eyvallah nedir / Eyvallah Ne Demek? Eyvallah Kelimesinin Anlamı Nedir? - Son Dakika Eğitim Haberleri

Eyvallah Nedir

eyvallah nedir

Eyvallah ne demek? Eyvallah nedir? Eyvallah TDK s&#;zl&#;k anlamı

Haberin Devamı

Eyvallah kelimesi Arapça kökenine bağlıdır. Genelde çevrede üç farklı anlama(Teşekkür ederim, kabul ediyorum, istediğin gibi olsun ve Allah'a ısmarladık) göre kullanılan Eyvallah kelimesi TDK'da da benzer anlamları içermektedir. TDK'da yer alan bilgide ise Eyvallah kelimesi

  • Allah'a ısmarladık
  • Teşekkür ederim
  • Kabul ediyorum.

Kelimede herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen kimi zaman farklı anlamları içeren şekilde kullanılmaktadır. Tam anlamı ile tanımı belirtilemez. Ancak örnekler üzerinden devam edilmesi durumunda tanımı söylenebilir. Örneğin;

- ''Sen ne istersen onu yaparız.''

- '' Eyvallah!''

Diyaloğunda geçen Eyvallah kelimesi teşekkür ederim manasına gelmektedir. Bu şekilde örnek gösterilerek tanımı yapılabilir. Sebebi ise örnekte ne anlam ifade ettiğidir. TDK'da yer alan diğer iki farklı anlamı için bu örneğe göre tanımı yapılmaz.

Eyvallah ne demek? Eyvallah kelimesinin TDK sözlük anlamı nedir?

Zaman zaman evde, sokakta, sosyal mecralarda ya da televizyonda kar&#;&#;la&#;&#;lan Eyvallah kelimesi, Türk dilinin öne ç&#;kan kelimeleri aras&#;nda bulunur. Kelime anlamlar&#; ara&#;t&#;r&#;l&#;rken TDK'n&#;n aç&#;klamalar&#; önemsenir. Kurum taraf&#;ndan yürütülen çal&#;&#;malarda görev alan ki&#;iler, her kelime için ayr&#; incelemelerde bulunur. Yap&#;lan ara&#;t&#;rmalar sonucunda Eyvallah kelimesi ne anlama gelir sorusunun yan&#;t&#; da ortaya ç&#;km&#;&#;t&#;r.

Eyvallah Ne Demek? Eyvallah TDK sözlük anlam&#; nedir?

  • Eyvallah kelimesinin TDK sözlü&#;e göre 3 farkl&#; anlam&#; vard&#;r.
  • Eyvallah kelimesinin kökeni Türkçe dilidir.

Eyvallah TDK sözlük anlam&#; &#;u &#;ekildedir:

  1. isim anlamlar&#;nda kullan&#;lan bir seslenme sözü
  2. anlam&#;nda kullan&#;lan bir söz
  3. anlam&#;nda kullan&#;lan bir söz

    Eyvallah Kelimesinin Cümle &#;çerisinde Kullan&#;m&#;

    "Benden eyvallah! Yar&#;n erkenden yola ç&#;kaca&#;&#;m, diyerek kalkt&#;." - Necati Cumal&#;

Eyvallah Kelimesinin Kullan&#;ld&#;&#;&#; Atasözleri, Deyimler ve Birle&#;ik Fiiller

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

Eyvallah, Allah eyvallah kelime anlamlar&#;.

Eyvallah, Allah eyvallah kelime anlamlar&#;.
„Eyvallah“ kelimesi; Günlük ya&#;ant&#;da ve tasavvuf ilminde s&#;kca rastlad&#;&#;&#;m&#;z bir söz ifadesi, hitab&#;d&#;r. Ve çok farkl&#; manalar yüklenmi&#;tir. Yemin, tasdik etmeyi ifade eden bir sözdür, tabirdir. Dolay&#;siyle manas&#;na var&#;p ne zaman ve nerede kullan&#;ld&#;&#;&#;na dikkat etmek gerekir. 

Tasavvuf ilminde; Allah’&#;n r&#;zasiyle, müsadesiyle, iste&#;iyle, izniyle, himmetiyle gibi anlamlara gelen bir seslenme, hitap sözüdür.  

Alevilerde eyvallah sözü, Allah eyvallah olarak ifade edilir. Ve bu ifade; Genelde Allah isminin geçti&#;i Hakk Muhammed Ali muhabbetlerinde, sohbetlerinde kullan&#;rlar; Teslim olmay&#;, kabullenmeyi, memnuniyeti, onaylamay&#;, teslimiyet anlam&#;nda kullan&#;l&#;r. Alt&#;n&#; çizerek söyleyelim ki, burdaki teslimiyet; Mecburiyetten kaynaklanmamakla beraber a&#;&#;k, ma&#;ukuna olan muhabbetinden kaynaklanan bir teslimiyettir.  

Dolay&#;siyle Hakk Muhammed Ali muhabbetlerinde; Hakk kelam&#;, Muhammed Ali, Ehli Beyt, On Iki Imam, evliya ve enbiyalar zikredildi&#;inden dolay&#;, büyük bir sayg&#;yi ifade etmektedir. 

Günlük ya&#;ant&#;da ise; Te&#;ekür ederim, evet, öyle olsun, sa&#;ol, kat&#;l&#;yorum, kabül ediyorum, kabulümdür, vs. gibi anlamlarda kullan&#;lmaktad&#;r.
=Seyyid Hakk&#;=

 

Eyvallah Üzerine

Eyvallah Üzerine

 Kültürlerin ortaya çıkışında dilin etkisi aksi iddia edilmeyecek bir  gerçektir. Lisan ile sembolize edilen sözler, kelimeler, kavramlar; maddi ve manevi birikimin seviyesini, kalitesini ortaya çıkarır. Ve yine hiç şüphesiz sözcüklerin yüklendiği manayı kavramak, o lisanın mefkûresini ve  ıstılahatını anlamaktan geçmektedir. Bu anlayıştan tecrit edilerek sarf edilen terimler ya kısır ifadelerde hapsolunup kalmış, yada maksadının  dışına telakki edilir bir hale bürünmüştür.  Halbuki tabiatı icabı dil, canlı ve dinamik bir yapıya sahiptir. Kendisini  doğasına aykırı bambaşka bir kültürün içinde bulan lisan yavaş yavaş  zenginliğini ve canlılığını kaybeder, sudan çıkmış bir balık misali her ne  kadar kalıbı ortada olsa da. Bununla beraber detaylı olarak incelendiğinde  dilin tarihi süreç içerisinde deformasyondan en az etkilenen kısmının mânevîyat alanı olduğu görülür. Zira bu alan kendi kültürel birikimini  ortaya çıkarırken doğrularını aktarmadaki hata kabul etmeme anlayışını da  geliştirmiştir, mâneviyat dünyası ilk bakışta lisanı net ve kesin sınırlarla  çevirip disiplinize eder gibi gözükürse de dili farklı tesirlerin  tahribatından nispeten korumakla kalmayıp, kelimeleri deyimleri mânâ  kesâfetiyle sınırlarının ötesine taşımış latif bir halde aklın hudutlarını  aşan bir hürriyetle buluşturmuştur. Herhangi bir kültüre vakıf olmanın  sadece o kültürün dilini bilmekle olmadığı artık herkesçe malum olan bir  gerçektir. Belki o dilin toplumun dimağında veya tahayyülünde çağrıştırdığı  mefhum ve mefkûreyi kavramakla bu mümkün olabilir. Bunun yolu da o kültürün beslendiği kaynak unsurları (din gibi,tarih gibi) çok iyi bilmekten geçer. İşte tasavvuf hem inancın hem de bu itikâdi anlayışın ma&#;kes bulduğu  cemiyetin renklerini devamlı irşad ekseninde taze tutmaya çalıştığından, en  önemli anlaşma unsuru olan dile çok ehemmiyet vermiştir.

Tabiri caizse bir  söz saltanatı kurmuş ve bunu herkesçe güzelliği teslim edilen eserleriyle de  ortaya koymuştur. İnsanı beka âleminin iklimine sevk eden bu eserler inancın  ve ilahi aşkın tohumlarından kökleşerek insan mefkûresinin ufkunu saran bir  bereketli ağaç gibi her dalında her meyvesinde kendi özüne işaret eden bir  haldedir adeta. Muhabbet tohumlarını barındırabilecek bereketli kalp  toprağına sahip talipleriyle ta günümüze kadar dinamizmini hayatiyetini ve güzelliğini devam ettire gelen bu lisanî anlayış, zamanları mekanları hatta kalpleri ve ruhları aynı sevgi etrafında birleştirerek latif bir hale bürünmüştür. İnşallah biz bu yazı dizisinde tasavvufî kültürün tabirlerini  kavram ve sembollerini siz okurlarımızla paylaşacağız. İlk sayımızda sıkça  duyduğumuz bir sözle başlamak daha isabetli olur düşüncesiyle &#;Eyvallah&#;  tabirine dikkat çekmek istedik. Eyvallah; çoğu kimseler tarafından yerli yersiz, gelişi güzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veya söylendiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı bir söz.

 Söz ola kestire başı.

Söz ola kese savaşı

 diye koca Âşık Yunus&#;un ifade buyurduğu kabilden asık çehreleri mütebessim  kılabilecek hatta yerinde sarf edildiğinde fitneyi fesadı bir anda kesebilecek bir söz Eyvallah. Günlük hayatımız da ve tasavvufî hayatın  pratiğinde sıkça söylenilmekte olan eyvallah&#;a öyle eyvallah deyiverip  geçmemelidir. Mânevî terbiyeyi insani hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir.

Bu sözün mânevî derinliklerine dalmadan evvel, şöyle bir lügat ve gramer  yapısına göz atalım.  Eyvallah, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. &#;Ey-iy&#;,   &#;vallahî&#;&#;hemen ifade edelim ki Osmanlıca günümüzdeki körü körüne  taklitçilik gibi başka kültürün materyallerini aynen alıp yamamamıştır.

Kültürler arası tabii etkileşim sürecini kendi bünyesinde hazmetmiş, Osmanlı  kimliğiyle onları Türkçeleştirmiştir. Sözgelimi birçok Arapça kökenli  kelimeyi Osmanlı öyle kullanmıştır ki, Arapça konuşan birisi o kelimeyi  bizim anladığımız mana ile asla anlayamaz. Ancak Osmanlı Türkçesi&#;ni bilmesi  icap eder. Yani lafız aynı olsa da anlaşılan manalar farklıdır.

Kaldığımız  yere tekrar dönersek ey veya -iy, Evet, tabi gibi anlamlara gelir.

 Bilhassa vavla beraber kullanıldığında şüphesiz evet dilimizde ki ifadesiyle  aynen öyle, tastamam gibi manaları içine almaktadır. Tamam peki manasına  pratik Arapça&#;da hali hazırda eyva şeklinde söylenişine halkımız aşinadır.

 Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de  duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvallah&#;ın  Araplardaki söyleme tarzıdır. &#;ve&#; harfine gelince. Sadece gramer açısından  incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan bu harfi, kültürel boyutuyla  ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün. Bu tabirde geçen vav için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabı kuvvetlendirmek için bazıları da  yemin manası için kullanıldığını öne sürmüşlerse de, maiyyet yani beraberlik  bildirmek için kullanıldığı fikri ağır basmıştır. İkinci kelime olan Allah ki daha çok lafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakkın yüzlerce ismi olmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü Zât-ı Ehadiyyetin kendisini tesmiye ettiği isimdir. Öyle bir zat ismi ki, semavi kitap ta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşi benzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği ve çoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya  sahiptir. Yani her haliyle tek bir isimdir. Bu ismin gramer yapısını incelemektense, bizdeki çağrıştırdığı manayı düşünmekle siz kıymetli  okurlarımızı baş başa bırakmak isteriz. Sadece içinde geçen lafzatullah bile  eyvallah&#;ın aleladekullanılmamasına yeter bir sebeptir.

Beklide gündelik  Arapça&#;da eyvaa olarak ifade edilmesi bundan kaynaklanıyordur.  Söz söylemek, konuşmak, icraata nispetle (gerçi konuşmakta bir icra  şeklidir) kolaydır. Amma buna rağmen konuşmak, hele yerli yerince konuşmak  hiç de kolay bir iş değildir. Hele ki bizlerin köklü ve geniş bir kültürün  varisi olduğumuzu göz önüne alırsak bu daha da titizlik ister. Aman efendim  siz böyle anlatıyorsunuz da yani başka bir şey kalmadı da işlenecek bir  eyvallah mı kaldı diye sorulabilir. Buna da eyvallah.

Zaten biz nazar-ı  dikkatleri yaygın ve gözümüzün önünde olduğu halde fark edemediğimiz önem  vermediğimiz değerlere çekmeye çalışıyoruz. Ekseriya derviş keşkülünden bu  tür şeyler çıkar zaten. Eyvallah&#;ın yukarıda geçen manasıyla beraber  tasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha bariz bir hal alacaktır. Hakla kabul ettik, haktandır manasını ihtiva ettiğinden eyvallah, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, bir virddir adeta.

Her tecelli  eden, madem ki Cenab-ı Hakk&#;ın takdiri ve muradıyladır, o halde hakla kabul  ettik &#;eyvallah&#;. Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana  şimdiden eyvallah. Güzel çirkin diye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli  ve aşikar olan hikmete gördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiyeye eyvallah. Bir  kıssa anlatılır.

Eyvallahı meşhur bir derviş baba, mahallesindeki  kahvehanenin önünden geçiyormuş, orada bulunanlardan biri bizim derviş  babayı işaret ederek;

&#;Bu adam var ya bu adam, başına ne gelirse gelsin ne  görürse görsün eyvallah Allah&#;tandır deyip geçer&#; demiş.

Kahvehaneye yeni  yeni alışan çaylaklardan biri de

&#;Yani ben şimdi şu ensesi kalın kocaman  adama bu çelimsiz halimle gidip bir tokat atsam Allah&#;tandır deyip eyvallah  mı edecek&#; demiş.

&#;Ne zannettin&#; demiş diğeri.

Adamın merakı etrafın  tezahüratıyla pekişince denemeye karar vermiş. Usulcacık derviş babanın  arkasına kadar yaklaşmış. Birdenbire zıplayarak dev cüssenin taşıdığı kafanın ense köküne şamarı yapıştırmış. Boyu yetmediğinden olacak elinin  ayarı da bir hayli kaçmış. Tokadın sesi yankılanırken hazret hışımla  arkasına dönmüş. Korkudan dizlerin bağı çözülen acemi çaylak güç bela

&#; Baba  erenler Allah&#;tan Allah&#;tan&#; demiş, amma tesir edeceğine ihtimal vermez ve  hayatından ümid keser haldeymiş ki, baba erenler

&#;Korkma korkma, Hak&#;tan  olduğunu biliyorum&#; demiş ve

&#;Ben, hangi yezidi musallat etti diye  bakıyorum&#; demiş.

 Fıkra bir yana anlaşılan her makamın, her derecatın her  derekatın kendine göre bir eyvallahı var. Ve olmalıdır da.

 Eyvallahın ruhuna nüfuz edebilir içine samimi bir tasdik havası barındığını  fark edebiliriz. Samimi içten kabulleniş ancak muhabbetle olur. Zaten din  de, bumuhabbetin tesiri içindir. Öteki türlü, inanç sistemini sadece bir  dizi ameller olarak algılamak ki menzile yani o rızaya asla ulaştıramaz.  İkilik de burada başlar bu muhabbet olmazsa her muhatap kalınan emrinde o  bir sen olmuş olur ki, kişi bu durumda ibadet ederken ikilikten kurtulamaz.  Halbuki muhabbetle teslimiyet gerçek birliği sağlar. Eyvallah böyle bir  halin nişanesidir. Bu mefhumu ile alakalı Kitap&#;tan ve sünnetten pek çok  örnek vardır.  

Mesela Bakara sûresinde anlatılan Hz. Mûsâ (a.s.)&#;ın kıssasında; Hz. Mûsâ  (a.s) kavmine Hz. Allah&#;ın bir inek kes emri verdiğini söylediğinde onlar

&#;Sen bizimle alay mı ediyorsun&#; diye karşılık verirler. Mûsâ (a.s)&#;ın işin ciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez.

&#;Bu ineği bize anlat,  rengi nedir neye benziyor, şöyle mi böyle mi?&#; gibi sorularla işi yapmamak için kırk dereden su getirirler. Maide sûresindeki kıssaya göre ise bu önce  Allah&#;tan doymak için rızk nimet isterler, kendileri kudret helvası ve  bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucize karşısında sayısız hamd ü  sena edip Hak Teala&#;ya şükredecekleri yerde, bu sofrada soğan, sarımsak yok  diyerek onda bile kusur bulurlar. Yani anlaşılan ne emirlere karşı, ne de  nimetlere karşı eyvallah diyerek bir teslimiyet göstermezler. Zaten bu gibi  hususlarda çok fazla itiraz etmelerinden dolayı Cenab-ı Hakk&#;ın Yahudi  şeriatını çok ağır kıldığını söylemişlerdir. Kur&#;ân-ı Kerîm&#;de ve hadis-i  şeriflerde geçen bu ve benzeri misaller tecellileri eyvallahla  kabullenemeyişin Mevlâsı ile kulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma  noktasına getirdiğini ibretle göstermektedir. Dînî kaynaklarda ve  kültürümüzde ahlaki güzellikte numune teşkil edebilecek âbidevî  şahsiyetlerin hep eyvallahın o tasdiki ruhuna ermeleriyle bu derecelere nail  olduklarına işaret vardır. Bendeniz ihtiyarların sohbetlerinden hatırladığım bir latifeyi sizlere nakledeyim. Güya büyük şeytan askerlerini toplamış.  Rapor alıp yeni vazifeler veriyormuş. Bu esnada yoldan çıkartamadıkları bir  zahidin durumu görülmüş. Şeytan çok güvendiği yeni birini görevlendirmiş. O  da insan suretinde bu zahide gelmiş. Hatta zekasıyla arkadaşlık kurmayı bir  şekilde becermiş. Başlamışlar beraber gezip tozmaya. Ama şeytan durur mu,  durmaz. Yavaş yavaş huysuzluk yapmaya, muhalefet ederek sürtüşmeye gayretle  hep tartışma çıkartacak zemin hazırlıyor, zahid sağa gitse sola gidelim,  oturalım dese kalkalım diye itiraz ediyormuş.Gelin görün ki bizim zahid  eyvallah veya pekala eyvallah dediğinden bir türlü niza çıkmıyormuş. Bu  halden iyice sıkılan şeytan dayanamayıp esas suretine dönerek &#;eeeeh sen  nasıl edeceksin be adam, sende fısk-ı fücura kabiliyet yok ki azdırayım&#;  diyerek savuşup gitmiş. Belki bu, işin latifesi. Ama fevkalâde düşündürücü.  İnsan birçok musibete ben belasından, çekişmekten dolayı uğramız mı?. Başka  bir ifadeyle inayet-i Hak&#;la, halkla yaşamayı kendisine şiar edinerek  eyvallahı vird edinen kolay kolay gaflete hırsla kavgaya düşer mi?.  Adım adım benlikten kurtulmaya basamak olan Eyvallah, hak suretinde bâtılın  ayrılmasına vesile olduğu gibi, haktan ve hak ilminden ayrı düşmeye de lâzım  bir virddi. Kişi böylesi bir hakikat rehberine erişirse, eyvallaha iyi  tutunmalı der sofiler. Hz. Mûsâ (a.s.)&#;ın Cenâb-ı Hızır ile olan arkadaşlığı bu mevzuya pek güzel misal teşkil eder. Bir zata sormuşlar. Her şeye  eyvallah, peki gafilin gafletine de mi eyvallah? Cevaben, &#;Gaflete eyvallahımız yoktur, fakat gafil bir kimse gördüğünde, bu benim halim de  olabilirdi, ama Cenâb-ı Hak şu an beni muhafaza etti diye tefekkür edersin.  Ve ibretle eyvallah dersin&#; demiş. &#;Peki, yanlış olanşeyi nasıl  düzelteceğiz?&#; diye sormuşlar. O zat devamla, &#;Kendi acizliğini hatırına  getirerek karşısındakini ikna etmen daha kolay olur, sen kendi egonu aradan  çıkarırsın, böylece sözünün tesiri olur&#; diye cevaplamış.  Cenâb-ı Pir Mevlana Celaleddin-i Rumi (kds)&#;nin oğlu Sultan Veled, şahane  bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş.

 &#;Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,

 Şuûn-ı hikmete karşı bir Eyvallah kalmıştır&#;

 (Bizlere babamızdan maddi bir miras, büyük bir servet ve makam kalmadı.

 Bizlere kalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiine  erdiren) Hakk&#;ın hikmet tecellilerini eyvallahla karşılama hali kalmıştır)

 Kuru kuruya taklit etmekle değil sözün hakikatini idrak ederek söylenmelidir eyvallah. Sadece taklitle bu sözler söylenirse, folklorik motif olarak  kalmaktan öteye geçemez. Daima gözle, gönülle; hakkı, hakikati, sezinlemeye  gayret etmekle, yakınlığa etmek isteyişin eseri olursa bu durumda adım adım  benlikten kurtulmaya vesiledir eyvallah. Taklidimizin tahkike erdirilmesi  niyazı ile&#;

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası