İngilizce öğrenirken öncelikle belli kelimelerin anlamlarını bilmeniz, ardından sözcükleri gramer kurallarına göre uygun şekilde sıralamanız beklenir. Tam biraz kelime öğrenip sonra da dil bilgisi kurallarını öğrenmeye başlarken “Simple Past Tense” ile birlikte fiillerin 2. hatta 3. halleri olduğunu öğrenmek sizi hayal kırıklığına uğratmasın.
Düzenli yapıda olan fiilleri basit bir kuralla dönüştürülürken düzensiz fiiller için ise biraz ezber yapmak ve fiili doğru yerde nasıl kullanacağınızı öğrenmek iyi bir başlangıç olacak.
İngilizcede düzenli fiiller olduğu gibi düzensiz fiiller de vardır. Simple Past Tense ve Past Participle formdaki cümlelerde fiillerin çoğu sonuna -d, -ed ve -ied eki alırken bazı fiiller bu kurala uymaz. Bu kurala uymayan ve geçmiş zaman halleri present hallerinden tamamen farklı olan bu fiillere düzensiz fiiller yani irregular verbs denir.
Düzensiz fiiller, kullanıldığı zaman ve duruma göre Verb 2 ve Verb 3 yani Past Participle formunda kullanılır. Dilerseniz bu fiilleri hangi durumlarda, nasıl kullanacağımıza birlikte göz atalım.
Simple past tense zamanı anlatan cümleler verb 2 ile kurulur. Türkçe karşılığı “geçmiş zaman” olan Past Tense zamanı anlatan cümlelerde düzensiz fiilleri aşağıdaki kalıba uygun şekilde kullanırız.
Subject + Verb 2 + Object
Özne + Fiilin 2. Hâli + Nesne
Örnek:
I went to the hospital last night.
(Dün gece hastaneye gittim.)
I woke up yesterday at 11 oclock.
(Dün saat 11’de uyandım.)
Tim brought his car to İstanbul last summer.
(Tim geçen yaz arabasını İstanbula getirdi.)
She wrote a letter to her teacher yesterday morning in the class.
(Dün sabah öğretmenine derste bir mektup yazdı.)
Geçmişte olmuş ancak etkisi hala devam eden eylem ve durumlar için kullanılır. Yani geçmiş ve gelecekle bağlantı kurar.
Subject + Have/Has + Verb 3 + Object
Özne + Yardımcı Fiil (have/ has) + Fiilin 3. Hali + Nesne
Örnek:
I have gone to school.
(Okula gittim.)
She has just done her homework.
(Ödevini henüz yaptı.)
I have never seen a tiger in my life.
(Hayatımda hiç kaplan görmedim.)
My mother has eaten sushi before.
(Annem daha önce suşi yedi.)
Geçmişte yaşanan belli bir an ya da olaydan önce meydana gelmiş başka bir olayı anlatmak için kullanılır. Türkçede -mışlı, -mişli geçmiş zaman olarak da bilinir. Yine Past Perfect Pense için de fiillerin 3. halini bilmek gerekir.
Subject + Had + Verb 3 + Object
Özne + Yardımcı Fiil (had) + Fiilin 3. Hali + Nesne
Örnek:
I had seen the car before the accident.
(Kazadan önce arabayı görmüştüm.)
My father had taught me French.
(Babam bana Fransızca öğretmişti.)
We went out after the rain had begun.
(Yağmur başladıktan sonra dışarı çıktık.)
Miss Clark told me that my son had broken a window.
(Bayan Clark, oğlumun bir pencereyi kırdığını söyledi.)
Fiillerin 3. hallerini kullanabileceğiniz zaman yapılarından biri de Future Perfect Tense’dir. Bu zaman kipi bir işin gelecek zamanda tamamlanmış olacağını anlatmaktadır. Bu tensi de irregular verb 3 durumlarını bilmeden kullanamayız.
Subject + will have + Verb 3 + Object
Özne + Yardımcı Fiil (will have) + Fiilin 3. Hâli + Nesne
Örnek:
I will have spoken to her about the project.
(Proje hakkında onunla konuşmuş olacağım.)
I hope I will have taken a house by the end of this year.
(Umarım bu yılın sonuna kadar bir ev almış olacağım.)
They will have paid the money by the end of next July.
(Parayı gelecek Temmuz ayı sonuna kadar ödemiş olacaklar.)
The students will have chosen the Project topic by Friday.
(Öğrenciler proje konusunu cuma gününe kadar seçmiş olacaklar.)
Yüklemi gerçekleştiren kişinin belli olmadığı, edilgen yapılı cümlelerde kullanılır.
Örnek:
The car was stolen.
(Araba çalındı.)
The door had been broken.
(Kapı kırılmıştı.)
The delivery must be sent by tomorrow to give the gift on time.
(Hediyenin zamanında verilmesi için teslimatın yarına kadar gönderilmesi gerekir.)
The cake will be made by Sam.
(Pasta Sam tarafından yapılacak.)
İsimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları sayı, renk, konum, şekil vb. özellikler bakımından niteleyen sözcüklere sıfat denir. İngilizcede isimlerin önüne verb 3 getirilerek sıfat şekline getirilir.
Örnek:
There is a broken vase on the table.
(Masanın üzerinde kırık bir vazo var.)
May I take a cup of frozen coffee?
(Bir fincan donmuş kahve alabilir miyim?)
He came to school yesterday with a torn shirt.
(Dün yırtık bir gömlek ile okula geldi.)
This book belongs to a known author.
(Bu kitap bilindik bir yazara ait.)
Sonuna -d, -ed, -ied almayan fiillere düzensiz fiiller dendiğini biliyoruz. Bu fiiller herhangi bir kurala sahip olmasa da bazıları benzer şekilde oluşturulur. Bu sözcükleri benzerliklerine göre sınıflandırarak öğrenmek, hatırlanmasına yardımcı olacaktır. En sık kullanılan düzensizfiiller ise aşağıda gösterildiği şekilde sıralanabilir.
Bazı düzensiz fiillerde verb 1, 2 ve 3. haller birbirinin aynısıdır.
Present (v1) | Past (v2) | Past Participle (v3) | Türkçesi |
Set | Set | Set | Ayarlamak, belirlemek |
Upset | Upset | Upset | Altüst etmek, bozulmak |
Shed | Shed | Shed | Dökmek, akıtmak |
Bet | Bet | Bet | Bahse girmek |
Broadcast | Broadcast | Broadcast | Yayımlamak, duyurmak |
Burst | Burst | Burst | Patlamak, had safhaya gelmek |
Cast | Cast | Cast | Fırlatmak |
Cost | Cost | Cost | Değer biçmek, etmek |
Cut | Cut | Cut | Kesmek |
Fit | Fit /Fitted | Fit /Fitted | Uymak, uydurmak, oturmak |
Hit | Hit | Hit | Vurmak, çarpmak |
Hurt | Hurt | Hurt | Yaralanmak, incitmek |
Let | Let | Let | İzin vermek |
Put | Put | Put | Koymak, yerleştirmek |
Read | Read | Read | Okumak, eğitimini görmek |
Shut | Shut | Shut | Kapamak, |
Slit | Slit | Slit | Sökmek, yırtmak |
Split | Split | Split | Bölmek, ayırmak |
Spread | Spread | Spread | Yaymak, yayılmak |
Thrust | Thrust | Thrust | Saldırmak, itmek |
Bazılarında verb 2. ve 3. hal birbirinin aynısı ama 1. hal farklıdır.
Present (v1) | Past (v2) | Past Participle (v3) | Türkçesi |
Bend | Bent | Bent | Bükmek, kıvırmak, eğmek |
Bind | Bound | Bound | Bağlamak, tutturmak, sarmak |
Bleed | Bled | Bled | Kanamak, sızdırmak |
Bring | Brought | Brought | Getirmek, kazandırmak |
Build | Built | Built | İnşa etmek, kurmak, örmek |
Burn | Burnt | Burnt | Yanmak, yakmak |
Buy | Bought | Bought | Satın almak, pahasına elde etmek |
Catch | Caught | Caught | Yakalamak, tutmak |
Dig | Dug | Dug | Kazmak, deşmek, dürtmek |
Dream | Dreamt | Dreamt | Rüya görmek, hayal etmek |
Feed | Fed | Fed | Beslemek, beslenmek |
Feel | Felt | Felt | Hissetmek, anlamak |
Fight | Fought | Fought | Dövüşmek, kavga etmek |
Find | Found | Found | Bulmak, keşfetmek |
Flee | Fled | Fled | Kaçmak, tüymek |
Hang | Hung | Hung | Asmak, sarkıtmak |
Have | Had | Had | Sahip olmak, |
Hear | Heard | Heard | Duymak, kulak vermek |
Hold | Held | Held | Elinde tutmak |
