTAP ÖZETİ ROMAN ÖZETİ
Kitabın Yazarı: John Steinbeck
Kitabın Yayınevi: Remzi Kitabevi
Basım Yılı:
Sayfa Sayısı:
Kitabın Konusu: İnci, konusunun Meksika kıyılarındaki yoksul bir inci avcısının yaşamından alan uzun bir hikâyedir.
Kitap açıklama:
İnci romanı, zenginliğin ve paranın getirdiği kötülük ve felaketler üzerine yazılmış bir öyküdür aslında.
Meksikalı inci avcısı Kino bebeğinin hastalanması sonucu para bulma umudu ile denizin derinliklerine daldığında dünyanın en büyük incisini bulduğunun farkına varır ve yoksulluk içinde geçen hayatının artık değişeceğine inanır. Sonunda karısı Juana ile kilisede nikah töreni yapabilecek, oğulları Coyotitoyu okula yollayabilecektir. Bu hayalleri kuran Kino, incinin komşularında uyandırdığı kıskançlığı göremez
John Steinbeck, akıcı bir dille kaleme aldığı İncide, uygar toplumun değerleriyle az gelişmiş toplumun değerlerini karşılaştırırken, her ikisini de eleştirmekten geri durmuyor. Bir çocuk romanı olarak görünse de dünyanın hemen hemen tüm dillerine çevrilmiş sayısız filme konu olmuş büyüklerin de ilgi ile okuduğu bir baş yapıt. .
Bu kitabın tamamını okumanız dileği ile .
Kitap Özeti:
Balıkçı Kino, karısı Juana ve bebeği Coyotito ile bir kulübede yaşamaktadır. Bir gün bebeği akrep sokar. Juana zehiri emer ve tükürür. Dr. a götürürler. Ama Dr. ve onun soyundan gelenler Kino ve halkına daima kötü davranmışlardı. Şimdi de Dr, . Kinoyu parası yok diye kabul etmiyor. . Evde yok dedirtiyor. Kino da kanosuna gider. Denizden aldıkları yosunu akrebin soktuğu yere sürerler. Sonra inci aramaya çıktılar.
Kino dünyanın en büyük incisini buldu. Bunu satacak, Juana ile kilisede nikah töreni yapacak, Coyotitoyu okutacaktı. Artık açlık diye bir dert olmayacaktı. Herkes bunu kıskandı. Dr. hemen bebeği görmeye geldi. İlaç içirdi. Bebek kusmaya başladı. Vücudundaki zehiri atmaya başladı. Gözkapağının içi de mordu. 1 saat sonra Dr. bebeğin durumunu tekrar görmek için geldi. Dr. un burnu para kokusunu almıştı. Kino inciyi satıp, vizite borcunu ödeyeceğini söyledi. Daha sonra inciyi kulübede toprağın içine gömdü. Bu şiltenin altıydı. Gece biri kulübelerine inciyi çalmak için girdi. Kino çakısını aldı. Savurdu. O kişi kaçtı, Kino da yaralandı.
Ertesi gün Kino inciyi satmaya karar verdi. Bunun için hazırlandı. Bütün kasaba halkı onları izliyordu. Kardeşi Juan Tomas ise yanında idi. İlk tüccar inciyi inceledikten sonra onun içinhilkat garibesi, yalancı altın deyip onu kandırmaya çalıştı. Bu arada dükkana 3 tüccar daha çağrıldı. İncinin büyüklüğü karşısında şaşkındılar. Ama hiç renk vermediler. Ve gülünç fiyatlar verip inciyle alay ettiler.
Başkentte satacağım dedi Kino. Gece birleri Kinonun kulübesinin önüne gelip onu öldürmeye çalıştı. Juana artık korkuyordu.
Bu inci lanetli, o bizi mahvetmeden biz onu yok edelimdiyordu.
Sabah Kino uyanmadan onu denize atmaya çalıştı. Kino son anda yetişip, engel oldu. Ve Juana ya korkunç bir tekme attı. Ben erkeğim, ben bilirim diyordu. Bu inci bulunalı beri insanların karakteri değişmiş, belalar peşlerini bırakmamıştı. Dönüşte biri Kinoya saldırdı. Kino çakısını çekerek ona savurdu. Bilmeden, canını kurtarmak için onu öldürmüştü.
Bu arada inciyi düşürmüştü. Oysa kendilerine doğru gelmekte olan Juana incinin parıltısını bir taşın ardında fark etmiş hemen almıştı. İnci halen onlarındı.
Bu arada Kino da yaralandı. Juana olayı gördü. Cesedi sazların arasına sakladı. Acele oradan gitmeleri gerekiyordu. Kino ;Juana ya Coyotıto yu ve evdeki bütün mısırı alıp gelmesini söyledi. Kendisi de sendeleyerek kanosuna gitti. Kanoyla gece denize açılıp kaçacaklardı. Üstelik bir de adam öldürmüştü. Fakat kanosuna kocaman bir delik açılmıştı. Evine gitmeye karar verdiğinde kendisine doğru koşarak gelen juana ve kucağında Coyotito yu gödü. Kulübesinden dumanlar yükseliyordu.
Evini ateşe vermişlerdi. Hemen sessizce kardeşinin evine sığındılar. Dostları Kinonun ailesiyle kulübenin içinde olduğunu düşünüyordu. Küller içinde kemik aramaya başladılar. Kino ağabeyisinin de başını belaya sokmak istemiyordu. Tomas kimse şüphelenmesin diye evden çıkıp komşuların arasına karıştı. Kino gitti artık. Denize açıldıysa çoktan boğulmuştur demeye başladı. Bu arada her komşudan bir şeyler ödünç alıp eve getiriyordu. Gece olunca sessizce kulübeden çıktılar. Vedalaştılar. Ve yola (bilgi yelpazesi. com) koyuldular. Bu inci Kinonun hayatı olmuştu artık.
Ondan vazgeçemezdi. Gece olunca yola çıktılar. Rüzgar izlerini yok ediyordu. Yönlerini kuzeye ayarladılar. Gece boyunca yürüdüler. Sonra korunaklı bir kuytuluk buldular. Bir süre dinlendiler. Bu arada Kino dağ avcılarının peşinde olduklarını anladı. Hızla batıya yöneldiler. Orası dağlıktı ve izlerini kaybettirebilirlerdi.
Kino tek başına yola devam etmeye karar verdi. Amacı avcıları peşine takmak ve ailesinin güvenliğini sağlamaktı. Juana ve Coyotito saklanıp sonra kuzeye Loreto veya Santa Rosaliaya gidecekti. Ama Juana buna karşı çıktı. Beraber olmalıydılar. Birlikte sarp kayalara tırmanmaya başladılar.
Gölgede kalan bir yarığa yöneldiler. Su bulmaları gerekiyordu. Sonunda suya ulaştılar ve kana kana içtiler. Sonra Kino 3 benek gibi ilerleyen iz sürücüleri gördü. Peşlerindeydiler. Tırmanmaya devam ettiler. Bir mağaranın içine gizlendiler. Kino gece olunca iki avcının uyuduğunu birinin de nöbet tuttuğunu gördü. Onları teker teker öldürmesi gerekiyordu.
Önce beyaz giysileri dikkat çekmesin diye soyundu. Ve kayalardan sessizce inmeye başladı. Bu arada bulundukları mağaradan bir ağlama sesi geldi. Sonra da tüfeğin sesi duyuldu. Kino avcıları öldürdü ama geç kalmıştı.
Mağarada kötü şeyler olmuştu. Kulağına felaket sesi geliyordu Kinonun Aile La Paz kasabasına geri döndü Juananın şalının içinde Coyotito vardı Şalın üzerinde de kurumuş kan izleri. Doğruca deniz kıyısına gittiler İnci artık griydi. . Onu suya fırlattılar çünkü artık onu istemiyorlardı çünkü inci onlara sadece felaket getirmişti
Kitabın Ana Düşüncesi: Açgözlülüğün, doymak bilmez kar hırsının insanı nerelere kadar sürükleyebileceğini göstermekte
Kitaptaki Karakterlerin Değerlendirmesi:
Kino: Fakir bir balıkçı denizden İnci bulur ve hayatı değişir.
Doktor: Aç gözlü para düşkünü insan sevgisi olmayan bir adam . . Sonu felaketle sonuçlanır.
Bu kitap OLAY ÖYKÜSÜ'dür.
>>>TIKLAYIN<<<
KİTAP ÖZETLERİ
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
EĞİTİM ÖĞRETİM İLE İLGİLİ BELGELER SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN
>>>TIKLAYIN<<<
EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VARSA AŞAĞIDAKİ "Yorum Yaz" kısmına ekleyebilirsiniz.
|