Geri Dönüşüm Icatları
Modayı yeniden icat eden geri dönüşüm makinesini inceliyoruz
Dünyanın en acil çevre sorunlarının önüne geçmek için, eski üretim modellerinin yeniden oluşturulması da dahil olmak üzere modanın tamamen değişmesi gerekiyor. H&M ile işbirliği içinde oluşturulan WIRED'ın New Moves (Yeni Hareketler) serisi, sektörün sürdürülebilirlik yaklaşımını değiştirmek için olumlu adımlar atanlara odaklanıyor. Bunlar, topluluk şampiyonlarından tedarik zincirini aksatanlara kadar, döngüsel moda hareketinin ön saflarında yer alan kişiler.
H&M Vakfı İnovasyon Başkanı Erik Bang, “Moda endüstrisi sınırlı kaynaklara muhtaç ve aşırı derecede üretim yapıp aşırı tüketim sergiliyor; su, toprak, karbondioksit ve biyolojik çeşitlilik üzerinde gerçekten büyük bir karbon ayak izi bırakıyor.” diyor. Bang'in çalışması bu sorunları düzeltmeyi amaçlıyor ve çığır açan Looop sisteminin gelişimini denetliyor. Bu sistemde eski bir giysi içeri giriyor ve yerine yenisi çıkıyor. İnanılmaz değil mi?
İcatlar ve yenilikler hepimizin hayatını kolaylaştırsa da birkaç yıl kullanıp attığımız elektronik ürünlerin doğaya verdiği zarar her geçen yıl artıyor.
EEE yani &#;elektrikli ve elektronik ekipman&#; son yılda çok fazla kullanılmaya başlandı. Çin ve Tayvan gibi endüstri devlerinin başını çektiği akıllı telefon, kamera, radyo, bilgisayar gibi ürünlerin üretimi yılında 56,5 milyon tona ulaştı.
İcatlar ve yenilikler hepimizin hayatını kolaylaştırsa da bu ürünlerin ciddi bir sorunu var. &#;Bozulması için üretilen&#; bu ürünlerin çoğu birkaç yıllık kullanımın ardından ya güncelliğini yitiriyor ya da kullanılamaz hale geliyor. Bu da bir atık yığınının oluşmasına neden oluyor.
Asya başı çekiyor
Asya, dünyadaki elektronik ürünlerin yarısını üreterek bu duruma en fazla katkıda bulunan kıta konumunda. Japonya, Çin, Güney Kore ve Tayvan elektronik ürün üretiminde başı çekiyor. Bu durumun sonucu olarak da yılında Asya&#;nın elektronik atık miktarı 16 milyon tona ulaştı. Diğer kıtalar bu rakamın yanına bile yaklaşamıyor.
Ancak tek suçlu Asya değil. Çünkü dünya nüfusunun yarısından fazlasına sahip olan bir kıtanın en fazla atığı üretmesi gayet normal. Hatta kişi başına düşen atık miktarına baktığımızda Asya ve Afrika&#;nın kişi başına 3,7 kilogram atıkla son sırada yer aldığını görüyoruz. Öte yandan Avrupa ve Okyanusya&#;da kişi başına düşen elektronik atık miktarı 15 kilogramın üzerinde. Kuzey ve Güney Amerika&#;da da kişi başına 12,2 kilogram atık, bu sorunu daha da büyük bir hale getiriyor.
Çözüm geri dönüşüm
Dünya bu atıklarla ne yapacağını bilmiyor. Birleşmiş Milletler Üniversitesi raporuna göre hükumetler, belediyeler, üreticiler, perakendeciler, tüketiciler ve geri dönüşüm kurumlarının silkelenip kendine gelmesi gerekiyor. Elektronik atıklarımız sadece çevresel bir felakete yol açmakla kalmıyor aynı zamanda uygun bir şekilde geri dönüştürülmeyen atıkların çevreye yaydığı tehlikeli maddeler toplum sağlığını da olumsuz etkiliyor.
Üstelik, doğru şekilde toplanıp, işlenip, geri dönüştürüldüğünde elektronik atık aslında bir &#;şehir madeni&#; haline gelebilir. Bu atıklar pek çok değerli metal ve mineral içeriyor. Örneğin Apple, eski ürünlerini parçalayıp geri dönüştürerek 1 tondan fazla altın ve 3 tondan fazla gümüş elde etti.
Sonuç olarak, bir cihazı artık kullanmıyorsanız bir başkasına vermeli, ikinci el olarak satmalı ya da geri dönüşüme göndermelisiniz. Ancak genellikle bu ürünler çöpe gidiyor ve çevreye zarar veriyor.
Kaynak: The Memo
İlgili Haberler
Elektronik cihazlar hayatımızı kolaylaştırsa da kullanıldıktan sonra çöpe atılan cihazlar yüzünden dünya bir çevresel felaketin eşiğine gelmiş durumda. İçinde zararlı maddeler bulunan elektronik atıkların geri dönüşüm yerine çöpe atılması çevre için oldukça kötü sonuçlar doğuruyor. Üstelik bu ürünlerde bulunan değerli metaller geri dönüşümle tekrar kullanılabilir. Bakır, çelik, alüminyum gibi metaller bakımından oldukça zengin olan elektronik atıkların içinde altın ve gümüş gibi değerli metalleri bulmak bile mümkün. Ancak geri dönüşüm olmadığında, kurşun gibi zararlı maddeler toplum sağlığını tehdit edebiliyor.
Etiketler: Asyaçevre kirliliğiEEEelektronik atıkgeri dönüşümliste
Karbon salımını azaltma amaçlı icatlar iklim değişikliğine karşı ne kadar etkili?
Roger Harrabin, BBC Enerji ve Çevre Analisti
Kağıttan plastiğe pek çok materyalin üretiminde küresel ısınmayı tetikleyen karbondioksit (CO2) ortaya çıkıyor. BBC'nin çevre analisti Roger Harrabin, yeni düşük karbon teknolojilerini anlatıyor. Peki bu icatlar iklim değişikliğiyle mücadelede ne kadar etkili?
Bilim insanları kağıttan mürekkebi emen sihirli bir alet üretti. Böylece aynı kağıt ondan fazla kez kullanılabilir.
Amaçları, fazla kağıt ve selüloz üretiminden kaynaklanan CO2 emisyonunu azaltmak.
Bu yöntemin püf noktası, mürekkebin sayfaya nüfus etmesini engelleyen özel olarak kaplanmış kağıt. Daha sonra güçlü bir lazer, kağıt üzerindeki mürekkebi buharlaştırıyor.
Bu teknolojiyi geliştiren İsrail merkezli Reep Technologies'den Barak Yekutiely, "Eğer gezegeni önemsiyorsak, bu kadar çok ağaç kesmeyi bırakmalıyız" diyor.
Uzmanlara göre ya CO2 üretimini azaltacak yeni teknolojilere gidilmeli ya da daha az üretim yapılmalı ve kullanılmalı.
Mürekkep emen alet bu yeni teknolojilerden biri.
Bu icat, teknolojik iklim değişikliği çözümleri üzerine hazırlanan bir BBC iPlayer belgeselinde sunuldu.
The Art of Cutting Carbon (Karbonu kesme sanatı) isimli bu belgesel benim 35 yıl boyunca çevre muhabiri olarak çalıştıktan sonra BBC için yaptığım son film.
Film Cornwall'daki Eden Project kapsamındaki; günlük kullandığımız araçların üretimi sırasında salınan CO2'nin büyüklüğüne dikkat çekmek için çelik, çimento, plastik, alüminyum ve kağıtlardan heykellerin küratörlüğünü yaptığım bir serginin parçası.
Küresel olarak çelik endüstrisinde her yıl üç milyar ton karbon gazı salınıyor. Bu rakam üretilen çelikten fazla.
Ayrıca neredeyse tüm Hindistan ekonomisindeki yıllık toplam CO2 üretimine denk geliyor.
İsveç'te, Kuzey Kutup dairesinin güneyinde Lulea isimli kasabada, çok uluslu SSAB isimli bir şirket, CO2 ortaya çıkarmadan çelik üretmenin bir yolunu buldu.
Öncelikle, ısıtma için kömür yerine rüzgar tribünü ya da hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılıyor.
İkinci adımsa demir reaksiyonu için kok kömürü yerine hidrojen kullanılımı. Böylece hidrojen ve demir reaksiyonundan CO2 yerine yalnızca H2O üretiyor, yani su.
Çimento endüstirisnde de yıllık CO2 üretimi 2,5 milyar ton.
Dolayısıyla, 'ye kadar sıfır karbon hedefiyle bu endüstride de alternatif çözümler aranıyor.
Ancak bu kadar uzun bekleyemeyiz. Bu nedenle demiryolu şirketi HS2 İngiltere'nin güneydoğusundaki Buckinghamshire'da inşa ettikleri viyadük için daha az çelik ve çimento kullanımını sağlayacak bir akıllı tasarım yaptı.
Plastik de 1,8 milyar ton ile en çok CO2 üreten ilk beş endüstriden biri.
Neredeyse tüm dünyanın plastiği yüksek hava kirliliğine yol açan petrol ve gazdan türetiliyor.
Ancak Hollanda'da Avantium isimli biyokimya şirketi, pek çok içecekte kullanılan pet (polyethylene terephthalate) şişeye rakip bitkisel plastik üretti.
Buğday ile mısır kullanılarak üretilen ve pef (polyethylene furanoate) ismi verilen bu yeni icat petin üçte biri kadar karbon emisyonu yapıyor. Tadı ise şekere benziyor.
CO2 üretimi konusunda ilk beşte yer alan diğer bir endüstri de alüminyum, ancak bu, yıllık küresel 0,6 milyar tonla belirgin bir şekilde çimento ve çelikten daha düşük bir seviyede.
Bunun bir sebebi alüminyum üreten şirketlerin ucuz yenilenebilir enerji üretilebilen, İzlanda gibi bölgelerde bulunması.
Ayrıca alüminyumun yüzde 95'i geri dönüşümden üretiliyor, çünkü çok değerli. Ancak bu bile çok yüksek sıcaklık gerektiriyor.
Bu nedenle Almanya Dortmund'da yıldan eski bir icadı yeniden canlandırmaya çalışıyorlar.
Bu, normal bir geri dönüşüm kadar karbon emisyonu yapan, alüminyum çiplerini ısıtıp ezerek yeniden şekillendirilmiş, dev bir aluminyum tüp üretmeye yarayan bir makine.
Tüm bu endüstrilerde, şirketlerin karbon emisyonunu düşürmeye yardım etmek için inovasyonlar yaptığını görüyoruz.
Ancak sorun şu ki bu icatlar 'a kadar CO2 üretimini azaltma konusundaki küresel hedefe ulaşma konusunda yeterince hızlı değil.
En büyük problemlerden biri yeterince temiz enerji üretilememesi.
Cambridge St Catharine's College'tan Prof. Julian Allwood, "Pek çoğumuz yeni teknolojilere dayalı çözümler istiyoruz. Ancak ne yazık ki bunları icat etmek sorun değil. Önemli olan bunları büyütmekteki hızımız. Yeni bir telefon ortaya çıkarabilirsiniz ve hızlıca satabilirsiniz ancak yeni bir güç istasyonunu hızlıca kuramazsınız. Dolayısıyla ihtiyacımız olan çözüm, hali hazırda var olan teknolojilere dayalı ve bir şeyleri daha farklı yapmak üzerine olmalı" diyor.
Yine de iklim değişikliğini yavaşlatabileceğimizi belirten Allwood, bu konuda iyimser olduğunu ancak ileride bu kağıt, alüminyum, çimento gibi materyalleri daha az kullanmanın yollarını bulmamız gerektiğini belirtiyor.