Bilindiği gibi, bir mükellefe ait ve nakliyatçılıkta kullandığı aracın gelir vergisi borcu nedeniyle vergi dairesi tarafından araç üzerine haciz konulabilmektedir.[1] Üzerine haciz konulan araç ayrıca trafiğe yazı çıkartılarak aracın yakalama ve bağlama kararı alınabilmektedir. sayılı kanunun md hükmü gereğince araçlar üzerine konulan hacizler aynı zamanda trafikteki ruhsatlarına da işlenmektedir. Böylece aracın satışı engellenmişi olacaktır. sayılı kanunun maddesi hükmü gereğince konulan hacizlerin kaldırılabilmesi için borcun ödenmesi ve itfa edilmesi gerekecektir. Aksi takdirde araç ileride satışa çıkarılarak amme borcunun tasfiyesi yoluna gidilebilir.
Diğer taraftan, aracın aynından doğan motorlu taşıt vergisi dolayısıyla bu borç ödenmediği sürece aracın kesin satış izni verilmez. Başka bir ifade ile, ilişiksiz yazısı alınabilmesi için bütün bu borçların sıfırlanması gerekir. Aracın vize yapılabilmesi için ise, bu araç ile ilgili borcun taksitlendirilmesi yeterli olacaktır.
Asıl konu başlığımıza dönmemiz gerekir ise, bir gelir vergisi borcu dolayısıyla mükellefin sahibi olduğu motorlu araçlar üzerine konulan hacizler yeterli görülebilir. Ayrıca bu araca yakalama kararı alınarak yakalamalı haciz konulması ve bağlanması mükellef hukukunu zedeleyecektir. Aracın trafik tarafından vergi borcu dolayısıyla yakalanıp bağlanması ve otoparka çekilmesi amme borcunun tahsilatı hızlandıracak nitelikte değildir. Tam tersi bir aracın sahibinin vergi borcu dolayısıyla aracın trafik kayıtlarına haciz şerhinin düşülmesi satışı ve devri engeller. Bu aracın satılması olanaksız olduğu gibi bu araç uzun süre otoparklarda beklemesi sonucunda çalışan ücretler aracın borcunu giderek arttırabilir.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın borçlu gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin sahip oldukları araçlarla, ilgili haciz, satış ve yakalamalı haciz politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekli hale gelmiştir.
Borçlunun varlığından kolaylık tahsili olanaklı kamu alacağı için, onun ticari faaliyetini daha fazla güçleştirecek ve haklı şikayetlere neden olabilecek varlıkların haczedilmemesi gerektiği sayılı tahsilat genel tebliğinde belirtilmiştir. Yine, Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen gün ve E/K/ sayılı kararda; “davacının ticari faaliyetleri sürdürebilmesi için gerekli olan istihkakı üzerinde haciz konulmasında isabet olmadığına” karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, amme borçlusunun “mal bildiriminde” gösterilmiş olduğu malların haczi olanaklıdır. Başka bir ifade ile, alacaklı tahsil dairesi, amme borçlusunun mal beyanında gösterilen mal, alacak ve haklardan, sayılı yasanın maddesinde haczedilemeyeceği belirtilenler haricindekileri haczedebilir. Keza, aynı yasanın maddesinde kısmen haczedebileceği belirtilen gelirlerin de, haczi yapabilecek kısımlarına haciz uygulanabilir.[2] Burada yeri gelmişken üzerinde durulması gereken husus şudur: tahsil dairesi amme borçlusunu mal bildiriminde gösterilen malların kamu alacağını karşılamaya kafi miktarından fazlasını haczedemez. Başka bir ifade ile, bu tür haciz uygulaması yasalara aykırıdır.[3]
Haczedilen malların kıymetleri açısından amme alacağını karşılayabilecek miktarda olup, olmadığı, sayılı yasanın 81 ve maddelerine göre yapılacak değerleme çalışmasına göre saptanacaktır.
