Hatice Cengiz Nereli

2 Ekim tarihinden bu yana Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ortadan kaybolan Suudi gazetecinin nerede olduğu ve hayatta olup olmadığı merak ediliyor. Derin araştırmanın devam ettiği Sudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in kim olduğu araştırılmaya başladı. Hatice Cengiz ile ilgili detaylar haberimizde.

Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz kimdir? sorusu Google’da trend oldu. Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ortadan kaybolan Sudi gazetecinin öldürüldüğü iddia ediliyor. Bir anda sır olan gazetecinin rehin tutulduğu da iddia ediliyor. Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz o gün yaşananalar ve sonrası ile ilgili bir açıklama yaptı. CNN Türk yayınına telefonla bağlanan Hatice Cengiz, “Türk hükümeti de Amerikan hükümeti de devreye girmiş durumda. Haber alınamıyor kendisinden. 2 Ekim’den bu yana ne olumlu ne olumsuz, nerede olduğuyla ilgili hiçbir haber yok” dedi.

Hatice Cengiz, Cemal Kaşıkçı'nın son dönemlerde bir korku yaşadığını ifade etti. Cengiz  "Söylediği kadarıyla herhangi bir tehdit almadı. Konsolosluğa gitmesiyle böyle bir durum olabileceğini söylemedi ama bir korku yaşadığını ben görüyordum" diye konuştu. Hatice Cengiz sözlerine  “Bana söylediği kadarıyla herhangi bir tehdit almadı. Ama konsolosluğa gitmesiyle böyle bir durum olabileceğini söylemedi ama bir korku yaşadığını ben görüyordum. Ne kendisi ne de ben böyle bir şey yaşanabileceğini düşünmüyorduk” dedi.

Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz kimdir?

Hakkında pek fazla bilgi bulunmayan Hatice Cengiz, Bursa doğumludur. Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz yılında dünyaya geldi. Hatice Cengiz yaşı 36’dıfunduszeue.info ve orta derece öğreniminin ardından liseyi tamamladı. İlk ve orta derece öğreniminin ardından liseyi tamamladı. Ardından Üniversiteye başladı. Kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın evlenmek üzere olduğu nişanlısıdır. Türkiye'de yılında İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. yılında İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde eğitimine devam etti ve yılında mezun oldu. Orta Doğu üzerinde araştırmalar yapmaya başladı. Umman Sultanlığı konusunda akademik çalışma yapmıştır. Arapça ve İngilizce bilmektedir.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan nişanlısı Cemal Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili Washington Post gazetesine bir makale yazdı.

Kaşıkçı ile evlenmek üzere olduklarını ve son evrak işlemleri için İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğuna gittiklerini belirten Cengiz, daha sonra nişanlısından haber alamadığını ifade funduszeue.info yazısında, "Cemal, bir diplomatik misyonda insanlara zarar vermenin, onları gözaltına almanın veya tutuklamanın uluslararası hukuku ihlal etmek olacağını söyledi ve Türkiye tarihinde bugüne kadar böyle bir şeyin hiç yaşanmadığını belirtti. Bu yüzden ana vatanı olan Suudi Arabistan konsolosluğuna, içeride güvende olacağından şüphe etmeden girdi." ifadelerini kullandı.Hatice Cengiz, dışarıda üç saat bekledikten sonra korku ve endişe duymaya başladığını vurguladı.Konsolosluk binasındaki görevlilere nişanlısını sorduğunu aktaran Cengiz, "Aldığım cevap beni daha da endişelendirdi çünkü Cemal'in binadan zaten ayrıldığını söylediler. Şu bir gerçek ki Cemal o binaya girdi ve çıktığına dair hiçbir delil yok." değerlendirmesinde funduszeue.info gazetecinin ortadan kaybolmasıyla ilgili Riyad yönetimine de çağrıda bulunan Hatice Cengiz makalesinde, "Ayrıca Suudi Arabistan'ı ve özellikle Kral Selman ile Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı aynı hassasiyeti göstermeye ve konsolosluktaki kamera kayıtlarını yayımlamaya çağırıyorum." ifadesine yer verdi.

Hatice Cengiz hakkında son gelişmeler

Öldürülen Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı için koruma kararı verildi. Alınan bilgiye göre, İstanbul Valiliği, Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in güvenliğinin sağlanması için koruma kararı aldı. Karar kapsamında, Hatice Cengiz'e, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü'nden koruma verildiği ve 24 saat korunacağı bildirildi.

Cemal Kaşıkçı konsoloslukta "Luminol(mavi ışık yöntemi) ile arandı. 

İçindekiler:

1. Hatice Cengiz ne iş yapıyor?
2. Hatice Cengiz kaç yaşında?
3. Cemal Kaşıkçının eşi kimdir?
4. Cemal Kaşıkçı Türk mü?
5. Cemal Kaşıkçı kaç çocuğu var?
6. Cemal Kaşıkçı nerede öldü?
7. Cemal Kaşıkçıya ne oldu?
8. Jamal Khashoggi neden öldü?
9. Cemal Kaşıkçı öldü mü?
10. Cemal Kaşıkçı kimin oğlu?
11. Suudi Arabistan nerede?
12. Cemal Kaşıkçı hangi tarihte öldü?
13. Cemal Kaşıkçı ne oldu?
14. Adnan Kasikci kimdir ne is yapar?
15. Suudi Arabistan hangi ülkelere yakın?
16. Suud hangi kıtada?
17. Adnan Kaşıkçı kaç yaşında öldü?
18. Adnan Kaşıkçı ya ne oldu?

Hatice Cengiz ne iş yapıyor?

Hatice Cengiz kaç yaşında?

Cemal Kaşıkçının eşi kimdir?

Cemal Kaşıkçı Türk mü?

Cemal Kaşıkçı kaç çocuğu var?

Cemal Kaşıkçı nerede öldü?

Cemal Kaşıkçıya ne oldu?

Jamal Khashoggi neden öldü?

Cemal Kaşıkçı öldü mü?

Cemal Kaşıkçı kimin oğlu?

Suudi Arabistan nerede?

Cemal Kaşıkçı hangi tarihte öldü?

Cemal Kaşıkçı ne oldu?

Adnan Kasikci kimdir ne is yapar?

Suudi Arabistan hangi ülkelere yakın?

Suud hangi kıtada?

Adnan Kaşıkçı kaç yaşında öldü?

Adnan Kaşıkçı ya ne oldu?

İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülen Cemal Kaşıkçı’nın daha önce yayımlanmamış kareleri ve Hatice Cengiz’in Kaşıkçı cinayetinden sonra tuttuğu günlükleri ortaya çıktı.

“Hatice Cengiz Anlatıyor: Cemal Kaşıkçı Hayatı, Mücadelesi, Sırları”, Kopernik Kitap tarafından yayımlandı.

Gazeteci Sinan Onuş ve Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı kitapta, 2 Ekim ’de öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın hayatı, mücadelesi ve sırları, nişanlısı Hatice Cengiz’in aktardıklarıyla anlatıldı.

Hatice Cengiz’in “Kırmızı Ajanda”daki günlüklerinde Kaşıkçı’ya, “2 Ekim’de orada neler oldu Cemal? Sana neler yaptılar narin yüreklim, narin bedenine Cemal? Girerken gülümsemeni defalarca izledim. Ah Cemal Keşke oraya seninle birlikte ben de girseydim. Seninle beraber beni de götürselerdi. Ah Cemal Orada sana ne yaptılar? Canım Cemal’im Kuzum Narin, hassas dostum, yol arkadaşım, uzun boylu küheylanım Sana nasıl kalktı elleri? Sana nasıl kıydılar? Sana nasıl el kaldırdılar?” satırlarını kaleme aldığı görüldü.

İşte Cemal Kaşıkçı’nın daha önce yayımlanmamış fotoğrafları ve Hatice Cengiz’in günlüğü:

“28 Ekim

Park Plaza / Londra

Kalbim kırıldı bugün. Hem de en derinden Bu nasıl bir kalabalık ve ne büyük bir burukluk? Nasıl bir üzüntü ve üzgünlük hali? Cemal sanki senin bugün yeniden öldüğünü hissettim. Cemal’im, ah Cemal’im sana nasıl kıydılar? Sana neler yaptılar? Seni nereye götürdüler? Sanki dünyada bütün güzel duygular, düşünceler, renkler, sayılar benden alınmış gibi. Ah Cemal’im senden sonra bir hayat başlayacak mı?

Cemal Sana doyamadım. Sana doya doya sarılamadım. Doyamadım Cemal’im, doyamadım. Hiçbir şeye, ne aşka, ne de yaşama Geldin Cemal’im, kapıda bıraktın gittin sanki. Bu şehrin kasvetiyle acım birleşti. Cemal’im seni özledim. Buram buram burnumda tütüyorsun. Gözlerimde Cemal, sanki Londra’nın bu soğuk gününde, soğuk sokaklarında bir kez daha anladım senin irtihalini. Sessizlik, soğuk senin yokluğunla birleşti Cemal’im. Belki de sen burada olsaydın, burada ne kadar güzel bir gün, gece yaşardık. Limanda yürürken her adımda senin de oradan geçtiğini düşündüm. Ah Cemal Yeni yeni başlıyor sanki acın. Yeni yeni başlıyor sanki Londra’da, bu soğuk kentte ilk kez böylesi bir acıyı, senin yokluğunu, canlı canlı hissettim. İlk kez bir ülke sahipsizdi. İlk kez bir ülke çaresizdi. Londra’da senin yokluğun var. Senin acın var. Senin geçmişin ve öfkelerin var. Cemal’im Beni özlediysen duy sesimi. Ben, seni çok özledim. Hem de tüm gücümle sarılarak”

“İNSANIN SENİN GİBİ SEVDİĞİ OLURSA…”

“30 Ekim

Londra / Heathrow

Sevgili Cemal,

Londra-İstanbul uçağındayız. Anbean İstanbul’a doğru gidiyoruz. Tıpkı senin burada bir ay önce gittiğin gibi. Bana gelirken heyecanlı duygularla yazmıştın. ‘İnsanın senin gibi sevdiği olursa, üç gün bile uzun oluyor Hatice. Zaman uzuyor, vakit geçmek bilmiyor. Senin, beni beklediğini bilmek Senin benim için orada bir şeyler yaptığını bilmek Ne kadar güzel bir şey.’ Cemal, şimdi ben dönüyorum aynı İstanbul’a. Bir ay sonra ama ne sen varsın ne beni bekleyen anıların ne de seninle olan evimiz. Cemal, İstanbul bomboş. Her şey anlamsız. Beni bekleyen Cemal yok. Cemal yok, her şeyden önemlisi.

Cemal, sana doyamadım. Canım Cemal’im. Neredesin güzelim? Ne haldesin? Acaba bir ömür var mı, senden sonra bana sunulacak olan? Acaba bir hayal var mı? Kuracak mıyım bu hayali? Seninleyken olan tüm hayallerimizi sensizken tek başıma yaşatabilecek miyim? Cemal bana, kendini sürekli hissettir lütfen. Sevgili Cemal, seni öyle özledim ki Hüznün, acın, yokluğun, yüreğimi dağladı.”

"CESEDİNİ DAHİ GÖREMEDİK"

“2 Kasım

Sevgili Cemal,

Şu anda beni duyuyor olmalısın. Gittiğin yerde seni çok güzel karşılamış olmalılar. Sana çok iyi davranılmış ve burada yarım kalan evin ve kurduğun yuva hayalin, orada seni kesin teskin eden şeylerle yer değiştirmiş olmalı.

Sevgili Cemal Herkesin bildiği ama benim gördüğüm, bizzat şahitlik ettiğim ne kadar büyük bir kalbin vardı. Ne kadar naif ve yüce gönüllü bir insandın. Kalp kırmamaya dikkat eder, anlaşamadığın konularda sessizce görüş beyan eder ve kenara çekilirdin. Sevgili Cemal Tam bir ay oldu, senin bedeninden ayrılalı ve seni en son göreli. Henüz dün gibi, şimdi gibi. Hâlâ dönmeni bekliyorum. Çünkü senin cesedini dahi göremedik. İnanasım gelmiyor. Seni cansız görmek, öldüğüne inanmak için en basit şey, onu bile nasip etmediler bize.

Cemal Mekke, Medine sokaklarında ruhun dolaşıyordur eminim. Sen oraya yaşarken gidemedin. En son oraları göreli kısa bir zaman geçmişti. Ama ne kadar çok özlemiştin. Gurbet, özlem duygunu ortaya çıkarıyordu. Gurbet, hayatını ıstırapla yaşatıyordu. Kutsal topraklarda gezinen ruhunla beni de görebiliyor musun Cemal? Cemal Beni duyuyor musun? Beni orada görebiliyor musun? Nasılsın orada Cemal? Beni özlüyor musun ya da benim seni ne kadar özlediğimi hissediyor musun? Bana bir mesaj göndermek isteseydin ne derdin? Cemal, keşke bir kez daha görebilmek nasip olsaydı seni.

Cemal 2 Ekim’de seni orada beklerken başına bir şey geleceğini asla düşünmedim. Asla sana bir şeyler yapabileceklerini hesap etmedim. Sen de ben de bunu hesap etmedik. Ama planları yapanlar çoktan harekete geçmişler ve iz bırakmadan bir planı hayata geçirmek için kilometrelerce yoldan gelmişler. Orada seni bekliyorlarmış, sen içeri girerken. Aman Yarabbi, düşünülmesi bile korkunç! Düşünemiyor, bunu tahayyül dahi edemiyorum. Bu nasıl bir vahşet, bu nasıl bir cahillik?Nihayetinde sen bir insan ve sen bir cansın. Hiçbirinin olmadığı kadar O gün orada zamanın bir an önce geçmesini, bir an evvel çıkmanı, bir an evvel o lanet olası evrakla gidip evlilik tarihi alacağımız günü iple çekiyordum. Önce değişiklik için beyaz eşya dükkânına, sonra eğer zaman kalırsa eşyaları almaya mobilyacıya, sonra belki de belediyeye gidecektik.

Aklımda bu güzel haberi kutlamak üzere yakın dost ve arkadaşlarımızla bir akşam yemeği planı da vardı, havanın ne soğuk ne sıcak olduğu o gün. Ben yepyeni bir hayat planı kurarken, yepyeni bir umutla, heyecanla beklerken sen son çırpınışlarını veriyordun. Katiller ile ilk karşılaşmada yaşadığın şoku tahmin dahi edemiyorum. Ah Cemal’im, bu nasıl büyük bir şok olmuştur kim bilir o anda? Acaba ne diyebildin? Bu vahşeti sana yapanlar, sana bir konuşma hakkı verdiler mi? Yer gök sarsıldı Cemal. Habil ile Kabil arasında yaşanan vahşet sonrası belki de dünyada böyle bir katliam görülmedi, duyulmadı. 2 Ekim’de orada neler oldu Cemal? Sana neler yaptılar narin yüreklim, narin bedenine Cemal? Girerken gülümsemeni defalarca izledim. Ah Cemal Keşke oraya seninle birlikte ben de girseydim. Seninle beraber beni de götürselerdi. Ah Cemal Orada sana ne yaptılar? Canım Cemal’im Kuzum Narin, hassas dostum, yol arkadaşım, uzun boylu küheylanım Sana nasıl kalktı elleri? Sana nasıl kıydılar? Sana nasıl el kaldırdılar?”

“SEN GERÇEKTEN SAMİMİ BİR EŞSİN”

“11 Kasım , Pazar

Sevgilim,

Tam kırk gün önce bugün, seninle el ele evlilik için son adımı tamamlamak üzere yelken açmıştık güne. Ne kadar mutluydun. Ne kadar umutluydun. Ne kadar kararlı ve azimliydin. Ellerin ne güzeldi Cemal. Ellerinde yılların emeği vardı. Yılların tecrübesi, birikimi, özlemi, aşkı, dostluğu, samimiyeti Sen Cemal, gerçekten her duyguda samimiydin. Sen Cemal, her anında gerçektin. Seni sevmiş olmak, hayatımda yaşadığım en değerli duyguydu. Bunu bana bahşettiği için Allah’a hamdolsun. Eğer bir kalp taşıyorsam, bunun zekâtını sen vefat etmeden önce seni çok sevmekle vermiş olmalıyım. Seni sevdiğim için hep acı çekeceğim. Senin yanına gelene kadar bu duyguyu tek başıma yaşamak zorundayım biliyorum ama Cemal, bu dünyada senin sevginden nasipdar olmadan da gitmemiş olacağım. Zaten bu dünyada kaldığımız süre sınırlı değil mi? Zaten burada bir elbise gibi hayatı değiştirip burada bırakmayacak mıyız?

Cemal Elbiselerin bile bende kaldı. Onları sana getireceğim ahirette. Onları yıkayıp ütülemiş ve hazır bir şekilde dolabına asmıştım. Cemal, onları sana getireceğim. Orada daha güzelleri vardır eminim ve onları giyiyorsundur biliyorum. Ama elbiselerini yıkadığımı görmeni istemiştim. Bunu sana söylediğimde ne kadar duygulanmıştın. ‘Sen gerçekten samimi bir eşsin’ demiştin.”

“ŞİMDİ EVLİ OLSAYDIK”

“15 Kasım

Sevgili Cemal,

Bugün senin ahirete irtihalinden sonra geçen kırk dördüncü gün. Soğuk ve kışa hazırlanan İstanbul’da, şiddetli bir yağmurla karşılaştım dışarı çıkınca. Nedense artık hiçbir yol senden geçmeyecek diye ya da hiçbir yol sana gitmeyecek diye tuhaf bir umursamazlıkla yolları arşınlıyorum. Evden çıksam bile, artık seni kaybetmiş olmanın hüznüyle birlikte omuzlarım düşmüş; iddiasız konuşmalarım ve daha sakin ve tek tük sorularım

Acaba Cemal, şimdi evli olsaydık, nasıl bir gün olurdu diye soruyorum her sabah. Özellikle ilk günlerde hep şu soruyu sordum, bir cevap gelir umuduyla: Acaba Cemal sen neredesin? Cemal nerede? İlk dört-beş gün uyumadan önce acaba o gün neler yediğini ve yanında gecelik olmadığı için neyle uyuduğunu bile düşündüm. Cemal’in kilosu normalden biraz fazla olduğu için her eşofman olmazdı ona. Acaba gece yatarken rahat bir yerde midir? Rahat uyuyor mudur? Acaba beni düşünüyor mudur? Acaba akşam yatmadan önce alması gereken mide ilacını almadığı için gece rahatsız oluyor mudur? Cemal, geceleri rahat uyuyabilmek için hafif bir rahatlatıcı alırdı. Kas gevşetici idi sanırım. Bundan bahsetmişti.”

funduszeue.info