Odtü Hazırlık Kurları

• muafiyet sınavına girmezseniz seviye tespit sınavına girdikten sonra yerleşebileceğiniz dört kur vardır odtü hazırlık'ta.
  1)beginner: 6 saat ders işlerler.
  2)elementary: 4 saat ders işlerler. sınava girmezseniz (sanırım bahane de istiyorlar.) bu kurdan başlarsınız.
  3)intermediate: 4 saat ders işlerler.
  4)upper intermediate: 3 saat ders işlerler.
  dönem ortasına doğru bir kur atlama sınavı var. ama bu sınava girmek için ortalamanızı 90'nın üstünde tutmanız gerekiyor. günlük ders saatinin on katı kadar devamsızlık hakkınız oluyor ama hocalar bu durumu pek de önemsemiyorlar. her gün okula gidip ingilizce görmek en nihayetinde sıkıcı oluyor ama boş zamanlar da ayrı bir güzel.

• her sınıfta tane repeat bulunur ve bunların asıl amacı çeşitli söylentiler yayarak bir nevi beyinleri karıştırmaktır. siz siz olun repeatın ipiyle kuyuya inmeyin. ne zaman "ya bugün sınav gelmez deseler" çat tester^* hocanın eline sınavları tutuşturur. nasıl kalınıp nasıl geçildiği konusunda hala kesin bir bilgiye ulaşamamakla beraber yine repeatlerin dediğine göre "başkanım benim 5 pop quiz kaçıran arkadaşımın midtermleri iyiydi geçti" diye gazı verirler.
  sıkıcı. daha güzel olur sanmıştım oysa ki.

• 60'lık hocaları, ödevleri, devamsızlık alınmaları, muayenehaneye hasta çağırır vari zili ile çekilmez; derslerin kolaylığı, üniye yeni gelmişliğin enerjisi, her yerden her türlü arkadaşlıklarıyla doyulmaz, odtü ilk yıl deneyimi. ilk dönemki sınıf hiç unutulmaz, çıkılan her tenefüste ziyaretler gerçekleştirilir, tabaklar geri boş gönderilmez bir sonraki tenefüs iade-i ziyaret yapılır.

• ilk dönem beginner, elementary, inter, upper olan kurlar ikinci dönem pre-inter, inter, upper, advanced ve pre-facultyye evrilir. daha bitmemekle birlikte, okunması şiddetle tavsiye edilir. sırf yeterli uykuyu almak için bile olsa.
  edit: yeterli uyku alınamama sebebi bölüm hayatından ziyade öncelik meselesiymiş. mimarlık amfisi bu gayeye karşıt, oldukça yetkin bir yermiş. dbe illa ki mis gibi dinlenmiş yüzlere ev sahipliği yapmıyormuş. zamanla öğreniyor insan..

• ingilizceyi sular seller gibi konuşacağınızı düşünerek geliyorsanız büyük bir hayalkırıklığı yaşarsınız burada, zira speaking bu müessesede hiç yer almaz ıkına ıkına konuşmaya çalışan birkaç öğrenciyi saymazsak tabi. onun dışında fazla kötü bir yanı yoktur. ingilizceniz ortalamaysa fazla zorlanmadan puan toplar profa girmeye hak kazanırsınız. çalışmadan geçen uzun sürenin ardından insanda tembellik ve miskinlik duygularını uyandırır bi de burası, hatta bir süre sonra çalışmayı bile özleyebilirsiniz, bu nedenle iyi değerlendirilmesi gerekir hazırlığın. bunu da en iyi yapmanın yolu birkaç öğrenci topluluğuna üye olmaktır. benim gibi bütün seneyi çimlerde yatarak ya da batak çevirerek geçirirseniz, geri dönüp baktığınızda "ulan yine mi yanlış yaptım!" nidaları yükselebilir. hani söyleyim dedim..

• hocanıza bağlı olarak, eh sınıf arkadaşlarınız da kısmen sizinle aynı kafadaysa, speaking olayını da gayet başarıyla gerçekleştirebileceğiniz yerdir burası.

• tamamen hocasına bağlı olarak, tatil köyü ve cehennem arasında gidip gelen senenin yaşandığı yer. şimdi düşünüyorum da keşke atlasaymışım hiç bişey kaybetmezmişim.

• ingilizceniz zaten ortalamanın üstündeyse ve birinci dönem biraz kasarsanız, ikinci dönemde pre-faculty denen sınıflara geçip speakinginizi geliştirebilirsiniz. bu sınıflarda hocalar da öğrenciler de türkçe konuşmaz. münazaralar, sunumlar ve kitap okumayla geçer zaman. ama yine de gereksizdir, tatil köyüdür, anaokuludur. sunum adı altında gruplara ayrılıp yurt kantinlerinde tiramisu, kısır, börek yapar sınıfta hep birlikte yersiniz, dışarda ziyafet çektikten sonra sınıfta gittiğiniz yeri tanıtırsınız falan.

• eski yıllarda olsa memur zihniyetiyle yaklaşır, daha erken emekli olmak için bir yıl kaybetmeyin falan derdim ama artık 65 emeklilik yaşıyla birlikte yayın yayabildiğiniz kadar. hele de ingilizce düzeyiniz beginnerdan daha yüksekse, çok kasmadan geçebilir durumdaysanız tadını çıkara çıkara okuyun. hazırlıktayken gidebileceğiniz tüm sosyal aktivitelere gidin, hoplayın, zıplayın, yiyin, için e normal olarak da sıçın. tadını çıkarın zira bölüme geçtiğinizde pek şansınız olmayacak. bunu bilir bunu söylerim, hayır başka birşey bilsem onu da söylerdim.

• zamanında pop-quiz geldiği anda sınıfa giren öğrenciyi (gerçekten o derse gelmek üzere olsa da) adeta auschwitzdeki ss subayının yahudiye tahamülü kadar tahamülü olan öğretim görevlilerince sınıftan apar topar atılan, bunu sınavların çok yeni (1 dk bile değil) listening kısmına geç gelen öğrenciye de yapan öğretim görevlileri bulunduran bölümdü yıllar önce. sonra ne oldu bilemem.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.