Diğer yandan, amme alacağı için yapılacak hacizlerde, mesnedi olan haciz varakasında belirtilen amme alacağı için konulmuş olmalıdır. Başka bir ifade ile, haciz varakasında belirtilen amme alacağının yanı sıra başka kamu alacakları için de haciz konulması olanaksızdır.
Son olarak, üzerinde durulması gereken bir diğer hususta şudur: amme alacakları ile ilgili haciz yapılabilmesi için önceki aşamalarda sayılı yasanın maddesine göre mutlak surette ödeme emrinin tebliği zorunludur. Ödeme emri tebliğ edilmeden haciz yapılamaz. sayılı kanunun 8. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanunda yazılı tebliğlerin yapılmasında sayılı VUK’nun hükümleri uygulanacağı belirilmiştir. [4]
Yüksek mahkeme Danıştay tarafından verilen bir kararda , ve yıllarına ilişkin muhtelif vergi borçlarını vadesinde ödemeyen mükellefin evvelce mal beyanında göstermiş olduğu 2 adet nakil vasıtaları üzerine konulan haczin usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilmiştir.[5] Somut olayda, sayılı kanunun maddesine göre tahsil dairesi tarafından saptanan ve borçluya ait mallar veya üçüncü şahısların elindeki menkul mallar ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarın tahsil dairesince haczolunacağı hükme bağlanmıştır.
[1] CANDAN Turgut, Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Güncellenmiş 2. Baskı, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, s
[2] CANDAN Turgut, age, s
[3] sayılı yasa md ayrıntılı açıklamalar için bkz. CANDAN Turgut, age, s
[4] Bkz. VUK md
[5] Bkz. Dnş. 3. D. kararı, gün ve E/K/ sayılı kararları. Bu karar, Vergi Dünyası Dergisinin, Ağustos , Yıl, Sayı, s yayınlanmıştır.
Kaynak: funduszeue.info
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemizekayıt olun.
>> Vergi Affı Rehberi ( Soru - Cevap) Ücretsiz E-Kitap:hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.
GÜNDEM
sayılı AATUHK maddesine göre; amme borçlusunun elinde bulunduğu menkul malları ile gayrimenkullerinden alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarı kadar alacaklı tahsil daireleri tarafından haczedilmektedir. [1]
Önceden haczedilen menkul ve gayrimenkullerin bilahare serbest bırakılması, gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin tapuda fek edilmesi borcun ödenmesine bağlıdır.
Borç ödenmediği takdirde haczin kaldırılması mümkün değildir. Alacak tutarından fazla değerde yapılan ve konulan hacizlerin vergi dairesi veya SGK tarafından kaldırılması gerekecektir.[2] Diğer taraftan, borçluya ait mallardan kamu alacağını karşılamaya yetecek miktardan fazlası ise haciz edilemez. [3]
sayılı AATUHK maddesine göre, alacaklı tahsil dairesi haciz sırasında amme idaresi ile borçlunun menfaatlerini telif etmek (dengelemek) zorundadır. [4] Bu nedenle, haciz sırasında idare, icra memuru borçlunun ileride düşebileceği durumları tahmin etmek ve buna göre haciz yapmak zorundadır.
Haczedilen mallara değer biçme yetkisi menkul mallarda icra memuruna aittir. Bu nedenle, icra memurlarının haciz sırasında haciz tutanakları üzerinde koyduğu değerleri takdir ederken bir eksper gibi davranmak zorundadır. Afaki değer takdirleri ileride bu malların satışa çıkarılması halinde satışını güçleştirebilir. Rasyonel bir davranış haczedilen menkul mallarda makul ve gerçeğe uygun değerin belirlenmesidir.
Vergi dairesi tarafından haciz kaldırılması sırasında dikkate alınan kriterler aşağıda olduğu gibidir:
Özetlemek gerekirse, vergi daireleri haciz kaldırma sırasında hem kendi vergi dairesi bakımından hem de Türkiye çapında başka vergi dairelerine mükellefin borcunun olup olmadığı, ortağı olduğu şirketlerin başka vergi dairelerinde borcunun bulunup bulunmadığı vs. hususlar araştırılmaktadır. Bu aşamada vergi borcu ile konulan haciz miktarı ve risk tutarları vergi dairesi tarafından belli bir formülasyon dahilinde hesaplanmaktadır.
Diğer taraftan, gerek vergi dairesinde ve gerekse SGK’da teminat takas talepleri durumuna göre değerlendirilerek değiştirilmesi yoluna gidilebilmektedir. Burada üzerinde haciz bulunan teminatın kaldırılabilmesi için eşdeğer de veya daha çok değerli bir teminatın verilmesi halinde bu talep alacaklı idare tarafından kabul olunabilmektedir.
Sonuç olarak, yeniden yapılandırma veya af yasası evvelce vergi borcu nedeniyle haczedilmiş gayrimenkullerin satılmak istenmesi durumunda borç bitmediği sürece hacizler çözülmez. Yapılan ödemelerin toplam borca oranlaması yapılarak bu ödemelere uygun olarak kısım kısım konulan hacizler çözülecektir.
Teminat takası ise bazı hallerde mümkün bulunmaktadır. Üzerindeki haczi kaldırılacak olan gayrimenkulle eşdeğerde bir başka gayrimenkul vergi dairesine verilmediği sürece hacizler yine çözülmez. Teminat takası yapılmaz. Borca yetecek miktarda banka teminat mektubu verildiği takdirde gayrimenkul hacizleri çözülür.
[1] sayılı AATUHK Genel Tebliğ Seri A Sıra No 1, Seri A Sıra 2.
[2] Bkz. YERLİKAYA G.Kürşat, sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Şerhi, XII Levha Yayınları, İstanbul, Ocak
[3] Danıştay funduszeue.infoi, tarih ve E/K/ sayılı kararı.
[4] Danıştay funduszeue.infoi, tarih ve E/K/ sayılı kararı.
Amme Alacaklarının Tahsil Usul Hakkında Kanun maddesi “aciz hali” ile ilgili hükümleri içermektedir.
Buna göre “ Yapılan takip sonunda, borçlunun haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılayamadığı takdirde borçlu aciz halinde sayılır.
Yapılan takip safhalarıyla bakiye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tespit olunur.” Madde hükmüne göre aciz hali tesbit edilen kişi “ aciz fişi ile “ bu durumu belgelendirilmektedir.
Diğer taraftan, aciz fişinde, yapılan takibin safhalarının ve bakiye borç miktarının gösterilmesi funduszeue.info halinde bulunan borçlu hakkında, sayılı kanununun maddesinde düzenlenen “tecil ve taksitlendirme” durumuda sözkonusu olabilir.
Aciz fişinin düzenlenmesi halinde, borçlunun varsa üzerindeki sayılı Pasaport Kanununun maddesinde, yurtdışı çıkış yasağı kaldırılması gerekmektedir (1).
II-MÜKELLEFİN SOSYAL DURUMUNA UYGUN BİR KONUTUNUN HACZ EDİLEMEYECEĞİ İLKESİ
Danıştay 4. Dairesince verilen bir emsal kararda, “ binanın özellikleri, borçlunun aile yapısı, konutta ikamet eden birey sayısı, sosyal konumları ve ihtiyaçları gibi ölçüler birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun haline münasip olduğu tesbit edilen tek evinin vergi borcu nedeniyle hacz edilemeyeceğine” karar verilmiştir(2).
Olayda, kanuni temsilcisi olduğu şirketin vergi borçları nedeniyle davacıya ait gayrımenkul üzerine konulan haciz işleminin iptali talebiyle şirket müdürü tarafından dava açılmıştıfunduszeue.info sonra ilgili şirketin kanuni temsilcisi şirket borcu nedeni ile sahibi olduğu kişisel meskeni için vergi dairesi tarafından konulan hacizin iptali için girişimde bulunarak iptal için dava açmıştır.
Daha sonra Danıştay 4. Dairesi vermiş olduğu kararı ile, borçlunun haline uygun bir tek evinin hacz edilemeyeceğine karar vermiştir.
Gerçektende, sayılı yasanın 70/11 madde hükmümde “ borçlunun haline münasip evi ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere hacz edilerek satılabilir.” gereğince mükellefin böyle bir evi hacz edilemeyecektir.
III- SONUÇ VE ÖZET
Uygulamada sayılı yasa gereğince haciz ve vergi borcu nedeni ile satılamayacak, hacz edilemeyecek mallar hakkında pek çok yanlış işlemler yapılabilmektedir.Özellikle vergi idarelerinin icra ve satış bölümlerinde bu konuda uygulayıcılara ciddi görevler düşmektedir.
Borçlunun haline uygun evinin (meskenin) haciz edilmesi kabil değildir. Ancak borçlunun sahip olduğu bu evinin değeri yüksek ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktar borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılmasına kanun imkan verebilmektedir. Madde hükmünün uygulanması konusunda alacaklı tahsil daireleri borçlunun aile bireylerinin sayılarına ve sosyal durumlarını dikkate alarak bir sonuca varması ve borçluyu üzmemesi ve de müşkül duruma itmemesi gerekir. Mesken, sayılı yasa hükümlerine göre teminat zaten gösterildiği için aynı zamanda da meskeniyet iddiası da iskat edilmiş bulunacağından dolayı borcun ödenmemesi durumunda ise, duruma sayılı yasanın maddesi hükmüne göre meskenin satılabilmesi yolu açılacaktır. Bir başka husus, bu meskenin varsa kira bedelleri üzerine haciz yürütülüp yürütülemeyeceği konusudur. Kira bedeli de gayrimenkulun bir iradı olmakla birlikte haciz yapılması açısından gayrimenkulden müstakil olarak değerlendirilmesi mümkün bulunabilir. Yasa borçlunun evini barınma gereksimi nedeniyle hacizden masun tuttuğuna göre, kira bedeli borçlunun haline münasip ev ihtiyacını karşıladığı oranda hacizden muaf tutulabilecektir. Borçlu kira bedeli ile ancak mesken ihtiyacını temin edebiliyor ise, bunun gayrikabili haciz olduğu düşünülebilir ise de kira bedeli borçluya geçinme ve barınma ihtiyacından daha fazla bir çıkar sağladığı takdirde bu fazlalığın haczi yoluna gidilmesi yasanın ruhuna uygun düşer(*).
sayılı yasanın maddesi hükmü “ hacz edilemeyecek mallar” bahsine 13 madde halinde tek tek açıklanmış bulunmaktadıfunduszeue.info İdaresi Başkanlığının vergi idarelerine açıklayıcı bir yönlendirme ile bu konulara ışık tutması gerekecektir.Özellikle, şirketin borcundan kaynaklanan hallerde ortakların tek konutuna haciz ve satış yapılamayacağı, yine şirket borcu nedeni ile şirket ortaklarına yurtdışı yasağı getirilemeyeceği, ortakların kişisel banka hesaplarına hacz konulamayacağı ve benzeri konularda ayrıntılı bir açıklama getirilmesinde zaruret bulunmaktadır(3).
Diğer taraftan, ortağı olduğu şirketten pay devri yapmak suretiyle ayrılan eski ortaklar hakkında uygulanan ( şirket borcu nedeni ile) hacizler, yurtdışı yasakları, kişisel banka hesaplarına konulan hacizler, özel otomobiline konulan hacizler hiçbir şekilde hukuka uyarlı bulunmamaktadır.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından funduszeue.info sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
(1) Bkz Tahsilat G.T seri no
(2) Dnş.K. gün ve E: / – K: /
(3) İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından verilen gün ve E: / – K: / sayılı kararlarında :” davacı şirketteki hissesini tarihinde devrettiğine ve hisseyi devr alan yeni ortakların şirketin mali durumunu, borçlu veya alacaklı olup olmadığını bilmesi gerektiğine göre, ortaklık payını devr eden ve artık şirketle bir ilgisi kalmayan davacının şirket borçlarından sorumlu tutulması ve adına yurtdışı yasağı konulması olanağı bulunmamaktadır.”
(*)Maliye ve Gümrük Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemesi Genel Müdürlüğünün // sayılı mütalaası.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası