Hindistan Cevizi Yağı Ve Epilepsi
Hindistan cevizi yağı ile ilgili 10 gerçek
@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz
Hindistan cevizi yağının 10 bilinmeyen mucize faydası daha bulunuyor. Hindistan cevizi yağının nelere iyi geldiğini seafoodplus.info araştırdı.
Hindistan cevizi yağı içerdiği faydalı yağ asitleri sayesinde sağlık için oldukça faydalı. Daha önce Hindistan cevizi yağı nasıl yapılır? haberimizde Hindistan cevizi yağını evde nasıl hazırlayabileceğinizi anlatmıştık. Araştırmalar Hindistan cevizi yağının faydalarını bir bir açığa çıkarıyor. İşte son araştırmalara dayanarak derleğimiz Hindistan cevizi yağının bilinmeyen 10 önemli faydası1. Hindistan cevizi yağı sağlıklı yağ asitlerinin benzersiz bir kombinasyonu olmasıyla ilaç etkisi yaratıyor.
Hindistan cevizi yağının içerdiği doymuş yağlar sebebiyle geçmişte zararlı olduğu düşünülüyordu fakat daha sonra bu doymuş yağların kalp sağlığı üzerinde herhangi bir zararı olmadığı yapılan araştırmalarla kanıtlandı. Hindistan cevizindeki yağ asitleri doğrudan karaciğere ulaşıyor ve özellikle epilepsi veya Alzheimer gibi beyin hastalıklarını önlemeye yardımcı olan keton adında faydalı bir maddeye dönüşüyor.2. Hindistan cevizi yağı daha fazla enerji harcamanızı sağlayarak yağ yakmanıza yardımcı oluyor.
Obezite şu anda dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından biri. Bazı insanlar obezitenin fazla kalori almakla ilişkili olduğunu düşünse de aslında kaloriyi nasıl ve neden aldığınız da önemli. Farklı yiyecekler vücudumuzu ve hormonlarımızı farklı şekillerde etkiliyor. Hindistan cevizi yağı tükettiğiniz zaman günlük enerji yakımınız yüzde 5 oranında hızlanıyor ve bu da günde kalori fazla yakmanız anlamına geliyor.3. Hindistan cevizini en fazla tüketenler dünyadaki en sağlıklı toplumlar.
Hindistan cevizi Batı dünyası tarafından bir egzotik meyve olarak tanımlansa da dünyanın birçok bölgesinde günün en önemli yiyeceği olarak Hindistan cevizi tüketen halklar var. Örneğin, Büyük Okyanus’ta bir ada ülkesi olan Tokelau halkı günlük kalori ihtiyacının yüzde 60’ını hindistan cevizinden alıyor ve bu toplulukta kalp hastalığına hiç rastlanmadı.4. Hindistan cevizi yağındaki laurik asit bakteri, mantar ve virüslerin ölmesine yardımcı olarak enfeksiyonlara karşı koruyor.
Hindistan cevizi yağı içerisindeki yağ asitlerinin yüzde 50’si laurik asitten oluşuyor. Hindistancevizi yağı vücutta sindirildiği zaman bakterileri ve mantarları öldüren monolaurine dönüşüyor. (Vajina ve bağırsaktaki gizli tehlike: Candida mantarı başlıklı yazımızı da okumanızı öneriyoruz.)5. Hindistan cevizi yağı uzun süre tok tutarak daha az yemenize yardımcı oluyor.
Hindistan cevizi yağındaki yağ asitler uzun süre tok kalmanızı sağlıyor böylece yağ yakmaya yardımcı oluyor.6. Hindistan cevizi yağındaki yağ asitleri epilepsi nöbetlerini azaltıyor.
Hindistan cevizi yağı ile beslenmek, kandaki keton adındaki maddeyi arttırarak özellikle çocuklarda görülen epilepsi nöbetlerini azaltıyor.7. Hindistan cevizi yağı kolesterolü ve kalp hastalıkları riskini azaltıyor.
Hindistan cevizi yağındaki doymuş yağlar iyi kolesterolü arttırarak kalp hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı oluyor.8. Hindistan cevizi yağı saçları güçlendiriyor ve cildi koruyor.
Çalışmalar gösteriyor ki Hindistan cevizi yağı saçları ve cildi birçok kozmetik üründen daha fazla koruyor. Hindistan cevizi yağı doğal nemlendirici görevi görürken aynı zamanda cildi güneşin zararlı ışınlarından koruyarak doğal güneş koruyucu krem görevi de görüyor. Hindistan cevizi yağı aynı zamanda ağız gargarası olarak kullanıldığında ağızdaki zararlı bakterilerin azalmasına yardımcı oluyor. (Güneş kremleri hakkında bilmeniz gerekenler başlıklı yazımızı da okumanızı öneriyoruz.)9. Hindistan cevizi yağı Alzheimer hastalarının beyin fonksiyonlarının düzgün çalışmasına yardımcı oluyor.
Alzheimer özellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan dünya çapında bilinen bir hastalık. Hindistan cevizi yağının tüketilmesiyle ortaya çıkan keton, beynin daha düzgün çalışmasına ve Alzheimer’ın etkilerinin azalmasına yardımcı oluyor.Hindistan cevizi yağı kilo vermeye yardımcı oluyor.
Hindistan cevizi yağı yağ yakmaya yardımcı olduğu kadar kilo vermeye de yardımcı oluyor. Hindistan cevizi yağı özellikle karın bölgesindeki yağların yakılmasına ve bu bölgedeki zararlı yağların azalmasına katkı sağlıyor.Konuyla ilgili diğer yazılarımız
Hindistan cevizi yağının bilmediğimiz 20 faydası
Hindistan cevizi yağının her geçen gün sağlığımız için faydalarını da öğreniyoruz. Mucizevi özellikleri olan Hindistan cevizi yağının yararlarını okuduğunuzda çok şaşıracaksınız.
Hindistan cevizi yağı ile cilt bakımı
Hindistan cevizi yağının cilt için ne mükemmel bir bakım olduğundan haberiniz var mı? Yoksa eğer bu yazı sizin için rehber niteliğinde olacak!
Hindistan cevizi yağı ile saç bakımı
Hindistan cevizi yağının mucizeler yarattığını biliyor muydunuz? Saçlara diğer yağlara göre daha iyi nüfuz etme yeteneğine sahip olduğundan mükemmel bir bakım yapar. Kurabiye gibi kokusu da cabası!
İnek sütüne alternatif süt çeşitleri
Laktoz intoleransı olanlar, veganlar ve diyet yapanlar için inek sütüne alternatif süt çeşitleri bulunuyor. Süt çeşitleri ve faydaları bu yazımızda.
Etiket: hindistancevizi, hindistancevizi yağı, yağ asiti, beslenme, sağlık, sağlıklı yaşam, kilo vermek, devamızayıflamak
Hindistan Cevizi Yağı Faydaları! Hindistan Cevizi Yağının 10 Yararı!
Son günlerde oldukça popüler olmaya başlayan hindistan cevizi yağının faydaları nelerdir? Hindistan cevizi yağı, "süper gıda" olarak sınıflandırılabilecek az sayıdaki gıdadan biridir. Benzersiz yağ asitleri kombinasyonunun sağlığınız üzerinde olumlu etkileri vardır. İşte hindistan cevizi yağının kanıtlanmış 10 yararı!
seafoodplus.infotan Cevizi Yağı, Güçlü Tıbbi Özelliklere Sahip Yağ Asitleri İçerir
Hindistan cevizi yağı, diyetinizdeki diğer yağlardan farklı etkileri bulunan sağlıklı doymuş yağlar bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Bu yağlar yağ yakımını artırabilir. Vücudunuza ve beyninize hızlı enerji sağlayabilir. Ayrıca kanınızdaki iyi HDL kolesterolü yükseltir, bu da kalp hastalığı riskini azaltıseafoodplus.infomemizde bulunan yağların çoğuna uzun zincirli trigliseritler denir, ancak hindistan cevizi yağındaki yağlara orta zincirli trigliseritler (MCT'ler) denir. Bunun anlamı, yağ asitlerinin diğer yağların çoğundan daha kısa olmasıdır.
Bu tür yağları yediğinizde doğrudan karaciğerinize giderler. Hızlı bir enerji kaynağı olarak kullanılırlar veya ketonlara dönüşürler. Ketonların beyin için güçlü yararları olabilir. Epilepsi, Alzheimer ve diğer sinirsel hastalıklara karşı tedavi amaçlı kullanımları üzerine çalışmalar devam etmektedir.
Hindistan Cevizi Yağının 10 Yararı!
2. Daha Fazla Hindistan Cevizi Yağı Tüketen Toplumlar Daha Sağlıklı
Hindistan cevizi, batı dünyasında, genellikle beslenme konusunda bilinçli insanlar tarafından tüketilen egzotik bir meyvedir. Bununla birlikte, dünyanın bazı bölgelerinde, hindistan cevizi (hindistan cevizi yağı) insanların birçok günlük hayatlarının önemli bir bölümünü gıda maddelerinden birisidir.
Böyle toplumların en iyi örneği Güney Pasifik'te yaşayan Tokelaanlar'dır. Kalorilerinin %60'ından fazlasını hindistan cevizinden alırla. Bu toplumlar incelendiğinde çok düşük kalp hastalığı oranlarıyla mükemmele yakın sağlık durumları olduğu bulunmuştur. Hindistan cevizini fazla tüketen ve mükemmel bir sağlığa sahip olan toplumlardan birisi de Kitavanslardır.
3. Hindistan Cevizi Yağı, Yağ Yakımını Arttırır
Obezite, dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biridir. Bazı insanlar şişmanlığın sadece kalori meselesi olduğunu düşünürken, diğerleri bu kalorilerin kaynaklarının da önemli olduğuna inanıyor. Farklı gıdaların vücudumuzu ve hormonlarımızı farklı şekillerde etkilediği bir gerçektir.
Hindistan cevizi yağındaki orta zincirli trigliseritler (MCT'ler), daha uzun zincirli yağlardaki aynı kalori miktarına kıyasla kaç kalori yakımınızı değiştirir. Bir çalışma, günde gram MCT'nin 24 saatlik enerji harcamasını %5 artırdığını ve toplamda yaklaşık kalori fazladan yakılmasını sağladığını bulmuştur.
4. Hindistan Cevizi Yağı Zararlı Mikroorganizmaları Öldürebilir
12 karbonlu laurik asit, hindistan cevizi yağı içindeki yağ asitlerinin yaklaşık %50'sini oluşturur. Laurik asit sindirildiğinde, ayrıca monolaurin adı verilen bir madde oluşturur. Hem laurik asit hem de monolaurin bakteri, virüs ve mantar gibi zararlı patojenleri öldürebilir.
Örneğin, bu maddelerin Staphylococcus aureus bakterilerinin (çok tehlikeli bir patojen) ve insanlarda ortak bir mantar enfeksiyonu kaynağı olan Candida albicans mayasının öldürülmesine yardımcı olduğu bulunmuştur.
5. Hindistan Cevizi Yağı Açlığınızı Azaltabilir, Daha Az Yemenize Yardımcı Olabilir
Hindistan cevizi yağındaki yağ asitlerinin ilginç bir özelliği, açlığınızı azaltabilmeleridir. Bu, yağların metabolize edilmesi ile ilgili olabilir, çünkü ketonlar iştah azaltıcı bir etkiye sahiptir.
Bir çalışmada, 6 sağlıklı erkeğe farklı miktarlarda orta ve uzun zincirli trigliserit verilmiştir. Daha fazla MCT yiyen erkekler günde ortalama daha az kalori almışlardır. 14 sağlıklı erkeğin katıldığı bir başka çalışma, kahvaltıda daha fazla MCT tüketenlerin öğle yemeğinde daha az kalori yediklerini keşfetmiştir.
Bu çalışmalar küçük ve sadece kısa bir süre için yapılmasına rağmen, bu etki uzun vadede devam ederse, belirli bir süre sonunda vücut ağırlığının azalmasına yol açabilir.
6. Hindistan Cevizindeki Yağ Asitleri Sinirsel Nöbetleri Azaltabilir
Günümüzde çeşitli sinirsel bozuklukları tedavi etmek için ketojenik (çok düşük karbonhidrat, çok yüksek yağ) diyeti araştırılmaktadır. Bu diyetin en iyi bilinen tedavi uygulaması çocuklarda ilaca dirençli epilepsinin tedavisidir. Bu diyet çok az miktarda karbonhidrat ve çok miktarda yağ yemeyi içerir. Bu da kanda büyük miktarda keton konsantrasyonu oluşmasını sağlar.
Bazı nedenlerden dolayı, beslenme, epileptik çocuklarda, birden fazla farklı ilaç türünde başarılı olamamış olanlarda bile, nöbet oranını önemli ölçüde azaltmıştır. Hindistan cevizi yağı içerisindeki yağ asitleri karaciğere gönderilip ketonlara dönüştüğü için, epilepsi hastalarında keton oluşumunu arttırmak için kullanılır.
7. Hindistan Cevizi Yağı İyi HDL Kolesterolü Artırabilir
Hindistan cevizi yağı vücudunuzdaki iyi HDL kolesterolünü artıran doğal doymuş yağlar içerir. Ayrıca kötü LDL kolesterolün daha az zararlı bir forma dönüşmesine yardımcı olabilir. Bir çok uzman HDL'yi artırarak, hindistan cevizi yağının diğer birçok yağa kıyasla kalp sağlığı için iyi olabileceğine inanıyor.
40 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, hindistan cevizi yağı, soya fasulyesi yağına kıyasla HDL'yi arttırırken total ve LDL kolesterolü düşürmüştür. hastada yapılan bir başka çalışma, hindistan cevizi yağı içeren bir diyet programının iyi HDL kolesterol seviyelerini yükselttiğini göstermiştir.
8. Hindistan Cevizi Yağı Cildinizi, Saçınızı ve Diş Sağlığınızı Koruyabilir
Hindistan cevizi yağının, yemekle ilgisi olmayan birçok farklı kullanımı vardır. Birçok insan kozmetik amaçlı bu yağı kullanıyor, cilt ve saçlarının sağlığını ve görünümünü iyileştiriyor.
Kuru cilde sahip kişilerle yapılan çalışmalar, hindistan cevizi yağının cildin nem içeriğini iyileştirebileceğini göstermektedir. Aynı zamanda egzama semptomlarını azaltabilmektedir. Hindistan cevizi yağı saç hasarına karşı da koruyucu olabilir. Bir çalışmada güneşin ultraviyole ışınlarının yaklaşık %20'sini bloke eden zayıf bir güneşten koruyucu olarak etkinlik gösterdiği bulunmuştur.
Diğer bir uygulama ise, ağızdaki zararlı bakterilerin bir kısmını öldürebilen, diş sağlığını iyileştiren ve ağız kokusunu azaltabilen, yağ çekme denilen bir işlemde gargara gibi kullanılmasıdır.
9. Hindistan Cevizi Yağındaki Yağ Asitleri Alzheimer Hastalarında Beyin İşlevini Artırabilir
Alzheimer hastalığı, dünya çapında en yaygın bunama nedenidir ve temel olarak yaşlı bireylerde görülür. Alzheimer hastalarında, beynin bazı bölgelerinde enerji için glikoz kullanma becerisinin azaldığı görülmektedir.
Araştırmacılar, ketonların bu arızalı beyin hücreleri için alternatif bir enerji kaynağı sağlayabildiğini ve Alzheimer'ın semptomlarını azalttığını iddia etmişlerdir. 'daki bir çalışma, orta dereceli trigliseritlerin tüketimi, Alzheimer'ın daha hafif formları olan hastalarda beyin fonksiyonunda iyileşmeye yol açtığını bulmuştur. Bununla birlikte, araştırmanın hala yeni olduğunu ve hindistan cevizi yağının Alzheimer hastalığına yardımcı olduğunu gösteren hiçbir kanıt olmadığını unutmayın.
Hindistan Cevizi Yağı Özellikle Karın Bölgesinde Bulunan Zararlı Yağlanmaları Azaltabilir
Hindistan cevizi yağının iştahı azaltabileceği ve yağ yakımını artırabileceği göz önüne alındığında, kilo vermenize de yardımcı olabileceği mantıklıdır. Hindistan cevizi yağı özellikle karın boşluğu ve organların çevresinde bulunan göbek yağının azaltılmasında etkili gibi görünmektedir. Bu yağlar en tehlikeli yağlardır ve birçok kronik Batı hastalığı ile yüksek oranda ilişkilidir.
Bel çevresi kolayca ölçülür ve bu ölçü karın boşluğundaki yağ miktarı için harika bir belirteçtir. Karın obezitesi olan 40 kadının bir çalışmasında, günde 30 mL (2 yemek kaşığı) hindistan cevizi yağı ile takviye etmek, bel çevresinin 12 haftalık bir süre boyunca önemli ölçüde incelmesini sağlamıştır. 20 obez erkekte yapılan başka bir çalışmada, 4 hafta boyunca günde 30 mL (2 yemek kaşığı) hindistan cevizi yağı tüketenlerin bel çevresinin ortalama 3 cm kısaldığı bulunmuştur.
Ancak hindistan cevizi yağının kalorisi yüksek olduğundan, diyetinize çok fazla eklememelisiniz. Diğer yemeklik yağlarınızın bazılarının hindistan cevizi yağı ile değiştirilmesi ise avantaj sağlayabilir.
.
#
Epilepsi hastaları bu besinlerden uzak durmalı!
Epilepsi ilaçları, çoğu zaman tamamen iyileştirici olmasa da hastalık şikayetlerini baskılayıcı özelliğe sahip. İlaçların düzenli kullanılması kadar hastanın yaşam tarzına ve tükettiği besinlere dikkat etmesi ise tedavi başarısını etkiliyor. Peki, epilepsi hastaları hangi besinleri tüketmeli, hangilerini tüketmemeli?
Epilepsi, beyin hücreleri arasında yaşanan normal elektriksel aktivitenin, değişik sebepler sonucu, geçici olarak bozulması şeklinde açıklanıyor. Kısa süreli elektriksel boşalımla ortaya çıkan bu durum ise, nöbet olarak tanımlanıyor. Nöbetin türü, bu anormal elektriksel boşalımın beyin bölgesinin neresinde gerçekleştiğine, bu bölge ile sınırlı kalıp kalmadığına ve beynin diğer bölgelerine ne hızda yayıldığına göre değişiyor.
OTUZDAN FAZLA NÖBET TÜRÜ VAR
Tıpta, çok kısa süreli dikkat kaymasından uzun süreli konvülsiyonlara (havale) kadar otuzdan fazla farklı nöbet türü tanımlandığını belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Gamze Eroğlu Arığ, tek bir nöbetin epilepsi tanısı için yeterli olmadığını söyledi.
EPİLEPSİ BU BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR
Nöbetler sırasında bilinç, davranış, hareket ve algı fonksiyonlarının kısa süreli bozulduğunu aktaran Nörolog, hastalığın belirtilerini şöyle anlattı:
“Her ne kadar epilepsi için baygınlık, vücutta kasılma, ağızdan köpük gelmesi gibi belirtiler tanımlansa da nöbetler, bayılma olmaksızın yalnızca donup kalma, boş bakma, tekrarlayıcı çiğneme-yutma hareketleri, sıçrayıcı anormal kol-bacak hareketleri, anormal koku duyma ya da algı bozuklukları şeklinde ortaya çıkabilir. Tek bir nöbet geçirmiş olmak epilepsi tanısı konulması için yeterli değildir. Epilepsi hastalığından ancak nöbetlerin tekrarlayıcı özellik göstermesi durumunda bahsedilebilir.”
EPİLEPSİ NEDEN KAYNAKLANIR?
Epilepsi, çocukluk çağında en sık görülen nörolojik hastalıklardan biri, 65 yaş ve üzerinde de artış gösterebiliyor. Epilepsinin nedenleri arasında, beyinde gelişimsel bozukluklar, genetik, tümoral, damarsal, enfeksiyon ve metabolizma hastalıklar gösteriliyor. Bunların dışında sebebi bulunamayan nedenler de epilepside ayrı bir grup oluşturuyor. Ayrıca uykusuzluk, açlık, ateşli hastalıklar, bazı ilaçlar da nöbetlerin ortaya çıkışını tetikleyebiliyor.
NÖBET GEÇİRENLERE GEREKSİZ KUVVET UYGULANMAMALI
Epileptik nöbetler, genellikle dakika içinde kendiliğinden sonlandığını belirten Nöroloji Uzmanı Arığ, hastanın, nöbet sırasında sert ve keskin objelerle kendine zarar vermemesi için çevresel faktörlerden uzak tutulması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Hastanın nefes almasını güçleştiren giysilerin gevşetilmesi ve hastanın rahatlatılması önerilir. Nöbet durumlarında kesinlikle hastanın ağzı kaşık ya da parmak yardımıyla açılmaya çalışmamalı, yaşanan kasılmaları önlemek için vücuduna gereksiz kuvvet uygulanmamalıdır. Bu müdahaleler, nöbetin sonlanmasına katkı sağlamanın aksine, hastada dişlerde kırılmaya, ortopedik travmalara ve kanamalara yol açabilir. Kolonya vs. koklatmak ise tamamen yararsız uygulamalardır. Nöbet süresi uzayan, birbirine eklenen ve sonlanmayan nöbetler ise mutlaka hastane koşullarında müdahale gerektirir. Nöbet sonlandıktan sonra hasta hemen kendine gelemeyebilir, aşırı yorgunluk, sersemlik hissi ve zihin karışıklığı hissedebilir.”
Epilepsi hastalarının yaklaşık yarısında tek bir ilaçla nöbet kontrolü sağlanabildiğini söyleyen Uzman, ayrıca günümüzde epilepsi cerrahisi ile de başarılı sonuçlar alındığını dile getirdi.
EPİLEPSİ HASTALARI TUZ VE ŞEKERE DİKKAT ETMELİ!
Bazı besinler nöbetlerin önüne geçebilirken, bazıları da ilaçlarla etkileşime girerek nöbet sıklığını ve şiddetini etkileyebiliyor.
Bu nedenle epilepsi hastalarının tüketmesi ve uzak durması gereken besinler olduğunu kaydeden Dr. Gamze Eroğlu Arığ, o besinleri ise şöyle sıralıyor:
• Epilepside en önemli noktalardan biri, vücut kan şekerinin dengeli seyretmesidir. Bu sebeple epilepsi hastaları, şeker içeren besinlerden uzak durmalı, un yerine tam tahıllı ürünler tüketmeye özen göstermelidir. Ayrıca uzun süreli açlıklar kan şekerinin aşırı düşmesine neden olacağından hastalar kesinlikle öğün atlamamalıdır.
• Omega 3 ve Omega 9 gibi sağlıklı yağlar epilepsi hastaları için oldukça faydalıdır. Bu nedenle hastalar Omega 3 ve 9 yağları içeren balıklar tüketmeye özen göstermelidir.
• Alkol ve çay, kahve, kola gibi kafein içeren içecekler epilepsi nöbetlerini tetikleyebildiği için uzak durulmalıdır.
• Greyfurt ve nar gibi meyveler epilepsi ilaçlarıyla etkileşime girebildiği için nöbetler üzerinde olumsuz etki yaratabilir.
• Sodyum, kalsiyum ve magnezyumun nöbetleri kontrol altına alma özelliği taşıdığı biliniyor. Epilepsi hastalarında öncelikle sodyum, kalsiyum ve magnezyum eksikliklerinin olup olmadığı kontrol edilmelidir. Soydum eksiklikleri için yeterli tuz, kalsiyum için süt ve süt ürünleri, magnezyum için ise kuru baklagiller tüketilmelidir.
• Epilepsi hastalarında çoğunlukla D vitamini eksikliği ve kemik erimesi sorunları ile karşılaşılır. Bu nedenle hastalarda D vitamini takviyesine ihtiyaç duyulabilir. Tabii ki en önemli D vitamini kaynağı güneştir. Ayrıca süt, peynir, yumurta ve balık çeşitleri de diğer D vitamini kaynaklarıdır.
Fotoğraflar: Getty Images Turkey