lozan antlaşması bitiş tarihi / LOZAN ANTLAŞMASI - TDV İslâm Ansiklopedisi

Lozan Antlaşması Bitiş Tarihi

lozan antlaşması bitiş tarihi

Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? 'te Lozan Antlaşması bitiyor mu? Lozan Antlaşması bitiş tarihi!

Lozan Antlaşması 'te bitecek mi? Lozan Antlaşması 'ün hangi ayında, kaçıncı ayında bitiyor sorularını sıkça görmüşüzdür. Başta sosyal medya olmak üzere internette Lozan Antlaşması 'te bitecek, 'te Lozan Antlaşması bitince madenler çıkarılabilecek gibi doğruluğu tartışmalı bilgiler yer almaktadır. Peki, Lozan Antlaşması süresi ne kadar, süreli mi? Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? Lozan antlaşması süresi ne kadar? Lozan Antlaşması 'te bitecek mi? soruları yılına gelindiğinde merak ediliyor. Peki, Lozan Antlaşması bitiş tarihi var mı? Lozan bitiyor mu? İşte detaylar

Lozan Antlaşması metninde Lozan Antlaşması'nın yılında veya başka bir tarihte bittiğine dair bir madde bulunmamaktadır. Lozan Antlaşması metnine göre Lozan Antlaşması süreli değildir. Ayrıca Lozan Antlaşması'nda Türkiye'nin bor ve petrol başta olmak üzere değerli yer altı kaynaklarını çıkarmasını engelleyecek bir madde de bulunmamaktadır.

Lozan Anlaşması'nın ek gizli maddeleri olduğuna dair somut bir kaynak bulunmamaktadır. Lozan Antlaşması'nın gizli ek maddelerinin olduğu bilgisi bir iddiadan ibarettir.

Geçtiğimiz aylarda bir vatandaş tarafından Lozan Antlaşması'nın gizli maddeleri var mı sorusu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yöneltilmişti. CİMER soruya cevap olarak "Lozan Barış Antlaşması'nda gizli maddeler bulunmamakta olup, maden çıkartmamıza engel teşkil eden herhangi bir madde yer almamaktadır" yanıtını vermişti.

Lozan Antlaşması'nın maddelerine buraya tıklayarak erişebilirsiniz.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Lozan Antlaşması'nda gizli maddeler bulunduğu ancak 'te sona ereceğine dair iddialara yanıt verdi. Süre meselesinin söz konusu olmadığını ve anlaşmada böyle bir şey olmadığını ifade eden Şentop, "Uluslararası anlaşmalarda gizli bir hüküm olamaz. Gizli hüküm denilen bir şey varsa anlaşma değildir; anlaşma metninden değildir zaten. Böyle bir şey yok" dedi.

Lozan Antlaşması'nın süreli veya yıllık bir anlaşma olmadığını, birçok ülkenin taraf olduğu bir anlaşma olduğunu vurgulayan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Süre meselesi söz konusu değil, anlaşmada böyle bir şey yok. Gizli madde meselesi de hukukçular açısından tuhaf karşılanacak bir durum. Çünkü, bir anlaşma yapıldığı zaman bu anlaşma, o imzalayan ülkelerin parlamentolarına gelir, orada onaylanır.

Gizli olan bir hüküm nasıl parlamentoda onaylanacak, kim bakacak, değerlendirecek de onay verilecek? Uluslararası anlaşmalarda gizli bir hüküm olamaz. Gizli hüküm denilen bir şey varsa anlaşma değildir; anlaşma metninden değildir zaten. Böyle bir şey yok. Süreli de değil, bir uluslararası anlaşmanın gizli maddesi de olamaz; Lozan'ın da yok."

Mustafa Şentop, "Neden Lozan Antlaşması sık sık böyle tartışılıyor?" sorusuna karşılık, "Böyle eksantrik tarih yorumları yapanlar var; biraz dikkat çekici, sıra dışı Ama bunun, özellikle hukukla ilgili bir olaysa söz konusu olan, hukuki realiteden kopmaması lazım. Bir uluslararası anlaşma, bu kadar çok ülkenin hükümetlerinin imzaladığı, meclislerine giden, oralarda görüşülen bir anlaşmanın gizli maddesi nasıl olabilir? Gizli madde olduğu iddia edilen şeyler varsa da bunlar anlaşma değildir, anlaşma hükmü olamaz. Bu gayet lüzumsuz bir tartışma." sözlerini sarf etti.

Lozan Antlaşması ne zaman bitecek? 'te Lozan Antlaşması bitiyor mu? Lozan Antlaşması bitiş tarihi!

Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.

Türkiye-Suriye Sınırı: Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması'nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.

Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda Birleşik Krallık ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı. Bu anlaşmazlık Musul Sorunu'na dönüşmüştür.

Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması'nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri'nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildi.

Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 'da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması'na göre belirlenmiştir.

Kıbrıs: Osmanlı Devleti Ruslara karşı İngilizleri yanına çekebilmek için yılında Kıbrıs'taki hakları saklı olmak şartıyla geçici olarak Kıbrıs'ı Birleşik Krallık idaresine vermişti. Birleşik Krallık I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine 5 Kasım 'te Kıbrıs'ı topraklarına kattığını resmen açıkladı. Osmanlı Devleti bu kararı tanımadı. Türkiye Lozan Antlaşması'nın maddesiyle Kıbrıs'taki Birleşik Krallık egemenliğini kabul etti.

Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması'nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın maddesinde şu hüküm yer almıştır: "Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır. "Batı Trakya'daki Türklerle, İstanbul'daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya'daki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler'in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.

Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Türkiye, tamirat bedeli olarak Yunanistan'dan 4 milyon altın talep etti ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine maddeyle Yunanistan savaş suçu işlediğini kabul etti ve Türkiye tazminat hakkından feragat etti ve sadece savaş tazminatı olarak Yunanistan, Karaağaç bölgesini verdi.

Osmanlı'nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye'ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,, 56).

Adalar: Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerinde Yunan hakimiyeti hususunda Osmanlı Devleti'nin imzalamış olduğu tarihli Londra Antlaşması ve tarihli Atina Antlaşması'nın adalar hakkındaki hükümleri ve 13 Şubat tarihinde Yunanistan'a bildirilen karar, adaların askeri gayelerle kullanılmaması şartıyla aynen kabul edilmiştir. Anadolu kıyısına 3 milden az mesafede bulunan adaların ve Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edilmiştir.

Osmanlı Devleti tarafından Uşi Antlaşması ile yılında İtalya'ya geçici olarak bırakılan On İki Ada üzerindeki bütün haklardan on beşinci maddeyle İtalya lehine feragat edilmiştir.

Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.

Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye'nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.

Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin Osmanlı Devleti zamanındaki bütün ayrıcalıklarının kaldırılarak sadece dinî işleri yerine getirmek şartıyla ve bu hususta verilen sözlere güvenilerek İstanbul'da kalmasına izin verildi. Ancak antlaşma metnine patrikhanenin statüsü hususunda tek bir hüküm konulmadı.

LozanGündemDünyaHaberler

Lozan Antlaşması ne zaman bitiyor? İlber Ortaylı açıkladı

24 Temmuz tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu, Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı, Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı (Yugoslavya) temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalanmış barış antlaşması olan Lozan Antlaşması ne zaman bitiyor? İlber Ortaylı açıkladı

LOZAN ANTLAŞMASI NE ZAMAN BİTİYOR?

Lozan hakkında yaptığı çalışmalarla tanınan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Sevtap Demirci  fısıltı olarak dile getirilen "Lozan antlaşmasının 'te sona ereceği" iddiasına yanıt veriyor. Demirci şunları söylüyor; "Hem Türkiye'de hem İngiliz arşivlerinde benim neredeyse görmediğim belge kalmadı. Bu belgelerin hiç birisinde bu antlaşma yıl sonra sona erecektir veya bir bitiş tarihi vardır diye bir şey yok."

 LOZAN ANTLAŞMASI'NIN GİZLİ MADDELERİ VAR MI?

Demirci, "Ben açık ve net söyleyeyim Lozan'ın hiçbir gizli maddesi yok. Varsa da ben görmedim, bulanlar varsa bekliyorum, bize de gösterin biz de öğrenelim. Bu bir komplo teorisi olarak gözüküyor bana. Ben bu kadar belge gördüm, okudum, hiçbir gizli maddeyle karşılaşmadım, dediğim gibi bulan varsa gelsin bize de göstersin." dedi.

LOZAN ANTLAŞMASINDA ALINAN BAZI KARARLAR

Meriç Nehri sınır olarak belirlenmiştir.

Yunanistan, Karaağaç ve çevresini, Ege denizinde yer alan Bozcaada ve İmroz Türkiye’ye bırakılmıştır.

Batı Trakya Yunanistan’a bırakılmış ve 12 ada Yunanistan’dan alınamamıştır.

Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi olayı yaşanmıştır.

Çözülemeyen tek sorun olarak karşımıza Musul-Kerkük sorunu çıkmaktadır.

Irak sınırı Ankara antlaşması ile çizilmiştir.

Bu antlaşmayla birlikte Türk topraklarında yaşamını sürdüren Hristiyan ve Musevi halka mal ve ibadet özgürlüğü tanınmış ve can güvenlikleri de güvence altına alınmıştır.

Boğazların kontrolünü ele alan Boğazlar Komisyonu kurulmuş ve boğazların çevresi askerden arındırılmıştır.

Ticaret gemilerinin boğazlardan serbest bir şekilde geçebilmeleri kararlaştırılmıştır.

Türkiye’de bulunan yabancı okulların eğitim düzeninin ve kontrolünün Türkiye hükümeti tarafından düzenlenmesi kararı verilmiştir.

İtilaf devletlerinin İstanbul’u derhal boşaltması istenmiştir.

Onaylanan bu istekle beraber itilaf devletleri İstanbul’dan çekilmişlerdir.

Lozan Barış Antlaşması’nın Tam Metni

 

Lozan Antlaşması: Ne zaman imzalandı ve neden önemli?

LOZAN

Kaynak, Topical Press Agency/Getty Images

Bugün, Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının 95'inci yıldönümü.

Modern tarihin en önemli hukuki metinleri arasında yer alan bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olarak kabul ediliyor.

Türkiye, son dönemde Lozan Antlaşması'nın güncellenmesi gerektiğini savunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı Trakya'da yaşayan Türk azınlığın yaşadığı sıkıntılara ve Ege Denizi'ndeki durum nedeniyle ortaya çıkan sorunlara dikkat çekiyor.

Ancak bu talapler özellikle Yunanistan tarafından tepkiyle karşılanıyor. Yunanistan, Lozan'da yapılabilecek bir güncellemenin egemenlik hakları ve sınırlarla ilgili mevcut statükoyu bozmasından endişe ediyor.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos Aralık ayında yaptığı açıklamada, Lozan Antlaşması'nda herhangi bir hata bulunmadığını ve bu nedenle de güncellenmesine de gerek olmadığını söyledi. Yunanistan hükümeti de Lozan'ın "müzakere edilemez" olduğu savunuyor.

95 yıl önce bugün imzalanan Lozan Antlaşması'na dair önemli bazı konu başlıklarını derledik:

Lozan Antlaşması ne zaman ve kimler tarafından imzalandı?

Kurtuluş Savaşı'nın sonlarında Ankara hükümetinin Büyük Taarruz'dan zafer elde etmesinin ardından Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya Ankara'da bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümeti, İngiltere, Fransa ve İtalya imza koydu.

Bu antlaşmanın ardından Ankara hükümeti, Ekim 'de toplanacak olan barış konferansına davet edildi. Yazılan mektupta, Lozan'da toplanacak olan konferansın amacı "Doğu'da savaşa son verecek bir antlaşmanın" yapılması olarak tanımlandı.

Konferansa Ankara hükümeti ile birlikte İstanbul'daki saltanat yönetiminin de temsilcileri davet edilmişti. Bunun üzerine, TBMM, 1 Kasım 'deki oturumunda saltanatı kaldırma kararı aldı. Ankara hükümeti Lozan'a İsmet İnönü önderliğindeki heyetle katıldı.

Kaynak, Topical Press Agency/Getty Images

İlk tur görüşmeler, Musul'un statüsü ve kapitülasyonların durumu gibi bazı konularda yaşanan tıkanıklığın aşılamaması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.

Şubat 'te ise ikinci tur görüşmeler başladı. Bu kez görüşmelerde sonuç sağlandı ve 24 Temmuz tarihinde antlaşma imzalandı.

Antlaşmaya TBMM hükümetinin yanı sıra İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve ilerleyen yıllarda kurulacak olan Yugoslavya'nın temelini oluşturan Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı imza attı.

Tüm tarafların kendi iç onay süreçlerini tamamladığını bildirmesiyle birlikte antlaşma 6 Ağustos 'te yürürlüğe girdi.

Lozan'ın yılında geçersiz olacağı yönünde birtakım iddialar zaman zaman ortaya atılıyor. Ancak Lozan, süresi olmayan, kalıcı uluslararası anlaşmalar arasında yer alıyor.

Antlaşmanın önemi ne?

Lozan, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından İstanbul'daki Osmanlı yönetiminden bağımsız olarak Ankara'da kurulan hükümetin uluslararası meşruiyet kazandığı anlaşma olarak görülüyor.

Bunun da ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olarak kabul ediliyor.

Lozan Antlaşması ile Türkiye'nin bugünkü sınırları büyük oranda çizilmiş oldu. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Batılı devletlere verilen ekonomik imtiyazlar, yani kapitülasyonlar da tamamen kaldırıldı.

Lozan Antlaşması, azınlık haklarıyla ilgili de düzenlemeler getirdi. Buna göre, Türkiye'de yaşayan gayrimüslimler azınlık olarak tanımlandı. Ayrıca, Batı Trakya'daki Türk toplumuna da "azınlık" statüsü verildi.

Lozan'ın bir diğer önemli sonucu da Ege Denizi ve buradaki adaların aidiyeti ile ilgili yapılan düzenlemeler oldu. Türkiye, aralarında Midilli, Sakız ve Sisam'ın da olduğu bazı adaları Yunanistan'a veren tarihli antlaşmaları kabul etti ve 12 ada üzerindeki haklarından da feragat etti. Bununla birlikte Bozcaada ve Gökçeada'nın kontrolü Türkiye'ye bırakıldı.

Bu antlaşma, Türkiye için olduğu kadar Yunanistan için de önem taşıyor. Lozan, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan "Yunanistan ile ilgili başlıca uluslararası antlaşmalar" listesinde bulunan 11 anlaşma arasında yer alıyor. Yunanistan için Lozan, sınırlar konusundaki mevcut statükonun korunmasının anahtarını elinde tutuyor.

Türkiye neden güncelleme istiyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lozan Antlaşması'nın bazı şartlarıyla ilgili rahatsızlığını bir süredir dile getiriyor.

Erdoğan, Eylül 'da yaptığı konuşmada, "'te Lozan'ı bize razı ettiler. Birileri de bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştılar. Her şey ortada. Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik" dedi.

Erdoğan, bu hafta içinde Yunanistan'a gitmeden önce yaptığı açıklamada da, "Zaman zaman bakıyorsunuz bir adadan dolayı hemen ortalığı karıştırıyorlar. Bunların aşılması lazım diye düşünüyorum. Güncelleme derken, A'dan Z'ye bir değerlendirmeye tabi tutulabilir. Yunanistan'ın da rahatsız olduğu bazı madde başlıkları olabilir. Bunlar oturulup konuşulur. Bir Kardak Krizi var, hala çözülemiyor" diye konuştu.

Atina'da ise Erdoğan, "Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor? Ege'nin dışında Lozan'la ilgili hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Şimdi buradaki azınlıkların hukukunu bu anlaşmayla biz nasıl teminat altına alacağız?" dedi.

Erdoğan'ın bu değerlendirmelerinde bahsettiği konular arasında Lozan'ın Batı Trakya'daki Türk azınlık ile Ege Denizi'ndeki adalarla ilgili düzenlemeleri ve adalarla bağlantılı olarak Ege Denizi'nde ortaya çıkan sorunlar yer alıyor.

Ege Denizi'nde yaşanan sorunlar neler?

Ege Denizi ile ilgili sorunların başında karasuları ve kıta sahanlığı geliyor.

Türkiye, Ege Denizi'nde karasularının genişliğinin 6 mil olduğunu söylüyor. Yunanistan ise uluslararası deniz hukuku kapsamında bunu 12 mile kadar çıkarma hakkı bulunduğunu savunuyor.

Türkiye, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasının "Ege Denizi'ndeki çıkar dengelerini Türkiye'nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştireceğini" söylüyor. Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan notta bu konu şöyle anlatılıyor:

"Şu anda, sahip olduğu birçok ada sebebiyle, Yunanistan'ın karasuları Ege Denizi'nin yüzde 40'ını oluşturmaktadır. Karasularının 12 deniz miline çıkarılması durumunda bu oran yüzde 70'e yükselmektedir. Bu durumda açık deniz büyüklüğü yüzde 51'den yüzde 19'a düşerken, Türkiye'nin karasuları da Ege Denizi'nin yüzde 10'undan daha az kalmaktadır."

Ege Denizi'nde kıta sahanlığının sınırları ise belirlenmiş değil.

Türkiye ayrıca Yunanistan'ı Ege Denizi'nin doğusundaki adaların "silahsızlandırılmış statüsüne" aykırı davranarak Lozan Antlaşması ve diğer ilgili uluslararası hukuk düzenlemelerini ihlal etmekle suçluyor.

Türkiye'nin Batı Trakya ile ilgili talebi ne?

Batı Trakya olarak adlandırılan bölge, Gümülcine, İskeçe ve Dedeağaç şehirlerini kapsıyor. Burada yaklaşık bin civarında Müslüman Türk azınlık yaşıyor.

Türkiye açısından buradaki sıkıntının temelinde başmüftülüğün durumu yatıyor.

Türkiye, Lozan da dahil bu konuyu içeren uluslararası antlaşmalara göre başmüftünün yetki alanı içindeki Müslümanların oylarıyla seçilmesi gerektiğini savunuyor.

Ancak, Yunanistan yılına kadar seçim sistemini uygulamış olsa da bu tarihten sonra başmüftüyü atamaya başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Yunanistan'daki ziyaretinde bu duruma tepki gösterdi:

"Orada başmüftünün seçimle değil, atamayla geldiğini görüyoruz. Lozan ne diyor? Lozan, 'seçim' diyor. Daha da ileri gideceğim Mesela patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan'a göre Eyüp Kaymakamlığının müsaadesiyle çıkabilirdi ama biz bunu bile bir kenara koyduk, 'Patriklik makamı farklıdır' dedik, önünü açtık fakat Batı Trakya'da şu anda atanmış bir başmüftü var ama biz atanmışla yapmıyoruz bu işi, seçilmişle yapıyoruz. Lütfen artık önünü açalım bu işin. Ben 15 yıldır bütün buradaki arkadaşlarımıza, başbakanlara, cumhurbaşkanlarına hep bunu söyledim ama bugüne kadar hiçbir netice alamadık. İşte bu da Lozan."

Yunanistan'ın bu konulardaki resmi görüşü nedir?

Yunanistan, Türkiye'nin Lozan Antlaşması'yla ilgili güncelleme taleplerine tepki gösteriyor.

Yunan hükümeti, sınırlardaki mevcut durumun teminatı olarak gördüğü bu antlaşmayı "müzakere edilemez" olarak görüyor.

Aynı zamanda ülkesinin önde gelen uluslararası hukuk uzmanlarından olan Yunan Cumhurbaşkanı Pavlopoulos, Lozan'ın yalnızca Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırı değil, Avrupa Birliği'nin de sınırını belirlediğini söyledi.

Pavlopoulos, herhangi bir güncellemeye gerek olmadığını belirterek, tüm uyuşmazlıkların müzakereler yoluyla ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözülebileceğini vurguladı.

Lozan ile ilgili tartışmalar son dönemde artmış olmasına karşın Yunanistan, Türkiye'yi 50 yıla yakın bir zamandır sınırları değiştirmek istemekle suçluyor.

Yunanistan, Türkiye'nin 'li yıllardan bu yana sınırlarla ilgili mevcut statükoyu değiştirmeyi hedefleyen adımlar attığını söylüyor.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde, "'li yılların başında Türkiye, Yunanistan egemenliği, egemenlik hakları ve yetki alanlarına yönelik tartışma yaratan ve hak iddiasında bulunan sistematik bir politika başlatmıştır" deniliyor.

Yunanistan, Türkiye'nin bu politikasının "içlerinde en önemlisi Lozan Antlaşması olmak üzere uluslararası antlaşmalar tarafından sağlanan topraklarla ilgili statükoyu değiştirmeyi" amaçladığını öne sürüyor.

Yunanistan ayrıca, Ege Denizi ile ilgili kendisi açısından çözümsüz kalan tek konunun kıta sahanlığı meselesi olduğunu ve bunun da başta deniz hukuku olmak üzere uluslararası düzenlemelere uygun bir şekilde çözülmesi gerektiğini söylüyor.

Azınlıklarla ilgili olarak ise Yunan Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde Türkiye ile ilişkilere dair bilgi notunda, "Türkiye'deki Rum azınlık ve Ekümenik Patrikhane ile ilgili son zamanlarda doğru yönde atılmış olan adımlara rağmen, hala Ankara çağdışı kalan karşılıklılık mantığına göre davranmaktadır. Türkiye, özellikle insan hakları ve dini özgürlükler (Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması gibi) konusundaki yükümlülüklerini yanlış bir yaklaşımla Batı Trakya'daki Yunan vatandaşı Müslümanlara yönelik politikasıyla ilişkilendirmeye devam etmektedir" deniliyor.

Lozan Antlaşması nedir? 99 yıl sonra neden hala tartışılıyor? Antlaşmanın gizli maddeleri var mıydı?

Lozan Antlaşması'nın yıl dönümü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uluslararası hukuki temelini oluşturan antlaşmanın müzakerelerine 20 Kasım 'de İsviçre'nin Lozan şehrinde başlandı. 24 Temmuz 'e kadar geçen 8 aylık süre içerisinde çetin müzakereler sonucunda imzalandı ve Sevr Antlaşması'nın yerini aldı.

Kimine göre Sevr sonrası yoktan var edilen büyük bir zafer olarak kimine göre Misak'ı Milli'den ödünler veren bir 'masa başı yenilgisi' olarak görülen Lozan'a ilişkin tartışmalar hala devam etmekte.

Misak-ı Milli nedir?

'Milli yemin' anlamına gelen bu isim Osmanlı Mebusan Meclisi'nin 28 Ocak 'de gizli bir oturumda kabul ettiği metnin adıdır. Meclis'te Felah-ı Vatan (Vatanın kurtuluşu) adlı grup tarafınca yazılan bu metin altı maddede ülkenin olması gereken sınırlarını belirtir.

Bu sınırlar kabaca bugünkü Türkiye haritası artı Musul, Kerkük ve Batum'u içine alan sınırlardı. Gizli oturumda kabul edildikten hemen sonraki gün dünyaya ilan edildi. 

Bu metnin ilanı üzerine İngilizler meclisi bastı ve içlerinde Rauf Orbay'ın da olduğu Misak-ı Milli'ye öncülük eden isimleri tutuklayarak Malta'ya sürgün ettiler.

Lozan 'mitleri': Gizli maddeler ve

Lozan'ın gizli maddeleri yoktur.

İngiltere'nin içinde olduğu bir müzakere ortamında savaşın kazanılmasında önemli rol oynayan ABD'nin ortaya koyduğu 'Wilson İlkeleri'ne aykırı hareket edilmesi düşünülemez. 

'de açıklanmış olan bu ilkelerin ilk maddesi de uluslararası antlaşmalarda gizli maddelerin olmaması veya gizli şekilde uluslararası antlaşmalar yapılmamasıdır.

Bazı maddeler gizli dahi olacak olsa meclis tarafından onaylanması gerekir. Bunun için gizli meclis oturumu yapılmış dahi olsa bu kayıtların artık gizliliği kalkmıştır ve bu iddialara ilişkin hiç bir kayıt, belge veya hatırat yoktur. Şimdiye kadar gün yüzüne çıkmamış olan bu maddelerin spekülasyondan ibaret olduğu biliniyor.

Ayrıca antlaşmanın 'e kadar veya herhangi bir başka tarihe kadar geçerli olduğunu öne süren hiçbir resmi belge bulunmuyor. Böyle bir ifade olduğunu ve olduğu takdirde Türkiye tarafınca kabul görmüş olabileceğini düşünmek için de geçerli bir sebep yok. Bu mit, antlaşma imzalandığından bu yana Türkiye'de komplo teorisi şeklinde nesilden nesle aktarılarak bugünler hala dillendiriliyor.

"Buhran sonrası ayağa kalkarak evini yeniden inşa eden bir halkın tapu senedi"

Lozan, ve yılları arasında 10 yıl süren önce Balkan savaşları ardından Dünya Savaşı ve ardından Milli Mücadele ile bitap düşmüş bir halkın olabilecek tüm kozlarını ortaya koyduğu bir antlaşma oldu.

9 Eylül 'de İzmir'e girerek savaşa noktayı koyan Mustafa Kemal Paşa komutası altındaki ordu, vazifesini yerine getirmiş geriye eli güçlü şekilde masaya yeniden oturarak devletin ve milletin geleceğini garanti altına almak kalmıştı.

Mudanya sözleşmesi ile Yunan ordusu Meriç nehrinin batısına çekildi ancak nihai bir barış anlaşması imzalanıncaya kadar Boğazlar çevresindeki Türk ve müttefik askerleri bulundukları yerleri terk etmedi. Yani eğer nihai uzlaşmaya varılmasaydı savaş kaldığı yerden devam edebilirdi.

Mudanya sözleşmesi ile Lozan görüşmelerinin başlangıcı arasında geçen 40 gün içerisinde ise saltanat kaldırılarak Osmanlı devletinin resmen sona erdiği ilan edildi. Yeni doğan Türkiye Cumhuriyeti devletinin ne kadar sağlam temeller üzerine inşa edileceği de Lozan'da belirlendi.

Atatürk ve İsmet İnönü müzakereler boyunca mümkün olan en sert ve keskin hamleleri yapmak ve Türkiye adına olabilecek en kazançlı antlaşmayı elde etmek istemiş ancak Lozan'daki görüşmeler ve diplomatik hamleler bazı alanlarda mecburi yumuşatmalar ve ödünler vermeyi zorunlu kılmıştır.

Sevr ile karşılaştırıldığında Lozan'da elde edilen sonucun son derece açık bir zafer olduğu ancak hedeflenen en yüksek noktalar düşünüldüğünde bazı eksiklikleri de olduğu değerlendirilmektedir.

Türk heyetinin yeterli diplomasi tecrübesinin olmadığı ve karşılarında İngiltere'nin, Fransa'nın en kurt siyasetçilerinin, ömrünü dışişlerine adamış diplomatların bulunduğu bilinen bir gerçektir.

Apoletlerini çıkararak Lozan'a giden 39 yaşındaki İsmet İnönü'nün omuzlarında sadece Misak-ı Milli değil, kapitülasyonlar, Osmanlı borçları, azınlıklar gibi genç cumhuriyet için daha birçok hayati konunun ağırlığı ve sorumluluğu vardı.

İsmet İnönü 'te TRT'ye verdiği bir demeçte ve hatıratlarında tüm tecrübesizliğine rağmen Lozan görüşmeleri sırasında oturma düzeninden açılış konuşmasına kadar her konuda yeri geldiğinde itiraz ettiğini ve beraberindeki uzmanlar heyeti ile müttefiklere karşı cephedeki savaşı adeta devam ettirdiğini anlatıyor.

Lozan Antlaşması'ndaki önemli noktalar

  • Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması'nda çizilen sınırlar kabul edildi.

  • Musul konusunda uzlaşma sağlanamadığı için, İngiltere ve Türkiye daha sonra kendi aralarında görüştüyse de konu 'Musul sorunu' olarak devam etti. Türkiye uluslararası tüm girişimleri yaptı ancak sonunda iç ve dış nedenlerle 'da Türkiye, İngiltere ve Irak arasında imzalanan Sınır ve İyi Komşuluk Antlaşması ile Musul üzerindeki iddialarından vazgeçti.

  • Mudanya ateşkesi sırasında oluşan sınır Türkiye il Yunanistan arasındaki resmi sınır haline geldi. Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy gibi yerler Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildi.

  • Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerindeki Yunan hakimiyeti askeri amaçlarla kullanılmaması şartıyla kabul edildi. Bu adaların Yunanistan'a geçişi Osmanlı'nın 'te imzaladığı Atina Antlaşması ile gerçekleşmişti. Türkiye'ye üç milden az mesafede bulunan Bozcaada, Gökçeada ve Tavşan Adaları ise Türkiye'ye ait kabul edildi. Daha önce 'de Uşi Antlaşması ile İtalya'ya geçici olarak verilen on iki ada da yine silahsızlandırılmaları karşılığında İtalya'da kaldı. Lozan'a göre Gökçeada ve Bozcaada'ya Türkiye'nin kısmi özerklik vermesi gerekiyordu ancak Türkiye bu şartı hiç bir zaman uygulamadı.

  • Müslüman olmayanlar azınlık olarak tanımlandı ve tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edilerek pozitif ayrıcalıklar olmayacağı gibi herhangi bir hak eksikliği de olmayacağı kayda geçirildi. Ancak kendilerine ait dini ibadethaneler, okullar, sosyal kurumlar ve benzeri vakıfların masraflarını kendilerinin karşılayacağı belirtildi.

  • Anadolu'daki Rumlar ile Yunanistan'daki Türklerin mübadele edilmeleri karara bağlandı.

  • yıllık Türkiye-İran Sınırı değişmedi.

  • Kapitülasyonlar tümüyle kaldırıldı.

  • Savaş tazminatlarından vazgeçildi.

  • Osmanlı'nın dış borçlarını düzenleyen ve denetleyen yabancıların elindeki Düyun-u Umumiye kaldırıldı ve borçlar, imparatorluktan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye'ye düşen bölüm taksitlendirilerek Fransız frangı olarak ödenmesi kabul edildi.

  • Boğazlardan askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında geçebilir denildi. Ancak Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturulması hükme bağlandı. Bu madde aynı zamanda Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında alındı. Bu haliyle Türk askerlerinin de Boğaz'a girişi yasaklanmış oldu ancak bu hüküm, yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirildi.

  • Yabancı okulların Türkiye'nin koyacağı kanunlar doğrultusunda eğitime devam edebileceği kararlaştırıldı.

  • Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin siyasi yetkilerinden arındırılarak İstanbul'da kalmasına izin verildi.

  • Türkiye Lozan AntIaşması'nın maddesiyle Kıbrıs'taki İngiltere egemenliğini kabul etmiştir.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası