The Inek Kpss

Elazığ'da hayvancılık yapan kişi, çiftliğindeki 76 hayvandan 44'üne sigorta yaptırdı.

Poliçe kapsamında sigortalanan ineklere küpe takıldı. Çiftçi, sigortasız ineklerinden biri ölünce kulak küpe numarasıyla sigortalanan başka bir ineğin küpesini, ölenin kulağına takarak eksper çağırdı.

Hasar tespit raporu düzenleyen sigorta eksperi, sigortalama işlemi öncesi çekilen görüntüler ile ölüm sonrası çekilen görüntüleri karşılaştırdı. İneklerin farklı olduğunun tespit edilmesi üzerine, hayvan sahibi hakkında şikayette bulunuldu.

Sanığın, "sigortalanmamış hayvanı ölünce, sigorta şirketinden hasar tazminatı alabilmek için ölen hayvanın kulak numarası ile sigortalanmış sağlıklı hayvanın kulak numarasını değiştirdiği ve bu şekilde sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği" iddia edildi.

Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık hakkında, "sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık" suçundan ceza verildi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtaya geldi.

Yargıtay Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozdu.

Kararda, somut olayda telef olduğu ihbar edilen hayvanın, sigortalanan hayvan olmadığının basit bir incelemeyle belirlenmiş olması nedeniyle, "dolandırıcılık suçunun hile unsuru"nun somut olayda bulunmadığı belirtildi.

Dairenin kararında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı göz önünde bulundurularak sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu vurgulandı.

- Dolandırıcılık suçunda "hile" kriteri

Yargıtay içtihatlarına göre, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için, failin bir takım hileli davranışlarda bulunması, bunların mağduru aldatabilecek nitelikte olması, failin bu davranışları sonucunda haksız yarar sağlaması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekiyor.

Yani, suçun maddi unsurlarının oluşması için "hilenin mağduru aldatabilecek nitelikte olması" kriteri aranıyor, bu nedenle Yargıtay, bu davadaki hilenin basit bir incelemeyle belirlenmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun hile unsurunun oluşmadığı sonucuna vardı.

Diyarbakır'da çocuk yaştan bu yana inek sağarak bileğini güçlendiren ve 3 yıl önce yeteneği keşfedilen milli sporcu Gülçin Altınay, Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası'nda üçüncülük elde etti.

Dicle ilçesinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan ailesine 12 yaşından bu yana inek sağarak destek olan Altınay, bu sayede bileklerini güçlendirdi. Altınay, yaklaşık 3 yıl önce yeteneğini keşfeden okuldaki beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesiyle bilek güreşiyle ilgilenmeye başladı.

Kendi kategorisinde girdiği çeşitli müsabakalarda elde ettiği başarıların ardından Türkiye Şampiyonası'nda 1'inci olan Altınay, milli formayla katıldığı Romanya'nın başkenti Bükreş'te Kasım'da düzenlenen Dünya Bilek Güreşi Şampiyonası'nda 21 yaş altı genç kızlar 60 kilogram sağ kolda üçüncülük elde ederek, bronz madalyanın sahibi oldu.

Altınay, AA muhabirine, sınıfta okurken beden eğitimi öğretmeninin teşvik etmesiyle bilek güreşi branşıyla tanıştığını belirterek, katıldığı sınıflar ve okullar arası ile Türkiye müsabakalarında çeşitli dereceler elde ettiğini söyledi.

Son olarak katıldığı Dünya Bilek Güreş Şampiyonası'nda 3'üncü olduğunu anlatan Altınay, başarısında inek sağmanın büyük payı olduğunu aktardı.

Altınay, çocukluğundan bu yana hayvancılıkla uğraşan ailesine yardım ettiğini, ahır temizlemenin yanı sıra annesine yardım etmek için günde iki defa inek sağdığını anlatarak, "Güne doğal antrenman olarak inekleri sağmak ve altlarını temizlemekle başlıyorum." dedi.

Teknik, taktik ve masa antrenmanı yaptığını Altınay, inek sağmayı sürdürdüğü için kollarının güçlendiğini, bunun yanında antrenman da yapınca kol kaslarının daha çok güçlendiğini söyledi.

- "İnek sağmaya devam edeceğim"

Altınay, ilk zamanlarda severek yapmadığı, bir dezavantaj olarak gördüğü inek sağmayı, elde ettiği başarıların ardından bir avantaj olarak görmeye başladığını kaydetti.

"Katıldığım müsabakada şampiyonluğu kıl payı kaçırdım ama bir daha ki şampiyonada ülkeme dünya şampiyonluğunu getireceğim. Önümde bir şampiyona var. Kollarımın daha da güçlenmesi için inek sağmaya devam edeceğim. Hem sporuma çok katkısı oluyor hem de anneme yardımcı oluyorum." diyen Altınay, hocalarına ve ailesine gurur yaşattığı için çok mutlu olduğunu ifade etti.

- "Hedefimiz dünya şampiyonu olmak"

Altınay'ın antrenörü Rıdvan Durmaz da ilçede bilek güreşini sevdirdiğini, bu branşın son yıllarda popüler olmaya başladığını belirtti.

Dünya şampiyonasına 29 ülkeden sporcuların katıldığını ve sporcularından Altınay'ın 3'üncü, Helin Tuna'nın da 4'üncü olduğunu anlatan Durmaz, "Böyle büyük bir başarıyla ilçeye döndüğümüzden çok mutluyuz. Daha fazla sporcuyla, kızlarımızla daha güzel başarılar elde edip ilçemizi, ilimizi ve ülkemizi sevindireceğiz." diye konuştu.

Durmaz, ilçede tarım ve hayvancılığın yaygın olduğunu, kız çocukların hem hayvancılık hem de tarla işlerinde ailelerine yardım ettiğini dile getirerek, "Bu da sporcularımız için bir avantaj. Bunun bir örneği de Gülçin oldu. Hikayemiz ahırda inek sağımından başladı, dünya şampiyonasına uzandı. Daha iyi dereceler elde edeceğiz. Hedefimiz dünya şampiyonu olmak. Gülçin'in inek sağımı yaptığı, tarlada ailesine yardım ettiği için kasları gelişmişti. Bunun farkına vardık. Bilek güreşinde de bu kaslar önemli. Buna teknik ve taktik ekleyerek güzel sonuçlar elde ettik." ifadelerini kullandı.

Dünya şampiyonasında 70 kilo genç kızlar sol kolda 4'üncü olan Helin Tuna ise ilk defa katıldığı müsabakada başarısından memnun olduğunu ancak hedefinin dünya şampiyonu olmak olduğunu söyledi.

Başarısından etkilenen kız çocuklarının söz konusu branşa ilgi duymaya başladığını anlatan Tuna, "Dicle'nin demir bilek kızları olarak önce Türkiye daha sonra dünya şampiyonasında inşallah dereceler elde edip, adımızı her yere duyuracağız." şeklinde konuştu.

- İlçedeki kız çocuklarına örnek oldular

9. sınıf öğrencisi Gizem Aktan, Gülçin Altınay'ın başarısından etkilenerek bilek güreşine ilgi duyduğunu ve bu branşla ilgilenmeye başladığını anlatarak, "Çok heyecan verici ve eğlenceli bir spor dalı. Hedefim ilk olarak okullar arası, sonra Türkiye, sonra da dünya birinciliği elde etmek." dedi.

Rojin Sabır adlı 9. sınıf öğrencisi de Altınay'ın başarısından sonra "Neden ben de başarılı olmayayım?" diyerek bu sporla ilgilenmeye başladığını, okullar arası müsabakalara hazırlandığını aktardı.