- Çoğu zaman anne ve babaların, "Çocuktur, ishal de olur, kusar da." diyerek önemsemeyen yaz ishalleri, ihmal edildiğinde ölümcül olabiliyor. Dünyada mikrop kaynaklı hastalıklar arasında en fazla ölüme sebep olan üçüncü hastalık olarak görülüyor. Yaz ishalleriyle ilgili bilgi veren Şifa Üniversitesi Hastanesi Buca Polikliniği Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bahadır İşeri, özellikle bebeklerin sıvı kaybına karşı çok zayıf olduğunu belirterek, bazen 3 saatlik bir su kaybının dahi yoğun bakımlık hale getirebildiğini söyledi.
Hijyenik olmayan sularla yıkanıp yenen meyve ve sebzelerin yaz ishallerinin baş sebebi olduğunu belirten Uzm. Dr. İşeri, ''Suların güvenli olduğundan emin olmamız gerekiyor. Gerek çeşme gerekse damaca sularının hijyenik olduğundan emin değilseniz, en ufak bir şüpheniz varsa mutlaka kaynatarak kullanınız. Öyle elektrikli ısıtıcılarla 5 dakika kaynatılan sular da güvenli hale gelmiş olmuyor. En az dakika kaynatılıp ılıtıldıktan sonra içilmeli, hattâ meyve ve sebzeler de bu suyla yıkandıktan sonra yenmelidir.'' dedi.
İSHALDEN KAYIPLAR DEVAM EDİYOR
Bebek ve kronik hastalığı olan kişilerde ishallerin ağır seyrettiğini belirten İşeri, ''Eğer hastanın bilinci yoksa, anne ve babası ishali önemsemiyor ya da yanlış yaklaşıyorsa, bebekteki sıvı kaybının farkında değilse o zaman maalesef ishalden bebek ya da çocuk kaybedebiliyoruz. '' diye konuştu. Bu konudaki en önemli önerisinin hijyen olduğunu vurgulayan Bahadır İşeri, ''Ellerin çok sık yıkanması, her yemek öncesi ve sonrasında yıkanması, en ufak bir şüphemiz varsa suların kaynatılması, hattâ meyve ve sebzelerin kaynamış suyla yıkanması alınabilecek en iyi önlemlerdir.'' dedi.
İshalde tehlike sinyallerine de değinen Uzm. Dr. Bahadır İşeri, ''İshal 24 saatten uzun sürdüyse, beraberinde kusma varsa, ateşine hakim olamıyorsak, hasta halsiz ve bitkinse, cilt ve ağız kuruluğu varsa, göz küreleri çökmüşse o zaman hiç vakit kaybetmeden en yakın acil servise başvurmak gerekiyor. İshalin kanlı olması halinde ise 24 saatlik süre beklenmeden doktora başvurulmalı.'' şeklinde konuştu.
'KENDİ SERUMUNUZU HAZIRLAYIN
'
İshal durumunda meydana gelen sıvı kaybının önlenmesini de anlatan İşeri, ''1 litre kaynatılmış ve ılıtılmış suya bir çorba kaşığı tuz, bir çorba kaşığı şeker, bir çay kaşığı karbonat karıştırıp içebildiği kadar bebek ya da çocuğa ara ara vermeliyiz. Bu şekilde hem su hem tuz ve şeker kaybını engellemiş oluruz.'' dedi.
İshal olan bebek ve çocuklara sıvı takviyesi yaparken inek sütünden uzak durulmasını da tavsiye eden İşeri, ''İnek sütü dışında su, meyve suyu, ayran, yoğurt verilebilir. Muz, patates haşlaması, yağsız pilav ya da makarna gibi yağsız yiyecekler verilmeli, erik, kiraz, kayısı, şeftali gibi posalı meyve ve sebzelerden kaçınılmalıdır.'' diye konuştu.
İshallerin önemli bir komplikasyonunun da halk arasında bağırsak düğümlenmesi olarak bilinen invajinasyon olduğunu belirten Uzm. Dr. Bahadır İşeri, ''İnvajinasyon her zaman olmuyor ama olduğu zaman önemli, çünkü cerrahi müdahale ihtiyacı hissettiğimiz bir durum. Bebek ya da çocuğun ishali varsa ve aniden karında bir büyüme ve şişlik olduysa, kaka mahiyeti çilek jölesi kıvamına geldiyse bu, bağırsak düğümlenmesi olarak algılanmalı ve hemen hastaneye götürülmelidir.'' dedi.
Antibiyotik bakterileri öldüren ilaçlardır. Antibiyotikler 50 yıldır insanlığın hizmetinde kullanılmaktadır. Şimdiye kadar sayısız insan hayatını kurtarmıştır. Bunun yanında bu ilaçların nadirde olsa bazı yan etkileri olmaktadır. Bu yan etkilerden biride uzun süreli olabilen ishal gelişimidir, buna antibiyotiğe bağlı ishal denmektedir. Bunun diğer adı Clostridium difficiale ishali veya psödomembranöz enterokolittir.
Doğumda steril olan bağırsak içine birkaç saat içinde vücut dışından gelen bakteriler yerleşir ve birkaç hafta içinde hayat boyu kalıcı şekilde üreyecek şeklide trilyonlarca bakteri bağırsakta yerleşir. Normalde bağırsak içinde ’den fazla çeşit bakteri türü vardır ve bunlar bize rahatsızlık vermediği gibi fayda sağlarlar, bu bağırsak mikroplarına flora denilir. Eğer bağırsağımız sağlıklı ise bu bakterilerin arasına zararlı olanları gelemez. Bazı nedenlerden dolayı bağırsak içindeki bu bakteri türleri değişir ve zararlı olanlar ürer. Bunların arasında en sık görüleni Clostiridium Difficialedir. Yakın zamanda uygulanan antibiyotik kullanımı, yaşlılık, böbrek yetersizliği, batın cerrahisi, yanıklar, kemoterapi, vücut direnç düşüklüğü, yoğun bakımda tedavi bunun başlangıç sebebi olabilir. Hastanede yatan hastaların %20’sinde, normal insanların %’ünün bağırsaklarında seafoodplus.infoiale sporları taşıyıcı ve in aktif olarak bulunmaktadır. Bu taşıyıcılık durumunda ishal olmaz, eğer kuvvetli antibiyotikler bağırsak florası baskılarsa C. Difficiale bakterileri ve bağırsakta çoğalır ve normal bağırsak mikrop ahalisinin türleri arasında dengesizlik başlar. C. Difficialenin ürettiği toksinler bağırsakta tahribat yaparak ishale neden olur.
Hangi Antibiyotikler Buna Sebep Olur?
Her antibiyotiğin bir etki mekanizması vardır. Bazıları diğerinden daha güçlüdür ama her hangi bir antibiyotik bile bağırsak florasını baskılar. Cleocin, Lincocin, Ampisillin, Duocid, Augmentin, Keflin, Ceclor, Claforan, Cefobid, Zinacef gibi antibiyotikler bunlardan bazılarıdır.
Antibiyotikten Ne Kadar Sonra İshal Başlar?
Antibiyotik tedavisini tamamladıktan 2 gün sonradan 6 hafta sonraya kadar ishal başlayabilir.
Şikâyetler Nelerdir?
Birçok hastada bağırsak alışkanlığında değişme olur, dışkı yumuşaktır. Bazı hastalarda bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı olabilir. Hafif vakalarda günde 5–10 kez, ağır vakalarda ise 10’dan fazla tuvalet sayısı vardır.
Nasıl Teşhis Konur?
seafoodplus.infoiale değişik 2 toksin (toksin A ve B) salgılar, bunlarda bağırsak mukozasında tahribat yaparak ishale neden olur. Dışkıda bunların varlığının gösterilmesi ile tanı konur. %25 vakada tanı konmayabilir. Gaitada bu toksinlerin gösterilememesi hastalığın olmadığını göstermez. Kolonoskopide kalın bağırsak mukozasında psödomembran adı verilen sarı renkli plakların olması tanıya yardımcıdır.
Tedavi
Eğer değişik nedenlerle antibiyotik tedavisi alınıyorsa ve bu tedavi sırasında ishal başlarsa ilacı derhal kesmek en önemli davranıştır. Genelde bu şekilde normal bağırsak florası tekrar yerleşir ama her zaman böyle olmaz.
1- Metranidazol (Flagyl, Metrajil) : C. Difficiale bakterilerini yok eden en önemli 2 ilaçtan biridir. Ağız yoluyla verilir, çok şiddetli vakalarda damar yoluyla uygulanır. 7–10 gün, günde – mg, 4x1 şeklinde verilir. Ucuzdur. Bulantı, kusma, ağızda metalik tat, mide bozulması görülür. Çocuk ve hamilelere kullanılmaz.
2- Vancomycine (Vancocin): pahalıdır. mg tab 4x1, 7–14 gün devam edilmelidir. Başarı oranı %90’dan fazladır. Çok şiddetli vakalarda doz yükseltilir. Bağırsaktan emilmeyen bir ilaç olmadığı için rahatça yüksek dozlar uygulanabilir. Bu ilaca karşı süratle hastanede vankomisin-resistant enterokok direnci gelişmektedir.
3- Colestiramin: Bu normalde kanda fazla oranda bulunan kolesterolü düşürmeye yarayan bir ilaçtır ve bu ilaç Clostiridium difficiale toksinini bağlamaktadır.
4- İshal kesici ilaçların kullanılmaması gereklidir. Bu ilaçlar bağırsakta toksinlerin tutulmasını arttırırlar.
5- Probiyotikler: Asidofilus sütünde veya yoğurtta bulunan laktobasilius bakterisi bağırsakta normal florayı oluşturmaktır.
6- Cerrahi Kolektomi: %5’den az hastada cerrahi olarak hastanın tedavisi gerekebilir.
Hastalığı Tekrar Ortaya Çıkışı
%10–20 hastada hastalık tekrar çıkar. Tedavi aynıdır.