izmirde tarihi yapı bulmaca / İstanbul'daki Tarihi Yerler Listesi | Görülmesi Gereken 31 Turistik Tarihi Yer

Izmirde Tarihi Yapı Bulmaca

izmirde tarihi yapı bulmaca

Mutlaka görmen gereken 30 yer

1. Ayasofya Camisi

Ayasofya

İstanbul denince akla gelen ilk tarihi yapı tabii ki de geçmişte kilise ve müze olarak da kullanılan Ayasofya Camisi. 537 yılında açılan ve Bizanslı mimarlar İsidoros ve Anthemios tarafından yapılan caminin en önemli özelliklerinden biri aynı yerde 3 kez inşa edilmiş bir yapı olması.

Bir kilise olarak hizmet veren ve İstanbul’un Fethi’nden sonra camiye çevrilen yapı, Bakanlar Kurulu kararı ile 1935-2020 yılları arasında müze olarak hizmet vermiş olsa da 2020 yılında tekrar camiye çevrildi. Bugün İstanbul’un en önemli sembollerinden biri olarak kabul gören Ayasofya Camisi, Bizans İmparatorluğu’nu yansıtan detaylarla bezeli olmasıyla da öne çıkıyor.

Tavanında kullanılan eşsiz işçilik, Osmanlı mermer sanatının en özel örnekleri, bahçesinde yer alan türbeler ve ihtişamlı yapısı Ayasofya’nın neden bu listede ilk sırada yer aldığını gözler önüne seren etmenlerden yalnızca birkaçı. İsmi Kutsal Bilgelik anlamına gelen bu eşsiz camide bulunan 40 büyük pencere, 107 sütun ve 361 adet kapı seni bekleyen eserin ne kadar büyük bir yapı olduğunu hayal etmene yardımcı olabilir.

Sen de İstanbul seyahatinde tarihi yapıları gezmek istiyorsan şehrin geçmişten bugüne ev sahipliği yaptığı kültürlerden izlere Ayasofya Camisi’nde rastlayabilirsin.

Yapıya Marmaray ve tramvay ile gidebilirsin. T1 Tramvayı’nda Sultanahmet Durağı’nda inip 3 dakika yürümen, Marmaray’da ise Sirkeci Durağı’nda inip 10 dakika yürümen yeterli olacak.

Konum Linki

“Camiye dönüştürüldükten sonra ibadete açıldığı için namaz vakitlerini hesaba katarak ziyaretini gerçekleştirmende fayda var. Ayrıca artık girişler ücretsiz olduğu için uzun kuyruklarla karşılaşabilirsin.”

2. Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı

İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken tarihi yapılardan bir diğeri de Sarayburnu’nda konumlanmış Topkapı Sarayı. 400 yıl boyunca devletin idari merkezi olmuş Topkapı Sarayı, Osmanlı padişahlarının da yaşadığı bir yer olmasıyla öne çıkıyor. Hatta elde edilen verilere göre sarayda bazı dönemlerde 4.000 kişinin yaşadığı da söyleniyor.

Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478’de yaptırılmış saray, Dolmabahçe Sarayı yaptırılana dek bir fiil kullanılmış. Sonradan saray halkının Dolmabahçe ve Yıldız gibi saraylara yerleşmesiyle boşaltılmış. Padişahlar sarayı terk etse dahi hizmetliler sarayda yaşamaya devam etmiş. Bu sayede Topkapı Sarayı önemini hiç yitirmemiş. Kuruluşunda yaklaşık 700.000 m²'lik alan kaplayan saray, bugün 80.000 m²’lik bir alana sahip.

Sarayın en öne çıkan noktası içinde Hz. Muhammed’in hırkası, ayak izleri ve sakalı, Hz.Musa’nın asası gibi önemli eşyaların bulunduğu Kutsal Emanetler Dairesi. İmparatorlukla ilgili izlere rastlamak ve İstanbul’un Osmanlı İmparatorluğu açısından ne kadar önemli olduğunu keşfetmek için Topkapı Sarayı gidebileceğin en iyi rotalardan.

Topkapı Sarayı Kombine Bilet I (Topkapı Sarayı + Aya İrini) yerli misafirler için 80 TL, indirimli 20 TL ve turistler için 200 TL. Diğer bilet çeşidi (Topkapı Sarayı +Aya İrini + Harem) ise yerli misafirler için 110 TL, indirimli 30 TL ve turistler için 285 TL. Saraya Marmaray ile gidebilirsin. Sirkeci Durağı’ndan 15 dakikalık bir yürüyüşle bu tarihi yapıya ulaşabilirsin.

Konum Linki

“Çocuğunla gidecek ve bebek arabası götüreceksen bazı bölümlere bebek arabasının kabul edilmediğini söylemekte fayda var. Müze kart geçerli olsa da harem ve Aya İrini kısımlarında kabuk edilmiyor.”

3. Kapalı Çarşı

Kapalı Çarşı

Dünyadaki ilk alışveriş merkezlerinden biri olan Kapalı Çarşı, İstanbul’un en ikonik yapılarından biri. Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerinin kesişim noktasında yer alan Kapalı Çarşı, 4.000 dükkanı ve yaklaşık 25.000 çalışanıyla adeta farklı bir dünya. Bazı zamanlarda günlük 500.000 kişiyi ağırlayan bu çarşı, İstanbul gezinde mutlaka görmen gereken yerlerden.

Kapalı Çarşı’ya gelmişken yalnızca burada gezerek şehrin ruhunu deneyimlemek bir seçenekken başka bir seçeneğin daha var. O da buradaki dükkanlardan yiyecek, kıyafet ya da mücevher alışverişleri yapmak. Böylelikle İstanbul seyahatinden kendin için birkaç anıyı da yanında götürebilirsin. Yalnızca burada gezerek şehrin esnaf kültürü hakkında fikir sahibi olman da mümkün.

Çarşıya Marmaray, Tramvay ve Metro ile ulaşabilirsin. Marmaray’da Sirkeci Durağı’nda inip 15 dakika kadar, Tramvay’da Kapalı Çarşı Durağı’nda inip 1 dakika kadar ve M2 Metrosu’nun Vezneciler Durağı’nda inip 10 dakika yürümen yeterli olacak.  

Konum Linki

4. Mısır Çarşısı

Mısır Çarşısı

Kapalı Çarşı’dan bahsetmişken değinmem gereken bir diğer tarihi mekan da tabii ki Mısır Çarşısı. Genelde Kapalı Çarşı ile karıştırılan Mısır Çarşısı aslında Eminönü’nde konumlanmış bir yer. Çiçek tohumları, baharat seçenekleri, kuruyemişler, bitkiler ve şarküteri Mısır Çarşısı’nda satılan en önemli ürün kategorileri.

Yeni Cami’nin arkasında ve Çiçek Pazarı’nın hemen yanında bulunan bu çarşı pazar günleri de açık olmasıyla öne çıkıyor. Geçmişte yerinde başka bir çarşının olduğu rivayet edilen Mısır Çarşısı 1660 yılında baş mimar Kazım Ağa’ya yaptırılmış. İki büyük yangın tehlikesi atlatmış çarşı bugünkü görünümüne son olarak 1940-1943 tarihleri arasında geçirdiği restorasyonla kavuşmuş.

Eğer alternatif tıpa ilgin varsa Mısır Çarşısı’nda çok keyifli vakit geçireceğine eminim. Eğer alternatif tıp ile özel bir ilgin yoksa dahi bu çarşı seni tarihi atmosferiyle kendisine çekecek.

Çarşıya Marmaray ile gitmek istersen Sirkeci İstasyonu’ndan 8 dakika yürümen, vapurla gideceksen Eminönü İskelesi’nden 5 dakika yürümen yeterli.

Konum Linki

5. Süleymaniye Camisi

Süleymaniye Camisi

Fatih ilçesinde konumlanmış cami, Süleymaniye Külliyesi’nin bir parçası. İstanbul’un 7 tepesinden 3.sünde bulunan cami Boğaziçi ve Haliç’e bakıyor. Mimar Sinan’ın kalfalık eserim olarak nitelendirdiği cami, yapımının çok uzamasıyla da tarihte özel bir yere sahip. Çünkü caminin yapımının çok uzun bir sürece yayılması dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ı kızdırmış ve sonrasında cami 2 aylık kısa bir sürede tamamlanmış.

Mimar Sinan her ne kadar camiyi kalfalık eseri olarak nitelendirse de caminin akustik özellikleri aslında bugünün ses mühendislerine ilham verecek kadar başarılı. Yapıda ses kubbede toplanıp camiye yayılmıyor. Ses, cemaatin bulunduğu kısma da belli bir tonda aktarılabilecek özellikte. Oluşturulan bu başarılı teknoloji sayesinde camide ek bir teknolojiye ihtiyaç duyulmamış. 138 adet penceresi sayesinde içerisi oldukça aydınlık olan bu cami de İstanbul’daki tarihi yerler listemde kendine yer bulması gereken yapılardan biriydi.

Sen de şehre gelmişken ünü yaşadığı toprakların sınırlarını aşmış başarılı bir mimarın en önemli eserlerinden birini gezerek tarihte bir yolculuğa çıkmak istersen Süleymaniye Camisi’ne de gitmelisin.

Camiye tramvay ile gitmek istersen Kabataş-Bağcılar hattında Laleli Durağı’nda inip 15 dakika yürümen, otobüsle gitmek istersen 48T hatlı otobüse binmen yeterli.

Konum Linki

“Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın mezarları da camide yer alıyor, ziyaret etmek istersen aklında bulunsun derim.”

6. Kız Kulesi

Kız Kulesi

Sıradaki önerim hakkındaki efsanelerle ilgili çoğu kişinin fikir sahibi olduğu bir tarihi mekan yani Kız Kulesi. Salacak açıklarında yer alan Kız Kulesi hakkında bugüne dek çok sayıda rivayet ortaya atılmış ve yapı efsanelere konu olmuş. Üsküdar’da Bizans Dönemi’nden kalan tek eser olmasıyla öne çıkan yapı, M.Ö. 24. Yıla kadar eski bir tarihe sahip. Geçmişte Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapmış yer, bugüne dek gümrük istasyonu, karantina odası gibi farklı işlevlerde kullanılmış olsa da asıl görevi hep gemilere yol göstermek olmuş. 2000 yılında restore edilen Kız Kulesi’nin içine bir de restoran eklenmiş ve bu sayede yapının turistik değeri artmış.

İstanbul’a kadar geldiysen mutlaka bu güzel mekana da uğramalı hatta saatleri ayarlayabilirsen kahvaltını Kız Kulesi’nde yapmalısın. Yapıya varmak için Salacak’tan 09.15-18.30 arasında vapura binebilirsin. Yapıya giriş ücreti yetişkinler için 40 TL iken öğrenciler içinse 20 TL.

Konum Linki

7. Dolmabahçe Sarayı

Dolmabahçe sarayı

Atatürk’ün yaşama gözlerini yumduğu yapı olması nedeniyle hatırlarda üzücü bir yere sahip olan Dolmabahçe Sarayı, 250.000 m²lik bir alan üzerine kurulmuş bir Osmanlı sarayı. Neobarok mimari tarzdaki yapı İstanbul’daki tarihi yerler dendiğinde akla ilk gelen yerlerden. Yaklaşık 400 yıl öncesine kadar sarayın yapılmış olduğu yer bir bataklık olsa da zamanla bataklığın doldurulması ve yerine padişahların eğleneceği yapıların yapılması bugünkü Dolmabahçe Sarayı’nın yapımına zemin hazırlamış.

İstanbul Boğazı’nın Avrupa Yakası’nda 600 metre boyunca uzanan saray, farklı üslupların bir arada kullanılmasıyla oluşturulmuş bir yapı olmasıyla öne çıkar. Saray, Garabet Amira Balyan ve oğlu Nigoğos Balyan tarafından 1843-1855 yılları arasında inşa edilmiş.

1927-1938 yılları arasında Atatürk tarafından da kullanılan bu ihtişamlı yapı, 1984 yılından beri müze konseptinde bir saray olarak kullanılıyor. Süslemelerinin görkemi, içerisindeki benzersiz tabloları ve eşsiz atmosferiyle bu saray İstanbul gezinde görmen gereken yerlerden biri. Selamlık + Harem + Milli Saraylar Resim Müzesi’ni gezmek için alabileceğin biletin fiyatı 80 TL, indirimli hali 20 TL ve turistler içinse 200 TL.

Saraya vapurla gideceksen Kabataş İskelesi’nde inip 3 dakika yürümeli, otobüsle gideceksen Kabataş Durağı’nda inip 6 dakika yürümelisin.

Konum Linki

“6 yaş üzerindeki çocuklar için giriş ücreti alınıyor. İçeride fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor. Ayrıca 23 Nisan, 19 Mayıs ve 29 Ekim gibi tarihleri takip edersen indirimli ziyaret etme fırsatı yakalayabilirsin.”

8. Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı

100 bin ton su depolama kapasitesine sahip sarnıç, sarayın su ihtiyacının karşılanması amacıyla Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmış bir yapı. Küçük bir girişi olan sarnıç aslında yaklaşık 10.000 metrekarelik bir alana sahip. Sarnıcın bulunduğu konumda geçmişte bir bazilikanın yer alıyor olması yapının Bazilika Sarnıcı ismiyle adlandırılmasını da beraberinde getirmiş.

Dan Brown’un çok satan kitabı Cehennem’e de konu olmuş Yerebatan Sarnıcı, sütun ormanı görünümünde ve mekanın tavanı tuğla örülü. Hem kendine has atmosferi, hem loş görünümü hem de şehrin en yoğun bölgelerinden birinde olmasına rağmen ruhu dinginleştiren bir özellikte olması Yerebatan Sarnıcı’nı İstanbul’daki tarihi yerler listemin yıldızlarından birine dönüştürüyor.

Sarnıca gitmek isteyen yerli misafirler 15 TL, turistler ise 30 TL ödeyerek bu tarihi mekanı gezebilir.

Yerebatan Sarnıcı’na Marmaray Sirkeci Durağı’ndan yürüyerek 10 dakikada ya da T1 Tramvayı’nın Sultanahmet Durağı’ndan yürüyerek 4 dakikada varabilirsin.

Konum Linki

“Son restorasyonlardan sonra sarnıca eklenen heykeller, ışıklandırma ve ses sistemi görülmeye değer. Güncel halini görmediysen bir daha yolunu sarnıca çevirme zamanı gelmiş demektir.”

9. Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi

İstanbul her yanı saraylarla dolu bir şehir olduğu için listemde başka bir saraya daha yer vermem çok normal. Sıradaki saray önerim Beylerbeyi sahilde tüm ihtişamıyla yıllara meydan okuyan Beylerbeyi Sarayı. 1861-1865 yılları arasında Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan’a yaptırılmış bu saray 2. Konstantinos’un diktirdiği büyük haçtan dolayı İstavroz Bahçeleri adıyla anılan korulukta inşa edilmiş. 24 oda, 1 hamam ve 1 banyodan oluşan saray, ahşap oymacılığının ve altınla yapılmış işlemeciliğin en iyi şekilde kullanıldığı yapılardan biri.

Asıl sarayın yazlık saray olarak da adlandırıldığı Beylerbeyi Sarayı aslında bir saray kompleksi ve içinde Mermer Köşk, Sarı Köşk, Ahır Köşk ve iki küçük deniz köşkü de yer alıyor. Sarayın aynı zamanda konuk evi olarak kullanılması da yapının bugüne dek dünya sahnesinden önemli kişileri ağırlamasını beraberinde getirmiş. Bu nedenle Beylerbeyi Sarayı’nı gezmek sana Osmanlı Devleti’nin ihtişamlı yıllarının izlerini görme fırsatı verecek.

Sarayı gezmek isteyen yerli turistler 30 TL, öğrencilerse 10 TL ödemeli. Turistler için tam bilet fiyatı 60 TL iken öğrenci bileti fiyatı ise 20 TL. Saraya Beylerbeyi Sarayı Durağı’ndan geçen otobüslere binip 5 dakika yürüyerek varabilirsin.

Konum Linki

“Müze kart geçerli fakat içeride fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor.”

10. Galata Kulesi

Galata Kulesi

Hakkında birçok efsane olan bir diğer tarihi yapı da tabii ki Galata Kulesi. Özellikle “Galata Kulesi’ne çıktığın kişi ile evlenirsin” efsanesi henüz yeni sevgili olmuş kişiler için oldukça cezbedici. Adını bulunduğu semtten alan kule, günümüzde müze olarak kullanılan bir yapı ve İstanbul’un sembolik yapılarından da biri. Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında inşa ettirilen yapı, bugüne dek fener kulesi, barınak ve yangın gözetleme kulesi olarak farklı alanlarda kullanılmış.

Eşsiz İstanbul manzarasını izlemek ve tarihten izlere yansımak için ideal bir seçenek olan Galata Kulesi, aynı zamanda Hezarfen Ahmed Çelebi’nin rüzgarlı bir havada kendisine kanat takıp uçmak için atladığı yapı olarak da hatırlarda yer etmiş. Alt kısmı Ceneviz, üst kısmı Osmanlı mimarisinden izler taşıyan Galata Kulesi, bugüne dek çok sayıda yangın geçirmiş olsa da hala şehir için önemini koruyor. Sen de İstanbul’a gelmişken şehrin manzarasını doyasıya izlemek için Galata Kulesi’ne gidebilirsin.

Kuleye gitmek için M2 Metrosu’nu tercih edip Şişhane Durağı’ndan yaklaşık 5 dakika yürüyebilirsin. Ya da vapur seçeneğini tercih edip Karaköy İskelesi’nden yaklaşık 15 dakika yürüyebilirsin. Kuleye giriş ücreti 100 TL.

Konum Linki

“Müze kartla giriş yapılabiliyor. Asansörle 6. kata çıkıp ardından iki katı merdivenle tırmanıp kulenin zirvesine ulaşabilirsin. Bu arada çocukların güvenlik sebebiyle ebeveynsiz kabul edilmediğini vurgulamak lazım.”

11. Sultan Ahmet Camisi

Sultan Ahmet Camisi

Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Sedefkar Mehmed Ağa’nın mimarı olduğu Sultan Ahmet Camisi de hem şehirdeki en ikonik yapılardan hem de tarihi açıdan çok kıymetli. Geçmişte bir külliyenin parçası olan cami, külliyedeki her yapı bugüne dek ulaşamadığı için günümüzde bağımsız bir yapı olarak kabul görüyor. Camide en çok kullanılan renk mavi olduğu için yapı “Blue Mosque” adıyla da biliniyor. Büyük kubbede, yarım kubbelerde ve caminin içinde mavi renkteki İznik çinilerine rastlamak mümkün. Ayasofya’nın müze olarak kullanıldığı dönemde Sultan Ahmet Camisi, İstanbul’un ana camisi olarak kabul görmüş.

Mutlaka görmen gereken İstanbul’daki tarihi yapılar dendiğinde akla gelen Sultan Ahmet Camisi’nin en önemli özelliklerinden bir diğeri de caminin tam kapasite dolu olduğu zamanlarda bile herkesin imamı duyabileceği şekilde tasarlanmış olması.

Girişin ücretsiz olduğu camiye gitmek için T1 Tramvay Hattı’nın Sultanahmet Durağı’nda inip 3 dakika yürüyebilir ya da Marmaray’ın Sirkeci Durağı’ndan 15 dakika yürüyebilirsin.

Konum Linki

12. Fener Rum Erkek Lisesi

Fener Rum Erkek Lisesi

İstanbul’da faaliyet gösteren 3 Rum eğitim kurumundan biri olmasıyla öne çıkan Fener Rum Erkek Kilisesi, İstanbul’daki tarihi yapılar arasında en ihtişamlı olanlardan birisi. Fethin ardından Fatih Sultan Mehmet’in Ortodoksların kendi dillerinde eğitim alabileceğini ve ibadetlerini dilediklerince yapabileceklerini ilan eden fermanından sonra bu yapı, şehre dönen Bizanslılar tarafından inşa edildi. Kırmızı tuğlalarıyla dikkat çeken yapıda kullanılan tuğlalar ve granitler Fransa’dan getirilmiş.

Sancaklar Yokuşu’nda konumlanmış eğitim kurumu, ülkemizde başlanan ilk müzecilik faaliyetlerinden beri İKSV’nin bünyesinde birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapar bir konumda. Yapı ile ilgili bir diğer bilgi de heybetinden dolayı çoğu kişi tarafından “Avrupa’nın beşinci en büyük kalesi” olarak bilinmesi. 

Yapıya Fener Durağı’ndan geçen otobüslere binerek gitmen mümkün. Durakta indikten sonra 5 dakika yürümen gerekli. Ya da Haliç Hattı’na binip Fener Durağı’nda inebilir ve 7 dakika yürüyebilirsin.

Konum Linki

13. Yıldız Sarayı

Yıldız Sarayı

Listemizin 13. maddesinde de bizleri şaşırtıcı olmayan bir şekilde yine bir saray bekliyor. Osmanlı Devleti’nde II. Abdülhamit Dönemi’nde ana saray olarak kullanılan Yıldız Sarayı, aslında Mihrişah Sultan için yaptırılmış bir yapı. Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir yapıdan ziyade koruluk içine yerleştirilmiş sarayların, köşklerin ve parkların birleşimi olan Yıldız Sarayı, döneminin en ünlü eserlerinden biri.

Zamanında devletin yönetim merkezlerinden biri olarak öne çıkmış Yıldız Sarayı, bugün Yıldız Sarayı Müzesi, Yıldız Saray Tiyatrosu ve Sahne Sanatları Müzesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Müzesi’ni içeriyor. Yapının en önemli özelliklerinden biri de Osmanlı Devleti’nden kalma bir saray tiyatrosunu içermesi.

Sen de İstanbul’a kadar gelmişken gezilecek yerler listende mutlaka Yıldız Sarayı’na da yer vermelisin. Sarayın en görülesi yerlerinden Şale Köşkü’nü gezmek için yerli ziyaretçiler 10 TL, turistler ise 20 TL ödemeli. İndirimli bilet ve bahçeye giriş ise 5 TL.

Yıldız Sarayı’na otobüsle gitmek istersen Yahya Efendi Durağı’ndan geçen bir otobüsü tercih etmen yeterli. Sonrasında yaklaşık 15 dakika yürümelisin.

Konum Linki

14. Yedikule Zindanları

Yedikule Zindanları

Her yanı tarih kokan bir şehirle ilgili bir derleme yaparken şehirde yer alan açık hava müzelerinden birine yer vermemek olmazdı. Yedikule Zindanları, yalnızca İstanbul’un değil tüm Türkiye’nin en eski açık hava müzelerinden biri olma ayrıcalığına sahip. Her ne kadar ismi zindan olsa da yapı aslında Bizans’a misafir gelen kralları ve yabancı saray mensuplarını karşılamak için yapılmış. Aslında 4 kule, Bizans İmparatoru Theodosius ve oğulları tarafından inşa ettirilmiş olsa da fethin ardından Fatih Sultan Mehmet’in 3 kule daha ekletmesiyle 7 kule tamamlanmış.

Zindanlarda yer alan kulelerin ismi ise şöyle: Genç Osman Kulesi, Cephanelik Kulesi, III. Ahmed Kulesi, Hazine Kulesi, Zindan Kulesi, Top Kulesi ve Bayrak Kulesi… Bir açık hava müzesinde gezmek de istersen Yedikule Zindanları’nı da mutlaka görmeni öneririm.

Girişi ücretsiz olan Yedikule Zindanları Fatih ilçesinde konumlanmış bir tarihi yapı. Marmaray Kazlıçeşme İstasyonu’ndan yaklaşık 10 dakika yürüyerek yapıya varabilirsin.

Konum Linki

15. Adile Sultan Kasrı

Adile Sultan

Bahsedeceğim yapının bir filme de mekan olmuş özel bir yapı olmasını istedim ve 15 numaraya Hababam Sınıfı ile ünlenmiş Adile Sultan Kasrı’nı koydum. Üsküdar ilçesinde konumlanmış bu kasır Validebağ Korusu’nda yer alıyor. Dikdörtgen plana sahip yapıya iki taraftaki merdivenler aracılığıyla giriş yapılıyor. Günümüzde bir öğretmen evi olarak kullanılan Adile Sultan Kasrı’nın Hababam Sınıfı’nın çekildiği odası ise “Hababam Sınıfı Müzesi” olarak ziyaret edilebiliyor. Bu yapının mimarı da tıpkı Dolmabahçe Sarayı’nda olduğu gibi Nigoğos Amira Balyan.

Adile Sultan Kasrı’na giriş ücretsiz olsa da Hababam Sınıfı Müzesi’ne giriş için 5 TL ödemen gerekiyor. Kasra M5 Metrosu’nun Altunizade Durağı’nda inerek gidebilirsin. Sonrasında yaklaşık 15 dakika yürümen gerekiyor.

Konum Linki

16. Ortaköy Camii

Ortaköy Camii

Ortaköy Camii, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün hemen altında yer alıyor. Resmi adı Büyük Mecidiye Camii olan Ortaköy Camii, Osmanlı döneminde inşa edilmiş tarihi bir yapı olarak dikkat çekiyor.  

Yapımı 1854 yılında tamamlanan Ortaköy Camii, Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilir. Fransız ve Neo-Barok tarzında, mimar Nigoğayos Balyan tarafından tasarlanan cami, döneminin en önemli mimari eserlerinden biri olarak kabul edilir.

Caminin en belirgin özellikleri, yüksek kubbesi ve dört minaresi. Ayrıca iç mekânda bulunan muhteşem mozaikler, mermer işçilikleri ve kalem işleri gibi süslemeler ve detaylar da oldukça dikkat çekici.

Ortaköy Camii, tarihi ve estetik değeriyle birlikte İstanbul'un önemli turistik merkezlerinden biri. Öyle ki Boğaziçi'nin eşsiz manzarasına hâkim konumu ve çevresindeki restoranlar, kafeler ve hediyelik eşya dükkanlarıyla turistlerin aradığı her şeye sahip.

Ortaköy Camii, İstanbul'un kültürel ve tarihi mirasının bir parçası olarak, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.

Konum Linki

17. Çırağan Sarayı

Çırağan Sarayı

Osmanlı döneminde inşa edilen ve muhteşem mimarisiyle ünlü olan Çırağan Sarayı, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Boğaziçi'nin kıyısında yer alıyor.

Çırağan Sarayı, 19. yüzyılın sonlarında Sultan Abdülmecid'in emriyle yapılır. İnşa edildiği dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun en gösterişli saraylarından biri olarak kabul edilir. Ancak, 1910 yılında çıkan bir yangın sonucu büyük hasar görür ve uzun süre harabe halinde kalır.

1989 yılında restore edilen Çırağan Sarayı, günümüzde lüks bir otel olarak hizmet veriyor. Otel, zarif ve görkemli bir atmosfere sahip olup, ziyaretçilere kusursuz bir konaklama deneyimi sunuyor. Tarihi dokusu ve özgün detayları titizlikle korunan Çırağan, aynı zamanda modern lüks olanaklarla donatılmış.

Çırağan Sarayı'nı ziyaret eden her bir turist, sarayın ihtişamını ve tarihi atmosferini deneyimleme fırsatı buluyor. Sen de Çırağan Sarayı’nın bahçesinde dolaşabilir, tarihi yapının muhteşem detaylarını keşfedebilir ve Boğaziçi manzarasının tadını çıkarabilirsin. Ayrıca, sarayın içinde yer alan restoran ve kafelerde otantik Türk mutfağının lezzetlerini deneyebilirsin.

Çırağan Sarayı, İstanbul'un zengin tarihini keşfetmek isteyen turistler için mutlaka görülmesi gereken önemli bir nokta.

Konum Linki

18. Eyüp Sultan Camii

Eyüp Sultan Camii

İstanbul'un Eyüp semtinde bulunan Eyüp Sultan Camii, İslam dünyasında önemli bir dini merkez olarak kabul ediliyor. Cami, Eyüp El-Ensari'nin mezarının bulunduğu alanda yer alıyor.

Eyüp Sultan Camii, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Bey'in komutanlarından olan Eyüp El-Ensari'ye adanmıştır. Eyüp El-Ensari, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden biri olup, İstanbul'un fethi sırasında burada şehit düşmüştür.

Caminin tarihi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarına kadar uzanır. İlk yapının 1458 yılında inşa edildiği bilinse de günümüzdeki haliyle 19. yüzyılda Sultan Mahmud II ve Sultan Abdülmecid'in emirleriyle yeniden yaptırılır.

Eyüp Sultan Camii, Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan görkemli bir yapı. Cami, ana kubbesi, ihtişamlı minaresi ve dikkat çekici iç dekorasyonuyla tanınır. Caminin içerisindeki mihrap, minber ve süslemeler özenle işlenmiş detaylara sahip.

Caminin yanında, Eyüp Sultan Türbesi bulunuyor. Türbe, Eyüp El-Ensari'nin mezarının bulunduğu kutsal bir alan olarak kabul ediliyor. Müslümanlar için önemli bir ziyaret noktası olan Eyüp Sultan Camii ve türbesi, her yıl birçok kişi tarafından ziyaret ediliyor.

Eyüp Sultan Camii ve çevresi, dini ve tarihi önemiyle birlikte turistler için de ilgi çekici bir mekân. Sen de Eyüp Sultan Camii’ni ziyaret ederek eşsiz atmosferini deneyimleyebilir, tarihi dokusunu keşfedebilir ve Eyüp semtindeki diğer tarihi ve kültürel yerleri gezebilirsin.

Konum Linki

19. Rumeli Hisarı

Rumeli Hisarı

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Boğaziçi'nin Avrupa yakasında yer alan Rumeli Hisarı, tarihi bir kale ve savunma yapısı olarak dikkat çekiyor. Hisarın, Osmanlı İmparatorluğu'nun fetih stratejileri doğrultusunda inşa edildiği biliniyor.

Rumeli Hisarı, 15. yüzyılın sonlarında, 1452-1453 yılları arasında Sultan II. Mehmed (Fatih Sultan Mehmed) tarafından İstanbul'un fethinden önce inşa edildi. Amacı, Boğaziçi'nin kontrolünü ele geçirmek ve İstanbul'u kuşatarak Bizans İmparatorluğu'na karşı bir avantaj sağlamaktı. Öyle ki stratejik bir konumda yer alan kale, Boğaziçi'nin en dar noktasında, Anadolu Hisarı'nın karşısında bulunuyor.

İnşası hızlı bir şekilde tamamlanan Rumeli Hisarı’nın, Osmanlı’nın İstanbul'u fethetme sürecinde önemli bir rol oynadığı biliniyor. Rumeli Hisarı, dış duvarları ve kuleleriyle güçlü bir savunma yapısına sahip. Kale, üç büyük kuleden oluşuyor: İç Kale, Ortaköy Kulesi ve Sarayburnu Kulesi. İç Kale, kaleye girişi kontrol eden ve savunma için stratejik bir noktada bulunan ana kule olarak dikkat çekiyor.

Günümüzde Rumeli Hisarı, tarihi ve mimari önemiyle birlikte turistlerin ziyaret ettiği popüler bir yer. Müze olarak ziyarete açık olan Rumeli Hisarı’nda tarihi surları ve yapıları keşfedebilir, kale içerisindeki sergileri gezebilir ve Boğaziçi manzarasının tadını çıkarabilirsin.

Rumeli Hisarı, İstanbul'un zengin tarihini deneyimlemek ve Osmanlı İmparatorluğu'nun fetih dönemine tanıklık etmek isteyen turistler için mutlaka görülmesi gereken önemli bir nokta. Rumeli Hisarı giriş ücreti 2023 yılı için 100 TL. Ayrıca müzekart geçerli. 

Konum Linki

20. Anadolu Hisarı

Anadolu Hisarı

Anadolu Hisarı, İstanbul'un Anadolu Yakası’nda Beykoz ilçesinde yer alan tarihi bir kale olarak dikkat çekiyor. Hisarın, Osmanlı Devleti’nin fetih stratejileri doğrultusunda inşa edildiği biliniyor.

Anadolu Hisarı, 1394-1395 yılları arasında Sultan I. Bayezid tarafından inşa ettirildi. Hisarın amacı, Boğaziçi'nin kontrolünü ele geçirmek ve İstanbul'u kuşatarak Bizans İmparatorluğu'na karşı bir avantaj sağlamaktı. Boğaziçi'nin en dar noktasında, Rumeli Hisarı'nın karşısında yer alan hisar, stratejik açıdan önemli bir konuma sahip.

İnşası büyük bir taş bloklar kullanılarak gerçekleştirilen hisar, güçlü savunma sistemleriyle donatılmış yapısıyla ilgi çekiyor. Öyle ki dış surları ve kuleleriyle etkileyici bir görüntüye sahip. Kaledeki kuleler arasında en büyük ve dikkat çekici olanı ‘Güzelce Kulesi’. Ayrıca, kale içerisindeki avlu ve diğer yapılar da tarihi atmosferi koruyor.

Günümüzde Anadolu Hisarı, tarihi ve kültürel önemiyle birlikte turistlerin ziyaret ettiği popüler bir yer. Anadolu Hisarı’na gelen turistler, tarihi surları, kuleleri ve diğer yapıları keşfetme fırsatı buluyor. Ayrıca, ziyaretçiler, kale çevresindeki park alanları ve yürüyüş yollarında vakit geçirerek doğal güzelliklerin ve manzaranın tadını çıkarabiliyor.

Konum Linki

21. Gülhane Parkı

Gülhane Parkı

Gülhane Parkı, İstanbul'un Eminönü semtinde, Topkapı Sarayı'nın hemen yanında yer alan tarihi bir alan. Hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ünlü olan Gülhane Parkı, yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.

Gülhane Parkı’nın, Osmanlı İmparatorluğu döneminde saray bahçesi olarak kullanıldığı biliniyor. Tarihi kaynaklara göre, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılır. Daha sonra Sultan Abdülmecid tarafından yeniden düzenlenir. Gülhane, 1839 yılında Tanzimat Fermanı'nın ilan edildiği yer olarak da tarihi anlamda oldukça önemli.

Geniş yeşil alanları, renkli çiçekleri, göletleri ve tarihi çınarlarıyla ünlü olan Gülhane Parkı’nda yürüyüşe çıkabilir, piknik yapabilir, dinlenebilir ve doğanın keyfini sürebilirsin. Ayrıca parkın içerisinde bulunan tarihi yapılardan biri olan Gülhane Kütüphanesi'nde, Osmanlı dönemine ait önemli el yazmalarını görme şansı elde edebilirsin.

Parkın içinde yer alan önemli noktalardan bir diğeri de Gülhane Parkı Müzesi. Ziyaretçilere İstanbul'un tarihini ve kültürel mirasını tanıtan sergiler sunan müzede, Osmanlı dönemine ait eserlerin sergilendiği galeriler bulunuyor.

Gülhane Parkı, aynı zamanda İstanbul'un tarihi ve turistik bölgelerine yakın konumuyla da dikkat çekiyor. Öyle ki Gülhane Parkı’ndan Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii ve Ayasofya gibi önemli turistik noktalara yürüyerek ulaşılabiliyor.

Gülhane Parkı, İstanbul'da doğa ve tarihle iç içe güzel bir mola noktası arayan turistler için ideal bir seçenek. Park, tarihi atmosferi, yeşil alanları ve huzurlu ortamıyla ziyaretçilerine keyifli bir deneyim sunuyor.

Konum Linki

22. Küçüksu Kasrı

Küçüksu Kasrı

Küçüksu Kasrı, İstanbul Anadolu Yakası’nda, Beykoz’da yer alan tarihi bir kasır olarak mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilen bu zarif yapı, Boğaziçi'nin güzelliklerini keşfetmek isteyen turistler için önemli bir cazibe merkezi.

Küçüksu Kasrı, 19. yüzyılın ikinci yarısında Sultan Abdülmecid'in emriyle inşa edilir. Saray, Boğaziçi'nin muhteşem manzarasına hâkim bir tepede konumlanır. İhtişamlı bir Osmanlı sarayı olarak tasarlanan yapı, klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyor.

Dış cephesi, beyaz mermerden yapılan ve detaylı süslemelerle bezenen Küçüksu Kasrı’nın iç mekânı, zengin süslemeleri, freskleri ve dönemin özgün mobilyalarıyla dikkat çekiyor. Sarayın büyük bir salonu, şık bir tahta merdiveni, haremlik ve selamlık bölümleri bulunuyor.

Küçüksu Kasrı, Boğaziçi'nin etkileyici manzarasını gözler önüne seren bir terasa sahip. Kasrın terasına çıkıp, Boğaziçi manzarasının seyrine dalabilirsin. Buna ek olarak günümüzde müze olarak hizmet veren Küçüksu Kasrı’nda, sarayın içindeki odaları gezebilir, tarihi atmosferi deneyimleyebilir ve döneme ait eserleri inceleyebilirsin. Ayrıca, kasrın bahçesinde yürüyüş yapıp, bahçedeki kafede dinlenip çay veya kahve içebilir, çevredeki doğal güzellikler keşfedebilirsin.  

Küçüksu Kasrı, zarafeti, tarihi önemi ve muhteşem Boğaziçi manzarasıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Küçüksu Kasrı giriş ücretleri 2023 yılına göre yetişkinler için 15 TL, öğrenciler için ise 5 TL. Buna ek olarak yabancı uyruklu vatandaşlar için giriş ücreti 30 TL.

Konum Linki

23. Bozdoğan Kemeri

Bozdoğan Kemeri

Bozdoğan Kemeri, İstanbul'un Fatih ilçesinde, tarihi Yedikule Hisarı'nın yakınında yer alan bir su kemeri. Bu muhteşem yapı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş olup, tarihi ve mimari önemiyle dikkat çekiyor.

Bozdoğan Kemeri, 16. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen Valens (Bozdoğan) Su Kemeri'nin bir parçası. O dönemlerde şehirdeki suyun uzak bölgelerden getirilerek dağıtılması açısından önemli bir işlev görmüş.  

Tuğla ve kesme taşlardan inşa edilen kemerin uzunluğu yaklaşık olarak 970 metre, yüksekliği ise 25 metre. Estetik açıdan dikkat çeken bir mimariye sahip olan su kemeri, Osmanlı İmparatorluğu'nun mühendislik becerilerinin bir örneğini temsil eder.

Bozdoğan Kemeri, İstanbul'un tarihi güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için ilgi çekici bir nokta. Bozdoğan Kemeri’nde tarihi bir deneyim yaşayıp, panoramik manzarayı seyretme fırsatı bulabilirsin. Ayrıca, kemerin çevresinde bulunan park ve bahçelerde dinlenip, vakit geçirebilirsin.

Günümüzde, Bozdoğan Kemeri, tarihi ve kültürel önemiyle korunan bir yapı. İstanbul'un zengin tarihini deneyimlemek ve Osmanlı İmparatorluğu'nun mühendislik mirasını keşfetmek isteyen turistler için mutlaka görülmesi gereken bir yer.

Konum Linki

24. Haydarpaşa Garı

Haydarpaşa Garı

İstanbul Anadolu yakasında, Kadıköy’de yer alan Haydarpaşa Garı, tarihi bir tren istasyonu. Hem tarihi hem de mimarisiyle tüm dünyaca bilinen bu ikonik yapı, İstanbul'un simgelerinden biri.

1908 yılında inşa edilen Haydarpaşa Garı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Alman mimar Otto Ritter tarafından tasarlanır. Gar binası, neo-klasik ve neo-gotik tarzlarda inşa edilir. Yüksek kuleleri, kemerli pencereleri ve detaylı süslemeleriyle dikkat çekerken, iç mekân geniş bir bekleme salonu, büro ve yönetim odalarıyla ziyaretçileri karşılar.

Haydarpaşa Garı, tarih boyunca İstanbul'un önemli ulaşım noktalarından biri olur. Zamanla hem yerli hem de yabancı turistler için nostaljik bir simge haline gelir. İstasyon, İstanbul'dan Anadolu'ya seyahat eden trenlerin başlangıç noktası olarak fazlasıyla önemli.

Günümüzde Haydarpaşa Garı, hala tren ulaşımı için önemli bir durak işlevi görüyor. Aynı zamanda, gar binasının bazı bölümlerinde, sanatsal etkinlikler ve sergiler düzenleniyor. Garın çevresindeki sahil alanı ise insanların yürüyüş yapabileceği ve Boğaziçi manzarasının tadını çıkarabileceği bir mekân olarak kullanılıyor.

Konum Linki

25. Mihrimah Sultan Camii

Mihrimah Sultan Camii

İstanbul'un Üsküdar ilçesinde yer alan tarihi bir cami olan Mihrimah Sultan Camii, Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan adına yaptırılır. Cami, 16. yüzyılda, Mimar Sinan tarafından inşa edilir. Mimar Sinan'ın klasik Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan başarılı bir örneği olan Mihrimah Sultan Camii’nin kubbesi, minareleri ve zarif süslemeleri oldukça dikkat çekici.

Caminin iç mekânı, çeşitli süslemelerle zenginleştirilmiş geniş bir ibadet alanına sahip. Duvarlardaki çiniler, freskler ve geometrik desenler caminin estetik değerini daha da arttırıyor. Ayrıca, caminin avlusunda bir şadırvan ve medrese binası bulunuyor.

Mihrimah Sultan Camii, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen turistler için önemli bir durak. Hem tarihi bir yapı hem de dini bir mekân olarak fazlasıyla değerli. Ziyaretçiler, camide ibadet edip, tarihi detayları inceleyebiliyor ve sakin bir ortamda huzur bulabiliyorlar.

Konum Linki

26. Aya İrini

Aya İrini

İstanbul'da tarihi bir kilise olan Aya İrini, Ayasofya Müzesi'nin yanında yer alıyor. Aya İrini, benzersiz tarihi ve mimari değeriyle oldukça ünlü.

Bizans İmparatorluğu döneminde, 537 yılında inşası tamamlanan Aya İrini, başlangıçta bir kilise olarak kullanılır. Daha sonra çeşitli dönemlerde cami, tekrar kilise ve son olarak da müzeye dönüştürülür. Kilise, Bizans dönemi mimarisinin güzel bir örneği olarak kabul ediliyor. Kubbeli bir yapıya, geniş ve etkileyici bir iç mekâna sahip olan kilisede, özgün mozaikler, freskler ve taş işçilikleri dikkat çekiyor.

Aya İrini, tarih boyunca önemli olaylara da tanıklık eder. İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilen kilise, daha sonra müze olarak kullanılmak üzere restore edilir. Günümüzde ziyaretçilere açık olan Aya İrini, konserler, sergiler ve diğer etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.

Önemli bir turizm noktası olan Aya İrini Kilisesi’nin büyüleyici mimarisi ve sanatsal değeri herkesin ilgisini çekiyor. Sen de Aya İrini'yi ziyaret ederek tarihi atmosferi deneyimleyebilir, iç mekânın güzelliklerini inceleyebilir ve kilise çevresindeki tarihi bölgeyi keşfedebilirsin. Aya İrini Kilisesi giriş ücreti yetişkinler için 40 TL, öğrenci giriş ücreti ise 15 TL. Ayrıca müzekart geçerli. 

Konum Linki

27. Kuleli Askerî Lisesi

Kuleli Askeri Lisesi

İstanbul, Çengelköy'de bulunan Kuleli Askerî Lisesi, tarihi bir binada yer alıp, boğaza bakan güzel bir konumda yer alıyor. Okul binası, etkileyici görünümüyle dikkat çekiyor.

Kuleli Askerî Lisesi, Osmanlı döneminde kurulur ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde de faaliyetlerine devam eder. Türkiye'nin en eski askeri okullarından biri olarak, genç erkek öğrencilere askeri eğitim vermek ve onları subay olarak yetiştirmek amacıyla uzun yıllar eğitim verir. Yıllar boyunca birçok ünlü asker, siyasetçi ve sanatçı yetiştiren Kuleli Askerî Lisesi, 2016 yılında yapılan bir düzenlemeyle eğitime kapatılır ve okuldaki askeri lise eğitimi sona erdirilir.

Bugün, Kuleli Askerî Lisesi binası hala ayakta olup, tarihi önemini korumaya devam ediyor. Binanın bazı bölümleri müze olarak tarih severler tarafından ziyaret ediliyor. Kuleli Askerî Lisesi, Türkiye'nin askeri eğitim tarihinde önemli bir yere sahip olan bir kurum. Hem tarihi hem de kültürel açıdan değerli olan bu okul, İstanbul'un zengin mirasını incelemek isteyenler için ilgi çekici bir nokta.   

Konum Linki

28. Yoros Kalesi

Yoros Kalesi

Yoros Kalesi, Anadolu Yakası'nda, Anadolu Kavağı olarak bilinen bölgede yer alan tarihi bir kale. Boğazın Karadeniz'e açıldığı noktada, stratejik bir konumda bulunan kalenin, İstanbul'un tarihinde önemli bir savunma merkezi olarak kullanıldığı biliniyor.

Kalenin tarihi, Bizans İmparatorluğu dönemine kadar uzanıyor. İlk olarak 5. yüzyılda inşa edilen, daha sonra çeşitli dönemlerde onarılan ve genişletilen Yoros Kalesi, boğazın kontrolünü sağlama ve İstanbul'u potansiyel saldırılara karşı koruma amacı taşıyor.

Yoros Kalesi'nin mimarisi, Bizans dönemine ait özellikleri yansıtıyor. Yüksek bir tepe üzerine inşa edilen kale, duvarları, kuleleri ve savunma sistemleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca, kalede bulunan bir şapel, yapıya dini bir atmosfer katıyor.

Kale, ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunuyor. Boğazın muhteşem manzarasına hâkim bir noktada yer alan Yoros Kalesi, turistler ve yerli halk için popüler bir destinasyon. Dolayısıyla Yoros Kalesi, tarihi atmosferi, muhteşem manzarası ve etkileyici yapısıyla İstanbul’da görülmesi gereken yerlerden biri. Kaleye girişler ücretsiz. 

Konum Linki

29. Neve Şalom Sinagogu

Neve Şalom Sinagogu

Neve Şalom Sinagogu, Beyoğlu semtinde yer alan bir Yahudi ibadet yeri. Türkiye'nin en büyük ve önemli sinagoglarından biri olan ve ‘Barış Evi’ anlamına gelen Neve Şalom, 1951 yılında İstanbul'daki Yahudi cemaatinin merkezi olan Galata'da inşa edilir.

Neve Şalom Sinagogu, dönemin önde gelen mimarlarından Sedat Hakkı Eldem tarafından tasarlanan modern bir mimariye sahip. Dış cephesinde basit ve sade çizgiler kullanılan binanın iç mekânı geniş ve aydınlık.

Neve Şalom Sinagogu, Türkiye Yahudi cemaatinin merkezi olarak hizmet veriyor. Burada, dini törenler, düğünler, bar mitzvah ve diğer dini-kültürel etkinlikler düzenleniyor. Sinagog aynı zamanda turistlerin de ilgisini çekiyor.

Türkiye'deki Yahudi mirasının önemli bir sembolü olan sinagog, İstanbul'da uzun bir geçmişe sahip olan Yahudi cemaati için kutsal ve merkezi bir mekân. Neve Şalom Sinagogu hem dini açıdan hem de mimari açıdan ilgi çekici bir yer olduğu için İstanbul'u ziyaret edenlere farklı bir kültürel deneyim sunuyor.

Konum Linki

30. Ahmet Fethi Paşa Yalısı (Pembe Yalı)

Ahmet Fethi Paşa Yalısı

İstanbul'un Üsküdar ilçesinde yer alan tarihi bir yalı olan Ahmet Fethi Paşa Yalısı, ‘Pembe Yalı’ olarak da biliniyor. Boğazın kıyısında yer alan yalı, etkileyici bir manzaraya sahip.

Ahmet Fethi Paşa Yalısı’nın, 19. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Yalı, zengin ve etkileyici mimari yapısıyla öne çıkıyor. ‘Pembe Yalı’ adını, pembe renkteki dış cephesinden alan yalıya bu renk, özgün bir karakter ve çekicilik katıyor.

Ahmet Fethi Paşa Yalısı, Osmanlı dönemi mimarisinin etkileyici bir örneği. Yalının iç mekanındaki zengin süslemelerle donatılmış odalar, tarihi atmosferi yansıtıyor. Büyük bir bahçeyle çevrili olan yalı, yeşil alanları ve boğaz manzarasıyla göz dolduruyor. Ahmet Fethi Paşa Yalısı, günümüzde özel bir mülk olup, bazen özel etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

Benim önerilerim şimdilik bu kadar. Sen kısa bir İstanbul seyahatindense uzun bir seyahat planlyıorsan gezebileceğin tüm yerleri İstanbul'da mutlaka gezmen gereken 80 yer yazımızdan keşfedebilirsin. Tarih kokan bir şehrin farklı medeniyetlerden izlerle dolu sokaklarında yürümek için tek ihtiyacın bir İstanbul uçak bileti. 

Muğla Tarihi Yerler

Ege Bölgesi’nin kıymetli tarihi yerlerine sahip olan noktalarından biri Muğla’dır. Muğla tarihi yerleri, 6.000 yıl öncesine dayanabilmektedir. Likyalılar, Menteşe Beyliği ve ardından gelen Osmanlı Hükümdarlığı ile Muğla birçok farklı medeniyete ve topluma ev sahipliği yapmıştır. Bu durum Muğla’da farklı tarihi dokuların oluşmasını sağlayan yegane durumlardan biridir. Bölgede yer alan 192 arkeolojik sit alanı ve bunlardan 22 tanesinin koruma altına alınmış olması ise Muğla’nın sadece tarihi dokusu için bile ziyaret almasını sağlamaktadır. Muğla’da tarihi yerler ve sit alanlarından elde edilen Muğla'nın tarihi eserleri Muğla gezginleri için müzelerde toplanmıştır. Muğla'nın tarihi güzellikleri arasında antik kentler, tiyatrolar ve tapınaklar yer almaktadır. Bu gösterişli yapılardan bazıları günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Muğla tarihi ve turistik yerleri, bölgenin turizm merkezlerinden birisini olmasını sağlamaktadır. Muğla'nın tarihi ve turistik yerleri ve özellikleri etkileyici hikayelere ev sahipliği yapmıştır. Özellikle, tarih düşkünü gezginler bu hikayelerin doğuş noktasını görmek için de bölgeyi ziyaret etmektedir.

Sadece tarihi değerleri değil, Muğla birçok özelliği bulunduran bir bölgedir. Muğla tarihi yerleri ve doğal güzellikleri ana popülariteyi sağlarken, Muğla plajları da yaz tatili açısından popülerlik sağlamaktadır.  Muğla'nın tarihi mekanları ve Muğla tarihi eserleri birçok kişi için yeterli bir ziyaret nedeni olmaktadır. Ancak bazı kişiler içinse deniz dolu bir gün, günün ana aktivitesi olmaktadır. Bu kişiler Muğla'nın tarihi ve turistik yerlerine gerçekleştirecekleri ziyaretleri tatilin ana merkezi yapmamaktadır. Deniz, tarih ve doğa üçgeninden oluşan bir döngü yaz ve bahar aylarında Muğla’da mümkündür. Hizmet sektörü açısından da gelişmiş olması Muğla’nın aranan her isteğe karşılık verebilecek bir nitelikte olmasını sağlamaktadır. Muğla bölgesinin meşhur lezzetlerini deneyimlemek de bu tatil üçgeninin tuzu biberi olmaktadır. 

 

Knidos Antik Kenti

Knidos Antik Kenti, MÖ 2000’li yıllara uzanan geçmişi ile Datça bölgesinin önemli bir yeridir. Aphrodite Heykeli gibi önemli tarihi eserlerin ana yurdu olan kent, maalesef ki günümüze ulaşana kadar birçok kez yağmalanmıştır. Buna rağmen kent gösterişini ve şaşasını kaybetmemiştir. MÖ. dönemde bölgenin önemli ticaret merkezlerinden biri olması, kenti tarihin her döneminde önemli kılmıştır. Günümüzde Datça tatilcileri tarafından sıklıkla ziyaret edilen Knidos, özellikle gün batımı seyri için yoğun ilgi görmektedir. Kişiler sandalyeleri ile inip antik kentin dik patikasından yürüyerek seyir tepesine ulaşabilmektedir. Kente girişler ücretlidir.

Adres: Yazı, Muğla Datça Çevre Yolu, 48900 Marmaris/Datça/Muğla

 

Kaunos Antik Kenti

Muğla’nın bir diğer meşhur tarihi alanı ise Kaunos Antik Kenti’dir. Kentte bulunan mezarlar ve yapıları kentin MÖ. 4. yüzyılda kurulduğuna yönelik bilgiler sunuyor. Bu dönemin önemli bir liman şehri olan Kaunos, deniz alüvyonlarla dolması sonucunda denizsiz kalıyor. Denizini kaybeden bir liman şehri olarak da kent, MS. 1. Yüzyılda terk ediliyor. Dalyan bölgesinde yer alan bu antik kent, yerli yabancı birçok turistin ilgisini çekiyor. Kente ulaşım şekli de birçok kişinin ilgisini çekiyor. Dalyan Nehri kenarında yer alan sandallar ile ulaşılan kent, baştan aşağıya güzel bir gün geçirilmesini sağlıyor. Kente girişler ise cüzi bir ücret karşılığında sağlanıyor. 

Adres: Dalyan, 48800 Ortaca/Köyceğiz/Muğla

Telefon: (0252) 614 11 50

 

Zeus Karios Tapınağı

Hisar tepesinde bulunan tapınak birçok mitolojik olaya ev sahipliği yapmış bir adrestir. 3.5 metre uzunlukta duvarları bulunan tapınak, günümüze sağlam bir şekilde gelmeyi başarmıştır. Geçmişi 1800 yıl öncesinde dayandığı düşünülen kent, Euromos Antik Kenti sınırları içerisinde yer alıyor. Günümüze kadar bu kadar sağlam bir şekilde gelmiş olması gören herkesi şaşkınlığa sürüklüyor. Kutsal bir alan olan bölge önemli tarihi bölgelerden biri olarak, Muğla’ya gelen herkesin görmesi gereken yerlerden biri oluyor.

Adres: Hisarbaşı Mahallesi, Milas/Muğla

 

Physkos Antik Kenti

Dört bir yanı antik kentlerle dolu olan Muğla’nın bir diğer önemli noktasında sıra. Reşadiye Yarımadası’nda yer alan kentin kuruluşu M.Ö 3400’lü yıllara dayanıyor. Physkos, eski bir liman kenti olup tarihte önemli bir yere sahiptir. Sadece tarih severler tarafından biline bu kent, yeni bir diyara keşfe çıkıyormuş hissi yaşatıyor. Öyle ki, gidiş yolunun pek bilinmemesi bu bilinmezliğin önemli ispatlarından biri oluyor. Belirli alanları çitlerle çevrili olan kente herhangi bir ücret verilmesi gerekmiyor. Dileyen herkes günün her saatinde kenti ziyaret edebiliyor. 

Adres: Reşadiye Yarımadası, Asartepe Mevkii, Muğla

 

Hippokome Antik Kenti

Dağlar arasında yer alan bu etkileyici yapı, Muğla’nın mutlaka görülmesi gereken bir diğer tarihi değeridir. At Şehri anlamına gelen Hippokome, Dalaman’a 30 kilometre uzaklıktadır. Burada yer alan heybetli kaya mezarları, geçmişten günümüze kalmayı başarmış önemli mimarilerden biri oluyor. Dağlar içerisine açılmış oyuklar ve buralara inşa edilen mezarlar, dönemin hem cenaze seremonililerini hem de mimari tekniklerine yönelik büyük bir merak uyandırıyor. Tatil esnasında uğranabilecek Hippokome Antik Kenti her bir alanında büyüleyici etki yaratıyor.

Adres: İt Asarı Mevkii, Çöğmen Köyü, Dalaman/Muğla

 

Amintas Kaya Mezarları

Gören herkeste nefes kesici bir etki yaratan bir yerde sıra. Fethiye bölgesinde yer alan bu mezarlar tarih ile ilgisi olmayan kişiler tarafından bile merak ediliyor. Devasa kayaların üzerine yapılan bu mezarlar adeta dağlara ürkütücü bir hava katıyor. MÖ. 4 yılına dayanan bu mezarların bazıları, günümüzde hala keşfedilmemiştir. Yapıldığı dönemde bu şekilde zahmetli bir yapının yapılmış olması gören herkesi hayrete düşürmektedir. Amintas koruma altına alınmış olup bölgeye giriş ücretlidir. Müze kart geçerlidir. 

Adres: Kesikkapı, 117. Sok. No:3, 48300 Fethiye/Muğla

 

Bodrum Antik Tiyatro

Günümüzde hala işlevini sürdüren özel yapılardan biri olan Bodrum Antik Tiyatro, 2400 yıldır binlerce insanı bir araya getiren bir alandır. 1960 yılında yapılan restorasyon sonucu tekrar hizmete açılan tiyatroda her yıl yüzlerce etkinlik düzenlenmektedir. Antik yapının içerisinde izlenen konserler, etkinliğe adeta farklı bir hava katmaktadır. Gündüz ziyaret edildiğinde ise tiyatro ile ilgili ilginç detaylara rastlanabilmektedir. İlk göze çarpan, Dionysos adına kurban kesilen sunak olmaktadır. Bir diğer merak edilen detay ise koltuklar arasında yer alan deliklerdir. Hala o deliklerin ana yapılış sebebinin ne olduğu bilinmemektedir. Antik tiyatroya etkinlik olmadığı süreler içinde giriş ücretsizdir.

Adres: Yeniköy, Bodrum, Muğla

Telefon: 0252 316 80 61

 

Yediler Manastırı

Hz. İsa ve 12 havarisinin fresklerinin yer aldığı Yediler Manastırı, Muğla’nın en meşhur yerlerinden biridir. Hristiyan kültürü için önemli noktalardan da biri olan bu manastır, yerli yabancı birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Zahmetli bir ulaşım yolu olması, keşif duygusu yaşamak isteyen kişilerin oldukça ilgisini çekmektedir. Beşparmak Dağları’nda bulunan manastıra ulaşmak için 3 saatlik bir yaya yolu aşmak gerekmektedir. Günümüzde maalesef ki herhangi bir bakım görmeyen bu yerin bakımsızlığına rağmen duvarlarında yer alan freskleri görmek hala mümkündür.

Adres: Gölyaka, 48230 Milas/Muğla

 

Saatli Kule

Muğla merkezde yer alan Saatli Kule, şehir merkezinin birçok noktasından görülebilmektedir. Kule, Muğla’nın ilk belediye başkanı tarafından yaptırılmıştır. Hacıkadı Süleyman Efendi tarafından 1895 yılında inşa ettirilmiştir. Kulenin mimarı ise Rum Filivari Usta’dır. Bölgede yaşayan Rumlar tarafından armağan edilmiş olan bu kule, Muğla’nın simgesi niteliğindedir. Beş katlı olan kulenin çevresine yapılan evlerden dolayı ihtişamı maalesef ki gölgelenmiştir. Ancak şirin Muğla merkezindeki görülmesi gereken önemli tarihi yapılardan biridir. 

Adres: Emirbeyazıt, Atatürk Blv. No:17, 48000 Muğla Merkez/Menteşe/Muğla

 

Bodrum Kalesi

Bodrumun simgesi olan Bodrum Kalesi, Bodrum merkezde yer alan son derece ihtişamlı olan bir yapıdır. 1406-1522 yılları arasında inşa edilmiş olan bu kale, şehrin ortasında bir yarımada görüntüsü oluşturmuştur. Kalenin 47 metre uzunluğundaki Fransız Kulesi ve kare şeklindeki mimarisi, şık bir görüntü oluşturmaktadır. Kale içerisinde yer alan Sualtı Arkeoloji Müzesi, kalenin sadece dıştan değil içten de görülmesi için önemli bir sebep oluyor. Etkileyici parçaların sergilendiği bu müze keyifli ve bilgi dolu saatler geçirme imkanı sunuyor.  Kaleye girişler ücretli olmakla birlikte, kale önünde ücretli otopark da yer alıyor. 

Adres: Çarşı, Kale Cad., 48400 Bodrum/Muğla

Telefon: (0252) 316 10 95

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası