Meditasyon Pdf

Birinci bölüm -Stresin kaynağını anlamak Gerilimin nedeni senin dışındaki bir şey değil, gerilim senin içinde olanlarla ilgili. Hiçbir neden yokken gergin olmak çok aptalca göründüğü için, her zaman gerginliğini açıklamanı sağlayacak dışsal bir neden bulacaksın. Oysa gerilim senin dışında değil; biçimsiz yaşam tarzında. Sürekli geçmişi ya da geleceği düşünüyorsun ve tek gerçeklik olan şimdiki zamanı kaçırıyorsun. Bu gerilim yaratır. maneviyatı aydınlatmak Bilgelik, olgular, sayılar ve bilgiden oluşan bir birikim değil, senin kendi manevi yanının dönüşümüdür. Biz kendi dışımızda yaşıyoruz, bu nedenle manevi dünyamız karanlıkta kalıyor. İçimize dönersek, dikkatimiz içe odaklanmaya başlarsa, işte o zaman ışık açığa çıkar. Işığı ortaya çıkarmak için gereken herşeye sahibiz; yalnız bir yeniden yapılanma gerekli. Sanki biri odanı dağıtmış, mobilyalar baş aşağı olmuş, avize yerde. Herşey orda ama yerinde değil. Böyle bir odada yaşamak zor. Eşyaları düzgün bir şekilde ait oldukları yere koymak zorundasın. İnsanoğlu böyledir: gereken herşeye sahibiz, varoluş herşeyi sağladı. Yaşamlarımızı en üst seviyede yaşamak için tümüyle hazır geliriz ama sadece eşyaları yerli yerine koymadığımız için minimumda yaşarız.

Örneğin, dikkatimiz dışarı yönlenmiştir, bu nedenle kendimiz dışında herkesi görebiliriz, oysaki görülecek en önemli şey budur. Başkalarını görmek çok iyi ama önce kendini görmek zorundasın, önce kendin olmak zorundasın. Bu öncelikli noktadan, bu dengeli konumdan başkalarına bakabilirsin, bu sana tamamen farklı bir nitelik kazandıracak. Demek ki dikkat içe doğru yönlendirilmeli. Kendini keşfetmek budur, dikkatimizin, farkındalığımızın yüz seksen derecelik dönüşüdür. Farkındalığımızı nereye odaklarsak, o alan aydınlanır. Dış dünyaya karşı değilim ama önce iç dünyanın dikkate alınması gerekiyor, dış dünya ikinci sırada geliyor. İç dünyasına özen gösteren bir insan, aynı özeni kolaylıkla dış dünyaya göstermeye de açıktır. Bilgelik, insanın kendini bilmesidir. Kendini bilmek diğer bütün bilgilerin başlangıcıdır. Işık çemberin ancak bundan sonra yayılmaya başlayıp, giderek genişleyebilir. Bilgeliğinin herşeyi kavradığı bir an gelir, herşeyi içine alır. Bir insan hiçbir kayıp olmadığını, hiçbir eksik olmadığını hissettiğinde, o insan yuvasına kavuşmuştur. Büyük bir gevşeme, huzur, doyum, derin bir tatmin vardır; bir sessizlik hakimdir ama o sessizlik aynı zamanda şarkılarla doludur. hırsın patolojisi Bütün kültürler ve bütün dinler seni kendinle ilgili olumsuzluk hissetmeye koşullandırır.

Hiç kimse olduğu gibi sevilmez ya da takdir edilmez. Bir değerin olup olmadığını kanıtlaman beklenir: spor alanında altın madalyalar getirerek, başarı, para, güç, prestij ve saygınlık elde ederek. Kanıtla kendini! Değerin gerçek değil; bu sana öğretilmiş olan bir şey. Değerin kanıtlanmak zorunda. Bu nedenle insanın içinde kendine karşı büyük bir düşmanlık, büyük bir ‘tersi kanıtlanmadıkça, olduğum gibi değersizim’ duygusu baş gösterir. Bu rekabetçi dünyada çok az insan başarılı olabilir. Milyonlarca ve milyonlarca insan yarışıyor, kaç tanesi başarıya ulaşabilir? Kaç kişi başkan ya da başbakan olabilir? Milyonlarca insanın yaşadığı bir ülkede yalnızca bir tek kişi başkan olacak ama derinlerde herkes o işi yapmaya can atıyor. Milyonlarca kişi değersiz olduğunu hissedecek. Kaç kişi büyük bir ressam olabilir? Oysa herkesin yaratacağı bir şey var. Kaç kişi Shakespeare, Milton ya da Shelley gibi büyük bir şair olabilir? Oysa herkesin en içteki varlığında şiirsel bir şey var; herkesin dünyaya vereceği bir şiir var. Ancak olay hırsa dönüşürse, hırsın kendisi zaten şiiri öldüren bir şey. Başarı fikri sana işkence ediyor. İnsanlığın başına gelmiş en büyük felaket: başarı fikri, ‘başarılı’ olma zorunluluğu. Başarı rekabet etmek zorunda olduğun, savaşmak zorunda olduğun anlamına gelir, dürüst ya da kirli yöntemlerle, nasıl olduğu önemli değil. Başarılı oldun mu, herşey tamam demektir.

Önemli olan başarıdır; haince yollardan başarıya ulaşmış olsan bile, bir kez başarılı oldun mu yaptığın herşey makbuldür. Başarı bütün eylemlerinin niteliğini değiştirir. Başarı kötü araçları iyiye dönüştürür. O zaman tek sorun nasıl başarılı olunacağı, zirveye nasıl ulaşılacağıdır? Doğal olarak çok az insan zirveye ulaşabilir. Herkes Everest’e tırmanmaya çalışıyorsa, kaç kişi orda durabilir? Zirvede fazla yer yok; orda yalnızca bir kişi rahat durabilir. Çabalayan diğer milyonlarca insan kendini yetersiz hissedecek ve ruhunda büyük bir umutsuzluk yer edecek. Bu insanlar olumsuzluk hissetmeye başlayacak. Bu eğitim biçimi yanlış. Sana verilen, adına eğitim denilen bu şey tamamen zehirli. Okulların ve kolejlerin, üniversitelerin seni zehirliyor. Bunlar sende mutsuzluk yaratıyor; bunlar cehennemlerin üretildiği yerler ama bunu öyle güzel yapıyorlar ki, neler olup bittiğini asla fark etmiyorsun. Yanlış eğitim nedeniyle tüm dünya bir cehenneme dönüştü. Hırs fikri üzerine kurulu her eğitim yeryüzünde cehennemi yaratacak ve bu oldu da. Herkes acı çekiyor ve kendini değersiz hissediyor. Bu gerçekten garip bir durum.

Kimse değersiz değil ve kimse üstün değil, çünkü her birey benzersizdir, karşılaştırma yapmak mümkün değil. Sen sensin, sen yalnızca sensin, sen başka biri olamazsın. Buna gerek de yok. Ünlü olman gerekmiyor, dünyanın gözünde başarılı biri olman gerekmiyor. Bunların hepsi aptalca fikirler. Tek ihtiyacın olan şey yaratıcı olmak, sevgi dolu, farkında ve düşünceli olmak… içinden bir şiir yükseldiğini hissedersen, bu şiiri kendin için, kocan için, çocukların için, arkadaşların için yaz ve şiirle ilgili herşeyi unut. Kendi şarkını söyle, dinleyecek kimse yoksa tek başına söyle ve keyfini çıkar! Ağaçlara git, onlar şarkını alkışlayıp, takdir edecek. Kuşlarla, hayvanlarla konuş, onlar asırlardır yaşama ilişkin yanlış kavramlarla zehirlenmiş insanlardan çok daha iyi anlayacak. Hırslı insan hastalıklıdır. Kendinle ilgili olumsuzluk hissedersin, çünkü böyle hissetmeni sağladılar. Bunu sana yapan annen baban, bu senin genetik mirasın. Bunu sana yapan öğretmenlerin, dini liderlerin de aynı şeyi yaptı. Bunu sana politikacılar yaptı. Bunu o kadar çok insan yapıyor ki, doğal olarak sen de önemsiz olduğun, hiçbir gerçek anlamın ya da değerin olmadığı, kendine has bir anlamın olmadığı fikrini kabul ettin. Her anne baba her çocuğa, “bir değerin olduğunu kanıtla!” diyor.

Var olmak, yalnızca var olmak yeterli değil, bir şeyler yapmak lazım. Benim yaklaşımım tamamen, gerçekte varoluşun değerli olduğu yönünde. Sen olduğun gibi, varoluşun öylesine önemli bir armağanısın ki, daha fazla ne isteyebilirsin? Bu güzel varoluşta sadece nefes almak, varoluşun seni sevdiğinin, sana ihtiyacı olduğunun yeterli bir kanıtı; yoksa burda olmazdın. Burdasın! Varoluş seni doğurdu. Demek ki çok büyük bir ihtiyaç oluştu ve sen bir boşluğu doldurdun. Sensiz varoluş eksik kalacaktı. Ben bunu söylediğimde, yalnızca sana söylemiyorum: bunu ağaçlara, kuşlara, hayvanlara, sahildeki çakıl taşlarına da söylüyorum. Koskoca sahilde tek bir çakıl taşı eksik olduğunda, sahil aynı olmayacak. Tek bir çiçek eksik olduğunda, evren onun yokluğunu hissedecek. Her nasılsan öyle değerli olduğunu öğrenmek zorundasın. Ben sana benlikçi olmayı öğretmiyorum, tam tersi. Nasılsan öyle değerli olduğunu hissettiğinde, başkalarının da nasılsa öyle değerli olduğunu hissedeceksin. İnsanları olduğu gibi kabul et; ‘meli’, ‘malı’ları kaldır, bunlar düşman. İnsanlar o kadar çok ‘meli’ taşıyor ki: ‘bunu yap, şunu yapma!’ O kadar çok yaplar ve yapmalar taşıyorsun ki, dans edemiyorsun; yükün çok ağır. Sana o kadar çok ideal ve hedef, mükemmellik idealleri verildi ki, hep yetersiz kalıyorsun.

İdeallere kavuşmak tamamen imkansızdır. İdeallari yerine getiremezsin; onları gerçekleştirmenin yolu yoktur. Yani hep yetersiz kalacaksın.

Footer menu

1 1 KİŞİSEL FAYDA VE RUHSAL BÜYÜME İÇİN KOLAY MEDİTASYON REHBERİ ROY EUGENE DAVİS

2 2 KOLAY MEDİTASYON REHBERİ ROY EUGENE DAVİS Özü Saadet olan; En yüksek mutluluğu veren; Bütün olumlu özelliklerin ötesinde ve gökyüzü kadar sonsuz olan; Kelimelerin ötesinde olan; Tek ve sonsuz, saf ve daimi olan; Her türlü değişim ve oluşumun ötesinde olan, ve bizim bütün ünce ve duygularımızın sessiz tanığı olan, En üstün öğretmeni, Gerçeği selamlıyorum -Gerçeği, en üstün öğretmeni selamlıyorum. -Eski bir Veda ilahisi CSA YAYINLARI, RUHSAL FARKINDALIK İÇİN YAYIN MERKEZİ Lakemont, Georgia 30552

3 3 Telif Hakkı Roy Eugene Davis'e aittir, 1995 ISBN Bu kitabın herhangi bir kısmı eleştiri yazıları, makaleler, veya diğer yapıcı amaçlar için, kaynağının belirtilmesi koşuluyla, kullanılabilir. CSA Yayınları, Publishers P.O. Box 7 Lakemont, Georgia CSA Yayınları Ruhsal farkındalık Merkezi'nin (Center for Spiritual Awareness) yayın bölümüdür. Bu kuruluşun büroları ve inziva merkezleri, (A.B.D.) Georgia'daki, Lakemont'da, Lake Rabun Road'dadır (Rabun Gölü Yolu.) Telefon Numarası (706) Fax (706) İnternet Sayfası BATI AFRİKA CSA Batı Afrika PO Box 507, Accra, Ghana AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNDE BASILMIŞTIR

4 4 İçindekiler Giriş 5 Kişisel Kazanımlar ve Özgün Ruhsal Büyümenin Temeli Olarak Meditasyon 7 Doğal Süreci Deneyimlemek: Nasıl Etkin Meditasyon Yapılır 11 Tatmin Edici Sonuçlar Elde Etmek İçin Meditasyon teknikleri ve Usulleri 17 Kademeli Ruhsal Büyüme Aşamaları Sayesinde Uyanmak 24 Öncelikli Amaçlarımızı ve Hedeflerimizi destekleyen Türde Yaşam tarzı Rehberlikleri 29

5 5 Giriş İnsanlık tarihinin şu anda içinden geçmekte olduğumuz dönem, bir yandan, toplumsal düzende meydana gelen değişimlerde, entelektüel büyüme ruhsal uyanış belirtileri artan şekilde gözlemlenebilir hale gelirken, dış dünyada hızlı değişimlerin meydana gelmekte olduğu bir dönemdir. Güçlü evrimsel sebeplerin etkileriyle karşılaştığımız şeyler, delilleri inceleyecek kadar duyarlı olan herkes için yeterince açıktır. Ben dünya sahnesine, değişmez bir hayret duygusuyla bakıyorum ve yakın ve uzak olasılıklar hakkında gayet huzurlu ve iyimserim. Ben sizin de, yaşamın gelişimine içinizden şükür ederek onun hakkında olumlu düşündüğünüzü umuyorum. Koşullar bu şekilde geliştiği için, ve geliştirilmiş bilinç durumlarının kolaylaştırılmasına ve işlevsel yeteneklerin geliştirilmesine yönelik konulara geniş ilgi nedeniyle, Kolay Meditasyon Rehberi kitapçığının içindeki bilgilerin, birçok okuyucu açısından yararlı olacağını düşünüyorum. Aynı başlığa sahip olan ilk kitabım 1978 yılında basılmıştı ve birçok ülkede farklı yıllarda yayınlanmıştı. Şimdi, bu ilk kitabının mesajının daha da geniş kitlelere ulaşabilmesi için, kitabın metni yeniden ele alınmıştır. Kitabın formatı da gözden geçirilmiştir ve fiyat da bu konulara ilgi duyan herkesin alabileceği şekilde ayarlanmıştır. Bu kitabı okuduktan ve önerilen bazı rutinleri uygulamaya başladıktan sonra, lütfen bu kitabı yaşamlarını geliştirme konusuyla ilgilenen diğer kişilerle paylaşınız. Doğal dünyayı yaramış olan ve ona hayat veren, ve nihai olarak, buna layık olan bütün çabalara tatmin edici sonuçları belirleyen Varlık ile iyi bir ilişkiye sahip olmak, kesinlikle her birimiz için oldukça elverişli bir durum olacaktır. Ben, henüz ergenlik döneminde iken, yaşamın anlamı konusunda düşündüm ve onu kesin bir biçimde bilmek istedim. On sekiz yaşımı doldurmadan önce, Kaliforniya /Los-Angeles'te, Paramahansa Yogananda ile karşılaşma, ve onun tarafından mürit olarak kabul edilme, şansına eriştim. Şimdi, ben bu yazıyı kaleme alırken, bunun üzerinden kırk beş sene geçti. Bu Kırk beş yılın her biri, ruhsal büyümeyi devam ettirmek ve hizmet etmek için bana çeşitli fırsatlar sundu. Ben, bilgiyi paylaşmak için dünya'nın çeşitli bölgelerine seyahat ettim ve şunu fark ettim: Toplumsal yapılarının ve kültürel özelliklerinin ötesinde, bütün insanlar özlerinde aynıdırlar. Bu tek, tanrısal özümüz, hepimizin ortak noktasıdır. Bu sayfalarda önerdiğim her şeyi ben ya yapmışımdır, ya da halen yapıyorumdur. Bu temel prensipler, uygulamalar, ve rehberlikler evrenseldir. Bunları ben icat etmedim. Bunlar ne bana ne de bir başkasına aittir. Burada paylaştığım bazı kavrayışlarım/iç-görülerim ve Sonsuz Olanla ilişkimiz hakkındaki görüşlerim, bana aittir, çünkü bende, diğer herkes gibi, dünyayı kendi kişisel bakış açıma göre yorumlamaktayım. Size anlamlı gelen her ne ise ona kulak verin. Düşünsel yeteneklerinizi, hemen anlayamadığınız şey her ne ise, bunun anlamını ortaya çıkartmak için kullanın. Sezgisel yeteneklerinizi de kelimelerin ve kavramların ötesine

6 6 bakmak için, gerçek ve olgusal olanı görmek için kullanın. Bunu yapmak, yaşamın süreçlerini yüreğinizin / ruhsal doğanızın kabul edebileceği şekilde anlamanın tek yoludur. Eğer meditasyona yeni başladıysanız, ilk bölümlerdeki kılavuzlar sizin yarar sağlayacak şekilde uygulama yapmanız için yeterli olacaktır. Eğer daha deneyimli bir meditasyoncu iseniz, doğru bir biçimde yapıp yapmadığını öğrenmek için, uygulamalarınızı gözden geçirin, sonra çeşitli teknik ve yöntemleri, meditasyon yeteneklerinizi arttırmak için kullanın. İlk kez meditasyona oturduğunuzda, pek bir ilham alamamış olsanız bile, kımıldamadan oturmaya devam edin, ve sessizliğin içinde bekleyin. Zamanla, içinizdeki varlığın, farkındalığının kusursuz berraklığa ulaşma dürtüsü meditasyon sürecini sağlayacaktır ve onun eylemlerini başarılı bir sonuca ulaştıracaktır. Dünya Gezegeni bizim şimdiki yaşama yerimizdir fakat bizim sürekli ikametgahımız değildir. Biz nereden geldik? Neden buradayız? Buradayken ne yapmamız gerekiyor? Bu dünya'dan ayrıldığımızda bize ne olacak? Daha yüksek bir anlayışa nasıl uyanırız ve yaşamı nasıl daha anlamlı bir şekilde yaşayabiliriz? Bunlar, gerçek cevapları işitinceye kadar sormamız gereken sorulardır. Yaşamın bütünlüğünün sizin tarafınızdan anlaşılır hale gelmesi için, ve bütün ihtiyaçlarınızın karşılanıp kaderinizin gerçekleşebilmesi için dua ediyorum. Roy Eugene Davis Lakemont, Georgia /A.B.D.

7 7 BİRİNCİ BÖLÜM Kişisel Kazanımların ve Özgün Ruhsal Büyümenin Temeli Olarak Meditasyon Meditasyon, uygun şekilde yapıldığı takdirde, basit dikkatimizi, içselleştirmiş olduğumuz ve onlarla çok fazla özdeşleştiğimiz zaman, algımızı parçalayıp bulanıklaştıran, durum ve koşullardan basit bir şekilde uzaklaştırma sürecidir. Dikkatli ve sürekli gözlemci olarak kalarak meditasyon yapmak, saf (temiz) farkındalık düzeylerini ve bilinç aşamalarını deneyimlememizi sağlamaktadır. Bunu düzenli olarak yapmak, dikkatimizi daha arıtılmış bilinç hallerinde gezinmesi için olanak sağlayarak ve onun, çabasız bir biçimde, içimizdeki ruhsal niteliklerimizin meydana gelişini izlemesi için ona izin vererek, bize düzenli bedensel ve zihinsel dinlenme sağlamaktadır. Bu kitabı okurken ve meditasyon uygulamasına başlarken, lütfen şunu hatırlayın: Başarılı meditasyon deneyiminin anahtarı, zihinsel durumların ve bilinç durumlarının yapıcı ayarlanmalarının doğal bir biçimde meydana gelmesine izin vermektir. Bu nedenle, meditasyon sırasında, bir şeyi gerçekleştirmeye yönelik her türlü endişeden ya da benzeri duygudan kaçınılması önerilir. Bir çabanın sonucu ile ilgili endişe, bir ihtiyaç tutumunu yansıtır ve bizi kendimize-odaklı bir durumda tutar. Bir amaca ulaşmaya ya da bir şeyin olmasını sağlamaya yönelik kişisel çaba veya aşırı irade kullanımı, kişisel-bilinçlilikten kaynaklanmaktadır. Daha gelişmiş bilinç düzeylerinin algılanması ve bunların deneyimlenebilmesi için kişisel-bilinçlilik durumundan sıyrılmamız gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz koşullar ne olursa olsun, ister meditasyon yapıyor olalım, ister günlük durumların veya ilişkilerin içerisinde olalım, insani koşulların içerisinde geçici olarak bulunmakta olan ölümsüz, ruhsal bir varlık olduğunuzun içsel olarak farkında olmak her zaman faydalı olacaktır. Siz, bu dünyada iken, bir ruhsal-zihinsel-bedensel varlık formundasınız, ve ruhsal varlığınız daima zihinsel-bedensel varlığınızdan üstün olmaya devam etmektedir. İçsel özelliklerinin açığa çıkıp kendilerini ifade etmeleri için, ruhsal bir varlık olduğunuzu bilmeniz gerekir. Kişisel bilinçli olarak, kişisel özellikleri ile, veya bedenleri ile özdeşleşen kişiler, bazen bir ruhsal varlık olarak asıl doğalarını unutmaktadırlar. O zaman, eğer ruhsal büyümeyi kolaylaştırmaya çalışıyorlarsa, koşullanmış insani doğalarını bir ruhsal varlığa

8 8 dönüştürme çabası içinde olabilirler. Gerçek şu ki, insani durum, ruhsal bir duruma dönüşmez. İstenilir koşullar ortaya çıktığında, ruhsal doğamız uyanır ve çiçek açar. Bu olduğunda biz, kendi gerçek doğamız olan ruhsal doğamızın her zaman olduğu haliyle kalırken, zihnin ve bedenin sadece onun araçları olduğunu berrak bir biçimde fark ederiz. Varlığımızın en derin merkezinde, bizler Tanrı'nın her yerde var olan daimi bilincinin bireysel (fakat bağımsız olmayan) birimleriyiz. Bu temel gerçekliği sadece zihinsel olarak anlamak bile, kendimize ve dünyaya dair daha berrak, daha oldun bir anlayış geliştirmemize yardımcı olabilir, ve bize mantıklı seçimler yapma ve yararlı işlere girişme özgürlüğü sağlayabilir. Meditasyonun birincil amacı uyanmış ruhsal bilinci kolaylaştırmak iken, onun iyi halimize ve gelişmiş işlevselliğimize olan yan-katkıları birden fazladır: - Meditasyon sükunetinin ve gelişmiş bilinç hallerinin bir sonucu olarak zihinsel dönüşümler ve düşünce süreçleri daha düzenli hale gelir. - Bedenin bağışıklık sistemi güçlenir ve psikolojik işlevler daha dengeli ve etkin bir hal alır. - Biyolojik yaşlanma süreci yavaşlar. Daha yaşlı, uzun süreli meditasyoncular gerçek yaşlarından fiziksel ve zihinsel olarak daha genç olurlar. - Stres belirtileri azalır. Sinir sistemi, farkındalığın daha kolay akışına izin verecek şekilde, ferahlar ve canlanır. - Yenileyici enerjiler uyanır. İçsel zeka tarafından yönetilen bu enerjiler, bedeni canlandırır, zihni güçlendirir, ve bunların yenileyici ve iyileştirici etkileri olur. - Zihinsel yetenekler gelişir, bu da sanrıların ve yanılgıların kaybolmalarını sağlar. Sezgi, bilmek istediğimiz şeyi dolaysız biçimde bilmemizi sağlayacak ve yanılmayan bir içsel rehberlik duygusunun ortaya çıkmasına izin verecek şekilde uyanır. - Yaşamdan tatmin olma duygusu artar. - Yaratıcılık körüklenir.

9 9 - İçsel ruhsal özelliklerimiz, daha iç-görülü, ve işlevsel olarak daha yetenekli olmamıza izin verecek şekilde uyanırlar. - Beden, Zihin, ve farkındalık, gelişmiş süper-bilinç durumlarından olumlu etkilendikleri için hızlı, daha tatmin edici, özgün ruhsal büyüme ihtimali artar. Açık, ve yararlı etkileri tarafından doğrulanabildiğinde, ve daha yüksek anlayış görülüp, sınırlandırılmamış işlevsel yetenekler kanıtlanabildiğinde, ruhsal büyümenin özgün olduğunu söyleyebiliriz. Bir bitkinin belirleyici özellikleri ve canlılığı onun ürettiği meyveden anlaşılabileceği gibi, bizlerin de bilinçlilik düzeyimiz ve daha yüksek anlayış seviyelerimiz yaşamlarımızı yaşama biçimimizden ve süre gelen kişisel durumlarımızdan anlaşılabilir. Yaptığımız şeylerin ve deneyimlediğimiz durumların alışkın olduğumuz zihin durumlarıyla ve bilinç seviyelerimizle yakından ilişkisi vardır. Ruhsal olarak ne kadar farkında isek, yaşamlarımız da o kadar ahenkli ve tatmin edicidir. Ben ruhsal büyümeyi maddi düzeylerle ölçmemizi önermiyorum; sadece ruhsal olarak farkında olduğumuzda, hemen o dönemde, ruhsal olarak güçlendirilmiş canlılık ve gelişmiş kişisel yetenekler sergilememiz gerektiğini söylüyorum. Bu olduğunda, daha az sanrımız (sabit, hatalı inanışlar) ve yanılsamamız (yanlış algılamalar) olması gerekmektedir, ve hayatın içinde, daha yetenekli bir şekilde var olabilmeliyiz. Eğer bulanık farkındalık düzeylerine özgü davranış biçimleri, bilişsel yeteneklerde eksiklik, bağımlı kişilik bozuklukları, neredeyse sürekli hale gelmiş arzuların yerine gelmemesi, ve diğer türden sınırlılıklar sergilemeye devam ediyorsak, gerçekten ruhsal olarak uyanık olduğumuzu söyleyemeyiz. "Tanrıyı sevebiliriz" ve kendimizi ruhsal büyümeye adadığımızı düşünebiliriz, hatta kendimi oldukça "kutsal" biri olarak görebiliriz, fakat bunun sonuçları, günlük hayatta, yapıcı eylemler olarak kendini göstermiyorsa, çözülmeyi bekleyen sorunlarımız olduğunu ve bunlar çözümlenmeden kendimizi tamamlanmış hissetmeyeceğimizi kabul etmekle iyi bir şey yapmış oluruz. Eğer öncelikle meditasyonun yaşam-geliştirici özellikleri ile ilgileniyorsanız, samimi bir niyet etmeyle işe başlayınız; ruhsal büyüme bunu takip edecektir. Eğer daha çok ruhsal büyüme ile ilgileniyorsanız, ortaya çıktıklarında bunun yan faydalarını kabul ediniz. Bunu böyle yapmak yaşamı sadece daha iyi ve daha keyifli bir hale getirecektir. Düzenli meditasyon onu anlama kapasitesine sahip olan önerilen uygulama yöntemlerine uyabilen herkese önerilebilir. Engelleyici zihinsel veya duygusal sorunları olan bireyler işlevsel bir düzeyde sağlık durumlarını yeniden oluşturuncaya kadar meditasyon yapmaya çalışmamalıdırlar. Uygulamanın etkili olabilmesi için meditasyoncu, bir yandan dikkat dağıtıcılardan uzak dururken, yanda sürecin farkında olup ona dikkat etmelidir. Eğer herhangi bir dine bağlı değilseniz, ve bu sizin için tatminkar bir durum ise, meditasyon uygulaması yapmak için bunu değiştirmeniz gerekmez. Meditasyon size daha öz-merkezli,

10 10 Tanrı-odaklı olmak konusunda yardımcı olacaktır. Aşamalı ruhsal büyüme sayesinde, Sonsuz Olan ile olan ilişkiniz gelişecektir. Anlayışınız artacaktır: bilişsel ve sezgisel olarak, doğru olan ve doğru olmayan arasında ayrım yapma yetenekleriniz gelişecektir. Günlük ruhsal uygulama alışkanlıklarımız, bizim için çok yararlı da olsalar, yaşamlarımızı iyi yaşamamız gereken sürenin sadece bir kısmını teşkil ederler. Uyanık olduğumuz her anımızı nasıl yaşadığımıza, öznel izleme (meditasyon) çalışmalarımıza verdiğimiz önem kadar önem vermeliyiz. Neleri bildiğimizi, ve kendimize anlayışımızın derinliğini ve berraklığını kanıtlama olanağımız, günlük ilişkilerin ve günlük durumların içerisindedir. Eğer iyi yaşamıyorsak -yani özgür ve üretken bir biçimde yaşamıyorsak- ruhsal olarak büyümüyoruzdur. Yaşamı nasıl deneyimlediğimiz, içsel durumumuzla, psikolojik sağlığımız ve olgunluğumuzla, yaşamın amacına dair anlayışımızın olgunluğu ile, ve yaşamımızı başarılı bir şekilde yaşamak için ne yapmak istediğimizle, doğrudan bağlantılıdır. Öyleyse, ruhsal uygulama alışkanlıklarımıza bağımlı hale gelmeliyiz, veya, kendimizden anlamlı faaliyetlere ve ilişkilere katılma ayrıcalığını (ve hatta görevini) esirgediğimiz kadar, kendimizi içsel çalışmalarla şımartma eğilimde olmalıyız. Öznel gözlemleme (meditasyon) için zaman çizelgemiz yararlı faaliyetlerle dengelenmelidir. Bu şekilde kendimizi ve yaşamın kendisinin amaçlarını gerçekleştirebiliriz.

11 11 İKİNCİ BÖLÜM Doğal Süreci Deneyimlemek: Nasıl Etkin Bir Biçimde Meditasyon yapılır? Meditasyon uygulamasında çok yararlı olabilecek bir yaklaşım, onu her günün en önemli faaliyeti olarak kabul etmektir. Meditasyon uygulamasını, sanki o çok önemli, kesinlikle kaçıramayacağınız, sonsuzlukla olan randevunuzu belirlermiş gibi belirleyin. Hayatlarımız etkin ve başarılı şekilde yaşanmak içindir. Bunun için, dikkatli ve işlevsel olmalıyız. Meditasyonun düzenli ve doğru uygulanışı, genel iyi halimize katkıda bulunabilir ve bilinçli ve yetenekli bir biçimde işlevsel olmamızı sağlayabilir. Doğru meditasyonun en yararlı sonucu, bize ruhsal olarak farkında olma imkanı tanıması ve her zaman sonsuz hayatın içinde demir atmış durumda olduğumuz gerçeğini hatırlatmasıdır. Uygulama seansınızı sürece bütün dikkatinizi verebileceğiniz bir saate ayarlayın. Günlük faaliyetlerinize başlamadan önceki sabahın erken saatleri, bunun için en elverişli zamandır. Eğer bu mümkün değilse, buna en iyi şekilde uyabileceğiniz başka bir zaman seçin. Bazı meditasyoncular günde iki kez uygulama yaparlar: Bir kere dinlendirici bir uykudan sonra sabahın erken saatlerinde, ve bir kere de akşam üzeri uygulama yaparlar. Günde en az bir kere samimi şekilde uygulama yapmak tavsiye edilir. Mutlaka gerekli olmasa da, sadece bu amaç için kullanılacak olan bir kişisel meditasyon mekanınız olması yardımcı olacaktır. Oraya her gidişinizde, dünyevi konularla ilgili şeyler düşünmekten kaçınacaksınız ve dikkatinizi tamamen meditasyon uygulamasına ve Tanrı ile birlikteliğe vereceksiniz. Olağan rutin oldukça kolaydır. ona süreci daha karmaşık hale getirmeden uyun ve sonuçlarının kendiliğinden ortaya çıkmasına izin verin. Uygulamanızın kademeli aşamaları açık bir biçimde anlaşılmalıdır. Bunlar: - Oturma - İdeal meditasyon duruşu rahat ve keyiflidir. Dikkatiniz iki kaşınızın arasında (Ruhsal gözün merkezi) ve beynin üst kesimi arasında nazikçe yukarı doğru akacak şekilde, dik bir pozisyonda oturun. Bu içsel dönüşüm sürecini başlatacaktır. Memnun olun. Uygulama devam ettiği sürece, şu anda yaptığınız işten daha önemli bir şey olmadığı gerçeğini kabul edin.

12 12 - Başlamak - Uygulamaya nasıl başlayacağınız psikolojik durumunuz meditasyon sürecine - dair bilginiz tarafından belirlenecek. Tanrı ile uyumlanma duygunuzu uyandırmak için, bir dua ile başlayabilirsiniz. Tanrı sizin için nasıl bir gerçeklik ise, ister her yerde mevcut olan Daimi bir Varlık, Evrensel bir Zeka, ister İyi Niyetli bir Varlık, ona dua edin. İçinizden gelen bütün samimi dualar bizim Tanrı ile kavramlarımız ve düşüncelerimiz ne olursa olsun doğrudan Kaynağa giderler. Uyanmış ruhsal farkındalıkla, Tanrı'yı anlayışınız ve Tanrı ile olan gerçek ilişkiniz, siz Tanrıyı, Tanrının gerçekten olduğu gibi bilip bunu deneyimleyinceye kadar, gelişmeye devam edecektir. Veya bunun yerine tercih ettiğiniz meditasyon tekniği ile başlayabilirsiniz. İçinizden nasıl geliyorsa, fiziksel gevşeme ve zihinsel sakinlik hissedinceye kadar, o şekilde başlayın. Bu aşamada, bedenin yaşamsal güçleri daha uyumlu hale gelirler ve zihinsel ve duygusal dikkat dağıtıcılar en düşük düzeydedir. - Dikkati İçselleştirme - Uygulama devam ettikçe, dikkat (çevresel koşullar, fiziksel, zihinsel ve duygusal durumlar gibi) dış unsurlardan çekilir. Dikkat dağıtıcı etkilerden uzaklaşınca, dikkat şimdi kolaylıkla meditasyon uygulaması amacına yöneltilebilir. - Odaklanma - Mükemmel odaklanma, odak noktasına bozulmamış bir dikkat akışıdır. - Saf meditasyon - Gözlem nesnesine sürekli, kesintisiz bir dikkat akışı saf meditasyondur. - En Yüksek Deneyim - Farkındalık zihinsel süreçlerden ve dönüşümlerden kısmen veya tamamen ayrıldığından, süper-bilinç deneyimi yaşanır. Süper-bilinç seviyeleri zihinsel ve duygusal etkilerin süper-bilinç farkındalığı ile karışma miktarına göre veya dikkat dağıtıcıların yokluğuna göre belirlenir. Süper-bilinç ruh açısından doğal bir durumdur. En içsel varoluş düzeyinde, süper-bilinç daima oradadır. Bu yüzden, ruhsal düzeyde, herkesin zaten özgür olduğu kabul edilebilir. Birçok ruhun özgür olduklarını bilmemelerinin sebebi, onların dikkatlerinin, Kendi gerçek, içsel doğalarını geçici olarak unutmuş oldukları için, zihinsel süreçler ve görülebilir koşullar ile özdeşleşmiş olmasındandır. Meditasyon bize yardımcı olur çünkü farkındalığımızı tekrar bütünlüğe getirmemizi sağlar. Saf bilincin farkında olma durumuna tamamen yerleşmemiş olduğumuzda, bir ilişki, ya da bir çeşit destek aramak için dışarıya bakma eğiliminde oluruz. Saf bilince, bilinçli bir şekilde yerleşmiş olduğumuzda ise, ruhsal olarak tatmin olmuş ve her zaman huzurluyuzdur. Bundan sonra duygularımız ve düşüncelerimizle, ve de insanlar ve durumlarla daha uygun bir biçimde bağlantı kurabiliriz.

13 13 Herkes uyku sırasında, rüyasız uyku sırasında, belirli düzeyde ruhsal olarak tatmin olma yaşamaktadır. Bu bilinçaltının kendini ruhun yenileyici etkisine açma yöntemidir. Meditasyon uygulaması, canlandırıcı ruhsal etkilere açık olmanın bilinçli yoludur. Tekrarlanan süperbilinç deneyimleri er ya da geç zihin alanını temizler, bu da zihinsel aydınlanma ve bütün sanrıların ve yanılsamaların ortadan kalkmasıyla sonuçlanır. Bazı yeni başlayan meditasyoncular planlanmış bir yöntem, ya da belirli bir meditasyon tekniği olmadan meditasyon yapabildiklerini fark etmektedirler. Onlar sadece otururlar, içlerine dönerler, kendilerini ani bilinç durumları uyumlanmalarına açık hale getirirler, ve süreçle birlikte akıp giderler. Buna karşın, yeni başlayan birçok meditasyoncunun bu tür ani uyanışları olmaz. Alışkanlık nedeniyle, farkındalıkları fiziksel hisler, duygusal durumlar, ve düşünce süreçleri ile alakalı olma eğilimindedir. Onlar için, bir meditasyon tekniğini tarafından desteklenen yönelimsel bir yaklaşım, daha faydalıdır. -Dua, mantra, içsel ışığın ve/veya sesin izlenmesi gibi- zamanın sınavına tabi tutulmuş bir meditasyon tekniğinin başarılı kullanımı, onların dikkatlerini, dikkat dağıtıcılardan uzaklaştırmalarını sağlayacaktır ve onları aniden ortaya çıkan meditasyonun meydana gelebileceği bir duruma getirecektir. Dua, meditasyona doğrudan bir yaklaşımdır. Tanrı ile uyumlanmak ve ruhsal aydınlanma için tek yapılması gereken yürekten (ruhtan) dua etmektir. Dua artık gerekli olmayıncaya kadar devam edebilir. O zaman meditasyon birdenbire, ruhun farkındalığının tekrar bütüne odaklanması dürtüsü nedeniyle, kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Eğer başka bir meditasyon tekniği arıyorsanız, mantra uygulaması en kolay ve en yararlı olanlardan biridir. Sanskritçe bir kelime olan mantra, manas (zihin veya düşünce ilkeleri) ve tra (koruyan ve bir şeyin ötesine taşıyan) kelimelerinden türetilmiştir. Bir mantrayı, seçilmiş bir kelimeyi veya kelime-cümleyi, incelikli bir sesi içsel olarak dinlemek, dikkatin odaklanmasını sağlar, ve böylece, onun duygular, ruh halleri, ve düşünceler tarafından etkilenmesini engelleyerek "korur," ve aynı şekilde onu karışık zihin durumlarının "ötesine taşıyıp", süper bilinç düzeylerine gelmesini sağlar. Sonraki bölümde, onların kullanımıyla ilgili açıklamalarla beraber, çeşitli mantralar tarif edilmektedir. Eğer yeni bir meditasyoncuysanız, derin gevşemenin meydana gelmesine, duyguların ve düşüncelerin sakinleşmesine, ve huzurlu sessizlikte dinlenmenize yetecek kadar zaman ayırarak, en az yirmi dakikalığına oturmayı planlayın. Eğer daha deneyimli bir meditasyoncuysanız, bir süre sessizlikte oturduktan sonra, daha yönelimsel bir izlemeye başlayın dakikalık kısa meditasyonlar içsel tazelenme ve merkeze dönme için idealdir. Daha uzun meditasyonlar, gelişmiş zihin durumlarının daha derin bir biçimde keşfedilmesi ve ruhsal özelliklerin ve iç-görülü algılamaların meydana gelmesi için fırsatlar sunmaktadırlar. Daha iyi sonuçlar için aşağıdaki rutini düzenli bir zaman çizelgesi ile uygulayınız: - Meditasyon Yapmak İçin Oturun - Dengeli ve rahatlamış bir biçimde, ve dikkatli olma beklentili bir tutum ile, dik bir biçimde oturun. Farkındalığınızın omur ilik yolu üzerinde olmasına izin verin. yukarı doğru, ruhsal gözünüz ve beyninizin üst kısmına doğru yönelerek, dikkatinizi önce dış etkenlerden, sonra fiziksel algılarınızdan çekin.

14 14 - Sonsuz Olana Açık Olun - Zihninizi ve kalbinizi (en içsel varlığınızı, ruhunuzu,) Her yerde ve Her Zaman Var Olana, -Onu siz nasıl algılıyorsanız, ya da zihninizin gözünde onu her nasıl görüyorsanız- Tanrıya açın. Derin bir saygı ve adanmışlık tutumunda olun. - Başlayın - Eğer dua ediyorsanız, bunu şimdi yapın. Eğer meditasyon birden bire ortaya çıkarsa, onunla beraber akın. Eğer belirli bir teknik (bir mantra veya bildiğiniz herhangi bir teknik) size yardımcı olacaksa, ona ihtiyacınız olmayıncaya kadar bunu kullanın, meditasyona bundan sonra geçin. - Zirve Deneyiminde Kalın - Tatmin edici bir zihinsel sakinlik, huzur, ve açık farkındalık düzeyine uyandığınızda, orada kalın. Devam ettiği sürece bu deneyimin farkında olun. Bu, süper-bilincin etkilerinin zihinsel alana, sinir sistemine, ve fizyolojiye dahil olduğu, meditasyon uygulamasının yararlı evresidir. Eğer bu düzeyde tatmin olursanız, uygulama seansınızı sonlandırmaya meyilli hissettiğinizde, bunu yapın. Eğer incelikli ve gelişmiş bilinç düzeylerini veya yüksek gerçeklikleri daha fazla izlemeye niyet ediyorsanız, seansı bitirmeye meyilli hale gelinceye kadar bunu yapın. Uygulama seansınızın sonunda, biraz maksatlı içsel çalışma yapma amacı ile birkaç dakika daha oturabilirsiniz. Bu şekilde süper-bilinç farkındalığınızın, zihinsel süreçleriniz ve bedensel farkındalığınız ile daha çok iç içe geçmesini sağlayıp, bundan sonra olasılıkdüşüncesi, sorun-çözme, aracılık eden dua, veya diğer herhangi bir yararlı faaliyete başlayabilirsiniz. Veya sadece dikkatinizi elinizdeki işlere yöneltir günlük ilişkilerinize veya faaliyetlere dönebilirsiniz. Eğer amaçlı içsel çalışma amaçlı meditasyondan sonra ara veriyorsanız, işte size bu konuda birkaç kılavuz bilgi: - Meditasyonun, meditasyon-sonrası etkilerinin rahatlığının içinde kalın. Zihninizin aydınlığını, onun ruhun ışığı ile parladığını hissedin. Bilin ki, şimdiden itibaren, sadece tamamen yapıcı zihinsel tutumlar ve düşünceleriniz olacak, ve böylece bundan sonra arzularınızı ve eylemlerinizi, sadece tamamen yararlı, yapıcı dürtüler belirleyecek. Kozmik zeka ile uyumlandığınızı hissedin. Düşünce ve arzularınız artık Kozmik Zeka ile iç içe geçmiş durumda ve siz de, zihninize Kozmik Zekadan doğru akan yaşam-geliştirici sinyallere açıksınız.

15 15 Bedeninizin süper-bilinç enerjileri sayesinde canlandığını, aydınlanmanın bedeninize ulaştığını ve ona nüfus ettiğini, hissedin. Onun bedeninizin içinden geçtiğini, bedeninizin bağışıklık sistemini güçlendirerek, biyolojik yaşlanmayı yavaşlattığını, yenileyici enerjileri harekete geçirdiğini, beyni ve sinir sistemini yeniden düzenlediğini, bedendeki bezleri, organları, ve çeşitli sistemleri iyileştirdiğini fark edin. - Evrenin ritimleri ve akışları ile uyum içinde olduğunuzu hissedin. Evren, birbirine bağlı bir görünüşler dizisidir. O kendi kendisi ile bağlantılıdır (Bütün suretleri birbiri ile ilişkilidir) ve kendi içinde tamamlanmış olan bir bütünlüktür. Onun süreçleri ile uyumlandığınızda, onlara dahil olursunuz ve bütün ihtiyaçlarınız o anda size sunulur. Doğru düşünce ve doğru davranış için ilham alırsınız, ve yaşamınızdaki bütün olaylar, ilişkiler, ve koşullar tamamen destekleyici bir biçimde meydana gelmeye başlar. - Her insanın içsel tanrısallığını kabul edin ve tıpkı yaşamınızın her alanında kendi yüksek iyiliğinizi kabul ettiğiniz gibi, onların da en yüksek iyiliğini arzu edin. - Eğer yaşamınızda yönlendirilmeye ihtiyacınız varsa, olasılık-düşünmesi yapın. "Neyin olabileceğini" ve "ne yapabileceğinizi" hayal edin, böylece yapıcı arzularınız kolayca karşılanabilir ve bütün amaçlarınız gerçekleşip kendini ifade edebilir. - Eğer sorunlarla arşı karşıyaysanız, bütün sorunların bir çözümü olduğuna ve bu çözümün ne olduğunu bildiğinize güvenin. Zihninizi olasılıklara açın, görünüşlerin ötesine bakıp, arzu edilir olan sonuçları görün. Eğer zihninizde ve farkındalığınızda hemen bir çözüm ortaya çıkmıyorsa, bu durumu mutlak inanç ile Tanrı'ya teslim edin, sonra da planlanmış ve sizin tarafınızdan icat edilmemiş iyi şansa kendinizi açın. Bir yandan, evreni besleyen Güç ile siz bir araya geldiğinizde her işin üstesinden gelebileceğinizi hatırlayarak, diğer yandan sağduyunuzu ve çeşitli yeteneklerinizi kendinize yardımcı olmak için kullanın. Çözümü olmayan bir sorun yoktur. İyileşmesi mümkün olmayan bir hastalık yoktur. Sürekli olan bir dünyevi durum ya da ilişki yoktur. Ve bir ruhsal varlık olarak sizin, bilebileceğiniz ve başarabileceğiniz şeylerin bir sınırı yoktur. - Eğer herhangi bir türden iyileşmeye ihtiyacınız varsa, sınırlayıcı koşulların ötesine bakın, ve daha arzu edilir olan koşulları görün, sonra bunları zihninizde ve bilincinizde gerçek olarak kabul edin. Eğer gerekiyorsa, bu destekleyici eylem ve davranışlarınızı sürdürün. İlk önce, bütünlük ve özgürlük inancınızı sağlamlaştırın.

16 16 - Eğer ihtiyaç sahibi bir kimse için dua etme eğilimindeyseniz, içsel olarak Tanrı'nın Mevcudiyeti farkındalığı durumunda olun, ve Tanrı'nın lütuf'unun nasıl sizin her ihtiyacınızı karşılayabiliyorsa, onun sizin bu aracılıklı dua evresini paylaştığınız kişinin de bütün ihtiyaçlarını karşılayabileceğini ve karşılayacağını bilin. Sessiz, içsel çalışmanızı, kendinizi ruhsal olarak tatmin olmuş ve müteşekkir hissedinceye kadar sürdürün. İçsel çalışma yaptığınız sırada, her zaman, ilk önce Tanrı'nın mevcudiyetinin farkındalığı içinde olun. Bir varlık olarak, Tanrının Mevcudiyetini bilin. Tanrı'nın Gücü, bu gücün ifadelerini ve etkilerini mümkün kılmak için çalışır. Tanrı'nın Mevcudiyetinin farkındalığında tamamen yerleşmiş olduğunuzda, O sizin zihninizden doğru düşünür, Onun eğilimleri sizin iradeniz olur, Onun dürtüleri eyleme yönlendirir ya da sizi sakin olmaya ve beklemeye teşvik eder. Ruh, Tanrı'nın bilincinin bireysel bir birimi, ışını, ya da ifadesi olarak, içinde Tanrı'nın bütün özelliklerini ve kabiliyetlerini taşımaktadır. Bizlerin Tanrı olduğumuzu söylemek tam olarak doğru olmayacaktır, çünkü değiliz. Doğru olan "Tanrı bizdir." Bizim görevimiz kendimizi, olduğumuz gibi, tarıyla ilişki halinde olan ruhsal varlıklar olarak, bilinçli olarak bilmemizdir. temelde olduğumuz şeyin, ve tanrı ile olan ilişkimizin tamamen farkında olduğumuzda, Kendimizi-gerçekleştirmiş oluruz. Kendimizi kelimesi burada büyük K harfi ile yazılmıştır çünkü bu ruhani edebiyatta, onu onun karşıtı olan ego-merkezli kişisel kimlikten ayırt ederek, ruhtan, değişmeyen özümüzden söz etmek için kullanılmıştır. Birçok dini gelenekte, bir yandan Kendini-gerçekleştirmeye büyük önem atfedilirken, bir yandan da Kendini-gerçekleştirmenin "ulaşılması" zor olduğu öğretilir. Arzu edilir durumun ulaşılması ya da elde edilmesi gereken bir şey olduğu fikrinin kendisi bir yanılgı, geçersiz bir inançtır. Kendini-gerçekleştirme kazanılması ya da sahip olunması gereken bir durum değildir. Bu bizim uyandığımız, kendi özümüzde, her zaman aydınlanmış, bilgili ve özgür olduğumuzu keşfettiğimiz, bir gerçekleşmedir.

17 17 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Tatmin Edici Sonuçlar İçin Kullanılması Gereken Meditasyon Teknikleri ve Usulleri Meditasyon teknikleri belirli amaçlara ulaşmak için kullandığımız araçlar gibidir. Araçlarımıza artık ihtiyaç duymadığımızda onları bir kenara koyabiliriz. Meditasyon tekniklerini rahatlama cevabını elde etmek için ve bilinç durumlarının uyumlanmalarını sağlamak için kullanın, sonra bunları bir kenara bırakıp meditasyonun akmasına izin verin. Bir meditasyon tekniği kullanmanın amacı konsantrasyonu arttırmak ve bilinç durumlarının uyumlanmalarını kolaylaştırmaktır. Bunlar sihirli süreçler değildir; dikkatimizi gerektirirler ve farkındalığımızın dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaştırılmasına ve berrak bir hale gelmesine yardımcı olacak şekilde, zihinsel ve fiziksel durumlarımızı düzenlerler. Bir meditasyon tekniğinin etkin bir biçimde kullanımının anahtarı, onu sonuç için zorlamaktan kaçınarak, ona dikkatimizi vermektir. Başarılı bir biçimde, berrak bilinç durumları yaratamayız. Sadece uyanmayanın ve meydana gelmenin önündeki engellerin kaldırılması sürecine yardımcı olabiliriz. Deneyimlemek istediğimiz berrak zihin durumları bizim çabalarımızın birer sonucu değildirler. Koşullar onların bunu yapması için uygun hale geldiğinde, doğal olarak ortaya çıkarlar. Bize kendimizi iyi hissettiren ve böylece bizi bir kayıtsızlık durumunda uyuşturan ruh hallerini meydana getirmeye, ya da kendi kendine telkin ya da görselleştirme süreçleri kullanarak hayali zihin durumları yaratmaya çalışmamalıyız. Meditasyonumuzun amacı, sıradan gelişmiş bir koşullanmış zihin durumundan fazlası olmalıdır. Farkındalığımızı sıradan zihinsel süreçlerden uzaklaştırıp, onu bunları aşan, süper-bilinç durumlarına uyanık hale getirmeliyiz. Bir yandan meditasyon yöntemleri ile ilgili, bu konuda bilgi sahibi birisi tarafından eğitilmek yardımcı olacak bir şey iken, diğer yandan, burada tarif edilen teknikler, burada tarif edilen yöntemler de, açıklamaları dikkatlice okuyarak ve onlarla deneyler yaparak öğrenilebilir ve fayda elde edecek şekilde kullanılabilir. Bunu yapmaya başlamanın önerilen şekli, dramatik bir sonuç beklemeden bunları düzenli bir biçimde uygulamaktır. Sabırlı bir biçimde aşamalı meditasyon uygulaması seanslarının size öğrenmek için zaman ve imkan sağlamasını beklemelisiniz. Bundan sonraki meditasyon teknikleri yüzyıllarca kullanılmıştır çünkü deneyim onların faydalarını kanıtlamıştır.

18 18 1. Rahatlama Yöntemi: Zihinsel sakinlik ve fizyolojik dinlenmenin, yenileyici ve canlandırıcı etkilerini deneyimlemek için, rahatlama tepkisi oluşturur. Herkes tarafından uygulanabilir. En az yirmi dakika boyunca, seçtiğiniz bir kelimeyi veya kelime-cümleyi dinleyerek oturun. Barış, ışık, sevgi, neşe gibi hoşunuza giden bir kelime -kendinizi rahat hissetliğiniz ve size ilham veren herhangi bir kelime- seçin. Veya "Ben barışım", "Ben ışığım", "Ben neşeyim" -ya da hoşunuza giden herhangi bir kelime-cümle seçin. Daha sonraki aşamada, bu kelime-cümleyi zihni koşullandırmak ya da duygusal bir durum yaratmak için kullanmayın. Bunu dikkatinizi odaklamak için kullanın. Dik ve sabit bir şekilde, gözleriniz kapalı ve dikkatiniz beyninizin üst kısmına doğru akacak şekilde otururken, bu kelimeyi birkaç kere, yavaşça ve nazikçe tekrarlayın. Sonra, zihinsel olarak söylenilen kelimenin "sesini" hatırlayarak, bu sesin farkındalığın alanında kendini tekrar edişini "dinleyin" Bunun anlamı, kelimeyi zihinsel olarak söylemeye devam etmek yerine, sesin farkındalığınızın alanında yankılanmasına izin vermenizdir. Sadece kendinizi dinleme sürecine verin. Bunu dikkatiniz içselleştirilince ve sabitleninceye kadar yapın. Sonra, kelimeyi görmezden gelin ve bu uygulama seansını sonlandırma eğiliminde oluncaya kadar bu sabitliğin içinde kalın. Bir kelime-cümle de aynı şekilde kullanılır. Bunu öncül bir uygulama aşaması olarak kabul edince, kelimelerin nefesinizle eşgüdümleşmelerini dinlemekle işe başlayabilirsiniz. Bunu yapmak için, rahat ve dikkatli bir biçimde otururken, nefesinizin doğal akışına izin verin. Nefes alma meydana gelirken, "Ben" kelimesini dinleyebilirsiniz. Ve nefes verme meydana gelirken, zihinsel olarak kelime-cümlenin ikinci kısmını zihinsel olarak dinleyebilirsiniz. Rahatlayıncaya ve dikkatiniz bir şekilde içselleştirilinceye kadar devam edin, sonra bedenin nefes alma sürecini bırakın ve dikkatinizi sadece farkındalığınızın alanında kendini tekrar eden kelime-cümleye verin. Uygulama ilerledikçe, kelime-cümleyi de bırakın ve bu uygulama seansını sonlandırma eğiliminde oluncaya kadar derin sessizlikte durun. 2. İbadete Özgü meditasyon Tekniği: Yukarıdaki gibi kullanılır, fakat daha ibadete özgü bir niyet ile uygulanır. "Tanrı" veya "Om Tanrı" cümlesini mantra olarak kullanınız. (Om hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki dört numaralı başlığa bakınız.) Ego bilincinizi (öğrenilmiş, ya da edinilmiş bağımsız benlik duygusu) daha açık bir biçimde bırakırken, temel rahatlama tekniği ile başlayınız. Tanrının Mevcudiyetini ve Gerçekliğini kavramaya ve deneyimlemeye açık olun ve sürecin içinde kaybolun. Mantra kaybolduğunda, Tanrı ile birlikteliğinizi hissedin. Geniş çaplı araştırmalar, rahatlama meditasyonu tekniklerini öncelikli olarak psikolojik ve fizyolojik rahatlama için uygulayan bireylerin, biraz gelişme kaydedildikten sonra, veya ilgi kaybından dolayı meditasyon uygulamalarını bıraktıklarını ortaya koymaktadır. Meditasyonu ibadete ait, dini veya ruhsal uygulamalarına dahil edenlerse, düzenli bir meditasyon çizelgesine uymaya devam etmektedirler.

19 19 3. Sanskritçe Mantralar: Bu mantralar zihni ve sinir sistemini olumlu bir biçimde etkileyebilmek gibi, fazladan, kendilerine has bir özelliğe sahiptirler. Yukarıda tarif edilen kelimelerin veya kelime-cümlelerin kullanıldığı gibi kullanılırlar. Sanskritçe mantraları - mantraların söylenişini ve onların tonlamasını doğru şekilde öğrendiğinizden emin olmak için- bir kişisel talimatlar vesilesi ile öğrenmek daha çok yardımcı olsa da, amacınıza yardım edip etmediklerini görmek için onlarla deneyler yapabilirsiniz. Önce hong sau (hong-sau) mantrası ile başlayın. Nefes aldığınız sırada, ilk hecenin bilincinizde süzülmesine izin verin. Nefes verirken ikinci hecenin bilincinizde süzülmesine izin verin. Seslerin sınırsız saf bilinç alanından sizin farkındalık alanınıza doğru ortaya çıkmasını hissedin. Uygulamanız ilerledikçe, onun farkındalığı sona erdiği sırada, mantrayı dinleyerek ya da siz onun ötesine, derin sessizliğin içine gittiğiniz sırada, nefes alma sürecini takip etmeyi bırakın. Ya da bunun yerine so ham (so-hum) mantrasını tıpkı hong sau'nun kullanıldığı gibi kullanın. so ham ile, eğer isterseniz, akıp gittiği sırada mantranın anlamını da izleyebilirsiniz: "Saf Bilinç-benim." Mantra düşüp gittiğinde, asıl doğanız olan saf, var olan-varlığı izlemeye devam edin. 4. Om Mantrası Tekniği: Bütün mantralar güçlerini Om'dan alırlar çünkü var olan her şey, bu en eski enerji-gücü'nden meydana gelmiştir. "Başlangıçta Söz vardı, ve Söz Tanrı ile beraberdi, ve söz Tanrı idi (Tarıdır), Var olan her şey onun tarafından yaratıldı, Ve o olmadan, yaratılan şey, yaratılmamış bir şey olurdu." Yeni Ahit, Aziz John incili: 1:1 & 3). Aynı şekilde, Patanjali'nin Yoga Sutralarında, (1:27-29): "Tanrı'nın ortaya çıkan sembolü (kendini gösteren sureti) Om'dur. Onu izleyerek ve ona teslim olarak bu Kelimenin üzerinde meditasyon yapılmalıdır. Om üzerinde meditasyon yapmak kozmik bilinç ve ruhsal yolda başarılı olmaya yönelik bütün zihinsel ve fiziksel engellerin kaldırılması ile sonuçlanır." Bu teknik, başlangıç teknikleri kullanıldıktan sonra kullanılabilir veya tek başına da kullanılabilir. Bunu yapmanın kolay yolu meditasyon duruşunuza bürünmeniz ve her zamanki başlangıç uygulamalarınızla (yerleşmek, Tanrı'ya dua etmek, veya Tanrı'yı çağırmak) başlamaktır. Sonra beş kademeli aşama ile başlayın. 1) Om mantrasını yüksek sesle söyleyin (-o-o-o-o-m-mn)., Onun, sonunda sesin belirli düzeyde burnunuzdan gelecek, ve sonunda m ve n seslerinin birleşeceği şekilde, akıp gitmesine izin verin. Onu bir kaç kere sessizce, ortayavaş ve istikrarlı biçimde söyleyin. 2) söylemeye devam edin, ama daha yumuşak bir biçimde. 3) Daha içeri girerek, bir fısıltı halinde söyleyin. 4) Daha derine gitmeye devam ederek, ve algılanabilecek belli belirsiz sesleri işitebilmek için, sesi iç kulağınızla dinleyerek, zihinsel olarak söyleyin. Farkındalık alanınızda yankılanan zihinsel sesi "dinlemeye" devam ederken, zihinsel olarak söylemeyi durdurun. Eğer o sırada kulaklarınızda belli belirsiz, sürekli bir ses duymaya devam ediyorsanız, veya bu ses farkındalık alanınızı istila ediyor gibi oluyorsa, dikkatinizi buna yöneltin. Om'un her şeyi kuşatan, Tanrı'nın her yerde ve her zaman mevcut olan bilincinden, yaratılmış her şeyin alt katmanından, onun destekleyici özünden kaynaklandığını bilin. Om'un içinde eridiğinizi hissedin. Farkındalığınızı Om'un içinde genişletin. Om olarak varoluşunuzun farkında olduğunuz sırada, benlik bilincinizden bağımsız

20 20 olun. Om'un kaynağının Tanrı'nın alanı olduğunu bilin. Tanrı'nın gerçekliğini gözlemleyin. Tanrı hakkında bütün fikirlerinizin ve kavramlarınızın ötesine gidip Tanrının insan bilincinin sınırlarını aşan gerçekliğine; onun mutlak, saf, var olan-varlık doğasına gidin. Orada, kalın. 5. İçsel Işık Tekniği: Farkındalığınız ruhsal gözünüzde ve beyninizin üst kısımlarında odaklanmış bir durumda, içinize bakın. Farkındalığınız ruhsal gözünüze ve beyninizin üst kısmına odaklanmış durumda, içinize bakın. Ruhsal gözün ötesine, iç evrenin mesafesine kararlı bir biçimde bakın. Farkındalığınızın kafatasınızla sınırlı olmadığını, sınırsız uzayda var olduğunuzu görün. Bunu çok sakin olduğunuz zaman, nefesiniz yaş olunca ve düşünceleriniz en alt düzeyde olduğunda yapın. Bir gözlemci olarak, çaba harcamadan, farkında olun, ve bekleyin. Eğer ruhsal gözünüzde ışık fark ederseniz, veya beyninizin üst kısmında aynı şeyi fark ederseniz, bunu deneyimleyin. Onun kökenini -ve arkasında olan şeyi izlemek için, onunla birleşin. Sadece içsel ışığınızı izleyebilirsiniz, veya onu Om tekniğini kullanarak izleyebilirsiniz. Işık algılanması optik sinirlerin uyarılmasından kaynaklanıyor olabilir, bu yüzden bunun doğa-üstü bir deneyim olduğunu düşünmeyin. Tekniği sadece dikkatinizi odaklamak ve bunun daha çok içselleştirmek için kullanın. Sonunda, saf var oluşu deneyimlemek için, ışık algısının ötesine geçin. Meditasyon tekniklerinin hazırlık uygulamaları olduklarını hatırlayın: Bunlar gelişmiş bilinç durumlarının aniden ortaya çıkıncaya kadar kullanılması gereken öncül uygulamalardır. Bu farkındalıklar onların akışına engel olan içsel engeller ortadan kaldırılınca veya zayıflatılınca ortaya çıkarlar. İçsel varlığınızın, ruhunuzun dürtüsü farkındalığınızın tekrar bütünlüğe getirilmesi olduğu için, hazırlığımız bunun etkili olabilmesini sağladığında, bu dürtü meditasyonumuzu yönetecektir. Başarılı meditasyonu engelleyen unsurlar sabırlı uygulama ile belirlenip ortadan kaldırılabilir. Bir meditasyon tekniğini uyguladıktan sonra, uzun süre sessizlikte oturun. Bazen, sadece dikkatli gözleyici bir tavırla meditasyona oturmak, belirli bir meditasyon tekniğini kullanmaktan daha etkilidir. Teknikleri fiziksel ve zihinsel süreçleri sakinleştirmek ve dikkatinizi içselleştirmek için kullanın, sonra sizin tarafınızdan bilinçli bir çaba olmadan, meditasyonun ortaya çıkmasına izin verin. Bunu engelleyebilecek bazı etkenler şunlardır: - Çevresel Dikkat Dağıtıcılar - Gürültü, aşırı sıcak veya soğuk, ve meditasyon uygulamasına engel olabilecek diğer koşullardan kaçınılmalıdır. - Süreç hakkında Bilgi Eksikliği - Başarılı uygulamaya yönelik bu engel, bilgi edinerek ve onu doğru biçimde uygulayarak kolayca aşılabilir. Doğru bilgi bile, eğer yanlış bir biçimde uygulanırsa, yararlı değildir. Meditasyon teknikleri değişkenlik gösterir, Fakat ruhun uyanmasına yönelik içsel yol herkes için aynıdır. Sizi kendi mantralarının ya da özel tekniklerinin burada öğrendiklerinizden daha iyi olduğuna inandırmaya çalışan kişiler

21 21 tarafından yanlış yönlendirilmeyin. Bütün geçerli teknikler aynı amaca hizmet etmektedir: konsantrasyon yeteneklerini artırmak ve uyanık ruhsal bilinci beslemek. - Fiziksel Rahatsızlık - Dik, rahat bir pozisyonda oturun. Bunun için rahat bir sandalyeniz olsun. Eğer ayaklarınızı bağdaştırıp yerde oturmayı tercih ediyorsanız, bu, bu pozisyonda rahat olduğunuz sürece uygundur.daha uzun meditasyonlar için, size destek olması için, belinizin alt kısmı ile sandalyenin arasına, bir yastık, veya kıvrılmış bir yorgan koymak isteyebilirsiniz. Eğer fiziksel olarak rahatsızsanız ve dik oturamıyorsanız, o zaman dua edin ve sessizliği yaslanan bir pozisyonda deneyimleyin. Fakat buna bir engeliniz olmadığı sürece, dikkatli bir tutumu sağlamak için, dik bir biçimde oturarak meditasyon yapın. - Duygusal Sıkıntı - Uygulama yaparak, dikkatinizi duygusal sıkıntı yaratabilecek durumlardan uzaklaştırmayı öğrenin. Meditasyon odanıza giderken bu tür konuları zihninizden çıkartmayı öğrenin. Meditasyon süresini, kendi kendinizi analiz etmek için kullanmayın. Eğer çözülmesi gereken sorunlarınız varsa,, derin meditasyondan sonra dikkatinizi bunu yapmaya odaklayın. Eğer meditasyon yapamayacağınız ölçüde duygusal olarak sıkıntılıysanız, berrak bir niyetle bunu yapabilecek hale gelinceye kadar meditasyon yapmayın. Güç için dua edin, ve sorunlarınızı çözmek için pratik yöntemler öğrenin. - Değişme Bilinç Altı Direnç - Başarılı meditasyon uygulamasına en önemli engellerden biri, bir insanı diğer olumlu amaçlarından alı koyan sebeple aynıdır- Bu derin bir biçimde yerleşmiş, herhangi bir türden değişime karşı olan dirençtir. Şimdi oldukları halleri ile koşullara, bunlar tatmin edici olmasalar bile, "daha alışkın" olmak, veya herhangi bir türden değişimden korkmak, değişimin gerekli olduğu gerçeğini kabul etmememize veya şimdiki durumumuzu savunmamıza sebep olabilir. O zaman, bir yandan kendimize yardım etme çalışarak, uygulamaları gönülsüzce /baştan savma bir biçimde yaparken, diğer yandan, daha derin bir düzeyde, duygusal ve ruhsal büyüme deneyimlemek konusunda isteksiz olabiliriz. İlgi eksikliğinden, tembellikten, öğrenmeyi ret etmeden, ertelemeden, yanlış düşüncelerden, ve diğer bütün insanın kendi kendini yenilgiye uğratan davranışlarından, ve ego-bilinçli duruma özgü diğer durumlardan vazgeçilmelidir. Bu yaşamı sınırlayıcı tavır ve davranışları dönüştürmek için, canlı bir merak duygusu, hevesli olma, öğrenmekten ve büyümekten alınan haz duygusu, göreve yönelik istekli bir dikkat, yararlı fikirlere karşı alıcı olma, ve farkındalığı genişleten ve iyi hali ve ruhsal kabiliyetlerin ortaya çıkmasını destekleyen tutum ve davranışlar sergileme durumu geliştirilmelidir. Değişime karşı direncin çözümü daha bütün bir felsefi anlayış edinmektir. - Zihinsel Dönüşüm Konusunda Tasalanmak - Sürekli akmakta olan Zihinsel dönüşümlerle özdeşleştiğimiz sürece, meditasyon uygulaması sınırlı hale gelecektir. Zihin alanında meydana gelen dalgamsı eylemler, bizim yeni bilgileri işleme çabalarımızdan, veya bilinç

22 22 altının daha derin düzeylerinden kaynaklanıyor olabilirler. Birinci durumda, zihinsel faaliyetler bizim mantıklı düşünme veya anıları analiz etme eğilimimizden kaynaklanmaktadır. İkinci durumda, zihinsel barış deneyimlemeyi tercih ettiğimizde bile, fiziksel veya duygusal memnuniyetsizlik, dışa dönük olma alışkanlığı, veya huzursuzluk zihinsel alanda kalıcı harekete sebep olan ince eğilimlerin hareketlenmesine sebep olmaktadır. Mantıklı düşünme ile meşgul olduğumuzda, yararlı kavrayışlar bazen entelektüel olarak belirlenebilse de, dikkat genellikle dünyevi konulara odaklanmış olarak kalmaktadır. Sanrılarla (geçersiz inanç veya görüşlerle) meşgul olduğumuzda, düşünce ben-merkezli konulara odaklanmaktadır, ve böylece kişinin mantıklı düşünme kapasitesini sınırlandırıp, dönüştürücü kavrayışların ortaya çıkmasını engellemektedir. Yanılsamalarla (gözlemlenen veya analiz edilen şeyin yanlış algılanması) meşgul olduğumuzda, düşünce mantık dışı olacaktır ve varılan sonuçlar yanlış veya çarpıtılmış olacaktır. Bu yüzden, ara sıra ortaya çıkan sezgisel kavrayışlar ve deneyimler bile yanlış algılanıp fantezilerle, ve hatta halüsinasyonlarla sonuçlanacaktır. Hayali düşüncelere konu olan meditasyoncular gözlemlenebilir algıları arzu ediyor olabilirler; "meleklerle" veya "ruhsal rehberlerle" iletişim kurmak, veya yaşamlarına anlam kazandıracak, onların kendilerini özel ya da tek hissetmelerini sağlayacak, "vahiyler" veya "rehberlikler" almak isteyebilirler. En alt düzeyde egosal ihtiyaçları olan, ruhsal yoldaki, samimi inanç sahibi kişiler bile, yanlış anlayışlar onlara özgün gerçekleşmeler sunduğu için, sanrılarının içinde sabitlenmiş durumda kalmayı seçebilirler. Anılarla meşgul olduğumuzda, gelişmiş süper-bilinç durumlarını deneyimlemek, veya yüksek gerçekliklerin doğasını idrak etmek için, meditasyona özgü odaklanma sağlamak veya bunu sürdürmek mümkün değildir. Zihinsel dönüşümlerin normal döngüleri ile meşgul olmak, meditasyoncuyu alacakaranlık uykusuna -uyanıklığın, bilinç altı algılarla karışmış hali- geçmeye veya meditasyon sırasında tamamen uygu haline geçmeye yöneltebilir. Bunun olmaması için, dinlenmiş ve uyanık iken, dik bir şekilde otururken, dikkatin içeri doğru ve yukarı doğru hareketini izleyerek, insan bilincinin sınırını aşan algıları ve gerçekleşmeleri arzu ederken kullanılan meditasyon tekniğine dikkat ederek, meditasyon yapılmalıdır. Ruhsal büyüme olanaklarına samimi bir ilgi, Tanrıya (veya idrak edilen veya deneyimlenen ilkeye) adanmışlık, ve uyanık, adanmış uygulama, dikkatin süper-bilinç düzeylerine, bilinç altı ve bilinçsiz düzeylerden kaçınılacağı şekilde akmaya devam etmesini sağlayacaktır. - Diğer Ego Merkezli Etkileşimler - Ego-merkezli (Ben-merkezli) olduğumuzda, bizim sınırlı öz-önemlilik duygumuzu destekleyecek olan herhangi bir şeye odaklanma eğiliminde oluruz. Bu eğilimin meditasyon uygulaması sırasında etkin olmasına izin verirsek, yanıltıcı zihin durumlarının yaratılması neden olan, veya yüzeysel bir keyif alma duygusu sunan keyifli ruh halleri veya duygusal durumlar yaratma gibi çabalara girme eğiliminde olabiliriz. Geçici algılardan gereksiz yere heyecanlanabiliriz, veya enerji akışları veya bilinç durumu

23 23 değişiklikleri meydana geldiğinde ortaya çıkan keyif verici duygulara bağımlı hale gelerek kendimizi şımartabiliriz. Meditasyon uygulaması keyifli olabilirken, bunlara tutunmak yanlıştır. Her ne algılıyorsak veya deneyimliyorsak, bunun sebebi onun doğasında olan, geçici yapısıdır. Gerçek doğamızın kalıcı, özgün bir deneyimlenmesinin meydana gelebilmesi için, bu geçici algıların geçişine izin verilmelidir. Etkin bir biçimde meditasyon yapmak için, sürecin ve onun amacının berrak bir anlayışına sahip olun, sonra samimi bir uygulama programına uyun. Meditasyon için oturduğunuzda, planlanmış bir rutin uygulamanız olsun, böylece amaca yönelik niyetinizi gerçekleştirmeye hemen başlayabilirsiniz. Ayrıca, uygulamalarınızı sonlandırmak için de, eylemleriniz aniden uygun hale geldiğinde, bu vesileler için kendinize izin vererek, planlanmış bir uygulama alışkanlığınız olsun. Yararlı uygulama alışkanlıklarını, günler ve aylar boyunca, artık etkin meditasyon uygulamasını doğal olarak deneyimlediğiniz için onları düşünmenize gerek kalmayacağı hale gelinceye kadar, inançlı bir biçimde uymaya devam edin. Temel prensipleri arada sırada gözden geçirin ve uygulamanızı (ve yaşam biçiminizi) esas konulara sürekli olarak dikkat ettiğinizden emin olmak için, gözden geçirin. Yaşamaya yönelik bilinçli yaklaşımınızı belirleyen amaçlı niyetinizle birlikte meditasyon yapın. Bu şekilde, en yüksek yararı elde edeceksiniz.

24 24 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Kademeli Ruhsal Büyüme Aşamaları Sayesinde Uyanmak Ruhsal büyüme yolundayken, içsel yolculuğumuz şimdiki anlayış düzeyimizden, tam aydınlanmaya -tam bilgi ve kendimizi Evrensel Bilinç'in bireyselleşmiş birimleri olarak deneyimleme durumuna doğrudur. Ruhsal büyüme gerçekleştikçe, kişisel koşullarımızda yapıcı, yaşam geliştirici gelişmeler kendiliğinden ortaya çıkmaktadır, çünkü içsel bilinç koşulları her zaman dışa koşullarda kendilerini ifade ederler. Daha açık bir biçimde algılarız, işlevsel kabiliyetlerimiz daha sonuç-üreticidir, ve daha sağlıklı hale gelip, yaşama karşı daha açık oluruz. Ruhsal büyümenin gerçek ve özgün olduğunu buradan anlarız. Uyanış süreci, ona verdiğimiz bilinçli dikkate göre, yavaş, istikrarcı bir biçimde ilerleyen, ya da hızlı olabilir. Arada sırada uygulama yapmak minimum durumda sonuç alma sağlar. İyi niyetli fakat odaklanmamış çabalar, bunların miktarı kadar sonuç verirler. Doğru uygulamalara tam bir adanmışlık daha üstün sonuçlar üretirler. Ruhsal algılama ve deneyimlerin kabaca yedi bölümü veya aşaması vardır. Ulaşılabilir olan daha yüksek düzeylere kıyasla, şimdiki gerçekleşme düzeyinizi bilerek, ve daha fazla aydınlanma için kendimizi nasıl hazırlayacağımızı bilerek, ruhsal büyümeyi kolaylaştırabiliriz. Eğer istenilen değişimleri beslemek- için ne yapmamız gerektiğini bilirsek, -ve bunu yaparsak- ruhsal evrimimizin bir hızlanmasına tanık olabiliriz ve şimdiki dünya deneyimimizde, uzay-zamanda özgürlük ile sonuçlanacak olan, ruhsal evrimimizin bir hızlanmasına tanık olabiliriz. Sanrılar ve yanılgılar tamamen farkındalık alanımızın dışında oldukları zaman, biz özgür, veya özgürleşmiş oluruz. Ruhsal gerçekleşmenin kabaca yedi kategorisi aşağıdaki gibidir: - Göreceli Olarak Bilinçsiz - Bu durumda, kişi, berrak olmayan bir farkındalıkla, kendinin farkındadır. Kişi'nin ruhsal özüne ve daha yüksek gerçekliklere dair geçerli bilgi neredeyse hiç bulunmamaktadır. Kişi, fiziksel duygusal ihtiyaçlarını tatmin etmeye yönelik bir içgüdü ile, güçlü biçimde bedeni ve zihni ile özdeşleşir. İnançlara ve işleri geleneksel şekilde yapmaya yönelik bağlılıklar çok belirgindir. Kişi iyi veya düzgün bir insan olabilir fakat zihinsel tutumu genellikle kaba ve dar kafalıdır. Eğer ruhsal konularla ilgileniyorsa, kişi geleneksel dini mensubiyetlerle ve yerleşmiş inanç sistemleri ile tatmin olabilir. Eğer bu tür

Daha göster