hıdırellez caiz mi diyanet / Hıdrellez kutlamak caiz midir? Hıdrellezin dinimizdeki yeri

Hıdırellez Caiz Mi Diyanet

hıdırellez caiz mi diyanet

Baharın gelişini, yenilenmeyi ve umudu simgeleyen bir bayram olan Hıdırellez'de, insanlar geleneksel olarak dileklerini dile getirirler ve bunların kabul olmasını umarlar. Hıdırellez dilekleri genellikle Hızır ve İlyas peygamberlere yöneltilir ve dualar edilir. Peki 'Hıdırellez günah mı? Hıdırellez kutlamak günah mıdır? Hıdırellez'in dinimizdeki yeri nedir Diyanet?' İşte merak edilenler

HIDIRELLEZ KUTLAMAK GÃœNAH MIDIR?

Hıdırellez, dinden ziyade kültürel bir gelenek olmakla birliklte İslam Peygamberlerine adanan dileklerin dinen bir günahı yoktur. Ancak batıl olan hiçbir uygulamayı dinimiz kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını batıl ve hurafelerle doldurmak doğru değildir. Hurafe uygulamalara itibar etmemek ve bunlardan uzak durmak gerekir. Gelgelelim dilek dilemek, dua etmek, gerçekleşmesi istenen şeyleri ifade etmek dinen yanlış bir uygulama değildir.

Hıdırellez kutlamak İslam dinine göre günah değildir. Ancak, dini bir bayram olarak kabul edilmez çünkü İslam dininde böyle bir kutlama veya bayram günü yoktur. Hıdırellez, Türk kültüründe ve Orta Asya'da yaygın olarak kutlanan bir bahar bayramıdır.

İslam dininde, dinen meşru kabul edilen bayramlar belli bir takvime göre belirlenmiştir ve bu bayramlar için de belirli ibadetler vardır. Bununla birlikte, Türk kültüründe ve Orta Asya'da Hıdırellez, baharın gelişini ve yenilenmeyi temsil eden geleneksel bir bayram olarak kabul edilir ve bu nedenle kutlanır.

Hıdırellez kutlamaları genellikle piknikler, sembolik ritüeller ve dualarla yapılır. İslam dinine uygun olarak yapılan dualar ve ibadetler ile kutlanan Hıdırellez, dinen meşru bir şekilde kutlanabilir. Ancak, bazı uygulamaların İslam dinine uygun olmadığına dikkat edilmelidir.

HIDIRELLEZ'Ä°N DÄ°NÄ°MÄ°ZDEKÄ° YERÄ° NEDÄ°R DÄ°YANET?

Türkiye Diyanet Vakfı'nın İslam Ansiklopedisi'ne göre, Hıdırellez ile ilgili şu bilgilere yer veriliyor:

"Hızır ve İlyâs isimlerinin halk ağzında aldığı şekilden ibaret olan hıdrellez, kökü İslâm öncesi eski Orta Asya, Ortadoğu ve Anadolu yaz bayramlarına dayanan, Hızır yahut Hızır ve İlyâs kavramları etrafında dinî bir muhtevaya bürünmüş halk bayramının adıdır. Bu bayram, merkezini özellikle Anadolu ve Balkanlar'ın, Kırım, Irak ve Suriye'nin teşkil ettiği Batı Türkleri arasında, bugün kullanılmakta olan Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs (eski Jülyen takvimine göre 23 Nisan) günü kutlanmaktadır.

Hıdrellez, halk arasında ölümsüzlük sırrına erdiklerine ve biri karada, diğeri denizde darda kalanlara yardım ettiklerine inanılan Hızır ve İlyâs peygamberlerin yılda bir defa bir araya geldikleri gün olarak kabul edilir. Ancak bu beraberlikte, ismi yaşatılmasına rağmen uygulamada İlyâs'ın şahsiyeti tamamıyla silinerek Hızır motifi öne çıkarılmıştır. Dolayısıyla bu bayramda icra edilen bütün merasimler Hızır'la ilgilidir. Bunun temel sebebi, İslâm öncesi devirlerde yukarıda zikredilen üç büyük kültürün hâkim olduğu alanda bu yaz bayramı vesilesiyle kültleri kutlanan insan üstü varlıkların daha ziyade Hızır'ın şahsiyetine uygun düşmesi ve onunla özdeşleşmesidir.

Osmanlı Devleti'nde 6 Mayıs (23 Nisan) halk arasında yaz mevsiminin başlangıç tarihi sayılmaktaydı. Nitekim eski takvimde yıl ikiye ayrılmış olup 23 Nisan'dan (6 Mayıs) 26 Ekim'e (8 Kasım) kadar süren gün "Hızır günleri" adıyla yaz mevsimini, 23 Nisan'a kadar devam eden gün de "Kasım günleri" adıyla kış mevsimini oluşturuyordu. Hıdrellez de kışın sona erip yazın başladığı gün olarak kutlanmaktadır.

Hızır ve İlyâs'a tahsis edilen bu gün, İslâm dünyasının her tarafında kutlanmadığı gibi kutlandığı yerlerde de adı, tarihi ve yapılan merasimler aynı değildir. Her şeyden önce İslâm folklorunda Hızır ile İlyâs hakkında çok zengin bir inançlar ve efsaneler literatürü ve bu ikisinin yılda bir defa görüştüğü inancı mevcut olduğu halde bugün belirlenmiş değildir; hatta Türk dünyasının her tarafında 6 Mayıs kutlama günü olarak bilinmez. Fakat muhakkak olan şudur ki, İslâm dünyasının önemli bir kısmında ve bu arada Türkler arasında her zaman hıdrellez adı altında olmasa da Hızır ile İlyâs'ın birleştiği günün hâtırası çok eskiden beri değişik günlerde ve biçimlerde kutlanmaktadır. Nitekim XVI. yüzyılda İstanbul'a yerleşen Yesevî tarikatına mensup Türkistanlı müellif Hazînî, bu tarikatla ilgili çok önemli bir kaynak olan Cevâhirü'l-ebrâr min emvâci'l-bihâr adlı eserinde (s. ), başta Buhara ve Semerkant olmak üzere bütün Mâverâünnehir'de Hızır-İlyâs adına şenlikler yapıldığını kaydeder. Ayrıca Türkiye'deki Alevîler ve İran'daki Kızılbaş Karakoyunlu Türkmenleri (Çihiltenler) arasında şubat ayı ortalarında "Hızır nebî bayramı" adıyla hıdrellezden ayrı ve oruçla geçirilen bir bayramın kutlandığı bilinmektedir. Nevruz'dan altı hafta öncesine rastlayan bu bayram, eski on iki hayvanlı Türk takvimindeki yılbaşına tekabül etmekteydi (Mélikoff, VI [], s. ).

Hıdrellez şenlikleri yapılırken özellikle dilek tutan genç kızlar tarafından söylenen aşk ve hasret dolu mâniler anonim halk edebiyatının önemli bir bölümünü oluşturur. Bu tür mânilere bütün Türk dünyasında rastlamak mümkündür. Bunun yanında halk şiiri geleneğine uyularak bazı saz şairlerince hıdrellezi konu alan şiirler de söylenmiştir. Divan edebiyatında da hıdrellez çeşitli özellikleriyle birçok beyitte yer almıştır. Osman Şems Efendi'nin bir hıdrellez günü İstanbul'dan Bursa'ya gitmek için vapura binerken söylediği, "Devran bizi yârân-ı kadîmden ayırdı / Oldukları gün Hızır ile İlyâs mülâkī" beyti bunun bir örneğidir. Modern Türk şiirinde de hıdrellezden ilham alan manzumeler tertiplenmiştir; Arif Nihat Asya'nın "Hıdırellezde Kızlar" adlı şiiri bunlardan biridir.

Hıdrellez kutlamak caiz midir? Hıdrellezin dinimizdeki yeri

Hıdrellez kutlamak caiz midir? Hıdrellezin dinimizdeki yeri

funduszeue.info

Her sene, bahar mevsiminde yeşilliklerin canlandığı Mayıs ayı başında Hıdırellez bayramı kutlanır.

Bu bayramda ahali ateş yakarak ve üstünden atlayarak bir mal varlığı bulacaklarını düşünür, girecekleri bir eve sahip olmayı umarlar ve bu bayramda bazı adetler ile daha birçok niyetin gerçekleşmesini beklemektedirler.

Vatandaşlar ise bu yıl Ramazan ayına denk gelen Hıdrelleze dair merak edilenleri araştırıyor. Hıdrellez kutlamak günah mı sorusu ise, en çok araştırılanlar arasında yerini aldı.

Peki Hıdrellez kutlamak caiz midir? Hıdrellezin islamdaki yeri nedir?

HIDRELLEZ KUTLAMAK CAİZ MİDİR?

Öncelikle dinimiz hiçbir yanlış uygulamayı kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını hurafeler ve hurafelerle doldurmak doğru değildir. Bahsettiğiniz batıl inançları görmezden gelmek ve bu tür batıl inançlardan kaçınmak gerekir.

Hızır ve İlyâs isimlerinin halk ağzında aldığı şekilden ibaret olan hıdrellez, kökü İslâm öncesi eski Orta Asya, Ortadoğu ve Anadolu yaz bayramlarına dayanan, Hızır yahut Hızır ve İlyâs kavramları etrafında dinî bir muhtevaya bürünmüş halk bayramının adıdır.

Bu bayram, merkezini özellikle Anadolu ve Balkanlar’ın, Kırım, Irak ve Suriye’nin teşkil ettiği Batı Türkleri arasında, bugün kullanılmakta olan Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs günü kutlanmaktadır.

Bugüne ait ateş yakılıp üzerinden atlanılması, oyuncak evler yapıp gerçeğine kavuşulacağının düşünülmesi.. gibi âdetler halkın iyilik temennilerinden ibaret arzulardan sayılırlar. Kesinlik arz eden gerçekler olarak kabul edilmezler ve bu tarz uygulamalar İslami değildir.

Hıdrellez kutlamak caiz midir? Hıdrellezin dinimizdeki yeri

İSLAMDA HIZIR VE İLYAS

Hızır (a.s) Kur'ân-ı Kerîm'in Kehf suresinde "Kullarımdan birisi" şeklinde sabit olmuştur. Veli olduğunu dahi kabul etsek, "İkinci Tabaka-i Hayatta bulunmaktadır. Bu mertebede aynı anda çok yerde bulunmak mümkündür."

İlyas (a.s) İsrailoğulları Peygamberlerinden olup Kur'ân-ı Kerîm'de ismi geçen ve Tevrat'ta "Elia" diye zikrolunan Peygamberdir. M.Ö. IX. asırda yaşadığı ve daha sonra zamanın hükümdarları ile çok mücadele ettiği, çoğu zaman mağaralarda yaşadığı kaydedilmektedir.

Hz. İlyas (a.s) yada "İlyasîn" şeklinde ismi zikredilen (es-Sâffât, 37/). Peygamberliği bildirilen "Hiç Şüphe yok ki İlyas gönderilen Peygamberlerdendir" (es-Sâffât, 37/), şeklinde hitab edilen İlyas (a.s.) İsrailoğullarına Allah'ın elçisi olarak gittiğinde onlar "Ba'l" adında dört cepheli put'a tapıyorlardı. Hz. İlyas'ın bütün gayretlerine rağmen İsrailoğulları bu puta tapınmaktan vazgeçmemiş Hz. İlyas'ın Peygamberliğini yalanlayarak (es-Saffât, 37/ ). Onu ülkeleri olan Ba'lbak'ten çıkarmışlardı. Fakat Allah'ın gazabı bunların üzerine geldiğinde pişman olmuşlar ve İlyas (a.s)'ı geri çağırmışlardı. Ancak tekrar nankörlük etmişler, bunun üzerine İlyas (a.s) oradan uzaklaşmıştır.

İlyas (a.s)'ın İsrailoğullarından ayrılması Hızır (a.s) ile buluşması gerçekleşti. Bu buluşma "Hızır İlyas" iken sonradan Hıdrellez şeklinde değiştirilmiştir.

Google News ile Takip Et

Hıdırellez dinimizde var mı? Hıdırellez günah mı, caiz mi?

Hıdırellez dinimizde var mı? Hıdırellez günah mı, caiz mi? sorusu çok aratılmaya başlandı, işte cevabı! Türk dünyasında ve Anadolu'da yüzyıllardır kutlanan Hıdrellez, kendine has ritüel ve heyecanlarıyla canlılığını asırlardır koruyor. Bu önemli günde sağlık, bolluk, bereket, şans getirileceğine inanılan ve yöreden yöreye değişen farklı ritüelleri hala görmek mümkün. Geçmişten bugüne uzanan bu geleneklerin kimisi şehirleşmenin etkisiyle unutulmaya yüz tutarken bazıları ise hala yaşatılmaya çalışılıyor.

HIDIRELLEZ DİNİMİZDE VAR MI?

Hıdırellez, dinden ziyade kültürel bir gelenek olmakla birliklte İslam Peygamberlerine adanan dileklerin dinen bir günahı yoktur. Ancak batıl olan hiçbir uygulamayı dinimiz kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını batıl ve hurafelerle doldurmak doğru değildir
HIDIRELLEZ KUTLAMAK GÜNAH MIDIR?

Hıdrellez günü kır çiçeklerinin kaynatılarak suyundan içilmesinin hastalıklara şifa vereceği, hıdirellez gecesi bütün sulara nur yağacağı düşünülerek o gece suya girmenin her türlü hasitalığa karşı bağışıklık sağlayacağı, o gece evlerdeki yiyecek ve içeceklerin ağizının açık bırakılması, dileklerin bir kâğıda yazılarak gül ağaçlarının dibine konuliması gibi şeylerin dinimizde yeri yoktur. Bunlar halk geleneğidir.

Öncelikle batıl olan hiçbir uygulamayı dinimiz kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını batıl ve hurafelerle doldurmak doğru değildir. Hurafe uygulamalara itibar etmemek bu gibi hurafelerden uzak durmak gerekir.

Bununla ilgili funduszeue.info'te yer alan tarihi bilgi ise özetle şöyledir:

"Hızır ve İlyâs isimlerinin halk ağzında aldığı şekilden ibaret olan hıdrellez, köikü İslâm öncesi eski Orta Asya, Ortadoiğu ve Anadolu yaz bayramlarına dayanan, Hızır yahut Hızır ve İlyâs kavramları etirafında dinî bir muhtevaya bürünmüş halk bayramının adıdır. Bu bayram, merikezini özellikle Anadolu ve Balkanlar'ın, Kırım, Irak ve Suriye'nin teşkil ettiği Batı Türkleri arasında, bugün kullanılmakta olan Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs güinü kutlanmaktadır.

Hıdrellez, halk arasında ölümsüzlük sırirına erdiklerine ve biri karada, diğeri deinizde darda kalanlara yardım ettiklerine inanılan Hızır ve İlyâs peygamberlerin yılda bir defa bir araya geldikleri gün olairak kabul edilir.

6 Mayıs, Türkler'in Anadolu'ya yahut daha genel bir ifadeyle Ortaidoğu'ya geldikten sonra tanıdıkları bir tarihtir. Zira Doğu Hristiyanlığının Aziz Yorgi (Aya Yorgi, Hagios Georgios, Saint George) ya da Yeşil Yorgi kültü bu tarihte kutlanmaktaydı. Doğu Hristiyanlığında da çok önemli bir yeri olan bu kült, zaman içinde Hızır-İlyâs kültü ile birleşerek özideşleşmiş ve bu suretle 6 Mayıs tarihi Ortadoğu ve Balkanlar'da Hristiyan-Müslüman kültür etkileşimi sonucunda hem Aziz Yorgi hem de Hızır- İlyâs kültünün iç içe girmesinin bir sonucu olarak kutlanimaya başlanmıştır."

HIDIRELLEZ GECESİ GELENEKLERİ


Hıdrellez gecesi veya üç gün önce sokak kapısının üzerine Mushaf konur. İnsanlar ve hayvanlar bunun altından geçer. Bunun amacı hayvanların sağlıklı olması ve bol süt vermesidir. İnsanlara uğur getirmesidir.

Hıdrellez gecesi bir gül fidanının dibine dilekler adanır, dilekler şekillerle belirlenir. Ev istenirse topraktan, kiremitten ev, bebek istenirse bebek, para istenirse gül dibine gümüş para konur. Dileklerin gerçekleşmesi için Hıdrellez uğuruna içtenlikle inanmak gerekir.

Hıdrellez gecesi iki ekmek mayalanır, kenara konur. Birine varlık diğerine yokluk denir. Sabah niyet tutulan hamur kabarırsa o yılın var yılı eğer kabarmazsa yok yılı olacağına inanılır.

Hıdrellez gecesi her evin kapısına yeşil otlar, özellikle ısırgan otu asılır. Bundan amaç hayvanların bol süt vermesidir. Diğer bir inanmaysa Hıdrellez gecesi ısırgan asılan eve yapılan büyü tutmaz. Yapılan büyü bozulur.

Hıdrellez gecesi dört yol ağzında ateş yakılır, eski hasırlar yakılır, üzerinden en az üç kere atlanır. Hıdrellez gecesi ateşin üstünden atlanınca bir kış boyu insanın üzerine çöken uyuşukluğun ve hareketsizliğin ve atılacağına inanılır. Aynı zamanda inanışa göre atlama anında dertler kederler de dökülürmüş.

Hıdrellez gecesi kapı yanına taş konur. Eğer taşın altı karınca dolarsa o yıl bolluk, bereket olacağına inanılır.

HIDIRELLEZ SABAHI GELENEKLERİ

Sabah güneş doğmadan kalkılır. Dut ağacının köküne ''Dut, belimin ağrısını yut'' diyerek bel vurulur. Böylelikle bel ağrılarından kurtulacağına inanılır.

Hıdrellez sabahı dere veya deniz kenarına gidilip sağlık için el yüz yıkanır.

Hıdrellez sabahı çimenlerde sağlık, uğursuzluktan ve baş dönmesinden arınmak için yuvarlanılır.

Hıdrellezden bir gün önce toplanan 40 çeşit ot dere suyuyla kaynatılır. Otların posaları süzülür. O suyla Hıdrellez sabahı yüksek bir yere çıkılır. İnanışa göre ne kadar yükseğe çıkılırsa saçların o kadar uzayacağına, sağlıklı ve parlak olacağına inanılır.

Güneş doğmadan önce kırlara çıkılır, çiçek ve otların üstündeki çiğler toplanır, ele yüze sağlık ve siğilleri yok etmek için sürülür. Bu çiğle mayalanan sütün yoğurt olacağına inanılır. Ayrıca bir gece önceden dışarıya asılan yünden yapılmış giysi ve çorapların üstüne çiğ yağarsa güve tutmayacağı inancı yaygındır.

Genç kızların, akraba delikanlıların veya nişanlıların özel eşyaları Hıdrellez gecesi köyün içinde bir gül dibine gömülür. Delikanlılar bu eşyaları Hıdrellez sabahı gün doğana kadar bulmak zorundadırlar. Aksi halde eşyasını saklayanın dileğini yerine getirmek zorundadır.

Salıncakta sallanırken bir ağaç dalı kopartılır. Sallanırken (Dağlara, taşlara, ulu ulu ağaçlara hastalık, bana sağlık) diyerek dal atılır. Bu yolla hastalıkların vücuttan atılacağına inanılır.

HIDIRELLEZ NE ZAMAN?

Hızır ve İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluştuğu günü de simgeleyen, Hızır ve İlyas sözcüklerinin birleşmesiyle halk dilinde Hıdrellez olarak anılmaya başlayan doğanın canlanmasının sevinçle karşılandığı gün Hıdrellez, ibadetlerden, temizliğe, yardımlaşmalardan, diğer hazırlıklara, adeta bir bayrama hazırlanır gibi hazırlanılan 6 Mayıs sabahı asırlardır büyük bir coşkuyla kutlanıyor.

HIDIRELLEZ'DE NASIL DİLEK DİLENİR



HIDIRELLEZ NEDİR, NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Hızır ve Hıdırellez'in kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellez'in Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır.

Kutlama mekanı Hıdırellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hıdırellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.

Hıdırellez gecesi Hızır'ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır'ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.

HIDIRELLEZ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

AA muhabirinin, Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erman Artun'un "Türk halk kültüründe Hıdrellez" adlı makalesinden derlediği bilgiye göre, Hıdrellez; doğanın canlanması, kış mevsiminin bitip yaz mevsiminin başlamasının kutlanmasıdır.

Gecesi ve sabahına ilişkin kendine has inanışlarıyla kutlanan Hıdrellez'le ilgili bölgelere göre değişiklikler görülse de özünde hep bir coşkuyu barındıran ''Ruz-ı Hızır günü'' yani Hıdırellez, Türk dünyasında ve Anadolu'da hala canlılığını koruyor.

Teneke çalınmasından, 40 otun kaynatılmış suyuyla banyo yapılmasına, gül ağacının altında dilek dilenmesinden, karınca toprağının cüzdanlarda saklanmasına kadar pek çok inanışı içinde barındıran, her birinin simgesel anlamları farklı olan Hıdrellez inanışları geçmişten getirilen en önemli kültür ögelerinin geleceğe taşınmasını sağlıyor.

Hıdrellez gecesi ve sabahı olarak ayrı ayrı inanışları barındıran inanışların bazıları şöyle:



Haber ile daha fazlasına ulaşın:

Gündem

Hıdrellez ne demektir? İslam&#;da yeri var mıdır?

Hızır ve İlyas (a.s)`ın her bahar başlangıcında buluştuklarına inanılan milâdi 6 Mayıs, Rumî 23 Nisan`a rastlayan güne verilen isim. Söz konusu günde Hızır ve İlyas (a.s)`ın buluşarak sohbet ederler ve bu günlerde vakitlerini Allah yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle kuvvet bulurlardı. Hızır (a.s)`ın Allah`ın lütfu ile dolaştığı yerde yeşillikler çıkar ve çorak yerler çiçeklere bezenirdi. İşte bu olaya dayanarak, halk zamanla bu günlerde buluşup Hızır ve İlyas (a.s) ın geleneğini sürdürmek amacıyla özel anda ve dua günleri tertip eder olmuşlar.

Hızır, Hıdır yahut Hadır Arapça bir kelime olup, yeşillik mânasına gelmektedir (Tecrîd-i sarîh Tercümesi, IX,). İslam âlimlerinin çoğuna göre Kur`ân-ı Kerîm`in Kehf sûresinde geçen Salih adam kıssasından Hızır (a.s)`ın anlaşıldığı ve onun peygamber olduğu görüşü müfessirlerin bazılarının tercih ettiği bir görüştür (İbn Kesîr, Tefsir, V,; el-Kehf,18/65). Ancak bazı âlimler tarafından da nebî değil velî olduğu görüşü ileri sürülmektedir (Tecridî Sarîh tercümesi, IX, ). Ebû Hureyre (r.a)`den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s), Hızır (a.s)`a Hızır denmesinin sebebini izah ederken; "Hızır otsuz kuru bir yere oturduğunda ansızın o otsuz yer yeşillenerek hemen dalgalanırdı" buyurmaktadır (Tecrîdî Sarıh tercümesi, IX, ).

Hızır (a.s) Kur`ân-ı Kerîm`in Kehf suresinde "Kullarımdan birisi" şeklinde sabit olmuştur. Veli olduğunu dahi kabul etsek, "İkinci Tabaka-i Hayatta bulunmaktadır. Bu mertebede aynı anda çok yerde bulunmak mümkündür."

İlyas (a.s) İsrailoğulları Peygamberlerinden olup Kur`ân-ı Kerîm`de ismi geçen ve Tevrat`ta "Elia" diye zikrolunan Peygamberdir. M.Ö. IX. asırda yaşadığı ve daha sonra zamanın hükümdarları ile çok mücadele ettiği, çoğu zaman mağaralarda yaşadığı kaydedilmektedir.

Hz. İlyas (a.s) ya da "İlyasîn" şeklinde ismi zikredilen (es-Sâffât, 37/). Peygamberliği bildirilen "Hiç şüphe yok ki İlyas gönderilen Peygamberlerdendir" (es-Sâffât, 37/), şeklinde hitap edilen İlyas (a.s.) İsrailoğullarına Allah`ın elçisi olarak gittiğinde onlar "Ba`l" adında dört cepheli puta tapıyorlardı. Hz. İlyas’ın bütün gayretlerine rağmen İsrailoğulları bu puta tapınmaktan vazgeçmemiş Hz. İlyas’ın Peygamberliğini yalanlayarak (es-Saffât, 37/ ). Onu ülkeleri olan Ba’lbak’ten çıkarmışlardı. Fakat Allah`ın gazabı bunların üzerine geldiğinde pişman olmuşlar ve İlyas (a.s)`ı geri çağırmışlardı. Ancak tekrar nankörlük etmişler, bunun üzerine İlyas (a.s) oradan uzaklaşmıştır.

İlyas (a.s)`ın İsrailoğullarından ayrılması Hızır (a.s) ile buluşması gerçekleşti. Bu buluşma "Hızır İlyas" iken sonradan Hıdrellez şeklinde değiştirilmiştir.

Bazı konular halk örfünde kabuk bağlayıp özünden uzaklaşır duruma girebilmektedir. Mayıs ayının başında kutlanan Hıdırellez bayramında da böyle bir kabuk bağlama durumu söz konusudur. Olayın aslını şöyle ifade edebiliriz:

Hazret–i Musa aleyhisselam zamanında hükümdarın birinin temiz niyetli bir oğlu kendini dine verir, dinî hayat yaşayıp dinî hizmetlerle hayatını değerlendirmek ister. Babasının hükümdarlığı, makamı, mevkii onu tatmin etmez. Hükümdar oğlunun kendini dinî hizmetlere adaması, çevrenin irşadına yönelmesi Rabb'imizin de hoşuna gider. Ona kerametler ihsan eder. Bu sebeple bu genç irşat için gezerken uğradığı çorak araziler yeşillenmeye başlar. Kupkuru çöllerin yemyeşil hale gelişi, oradan hükümdarın oğlunun geçtiğini göstermiş olur.

Arapça da yeşilin bir adı da (hazr) olduğundan çorak yerlerin yeşillendiğini gören halk buradan Hızır geçmiştir diyerek Hızır ismini meşhurlaştırmaya başlarlar. Bir ara bu genç, zamanın peygamberi İlyas aleyhisselamla da buluşur. Böylece İlyas aleyhisselamla buluştuğu güne halk Hızır–İlyas buluşma günü olarak isim verirler. Sonraları bu isim yuvarlanarak Hıdırellez şekline dönüşür. Tıpkı hoca merhumun, oğlunuzun adını Eyyüb koyarsanız dikkat edin, sonra söylene söylene ip kalır, sözündeki gibi, Hızır ile İlyas da Hıdırellez olup çıkar.

Hızır’ın aslında geçtiği yerleri yeşillendiren bir veli mi, yoksa ayrıca bir de peygamber mi olduğu konusunda çeşitli rivayetler vardır. Fakat gerçek olan odur ki, velilerin hayatını yaşamakta olan Hızır aleyhisselam, beş çeşit hayat derecesinin ikinci derecesinde yaşamaktadır. Bu derecedeki hayat bizim gibi maddi şartlarla bağlı değildir. Bir anda birçok yerlerde farklı görüntülerle bulunabilir.

Bu yüzden halk arasında da Hızır aleyhisselam erişmiştir imdadına diye de söylentiler yayılmaktadır.

Bazen Hızır makamına çıkıp da Hızır’dan ders alan velilerin de olduğu, bunların Hızır gibi darda kalanların imdadına koştuğu, bu yüzden de onların da Hızır'ın kendisi sanıldığı anlaşılmaktadır.

Bediüzzaman Hazretleri'nin Mektubat’ında bu konudaki soru cevapta, Hızır aleyhisselam hayattadır, ancak onun hayatı ikinci derecede hayat olduğundan birçok âlim hayatta olmadığını düşünmektedir, şeklinde bilgi vardır.

Hızır–İlyas buluşma günü olarak bildiğimiz altı mayıs Hıdırellez bayramına bu bilgi ve ilgi bakılırsa herhalde gerçeğe daha yakın bir bakışla bakılma ve kutlama söz konusu olur.

Bugüne ait ateş yakılıp üzerinden atlanılması, oyuncak evler yapıp gerçeğine kavuşulacağının düşünülmesi.. gibi âdetler halkın iyilik temennilerinden ibaret arzulardan sayılırlar. Kesinlik arz eden gerçekler olarak kabul edilmezler ve bu tarz uygulamalar İslami değildir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası