doğu ergil kimdir / Doğu Ergil Kitapları ve Eserleri - idefix

Doğu Ergil Kimdir

doğu ergil kimdir

Doğu Ergil

Özellikle TOBB için hazırladığı Doğu Raporu ile tanınmaktadır.
Doğu Ergil, yılında İstanbul’da doğmuştur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi sosyoloji bölümünü bitirdi. Yüksek lisans eğitimini Oklahoma Üniversiesi'nde sosyoloji ve sosyal psikoloji alanlarında yaptı. Ardından New York State Üniversitesi'nde sosyoloji, siyaset bilimi ve ekonomi politik alanlarında doktora yaptı. Bir yandan da, yıllarında TODAİE Sevk ve İdare Yüksek Okulu'nda, yıllarında ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Yüksek Okulu'nun Washington DC&#;de bulunan yüksek lisans okulu School for Advanced International Studies ve London School of Economics and Political Science&#;ta konuk öğretim üyeliği yaptı. Akademik kariyerinin büyük kısmını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi&#;nde (Mülkiye) sürdürdü.

Doğu Ergil, yılları arasında Toplum Sorunlarını Araştırma Vakfı (TOSAV)’na başkanlık görevinde bulundu. Demokrasi ve barış çalışmaları nedeniyle çeşitli uluslararası kuruluşlardan ödüller aldı.

Doğu Ergil, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Uzmanlar Kurulu üyesi, Toplum Sorunlarını Araştırma Merkezi Başkanlığı üyesi ve Fatih Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.

BBC&#;den El Jazeera&#;ya uzanan uluslararası ve ulusal TV kanallarında ve köşe yazarlığı yaptığı Today’s Zaman’da geniş bir izleyici kitlesiyle paylaşan Ergil’in Türkçe ve yabancı dillerde yayımlanmış 24 kitabı, birçok makalesi, değişik dillerde kitap bölümleri ve alan araştırmaları vardır.

Doğu Ergil, 3 nisan tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil insanlar listesine İç Anadolu Bölgesinden girmiştir.

Kitapları :
Soruda Fethullah Gülen ve Hareketi
Kürt Raporu – Güvenlik Politikalarından Kimlik Siyasetine
Doğu Sorunu: Teşhisler Tespitler
Realities Of Turkey
Demokrasi ve Yurttaşlık Kültürü
Siyasetini Arayan Ülke
Bir Ters Bir Düz
Kırık Aynada Kendini Arayan Türkiye
Atatürkçü Toplum ve Siyaset Felsefesi Açısından Laiklik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar
Körfez Bunalımı
Toplum ve İnsan
Milli Mücadelenin Sosyal Tarihi

Kaynak:funduszeue.info

kaynağı değiştir]

Art-izan Logo

Kürt meselesiyle ilgili Türkiye’de çalışma yapan akademisyenlerden biri de Prof. Doğu Ergil’dir. Bu konu ile ilgili şimdiye kadar üç adet rapor hazırlamıştır. Ayrıca bu raporlar dışında, konu ile ilgili gazete ve televizyon kanallarında ilgili tartışma ve toplantıların sürekli katılımcısı olmuştur. Türkiye’de 90’lı yıllarda hazırlanan ilk raporlardan biri olması vesilesiyle gerek raporu hazırlatanlar gerekse de raporda öne çıkan değerlendirmeler nedeniyle rapor yayınlandığı dönem – kamuoyunda oldukça tartışıldı. Rapor yayınlandıktan sonra Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından dava açıldı. Mahkeme sonucunda Doğu Ergil beraat etti.

Doğu Ergil yılında hazırladığı bu raporun üzerinden on yıl gibi bir süre geçtikten sonra yılında ikinci raporunu, yılında ise üçüncü raporunu yayınladı. Yakın zamanda Timaş Yayınları
bu üç raporu Kürt Raporu, Güvenlik Politikalarından Kimlik Siyasetine adıyla kitap olarak yayınladı. Doğu Ergil bu raporlarda yapılan değerlendirmeler ve çözüm önerilerinin yanı sıra raporu hazırlatan kurumların da meseleye nasıl ‘baktığını’ ortaya koymaktadır.
***
Kürt meselesi bugünlerde ‘Kürt açılımı’ başlığıyla daha farklı bir söylemle Türkiye gündemine tekrardan dönüş yapmış bulunmakta. Dönüş yapmış diyorum çünkü, yılından itibaren -ana akım medyanın diliyle-‘Kürt sorunu’ tamamıyla bir terör problemi olarak görülmekte ve buna göre çözüm önerileri geliştirilmekteydi. Tabi bu çözüm önerilerinin büyük çoğunluğu bölge halkına yönelik yaygın şiddet uygulamaları, faili meçhul cinayetler, zorla göç gibi uygulamaları kapsıyordu.

90’lı yıllarda bu uygulamaların yanı sıra, daha çok iş çevrelerinin (TOBB ve TUSİAD) başını çektiği bazı arayışlardan bahsedilebilir. Sınırlı da olsa bazı siyasi çevrelerin destek verdiği Kürt sorununun ‘şiddet’ dışında çözülmesi başlığı altında TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) tarafından Prof. Doğu Ergil’e hazırlatılan rapor şu değerlendirme ve çözüm önerilerini sunmaktadır.

TOBB Raporu “Doğu Sorunu: Teşhisler Tespitler”

Birinci rapor “Doğu Sorunu: Teşhisler Tespitler” başlığı altında yılında yayınlandı. Rapor çalışması şu başlıklar altında yürütüldü. Bölgenin tarihi, ekonomisi, bölgedeki etnik ilişkiler, bölgenin Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasındaki yeri ve terörle ilgili –IRA ve ETA esas alınarak- yurtdışından ilgili bilgi ve mevzuat. Anket yöntemiyle yukarıda belirtilen başlıklar altında kişi ile yapılan görüşmeler sonucunda bölgenin ‘durumu’ anlaşılmaya çalışılmaktadır. kişi ile yapılan uzun sorulardan sonra şu sonuçlar çıkarılmıştır:

• Devlet bölgede terörle mücadele ederken sivil vatandaşa da zarar vermektedir/vermiştir.
• Zorla göçlerde devlet kadar PKK’nin de rolü vardır.
• Devlet için bölge insanı ile PKK ayrıştırılmalıdır.
• Bölge halkı devletin ulus-devlet politikasından ‘sıkıntılar’ çekse de, devlet buralara da fazla eğitim ve hizmet götürerek bu sorunu aşabilir.
• Doğu sorunu ‘Ulusal bütünleşme’ sorunu olarak ele alınmalıdır.
• Devlet, bölgede aşiret yapısını koruculuk vb. yöntemlerle ayakta tutmaktadır. Bu politika değişmelidir.
• Devletin tek etnik yapıya dayalı vatandaş/yurttaş tanımı sorunludur. Herkes Türkiye vatandaşıdır. Ancak etnik kimliği farklı olabilir. Bu politika değişmelidir.
• Farklı etnik yapılar ‘kültür kümeleri’ olarak değerlendirilmelidir. Bu etnik yapıların kültürel talepler dışındaki siyasal talepleri sorun yaratmaktadır.
• Yaşanan sorunun temelinde kültürel kimliklerin siyasal ifadelere dönüşmesi vardır. Bu da var olan ve sunulan kimlikler arasında yapay gerilimler oluşturmaktadır. Siyasal alan ile kültürel alan ayrıştırılmalıdır.
• Haklar ve demokrasi sorunu, liberal özgürlüklerin sağlanmasıyla çözülmelidir.
• Kürtçe’nin konuşulması yasaklanmamalı ve bir kültür dili olarak kullanılması ve öğretilmesi korkulacak bir şey değildir.
• Koruculuk kurumu bölge halkını karşı karşıya getirmiştir. Devlet bu konuda taraf olmamalıdır. Devlet köyünü korumak isteyenlere silah vermeli ancak bunları denetlemelidir.
• Devlet; güvenlik nedeniyle köyleri; PKK de korucu köylerini boşaltmaktadır.
• Devlet terörle mücadele ederken ‘hukuk’ çerçevesinde mücadele etmeli ‘terörist’ ile mücadele ederken sivil halkı ayırmalıdır.
• Bölgede ekonomik yatırımlar artırılırsa bölge halkı göç etmez, devlete ve kendine daha faydalı olur.
• Halk çoğu yerde devlet ile PKK arasında kalmıştır. Devlet halka daha sıcak yaklaşmalı. –özellikle güvenlik görevlileri-
• Bölge halkına -PKK’ye destek verenler dahil- devlet ‘sosyal anlaşmazlık’ ilkesiyle yaklaşmalı ve halkı kazanarak örgütün halk desteğini azaltmalıdır.
• Devlet ‘sosyal anlaşmazlık’ tezi etrafında soruna yaklaşmalıdır.
• Devletine bağlı vefakâr ve yurtsever bölge halkının neden ‘terörist’ olduğu anlaşılmalıdır. Devlet ile halkın arasına kimlerin ne gibi mesafeler koyduğu anlaşılmalıdır.
• Bireylerin siyasete katılması yönündeki engeller kaldırılmalıdır.
• Bireysel siyasetin önü açılırsa ve anayasal vatandaşlık ilkesi benimsenirse radikal gruplar doğal olarak gerileyecektir.
• Bölgede yaşanan savaşın ortaya çıkardığı ekonomik rant vardır. Birçok çevre bu rant ekonomisinden faydalanmaya çalışmaktadır. Bu rant ekonomisi ortadan kaldırılmalıdır.
• Devlet bölgede ‘taraf’ gibi davranmaktadır/davranmıştır. Devlet bürokrasisi halkın karşısında taraf durumunda olmuştur.
• Merkeziyetçi devlet yapısı ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeye engel teşkil etmektedir.
• Devlet bölgeye yerel ekonomik yatırımlar yapmalı; bölge halkını iş, meslek sahibi yapmalı ki bölge halkı ‘düzene’ daha bağlı hale gelsin.
• İnsanların ekonomik düzeyi yükseldikçe PKK’ye olan destek azalacak, insanlar sistemle daha bütünleşir hale gelecektir.
• Hizbullah örgütlenmesi PKK ile çatıştığı için ‘hoşnutlukla’ karşılandı. Ancak zamanla bunun zararları görülmeye başlandı. Dolaysıyla bu politika yanlıştı.
• Türkiye Cumhuriyeti ulusal birlik (ulus-devlet) hedefinin yanı sıra kültürel çoğulculuk ilkesini benimseyebilirdi.
• Mesele alt-kimlik üst-kimliğin doğru tanımlanmasıyla aşılabilir.
• Bölgede yapılan ekonomik yatırımlar, işletmeler işlevli hale getirilmelidir.
• Olağanüstü hal uygulaması kaldırılmalıdır.
• Devlet, cumhuriyetin ilk yıllarında isyanları bastırmış ancak siyasal rakiplerini ve isyanın alt yapısını oluşturan geleneksel kurumsal alt yapıyı ortadan kaldırmamıştır. Dolaysıyla cumhuriyet projesi Doğu’da yarım kalmıştır.
• Kürt bireylerin siyaset yapmasının önündeki yasal engellerin yanı sıra cemaat, ağa şeyh, örgüt, devlet vs. engeller kaldırılmalıdır.
• PKK’in milliyetçi bir örgütlenme olduğu bu nedenle temsiliyet iddiasının aslında bir temsiliyet sorunu olduğu.
• Devletin bir Doğu politikası olmamıştır. (Özellikle bölgedeki yüksek mevkideki devlet görevlileri bir politika olmadığını ifade ediyorlar.)
• Sorunun çözümü, liberal demokratik özgürlükler sağlanarak bireysel haklar genişletilerek sağlanır. Ancak o zaman çağdaş uygar bir düzeye geleceğiz.

Bu sonuçlardan sonra, uluslararası alanda IRA ve ETA örneğinden yola çıkarak İspanya ve İngiltere’nin bu örgütlerle yaptığı mücadele örnekleri incelenmektedir. Bu ülkelerde ‘terörün’ bitirilmesine yönelik yapılan faaliyetler –güvenlik, kültür, hukuk alanlarında- incelenerek devletin bu örneklerden sonuç çıkarması istenmektedir. Bu başlık altında da:

• Arkasında belirli bir sosyal destek alan terörü salt bir asayiş sorunu olarak görmemek bu sorunu ortaya çıkaran ‘sorunlu’ yapının incelenmesi gerekmektedir.
• Terörle mücadele edilirken ‘teröristle’ mücadele yöntemlerine dikkat edilmelidir. Amaç daha çok ‘teröristi’ yakalamak ve yargılamak olmalıdır.
• Devlet terörle mücadele ederken hukuk dışına çıkmamalıdır. Hukuksal çerçevesini buna göre oluşturmalıdır.
• Terörle mücadelede herkesin katılımına ve destek vermesine açık olunmalıdır. Bu konu açık biçimde tartışılmalı, terörü yaratan meseleye tek yönden bakılmamalıdır.
• Terörle hangi yöntemle mücadele edilirse edilsin tarafların şiddet sonrası dönemde bir arada nasıl yaşayacaklarını düşünmeleri gerekir.

Daha uzun olmasına rağmen öne çıkan başlıkları özetlediğim bu bölümde Ergil kısaca şöyle bir ‘çözüm’ önermektedir. Ulus devlet anlayışı –etnik tanıma dayalı- değiştirilmeli, anayasal vatandaşlık tanımı olmalıdır. Doğu’nun sisteme daha iyi bağlanması için ekonomik yatırımlar yapılmalı; bölgenin refah düzeyi yükseltilmelidir. PKK ile halka ayrı bakılmalı ikisi birbirine karıştırılmamalıdır. Kürt meselesi ayrı, PKK ayrıdır. Kürtler kültürel küme olarak varlıklarını, kültürel faaliyetlerini sürdürmelidirler. Ancak bu siyasal alana yansımamalıdır. Devlet terörle mücadelede ‘hukuk’ çerçevesine bağlı kalmalıdır. Devlet PKK’nin etkisinde olan Doğu’daki Kürtlere daha ‘kazanımcı’ politikalarla yaklaşmalıdır. Doğu’da ‘geleneksel toplumsal yapı” aşılmalı eğitim yaygınlaştırılmalıdır.

Raporu: Endişelenme Türkiye!

yılında hazırlanan bu raporda anket yöntemiyle bölgede vatandaşla görüşme yapıldı. Bu anketin amacı Türkiye’nin ‘belalı Güneydoğusu’nun özelilikle de AB üyeliği beklentisiyle demokratikleşme ve modernleşme çabasına destek olma kapasitesini saptamak. Bölgede yapılan görüşmeler dışında, aynı anket batı illerinde vatandaş ile yapılarak iki anket karşılaştırılması da verilmiş.
Bu raporda ‘belalı’ olarak nitelenen ‘Güneydoğu’ halkının demokrasi, din, eğitim, terörizm, diktatörlük, Türkiye’nin geleceği, kadın-erkek meselesi, namus, çoğulculuk ve hoşgörü meselelerini nasıl değerlendirilmektedir. Bu araştırma sonucunda;
• Türkiye, biri daha modern ve laik, diğeri daha geleneksel ve dar görüşlü olan iki büyük halktan oluşmaktadır.
• Ne olursa olsun ‘belalı’ Doğu hâlâ demokrasi istiyor, mevcut sonuçlarından hoşnut değil, ancak demokrasinin ideallerine olan inancı tam.
• Doğu Batı’dan daha dindar, ancak inançlarını genel anlamda topluluk olarak değil, özel olarak yaşıyor.
• Doğu’nun dini görüşleri demokrasinin temelleriyle çelişmemektedir.
• Doğu kültürel anlamda muhafazakar, ancak bazı durumlarda Batı’nın da önüne geçecek kadar hoşgörülü ve moderndir.

Bu raporda Doğu’nun ‘Batının’ –hem Avrupa’nın olan ‘Batı’ hem de Türkiye’nin ‘Batısı’- değerleriyle ne kadar uyum içinde olduğu ve içselleştirdiği incelenmiştir. Yine bu raporda da, Doğu’nun her iki Batı ile entegrasyonundaki sosyal, ekonomik, kültürel engeller ortaya çıkarılmış. Bu sonuçlar üzerinden Doğu geleneksel ilişkilerini korumakla birlikte Türkiye’nin batısına göre daha hoşgörülü ve modern. Oysa raporda bu hoşgörü ve modernlik çıtasının yükselmesinin nedenleri ele alınmıyor. Raporun hemen hemen tüm sorularında baskın düşünce Doğu’nun neden gelişmediği/gelişemediği modernist bakış açısıyla değerlendirilip sunulmuş. Ve çıkarılan sonuca göre Türkiye’nin iyi yolda olduğu ve demokrasisinin geliştiği/gelişeceği olmuştur.

Raporu: DTP Raporu ve PKK değerlendirmesi

Geçen yıl yapılan bu araştırma üç başlık altında; DTP’nin güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri, DTP’nin güçlü olmadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri ile Batı illerinde sürdürülmüş.

Belirlenen üç bölgede Kürt sorunu algılaması, etnik özellikler, dil hakları/anadilde eğitim, terör/şiddet sorunu, DTP’nin nasıl algılandığı, PKK’nin amacı, DTP-PKK ilişkisi, sınır ötesi operasyonlar, koruculuk sistemi, insan hakları ve demokratik haklar, anayasal hakların güvence altına alınması, yeni anayasa, Kürt-Türk savaşının çıkma olasılığı, Türk milliyetçiliğinin gelişip/gelişmediği, Kürt milliyetçiliğinin gelişip/gelişmediği, genel af, GAP projesi başlıkları altında sorular sorulmuştur.

Araştırmada DTP’ye oy veren-vermeyen Kürtler üzerinden Kürtlerle ilgili sosyolojik ve siyasal tespitlerde bulunulmuştur. Bunlar:

• Kürtler net olarak iki gruba ayrılmıştır. Bir Türk-Kürt ayrışması beklenirken bu ayrışma daha çok Kürtler arasında olmuştur.
• Bu ayrışma sonucunda radikal grup DTP etrafında kümelenmiştir. Bunun karşısında radikalizmi benimsemeyen ‘ılımlı’ bir küme oluşmuştur. Bu ılımlı kümenin tercih ve değerlendirmeleri Türk halkına benzemektedir. Yine bu ‘ılımlılar’ın Doğu’da yaşadıkları için Kürt olmanın bilinciyle hareket ettikleri ileri sürülmektedir. Ilımlılar radikal kümenin aşırılıklarını yumuşatma görevi görmektedir

Rapor Kürt halkına yönelik sosyolojik tespitler üzerinden giderek ‘ılımlı’ diye nitelediği –bu kümenin toplumun hangi kesimleri olduğunu, hangi siyasal görüşleri destekledikleri açık olmamakla birlikte- kümenin öne çıkarılması gerektiği ileri sürülmektedir. Özellikle bu ‘ılımlı’ kümenin yoğun asimilasyona uğramış illerden olmasının raporu değerlendirenler açısından bir veri olarak ele alınmaması raporun önemli bir noktası olmaktadır. Asimilasyona uğramış ve DTP/PKK etkisinde olmayan Kürtlerin kaybedilmemesi gereğinden hareketle bu küme TAMPON Kürt nüfusu olarak tanımlanmıştır.

Raporun son bölümünde PKK üzerine uzun denecek bir bölüm bulunmaktadır. Bu bölümde Kürt sorununun nedenleri ve PKK’nin ortaya çıkış nedenleri ele alınmakta ve bu duruma yönelik tespit ve öneriler sunulmaktadır. Devletin Kürt vatandaşlarına yaptığı ‘yanlış’ uygulamalarını düzeltmesi istenmektedir. Kürt sorunu ile PKK’nin aynı şeyler olmadığı, PKK’nin gelişimi ancak PKK tabanına yönelik her türlü sosyal, kültürel, ekonomik tedbirin alınması ve desteğin verilmesiyle önlenebilir görüşü öne sürülmektedir.

İlgili

kaynağı değiştir]

Doğu Ergil'in birkaç dile çevrilmiş 18 kitabı, Türkiye'de ve yurtdışında yayımlanmış kitap bölümleri ve bilimsel makaleleri bulunmaktadır. İki buçuk yıl süren bir çalışma sonucu yılında, Soruda Fethullah Gülen ve Hareketi adlı kitabını yayımladı.[7]

Kaynakça[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası