sinir krizi nasıl geçirilir / Sinir Krizi Nedir, Neden Olur? Sinir Krizi Anında Neler Yapılmalı? - En Son Haberler - Milliyet

Sinir Krizi Nasıl Geçirilir

sinir krizi nasıl geçirilir

Sinir krizi:

Kişinin aşırı derecede sinirlenmesi ve gözü hiçbir şeyi görmeyecek kadar kendini kaybetmesi sonucunda oluşan durumudur. Sinir krizinin en temel nedeni kişinin aşırı derecede strese bağlı kalmasıdır. Sinir genellikle zararlı sonuçlara neden olan bir durumdur. Sinirlenen kişi o esnada hem kendisine hem de çevresine hiç istemediği zararlar verebilmektedir. Kişinin sinir krizi geçirmesi sırasında aslında kriz geçiren sinirler değil, adrenal bezler olmaktadır. Sinir krizinin en temel nedeni olan stres günlük hayatta yaşanan birçok olaydan dolayı kaynaklanabilmektedir. Beslenme, uykusuzluk, kadınlarda adet dönemi, boşanmalar, maddi durumlar, kişinin canını sıkabilecek ya da heyecanlanmasına neden olabilecek birçok olay strese neden olabilmektedir. Sinir krizi üç aşamada meydana gelmektedir. Bu aşamalardan ilki alarm, ikincisi karşı koyma ve son aşama ise patlama aşamasıdır. Sinir krizini düzenleyen adrenal bezler, kişinin böbreği üzerinde yer alan bir kısımdır. Stresin seviyesinin artması ile birlikte adrenal bezler de sinir krizi denilen duruma neden olmaktadır. Sinir krizi anında patlama aşaması gerçekleşmekte ve vücut kendi iç dengesini sağlayamayacak duruma gelmektedir.

Sinir Krizi Nedenleri

Sinir krizi hem psikolojik hem de fizyolojik nedenlerden dolayı meydana gelebilmektedir. Sinir krizi bazen rahatsızlıklardan dolayı da kaynaklanabilmektedir. Örneğin; depresyon birçok kişide aşırı strese neden olmakta ve kişi depresyon ile birlikte sinir krizi geçirebilmektedir. Sinir krizinin genel nedenleri şunlardır;StresYorgunlukHalsizlikUyku düzensizliğiİştahsızlıkMaddi sorunlar ve manevi sorunlardan kaynaklanan endişe ve kaygılarKişi yoğun bir şekilde strese maruz kaldığında sadece kafasındaki sorunu düşünmekte bu da kişiyi sinir krizine götürmektedir. Çünkü beyin stresi yüksek derecede kaldıramamaktadır. Ayrıca aşırı stres sonucunda adrenal bezlerin fazla çalışması sinir krizinin en önemli nedenidir. Sinir krizinin hem nedeni hem de sonucu aslında kişinin psikolojik ve fizyolojik sinir krizigeçirdiğini ayırt etmemize yarar. Depresyondan kaynaklı bir stres olabileceği gibi, kanser hastalığı gibi ciddi bir rahatsızlığın sonucunda da oluşabilmektedir.

Sinir Krizi Belirtileri

Yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, kan basıncında ani yükselmelerin görülmesi, istek ve ilginin azalması, kanser, adet düzensizlikleri, astım, ülser, kalp hastalıkları ve en önemlisi de depresyon sinir krizi belirtileri arasında sıkça görülmektedir. Sinir krizi geçiren kişi aslında bir nevi depresyondadır. Çünkü içerisinde bulunduğu stresli durum eğer uzun süreli ise bir depresyon aşaması var demektir. Bu depresyon sonucu da kişi sinir krizi geçirmektedir.

Sinir Krizi Tedavisi

Eğer sinir krizinin nedeni kanser, astım, şeker hastalığı, kalp rahatsızlıkları ve depresyon gibi fiziksel rahatsızlıklardan kaynaklanıyorsa bu rahatsızlıkların tedavi edilmesi sinir krizi tedavisi olarak da geçerlidir. Çünkü sinir krizinin nedeni bu rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıkların ortadan kaldırılması sonucu doğal olarak sinir krizi de görülmeyecektir. Özellikle sinir krizine neden olan stresten uzak durulması tedavi için en büyük adımdır. Sinir krizinin tedavi edilebilmesi için kişi yaşam koşullarında bazı değişiklikler yapmalıdır. Düzenli beslenmeye dikkat etmek, uyku düzeni, halsizliğin ortadan kaldırılması, spor yapılması, kişinin beynini rahatlatan bazı faktörlere yönelmesi sinir krizi için en uygun tedavi yöntemi olacaktır. Yoğun iş koşulları altında çalışan birisi için sinir krizi tedavisinde tatil gibi bir seçenek en iyi tedavi yöntemi olacaktır. Ya da aşırı yorgunluğun giderilmesi için masaj da sinir krizine iyi gelecektir.

Not: Sinir krizi ve tedavisinde özellikle C vitamini tüketimine özen göstermelisiniz. Çünkü C vitamini adrenal bezlere oldukça faydalıdır.

Anlık Sinir Nedir? Anlık Öfke Nasıl Geçer?

Kimi zaman omuzlarımızdan başımıza doğru yükselen, öfke ile birlikte gelen acı ve sıcak duyguya teslim oluruz. O an mantığımız devre dışı kalmış gibi görünür ve istemediğimiz sözler ve davranışlar söyleyebilir ya da yapabiliriz. Sonrasında gelen pişmanlık ise pek bir anlam ifade etmez. Öfke normal şartlar altında insani bir duygudur ve tecrübe edilmesi gerekir. Ancak sık yaşanan ani öfke patlamaları hayatınızı olumsuz etkiler. Ayrıca pek çok fiziksel rahatsızlığa da sebep olur. Öfkenizi kontrol altına almanın ise pek çok yolu vardır. Bu yöntemleri öğrenmek ve kendinizi kontrol etmek için siz de HiDoctor üzerinden destek alabilirsiniz.


Öfke kontrolü sağlama konusunda karakterize anlık sinir atakları için uzman desteği önemlidir. Öfke, hoşnutsuzluk meydana getiren durumlara karşı gösterilen temel duygu ve tepkilerden birisidir.

Günlük yaşam içerisinde sinirlenmeye neden olan pek çok unsur karşımıza çıkabilir. Bu tür durumlarda tepki vermek doğal olsa da tepkinin ölçüsü ve süresi oldukça kritiktir.

Olaylara karşı uygun tepkilerin verilmesi gayet sağlıklı bir sürece işaret ederken özellikle anlık öfke patlamaları ile kendini belli eden kontrolsüzlük durumu başta bireyin ruhsal sağlığı olmak üzere pek çok sorunu beraberinde getirir. Sosyal ilişkilerde yıkım ve uyum sağlamada zorluk bunlardan bazılarıdır.

Anlık Sinir (Anlık Öfke) Nedir?

Öfke, insana ait temel duygulardan biridir ve kontrol sınırları bulunduğu takdirde sağlıklı bir süreci kapsar. Ancak ani ve aşırı sinirlilik durumlarında öfke kontrolü tedavisi gerekli hale gelir.

Özellikle öfke kontrolsüzlüğü ve bu durumun belirgin şekilde dışarı yansıtılması öfke nöbeti olarak tanımlanır. Nöbetlerin ortaya çıkışı ve şiddeti, kişiden kişiye değişiklik gösterir. Böyle durumlarda öfke kontrolü sağlamak için alanında uzman bir hekimden yardım almak önemlidir.

hidoctor-online-psikolog-terapi-randevu-al-min

Anlık Siniri (Anlık Öfke) Ne Tetikler?

Anlık sinir durumu ve alışkanlığı kimi zaman sinir hastalığı belirtileri olarak gözlenir ve vücut için hayati fonksiyonları sağlayan sinir sisteminin doğru çalışmamasına sebep olabilir. Buna bağlı olarak anlık öfkenin tetiklenme durumu kişiden kişiye değişiklik gösterse de tetikleyici temel unsurlardan biri sinir sisteminde meydana gelen rahatsızlıklardır. Ayrıca kaygı bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıkların ağırlaşmasıyla birlikte ilerleyebilir.

Antisosyal kişilik yapısı taşıyan, mükemmeliyetçi tutum ve tez canlı karaktere sahip insanların anlık sinire daha yakın olabileceği ifade edilebilir. Bununla birlikte tetikleyici unsurlar; kişinin öfke göstereceği dışsal ya da içsel kaynaklar olabileceği gibi rasyonel olarak büyük ya da küçük sebepler taşıyabilir.

Anlık Sinir (Anlık Öfke) Nasıl Yenerim? Anlık Sinir (Anlık Öfke) Kontrolü Teknikleri

Öfke kontrolü teknikleri hakkında birden fazla öneriden söz etmek mümkündür. Kimi zaman bir hastalık boyutunu alan ve çözümlenmediği takdirde kişinin günlük yaşamında olumsuzluklar meydana getiren anlık öfke nöbetlerini yenmek için çeşitli yöntemler uygulanabilir. Bunun yanı sıra alanında uzman hekim ve psikiyatrlardan destek almak sorunu yenmek açısından belirleyici olacaktır.

Uzman desteğinin yanı sıra bireylerin öfke durumunda uygulayabileceği pratik ve rahatlatıcı adımlar aşağıdaki şekildedir:

• Kısa Molalar Vermek

Gün içerisinde yaşam tarzına ve kişisel yatkınlığa bağlı olarak stres seviyemiz yüksek olabilir. Yüksek stres seviyesi ise öfke sorunu yaşayan insanlar için bir tetikleyici olarak düşünülebilir. Stres eşiğinin düştüğü ve zorlanılan durumlarda kısa molalar vermek çok faydalıdır. En azından birkaç dakika boyunca sessizlik ve rahatlama uygulaması ani sinir ataklarının önüne geçmek için faydalı bir yöntemdir.

• Egzersiz Yapmak

Öfkenin zararsız dışa vurum yöntemlerinden biri de yürüyüş ve spor gibi fiziksel egzersizlere yönelerek vücutta ve zihinde oluşan sinirlilik halini atmaktır. Egzersiz sayesinde salgılanan yoğun serotonin hormonunun gerginlik ve stres gibi olguları azaltmada etkili olduğu bilinir. Öfkenin artış gösterdiği durumlarda açık havadaki yürüyüşler ya da sevilen fiziksel aktiviteler yararlı olacaktır.

• Kendini İfade Etmek

Öfke kontrolü sağlamak için bireysel olarak uygulanabilecek bir başka teknik öfkenin doğru bir biçimde ifade edilmesidir. Öfkeyi dışa vurmak içe atmaktan daha sağlıklı bir durum olabilir ancak bunun nasıl yapıldığı da çok önemlidir. Öfke patlamasının ilk etkilerinin ardından bireyin kendisini açıklıkla ve sakin bir şekilde ifade etmeye yönelmesi sorunun kaynağının doğru anlaşılarak iletişimin kuvvetlenmesi açısından değerlidir.

• Öfkeye Neden Olan Unsurlardan Uzaklaşmak

Anlık sinir patlamaları oluştuğunda öfkeye neden olan unsurları düşünmek sinirlilik halinin daha uzun sürmesine ve aşırı bir şekilde seyretmesine yol açabilir. Dolayısıyla sinirleri bozan durumlara odaklanmak yerine bu durum karşısında üretilebilecek çözümler hakkında düşünmek anlık öfke patlaması ve ataklarının önüne geçilmesi açısından en etkili uygulamalardan biridir.

• Doğru Dillerle Kendin İfade Etmek

Psikolojide önemli bir yer tutan “ben” dilini kullanmak kişinin kendini daha net ve doğru ifade etmesi anlamına gelir. Ayrıca sinirlilik halinde suçlayıcı odaklı bir anlatım biçimi olan “sen” dilini tercih etmemek daha kolay iletişim kurulmasını sağlayacaktır.

• Farklı Anıları Düşünmek

Özellikle gerginlik zamanlarında izahı zor olan durumların mizahına yönelmek ve aşırıya kaçmadan gün içinde gülümseyecek anılara ağırlık vermek faydalı olabilir. Özellikle kişinin kendisini öfke halinde bulduğu durumlarda olayın komik tarafını görerek durumun etkisini hafifletmek mümkündür.

• Doğru İletişim Yöntemlerini Tercih Etmek

İletişim kurmak için doğru yöntemleri değerlendirmek ve olabildiğince rasyonel şekilde kendini ifade etmek gerekir. Bu sağlıklı uygulamalar zaman içerisindeki kendini ifade edememe ya da anlaşılmama sorunun önüne geçerek öfke nöbetlerine karşı kullanılabilir.

• Affedici Olmak

Öfkenin kişiyi kindar bir yapıya sokması her şeyden önce bireyin kendisine zarar veren bir durumdur. Dolayısıyla gerektiği noktalarda affedici olmak ve öfkenin yönetiminden kurtulmak kişinin olumlu duygulara yönelmesini; ayrıca pek çok zorluk karşısında daha dingin bir yapıya sahip olmasını sağlar.

Anlık Sinir (Anlık Öfke) Ne Geçirir?

Anlık öfke kontrolü için her şeyden önce kişinin bu davranış eyleminin farkında olması gerekir. Dolayısıyla farkındalık tüm psikolojik süreçlerde olduğu gibi anlık sinir konusunda da ilk ve en etkili unsurlardan biridir. Öfke kontrolü için kişisel tekniklerin yanı sıra sinirlilik halinin ortaya çıkmasına sebep olabilecek potansiyel fiziksel ve ruhsal durumun değerlendirilmesi için uzman desteğine başvurulur.

Farkındalık adımları ile birlikte kişinin kendisini rahatlatmaya yönelik telkinleri anlık sinir krizi durumları için fayda sağlar. Herkesin kendine göre belirlediği bir cümle ya da yatıştırıcı nefes alıp verme ritüeli olabilir. Tamamen kişinin deneyimlerine ve kendini sakinleştirme potansiyeline bağlı bir uygulama geliştirmek mümkündür. Özellikle anlık öfke patlaması durumunda hayal gücünün devreye girmesi ve kişiyi rahatlatan bir deneyimin tekrar hatırlanması etkili bir uygulamadır.

Anlık Sinir (Anlık Öfke) Eğitimi Nasıl Olur?

Anlık sinir eğitimi uzman bir hekim yardımı ve bireyin kendi çabaları doğrultusunda çift yönlü olarak ilerler. Kişinin kendine ait ve bireysel olarak farkındalık kazanmayı sağlayan yöntemleri ile birlikte gerekli hekim ve psikolog müdahalesi bu konuda daha bilinçli davranmayı beraberinde getirir.

Öfke kontrolü söz konusu olduğunda tüm öneri ve telkinleri bir anda uygulamak mümkün olmayabilir. Ancak kişinin anlık öfke durumu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olması ve olumlu bir bakış açısı kazanması ile zaman içerisinde ciddi bir ilerleme kaydetmek mümkündür.

Çocuklarda ve Ergenlerde Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır?

Özellikle çocuklarda öfke kontrolü bu alanda çalışan bir uzman yardımına ihtiyaç duyar. Dolayısıyla destek alınan kişinin mutlaka çocuklarla çalışmış ve bu alana özel eğitim almış olması beklenir. Çocuklarda oluşan öfke kontrolü fiziksel sebeplere bağlı olarak gelişebileceği gibi yaşamsal deneyimlere karşı psikolojik bir tepki olarak da meydana gelebilir.

Yine ergenlerde öfke kontrolü üzerine çalışırken bu alanda uzmanlaşmış bir hekim ve psikiyatr desteği önemlidir. Ergenlik sürecinin getirdiği zorluklar ve kafa karışıklığının önüne geçmek için öfke kontrolü odaklı bir terapi ve tedavi uygulanabilir.

İlişkide Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır?

İlişkide öfke kontrolünün sağlanması uzun vadeli ve sağlıklı bir birliktelik açısından çok önemlidir. Gerek bireyin kendini gerekse karşısındaki insanı yıpratmaması adına öfke kontrolü için yardım alması dikkate değer bir adımdır. Uzun vadede daha yorucu olabilecek bir ilişkinin önüne geçmek ve mutlu bir yaşam sürmek için yukarıda bahsedilen tekniklerle kişinin kendini kontrol etmesi yararlı olacaktır.

“Eşimin Öfke Kontrolü Yok” Ne Yapmalıyım?

Eşimin öfke kontrolü yok” diyenler için ikili destek süreçlerinden bahsetmek olanaklıdır. Bilhassa öfke kontrolsüzlüğü yaşayan bireyin hangi durumlardan tetiklendiğini ve nasıl çözüm üretilebileceğini anlamak için diğer eş tarafından uygun bir dille uzman yardımı önerilebilir.

Ani sinir patlamaları yaşayan kişilere karşı şiddetli bir öfke ile karşılık vermek sağlıklı bir çözüm olmayacaktır. Hem öfke kontrolü sorunu yaşayan hem de bu durumla karşı karşıya kalan eşler birbirlerine “ben” dili ile sorunlarını ifade edebilir ve kuvvetli bir iletişim gelişmesi için çalışabilirler.

Çocuklarda, gençlerde ve yetişkinlerde öfke kontrolü sorunuyla başa çıkmak için HiDoctor’un alanında uzman ve güvenilir doktorlarından destek alabilirsiniz. Alanında başarılı ve deneyimli hekimlerle çalışan HiDoctor ile ev konforunda ve rahatlığında online terapi desteği almak mümkündür. Günümüzde pek çok insanda ortaya çıkan anlık sinirin nedenleri ve koşullarının daha net anlaşılması için uzman desteğine başvurmak oldukça önemlidir.

Sinir Krizi

Sinir Krizi Nedir?

Sinir krizi yoğun mental stresin yaşandığı, 20 dakika ila 1 saate kadar süresi değişebilen dönemi tanımlayan psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Kişinin her zamanki günlük işlerini yerine getiremeyecek kadar etkilenmesi nedeniyle “kriz” adını almıştır. 

“Sinir Krizi” terimi daha önceleri depresyon, anksiyete ve akut stres hastalığı gibi çeşitli psikiyatrik hastalıkların yerine de kullanılmıştır. Günümüzde ise sinir krizi bu geniş grup yerine tek başına bir hastalığı ifade etmektedir. Kişide yoğun stres belirtilerinin görülmesi ve günlük hayattaki işlerini yerine getirememesi sinir krizi olarak tanımlanır. 

Sinir krizi fiziksel veya psikolojik bir olaydan sonra aniden gelişebilir. Bazı kişilerde uzun süre maruz kaldığı durumlardan sonra gelişebilir. Sinir krizi geçirmek aşırı öfkelenme, çevreye zarar verme gibi ciddi belirtilere neden olabilen bir rahatsızlıktır. Sinir krizi geçiren kişinin bilinci yerinde olmayabilir , hareketleri kendisine ve çevresindekilere zarar verebilir. Erken fark edilmesi ve müdahale edilmesi önemlidir. Uzun dönem psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyulabilir.

Sinir Krizi Belirtileri Nelerdir?

Sinir krizinde kişiden kişiye değişen çeşitli belirtiler görülebilir. Neden olan olayın türüne göre belirtiler şekillenebilir. Sinir krizleri ruhsal ve fiziksel pek çok hasara neden olabilir. Bu hasarların kalıcı ve olumsuz sonuçlarını önlemek için erken tedavi önemlidir.

Sinir krizinde görülebilen belirtiler:

  • Aşırı Stres: Kişilerde sinir krizi aşırı stresten dolayı gelişebilir. Stresten dolayı konsantrasyonda bozulma, dikkat dağınıklığı görülebilir. Aşırı bağırma, sinirlilik, huzursuzluk, hareketlilik görülebilir. Sinir krizi sonrası baş ağrısı, kaslarda kasılma gibi etkilere neden olabilir.
  • Depresif Ruh Hali: Ümitsizlik, hayattan zevk alamama, intihar etme düşüncesi gibi ciddi belirtiler görülebilir.
  • Kendine Zarar Verme Hissi: Kişi kendine veya çevresine zarar verme düşüncesinde olabilir. Sinir krizi esnasında kişinin bilinci genellikle yerinde olmaz. Saçlarını yolma, kendisine vurma, başını bir yerlere çarpma gibi zarar verici davranışlar sergileyebilir. Aynı hareketleri çevresinden birisine de yapabilir.
  • Anksiyete: Endişe hissinin vücudu etkilemesiyle sinir krizi sonrası uyuşma, yüksek tansiyon, ellerde titreme, karın ağrısı, sarsılma hissi, kaslarda kasılma görülebilir.
  • Panik Atak: Sinir krizinde sık görülen belirtilerden biridir. Aşırı korku duyabilir, gerçeklikten ve kendisinden uzaklaşmış gibi hissedebilir. Vücutta göğüs ağrısı, terleme, sık nefes alıp verme gibi semptomlara neden olabilir.
  • Ruh durumunda aşırı değişim: Açıklanamayan ruhsal patlamalar görülebilir, kişide inişli çıkışlı ruh hali gözlenebilir.
  • İnsomnia (Uykusuzluk): Kişi uykusuzluktan yakınabilir. Uykuya dalamama, uykuda sık uyanma görülebilir.
  • Baygınlık: Bazı hastalarda sinir krizi sonrası konuşamama, bilinç bulanıklığı, baygınlık görülebilir.
  • Halüsinasyon Görme: Olmayan şeyleri var gibi görebilir, Ruhsal hastalıklarda sık görülen bir belirtidir. Vücutta herhangi bir duyuyu etkileyebilir.
  • Paranoya: Halüsinasyon benzeri olmayan kişilerin kendisini takip ettiğini veya izlediğini düşünebilir. Korku ve endişe hissi sıktır.
  • Geri Çekilme: Bazı kişilerde sinir krizi kendisini çevreden uzaklaştırarak belirti verebilir. Aşırı stres kişiyi ailesinden, arkadaşlarından ve iş yerinden uzaklaştırabilir. Sosyal ilişkilerin azalması kişide yalnızlığın ilerlemesine neden olabilir. Daha az yeme, az uyuma görülebilir. Kişisel bakıma önem vermeme, hijyene dikkat etmeme görülebilir.

Sinir Krizi Nedenleri Nelerdir?

Sinir krizi genellikle aşırı stres sonrası gelişir. Kişiler bu stresi ruhsal olarak tolere edemez, vücudun kontrolü kaybedilir. Kişi bu stresin kaynağı ile ilk kez karşılaşabilir veya uzun süreli strese maruziyet sonrası sinir krizi gelişebilir. Stresin kaynağı kişinin kendi düşünceleri veya dışardan tetikleyici bir olay olabilir.

Sinir krizinin olası nedenleri:

  • Sürekli Strese Maruz Kalma: Kişinin ailesinde, arkadaş çevresinde veya iş yerinde yaşadığı stresin birikmesi sonrası sinir krizi görülebilir. Ani gelişen ve kişinin moralini bozan olaylar yoğun stres oluşturabilir. Stres bağışıklığın düşmesine ve hastalıklara açık hale gelmesine neden olabilir.
  • Depresyon: Depresyon kişiyi mental ve fiziksel olarak yoran ve stresin etkilerine açık hale getiren bir durumdur. Ruhsal olarak stresle mücadele edilmezse sinir krizleri, panik ataklar görülebilir.
  • Travmatik Olaylar: Fiziksel veya psikolojik üzücü bir olay yaşamak sebep olabilir. Fiziksel ve ruhsal şiddet görme, örselenme, sevdiği birini kaybetmek, kazalar sonrası sinir krizi gelişebilir. Geçmiş olayların tekrar hatırlanması da krize neden olabilir.
  • Ciddi Maddi-Manevi Kayıplar: İflas gibi maddi olarak büyük kayıplar sonrası gelişebilir. Beklenmeyen ölümler, ani manevi kayıplar da sinir krizlerine sebep olabilir.
  • Majör Yaşam Değişiklikleri: Boşanma, ayrılma, aile içi tartışma gibi olaylar sonrası kişi sinir krizi geçirebilir.
  • Az Uyuma: Vücudun dinlenmesi ve rahatlaması için çok önemli olan uykuya yeterli vakit ayrılmaması stresin birikmesine neden olabilir. Vücut direncinin düşmesiyle kişi aşırı stresle baş etmekte zorlanabilir.
  • Çeşitli Sağlık Sorunları: Kişide veya ailesinde psikiyatrik hastalık öyküsü olması sinir krizinin gelişmesinde yardımcı bir neden olabilir. Mevcut hastalıkları, geçirdiği kazalar günlük yaşamını etkileyebilir, aşırı strese neden olan durumlarda sinir krizi gelişebilir.

Sinir Krizi Teşhisi

Sinir krizi genellikle hastanın görülmesiyle klinik olarak konulabilir. Ek inceleme kriz anında tedavinin başlamasını geciktirebilir. Öncelikle hastanın sinir krizinin düzelmesi ve güvenliğinin sağlanması önemlidir. Sinir krizi teşhisi genellikle tıbbi geçmişin öğrenilmesiyle konulur. Kişinin bilinci yerinde değilse veya mantıklı konuşamayacak bir durumda ise yakınlarından bilgi alınabilir.

  • Tıbbi Geçmiş: Sinir krizinin ne zaman başladığı ve şikayetleri ilk olarak öğrenilmelidir. Sinir krizine neden olan bir olay varsa hasta mahremiyeti sağlanarak sorulmalıdır. Daha önce sinir krizi geçirmiş olması ve mevcut psikiyatrik hastalıkları dikkate alınmalıdır. Kullandığı ilaçlar sorulmalı, madde ve alkol bağımlılığı da mutlaka tanı koyarken göz önünde bulundurulmalıdır. Sinir krizi geçiren hasta konuşamayacak durumda olabilir, bilinç bulanıklığı görülebilir. Böyle durumlarda güvenilir bir yakınından öykü alınması gerekebilir.
  • Fizik Muayene: Sinir krizi sırasında kişi kendisine istemli veya istemsiz olarak zarar vermiş olabilir. Kişide kendisine veya çevresine zarar verme düşüncesi devam ediyorsa güvenli bir ortam sağlanmalıdır. Hastaneye erken başvurmayan hastalarda travma ve yaralanma mutlaka sorulmalıdır. Vücudunda ağrıyan bir bölge varsa hızlı şekilde muayene edilmelidir. Erken müdahale gereken aktif kanama veya kırıklar dikkate alınmalıdır.

Sinir Krizi teşhisi gerekli incelemeler sonrası Acil hekimi veya Uzman Psikiyatrist hekim tarafından konulabilir. Erken tanı ve tedavi kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması için önemlidir. 

Sinir Krizi Tedavisi

Sinir krizi tedavisinde kişide oluşan psikolojik ve fiziksel stres azaltılarak hastanın iyileştirilmesi amaçlanır. Stres kaynağının ortadan kaldırılamadığı durumlarda bunu kabul etmesi ve tolere edebilmesine yönelik tedavi düzenlenir. 

Sinir krizi anında yapılması gerekenler genellikle hastanın güvenliğini sağlamak ve sakinleşmesine yardımcı olmaktır. Kişinin sinir krizi geçirdiği ortamdan uzaklaşması ve sakin bir yere gitmesi sağlanabilir. Sakinleşmesini sağlayacak biriyle konuşması, yüzünü yıkaması veya ılık duş alması, uyuması krizi yavaşlatabilecek yöntemlerdir. Daha önce sinir krizi geçiren kişiler hekiminin reçete ettiği ilaçlarını kullanabilir. Asıl tedavi sebep olan etkenin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilir.

Sinir krizinin uzun süreli devam ettiği durumlarda ilaç tedavisi veya ilaçsız çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. 

  • İlaç Tedavisi: Sinir krizi tedavisinde antidepresan ilaçlar tercih edilebilir. Aşırı endişeli kişilerde anksiyete tedavisinde kullanılan ilaçlar reçete edilebilir. Yan etkileri mutlaka göz önünde bulundurulmalı, bu ilaçlar hekim önerilerine dikkat edilerek kullanılmalıdır.
  • Kişiye Özel Terapi: Psikiyatrist hekim sinir krizinin neden olduğu aşırı stresi azaltmak için hastayla konuşabilir. Asıl nedenin hastayla konuşulabilmesi önemlidir. Terapide bu sorunların üzerine gidilerek kişinin korku ve endişelerini yenmesi sağlanabilir. Sinir krizinin tekrarlamaması için düzenli aralıklarla bu terapilere devam edilebilir.
  • Alternatif Yöntemler: Vücuttaki stresin kontrol altına alınmasında yoga, masaj gibi alternatif yöntemler tercih edilebilir. Haftada düzenli aralıklarla evde veya eğitmenle yoga yapılabilir.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri : Sinir krizini zarar görmeden atlatabilmesi ve tekrarlamaması için kişinin yaşam tarzında değişiklikler yapması önerilebilir. Ruh sağlığını korumak için stres yapacak etkenlerden uzak durmak, olumlu ve yapıcı düşünmek, düzenli egzersiz, dengeli beslenme, yeterli süre uyumak tavsiye edilebilir. Vücutta stres yapan gıdalardan kaçınılmalı, kafein, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır.

Sinir krizinin düzelmesi ve tekrarlamamasında stresin hayattan uzaklaştırılması çok önemlidir. Bunun sağlanması için yaşam tarzında değişiklik yapılması faydalıdır, zorlandıkları durumda kişiler mutlaka bir uzmandan destek almalıdır.

Sinir Krizi Tedavi Edilmezse

Sinir krizinin tedavi edilmemesi ruhsal ve fiziksel olarak kişileri yıpratabilir. Umutsuz ve endişeli ruh hali kişide baskın hale gelebilir, kendine zarar verme düşüncesi zamanla gelişebilir. Kişi çevresinden uzaklaşabilir, sosyal ve iş hayatını olumsuz etkileyebilir. Maddi ve manevi olarak olumsuz sonuçlardan etkilenmemesi için erken tanı ve tedavi gereken bir rahatsızlıktır.

Sinir Krizine Ne İyi Gelir?

Sinir krizinden kurtulmak ve tekrar yaşamamak için etken faktörlerin kişiden uzaklaştırılması faydalı olabilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda kişilerin bir uzmandan destek alması krizi yenmesine yardımcı olabilir.

Yaşam tarzında değişiklik yaparak sinir krizi önlenebilir. Stresten uzak durmak, dengeli beslenmek, kafein ve alkolden uzak durmak, yeterli süre uyumak ve düzenli egzersiz yapmak bu değişikliklere örnek verilebilir. Kişinin yaşam kalitesini de iyileştirerek ruh sağlığını koruyabilir.

Sinir Krizine Ne İyi Gelmez? 

Stresli yaşam tarzı, az uyumak, dengeli beslenmemek, sürekli endişeli ve umutsuz düşünmek ruh sağlığını olumsuz etkileyen davranışlardır. Kafeinli içeceklerin aşırı tüketilmesi, alkol ve sigara kullanımı uyku problemlerine yol açabilir. Düzenli egzersiz yapılmaması da süreci olumsuz etkileyebilir

Sinir Krizi İlaçları

Sinir krizi tedavisinde antidepresan ve anksiyete engelleyici ilaçlar tercih edilebilir. İlaçların ciddi yan etkileri nedeniyle tedavi hekim tarafından düzenlenmeli, doz aşımına dikkat edilmelidir. Bağımlılık oluşturmaması için doz ve kullanım süresi hekim kontrolünde olmalıdır. 

Antidepresan İlaçlar: Genellikle depresyon tedavisinde kullanılan bu ilaçlar bazı hastalarda sinir krizi için tercih edilebilir. Vücutta mutluluk hormonu olarak bilinen Serotoninin ve Noradrenalinin etkisini artırarak depresyonu azaltırlar. Etkileri genel olarak 1 ila 3 hafta arasında başlar, hastalar bu konuda bilgilendirilmeli ve ilaca devam etmesi sağlanmalıdır. Düzenli kullanımda uyku ve iştahta düzelme, sosyal yaşam kalitesinde iyileşme gözlenebilir. 

Yan etkileri: Kilo artışı, sedasyon, kabızlık, bulanık görme, ağız kuruluğu, baş dönmesi, kan basıncı düşüklüğü. 

Bu grupta bulunan çeşitli ilaç etken maddeleri :

  1. İmipramin
  2. Klomipramin
  3. Fluoksetin
  4. Paroksetin
  5. Sitalopram
  6. Reboksetin
  7. Venlafaksin
  8. Bupropion
  9. Mirtazapin örnek verilebilir.

Anti- Anksiyete İlaçları: Anksiyete (Endişe) önleyici ilaçlar sinir krizindeki kaygıyı azaltmada kullanılabilir. Beyindeki kimyasallara etki ederek anormal kaygı ve stres hissinin azaltılmasına yardımcı olurlar. Alışkanlık oluşturabilmesi önemli bir yan etkidir, günlük doz ve kullanım süresi hekim tarafından düzenlenmelidir. Bağımlılık geçmişi olan kişilerde kullanılması önerilmez. Genellikle kısa süreli reçete edilirler. 

Yan etkileri: Baş dönmesi, uyuşukluk, düşük kan basıncı, yavaş nefes alma, unutkanlık, bağımlılık. 

Bu grupta bulunan ilaç etken maddeleri: 

  1. Alprazolam,
  2. Klordiazepoksit,
  3. Klonazepam,
  4. Diazepam,
  5. Lorazepam örnek verilebilir. 

Hamilelikte Sinir Krizi

Hamilelik döneminde artan aşırı stres ve kaygı sinir krizlerine neden olabilir. Maddi ve manevi olaylar da gebenin ruh sağlığını etkileyebilir, sinir krizine yatkın bir hale gelebilir. Kilo alma, düzenli egzersiz yapmama, yetersiz uyku, dengesiz beslenme bu süreci tetikleyebilir. Stres hem anne hem de bebek sağlığını olumsuz etkileyebilir. 

Hamilelikte sinir krizi geçirmek anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyen bir durumdur. Bebeğin anne karnındaki gelişimi stres sonucunda olumsuz etkilenir, bebeğin doğduktan sonraki yaşamında da duygusal sıkıntılar yaşamasına neden olabilir. Bebeğe zarar vermemesi için bu dönemin kısa sürede atlatılması önemlidir. 

Gebelik dönemindeki hekim kontrollerinde gebelerin şikayetlerini doktoruyla paylaşabilmesi önemlidir. Sinir krizi veya başka bir psikiyatrik hastalığın erken fark edilmesi ve tedavisi gebenin sağlığı için çok önemlidir. Bu süreci sevdiklerinden veya bir uzmandan destek alarak atlatabilmesi sağlanmalıdır. İlaç tedavisi gebelerde kullanılması sakıncalı bir durumdur. İlaçsız tedavi seçenekleri önerilmelidir. 

Çocuklarda Sinir Krizi

Çocuklarda fiziksel veya ruhsal travma sonrasında sinir krizi görülebilir. Düşüncelerini rahat şekilde anlatamaması, bu sıkıntıların erken fark edilmemesine neden olabilir. Baskı altında kalması çocuğun daha sinirli ve huzursuz davranmasına neden olabilir. Kendine veya başkalarına zarar verebilir, saldırgan davranışları cezalandırılarak durum daha da kötüleşebilir.

Çocukluk döneminde yaşanan travmalar ileri dönemlerde de kişinin ruh sağlığını etkileyebilir. Erken dönemde tanı alması ve tedavi edilmesi gerekir. Çocukluk döneminde sinir krizi ve diğer psikiyatrik hastalıklardan korunmak için çocuğun baskı kurulmadan yetişmesi ve sorunlarını güvendiği kişilerle paylaşabilmesi önemlidir.

Sinir Krizi için Hangi Doktora Gidilir?

Aşırı stres sonrası panik hali, sinirlilik, kendisine ve çevreye zarar verme isteği gibi belirtiler görüldüğünde acilen sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Sinir krizi beklenmedik bir olay sonrası aniden gelişirse en yakın Acil Servise gidilmelidir. Uzun dönem strese maruz kalan, stresle baş etmekte zorlanan, ani üzücü olaylar sonrası ruhsal olarak iyi hissetmeyen kişilerin Uzman Psikiyatrist hekime başvurması gerekir. 

Sinir krizi kronik ruhsal bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu hastalıkların tanı ve tedavisi, sinir krizi sonrası uzun dönem tedavi uzman Psikiyatrist hekim tarafından düzenlenmelidir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir