ceviz ağacı cem karaca hikayesi / Cem Karaca “Ceviz Ağacı” Şarkısının Gerçek Hikayesi

Ceviz Ağacı Cem Karaca Hikayesi

ceviz ağacı cem karaca hikayesi

Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı'nda

Müzik - 08 Şubat, - Okuma Süresi: 4 Dk.

08 Şubat,

Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı'nda
Kredi: WeCityGuide

Dillere pelesenk olmuş Cem Karaca'nın "Ceviz Ağacı" adlı şarkısının hikayesini sizler için bugünkü yazımda ele aldım. Büyük ihtimal olarak bu şarkının bildiğiniz hikayesi yanlış. Nazım Hikmet'in ünlü şiiri olan bu eserin derin bir hikayesi var

Nazım Hikmet'in ünlü şiirini bilmeyen yoktur. En azından Cem Karaca yorumuyla şarkısını dinlemişsinizdir. İşte bu şiirin hikayesi derin üzüntüler ve aşk acıları içeriyor aslında.

Bu şiirin bildiğimizi sandığımız efsanevi hikayesine göre:

Nazım Hikmet kaçak olarak arandığı dönemde sevgilisi Piraye'yle Gülhane Parkı'nda randevulaşmışlardır. Nazım parka gidip Piraye'yi beklerken polisleri görüp bir ceviz ağacının tepesinde saklanmıştır. Piraye parka geldiğinde Nazımı bulamamış, bunun üzerine Nazım'ın

Başım köpük köpük, içim dışım deniz

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda

Budak budak,şehram şehram ihtiyar bir ceviz.

Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

bu dizeleri yazdığı söyleniyor.

Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı'nda

Fakat bilinen büyük bir yanlış vardır ki o da şiirin yazıldığı dönemde () Gülhane Parkı'nda bir ceviz ağacı yoktur. Gülhane Parkı'na Ceviz ağacı ilk kez tam 48 yıl sonra yılında dikilmiştir. Yani şiirin hikayesi çok yanlış bilinmektedir.

Nazım Hikmet şiirini Varna'da sürgündeyken yazmıştır. Şiirinde de Piraye'yi değil vatan özlemini anlatmıştır. Fakat Nazım-Piraye aşkı gerçekten de vardır. Aslında Nazım Hikmet'in hayatına birçok kadın girmiştir. Hayatı Sürgün, hapis ve aşkları arasında geçti desek yalan olmaz. Piraye ve Vera Nazım Hikmet'in en bilinen aşklarındandır.

Piraye ve Nazım'ın aşk hikayesi Piraye'nin fedakarlıkları ile biliniyor..

Piraye ve Nazım birbirini çok sevmiş ve aşık olmuşlardır fakat bu aşk araya siyasi baskılar, sürgün ve hapisin girmesiyle sekteye uğramış; aralarındaki aşk bu ilişkiyi sürdürmek için yeterli olmamıştır. Nazım uzun hapis hayatında Piraye'ye kendisini beklememesi ve hayatına devam etmesini söylese de Piraye'nin cevabı " yıla mahkûm olsan bile ben senin arkandayım, bunu böyle bil… “ olmuştur. Piraye her zaman Nazım'a sadık olan bir kadındır fakat Nazım aynı sadakati Piraye'ye göstermemiştir. Öyle ki yazdığı bir mektubunda "Seni kol saatimin kayışına yazdım Piraye." demiş fakat öldüğünde anlaşılmıştır ki o saatin arkasında Piraye değil hayatındaki son kadın olan Vera'nın adı yazıyormuş

Nazım hapiste Piraye'den ayrı düştüğü zamanlarda onu ziyarete gidip gelen dayı kızı Münevver'e aşık olmuştur çoktan. Uğruna şiirler yazdığı sadık Piraye'yle aşkını bir mektupla bitirmiştir. Af çıkıp Münevver'e kavuşmayı hayal eden Nazım'ın bu hayali gerçek olmamış, af çıkmamıştır. Bunun üzerine Münevver tarafından terk edilen Nazım, Piraye'ye geri dönmek istese de Piraye gururundan ödün vermeyip çoktan bu aşkı içinde bitirmiştir.

Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı'nda

Nazım'ın hayatındaki son kadın kendisinden 30 yaş küçük genç sevgilisi Vera'dır. Artık şiirlerini kızıl saçlı kadın olan Piraye'ye değil saman saçlı Vera'ya yazacaktır. 

Bilinen şiirlerinden  "Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi, kırmızı dolgun dudaklı” diye de yazdığı “Saman Sarısı” şiiri de Vera için yazmıştır. Vera Nazım'ın hayatına giren son kadın ve Nazım'ın da son aşkı olacaktır.

Vera için yazdığı bir şiir:

Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana
Geldim,
Kaldım,
Güldüm,
Öldüm…

İşte Nazım-Piraye ve Nazım-Vera aşkını anlattığımız bu yazı aşk, sürgün ve şiir arasında gidip gelen Nazım'ın hayatına giren kadınlardan sadece ikisidir. Kalbini birçok kadına kaptıran ve şiirlerinin çoğunu bu kadınlar için yazan Nazım Hikmet'i  belki de bu kadar iyi bir şair yapan yaşadığı tutkulu aşklarıdır.

Bu kadar Nazım Hikmet'ten ve şiirlerinden bahsetmişken Cem Karaca'nın eşsiz sesinden Nazım'ın "Ceviz Ağacı" eserini gerçek hikayesini bilerek bir kez daha dinleyelim

 


 

 

 

 

Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiirinin bilinmeyen öyküsü

Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiirinin bilinmeyen öyküsü

funduszeue.info

Türk şiirinin en önemli şairlerinden olan Nazım Hikmet, edebi hayatına pek çok önemli şiir sığdırdı. Bunlardan en biri de Ceviz Ağacı şiiridir. Cem Karaca'nın eşsiz yorumuyla bütünleşen Ceviz Ağacı, Nazım Hikmet'in polisten kaçarak yazdığı iddia edilse de gerçek hiç de öyle değil.

Nitekim Nazım Hikmet Ceviz Ağacı şiirini 1 Temmuz 'de Bulgaristan'da yazdı. Ama yazılan şiirde ise memleket özlemi ve hasreti var. Buna rağmen hemen hemen herkesin bildiği ise Nazım Hikmet'in Gülhane parkında sevgilisini beklerken o anda polisin geldiği ve Nazım Hikmet'in de polisi gördükten sonra bir ağaca çıktığı ve şiiri öyle yazdığı söylenir.

Bu iddia her ne kadar romantik ve meceralı olsa da gerçek bize başka bir şeyi söylüyor. O da şu: Nazım Hikmet o tarihlerde yurt dışında yaşadığı ve şiiri Bulgaristan'da yazdığı.

Ceviz Ağacı şirinin herkes tarafından bilinen başka öyküsü de var. Ona da bakalım

Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiirinin bilinmeyen öyküsü

BİR DİĞER İDDİA

Bir diğer iddia ise şu; Nazım Hikmet, kaçak olduğu ve polis tarafından aranıldığı günlerden bir gün sevgilisi Piraye’ye olan özleminden duramaz ve buluşmak ister. Bu sebeple de güvendiği bir arkadaşı aracılığıyla Piraye‘ ye haber ulaştırır.

Fakat Nazım Hikmet’in arkadaşı sanıldığı gibi güvenilir birisi değildir. Öyle ki bu arkadaşı polislere, "Nazım’ın Gülhane Parkı’nda, en ulu ceviz ağacının altında buluşacak" diye haber verir.

Buluşma günü gelip çatar, Piraye’nin hasreti ile yanan Nazım Hikmet, Gülhane Parkı’na gider. Gider gitmesine fakat her yer polis kaynamaktadır. Polislere görünmemek için meşhur ceviz ağacına tırmanıverir.

AĞACIN TEPESİNDE BİR ŞAİR

Nazım, ağacın tepesindeyken sevgilisi Piraye ceviz ağacının altında belirir ve kendisini beklemeye başlar. Polisler ise uzaktan Piraye’yi gözetlemekte, Nazım’ın onun yanına gelmesini beklemektedir.

Polisler bir köşede… Piraye ağacın altında… Nazım ağacın tepesinde… Herkes birbirini beklemektedir. Şairimiz ne ağaçtan inebilir ne de sesini duyurabilir sevdasılına. Çaresiz bir şekilde kağıdını kalemini çıkarıp, o meşhur şiirini yazar.

CEVİZ AĞACI

Başım köpük köpük bulut
İçim dışım deniz
Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Budak budak
Şerham şerham ihtiyar bir ceviz
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkındaBen bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril
Koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil
Yapraklarım ellerimdir
Tam yüz bin elim var
Yüz bin elle dokunurum sana İstanbul'a
Yapraklarım gözlerimdir
Şaşarak bakarım
Yüz bin gözle seyrederim seni İstanbul'u
Yüz bin yürek gibi
Çarpar çarpar yapraklarım.Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkında

Polisşiirbulgaristannazım hikmetcem karaca

Google News ile Takip Et

Gamze Düşmez

Bugün dünyanın ve Türkiye’nin şairi Nazım Hikmet hayata veda edeli 57 yıl oldu. Cem Karaca’nın sesinden dinlediğimiz şiiri “Ceviz Ağacı” ve bu güzel dizeleri nasıl kaleme aldığının hikayesini paylaşarak kendisini anmak isterim.

Nazım Hikmet,  polis tarafından aranıldığı günlerden bir gün sevgilisi Piraye ile buluşmak ister. Güvendiği bir arkadaşı ile haber ulaştırır Piraye’ye. Fakat Hikmet’in bu arkadaşı polislere "Nazım, Gülhane Parkı’nda, ulu ceviz ağacının altında olacak” diye haber uçurur.

Piraye’nin hasreti ile yanan Nazım Hikmet,  buluşma günü Gülhane Parkı’na gelir. Gelir gelmesine de, her yer polis kaynamaktadır. Derken polislere görünmemek için meşhur ceviz ağacına tırmanır.  Nazım ağacın tepesindeyken, sevgilisi Piraye ceviz ağacının altında belirir ve kendisini beklemeye başlar. Polisler ise uzaktan Piraye’yi gözetlemekte, Nazım’ın onun yanına gelmesini beklemektedir.

Nazım ne ağaçtan inebilir ne de sesini duyurabilir Piraye’ye. Ve çaresiz çıkarıp kağıdını kalemini, o meşhur şiirini yazar:

"Başım köpük köpük bulut içim dışım deniz

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda

Budak budak serham serham ihtiyar bir ceviz

Ne sen bunun farkındasın ne polis farkında

Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda

Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl

Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril

Koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil

Yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var

Yüz bin elle dokunurum sana İstanbul’a

Yapraklarım gözlerimdir şaşarak bakarım

Yüz bin gözle seyrederim seni İstanbul’u

Yüz bin yürek gibi çarpar çarpar yapraklarım”

Duygularını, düşüncelerini, özlemini, sevgisini, aşkını  yalın bir anlatımla dile getirdiği dizelerini okuduğunuzda tartışmasız en büyük şair dediğimiz bu güzel insan,  yıllarca memleket hasretiyle sürgünde yaşamak zorunda kalmayı  ve vatandaşlığa geri alındığını öğrenemeden ölmeyi hak etmedi.

Mükemmel bir şekilde kaleme aldığı şiirleri; su gibi okuduğumuz dizeleriyle dünyanın “Türk şairi” olan  Nazım Hikmet Ran yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldığındaki tepkisinden vatanına ne kadar bağlı olduğunu anlar herkes.  Dünyanın Türkiye’yi ülkesi olarak bildiği Nazım vatandaşlıktan çıkarıldağındaki tepkisini şöyle ifade etmiş:  

“…Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından, hey gidi dünya, çıkarılmışım. Beni Türklükten, halkımın evladı olmaktan, milletime ölümsüz bağlı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıramaz…”

Büyük özlem duyduğu vatanına getirilip Anadolu’nun bir köyünde  bir çınar ağacının altına gömülmese de eserleri  belirleyici olmaya; okunmaya ve kitapları baskı yapmaya devam edecek. Şair ruhlu çocuk, mavi gözlü dev insan Nazım Hikmet şiirleriyle yaşayacak.

Bir ülkenin  medeniyet seviyesinin göstergesidir sanat ve sanatçı. Bugüne kadar ayakta kalan medeniyetlerin tarihlerini okuduğunuzda sanatçılara değer verildiğini ve himaye edildiklerini görürsünüz.  Ulu önder Atatürk de sanatçıya değer vermiş ve korumuştur. Atatürk der ki:

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”

“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz. Fakat sanatkar olamazsınız.”

Bir insanın düşünceleri yüzünden mahkum edilmesi;  yargılanması;  düşünce özgürlüğünün olmaması  nefes almamakla eşittir.  Düşünce suçunun; suçlularının olmayacağı yaşanabilir; nefes alınabilen bir dünya olalım. Nazım Hikmet’in aradan geçen onca yıla rağmen hala o dokunaklı mısralarını, aşk şiirlerini aynı heyecanla  okuyor; şarkı olan dizelerini dinliyoruz.  Huzur içinde uyu.

“Seviyorum seni
denizi uçakla ilk defa geçer gibi.
İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldanan bir şeyler gibi,
Seviyorum seni
‘Yaşıyoruz çok şükür!’ der gibi.”

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası