Moda Stil Pendik Instagram

Moda blogu ortamı sürekli hareket halinde. Moda blogları ilk ortaya çıktığında, stil bloggerları özenti olarak görülüyor ve ana moda basını tarafından ya göz ardı ediliyor ya da küçümseniyorlardı. Bugün, başarılı bir moda blogu sahibi Moda Haftası etkinliklerini en önden izleyebiliyor, ünlü markalarla ortak işler ve kazançlı işbirlikleri yapabiliyor. Ancak bu oyuna geç kaldıysanız, farklı, sürdürülebilir bir şekilde büyüyen ve özgün bir moda blogu oluşturma konusu alengirli olabilir.

seafoodplus.info, yaklaşık 10 yıl önce kurduğum bir moda blogu. O zamandan bu yana çok fazla şey değişse de, temel aynı kaldı. Eğer kişisel stil, moda tavsiyeleri veren, giyim tarzınızı ortaya koyan bir blog kurmak istiyorsanız işte size başlamanıza yardımcı olacak adım adım bir rehber.

4 adımda moda blogu kurmak

• Odaklanın.

• Bir isim seçin ve alan adınızı alın.

• Bir platform seçin.

• Google’ın dilini konuşmayı öğrenin.

Bir blog sahibi olmak, çok çalışmayı ve sabırlı olmayı gerektiriyor. Ancak günlük rutininizi oturtmaya çalışmadan önce altyapınızı kurmanız ve bazı kritik kararlar vermeniz lazım. Bunları nasıl yapacağınızı öğrenmek için okumaya devam edin.

1. Odaklanın.

Başarısız olma şansı yüksek bir moda blogu mu kurmak istiyorsunuz? O zaman odağı olmayan bir blog oluşturun.

Kıyafetleriniz şahane, gardırobunuz da eşsiz parçalarla dolu olabilir ancak kendinizi diğerlerinden farklılaştırmadığınız sürece “bugün ne giydim” paylaşımlarınız kalabalıkta kaybolabilir.

Alışılmadık iklimi olan veya egzotik bir yerde mi yaşıyorsunuz? Bunu, blog markanızın bir parçası yapın. Üç çocuk annesi veya üniversiteden yeni mezun, iş dünyasına atılmaya hazırlanan biri misiniz? Kendinizi pozisyonlarken bu tanımlamaları kullanın.

2. Bir isim seçin ve alan adınızı alın.

Bir bloga isim vermek, bir markaya isim vermek gibidir; risklidir, yaratıcılık açısından zorludur ve tamamen sinir bozucudur. Blogunuza isim verirken, odaklandığınız konuya gönderme yapmaya dikkat edin. Mümkünse de sizin eşsiz olduğunuzu gösterecek bir isim seçin.

Moda blogunuz için .com uzantılı şahane bir isim bulmak için domain sorgulama aracımızı kullanabilirsiniz. Ancak kendinizi sadece .com uzantısıyla sınırlamayın. .com, en eski alan adı uzantılarından biri olduğu için dilediğiniz ismin .com’unu bulmak zor olabilir ancak endişelenmenize gerek yok çünkü çeşitli yeni alan adı uzantıları mevcut.

Moda blogu ismi seçerken neden yaratıcı olmayasınız ki? İstanbul’daysanız .ist veya .istanbul’u, yaşam tarzını ortaya koyan bir blog kuracaksanız .life’ı veya .online ve .guru gibi yeni alan adı uzantılarını tercih edebilirsiniz.

Yeni alan adı uzantıları, aynı .com gibi işliyor ancak blogunuzu daha iyi tanımlamanıza yardımcı olabiliyorlar. İyi bir alan adı bulduğunuz zaman hemen satın alın.

3. Bir platform seçin.

Seçtiğiniz blog platformu yalnızca blogunuzun nasıl göründüğünü, nasıl hissettiğini ve arka planda nasıl işlediğini etkilemeyecek. Aynı zamanda içeriklerinizi ne kadar hızlı ve basit bir şekilde hazırlayıp, paylaşabileceğiniz konusunda da etkili olacak. Tumblr prestijli bir platform ancak gerçek bir topluluk oluşturmak istiyorsanız tam aradığınız yer olmayabilir. Blogger kolay kullanılabilir ve ücretsiz ancak çok derinlere inmenize izin vermediği gibi, özelleştirme yapmak da kolay değil.

Pek çok platformu denemiş biri olarak şiddetle WordPress’i öneriyorum.

WordPress, aynı zamanda en fazla sayıda temaya sahip ve bu sayede blogunuza stilinize uygun bir görünüm kazandırabilirsiniz. (20 şahane moda blogu teması için colorlib’i ziyaret edebilirsiniz.) WordPress’in çok fazla sayıda eklentiye sahip olması sayesinde de moda blogunuzu genişletebilir, fonksiyonelliğini artırabilirsiniz.

4. Google’ın dilini konuşmayı öğrenin

Biliyorum, şu anda ne zaman fotoğraf çekimlerine gideceğinizi ve ücretsiz ürünleri alacağınızı merak ediyorsunuz. Söz veriyorum, yakında bunlar da olacak. Ancak önce gerçekten de arama motoru optimizasyonunun (SEO) temellerini öğrenmek ZORUNDASINIZ ki Google’ın paylaşımlarınızı gördüğünden emin olun. Diğer türlü paylaşımlarınız Google’da indekslenmez ve bu da hiçbir zaman görülmeyecekleri ve okunmayacakları anlamına gelir. Endişelenmeyin, Google’ın dilini konuşmayı öğrenmek çok zor değil; yalnızca biraz zaman alıyor. Oldukça popüler bir WordPress eklentisi olan Yoast, SEO konusunda size yardımcı olabilir.

Artık, daha kapsamlı ipuçlarına geçebiliriz.

Sürdürülebilir güce sahip bir moda blogu kurmak

Her gün yetenekli bloggerlar ortaya çıkıyor ancak çoğu bunu yapmaya devam edemiyor. Moda blogu kurmak, işin kolay kısmı. Ancak sürdürülebilir güce sahip bir moda blogu nasıl kurabilirsiniz? Asıl zor olan kısmı blogunuzun gelecekte de güncel, çekici, özel ve eğlenceli olmasını sağlamak. İşte en iyi uygulamalardan bazıları:

Sürekli güncellediğiniz bir konu listesi tutun

Bana “moda blogu nasıl kurulur” diye soranlara söylediğim ilk şey, bu pazarda yalnızca kıyafetlere odaklanan blogların hayatta kalmasının zor olduğu. Umuyorum ki sizin aklınızda son trendleri, alışveriş ipuçlarını, stil önerilerini ve kıyafet dışı konuları da kapsayan içerikler vardır. Durum böyleyse, blog paylaşımı fikirleri listesi tutmanız iyi olabilir. İlgi çeken bir makaleye veya yeni bir trende rastladığınızda bunları listenize yazın. Aklınıza yazacak bir şeyin gelmeyeceği zamanlar olacaktır; listeniz, bu durumda kurtarıcı görevi görebilir.

Bir editoryal takvim oluşturun (ve ona uyun!)

Konu listenizi oluşturduktan sonra düzenli bir paylaşım süreci de oluşturun. Moda blogu yazmaya başlamanın en iyi yollarından biri haftada en az üç kere ve ideal olarak iş günlerinde paylaşım yapmak. Dilediğiniz zaman, günlük paylaşımlar yapmaya da başlayabilirsiniz. Eğer birden fazla konuda paylaşım yapmaya karar verdiyseniz, bu konuları günlere, haftalara ve aylara dağıtan bir takvim hazırlayın. Örneğin, pazartesiler trend gününüz, çarşambalar kıyafet gününüz ve cumalar öneri gününüz olsun.

Sosyal medyada aktif olun.

Bu, üzerinde düşünülmesine gerek kalmadan atılacak bir adım olarak görülebilir ama çok önemli bir adım olduğunu belirtmeden geçemeyiz.

Instagram, moda bloggerları için olmazsa olmazdır. Bunu önem sırasına göre Snapchat, Pinterest, Facebook ve Twitter takip ediyor.

Bu sosyal medya platformlarının hepsinde aktif olmak zorunda değilsiniz ama blogunuza ek olarak bir iki tanesini seçebilirsiniz. Sosyal medyada moda blogunuzun içeriklerini paylaşmanın yanı sıra diğer moda bloggerlarının ve markaların paylaşımlarını da beğenmeye özen gösterin. Bu sayede takipçiler edinebilir, arkadaşlıklar kurabilir ve moda blogu üzerinden para kazanmaya başlayanlara katılabilirsiniz.

Para kazandıran bir moda blogu başlatmak

Bloggerların nasıl gelir elde ettiği, piyasanın en beceriksizce saklanan sırlarından biri. Ancak yine de çok sayıda blogger bu süreçte zorlanıyor. Sizin için bu konuda da ipuçları derledik:

1. Bir medya kiti oluşturun.

Blogunuz düzenli trafik almaya başladığında sizin de blogunuzdan öteye uzanma sürecinizin başlaması gerekiyor. Buna bir medya kiti oluşturarak başlayabilirsiniz. Medya kiti, blogunuzun özgeçmişidir. İçine misyonunuzu, vizyonunuzu, blogunuzla ilgili verileri, güçlü yanlarınızı belirtin; kısa bir biyografinizi, blogunuzun kısa bir tanımını, sosyal medya takipçilerinizin sayısını, blog trafik verilerinizi, reklam/sponsorlu yazılarınızın etkileşim oranlarını ve iletişim bilgilerinizi koyun. Son olarak da en az üç tane muhteşem görsel ekleyin!

2. Yazılarınıza reklam alın.

Blog yazılarına alınan reklamlar eskisi gibi para kazandırmıyor ancak halen yazılarınızda, blogunuzun kenar çubuğunda veya üst bölümünde reklam göstererek her gösterim için para kazanabilirsiniz.

Google AdWords reklamları ile blogunuz üzerinden para kazanmaya başlayabilirsiniz.

3. Sponsorlu yazılar ve marka işbirliklerini kovalayın.

Sponsorlu yazılar, genellikle birden fazla fotoğraf da kullanarak, bir markanın ürünü hakkında yorum yapmak anlamına geliyor. Marka işbirlikleri kapsamında ise ürünlerden bahsetmek ve/veya bu ürünleri giymeniz, bunu yaparken de şirketlerin fotoğraflarınızı paylaşmasına izin vermeniz, sizi davet ettikleri etkinliklere katılmanız, vs. gerekiyor.

Pazartesi günü moda blogu kurup, salı günü aniden Chanel’i arayamazsınız.

Bu yolu izlemeniz için, en az 6 ay süresince blog yazıyor ve uygun takipçi sayısına sahip olmanız gerekiyor. (Bunun anlamı: Pazartesi günü blog kurup, salı günü aniden Chanel’i aramayın.) Konunuz belliyse ve ilgi çekici bir medya kitiniz varsa sponsorluk almaya başlayabilirsiniz. Çoğu zaman da PR firmaları sizi bulup iletişime geçecektir.

Tarzınız ve cesaretiniz var mı? O zaman hazırsınız!

Biri bana “moda blogu kurmak için neye ihtiyacım var?” diye sorduğunda onlara bunun için cesaret, yaratıcılık ve vizyona sahip olmaları gerektiğini söylüyorum. Bu, moda bloggerlığına atılmamanız gerektiği anlamına gelmiyor! Yalnızca akıllı ve sabırlı olmaya ihtiyacınız var. Bir de bu yazıda paylaştığımız ipuçlarını kullanarak kelimelerinizin ve görsellerinizin hedef kitlelere ulaştığından emin olun.

Fotoğraf Charisse Kenion, UnSplash aracılığıyla.

Geçtiğimiz yılın başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiyle birlikte derinden etkilenen moda sektörü, sezonlarına ait koleksiyonlarını New York, Londra, Milano ve Paris gibi moda başkentlerinin moda haftalarında sergiledi; şimdi sıra İstanbul’da! Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek İstanbul Moda Haftası bünyesinde yer alan koleksiyonları sizler için mercek altına alıyoruz.

İstanbul Moda Akademisi bünyesindeki geleceğin tasarımcılarının hazırladığı &#;New Gen&#; koleksiyonuyla hızlı bir başlangıç yapacağımız İstanbul Moda Haftası, maalesef ki geçtiğimiz sene de olduğu gibi dijital olarak gerçekleşiyor… Aralarında Sudi Etuz, Özgür Masur, Dilek Hanif ve Arzu Kaprol gibi Türkiye’nin birbirinden ünlü önde gelen tasarımcılarının yer aldığı İstanbul Moda Haftası’na yüksek tempoyla giriş yapıyoruz; hazır mısınız?

Birinci Gün

&#;New Gen&#; by IMA

Geleceğin moda tasarımcılarının yetiştiği İstanbul Moda Akademisi bünyesindeki öğrencilerin hazırladıkları koleksiyonlar, İstanbul Moda Haftası’nın açılışını yaptı! Lidya Zenginel’in patchwork esntili punk parçaların ön planda olduğu koleksiyonuna Nadin Altıparmak’ın sezonun trend renklerinden olan yeşil ile yaptığı oversize vurgu, koleksiyonun ilk kısımlarında yer alıyor. Şeyma Hamamcı’nın tasarımlarında yer alan fırfırlarda kendimizi kaybederken Nazlıcan Türker’in ‘’layering’’ etkili beyaz ve tonlarının hakim olduğu monokrom koleksiyonuyla adeta yeni bir sayfa açıyoruz.

Nazlıcan’da yakaladığımız asimetrik formlardan sonra Öykü Ece Uza’nın dikkat çekici dokulardan oluşturduğu Y2K esintileri barındıran koleksiyonunda Z kuşağına farklı bir açıdan bakıyoruz. Ercan Tenekecioğlu’nun transparan ve sulu boya efektli uçuşan pastel tonlarındaki tasarımlarıyla ayaklarımız yerden kesiliyor; Mirev Demirci’nin floral desenlerin hakim olduğu bahçıvan formlarına Berfin Özgür’ün bangır bangır gelen &#;punk&#; koleksiyonu ile de defileyi noktalıyoruz.

Mehmet Emiroğlu

Siyah, kırmızı ve toprak tonlarının hakim olduğu Mehmet Emiroğlu’nun &#;A Language / Never Speak&#; adlı İlkbahar/Yaz koleksiyonunda sezonun trendleri arasında cut-out ve birbirine bağlı parçalar yer yer alıyor. Trendleri kendi yorumuyla yeniden harmanlayan Mehmet Emiroğlu’nun tam bir yaz havasındaki bu koleksiyonunda, şifon ve saten detayların yanı sıra defilenin ikinci kısmında yer alan pul detayları, stilimize ışıltı katmanın ipuçlarını barındırıyor.

Selen Akyüz

Abartıdan uzak ve sakin toprak tonlarına, pastel vurgularla hareket kazandırılan koleksiyonda asla yeterli olmayan takımlar damga vuruyor. Selen Akyüz’ün ‘’Equal Harmony’’ adlı koleksiyonu, geçtiğimiz sezonlardaki 70’ler havasını taşıyan vatkaların, önümüzdeki sezonlarda yükünü azaltılarak daha hafif yapılarda, drape detaylarına ek olarak ceket ve yeleklerde de karşımıza çıkacağının sinyallerini veriyor.

Jacquemus’un sosyal medyada viral olan ve benim de daha önceden sizler için detaylıca mercek altına aldığım ‘’La Montagne’’ koleksiyonundan esintiler barındıran Selen Akyüz’ün İlkbahar-Yaz koleksiyonu, konforun ön planda tutulduğu ve pililer ile hareket kazandıran formlara bandana ekiyle, bizlere çekmecelerimizdeki bandana ve eşarpların yerini düşündürüyor da diyebiliriz.

Y PLUS by Yakup Biçer

Ters dikiş tekniğinin ve oversize cep detaylarının sıkça karşımıza çıktığı Yakup Biçer’in Y PLUS İlkbahar-Yaz Koleksiyonu &#;Code&#;’da, korse formlu üstler ve cinsiyet normlarına karşı adeta bir savaş açan renk darbeleri yer alıyor. Paraşüt kumaşların rüzgara karşı gelen duruşu ve koleksiyonun detaylarında yer alan büzgü ve tüller, ilkbahar ve yaz sezonuna Biçer tarzı bir bakışla bizleri hazırlıyor.

Arzu Kaprol

‘’H.A.Y.A.L.’’ adlı İlkbahar-Yaz koleksiyonunyla Arzu Kaprol, bizleri tam anlamıyla etnik bir yolculuğa çıkarıyor&#; Geometrik desen ve formları ‘’pareo’’ görünümlerle eşleştiren Kaprol, birbirinden canlı ve dikkat çekici renk skalasıyla Helenistik detaylar da barındıran İlkbahar-Yaz koleksiyonunda, püskülleri ve kollarda yer alan hacimli volanları kullanmaktan çekinmiyor.

T.A.G.G.

Gökay Gündoğdu’nun, markası T.A.G.G.’ın  (The Attitude by Gökay Gündoğdu) İlkbahar-Yaz koleksiyonu olan ‘’Workleisure’’da her karşımıza çıktığında hayranlıkla incelediğimiz takımlar, modern drapeli gömlek elbiseler, taş işlemeli detaylar ve tabii ki bir Gündoğdu klasiği olan kendinden emin, güçlü kadınlar algısına devam ediyor. &#;Beyaz yaka&#; klişesini yıkan tavrıyla Gündoğdu’nun yeni koleksiyonu, abartıdan uzak ve gecenin &#;stil&#; kadını olmak isteyenler için de birbirinden şık elbiseler barındırıyor.

Dilek Hanif

&#;Celebrate Life&#; adlı İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla pandeminin bitişini &#;pozitif enerji ve yaşama sevinci&#; ile kutlayan Dilek Hanif, uzun yaz günlerine olan hayranlığını birbirinden canlı ve sıcak tonlardaki renk skalası ve ışıl ışıl ipek şifon elbiselerle bir araya getiriyor. Cosmopolitan silüetlerin ve asimetrik omuz detaylarının cömert drapeler ile eşleştirildiği İlkbahar–Yaz koleksiyonunda, sıcak yaz akşamlarında ışık saçmak isteyenler için geleneksel siyahları fuşya, sarı, gök mavisi ve metalik renklerdeki yeni tasarımlarıyla selamlıyor.

Dice Kayek

İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla bizleri adeta stil avına çıkaran Dice Kayek, masumiyet dolu beyazlar ve şehvet fışkıran kırmızıların yanı sıra fuşya ve bebek mavisi gibi geniş renk skalasına sahip yeni tasarımlarıyla yaz aylarının olmazsa olmazı çiçek desenlerini bir araya getiriyor. Bohem ve vintage detayların de yer edindiği yeni koleksiyonuyla Dice Kayek, pilileri ve volanları da kullanarak elde ettiği trend görünümün yanında kısa film tadındaki tanıtımıyla da dikkatleri toplamayı başarıyor!

İkinci Gün

Özlem Erkan

İstanbul Moda Haftası’nın ikinci gününe Özlem Erkan’ın “AMA” adlı İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla başlıyoruz. Pastel tonların ve konforun ön planda olduğu bu koleksiyonda lastik ve büzgü detayları hemen hemen her tasarımda kendini gösteriyor. Modern şehir kadının sokak stiline konforundan ödün vermeyecek biçimde olgunca yaklaşan Erkan, hem rahat hem de şık olmak isteyenlerin mutlaka göz atması gereken bir koleksiyon hazırlamış gibi gözüküyor.

Mert Erkan

“Access” adlı İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla ekoselere ve yaz takımlara kendi yorumunu katan Mert Erkan, geçtiğimiz sezonun trendleri arasında arasında yer alan “boobside cut-out’”ları, sportif bir görünümle yeniden şekillendiriyor. Ekru ve su yeşili gibi pastel tonlarının yanı sıra gri ve mor tonlarına da koleksiyonunda ağırlık veren Erkan, İlkbahar-Yaz sezonu için hazırladığı koleksiyonunda sportif bir görünümü ön planda tutuyor.

Çiğdem Akın

Selim Akar’ın ustalıkla yönettiği “Zöhre” adlı Çiğdem Akın’ın İlkbahar-Yaz koleksiyonunun reklam filmi, bizleri dünya dışı bir serüvene çıkarıyor. Mistik detaylarla dolup taşan büyüleyici bir dünyaya doğru yolculuğa çıktığımız Çiğdem Akın’ın yeni koleksiyonunda bizleri ilk olarak dantel işlemeli şifonlar ve tül yakalar karşılıyor. Tasarımlara hareket kazandıran gold aksanların yanı sıra cüretkar vatkalar ve nefes kesen renk seçimleriyle ustaca hazırlanmış etnik detaylar barındıran bu koleksiyonda yer alan volan vurgusuna da hayran kalmamak elimizde değil. Çiğdem Akın’ı hazırladığı yeni koleksiyonuyla bizleri çıkardığı yolculuktan ve hissettirdiği duygulardan ötürü bir kere daha tebrik ediyoruz!

Niyazi Erdoğan

Canlı renk skalası ve buram buram yaz kokan tasarımlarıyla Niyazi Erdoğan’ın &#;#istanbulensis&#; adlı İlkbahar-Yaz koleksiyonu çeşitli çiçek motifleri ve cosmopolit bir havayı içinde barındırıyor. Çok sevdiğimiz baskılı tişört ve gömleklere eşlik eden yaz coşkusu Niyazi Erdoğan’ın yeni koleksiyonlarıyla henüz Ekim ayındayken bile, ’nin güneşli ve sıcak günlerinden selam yolluyor!

Lug Von Siga

“TIMESCAPE” adlı İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla Lug Von Siga’da dikkat çekici derecedeki hacimli balon kollar ve tasarımların sınır çizgilerinde yer alan fırfırlar bizleri karşılıyor&#; Ari Aster’in sansasyonel filmi Midsommar’daki gibi geleneksel formlar içeren bu koleksiyona etnik işlemeler, örme kumaşlar, lazer kesim detayları ve midi boydaki tasarımlar geleneksel bir yaklaşım sunuyor.

Nihan Peker

Annesi Hülya’ya adadığı İlkbahar-Yaz koleksiyonuyla “nerede çiçek, orada sevgi” diyen Nihan Peker, hacim sevdalısı balon kolları ve ustaca işlenmiş drapelerle, yine annesinin de favorisi olan papatyaları bizlerle buluşturuyor. Güneşli günleri yansıtan renk skalası ve tasarımlarının yakalarını süsleyen uçuş uçuş tüy detaylarıyla sıcak yaz akşamlarının hafif esintilerine birebir uyum sağlayacak tasarımlarıyla bizleri rengarenk bir yolculuğa çıkarıyor.

Mehtap Elaidi

Şeritli bebe yakalar ve hacimli balon kollarla çocuksu bir tavırda bizleri karşılayan Mehtap Elaidi’nin İlkbahar-Yaz koleksiyonunda kat kat fırfırlar ve korse formuyla desteklenen drapeye doymuş üstler, tasarımlara “yerinde duramayan afacan bir çocuk” havası katıyor. Koleksiyonun detayları arasında yer alan, gömlek ve pantolonlara iliştirilen püsküller ise Mehtap Elaidi’nin uzman olduğu noktalardan biri olarak önümüzdeki yaz sezonunda da sıkça bu gibi tasarımlarla karşı karşıya kalacağımızın sinyallerini veriyor.

Kapak Fotoğrafı: Instagram @fwistanbul

İlginizi çekebilir: Burak Serpenden &#;Resort&#; Koleksiyonları