*İngilizce parçalar yayımlamayı planlıyorsun. Yıllar önce DJ/prodüktör Mahmut Orhan’ı dünya çapında tanıtan ‘Feel’ parçasının vokali sendin. “Keşke o zaman yapsaydım” dediğin oluyor mu?
Konserime gelenlerin çoğu o şarkıdaki vokalin ben olduğumu bilmiyor. O dönem İngilizce parça çıkarmak için yetersizdim. Belki de pop ya da elektronik müzik yapmak zorunda kalacaktım. Ve o ‘ben olmamayı’ kaldıramazdım. O dönem Lübnan’da konser vermiştim. Çok şık bir kulüptü. Buzdan kuğular falan Gitarımı aldım, ‘The Blower’s Daughter’ (Damien Rice şarkısı) söylüyorum. ‘Feel’in akustiğini Beni yuhaladılar.
*Rock müziğin geleceğini nasıl görüyorsun?
Tekrar canlandığını düşünüyorum. Bunda müziğini biraz yüzeysel bulsam da Maneskin’in (İtalyan rock grubu) etkili olduğuna inanıyorum. Amacım popüler olmak değil ama öyle bir alan oluşuyor. Yoksa gittiğim ülkede beni kişi dinlesin, benim karnım da doyar, kalbim de Mutlu olurum.
‘Annem en yakın arkadaşım’
* ’Müziğim benim bir adım önümde” dedin. O zaman bir adım geriye gidelim. Bize kendini anlatır mısın?
Müzik dışında çok bir hayatım yok. Profesyonel olarak ilgilenmeden önce de böyleydi. Ders çalışmaz, müzik yapardım, annem kızardı. Arkadaşlarımla gezmez, müzik yapardım. Gotik tarzı seviyordum.
*Kıyafetlerini hâlâ annen mi dikiyor?
Evet. Hepsini annem tasarlayıp yapıyor. Hatta butik açmayı düşünüyoruz onun için. Benim en yakın arkadaşım zaten. Çocukluğumdan beri böyle oldu.
* Babayla ilişkin nasıl?
Babamla anlaşamadığım zamanlar oldu. Babamın beni anlamadığını düşündüğüm zamanlar Ama şimdi onunla ortak olduk (gülüyor).
* Hangi değerlerle büyüdün?
Dürüstlük, sadakat ve özden vermek. Örneğin çevrenizden biri hasta olur, “Ah canım geçmiş olsun, senin için yapabileceğim bir şey var mı” dersin. Ya da bunları söylemeden bir çorba yapıp götürürsün. Ben onu almasam da vermeye çalışırım.
Bir de kendimi acımasızca eleştirebilirim.
Bu şekilde hem içimdeki yaraları dindirdim hem de bunu müziğimde daha iyiye gitmek için kullandım.
* Kendini eleştirebilmek yorucu bir yandan da
Evet, yoruluyorsun. Ama kardiyo gibi. Yaptıkça güçleniyorsun.
Kıbrıs Türk Girişimci İş Kadınları Derneği (GİKAD) 3. Olağan Genel Kurulu gerçekleşti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programın açılış konuşmasını Başkan Dr. İçim Çağıner Kavuklu yaptı.
Bir yıl boyunca gerek dernek gerekse kooperatifte ne kadar yol alındığına değinen Çağıner, girişimcilik dersinin okullarımıza ders olarak müfredata girmesiyle birlikte, emeklerinin karşılık bulduğuna en güzel örneği olduğunu söyledi. Ayrıca, Türk Devletleri Kadın Birliğine katılım daveti alındığını da üyelerle paylaşan Çağıner, GİKAD’ın geçmiş dönem yönetim kurulu ve üyelerine teşekkür etti.
Toplantıda divan oluşumunun ardından faaliyet raporu Asbaşkan Pınar Başman tarafından üyelerle paylaşıldı.
Mali raporun okunmasının ardından başkan ve yönetim kurulu seçimi yapıldı.
Başkanlığa yeniden Dr. İçim Çağıner Kavuklu seçilirken, yönetim kuruluna Pınar Başman, Berin Avunduk, Özlem Özbekoğlu, Özlem Ratip, Didem Kaner, Şehnaz Çehreli, Ziynet Şah ve Sinem Ahmetraşit asil üye olarak , Meryem Özkurt, Ayşem Çelebi, Pınar Savun, Yağmur Özyalçın, Özgül Çırakoğlu ve Şerife Gündüz ise yedek üye olarak seçildiler.
24/06/