Keep | Kept | Kept | Muhafaza etmek, devam ettirmek |
Lay | Laid | Laid | Yatırmak, sermek |
Lead | Led | Led | Yol göstermek, yönetmek |
Learn | Learnt | Learnt | Öğrenmek, haber almak |
Leave | Left | Left | Terk etmek |
Lend | Lent | Lent | Ödünç vermek |
Light | Lit | Lit | Aydınlatmak, yakmak |
Lose | Lost | Lost | Kaybetmek, kaybolmak |
Make | Made | Made | Yapmak, sağlamak |
Quit | Quit/ Quitted | Quit/ Quitted | İstifa etmek, çekilmek, ayrılmak |
Mean | Meant | Meant | Kastetmek, anlamına gelmek |
Pay | Paid | Paid | Ödemek, karşılığını vermek |
Seek | Sought | Sought | Aramak, araştırmak |
Sell | Sold | Sold | Satmak, satılmak |
Send | Sent | Sent | Göndermek, yollamak |
Shine | Shone | Shone | Parlamak, sivrilmek, ışıldamak |
Shoot | Shot | Shot | Ateş etmek, öldürmek |
Sleep | Slept | Slept | Uyumak |
Slide | Slid | Slid | Kaymak |
Smell | Smelt | Smelt | Kokmak, koklamak, sezmek |
Spell | Spelt | Spelt | Hecelemek, harflerini söylemek |
Spend | Spent | Spent | Harcamak |
Spoil | Spoilt | Spoilt | Bozmak, yıkmak |
Stand | Stood | Stood | Ayakta durmak |
Stick | Stuck | Stuck | Yapışmak, ayrılmamak |
Sting | Stung | Stung | Kışkırtmak, tahrik etmek |
Strike | Struck | Struck | Vurmak, çarpmak |
Sweep | Swept | Swept | Süpürmek, sürüklemek |
Swing | Swung | Swung | Sallanmak |
Tell | Told | Told | Anlatmak, haber vermek |
Teach | Thought | Thought | Öğretmek, ders vermek |
Think | Thought | Thought | Düşünmek, sanmak, planlamak |
Understand | Understood | Understood | Anlamak, kavramak |
Win | Won | Won | Kazanmak |
Wind | Wound | Wound | Sarmak, kıvırmak |
Bazı düzensiz fiillerde ise 1. ve 2. hal birbirinin aynı olup sadece 3. hal farklıdır.
Present (v1) | Past (v2) | Past Participle (v3) | Türkçesi |
Beat | Beat | Beaten | Vurmak, yenmek |
Bazı düzensiz fiillerde ise 1. ve 3. hal birbirinin aynı olup sadece 2. hal farklıdır.
Present (v1) | Past (v2) | Past Participle (v3) | Türkçesi |
Become | Became | Become | Olmak, hâline gelmek |
Come | Came | Come | Gelmek |
Run | Ran | Run | Koşmak, kaçmak |
Bazı düzensiz fiillerde ise herhangi bir kurala ve ortak özelliği bağlı olmaksızın 3 hâl de birbirinden farklıdır.
Present (v1) | Past (v2) | Past Participle (v3) | Türkçesi |
Arise | Arose | Arisen | Yükselmek, ortaya çıkmak |
Awake | Awoke | Awoken | Uyanmak, uyandırmak |
Be | Was/ Were | Been | Olmak, bulunmak |
Bear | Bore | Born | Doğmak, katlanmak, üstlenmek |
Begin | Began | Begun | Başlamak |
Bite | Bit | Bitten | Isırmak, sokmak |
Blow | Blew | Blown | Esmek, uçurmak, üflemek |
Break | Broke | Broken | Kırmak, ara vermek |
Choose | Chose | Chosen | Seçmek, tercih etmek |
Do | Did | Done | Yapmak, etmek |
Draw | Drew | Drawn | Çizmek, düzenlemek |
Drink | Drank | Drunk | İçmek |
Drive | Drove | Driven | Araba kullanmak, çalıştırmak |
Eat | Ate | Eaten | Yemek |
Fall | Fell | Fallen | Düşmek, yıkılmak |
Fly | Flew | Flown | Uçmak, havalanmak |
Forbid | Forbade | Forbidden | Yasaklamak, engel olmak |
Forget | Forgot | Forgotten | Unutmak, ihmal etmek |
Forgive | Forgave | Forgiven | Affetmek, kusuruna bakmamak |
Freeze | Froze | Frozen | Donmak, dondurmak |
Get | Got | Gotten | Almak, kazanmak |
Give | Gave | Given | Vermek, ödemek, hediye etmek |
Go | Went | Gone | Gitmek |
Grow | Grew | Grown | Yetiştirmek, büyütmek |
Hide | Hid | Hidden | Saklanmak, gizlemek |
Know | Knew | Known | Bilmek, tanımak |
Mistake | Mistook | Mistaken | Hata yapmak |
Ride | Rode | Ridden | Binmek, arabayla gezmek |
Ring | Rang | Rung | Zili çalmak, çevrelemek |
Rise | Rose | Risen | Yükselmek, kalkmak |
See | Saw | Seen | Görmek |
Shake | Shook | Shaken | Sallamak, çalkalamak |
Show | Showed | Shown | Göstermek, sergilemek |
Sing | Sang | Sung | Şarkı söylemek |
Sink | Sank | Sunk | Batırmak, mahvetmek |
Speak | Spoke | Spoken | Konuşmak |
Steal | Stole | Stolen | Çalmak |
Swear | Swore | Sworn | Yemin etmek |
Swim | Swam | Swum | Yüzmek |
Take | Took | Taken | Almak, götürmek |
Tear | Tore | Torn | Yırtmak, koparmak |
Wear | Wore | Worn | Giyinmek |
Wake | Woke | Woken | Uyanmak, canlanmak |
Write | Wrote | Written | Yazmak, yazarlık yapmak |
Withdraw | Withdrew | Withdrawn | Geri çekilmek, geri almak |
Gündelik konuşma, sınav, iş İngilizcesi öğrenmek; amacınız her ne olursa olsun başarılı olabilmek için düzensiz fiiller ve Türkçe anlamlarını ezberlemek şart. Ancak ezbere eğitimin asla kalıcı olmadığı ise bilinen bir gerçek. Kalıcı bir öğrenme için bu kelimeleri öğrendikten sonra sık sık pratik yapmak gerekir. Hele bir de ana dili İngilizce olan birileriyle pratik yaparsanız yabancı dil işini kökten çözmüş olursunuz.
Pratik yapabileceğiniz, alanında uzman birini nasıl bulacağım diye merak ediyorsanız cevabı çok basit: CAMBLY.
CAMBLY ile ana dili İngilizce olan alanında uzman eğitmenlerle online konuşma pratiği yapabilirsiniz. Eğitmeniniz ile birlikte eğitim alma amacınız doğrultusunda ders planı oluşturur, dilediğiniz gün ve saatte eğitmenden dersinizi alabilirsiniz. Üstelik dersleri kaydedip daha sonra tekrar izleyerek eksiklerinizi giderebileceğinizi de unutmayın.
Dilerseniz hemen CAMBLY uygulamasını indirin ve “blog” kodu ile 10 dakikalık ücretsiz İngilizce dersine katılın, zaman kaybetmeden CAMBLY ile tanışın.
Hemen İngilizce Fiillere Göz Atın!
İngilizce Fiiller (Verbs): İngilizce Türkçe Detaylı Konu Anlatımı + Örnek Cümleler
Subjunctive , hoparlörün buna karşı tutumunu gösteren bir ifadenin özelliği olan bir gramer ruh halidir. Fiillerin subjonktif formları tipik olarak, çeşitli gerçeklik durumlarını ifade etmek için kullanılır: istek, duygu, olasılık, yargı, görüş, yükümlülüğü veya henüz oluşmamış eylem; Kullanıldıkları kesin durumlar dilden dile değişir. Subjunctive, mutlaka gerçek olmadığına bakın, InPrealis ruh hallerinden biridir. Genellikle, bir şeyin bir gerçek beyanı olduğunu belirtmek için kullanılan bir gerçekçi ruh hali ile zıttırılır.
Subjonkifler, özellikle de, özellikle bu maddeler, özellikle de aslında olsa da, en sık görülür. İngilizce'de alt kevimlerin örnekleri, "Dikkatli olmanızı öneririm" cümlelerinde bulunur ve "Yanınızda kalması önemlidir."
ingilizcedeki subjunctive ruh hali, kullanılan bir madde Gerçek olmayan olasılıkları tanımlayan bazı bağlamlar, örneğin "Burada olmanız çok önemli" ve "Erken geldiği çok önemli." İngilizce olarak, subjunctive, spesifik olarak subjonktif fiil formu olmadığı için, bükülme yerine senkronizticidir. Aksine, subjunctive cümleleri, çeşitli diğer yapılarda da kullanılan fiilin çıplak formunu işe alırlar.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası