Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Tayfur Sökmen Hatay Cumhuriyeti´nin ilk ve tek Cumhurbaşkanıdır. yılında Gaziantep´te doğdu. Kırıkhan Rüştiyesi´ni bitirdikten sonra özel eğitim gördü. I. Dünya Savaşı´nda istihbarat görevlerinde çalıştı. İskenderun sancağındaki Fransız işgaline karşı direniş hareketinin örgütlenmesinde öncülük yaptı. 20 Ekim ´de TBMM Hükümeti ile Fransa arasında imzalanan Ankara Antlaşması´yla İskenderun sancağı, Fransız mandası altındaki Suriye´ye özerk bir yönetim birimi olarak bağlandı. Fransız manda yönetimi arapları ve hıristiyanları kayıran bir tutum izleyince direniş yeniden başladı. Tayfur Sökmen, gıyabında ölüm cezasına çarptırılınca Adana´ya kaçtı. arasında Viyana´da kalan Tayfur Sökmen, Hariciye Vekaleti´nin girişimiyle Fransa´dan İskenderun sancağına giriş izni aldı. Buna rağmen baskıya uğradı ve ´den sonra Gaziantep, Adana ve İstanbul´da yaşamak zorunda kaldı.
´te Antalya bağımsız milletvekili seçilerek TBMM´ye girdi. ´da Fransa´nın Suriye ve Lübnan´a bağımsızlık vermesi üzerine, Türkiye, İskenderun sancağını da bağımsızlığa kavuşturmak için girişimlere başladı. Ocak ´de İskenderun sancağına, Dışişlerinde Suriye´ye bağlı, ama kendi anayasasıyla yönetilen yarı bir sancak statüsü tanındı. Sancağının adı da Hatay olarak değiştirildi. Aynı yıl Türkiye´nin verdiği nota üzerine Fransa sorunun Milletler Cemiyeti´nde çözülmesini istedi. Uluslararası koşulların da dayatması sonucunda varılan anlaşmayla, Milletler Cemiyeti 19 Mayıs ´de Hatay için bir anayasa kabul etti. Uzun süren görüşmelerden sonra, Türk ve Fransızlardan oluşan bir kurulun gözetiminde Hatay Cumhuriyeti´nin kurulduğunu ilan etti. Cumhurbaşkanlığına da Tayfur Sökmen´i seçti. Hatay Cumhuriyeti, 29 haziran ´da Millet Meclisi kararıyla Türkiye Cumhuriyetine katıldı. Cumhurbaşkanlığı görevi sona eren Sökmen, ´ye kadar Antalya, ´de Hatay milletvekili olarak TBMM´de yer aldı. ´da kontenjan senatörü olarak Cumhuriyet Senatosu´na girdi. ´te siyasi hayattan çekildi. Tayfur Sökmen, yılında İstanbul´da öldü.
Eseri:
Tayfur Sökmen, "Hatay´ın kurtuluşu İçin Harcanan Çabalar" () adlı kitabında Hatay sorununu ayrıntılarıyla ele almıştır.
Hatay Cumhuriyeti
12 Eylül tarihinde Hatay'da kurulan devlet Haziran tarihinde Hatay Millet Meclisi'nin Türkiye'ye iltihak kararı alması ile son bulmuÅtur. Devletin ilk ve tek cumhurbaÅkanı Tayfur Sökmen'dir. BaÅkenti Antakya olan devletin yılındaki nüfusu kiÅiydi. Birinci Dünya SavaÅı'ndan 'e Hatay Osmanlı Ä°mparatorluÄunun 1. Dünya SavaÅı'nı kaybetmiÅ olması sonucu, bütün cephelerde olduÄu gibi Filistin ve Suriye'de dövüÅen Osmanlı Ordusu da, Eylül ayı sonlarına doÄru görev bölgesinden çekilmeye baÅladı. Suriye'de, VII. Yıldırım Ordusu'nun yöreden ayrılmasından sonra Ä°tilaf Devletleri'nin desteÄi ile, Hicaz Emiri
Faysal'ın baÅkanı olduÄu bir Arap-Suriye hükümeti kuruldu. Ä°ngilizler, 30 Ekim tarihinde imzalanan Mondros AntlaÅması hükümlerine dayanarak 25 Kasım 'de Ä°skenderun SancaÄı'na bir miktar asker çıkardılar. Aynı AntlaÅma hükümlerine göre, Osmanlı yönetimine bırakılmıŠolmasına raÄmen Ä°skenderun SancaÄı 'nı iÅgal eden Ä°ngiliz birlikleri, gün kentte kaldıktan sonra çekilerek 7 Aralık tarihinde, Antakya'ya giren Fransız askerlerine iÅgali devrettiler.
Mondros AntlaÅması ile bu topraklarda görevi bitmiÅ olan VII. Yıldırım Ordusu Kumantanı Mustafa Kemal PaÅa geri geldiÄi Adana'da bu iÅgal hareketini müttefik orduları kumandanı MareÅal Allanby nezdinde protesto etti. Yerli halkın ileri gelenlerinden bir grubun Fransız yönetimine karÅı mücadele kararı alması sonucu sancakta mücahitler olarak adlandırılan ve zaman zaman silahlı çatıÅmaya da giren bir direniÅ hareketi örgütlendi. 13 Temmuz 'da Ä°skenderun SancaÄı'na gelerek halka Fransız yönetiminden memnun olup olmadıklarını soran Amerikan heyetine büyük çoÄunluÄun Türk idaresini istedikleri Åeklindeki beyanı, Fransız yönetimine karÅı baÅlatılan direniÅ hareketinin haklılıÄını göstermekte funduszeue.info Kongresi'nde ilk esasları meydana çıkmıŠolan Misak-ı Milli kavramı ile ilgili olarak bu direniÅ hareketinin önde gelen isimlerinden Tayfur Ata Bey (Sökmen) ile Ankara arasında yapılan yazıÅmalarda, Ä°skenderun SancaÄı ve havalisinin de ( Hatay) bu hudutlar içerisinde olduÄunun Mustafa Kemal tarafından belirtilmiÅ olması, bir süredir Misak-ı Milli hududu dıÅında kaldıkları kuÅkusu içinde olan bölge halkının maneviyatını yükseltti.
GüneydoÄu Anadolu ve Ä°skenderun SancaÄı'nda iki yıldır süregelen ve Fransız hükümetini huzursuz eden direniÅ hareketinin ve çatıÅmaların sona erdirilmesi amacıyla, Ankara Hükümeti ile 9 Haziran tarihinde baÅlanan görüÅmelerin, 20 Ekim tarihinde imzalanan Ankara AntlaÅması ile bir uzlaÅma ortamına girmesi üzerine, Antakya'da Fransız yönetimine karÅı sürdürülen direniÅ faaliyetine bir süre ara verildi. Ancak, antlaÅmanın imzalanmasından kısa bir süre önce, 26 AÄustos tarihinde, Fransızlar bütün Suriye'yi iÅgal ederek, daha önce kurmuÅ oldukları Faysal baÅkanlıÄındaki Suriye Hükümeti'ne son vermiÅ ve ülkede manda yönetimini uygulamaya baÅlamıÅlardı. Gene Ankara AntlaÅması hükümlerine göre Fransızlar, Adana, Mersin, Osmaniye, Kilis ve Anteb'i boÅaltırken,Ä°skenderun, Antakya, Kırıkhan, Reyhanlı, Altınözü ve SamandaÄ'dan çekilmeyip bu beldeleri Ä°skenderun SancaÄıadı altında ve özel bir statü içinde, Fransız mandası olarak yöneltilmekte olan Suriye Devleti'ne baÄladılar. Bu uygulamaları ile Ankara AntlaÅması, sancaÄın kurtuluÅ ümitlerini gelecekte belirsiz bir zamana bırakmıŠolması nedeniyle Hatay'da yaÅayan Türkler arasında üzüntü yarattı.
Ankara AntlaÅması hükümleri içinde sancak dahilindeki okullarda Türkçe'nin okutulması, Arapça'nın yanında Türkçe'nin de resmi mahiyette bir dil olması, Türk kültürünün yayılması, sancak bayraÄının Türk bayraÄına benzer bir bayrak olması gibi maddeler bulunmasına raÄmen Fransızlar bu maddeleri hiçbir zaman uygulamadılar..
Hatay Devleti BayraÄı - 5 Eylül
Fransızların, Ä°skenderun SancaÄından çekilmemeleri ve sancak içindeki Türk nüfusa karÅı davranıÅlarındaki eÅitsizlik üzerine tekrar faaliyete geçen direniÅ örgütü, merkezi Adana'da olan, Tayfur Ata Bey (Sökmen) baÅkanlıÄında, Ä°skenderun ve Havalisi Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti'ni kurarak, Ankara ile iliÅkilerini devam ettirdiler ve bir heyet halinde Ankara'ya giderek, Mustafa Kemal'den bölge ile ilgilenmesini istediler'de Fransızlar tarafından Suriye Devletleri Federasyonu kuruldu ve Ä°skenderun SancaÄı, Federasyona baÄlı olan Haleb Devleti içinde yer aldı. Ülkenin baÄımsızlıÄını ve bütünlüÄünü garanti altına alan ve yeni Türkiye Devleti'nin sınırlarını çizen Lozan AntlaÅmasında esaslı bir Åekilde ele alınmayan ve bu nedenle yöre halkının umutsuzluÄa sevk eden Hatay Meselesi, Atatürk'ün 15 Mart günü Adana'da yaptıÄı konuÅmada, " kırk asırlık Türk yurdu düÅman elinde esir kalamaz" sözü ile yeni bir dinamizm kazandı ve Türkiye CumhuriyetiHükümeti'nin gündemine ciddi olarak girdi.
GeliÅen olaylar karÅısında bölgede yaÅayan diÄer etnik gruplara karÅı da örgütlenme ihtiyacı duyan Türk nüfus, Türkiye ile birleÅme temasını iÅleyen Altın-Özü isimli bir gazete ile faaliyeti çok kısa süren Antakya Halk Fıkrası adlı bir de parti kurdular. Bölgedeki huzursuzlukların Milletler Cemiyeti 'nde yaptıÄı etkiler sonucu yılında Fransızlar, Ä°skenderun'da bir hükümet kurulması teklifini gündeme getirdiler. Teklife göre, Beyrut'taki yüksek komiserliÄe baÄlı olarak çalıÅacak bu hükümetin kendi anayasası, kendi meclisi ve seçilmiÅ bir baÅkanı bulunacaktı. Hükümet merkezi olarak Ä°skenderun öngörülmekteydi. Bu hükümetin teÅkili amacıyla yapılan seçimler sonucunda, Arapların çoÄunlukta olduÄu bir meclis oluÅtu. BaÅkanlıÄına da Ahmet Türkmen'in adaylıÄına karÅılık, Ä°skenderun SancaÄında Fransız olaÄanüstü komiserinin delegeliÄini yapan H. Duriex'in getirildiÄi BaÄımsız Ä°skenderun hükümeti, gördüÄü tepkiler karÅısında kısa bir süre sonra ismini, Kuzey Suriye Hükümeti olarak deÄiÅtirme kararı aldı.
Anayasaları gereÄi sancaÄın baÄımsızlıÄı için yemin etmiÅ olan Kuzey Suriye Meclisi milletvekilleri bu karardan dört gün sonra, Åam'daki Merkezi Suriye Hükümeti'ne baÄlanma kararı aldı.
Ortaya çıkan bu yeni durum üzerine Fransa'nın Suriye üzerindeki manda yönetiminin sona ereceÄi yılından sonra, Ä°skenderun SancaÄının geleceÄini, Türk nüfusun çıkarlarına uygun bir neticeye ulaÅtırmak amacında olan Türkler, Fransızların engelleme gayretlerine raÄmen hedeflerine ulaÅmak için yoÄun bir propaganda faaliyetine girdiler. Bu faaliyet içinde, özellikle anavatanda gerçekleÅtirilmiÅ olan Atatürk ilke ve inkılapları örnek alındı. ÖrneÄin, Latin harflerini öÄreten kurslar açıldı, fes yerine Åapka giyilmeye baÅlandı ve herhangi bir faaliyet gösteremeyerek, sembolik bir kuruluÅ halinde kalan Halk Partisi kuruldu. Türk nüfusun yaptıÄı bu gayretli ve ısrarlı çalıÅmalar meyvelerini verdi ve bir süre sonra Fransızlar, Ä°skenderun SancaÄında Türk hakimiyeti kavramına sıcak bakmaya baÅladılar.
Sancakta yaÅayan Türkler, Ankara'ya gönderdikleri heyetler ile zamanın baÅbakanı Ä°smet Ä°nönü ve MareÅal Fevzi Çakmak aracılıÄı ile Atatürk'e bir kere daha aktardıkları davaları için Ulu Önder'den daha yakın ilgi ve destek istediler. Türk hükümeti, Eylül ayında Cenevre'de yapılan Milletler Meclisi toplantısında konuyu gündeme getirerek, Ä°skenderun sancaÄının baÄımsızlık talebini Fransız Hükümeti'ne resmen bildirdi.
Atatürk, yılı TBMM'nin açıŠkonuÅmasında, " Fransızlar ile aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiÅtir" diyerek sancaÄın bulunduÄu bölgeye Hatay ismini verdi. Bu davranıÅı ile Hatay Meselesine ciddi olarak el konduÄunu ifade etmiÅ olan Atatürk, o sırada faaliyette olan Antakya-Ä°skenderun Yurdu cemiyetinin adını da Hatay Egemenlik Cemiyeti olarak deÄiÅtirdi. Bu cemiyetin merkezi Ä°stanbul'da idi.
Olayların hızlı bir geliÅme içine girdiÄi bugünlerde, Fransız baÅbakanı Leon Blum'un, Suriye'ye baÄımsızlık verileceÄi Åeklinde beyanı, Hatay'ın Suriye'ye geçmeden anavatana katılması için yapılacak çalıÅmaların hızlandırılmasını gerekli kıldı. Bu sırada Türk nüfusun aleyhine geliÅeceÄi sezilen, Kasım genel seçimlerine Türkler katılmayarak seçimi boykot ettiler. yılı baÅında, Hatay'daki huzursuzluÄu gündemine alarak görüÅen Milletler cemiyeti, "her Hataylı dilediÄi cemaat listesine yazılmak ve rey vermek hakkına sahiptir" maddesini içeren Türk tezini kabul etti ve yapılacak halk oylaması için Antakya'ya bir gözlemci heyeti gönderdi.
Heyetin halk oylaması konusunda olumlu bir kanı ile Cenevre'ye dönmesinden ve raporlarını 27 Ocak 'de Milletler Cemiyeti'ne vermelerinden sonra, Ä°skenderun SancaÄı için yeni bir statü ve anayasa taslaÄı hazırlanarak sancakta, Millet Meclisi seçimi yapılması kararı alındı. Türkiye adına Numan MenemencioÄlu'nun katıldıÄı anayasa taslaÄı hazırlama komisyonu, Fransız, Ä°ngiliz, Belçikalı ve Hollandalı diplomatlardan oluÅmaktaydı. Komisyon tarafından 15 Mayıs 'de tamamlanan tasarı Milletler Cemiyeti'nce 29 Mayıs 'de kabul edildi. Bu taslaÄa göre sancak, içiÅlerinde baÄımsız, dıÅiÅleri, maliye, gümrük iÅlerinde Suriye'ye baÄlı kalacaktı. SancaÄın toprak bütünlüÄü, Türkiye ve Fransa'nın garantörlüÄü altındaydı.
Milletler Cemiyeti'nce kabul edilen tasarı esasları çerçevesinde Ekim 'de Antakya ve Ä°skenderun'da Türk konsoloslukları açıldı. 15 Nisan 'de baÅlayan ve ileride yapılacak Millet Meclisi seçimine esas olacak sayım iÅleminde, adilane hareket edilmeyip, Türkler aleyhine bir tavır takınılması üzerine durum, Türkiye Cumhuriyeti'ne, Fransız Hükümetine ve Milletler Cemiyeti'ne duyuruldu.
Sayım sırasında yer yer kanlı olayların da çıkması üzerine örfi idare ilan edildi ve toplum düzenini saÄlamak amacıyla Fransız milislerinden oluÅan Albay Collet komutasında bir birlik Antakya'ya geldi. Türk partizanı bir asker olan Albay Collet tarafından düzen saÄlanıncaya kadar, sayım iÅlerine beÅ gün ara verildi. Askeri tedbirlere raÄmen olayların devam etmesi üzerine Fransız delegesi Carreaux, Hatay'ın yönetimini Türkler'e bırakmayı teklif etti.
Bu teklif üzerine Ankara'nın görüÅü ve oluru alınarak, Ä°çiÅleri MüdürlüÄü mahiyetinde olan Ä°skenderun SancaÄı Valisi görevine Dr. Abdurrahman Melek atandı ve vali 6 Haziran tarihinde göreve baÅladı.
Bu tedbirlere raÄmen etnik gruplar arasında sürüp giden gergin ortamda bazen ölümle sonuçlanan olayların devam etmesi üzerine, sayım iÅleri tamamen durduruldu ve seçim komisyonu 26 Haziran 'de Sancak'tan ayrıldı.
Duruma bir hal çaresi bulmak amacıyla Türkiye ve Türkiye ve Fransız heyetleri arasında Antakya'da yapılan ve bir hafta süren görüÅmeler sonunda, Türk ve Fransız askerinden oluÅacak birliklerin Hatay'a girmeleri ve sayımın bu birliklerin denetimi altında yapılması kararı alındı. Bu karar gereÄince, 5 Temmuz 'de Kurmay Albay Åükrü Kanatlı komutasındaki Türk alayı törenle Antakya'ya girdi. Alınan tedbirler ile sayım iÅlerine 22 Temmuz tarihinde yeniden baÅlandı ve sayım iÅlemi 1 AÄustos tarihinde tamamlandı. Sayım sonucunda seçmen sayısı: Türkler , Aleviler , Ermeniler , Araplar , Ortodoks Rumlar , diÄerleri ise kiÅi olarak tespit edildi. Bu sayılara göre Millet Meclisi için: Türklerden 22, Alevilerden 9, Ermenilerden 5, Araplardan 2, Ortodoks Rumlardan 2 olmak üzere toplam 40 milletvekilleri adayları, seçilecek milletvekili sayısı kadar olduÄundan, bunlar için seçim yapılmadı ve bu adayların tümü milletvekili olarak meclise girdiler.
2 Eylül günü toplanan Hatay millet Meclisi, daha önce Atatürk tarafından aday gösterilen Tayfur Sökmen'i Hatay Devleti CumhurbaÅkanı seçti. Dr. Abdurrahman Melek baÅbakanlıÄa atanırken, Abdülgani Türkmen meclis baÅkanı oldu. BeÅ bakandan oluÅan Hatay Devleti Hükümeti, Hatay Millet Meclisi'nin 6 Eylül 'deki oturumunda güven oyu aldı.
Çıkarılan bir yasa ile Türkiye Cumhuriyeti yasalarının tümü Hatay Devleti'nin yasaları olarak kabul edildi ve bunlar içinde hemen uygulanabileceklerin belirlenmesi için hükümete yetki verildi. Devlet yönetiminde vatandaÅlara uygulanan eÅitlik sayesinde cemaatler arasındaki ayrılık ve husumet giderek azaldı.
Ä°lk baÅta Antakya, Ä°skenderun, Kırıkhan ilçelerinden ibaret olan Hatay Devleti'nde daha sonra Reyhanlı ve YayladaÄ ilçeleri oluÅturularak ilçe sayısı beÅe yükseltildi. Para birimi Suriye lirası olan Hatay Devleti'ni dıŠülkelerde Suriye Devlet BaÅkanı temsil edecekti. Devletin bayraÄı, Türk bayraÄının çok benzeri olup sadece yıldızı kırmızı idi.
Hatay Devleti BayraÄı 5 Eylül - 23 Haziran
Bir süre sonra Fransız idaresindeki Suriye Devleti ile Hatay Devleti arasında bazı konularda yetki ve yönetim açısından baÅgösteren anlaÅmazlıklar giderek büyüdü. Manda yönetimi zamanından bu yana görev yapan bütün Fransız ve Suriyeliler, Türk yönetimince iÅten çıkarıldılar. GerginleÅen münasebetler üzerine Suriye Devleti'nin bir ara posta pulu vermemesi üzerine, Hatay Devleti, Türkiye Cumhuriyeti'nin pullarını kullanmaya baÅladı. Kısa bir süre sonra kendi pullarını çıkaran Hatay Devleti, Uluslararası Postalar TopluluÄu'na üye oldu. Devletin parası Suriye parası idi. VurgunculuÄa mani olmak amacıyla gizlice toplanan meclisin bir gece içinde çıkardıÄı bir kanunla, Suriye parası yerine Türk lirasına geçildi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ä°skenderun'da bir Åube açtı.
Bu sırada Hatay'ın Türkiye Cumhuriyeti ile olan sınırı kapalı idi. Suriye Devletiyle anayasa gereÄi bir sınırı bulunmamaktaydı. 20 Ekim gece yarısı Fransızlar, kendilerine çıkarılan güçlükleri bahane ederek, Suriye Devleti'nin Hatay Devleti ile varolmayan sınırını kapattılar ve Hatay Devleti ile olan iliÅkiyi dondurdular. Amaçları Türkiye ile sınırı kapalı olan Hatay Devleti'ni ekonomik açıdan güç duruma sokup kendi istekleri doÄrultusunda hareket etmeye zorlamaktı. Bu olaya misilleme olmak üzere Hatay Devleti de Suriye ile yeni oluÅan sınırını kapattı. Her iki taraftaki sınırın kapalı olmasının Hatay Devleti'nin ticaret ve ulaÅım iÅlerini aksatacaÄı ihtimali karÅısında, olaydan iki gün sonra Millet Meclisi'nde alınan bir kararla Türkiye Cumhuriyeti ile olan sınır açıldı. Suriye hududunun Fransızlar tarafından kapatılması, öteden beri düÅlenen, Hatay'ın anavatana katılması hedefi için pek olumlu bir ortam yaratmıÅtı. Fransızlar'ın bu durumu sezip özür dileyerek, Hatay Devleti ile olan sınırı tekrar açmalarına raÄmen Hatay Devleti, Suriye Devleti ile olan sınırını açmadı. Bu gergin iliÅkiler içinde, anavatana katılma arzusu ile dolu sekiz ay geçti.
Türkiye Cumhuriyeti'nde yılında yapılan milletvekili seçiminde, Hatay Devlet BaÅkanı Tayfur Sökmen Antalya'dan, BaÅbakan Abdurrahman Melek ise Antep'ten milletvekili seçilerek TBMM'ne girdiler. Bu olay Hatay'ın anavatana katılması hedefinin bir diÄer adımını oluÅturmakta idi. Zaten Fransa da bu konuya son zamanlarda ılımlı bakmakta kamuoyunda ise bu çözümün bölgedeki istikrar ve her iki devletin geleceÄi için en uygun yol olacaÄı görüÅü aÄırlık kazanmakta idi.
Nihayet Fransa Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında yapılan anlaÅmaya uygun olarak, Hatay Millet Meclisi'nin 23 Haziran 'da oybirliÄi ile aldıÄı karar gereÄince Hatay Devleti, Türkiye Cumhuriyeti'ne katıldı. Hemen uygulamaya konan bu karar sonucu, Hatay'da görevli son Fransız birliÄi 7 Temmuz günü Antakya kıÅlasında yapılan törenle Hatay'dan ayrıldı. Türkiye Cumhuriyeti, Fransızlar'a baÄlı olan Suriye-Büyük Lübnan Bankası, Tütün Ä°daresi, Elektrik Åirketi, Ä°skenderun Liman Åirketi'ni satın alırken, Suriye uyruÄuna geçmek isteyen vatandaÅlarına da bir tercih hakkı tanıdı.
Suriye Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti temsilcilerinin katılımı ile oluÅan komisyon sonucunda bugünkü sınır çizgisi tespit edildi ve TBMM'de çıkarılan 7 Temmuz tarih ve sayılı yasa ile Hatay ili oluÅturuldu. Emniyet Genel MüdürlüÄü ve Hatay Egemenlik Cemiyeti Genel Sekreteri Åükrü Sökmen Süer, Hatay'ın ilk valisi oldu.
Antakya'da, 23 Temmuz tarihinde TBMM adına gelen heyetle beraber yapılan anavatana katılma törenleri ile Ulu Önder Atatürk'ün saÄlıÄında neticesini göremediÄi büyük ülküsü olan Hatay meselesi daima karÅısında olduÄu bir askeri harekat yerine arzuladıÄı gibi politik yollarla kesin sonuca ulaÅtı ve Kırk Asırlık Türk Yurdu anavatan sınırları içine alınmıŠoldu.
"Asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerde, Fransız mimar Leon Benju tarafından yılında Köprübaşı olarak anılan meydanda inşa edilen ve 'den Hatay Devleti'nin Türkiye'ye katıldığı 29 Haziran 'a kadar meclis binası olarak hizmet veren yapının da arasında yer aldığı simge binalar yerle bir oldu. Tayfur Sökmen'in valilik bahçesindeki büstü de depremde zarar gördü.
Hatay'da her yıl düzenlenen, 3 Mart 'de yaşamını yitiren Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'i anma töreni, deprem nedeniyle bu sene yapılamadı.
Sökmen'in torunu Mehmet Mursaloğlu, deprem sırasında Hatay'da bulunduğunu, daha sonra ise İstanbul'a geçtiğini söyledi.
Hatay'ın depremde büyük yıkıma uğradığını anlatan Mursaloğlu, "Hal böyleyken dedemizin ölüm yıl dönümü için tören düzenlenemedi ama yapacak bir şey yok. Biz onu İstanbul Zincirlikuyu'da mezarının başında andık. İlk kez vefat yıl dönümü olan 3 Mart'ta tören düzenlenmedi. Bu ailenin bir ferdi olarak çok üzgünüz." dedi.
"Bize emanet edilen bu öz yurt parçasını kimseye bırakmayacağız"
Mursaloğlu, Hatay Cumhuriyeti Devleti'nin o zamanki "gündüz sineması" diye adı geçen yerde kurulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Tayfur Sökmen büyüğümüzün 'Sen, ben yok, biz varız' düsturuyla bu devlet kuruldu. Böyle manevi bir atmosfere sahip olan, Hatay ile ilgili önemli kararların alındığı yerlerin bir anda yok olması ailemizi ve Hataylıları çok üzdü çünkü bunlar bizlere kalan mirastı, maneviyattı. İnşallah biz tekrardan küllerimizden doğacağız, inşallah orayı en kısa zamanda tekrardan eski haline kavuşturacağız. Bundan sonra Hatay topraklarını kimseye bırakmamak için belli bir zaman sonra topraklarımıza geri döneceğiz. Bize emanet edilen bu öz yurt parçasını kimseye bırakmayacağız. Hataylılar olarak tekrardan küllerimizden doğup, yeniden buraya gelerek mücadele vereceğiz. Doğduğumuz ve doyduğumuz topraklar. Atatürk'ün en büyük idealinin 'Hatay benim şahsi meselemdir' demesinin tek sebebi, öz ve öz Hatay Türk yurdudur. Bundan dolayı Atatürk şahsi meselesi yapmıştır. Onun için de biz bu emanete Allah'ın izniyle sahip çıkacağız."
"Kalan eşyaları depremde zarar görmedi"
Yıkılan Hatay Valiliğindeki makam odasının dedesi tarafından da makam odası olarak kullanıldığını anlatan Mursaloğlu, depremde yıkılan eski meclis binasının önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Tayfur Sökmen 40 kişilik milletvekili oluşturmuştu. Bu milletvekillerinin hepsi çok heyecanlı, çok gurur verici kararlar almıştı. 10 ay, 16 gün 8 saat süren bir meclis geçmişi var. Tüm Hatay halkının birleşerek aldığı önemli kararlar vardı bu mecliste. Valilikte Tayfur Sökmen'in odasındaki mumyalar, kendisinin özel kalemi, cumhurbaşkanlığı kimliği, milletvekilliği kimliği ilk cumhurbaşkanı olarak kullandığı dolma kalem gibi eşyaları o zaman Kültür Bakan Yardımcısı olan sayın Hüseyin Yayman ve Vali beyin yardımlarıyla Hatay Etnografya Müzesi'ne taşınmıştı. Bunlar depremde bir zarar görmedi."
"Aile olarak kaybımız çok büyük"
Depremde yakınlarını kaybettiğini belirten Mursaloğlu, "Bizim asıl soyadımız Mursaloğlu. Atatürk, kendisine Sökmen soyadını armağan ettikten sonra Tayfur Bey, hiçbir çocuğuna bu soyadını kullandırtmadı. Soyadı Mursaloğlu olan 21 kişi vefat etti, aile olarak kaybımız çok büyük. Vefat edenler Tayfur Sökmen'in yeğenlerinin çocukları ya da torunları oluyor. Tayfur Sökmen'in çok sayıda yakınını depremde kaybettik." ifadesini kullandı.
102713 102714 102715 102716 102717
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası