hep iyi niyetimden kaybettim sözleri / Atarlı Giderli Sözler | Eski Sevgiliye, Hayata Kapak Sözler

Hep Iyi Niyetimden Kaybettim Sözleri

hep iyi niyetimden kaybettim sözleri

Kullanılmak ile İlgili Sözler Gizlilik Politikası Bize Yazın

Hayatı algılarken kendimizden yola çıkarız.

&#;Kişi, kendinden bilir işi&#; sözü; kulağa her ne kadar süslü ama içi boş bir klişe gibi gelse de aslında göründüğünden daha derin bir hakikat içerir.

Çevremizde olup bitenlerle sağlıklı bir şekilde etkileşime girebilmek için onları anlamlandırmamız gerekir.

Bunun için de basit bir sebep-sonuç ilişkisi kurma ihtiyacı duyarız.

&#;Şu adam küfür ettiğine göre çok sinirlenmiş olmalı.&#;

&#; veya&#;

&#;Yemeğe davet ettiyse benden hoşlanıyor demektir.&#;

&#; gibi.

Farkında olsak da olmasak da başvurduğumuz ilk mekanizma &#;ben olsam ne yapardım&#; mekanizmasıdır.

Aşağı yukarı şöyle çalışır:

  • &#;Benim küfür edebilmem için çok sinirlenmem gerekir, demek ki şu adam da küfür ettiğine göre çok sinirlenmiş olmalı.&#;
  • &#;Benim birini yemeğe davet edebilmem için ondan hoşlanmam gerek, demek ki benden hoşlanıyor.&#;

Ancak her zaman çevremizdeki gerçeklik ile algılarımız uyuşmaz.

Hayata bakış açımızı genetik altyapımız ve başımıza gelenler ile onları nasıl yorumladığımız belirler.

Aynı anne-babaya sahip, aynı evde, benzer şartlar altında yetişmiş kardeşlerin bile birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını göz önüne alırsak; aynı davranışı sergileyen insanların motivasyonlarının farklı olabileceğini unutmamak önemlidir.


&#;Ben hep iyi niyetimden dolayı kaybediyorum&#; sözünü çok duymuş, hatta bazen söylemiş bile olabilirsiniz.

Hep kaybettiğini ve sebebinin de kendi iyi niyeti olduğunu belirten kişinin, çevresindeki gerçeklik ile algılarının uyumlu olmadığı aşikârdır.

Uyumsuzluğu yaratan faktörün, kişinin kendi algıları olduğunu anlaması; onun bir daha böyle bir cümle kurma ihtimalini önemli ölçüde azaltır.

Kendisini mutlak iyi niyetli biri olarak tanıyan ve tanımlayan kişinin naif olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Hayata iki farklı uçtan bakılabilir: iyimserlik ve kötümserlik.

İyimser biri, çevresinde olup bitenleri iyi yönleriyle değerlendirir.

Kötümser biri ise tam tersi, her şeyi olumsuz algılar.

Çevremizdeki gerçeklik ise bu iki ucun arasında bir yerlerde gezinmektedir.

Her zaman dengeyi yakalamak mümkün olmasa da stresten uzak bir hayat için çoğu zaman o dengeye yaklaşmak şarttır.

Naif birinin dengeye yaklaşma ihtimali oldukça düşüktür, çünkü iyimserlik kutbuna yakındır.

Çevresindeki gerçekliğin kendi iyimser algısıyla uyuşmadığını her fark ettiğinde kendini tehdit altında hisseder ve vücudu stres üretir.

Bu durum belirli bir sıklıkta tekrar edip belirli uzunlukta yaşandığında kişinin sadece psikolojik sağlığı değil, fiziksel sağlığı da bozulmaya başlar.

Kronik stres altında yaşayan bir insanın vücudundaki kortizol seviyesi yüksek olur, bu da erken yaşlanmasına ve bazı hastalıklara daha kolay yakalanmasına sebebiyet verir.

Dolayısıyla hep iyi niyetinden dolayı kaybettiğini düşünen birinin &#;iyi niyet&#; olarak tanımladığı değer yargılarını sorgulaması, stresten uzak bir hayat için iyi bir başlangıçtır.

Bunun için oldukça basit ama bir o kadar da etkili bir yöntem denenebilir.

Kişi, önüne bir kağıt ve kalem alıp hayatındaki en yakın üç kişinin adını yazar.

Bu üç kişinin farklı alanlardan olması yöntemin etkinliğini artırır.

Örneğin biri eş/akraba, diğeri yakın arkadaş, öbürü ise iş arkadaşı olabilir.

Sonra da kişinin, bu üç yakınına ne tür zararlar verebileceğini düşünüp yazması gerekir.

Naif birinin bunu yaparken zorlanması oldukça normaldir.

Hayatı algılama ve o algılardan yola çıkarak davranışlarını belirleme mekanizması &#;iyi niyet&#; üzerine inşa edildiği için başkalarına, özellikle de en yakınlarına zarar vermek aklına bile gelemez çünkü.

Gelgelelim iyi insan, kötülük yapamayan biri değildir.

Zaten kötülük yapmak kişinin elinden gelmiyorsa orada iyi/kötü insandan çok güçlü/güçsüz insandan söz edilebilir.

İyi insan, elinden kötülük yapmak geldiği halde yapmamayı tercih eden insandır.

En yakınlarına bile ne tür zararlar verebileceğinin farkında olup bunları yapmamayı tercih eden kişi, naiflikten uzaklaşmaya ve çevresini saran gerçekliğe yaklaşmaya başlar.

Herkes iyi niyetli değildir.

Etraf, sadece kendi menfaatini düşünen ve etkileşime girdiği kişileri umursamayan insanlarla doludur.

Bu yüzden sürekli iyi niyetinden dolayı kaybettiğini düşünen biri; artık kaybetmek istemiyorsa etkileşim içinde olduğu insanlara satır arasında hem kendilerinin hem de karşısındakinin ne gibi kötülükler yapabileceğine dair farkındalık sahibi olduğunu belli etmelidir.

Tabii bunun için de öz farkındalık esastır.

Eğer yeterli öz farkındalığa sahip olmadığınızı düşünüyorsanız yukarıda önerilen yöntemi deneyebilirsiniz.

Tek başınıza yapmakta zorlanır veya başarılı olamazsanız danışmanlık almayı da düşünebilirsiniz.

Danışman seans boyunca; sizi, hayatınızı ve hayatı algılama biçiminizi anlamak için yönlendirici sorular sorar.

Sorulara sesli yanıt verirken kendiniz, hayatınız ve hayatınızı algılama biçiminiz hakkında daha önce farkında olmadığınız şeyler keşfedersiniz.

Bu keşifler sayesinde önce kendinizi, sonra da çevrenizi daha farklı algılamaya başlarsınız.

Danışmanlık randevusu almak için [email protected] adresine e-posta gönderebilir veya aşağıdaki butona tıklayarak WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Diğer yazıları için tıklayınız.

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

İlgili

Yayımlanmış

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir