maydonoz koyu imar / İzmir Menderes Satılık Arsa - Sayfa 6 - Emlakjet

Maydonoz Koyu Imar

maydonoz koyu imar

menderes imar çalışması son durum

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeni imar planlarında turizm alanı ilan edilen Ahmetbeyli'deki koyda, mülkiyet sahipleri yeni bir hukuk mücadelesine hazırlanıyor.

Geçen yıllarda kaçak yapı yıkımları ile gündeme gelen ve çeşitli tartışmaların yaşandığı, İzmir Menderes'teki, Ahıııetbeyli Mahallesi Maydonoz Mevkii'nde yeni bir kriz çıktı. Eskiden belde olan Özdere Belediyesi sınırlarında yer alan ve bölgenin en önemli turizm potansiyeline sahip alanlardan olan koyda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı yeni imar planlan mahkemelik oldu. egepostasi. 

com'a göre, geçen aylarda söz konusu bölgede 5 binlik imar planları için çalışma başlatan izmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı yeni düzenleme, bölge halkı ve resmi kurumlar tarafından veto yedi. 

18 itiraz geldi 

Askıya çıkma süresi içinde resmi kurumlar ve bölgede yaşayan hak sahipleri tarafından 18 ayrı itirazın geldiği planlar için, son gelişmelerin ardından mahkeme yolu

sayfa Ahdo
9 ay önce - Çrş 14 Eyl ,

Deniz Zeybek



Bahsettiğiniz yer Zeray inşaata çok yakıseafoodplus.info Alabilir burayı.
Yapacağı inşaatın daha temelini atmadan çoğu dairelerini Katar, Rus,Suriye ve İran li müşterileri almıslar.
1+1 ve 2+1 dairelerinin hepsini satmış bitirmiş.

 mesajı beğendiniz mi?

Gökhan öz
9 ay önce - Prş 15 Eyl ,

Yapracık imar



Arkadaşlar merhaba,

Bu siteyi yeni keşfettim. yılında Yapracık köyü mahallesi ada 3 parselden m2 lik bir daire düşer diye bi tanıdıktan hisseli yer almıştım. Yeni duydumki burada hem ada değişikliği olmuş hemde imar bozulmuş.

Konu hakkında bilenlerden ricam bu arsam şimdi benim hiç mi oldu bilgi verebilirmisiniz.

Bir ümitle 7 senedir bir evimiz olur diye bekledik şimdide imarın bozulduğunu duydum çok canım sıkıldı ne yapmam gerekiyor??[/img]

 mesajı beğendiniz mi?

dean78

9 ay önce - Prş 15 Eyl ,

Bir emlakçı arkadaş ile görüştüm.. Danıştay yıl sonuna kadar davayı sonuçlandıracakmis. Hasan kartal'dan alınan bilgi.

 mesajı beğendiniz mi?

samifendi0
9 ay önce - Prş 15 Eyl ,

yalan



zeray inşaat henüz daire satamadı .9 daire kocaelindeki müşterileri almış.yok katarlı yok iranlı almış .
birisi çıkıp sallamış sizde buraya yazıyorsunuz .

 mesajı beğendiniz mi?

muratti06
9 ay önce - Cum 16 Eyl ,

Samifendi0

Çok takilma normal, ukraynayi saymayi unutmus
Sallamak serbest.



 mesajı beğendiniz mi?

Talip ilhan

9 ay önce - Cum 16 Eyl ,

Danıştay yıl sonu karar verecekmiş,Hasan Kartal emlakçıya söylemiş hepsi oyalama,O bölgenin imarinı bu hale sokan doyumsuz insan şimdi arsa sahiplerinden aldıgi avantajları karşılığı yaptığı imar tadilatları başına kaldı.Gecen yıldan bu yana 3 ay oldu 6 ay şimdi bir yıl Daniştay hasan Kartala göremi karar seafoodplus.infoigin geleceğini karatti bu adam

 mesajı beğendiniz mi?: &#;+2

dean78

9 ay önce - Cum 16 Eyl ,

Talip Bey, beklemekten ve Umut etmekten başka şansımız var mı? Varsa yapalım

 mesajı beğendiniz mi?

Ahdo

9 ay önce - Cum 16 Eyl ,

Zeray inşaat orda,satış ofisinde orda,çaktiği temel kazıklarıda orda gözle görünüyor,
Görmek isteyen sağa sola satasmadan efendi efendi gider bakar,sorar
İstemeyen de
Burada bedava maydonoz hıyar satandan medet bekleyerek itaat seafoodplus.info

 mesajı beğendiniz mi?

Taylan

9 ay önce - Pts 19 Eyl ,

seafoodplus.info,adli tatil bittigine gore dava sureci ile ilgili duyumlarinizi bekliyoruz.

 mesajı beğendiniz mi?

yapracıklı
9 ay önce - Çrş 21 Eyl ,

Yenipeçenek



Merhaba Değerli grup üyeleri;

Yenipeçenek e yapılacak olan Tokinin ada parseli veya bölgesi hakkında bilgisi olan varmıdır ?



 mesajı beğendiniz mi?

sayfa

            Davacı                       : O.G.T.

Vekili                          : Av. E.D. 

            Karşı Taraflar           : 1- İzmir Valiliği                                                      (İdari Yargıda)

                                                 2- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı

            Vekili                          : Av. H.R.H.

                                                 İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı             (Adli Yargıda) 

            O L A Y                      : İzmir İli, Menderes İlçesi, Ahmetbeyli Köyünde kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan yapı için İmar Mevzuatına aykırı yaptırıldığı gerekçesiyle; davacı hakkında sayılı İmar Kanununun maddesi uyarınca İI Özel İdaresi teknik elemanları tarafından yapı tatil zaptı düzenlenmiş, İzmir Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün gün ve sayılı kararı ile aynı Kanunun maddesine göre , TL idari para cezası verilmiş ve gün ve sayılı yazı ile durum davacıya bildirilmiştir.

            Davacı vekili idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

            İzmir 2. İdare Mahkemesi, gün ve E/, K/ sayı ile, davanın esasını inceleyerek reddine karar vermiş, bu kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine İzmir Bölge İdare Mahkemesi gün ve E/, K/ sayı ile, sayılı Kabahatler Kanununun mülga 3. maddesi ve geçici 2. maddesi uyarınca davanın açıldığı ve karar verildiği tarih itibariyle uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargının görevine girdiğinden, Mahkemece davanın esası incelenerek karar verilmiş ise de, sayılı Kabahatler Kanununun 3. maddesinde değişiklik yapan sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren İdare Mahkemesinin görevsiz hale geldiği, görev kuralına ilişkin değişikliğin itiraz aşamasında olan bu davada da uygulanması gerektiği, ayrıca tarihinde yürürlüğe giren sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle İdare Mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen İdari Yaptırım Kararları hakkında uygulanmayacağını kurala bağlayan geçici 2. maddesinin; anılan Kanunun 3. maddesinde değişiklik yapan sayılı Kanunda yeni görev kuralının değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükmü olmaması sebebiyle, sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren uygulanma olanağı kalmadığı gerekçesiyle itiraz isteminin kabulüne, itiraz konusu kararın bozulmasına karar vermiş, kararın düzeltilmesi istemi de gün ve E/, K/ sayı ile reddedilmiştir.

İZMİR 2. İDARE MAHKEMESİ: gün ve E/, K/ sayı ile, bozma kararına uyarak, sayılı Kabahatler Kanununun mülga 3. maddesi ve geçici 2. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargının görevine girmekte ise de, sayılı Kabahatler Kanununun 3. maddesinde değişiklik yapan sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren İdare Mahkemesi görevsiz hale geldiğinden uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı mercilerinin görevine girdiği sonucuna varıldığından davanın görev yönünden reddi gerektiği, ayrıca, tarihinde yürürlüğe giren sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle İdare Mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen İdari Yaptırım Kararları hakkında uygulanmayacağını kurala bağlayan geçici 2. maddesi hükmünün; anılan Kanunun 3. maddesinde değişiklik yapan sayılı Kanunda, yeni görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükmü olmaması sebebiyle, sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihinden itibaren uygulanma olanağı kalmadığı, gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İzmir 7. Sulh Ceza Mahkemesi: gün ve E/, K/ sayı ile, Mahkemelerinin yetkisizliğine, dosyanın yetkili olan Menderes Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

MENDERES SULH CEZA MAHKEMESİ: gün ve Değişik İş No/ sayı ile, itiraz eden hakkında Menderes İlçesi, Ahmetbeyli Köyü, Maydanoz mevkiinde bulunan tapunun 2 pafta parselinde kayıtlı taşınmazda yapmış olduğu yapının ruhsat almadan yapılması nedeni ile sayılı imar Kanunun maddesi gereğince yapı tatil zaptı düzenlenerek yapının mühürlendiği ve aynı kanunun maddesi gereğince TL idari para cezası uygulandığı, ön görülen idari para cezasının Sayılı Kanunu'nun seafoodplus.infoinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, Sayılı İmar Kanunu'nda idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında başvuran ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren yapı tatil tutanağı zaptı düzenlenmesi ve mühürleme işleminin de yapılmış olması nedeni ile Kabahatler Kanunu'nun sayılı Kanun ile değişik 3. maddesi ve aynı Kanunun maddesine sayılı Kanunla eklenen 8. fıkra hükmü birlikte değerlendirildiğinde, sayılı İmar Kanunu'nun maddesi uyarınca verilen para cezalarına karşı açılacak davaların çözümünde idari yargının görevli olduğu kanısı ile mahkemelerinin görevsizliğine, İzmir 2. İdare Mahkemesi ile Mahkemeleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, başvuru konusu uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği anlaşıldığından başvurunun görev yönünden reddine, Mahkemeleri ile İzmir 2. İdare Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı çıktığından görevli yargı yerinin belirlenmesi için karar kesinleştiğinde dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Davacı vekili ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Mehmet Aydan AL’ın katılımlarıyla yapılan günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde sayılı Yasa’nın maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun günlü, E/1, K/1 sayılı İlke Kararında, “ sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

Dosya üzerinde sayılı Yasa’nın maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

1- sayılı Yasa’nın maddesinde yer alan, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

            Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir.” hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

            2- sayılı Yasa’nın maddesindeki “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi’nin karar vermesine değin erteler.” hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki, başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.

Yasa koyucu, maddeye göre olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurma olanağını tanımıştır.

Olayda, adli yargı yerince, görevsizlik kararı verilerek işten el çekildiğine göre, adli ve idari yargı yerleri arasında maddede öngörülen şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş bulunmaktadır.

Bu durumda, görevsizlik kararı vererek işten el çeken adli yargı yerinin başvurusunun, madde kapsamında görülemeyeceği gibi, maddeye göre de hukuk uyuşmazlıklarında dikkate alınmayacağı açıktır.

Ancak, adli yargı kararının kesinleşmesi üzerine, davacı vekilince dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi istemiyle dilekçe verildiği dikkate alınarak, adli ve idari yargı yerleri arasında sayılı Yasa’nın maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve adli ve idari yargı dosyalarının maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiğinin kabulü ile usule ilişkin başkaca bir noksanlık görülmeyerek görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, sayılı İmar Kanunu’nun maddesine göre verilen para cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

  sayılı İmar Kanunu’nun “Ceza hükümleri” başlıklı mad­desinin be­şinci fıkrasında yer alan “Bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir” yolundaki birinci tümce, Anayasa Mahkemesi’nin gün ve E/72, K/51 sayılı kara­rıyla iptal edil­miş ve iptal nedeniyle meydana gelen hukuksal boşluk kamu yararını bozucu nite­likte görüldüğünden, iptal hük­münün, kararın Resmi Ga­zetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş; bu karar, tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlan­mıştır.

Anayasanın “Anayasa Mahkemesinin kararları” başlıklı mad­desinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında, “Kanun, kanun hükmünde karar­name veya Tür­kiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararla­rının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştı­rabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.

İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu doldu­racak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar” hükümle­rine yer verilmiş; aynı maddenin son fıkrasında, “Anayasa Mahkemesi ka­rarları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, ger­çek ve tüzelkişileri bağlar” hükmü yer al­mıştır.

Anılan hükümlere göre sözü edilen Anayasa Mahkemesi kararının hukuki sonuçları incelendiğinde, sayılı İmar Kanunu’nun maddesi­nin beşinci fıkrasında yer alan “Bu cezalara karşı cezanın tebliğinden itiba­ren yedi gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir” yolundaki bi­rinci tümceye iliş­kin iptal hükmünün, karar tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış oldu­ğuna göre, Anayasa Mahkemesi’nce belirlenen altı aylık sürenin sona erdiği gününde yürürlüğe gireceği ve bu süre içinde iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak şekilde yasama organınca herhangi bir düzenleme yapılmadığı anlaşıl­makta olup, bu du­rumda görev kuralı yürürlükten kalktığından görevli yargı yerinin hukukun genel ilkelerine göre saptanacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen iptal kararında da, “ Kural ola­rak, idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren ko­nularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda idari yargı­nın görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlen­dirilmesi ko­nusunda yasa koyu­cunun mutlak bir takdir hakkının bulundu­ğunu söylemek olanaklı değildir. İdari yargının denetimine bağlı olması gereken idari bir uyuş­mazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bu­lunması halinde yasa ko­yucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. Ancak itiraz konusu kuralda olduğu gibi bir idari işlemin bir bölümü­nün idari yar­gının, diğer bir bölümün ise adli yargının denetimine bırakılmasında, kamu yararı bulunmamaktadır. Zira bu işlemler, kamu gücünün kullanılmasıyla ilgili bir idari işlemin devamı ve idari bir yasağa aykırı davranan kişiye idari bir yaptırımın uygulanması niteliğinde olup, çıkacak uyuşmazlıkların çözü­münde de idari yargının yetkili olacağı kuş­kusuzdur” denilmiştir(Anayasa Mahkemesi Ka­rarlar Dergisi SC.1, Sayfa ) .

Bu durum karşısında, idare hukukunun bir müeyyidesi olan imar para ce­za­sından doğan uyuşmazlıkların tarihinden itibaren görüm ve çözü­münde, idari yargı yerlerinin görevli olacağının kabulü gerekir.

sayılı Yasa’nın maddesi, gün ve sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilmiş ise de; idari para cezasına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.           

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konu­sunda ta­raflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir ya­sayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

Buna göre, davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürür­lüğe girmesin­den sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hüküm­lerinin varlığı ha­linde, mahkemece görevsizlik kararı ve­rilemeyeceği açıktır.

Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapı­lan bir ka­nun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gel­miş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) da­vaya bakmaya devam etmesi gerekir.

tarihinde yürürlüğe giren sayılı Kabahatler Kanunu’nun Geçici 2. maddesinde, “Bu Kanun hükümleri, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle idare mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen idari yaptırım kararları hakkında uygulanmaz” denilmesi ve İdare Mahkemesinde davanın tarihinde açılmış olması nedeniyle,  bakılan uyuşmazlıkta,  bu Yasa hükümleri uygulanmayacağından, dava konusu edilen imar para cezasına ilişkin Yasadaki görev hükmü tarihinde yürürlükten kalktığına ve kural ola­rak, idare hukukunun müeyyidesi olan idari para cezalarından do­ğan uyuşmaz­lıklarda idari yargı yerleri görevli olduğuna göre, görev kuralı­nın geçmişe etkili olacağı yolundaki genel hukuk ilkesi karşısında, imar para cezasına ilişkin işle­min iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmakta­dır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

S O N U Ç                 : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin gün ve E/, K/ sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir