hamilelikte şeker düşmesi / Hipoglisemi ve hamilelik ilişkisi

Hamilelikte Şeker Düşmesi

hamilelikte şeker düşmesi

Gebelik şekeri bebek için de çok önemli

Gebelik ve şeker hastalığı, aynı dönemde görülmesi durumunda birbirini olumsuz yönde etkiliyor. Tüm dünyada artan diyabetik gebelik vakalarının anne ile birlikte bebeği de etkisi altına aldığına dikkat çeken uzmanlar; gebelik şekerinin; annede ani düşük, hipertansiyon, vb. problemlere yol açmasının yanı sıra, anne karnındaki bebekte de kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu gelişme problemleri gibi birçok soruna neden olduğunu belirtti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekeri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Obezite artışı ile diyabetik gebelik de artıyor

Gebelik ve diyabet, bir kadında aynı anda birlikte bulunduğu zaman, birbirini olumsuz yönde etkileyen durumlardır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de diyabetik gebelik vakaları artmaktadır” diyen Uzm. Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, bu artışın en önemli nedenlerini şöyle sıraladı:

1.”Tip 1 diyabetli kadınların yaşam beklentisi ve yaşam kalitesindeki artış,
2.Obezite nedeniyle tip 2 diyabet sıklığının artması ve giderek daha genç yaşlara inmiş olması,
3.Obezite artışı ile birlikte gebelik diyabeti sıklığının artmasıdır.”

Gebelik şekerinin belirtileri, normal diyabetten farklı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, “İlk kez gebelikte genellikle 2. veya 3. trimesterde (3’er aylık dönem) ortaya çıkan ve gebelik süresince devam eden kan şekeri yüksekliği, ’gebelik diyabeti’ veya ‘gestasyonel diabetes mellitus (GDM)’ olarak adlandırılırken; tip 1 veya tip 2 diyabetli bir kadında gebelik hali, ’gebelikte diyabet’, ’gebelikte aşikar diyabet’, ‘pregestasyonel diyabet’ veya ‘pregestasyonel diabetes mellitus (PGDM)’ olarak tanımlanır. Gebelik sırasında görülen diyabet vakalarının büyük çoğunluğunu GDM vakaları oluşturur” dedi.

“Gebelik şekerinde, diyabet hastalarında görülen çok su içme, sık idrara çıkma, ayaklarda uyuşmalar ve hızlı kilo kaybı gibi verebileceğimiz belirgin bir şikâyet tarif edemeyiz” diyen Yıldırım,

“Çünkü gebeliğin doğal sürecine bağlı olarak kadınlarda bu şikâyetler gelişebilmekte ve şeker hastalığı belirtisi mi yoksa gebelik şikâyetleri mi ayırt etmek mümkün olmayabilir. O nedenle gebeliğin anne ve bebek için oluşturduğu riskler, dünya gebelikte şeker sıklığı göz önüne alınarak gebeliğin 24-28. haftaları arasında tarama testleri uygulanmakta, ek risk faktörleri tespit edilen gebelerde ise daha erken kan şekeri takiplerine başlanabilmektedir” şeklinde konuştu.

Gebelik şekeri, ani düşüklere yol açıyor

Dahiliye Uzmanı Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekerinin oluşturduğu riskleri şöyle ifade etti:

“Anne açısından riskler: Ani düşük, hipertansiyon, diyabete bağlı göz ve böbrekte gelişen hastalıklarda ilerleme, sık idrar yolu enfeksiyonları, ani kan şekeri düşüklükleri, ilerleyen yıllarda obezite ve şeker hastalığı gelişmesi.

Gebelikte ‘fetüs’ olarak adlandırılan bebek açısından riskler: Kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu gelişme problemleri, kromozomal gelişim hataları, anne karnında ölüm, yarık damak dudak vb.

Gebelikte beslenme düzeni, büyük önem taşıyor

“Gebelik süresince esas olan beslenme düzeninin sağlanmasıdır” diyen Yıldırım, Gebelik diyabeti olan kişilerin beslenmesi hakkında şu önerilerde bulundu:

“Gebe diyabetlinin günlük kalori ihtiyacı olması gereken ideal ağırlığa göre; obez diyabetlilerde 24 kkal/kg, obez olmayanlarda ilk 3 aylık dönemde (trimester) 30 kkal/kg ve ikinci 3 aylık dönemden itibaren 35 kkal/kg olacak şekilde hesaplanır. İkinci trimesterde 340 kkal/gün, emziklilikte 450 kkal/ gün ek enerji alımı önerilir.

Yeterli enerji alımı sağlanmalı

Gebelikte uygun ağırlık artışını sağlayacak yeterli enerji alımı sağlanmalıdır. Gebelerde zayıflama diyetleri önerilmez; ancak fazla kilolu veya obez gebelik şekeri olan kadınlar için hafif-ortaderecede enerji ve karbonhidrat kısıtlaması uygun olabilir. Günlük total kalorinin (enerjinin) besin bileşenleri hesaplanır. Total enerjinin %45-50’si karbonhidrattan (minimum 175 g/gün), -20’si proteinlerden (miktar: 1-1.5 g/kg/gün, minimum 71 g/gün), %30-35’i yağlardan (40-60 g/gün) sağlanmalı, ayrıca beslenme programında yeteri kadar posa (28 g/gün) yer almalıdır.

Öğün sayısı 3 ana, 4 ara öğün olarak planlanmalı

Öğün sayısı 3 ana, 4 ara öğün olmak üzere toplam 7 öğün olarak planlanmalı ve kahvaltıda günlük kalori ihtiyacının 3/18’i, öğle yemeğinde 4/18’i, akşam yemeğinde 4/18’i verilmelidir. Gün boyunca üç kez, her birinde günlük kalori ihtiyacının 2/18’i verilerek ve yatmadan önce de bir kez, günlük kalori ihtiyacının 2/18’ini kapsayan ara öğün yapılmalıdır. Gebelikte sabah glukoza tolerans azalmış olduğundan kahvaltıda karbonhidrat alımı <45 g olmalıdır.

Mikrobesin ögeleri: Diyabetli gebeye demir (18 mg/gün), folik asit (0.4-1 mg/gün), kalsiyum (1200 mg/gün), iyot 100-150 μg/gün ve 25OH-D vit (1000 U/gün) ile vitamin ve mineral desteği verilmelidir.

Ağırlık artışı: Gebelik süresinde kilo artış hızı ilk trimesterde 1-2 kg, 2. Trimesterden itibaren haftada 250-500 g olmalı ve toplam kilo artışı 10-12 kg’ı aşmamalıdır. Alternatif olarak gebelik boyunca alınacak kiloyu gebelik öncesindeki Beden Kitle İndeksi (BKİ) değerlerine göre belirleme eğilimi vardır. Gebelik öncesi BKİ: 18.6-24.9 kg/m2 ise gebelik boyunca 11.5-16 kg ağırlık artışı, BKİ: 25-29.9 kg/m2 ise 7-11.5 kg ağırlık artışı, BKİ: ≥30 kg/m2 ise 5.5-10 kg ağırlık artışı önerilmektedir.”

Kimler risk grubunda?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekeri için risk grubunda olanları şöyle sıraladı:

1.“Genetik ırksal yatkınlığı,
2.Ailede şeker hastalığı,
3.Kısa boylu,
4.Düşük doğum kilosu,
5.Çoklu gebeliği (ikiz,üçüz),
6.İdrardan şeker atan (glukozüri),
7.Daha önceden insülin direnci tespit edilen,
8.Psikiyatrik ilaç kullanan (antipsikotik ilaçlar), kortizol kullanan,
9.Obez,
10.Kırmızı işlenmiş et ağırlıklı beslenen,
11.Hareketsiz yaşamı olan,
12.Ani hızlı fazla kilo artışı olan,
13.PCOS (çoklu kistik yumurtalık sendromu) olan,
14.Hipertansif,
15.Geçmiş doğumlarında kilolu bebek doğumu (4.5 kg ve üzeri), ölü doğumu olan,
16.Geçmiş gebeliklerde gebelik şekeri teşhisi konulan kişiler, risk grubundadır.”

Doğum sonrası bebekler de etkileniyor

Uzm. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Gebelik şekeri, anne ve anne karnındaki bebeği etkilediği gibi doğum sonrası bebekleri de şu şekilde etkilemektedir: Erken doğum ve buna bağlı gelişebilecek hastalık riskleri, sezeryan ve normal doğum esnasında gelişebilecek hasarlar, doğumsal anormal gelişim hastalıkları, kan şekeri düşüklüğü, sarılık, mineral bozuklukları, kalp hastalıkları, bebek ölümü, ilerleyen yıllarda obezite ve tip 2 diyabet hastalığı.”

Güncelleme Tarihi: 01 Şubat 2019

Yayınlama Tarihi: 02 Ocak 2013

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Şeker Düşmesi Belirtileri Nelerdir? Düşük Kan Şekeri (Hipoglisemi) Ne Anlama Gelir?

Kan şekeri yaklaşık 70 mg/dl’nin alt sınırına düştüğünde kişiler hipoglisemi olarak adlandırılırlar. Bu durum da aşırı insülin salgılanması nedeni ile gelişmektedir. Şiddetine göre ise hafif, orta ve de ağır olarak sınıflandırılmaktadır.

Düşük Kan Şekeri (Hipoglisemi) Ne Anlama Gelir?

Günümüz koşullarında kan şekeri ortalama 70 mg/dl’nin altına düştüğü zaman hipoglisemi olmaktadır. Hipogliseminin önemli nedeni sağlıksız ve de düzensiz beslenmedir. Karbonhidrat bakımından zengin diyetler iyi beslenmeme ve ya sağlık yaşam tarzı kan şekeri düşüklüğünü tetiklemektedir.

Kan şekerindeki düşüklük durumu hayati sorunlara yol açabilir. İnsülin kullanan hemen hemen herkeste görülme ihtimali vardır. Hipoglisemi kontrol edilemez hastalık olması nedeni ile tehlikelidir ve tetikte olunması gerekir. Ayrıca düzenli beslenme ve de minimum şeker tüketimiyle hipogliseminin önüne geçilmektedir.

Düşük Kan Şekerinin Belirtileri Nelerdir?

Düşük kan şekerinin belirtileri; açlık, titreme, huzursuzluk, terleme, göz kararması, dil ve ya dudakta karıncalanma, solukluk ve ya çarpıntı gibi yakınmalar genel olarak hafif hipoglisemiye işaret etmektedir. Bu durumdaki kişiler şeker alıp kan şekeri düzeylerini normal seviyeye çıkarabilir.

Baş, karın ağrısı, solukluk, uyuşukluk, bulanık görmeye başlama, terleme, konuşma zorluğu, taşikardi orta şiddetteki olan hipoglisemiye işaret etmektedir. Ağır hipoglisemide ise şeker düzeyi yaklaşık 50 mg/dl’nin çok altına düşer ve de beynin şekersiz kalması neticesinde bilinç kaybı oluşur. Bu durumda tıbbı müdahale şarttır.

Hipoglisemi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Öncelikle kan şekeri aleti ile birlikte şekeri ölçülmelidir. Belirtilerin yanı sıra kan şekeri 70 mg/dl'nin altında olursa hipoglisemi tedavisine başlanmalıdır. Hipoglisemi tokken oluşmuşsa 2 adet kesme şeker ağıza atabilir ve 1 çay bardağı meyve suyu ya da limonata içebilirsiniz. Ayrıca ana öğünden ortalama 15 dakika ile 30 dakika öncesinde hipoglisemi ile birlikte karşı karşıya kaldıysanız yemek yiyebilirsiniz.

Ağızdan gıda alınmayacak şekilde hipoglisemi durumunda ise bilinç kaybı yaşanıyor ise paranteral, glukoz ve ya glukagon enjeksiyonu yapılması gereklidir. Glukagon genelde kan şekerinin bilinç kayıplarına neden olacak seviyeye düştüğü durumlarda uygulanmakta olan karaciğerden kana şeker salınımlarını uyaran bir ilaç olmaktadır.

Glukagon eczanelerde kullanımlara hazır şekilde bulunmakta olup enjektör içine çekilip kas içine yapılmaktadır. Glukagon enjeksiyonu ile beraber kan şekeri de 15-20 dakika içinde düzeltilebilir. Eğer hasta bilinci hala kapalı ise glukagon enjeksiyonu tekrarlanıp hasta derhal en yakın hastaneye götürülmelidir.

Hipoglisemi tedavisinde genel olarak belirtilerin tedavisinin yanı sıra beyin işlevlerinin korunması ve de yeni atak gelişmesinin engellenmesi hedeflenir. Tedavi planlaması öncesinde düzenli bir kan şekeri ölçümleri gerekebilir.

Hipoglisemi Diyeti Nasıl Olur?

Diyabet hastaları günümüz koşullarında hipoglisemi atakları yaşamamak adına diyabetik diyetine uymalıdır. Bu hastalara sebze, meyve, tahıl, kuru baklagiller ve buğdayda yer alan sindirilebilir lifleri almaları önerilir. Ayrıca et, tavuk ve ya balık ızgara olarak pişirilmelidir.

Toz şeker, reçel, bal, lokum, pasta basit karbonhidrat içerir. Bu basit karbonhidratlar da kandaki şeker oranlarını önemli ölçülerde etkiler ve de değiştirir. Bu nedenle, hastaların uzak durması ve ya kompleks karbonhidratlara yönelmesi gereklidir. Hipoglisemi hastaları genelde taze meyveleri tercih etmelidir. Hazır meyve sularında şeker ya da tatlandırıcı bulunduğu nedeni ile bu hastalara önerilmemektedir. Alkol asla tüketilmemelidir. Hastaların sık ve de az miktarda yeme alışkanlığı edinmesi önerilmektedir.

Gebelik Diyabeti (Gestasyonel Diyabet) nedir?

İçindekiler

Gebelik diyabeti (Gestasyonel Diyabet) nedir?

İlk defa gebelikte ortaya çıkan ve doğumdan sonra düzelen glukoz intoleransı, gestasyonel diyabet olarak tanımlanmaktadır. Gebelik; bebeğin beslendiği plasentadan salgılanan hormonlardan dolayı insülin direnci ile karakterize bir dönemdir. Özellikle hamileliğin ikinci yarısında bu hormonların artması, pankreas rezervi sınırda olan kadınlarda yüksek şeker değerleri ile sonuçlanmaktadır.

Gebe kadınların yüzde 3-8’inde görülebilen gebelik diyabeti, hamilelikte en sık karşılaşılan endokrinolojik hastalıktır.

Gebelik diyabetinin belirtileri nelerdir?

Gebelik diyabeti genellikle belirti göstermemektedir. Çok su içme, çok sık idrara çıkma, idrarda glukoz saptanması, tekrarlayan idrar yolu/vajinal enfeksiyonlar, bulantı veya halsizlik gebelik diyabetinin olası belirtilerindendir.

Kan şekeri değerlerinin kontrol altına alınamayıp yüksek seyretmesi, bebeğin anne karnında gelişimini etkileyerek fazla kilo almasına ve suyunun fazlalaşmasına neden olabilir. Gebelerde kontrolsüz kan şekeri, nadiren “diyabetik ketoasidoz” olarak adlandırılan ciddi bir komplikasyona yol açabilir.

Gebelik diyabeti, gebeliğin hangi döneminde ortaya çıkar?

Gebelik diyabeti, hamileliğin 20. haftasından sonra plasentadan salgılanan anti-insülin hormonlarının artmasıyla ortaya çıkar. Özellikle gebeliğin ikinci yarısında oluşan gebelik diyabeti için yapılan tarama testlerinin 24-28. haftalar arasında yapılması önerilmektedir.

Gebelik diyabeti hastalığında kimler risk altındadır?

  • Aşırı kilolu olanlar (Vücut kitle indeksi >30kg/m2),
  • Gebeliğin ilk 18-24. haftalarında fazla kilo alanlar,
  • Ailesinde özellikle birinci derece akrabalarında diyabet hikayesi bulunanlar,
  • Önceki doğumunda 4 kilonun üzerinde bebek doğuranlar,
  • Gebelik öncesi bozulmuş glukoz toleransı veya polikistik over sendromu olanlar,
  • Yüksek açlık glukozu veya önceki hamileliğinde gebelik diyabeti olanlar,
  • İlk vizitte, idrarında glukoz saptananlar,
  • Çoğul gebelik yaşayanlar gebelik diyabetinde risk altındadır.

Gebelik diyabeti riski azaltılabilir mi?

Gebelikten önce kilo kontrolünün sağlanarak ideal kilo ile gebe kalınması, düzenli olarak çok ağır olmayan egzersizlerin yapılması, sağlıklı bir diyet ile sigaranın bırakılması gebelik diyabeti riskini azaltmaktadır.

Gebelik diyabetinin tanısı nasıl konur?

Hamileliğin ilk döneminde diyabet riski bulunmuyorsa, 24-28. haftalar arasında şeker yükleme testi (50 gr Oral Glukoz Tolerans Testi) ile tarama yapılmaktadır. Tarama testinde, birinci saat glukoz değerleri, sınırın üzerinde çıkan hastalara 100 gr şeker yükleme testi (100 gr Oral Glukoz Tolerans Testi) yapılır. İki değeri yüksek çıkan hastalara “gestasyonel diyabet” tanısı konmaktadır. Ayrıca tek seferde 75 gr şeker yükleme testi (OGTT) de yapılabilmektedir. Yükleme testi sırasında alınan şekerin, anne ya da bebek açısından herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Herhangi bir zamanda bakılan kan şekeri değerinin 200 mg/dL; açlık kan şekerinin 126 mg/dL veya HbA1C değerinin yüzde 6.5’in üzerinde olması durumunda da gebelik diyabeti tanısı konulur.

Tarama ile gestasyonel diyabetik kadınların saptanması ve tedaviye başlanması, anne ve bebek ile ilgili komplikasyonların önlenmesi açısından oldukça önemlidir.

Gebelik diyabetinin anne ve bebek için taşıdığı riskler nelerdir?

Gebelik diyabetinin fark edilmesi ve uygun tedavi ile yönetilmesi durumunda genellikle sorun oluşmaz. Ancak fark edilmez veya kan şekeri regülasyonu sağlanmaz ise hem anne hem bebek için birtakım komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

Gebelik diyabetinde, hamileliğin ilk haftalarında kan şekeri yüksekliği olmadığı için bebekte yapısal anomali riski yüksek değildir. Makrozomi ve hipoglisemi bu bebekler için başlıca iki sorundur. Makrozomi yani bebeğin patolojik şekilde normalden iri olması durumu, yağ dokusunun fazla olmasından kaynaklanır. Normalden daha iri olan bebeklerin doğum sırasında omuz takılması gibi travmaya maruz kalma riski vardır. Ayrıca, yenidoğan döneminde kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) ve kalsiyum, magnezyum düşüklüğü gibi diğer biyokimyasal dengesizlikler görülebilmektedir. Ayrıca erken doğum riski ve akciğer problemleri de olabilmektedir. Diyabetik anne bebeklerinin, ileri yaşamlarında obezite ve tip 2 diyabet geliştirme açısından risk altında oldukları da bilinmektedir.

Annede gebelik diyabetinin varlığı, hipertansif hastalıkları riskini ve sezaryen oranlarını artırmaktadır. Vajinal doğumlarda ise operatif doğum ve buna bağlı oluşan yırtık, kanama gibi travma riski oluşabilir. Doğum sonrası kanamanın fazla olması da diğer bir olası sorundur.

Gebelik diyabetinin tedavi yöntemleri nelerdir?

Gebelik diyabeti tanısı alan bir gebenin, öncelikle bu konuda bilgilendirilmesi ve konunun öneminin farkına varması sağlanmalıdır. Gebelik diyabeti tedavisinde amaç, kan şekeri değerlerini belli aralıkta tutabilmektir. Kişinin kilosuna ve gebelik haftasına uygun kalori içeren diyet ile karbonhidrat, protein ve yağ alımı düzenlenir. Tıbbi olarak bir sakınca yoksa yürüyüş veya yüzme gibi egzersizler gebelik diyabetinde ilk basamak tedavi yöntemleridir. Aynı zamanda gebe, belli aralıklarla kan şekeri takibi yapmalıdır. Kan şekeri değerleri diyetle istenilen aralıkta tutulamaz ise diyete ilaveten insülin enjeksiyonlarına geçilebilmektedir.

Gebelik diyabeti olan anne adayları nasıl beslenmeli? Nelere dikkat etmeli?

Gebelik diyabeti tanısı konmuş anne adayları, öncelikle diyetisyen kontrolünde olmalıdır. Düşük glisemik indeksli karbonhidrat ve yüksek lifli gıdaları tercih etmeli; şeker ve rafine gıdalardan kaçınmalılardır. Küçük öğünlerle sık sık beslenmelilerdir. Gebelik haftasına ve kilosuna göre hesaplanan kalori ihtiyacı, 3 ana + 3 ara toplam 6 öğün olacak şekilde bölünerek ayarlanmalıdır.

Hamileliğinde gebelik diyabeti yaşayan bir anne, doğum sonrası kendisi ve bebeği için hangi kontrolleri yaptırmalı?

Doğum sonrasında diyabetik anne bebekleri, pediatristler tarafından metabolik sorunlar, sarılık, polisitemi, akciğer problemleri açısından yakından takip edilir. Ayrıca bu bebekler ileri yaşlarında metabolik sendrom ve obezite riskiyle karşılaşabilirler. Dolayısıyla ilerleyen yaşlarında sağlıklı beslenmeleri ve egzersiz yapmaları oldukça önemlidir.

Gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet) yaşayan annelerin ise doğumdan sonra kan şekeri düzeyleri normale dönmekte ve insülin kullananların doğum sonrası tedavi gerekliliği kalmamaktadır. Ancak, gebelik diyabeti olan kadınların hayat boyu tip 2 diyabet veya prediyabet riski altında olduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple gebeliğinde diyabet tanısı konan annelerin, doğum sonrası 6-12. haftada glukoz tolerans testi yaptırmaları gerekmektedir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası