Ayrılıktan Sonra Erkekler
Kadın ve erkek fizyolojik olarak farklılıklara sahip olduğu gibi psikolojik olarak farklılıklara da sahiptir. Özellikle evlilikte ya da ilişkilerde ayrılık sonrası bir kadın ve erkek bu farklılıklara göre bir süreçten geçmektedir. Bu süreçler hakkında fikir sahibi olmak ise sizlerin süreci daha kolay yönetmesine yardımcı olacaktır. Peki öyleyse, ayrılık sonrası bir erkek psikolojisi nasıl olur?
‘Oh be!’
Öncelikle bir erkek ilişkisi bittikten hemen sonra kendisini nefes almış gibi hisseder. Dahası; ‘bana elimi sallasam ellisi’ dermişçesine mantık dışı ve hiçbir gerçekliği yansıtmayan bir moda girer. Bu durum elbette gerçek dışıdır. Erkekler arasında ‘erkeklik gururu’ adı verilen bir tür sanrı vardır. Bu durum erkekleri küçük yaşlardan beri sürekli güçlü, mutlu göstermek üzerine inşa edilmiştir ve dolayısıyla bir erkek ne olursa olsun ayrılık sonrası üzüldüğünü belli etmek istemez. Halbuki bir ilişki bitmiştir ve aslında üzülmemek anormal bir tepkidir. Yani ilişkisi bitmiş bir kişi aslında üzülmelidir. Fakat erkeklerde bu durum kadınların aksine böyle ilerlemiyor. Bu ruh halinde olan erkek mesaj atmaz, aramaz, pişman olmaz çünkü tüm dünyadaki kadınlar isterse onun olur diye düşünüyor. Bu aşamada özellikle ilk bir ay herhangi bir eylemde bulunmaz. Aslında bu aşamada içinde çok ciddi bir acı yaşar fakat bunu değil size ya da çevresine kendisine bile itiraf edemez.
Ayrılığın ortalama üçüncü haftasından sonra ikinci aşama başlar. İnkar…
Asla aklıma gelmiyor, bir kez bile özlemedim gibi dışa vurumlarda bulunabilirler. İlk aşama bitmiştir ve bu aşamada aslında acı çekmeye başlamıştır. ‘Özlemiyorum’ ve ‘hiç aklıma gelmiyor’ demek aslında onun iç dünyasında özlemeye başladığı ve acı duygusunu hissetmeye başladığını bize işaret eder.
Ayrılık sonrası eğer gerçekten sessiz kalmış ve iletişime geçmemiş iseniz erkek tarafı şunu düşünmeye başlar. Pişmanlık … ’beni unuttu’
Kadınlar erkeklere göre çok daha sabırsız ve bir an önce ne olacaksa olsun ister. Eğer sabırlı olmuş ve özellikle ilk bir ay boyunca hiç iletişime geçmemişseniz erkek olan taraf sizden belediği ve olmasını istediği şeyi göremediği için bunu garipser ve kafasını kurcalar. Yani böylece aslında sizin üzerinize düşünmeye başlar. Hiç mesaj atmadınız, aramadınız, rahatsız etmediniz, tartışmadınız yani onun için hiçbir şey yapmadınız. Bundan önceki tüm ayrılıklarda benzer durum yaşanmış fakat bu sefer böyle olmamıştır. Artık soğuk duş etkisine girer ve hem panik hem pişmanlık başlar.
Erkeklerin de ayrılık sonrası çok büyük acı çektiğini bilmelisiniz. Amigdala beynimizde duygu üreten badem şeklinde bir organımız ve erkeklerde kadınlara oranla daha küçük hacime sahip. Dolayısıyla onların duygu üreten organı bir kadının ki kadar büyük değil. Bu nedenle erkekler de elbette acı çekiyor fakat hem biyolojik hem de kültürel olarak yerleşmiş bir takım temel inançları ve etiketlenmeleri nedeni ile bunu kadınlar kadar yoğun ve yüzeyde yaşamıyor. Daha derinlerde daha gizli saklı yaşamayı tercih ediyor çünkü doğrusunun bu olduğunu öğrenerek büyüdü.
Emin olun ayrıldıktan sonra erkekler de sizi düşünüyor ve emin olun erkekler de özlüyor. Bunu göstermemesi hissetmediği anlamına gelmez. Eğer ayrılık sonrası ilişkinize bir şans vermek istiyor ve barışmak istiyorsanız bir kadın olarak sabırlı olmalı ve kesinlikle sessiz kalmalısınız. Ayrılık sonrası erkeğin acısı gittikçe artar. Kadının acısı ise aşağıya doğru giden ir grafikle gittikçe azalır. Bunu bilir ve ayrılık sonrası sürecinizi ona göre yönetirseniz hem daha kontrollü hem de daha rahatlamış hissedebilirsiniz.
Ayrılık erkeği 12'den vuruyor
Acı çeken yalnızca ilişkinin 'kız' tarafı, gününü gün edense erkek tarafıdır Aslında işler pek te böyle değil. Bilinenin aksine erkekler, kadınlardan daha fazla acı çekiyor, sadece içlerine atıyorlar, o kadar
Her biten ilişki, bir önceki sondan daha çok acı verir ayrılanlara Her yaşanan 'son'da bir daha kimseye böyle aşık olamayacağını, kimseye böyle bir sevgi duyamayacağını sanır insan. Özellikle ilişkinin 'kız tarafı' elinde mendil, ağlamaktan şişmiş gözlerle onun ne yaptığını düşünür durur
"Kesin gününü gün ediyordur. Kimbilir kiminle Belki de çoktan aşık olmuştur Unuttu beni" Bunlar, ilişkisini yeni bitirmiş bir kadının içinden geçenler Kadınlara göre, bir tek onlar üzülür, bir tek onlar, belirledikleri süre boyunca yas tutarlar biten ilişkilerine. Aksine, erkekler de ayrılıktan etkileniyor. Bir de terkeden kadınsa, acıları katbekat artıyor. Neden mi? İşte sebepleri
Erkekler ilişkileri bitince kendilerini yalnız ve savunmasız hisseder
Olayın kadın cephesine bakıldığında, ayrılık hikayesinin en ince ayrıntıları, yakın arkadaşlara anlatılır. Kadın, erkek arkadaşının, ayrılık hikayesini kimseyle paylaşmamasını, ilişkinin onun için önemsiz olduğuyla bağdaştırır. Oysa erkeklerin acılarını anlatmamalarının tek nedeni, duygusal paylaşımların erkekler arasında kısıtlı yaşanması. Kadınlar, dostlarıyla konuştukça, kendini yalnız hissetmiyor ve kendini daha çabuk toparlıyor. Erkeklerse, arkadaşlarına "Hiç üzülmedim, rahatladım bile, neydi ondan çektiğim" diye konuşarak güçlü olduğunu ispat ettiğini sanırken, bu durum onları daha da kötü bir ruh haline sokuyor.
Erkekler, kendilerine de rol yapıyor
Erkekler, acı çektiklerini, daha dün yanında olan sevgilisini deliler gibi özlediğini ve onsuz kalmanın kendisine acı verdiğini bilseler de, kabul etmek istemezler. Kendilerini bu ayrılıktan etkilenmediklerine inandırmaya çalışırlar. İçtenlikle bunu size söyleyemiyorlar ama aslında bu dert onları içten içe yiyip bitiriyor.
Kadınlar bir süre sonra 'başka biri' için kolları sıvıyor!
Artık yas dönemi bitmiş, çekilmesi gereken ayrılık acısı miyadını doldurmuştur Kadın, bir süre onun geri dönmesini bekler. Eğer dönmezse, artık yeni bir hayata başlamanın vakti gelmiş demektir Çünkü sevilmek ve istenmek, kalplerini onarmaya yetiyor da artıyor bile
Ancak erkek bu hesaplaşmayı tamamlamadıkça başkaları ilgisini çekse de, onları eski sevgilisiyle kıyaslıyor, ilişkisini eski ilişkisine göre değerlendiriyor. Böylece yeni hayatında mutluluğu yakalaması uzun sürüyor.
Kadın en çok 'ayrılık olursa ne olur'u düşünür
Her kadın, ilişkisi sorunsuz gitse bile "Ya ayrılırsak" sorusunu arada bir gündeme getirir. Böylece arkında olmasa da kendini olası bir ayrılık durumuna hazırlar.
Oysa erkek, bu durumu ancak bir sorun çıkınca aklına getirdiği için ayrılığa duygusal açıdan hazırlıksız yakalanır
Erkekler ayrılık sürecini daha zor atlatıyor
Evliliklerin, ilişkilerin bitmesi her iki taraf için de zor ancak araştırmalara göre, erkekler ayrılık acısını kadınlara göre daha yoğun ve daha uzun süreli yaşıyor.
Uzmanlara göre, ayrılık sonrası kimin daha çok acı çektiği genel olarak olayın kişi tarafından nasıl algılandığına, geçmiş deneyimlerine, inanç sistemine ve yaşadığı toplumun değer yargılarına bağlı. Her iki taraf toplumsal cinsiyet rollerinden dolayı inanç sistemlerinde ve başa çıkma yeteneklerinde farklılıklar gösterip farklı stratejiler kullanabiliyor.
Bazı araştırmalara göre, erkeklerin ayrılık acısını kadınlara göre daha fazla yaşayabildiğini belirten Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Nazan Topal, bunun nedenini kadınların duygusal desteğinin daha çok olmasına bağlıyor.
Kadınların ilişkileriyle ilgili sorunlarını ve duygularını sosyal çevreleriyle (arkadaşlarıyla, aileleriyle) paylaştığını aktaran Psikoloji Uzmanı, ”Erkekler zayıf ve güçsüz görünecekleri düşüncesiyle kendilerini açmaya çekinirler ve böylece duygusal desteği bulamazlar. Bundan dolayı erkekler ayrılık acısını kadınlara göre daha yoğun ve daha uzun süreli yaşayabilir” diyor.
İlişkilerin bitmesinin taraflar için zor olduğunu ancak ayrılmayı zorlaştıran asıl nedenin, düşünce ve davranışlar olduğunu dile getiren Topal, ayrılık süreci aşamalarını şöyle anlatıyor:
• Kabullenememe: Ayrıldığınıza inanamamak ve bu yaşadığınız durumun size gerçek dışı gelmesi.
• Karmaşık Duygular İçinde Olma: Sık sık ağlama, özlem, üzüntü ve öfke duygusu yaşamak.
• Yeni Bir Yön Belirleme: Duygusal çöküntüden kurtulmak, hayatınıza yeni bir yön vermeye başlamak, kendinize ve hobilerinize vakit ayırmak.
• Kabullenme ve Yeni Bir Aşka Yelken Açma: Ayrılmanın doğru bir karar olduğunu benimsemiş olmak ve yavaş yavaş yeni bir ilişkiye hazır olmak.
AYRILIK SÜRECİNDE HANGİ OLUMSUZLUKLAR YAŞANIYOR?
Uzman Klinik Psikolog/Psikoterapist Nazan Topal, ayrılık sürecinde ortaya çıkan olumsuz düşünce ve davranışlar ile bu süreci en az hasarla atlatmak için yapılabilecekleri ise şöyle özetliyor:
Bağımlılık ve yalnız kalma korkusu: Onsuz yapamam düşüncesi veya bundan sonra kim beni ne yapsın düşüncesi… Ayrılmak, özellikle belirli bir yaş grubu için öncelikle bir kayıp demektir. Bu süreçte üzülmek oldukça normal ve doğal bir duygudur. Ama bu acı geçecek ve tekrar kendinize gelip yeniden aşka, sevgiye, beraberliğe kapılarınızı açacaksınız.
"Ya başkasını bulamazsam" düşüncesi ve korkusu: Aslında onun olumsuz kötü yanlarıyla yaşayabilirim düşüncesi. Beterin beteri vardır düşüncesi. Ama unutmayın ki iyinin iyisi de vardır.
"Ayrılma kararını o versin" düşüncesi: “Sorumlusu ben olmayım, benim yüzümden bitmiş olmasın” düşüncesi… Ama unutmayın ki karşı tarafın ayrılmasını beklemek sorumluluktan kaçınma göstergesidir.
"El alem ne der" düşüncesi: Boşanmak/ayrılmak bazılarının gözünde başarısızlıktır. Boşanmış denmesin diye kötü giden bir ilişkiyi uzatıp ayrılmazlar. Fakat unutmayın ki ayrılmak dünyanın sonu da değildir, başarısızlık da değildir.
"Emeğim vaktim boşa gitmiş olmasın" düşüncesi: “Bu kişiye on yılımı verdim. Ayrılsam, benim on senedir uğraştığım emeğin üzerine başka birisi konar”, deyip bir on sene daha verip süreci iyice uzatmak… Ama unutmayın ki ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa, sevildiğinizi ve güvende olduğunuzu hissetmiyorsanız uzatmanın da bir anlamı yoktur.
AYRILIK ACISIYLA BAŞA ÇIKABİLMEK İÇİN BU HATALARI YAPMAYIN!
Kaçınma Davranışı Göstermek: Örneğin; alkol ile üzgünlüğü gidermeye çalışmak, sosyal çekinme, anıları silme, o kişiyi düşünmeyi yasaklama vs Bu stratejiler kısa vadede rahatlatıcı olabilir ancak uzun vadede yararlı değildir. Duygusal destek almak ve duygularını paylaşmak önemlidir.
Saldırı Göstermek: Örneğin; bloklama, hemen başka bir sevgili bulma, çok eğleniyorum durumu yayma ve bunu sosyal medyada paylaşma, eski sevgiliyi kötüleme, tekrar bağlanmaktan korkma ("ilişki insanı değilim"), intikam alma ve intikam peşinde olma gibi.
Fotoğraflar: Getty Images Turkey
SAĞLIK HABERLER&#x;
erkekler neden hiç ayrılınca üzülmüyorlar?
7. Süslüler, *gerçekten* üzülmüyorlar, şoka giriyorum. 8 aylık ilişkim 5 ay önce bitti, hala aklımda. Bu süreçte o da üzülüyordur, özlüyordur sanıyordum ama yeni sevgilisini benim hediyelerimle gördüm :) ayrılır ayrılmaz bulmuş birini.
Kuzenim var mesela, geçen hafta evlenecekti aslında. Tüm ev eşyaları, ev, düğün salonu her şey hazırdı. Kaç yıllık da ilişki, ayrıldılar. Kuzenime "cidden hiç mi üzülmüyorsun? Hiç mi özlemiyorsun?" Diye sordum, ara ara aklına geldiğini ama üzülmediğini söyledi. Üzülmüyormuş gibi gözükmeye çalıştığını düşündüm ilk başta ama ayrıldıktan sonraki ilişkilerini anlattı, gerçekten üzülen biri yapamazdı ya
Geçenlerde yine, başka bir kuzenimin yakın arkadaşı 9 yıllık sevgilisinden ayrılmış, yurt dışına taşınmış. Duyunca "oha nasıl dayanıyor o acıya?" Diye sordum, farklı ülkede artık her gün başkasıyla, artık üzülmüyor dedi.
Son örneğim de yakın arkadaşım, aylarca sözde bffine aşık olduğu için ağlıyordu bana, ona o kadar aşıktı ki kız bunu reddetti, bir süre sonra ben onu hiç sevmedim galiba yaa dedi bana :) ondan sonra da farklı kızdan hoşlandı.
Yani diyeceğim belki duygusal azınlık vardır ama benim tanıdığım hiçbir erkeğin umrunda değil ayrılık ya da exleri. Kişiden ziyade ilişkiye önem veriyorlar sanırım, hep yanlarında biri olsun kim olduğu önemli değil gibi