sempatik zombi oyunu / Sesgel çocuk mp4 3gp flv mp3 video indir

Sempatik Zombi Oyunu

sempatik zombi oyunu

World War Z: Aftermath - İnceleme

Bundan üç buçuk yıl önce çıkan World War Z unutmadığım oyunlardan biri olmayı başardı. Bunun sebebi aşırı kaliteli veya sıra dışı bir yapım olmasından çok hatırladığım yegâne “kötü olmayan” film oyunu olmasından kaynaklanıyor. Filmin başarısından nemalanmaya çalışmadan, gayet eğlenceli bir oyun üretilmiş ve üstüne filmdeki etkileyici sahnelerden de fazlasıyla ilham alınmıştı. On binlerce zombinin uzaktan geldiği bir sahnede araba tamir etmeye çalışmak veya zombilerin üst üste çıkarak oluşturdukları kuleleri yıkarken 4 kişilik arkadaş ekibimle fazlasıyla eğlenmiştik.

Birinci zombi kişi

Bütün dünyanın World War Z’yi hem bir film hem de oyun olarak unutmaya başladığı bugünlerde, WWZ virüslü yüzünü bu sefer de Aftermath ile gösteriyor. Aftermath ek paket olarak kabul edilemeyecek kadar küçük bir ek paket olmuş. Toplamda 6 haritadan oluşan iki yeni senaryo, Vanguard alt sınıfı ve zombi fareleri oyuna getiriyor. En önemlisi bir de First Person modu var ki, benim Aftermath’i alma sebebim oyunu bir kez de birinci kişi gözünden görmekti. Oyunu değiştirme potansiyeli olan bu özellik kesinlikle en büyük hayal kırıklığım oldu. Dürbünlü silahların dürbünleri çalışmıyor ve birinci kişi moduna uygun arayüz uyarıları da yok. Üstüne belirli silahlar da oyuncunun görüş alanını haddinden fazla sınırlıyor. Yani Saber Interactive’in yaptığı tek şey kamerayı oyuncunun gözünün önüne getirmek olmuş. Bir FPS delisi olarak böyle ucuz bir çözümü fazlasıyla rahatsız edici buldum.

Yeni gelen sınıf Vanguard ise elektrikli kalkan kullanımıyla dikkat çekiyor. Söz konusu zombiler olunca elbette sabit bir kalkanın esprisi yok. Dolayısıyla kalkanı alan oyuncu koşarak hem zombi güruhlarını yarabiliyor hem de kullandığı yetenek ağacına bağlı olarak saldırı esnasında ve sonrasında çeşitli bonuslar elde ediyor. Ben beceremesem de iyi Vanguard oyuncularının kalabalıkların arasına dalıp sonradan yakın dövüş silahları ve ağır silahlarla toplulukları kısa sürede yok ettiklerini defalarca kez gördüm. Vanguard’ın kalkan saldırısı özel zombilere karşı da gayet etkili bir seçenek olmuş.

Yeni eklenen haritalar tasarım olarak ilgi çekici olsalar da oynanış olarak World War Z markasına fazla bir şey katmıyorlar. Roma’da yolculuğumuz biraz daha turistik geçiyor. Tarihi mekanlarda geziyor, barikatlar kuruyor ve Vatikan’ın bozuk hoparlörlerini tamir etmeye çalışıyoruz. Oynaması keyifli senaryolar ama oyuna daha önce denemediğiniz bir etkileşim sunamamış ne yazık ki. Soğuk Kamchatka ise World War Z’nin donuk bölümlerine yenisini ekliyor. Kamchatka’nın başlarında biraz daha hayatta kalma temaları işlenecek gibi dursa da bence burada da oldukça büyük bir fırsat kaçmış.

Aynısının fazlası

Bu incelemede World War Z’nin puanını düşürmemdeki en büyük neden ise kesinlikle zombi fareler olacak. Bu şerefsizler ateşli silahlarla öldürülemiyorlar. İlla ki yanıcı ve patlayıcı ekipmanları kullanmak gerekiyor. Eğer böyle bir silahınız yoksa yandınız, çünkü fareler sıkıldıkça bir oyuncudan diğerine geçip duruyorlar. Çoğu Left 4 Dead’den arak olsa da diğer özel zombilerin karşılaşmayı ilginçleştiren yan özellikleri ve zaafları vardı. Farelerse sadece can sıkıcılar.

World War Z Aftermath, ömrünü doldurmuş başarılı bir oyuna dönmek için bana yeterince neden sağlayamadı. FPS kamera modu düzgün çalışsaydı bu söylediklerimi seve seve yutardım ancak servis tipi oyunların revaçta olduğu bu dönemde bu kadar kısıtlı içerikle ek paket çıkarmak için baya baya yürek yenmesi gerektiğini düşünüyorum. Aftermath’in bu bağlamda artık vadesi dolmuş bir dönemden gelen bir ek paket olduğunu söyleyebiliriz.

SON KARAR

World War Z: Aftermath, zombi kıyameti sonrasında geriye fazla bir şey kalmayacağının yaşayan kanıtı olsa gerek.

World War Z: Aftermath

Yakışıklı değil ama sempatik

Artılar

  • World War Z’nin başarılı formülleri bozulmamış
  • Bölüm tasarımları ve detaylar muhteşem

Eksiler

  • Oyuna bir şey katmıyor
  • Fareler çok sinir bozucu
  • İçerik ek paket olacak kadar büyük değil.

Oyun Önerileri

Her oynadığım yeni oyunun değerlendirmesini g&#;ncel olarak yazmaya &#;alışacağım bir konudur.
Mavi renkle yazdıklarım iyi, Kırmızı renkle yazdıklarım k&#;t&#; oy almıştır.

Kılı&#;lı oyun seviyorsanız Mount & Blade denen T&#;rk yapımı bir oyun var. Oyunda 1 karakter yapıp onunla maceraya atılıyorsun, ordular kurup savaşlar yapıyorsun. G&#;n&#;n birinde bir Lord mu yoksa kocaman bir ordu tarafından yenilgiye uğratılmış esir mi olacağını, Lordken sefil sefilken Lord mu olacağını oyundaki hareketlerin belirleyecek.
(Yani kişilik bir orduya 75 kişi girmek yerine topuk yaparsan Lordken sefil olmazsın )
Yalnız Mount&Blade'in şu anda 4 oyunu bulunmakta. Daha d&#;n ilk Mount&Blade'i indirdim ve şok oldum. Resmen adamlar kalas gibi kılı&#; savuruyorlar ve grafik bakımından bayağı geride. O y&#;zden Mount&Blade : Warband candır. Uzun s&#;re online da oynadım zaten. Hem kılı&#; kullanma teknikleri hem zırhlar bakımından &#;ok &#;ok ilerde. Mount&Blade : Fire and Sword'u tavsiye etmem. G&#;zel oyun ama silahlı d&#;nemi anlatıp zırh ve oynanış bakımından Warband kadar eğlenceli değil. Bence sırf &#;eşitlilik i&#;in &#;ıkarılmış bir oyun, &#;ok beğenmedim. (Sen yine de bak belki ilgini &#;eker.) Son oyun ise Napoleonic Wars. Bu oyunu oynamamama rağmen olumlu yorumlar geldi. Ona da bakabilirsin ama silah yani s&#;ng&#;l&#; t&#;fek ağırlıklı oyun.

Strateji oyununda yeni bir bakış a&#;ısı arıyorsan The Settlers VI : Rise of an Empire &#;nerebilirim. Şimdi alışık olduğumuz Stronghold ve Age of Empires gibi oyunlar savaşmayı &#;nde tutarlar. Bu oyun ise savaş olarak biraz geri planda ama ger&#;ek&#;ilik bakımından epey iyi. Stronghold ne kadar tarlalarda buğdayı yetiştir sonra gel onu una &#;evir en sonunda ver fırına ekmek olsun onu halkına yedirirsin veya al şu tahtayı ok ustası onu oka &#;evirsin okun kadar adam basabilirsin gibi ger&#;ek&#;i sistemler koysa da surlara ok&#;u yerleştirebilsek de grafikleri pek iyi olmadığı i&#;in biraz rahatsız eder. İşte bu oyunda biraz daha g&#;zel grafiklerle ger&#;ek&#;i oyun oynayabilirsin. Mesela Balık&#;ı yaptın dere kenarına, o adam balık tuttu getirdi Storehouse'a sonra Balık D&#;kkanı onu kızartıp yemek olarak sundu. Oduncu o yemeği aldı ve yedikten sonra işine devam etti. Eğer Oduncu o yemeği yiyemezse &#;alışmayı reddeder ve odun getirmez. Bu sorun kısa zamanda diğerlerine de yayılabilir o y&#;zden ihtiya&#;ları karşıla. He ama 1 t&#;r yemek olsun oyunun sonuna kadar gidiyim yok bu oyunda. Mevsimler değiştiği i&#;in kış ayında dere donar ve balık tutamazsın. Aynı zamanda Buğday tarlası da donar ekmek yapamazsın. Bu y&#;zden Avcıların olmalı ki gidip hayvan avlasın o da kızarmış ete &#;evrilip halka sunulsun. Dediğim gibi ger&#;ek&#;i ama savaş bakımından zayıf bir oyun. İnternette biraz araştır belki seversin.

Başka bir strateji oyunu &#;nerim Europa Universalis III. IV'&#; de &#;nerirdim ama bu daha d&#;ş&#;k sistemli ve ben onu oynadığımda &#;ok karışık gelmişti bence daha kolayından başla. Şimdi bu oyunda ne savaşı kendin y&#;netebiliyorsun ne de şehrini d&#;zenleyebiliyorsun. Ama dur! Hemen yorum yapma, bu oyunda &#;lkenin ekonomisi, dini ve dış politikası senin elinde. D&#;nyanın belli yerlerindeki ticaret merkezlerine T&#;ccar g&#;ndererek sana para g&#;ndermelerini sağlıyorsun. Tabi o merkezlerde senin koltuğunu almak isteyen y&#;zlerce, binlerce başka t&#;ccar olduğu i&#;in o koltuk ger&#;ekten &#;nemli (&#;zellikle Venedik'te. Venedik en verimli ticaret merkezlerinden biri ve eğer orada 5 t&#;ccarın -En fazla 5 oluyor- varsa zenginsin demektir.). Ayrıca oyun ger&#;ekten &#;ok ayrıntılı. &#;lke politikan mesela, &#;ok &#;nemli. Teknolojini Osmanlı İmparatorluğu gibi kara kuvvelerine mi harcayacaksın yoksa Fransa, İngiltere gibi deniz ve keşiflere mi harcayacaksın. Ne demiş Yavuz Sultan Selim, "Denizlere h&#;kmedemeyen imparatorluk Cihan İmparatorluğu olamaz.". Bu oyunda ger&#;ekten &#;yle &#;&#;nk&#; belli bir yıla kadar karada esip g&#;rleyebiliyorsunuz. Bir s&#;re sonra Avrupalılar Coğrafi Keşiflerle Amerika ve G&#;ney Afrikayı bulunca ticarette deli gibi gelişip ordularına fazla fazla yenilik yapıyor, g&#;n&#;m&#;z tarih kitaplarını kaplayan olaylara benzer olaylar ile karşı karşıya kalmamızı sağlayacak olaylar yaşatıyorlar. &#;yle kafanıza g&#;re herkese saldıramıyorsunuz. Infamy denen lanet şey kırmızı olunca devletler size karşı cephe alıyor ve bir anda 4 5 devlet Ally ve Vassalları ile size savaş a&#;abiliyor. Aynı zamanda bir devletten uyarı aldıysanız birine savaş a&#;tığınız an o da size savaş a&#;abiliyor. Ger&#;ekten kapsamlı bir oyun bu oyunu burada tamamen anlatamam ama araştırırsanız bu da &#;ok &#;ok g&#;zel bir oyun. Zira sabahlara kadar 3 kişi k&#;&#;&#;c&#;k bir ada devleti olan The Knights'ı (Rodos Şovalyeleri) b&#;y&#;tme &#;abasına girmiştik.

Bu s&#;ylediklerin bana yaramıyor, ben silahlı oyun istiyorum dersen pek o t&#;re hakim olmasam da Far Cry diyebilirim. Crysis'i &#;nermedim kaldırır mı bilmiyorum ama bunu kaldırır heralde. Crytek ile yapılmış ilk oyundu sanırım ve Far Cry 2 ve Far Cry 3'ten zevk aldıysan ilk oyunlarını da dene &#;&#;nk&#; ger&#;ekten bir s&#;r&#; olumlu yorumu var. "Adeta bir filmin i&#;inde ileryormuşsun gibi" yorumu fazlasıyla kullanılan yorumlardan. Aynı 2 ve 3'te olduğu gibi. Daha az kapsamlı ama oynanabilir. He bir de hep oynamak istediğim ama bir t&#;rl&#; kısmet olmayan Homefront var ama d&#;ş&#;k sistemli değil galiba o. (Bu oyun D&#;ş&#;k Sisteme &#;neridir)

Madem film gibi oyunlara girdik, o zaman size Indigo Prophecy (Fahrenheit) diyebilirim. Oyun grafik olarak GTA : Vice City gibi, fakat oyun tek kelimeyle m&#;kemmel. Hatta birka&#; g&#;nd&#;r oynamıyorum, hemen oynayıp bitirmeyeyim diye. (Oyunu biraz &#;veyim) Şimdi eğer bu oyunu internetten araştırırsan yorumlar ş&#;yle olacak :

-Bug&#;ne kadar oynadığım oyunların i&#;erisinde en iyisi diyebilirim. 3 farklı karakterin y&#;netilmesi, hikayesi, g&#;nl&#;k hayatta yaptığımız aktiviteler oyunun m&#;thiş olmasını sağlayan etmenler.

-Abartısız s&#;yl&#;yorum oynadığım en iyi ve karakterli oyundur. Defalarca bitirdim fakat t&#;rk&#;e yamasını en kısa zamanda indirip tekrar oynayacağım.

-Oyunu T&#;rk&#;e yama ile bitirdim ger&#;ekten m&#;thiş bir oyun. Daha doğrusu film :) Bunun nasıl 2. sini falan &#;ıkartmamışlar veya buna benzer bunun &#;akması oyunlar &#;ıkmamış şaşırdım doğrusu, ger&#;ekten &#;ok m&#;kemmel bir oyun herkese tavsiye ederim.

-Hayatımda oynadığım en iyi adventure oyunu. Grafikleri biraz daha iyi yapabilselerdi hayatımda oynadığım en iyi oyun olabilirdi.

Bu yorumların yanı sıra "Bu oyunu oynamayan Gamer'ım demesin" de var. Yani d&#;rt d&#;rtl&#;k bir oyun. Oyunu burada sana anlatsam &#;ok uzun olur o y&#;zden sen bu yorumlardan yola &#;ıkarak oyunu bir araştır.

Başka bir Adventure tarzı oyun &#;nerisi sana, How to Survive. Oyuna esrarengiz bir şekilde adaya &#;arpmış geminin tek sağ kalan kişisi olarak başlıyorsun. Oyundaki amacın Kovac denen sempatik bir adamın adada sağ kalabilmen i&#;in yaptığı bir rehber yardımıyla &#;eşitli şeyler &#;ğrenip hayatta kalarak buradan kurtulman. Oyunun iyi yanı eğer bilgisayara bağlanabilir bir oyun kolu varsa 2 kişi ger&#;ekten eğlenceli bir şekilde oynayabiliyorsunuz. Adadaki her malzemeyi değerlendirebiliyorsunuz. Mesela bitkilerin arasında bir meyve aldınız, (Tropik Meyve) boş şişenin i&#;ine su doldurup bununla craft edince Limonata oluyor ve susuzluk giderip can veriyor (Candan emin değilim). Mesela yerde kemik buldunuz, kılıcınızla kesip par&#;alara ayırıp onu zırhınızla craft edince g&#;&#;lendirilmiş bir zırh oluyor. Rehber yardımıyla &#;eşitli el yapımı silahlar da yapabiliyorsunuz ve onları g&#;&#;len diriyorsunuz. Oyunda bir hikaye de var. Ayrıca 3 tane ada var ve hikaye bu 3&#;n&#;n arasında ge&#;iyor. Gece olunca fenerlerinizi veya meşalenizi yakın &#;&#;nk&#; diğer canavarlardan daha farklı bir canavar size saldırabilir (Bu rehberde anlatılıyor), ve onun tek korktuğu şey ışık. Bu oyunu internette araştır, g&#;zel oyun.

&#;ok tavsiye etmediğim ama hem &#;cretsiz olup hem de arkadaşlarınla mikrofonlu konuşarak zaman ge&#;irebileceğin bir zombi oyunu var. No More Room in Hell. Oyun zombi oyunu evet fakat sadece koşarak size saldırıp fazlaca darlayan zombi &#;ocuklar ve normal zombiler var. Bir de eğer arkadaşınız (Başka bir oyuncu) &#;l&#;rse diğer zombilerden hızlı bir zombi olarak diriliyor. Oyunda silah &#;ok b&#;y&#;k sıkıntı. Eğer serverda sınırsız mermi kuralı yoksa aldığınız silahla bir ka&#; kez ateş edebiliyor, ve geri kalan zamanı mermi arayarak ge&#;iriyorsunuz. Oyunun farklı farklı şekilleri var. Mesela Left 4 Dead gibi ka&#;arak kurtulmaya &#;alışma ve Waveli zombilerle savaşmalar mevcut. Eğer bir zombi tarafından ısırılırsanız pill kullanarak hastalığınızı iyileştiriyorsunuz, eğer zombi bir yerinizi keser ve kanamaya başlarsa bandajla sarıyorsunuz, bir de canınızı doldurmak i&#;in First Aid var işte. Oyun şu ana kadar g&#;rd&#;ğ&#;m en iyi zombi oyunu değil ama hem Steam'de bedava hem de arkadaşlarla konuşarak oynandığında berbat değil.

Yine Steam'de bedava olan bir oyun APB Reloaded. Oyun sadece multiplayer oynanabilen bir oyun ama ger&#;ekten &#;ok g&#;zel. Birka&#; g&#;n boyunca bilgisayarda oynadığım ana oyun olmuştur (Birka&#; ay daha doğrusu). Şimdi oyun &#;oğu silahlı oyun gibi iki taraftan oluşuyor. Polisler ve Su&#;lular. Oyunda fazlaca &#;eşitli g&#;rev var. VIP koruma, &#;antayı 15 dakika boyunca kendi tarafında tutma, kapıları kırıp paket alma Bir &#;ok se&#;enek var. Ayrıca oyunun en g&#;zel tarafı iste tarafsız alan olan market alanı. Kendi tiş&#;rtlerini, pantolonlarını, kapşonlularını, arabalarının modifiyesini yapabiliyorsun. Arabanda &#;alan m&#;ziği bile ayarlayabiliyorsun. Oyunda yapılmış &#;ok iyi arabalar var. (Bir zamanlar &#;st&#;nde Che Geuvara resmi yapılmış siyah beyaz bir arabada gidiyordum). Oyunun tek k&#;t&#; yanı fazla Rus oynadığı i&#;in biraz hilecilik var ama oyunu oynadık&#;a &#;ok k&#;&#;&#;k bir etki yapıcak size. Ger&#;ekten &#;ekişmeli yapılan g&#;revler de var. Grup kurup g&#;revlere grup&#;a grup&#;a gidebiliyorsunuz. Ayrıca Bounty sistemi var ki belli bir "Polis" veya "Hırsız Seviyesi"ne gelince haritada herkes sizi g&#;rebiliyor ve karşı taraf sizi &#;ld&#;r&#;p para alabiliyor. Yani bir nevi "Bu adam &#;ok deli oynuyor, başına &#;d&#;l koyduk, &#;ld&#;r&#;n" gibi. G&#;rev sırasında Bounty olup &#;ld&#;r&#;lmek k&#;t&#; ama g&#;rev sırasındaki bir hırsızı Bountyden &#;ld&#;r&#;nce keyifli oluyor. Oyun bence Steam'deki Dota 2 ile birlikte en iyi &#;cretsiz oyun. Tavsiye ederim.

Strateji oyunu isteyenler ve grafik isteyenler i&#;in Stronghold 3 demek istiyorum ama bence Stronghold Crusader kadar g&#;zel değil. Şu bilinen bir ger&#;ektir ki Firefly Studios 3 boyutlu oyunlarda pek başarılı değil. Stronghold 3'te fazlaca bug olduğu &#;oğu oyunu oynayandan duyduğum bir yorumdu. Ama g&#;r&#;nt&#;leri bu tip kılı&#;lı oyunlara g&#;re g&#;zel. Eğer g&#;r&#;nt&#;ye &#;nem vermiyorsanız Stronghold Crusader'ı indirmelisiniz. senesindeyiz ve benim bilgisayarımda hala y&#;kl&#;d&#;r. (Ger&#;i bunun benim bilgisayarımın sorunlu olmasıyla da alakası var ama Yardımcı olabilecek varsa
funduszeue.info#
adresine bakabilir.) Oyunda sadece altın, odun, yemek değil; Kılı&#; yapmak i&#;in demir, o demiri işlemek i&#;in kılı&#; ve kalkancı, kundaklı yay yapmak i&#;in yay ustası, ok&#;unun giymesi i&#;in deri zırh yapan derici, deriyi almak i&#;in kullanıcağı inek i&#;in ziyaret ettiği peynirci gibi &#;ok g&#;zel sistemi olan bir oyun. Yani &#;yle odunum var param var direk ok&#;u yapayım yok. He eğer bunlar uğraşmak istemiyorsan M&#;sl&#;man kiralık askerleri &#;ıkartabiliyorsun fakat daha pahalıya &#;ıkıyorlar. Oyunun Campainglerinin yanında Crusade denen bir olay da var ki, kendi rakiplerini se&#;ip oynamak yerine Crusade yolunda ilerlemeye &#;alışıyorsun. Gerk&#;eten zorlayan ve rahat rahat kazandığın yerler de oluyor o y&#;zden rakip ayarlayacağına bu yoldan gitmeni tavsiye ederim.

Stronghold 3 G&#;r&#;nt&#;leri - Stronghold Crusader G&#;r&#;nt&#;leri

 Oyun Önerileri
-
 Oyun Önerileri


Steam'in &#;cretsiz oyunlarına kafayı takmışken size o &#;cretsiz bazı k&#;t&#; oyunların arasından parlayan bir oyun &#;neriyorum Blacklight Retribution. Oyunun tarzı silahlı ve Wolfteam, Pointblack gibi. G&#;r&#;nt&#;leri g&#;zel ve &#;ok fazla oyun se&#;eneği var. Zombilere karşı 10 round savaşma, bomba kurma/imha etme, Capture the Flag - Capture the Zone vb. &#;ok fazla oyun se&#;eneği var. Fakat oyun 2 sene &#;nce &#;ıktığı i&#;in bazı eski topraklar silahlarını deli gibi geliştirip taş &#;st&#;nde taş bırakmayabiliyorlar. Ama bu sizi rahatsız etmesin, birka&#; g&#;nd&#;r &#;ok zevk alarak oynuyorum bu oyunu. Her online silahlı oyun gibi bunda da para yatırıp kolayca iyi silahlar alabiliyorsunuz ama kendi kendinize para biriktirip silah almak da &#;ok zor değil. Oyunda bir &#;zellik var ki size her oyunda etrafa pusu kurup oyunun zevkini ka&#;ıran adamları keşfetmenize yarıyor. V tuşuna basarak kısa bir s&#;re haritadaki herkesi g&#;rebiliyorsunuz. Ama bu moddayken silah kullanamadığınızdan etrafınızda bir d&#;şman varsa a&#;mamanızı tavsiye ederim. Oyunda genel anlamda olduğu gibi oyun i&#;i de paranız var. Biri GP (Zırh, silah, geliştirme vb. oyuna yansıyan malzemeler almaya yarayan para) biri ise CP (Serverdayken can doldurma, cephane yenileme, Robot* indirme gibi şeylere yarayan para, sadece o serverad işe yarar.)
*Robot : Oyun i&#;inde CP yapınca Matrix'teki gibi i&#;ine girebildiğiniz bir robot &#;ağırabiliyorsunuz. &#;n&#;n&#;zdeki duran adamların hi&#; şansı olmamasına rağmen fare gibi ayak altında oraya buraya hareket eden d&#;şmanlar rahat&#;a canınızı azaltabiliyor. F&#;ze yemekten de ka&#;ının tabii.
Oyun genel anlamda &#;ok iyi. Fazla T&#;rk yok. Fazla Rus da g&#;rmedim. Bence bu iyi bir şey &#;&#;nk&#; hile kullanılması şansını da azaltıyor. Grafikler &#;ok g&#;zel, tavsiye ederim.

Bu oyunun ismini g&#;r&#;nce "Oha bunu da mı yazdın be!" diyebilir bazılarınız ama eskilerden bir oyundur ve oynaması &#;ok hoşuma gider. Bu oyun bir Lunapark y&#;netme oyunu olan Roller Coaster Tycoon 2dir. Bu oyunu daha g&#;zel grafiklere sahip olan Roller Coaster Tycoon 3 var. Eğer grafik &#;n plandaysa sizin i&#;in o zaman bunu araştırın. Ama benim i&#;in oynanış grafikten daha &#;nemli olduğu i&#;in 2 favorimdir. Şimdi &#;ncelikle Lunaparka yukardan bakarak oynanıyor bu oyun. Yani makinelerin arasında gezemiyorsunuz. Ama hem ger&#;ek hayatta bulunan Lunaparkları y&#;netebiliyor hem de kendi Lunparkınızı yapabiliyorsunuz. S&#;slemesi, aletleri, giriş veya aletlere biniş fiyatını, park &#;alışanlarını, yemeklerin fiyatını, i&#;eride satılan eşyaları siz ayarlayabiliyorsunuz (Stallar kurarak). Roller Coasterları ise kendiniz yapabilir ya da uğraşmayıp hazırlardan se&#;erek parkınızın beğenisini arttırabilirsiniz. Her bir m&#;şterinizin d&#;ş&#;ncelerini, neler satın aldıklarını, parkta ne kadar para harcadıklarını g&#;rebiliyorsunuz. Yolları geniş tutarak kalabalık sıkıntısını, temizlik&#;i ve hastane yaparak kusmuk sorununu, Restroom yaparak insanların yorgunluk sorununu, ATM yaparak para sorununu, her t&#;rden alet yaparak her yaş grubuna hitap eden bir park yaparak eğlence sorununu, yemek ve i&#;ecek yerleri yaparak yemek ihtiyacı sorununu ve gazete/ radyolara ilan vererek parkınıza gelen m&#;şteri azlığı sorununu &#;&#;zebilirsiniz. Parkı yaparken kredi alabilirsiniz, ama &#;demeyi de unutmayın. Park b&#;y&#;d&#;k&#;e iş&#;i alma gereksinimiz artar ve onların maaşıyla beraber verdiğiniz kredi faizi b&#;t&#;enizi zorlayabilir. İş&#;i demişken onları da a&#;ıklayayım. 4 tane iş&#;imiz var. Hademe &#;&#;p kutularını temizler, yerdeki kusmukları temizler, uzayan otları keser ve &#;i&#;ekleri sular. M&#;hendis bozulan aletleri tamir eder ki ilerleyen zamanlarda &#;ok fazla kullanıldığından dolayı aletlerin bozulması sık&#;a karşılaştığınız bir durumdur. G&#;venlik yaptığınız sandalye, lamba ve &#;&#;pler fazla kullanılmak ve hergele m&#;şteriler y&#;z&#;nden bazen kırılabiliyor. G&#;venlik bey bu m&#;şterileri uyararak &#;nleyip malınızı koruyor. Maskot se&#;tiğiniz bir kost&#;m&#; giyerek etrafta dolaşır ve parkınıza renk katar. Sadece s&#;s ama&#;lıdır. Oyunu internetten araştırın, tavsiye ederim.

Strateji denince akla hep kılı&#;lı oyunlar gelir ama silahlı stratejiler de bir o kadar zevkli. Bu oyunun adını duymuşsunuzdur ama Company of Heroes : Tales of Valor diyerek hatırlatmakta yarar var. Oyunun temasını hemen s&#;yleyelim 2. D&#;nya Savaşı. Campaing'i olduk&#;a zevkli olan, her defasında single battle a&#;ıp oynayabileceğiniz bir oyun bu. K&#;&#;&#;k Engineer grubunuzla başlayıp kamplar kurarak, haritada topraklara tesis kurarak y&#;netim alanınızı genişleterek, petrol ve mermi ihtiyacınızı karşılayıp asker &#;ıkararak, asker &#;adırları kurup &#;eşitli askerler &#;ıkararak 2. D&#;nya Savaşının sanki bir b&#;lgesinde olanlara tanık oluyormuş gibi oynuyorsunuz. Ben bu oyunu oynarken son seste oynadığım i&#;in atılan bomba sesleri, silah sesleri, tankların &#;ıkardığı sesler adeta bana olayları yaşattı diyebilirim. Bir s&#;re sonra o kadar b&#;t&#;nleşiyorsunuz ki oyunda ger&#;ek hayattan soyutlayıp oyunun i&#;inde gezinirken buluyorsunuz kendinizi. Oyunu &#;nceden oynamıştım ve hatırladığım kadarıyla Middle-Earth'teki skill menu gibi bir men&#;den &#;zellik se&#;iyorsunuz (ki ben mortar yardımı se&#;iyordum, ve belli bir alana mortar bombaları yağdırırken adeta sanki bombalar &#;n&#;me d&#;ş&#;yor gibi oluyordum). Ama dediğim gibi son seste oynuyordum ve her strateji oyunu gibi bu da 1 saate yakın s&#;rede bittiği i&#;in bir s&#;re sonra karamsarlık, silahların durmadan ateş etmesi ve bombalardan i&#;ime fenalık gelmişti. O y&#;zden 1 oyunun ardından uzun s&#;re ara veriyordum. Oyunda eğlenmemi sağlayan k&#;&#;&#;k oyunlar da oynuyordum tabi. Mesela kendime birka&#; kişili bir Machine Gun grubu &#;ıkartıp bir b&#;lgeyi savunmaya g&#;nderiyordum. Veya Er Ryan'ı Kurtarmak filmindeki gibi &#;zel bir birlik yapıp, yanına Engineer verip b&#;lgedeki petrol&#; almak, oraya &#;s kurmak ve o petrolden tank &#;ıkartıp oraya g&#;nderene kadar oraya savunmak gibi oyunlar oynuyordum. Mesela paraş&#;tle bir sniper indirip arkadan gizli bir şekilde adam &#;ld&#;r&#;yordum. Tank birliği kurup d&#;şman &#;slerine baskın yapıyordum. Flamethrowerlar ile ev i&#;ine saklanmış askerleri yakmak ise ayrı zevkli tabii. Eğer silahlı bir strateji oyunu arıyorsanız bence kesin oynayın.

PlayStation Hep bilgisayar oyunlarından bahsettik, belki PlayStation i&#;in oyun &#;nerisi merak edenler de vardır diye şimdi bu oyunu yazıyorum. Uncharted 3: Drake's Deception. Bu oyun Sony yapımı olduğu i&#;in aynı Fransızların sırf Fransızca &#;ğrenin diye Fransa'da başka dil konuşmamaları gibi Sony de PlayStation oynamanız i&#;in oyunlarını PlayStation'a &#;zel &#;ıkartır. Zaten b&#;yle bir oyun bilgisayara &#;ıksa oyunu kaldırabilecek bir bilgisayar yok. Oyunu &#;vmek i&#;in şunları diyebilirim. Dan Brown'un kitapları (Cehennem, Melekler ve Şeytanlar, Da Vinci'nin Şifresi vb.) ve Nicholas Cage'in Hazine Avcısı filmi karışımı s&#;r&#;kleyici, film gibi bir oyun. Sony bu aralar T&#;rkleri pek sevdiğinden oyunları T&#;rk&#;e &#;ıkartıyor ve oyunun T&#;rk&#;e altyazı ile dublaj se&#;enekleri var ki olduk&#;a kaliteliler. Bu oyunun 1 ve 2sini oynamamama rağmen 3ten başlayıp pek bir şey kaybetmediğimi d&#;ş&#;n&#;yorum. &#;&#;nk&#; zaten oyun ana karakterin k&#;&#;&#;kl&#;ğ&#;nden başlıyor. Normalde PS oyunlarında Crosshair'ı adama yakınlaştırıp nişan alınca otomatik olarak adama kilitlenir, fakat bu oyunda kendiniz adama nişan alıp &#;ld&#;rmeniz gerek. Bu y&#;zden biraz zor ama bu kesinlikle oyunu g&#;lgelemiyor. Oyunla ilgili spoiler vermek istemediğimden bunun bir silahlı oyun olduğunu, oyun i&#;inde puzzlelar &#;&#;zmeniz gerektiğini, fazlaca aksiyon yaşadığınızı ve bu aksiyonları film gibi seyrettiğinizi s&#;ylemekle yetiniyorum. Sonlara doğru zaten akıcılıktan bırakamıyorsunuz. Bu oyunu şiddetle tavsiye ederim.

SuperWest isimli kullanıcının &#;nerisi ile oynadığım bu oyun, pek alışık olduğum strateji oyunları gibi kılı&#;lı veya basit silahlı birliklerden oluşmayan bir oyun. Command & Conquer : Red Alert 3. Şimdi dediğim gibi bu tarz oyunları pek fazla oynamam -belki de oynayamadığımdandır- o y&#;zden bu oyuna tamamen bir turist g&#;z&#;yle bakıp inceledim. Şimdi &#;ncelikle oyunun adamakıllı hoşuma gitti. &#;&#;nk&#; şuanda oyun piyasasında s&#;rekli Amerika'nın kahraman ve yiğit askerlerini ısıtıp ısıtıp &#;n&#;m&#;ze seriyorlar. Fakat bu oyunun konusu şu : Amerika karışmasaydı neler olurdu ?
Oyunun başında izlediğimiz videoda Sovyet Rusya bir saldırı altında ve yıkılmak &#;zeredir. 2 Rus komutanı zamanda geriye giderek Albert Einstein'ı zamandan silerler ve b&#;ylece Amerika hi&#; n&#;kleer -ve atom- silah sahibi olmamış, g&#;&#;lenmemiş olur. B&#;ylece Rusya kurtulur ama hesaba katmadıkları bir olay olur. Amerika aynı zamanda Japonya'ya da hi&#; atom bombası atmamış olur ve b&#;ylece Japonya da gelişimini s&#;rd&#;rm&#;ş ve b&#;y&#;k bir tehlike olmuştur. Bu arada Avrupa'da ise sadece Britanya kalmıştır. İşte burada devreye biz giriyoruz. Oyunda 3 tane ırk var bahsettiğim gibi (Soviet Union, Allied Nation ve Sun Empire) . Bunların da kendine &#;zel g&#;&#;leri olan komutanları var ki Middle-Earth'teki kahramanlar gibi fazlaca yardımları oluyor. Oyunda hoşuma gitmeyen şey ise bana biraz karışık gelmesi ama bu sadece bu oyunla değil t&#;m Red Alert serisi ile alakalı bir durum. Her birliğin kendine g&#;re &#;zel g&#;&#;leri var. Mesela bir makina aynı zamanda karada savaşabilirken &#;zelliğini kullanıp u&#;ağa d&#;n&#;şerek havada da savaşabilir gibi. Campaingde ara videolar &#;ok başarılı. Ger&#;ek kişilerle yapılan bu videolarda g&#;rd&#;ğ&#;m&#;z bazı y&#;zler de bize tanıdık gelecektir. Dediğim gibi bu tarz oyunlara pek fazla hakim değilimdir ama oyunu genel olarak anlatmaya &#;alıştım, eğer ilginizi &#;ektiyse internette biraz daha araştırabilirsiniz.

Bu oyun ne savaşlı bir oyun ne de hayat sim&#;lasyonu. Bu oyunda film yapıyoruz ve oyunun adı The Movies. Evet adı tam da i&#;eriğine uygun bir oyun. The Movies'de adeta bir Hollywood seti i&#;inde yaşıyorsunuz. İlk başladığınız yıllarda arabalar eski, kıyafetler eski ve film standartları da onlar kadar eski. İlk yaptığınız filmler siyah beyaz ve sessiz sinema iken, li yıllarda uzay mekiğinin şehri bombaladığı bilim kurgu filmleri &#;ekebiliyorsunuz. Bu oyunu indirirken yanında Stunt & Effect Expansion Pack de indirmenizi şiddetle tavsiye ederim, &#;&#;nk&#; bunlar olmadan oyun fazlaca sade. Şimdi nasıl oluyor bu oyun. Oyuna ilk başladığınızda tek bir setiniz ve kısıtlı imkanlarınız var. Akt&#;rleriniz, y&#;netmenleriniz, &#;ekim ekibiniz ve senaryo yazarlarınız acemi olduğundan &#;ektiğiniz filmler olduk&#;a k&#;t&#;. Fakat ilerleyen zamanda e tabi teknolojinin de gelişmesiyle filmleriniz kalitelileşiyor. Kendi senaryonuzu yazabilir, film &#;ekildikten sonra m&#;zik ve alt yazı ekleyebilirsiniz. Filmi &#;ıkardıktan sonra &#;nl&#; eleştirmenler filminizi değerlendiriyor ve değerlendirmeler sonucu film şirketinizin nitelikleri artıyor. Bunlar arttık&#;a şirketin yıldızı artıyor ve şirketler arasında y&#;kseklere &#;ıkıyorsunuz. Aynı zamanda oyuncular/y&#;netmenler ve filmleriniz de sıralamalarda yer alıyor. li yıllara yaklaştık&#;a size verilen arsanın &#;oğu setlerle doluyor ve b&#;ylece sahneleri farklı farklı alanlarda &#;ekip ilgiliyi arttırabiliyorsunuz. Eğer hep aynı setlerde film &#;ekerseniz eleştirmenler filminizin g&#;zler i&#;in bir işkence olduğu gibi k&#;&#;&#;k d&#;ş&#;r&#;c&#; yorumlar yapıyor ve sıkılıyorlar filmlerinizden. Oyunda ger&#;ekteki gibi 5 film tarzı var. Aksiyon, Korku, Komedi, Romantik ve Uzay filmi. Yıllara g&#;re film tarzlarına olan ilgi s&#;rekli değişiyor. Mesela bir s&#;re Aksiyon filmi sevilirken, bir zaman sonra ona olan ilgi d&#;ş&#;yor ve Romantik filmler seviliyor. E tabi ge&#;ince ekibiniz kendini geliştiriyor demiştik. Oyuncu ve akt&#;rler gelişi sıralamada &#;ste &#;ıktık&#;a kaprisleşiyor biraz. Kendilerine iyi bir karavan ve asistan verilemeleri, maaşlarının arttırılması gibi sorunlar &#;ıkartıyorlar. Bunlar yapmazsanız moralli d&#;ş&#;yor ve moral k&#;t&#; olunca &#;ektikleri filmin kalitesi d&#;ş&#;yor. Ayrıca şirketiniz gelişince başka firmalardan size oyuncu/y&#;netmen gelmek isteyebiliyor. Bunları se&#;erken &#;zelliklerine dikkat edin. Mesela alkol &#;ok kullanan birini y&#;netmen yaparsanız film s&#;rekli y&#;netmenin barda bir şeyler i&#;mesi ile b&#;l&#;n&#;r. Aynı zamanda fazla i&#;ip sarhoş olursa filmin kalitesi d&#;şeceğinden Rehabilitasyona g&#;t&#;r&#;rs&#;n&#;z ama bu da &#;ok uzun s&#;rer. Oyunda yıllar ge&#;tik&#;e akt&#;rler/y&#;netmenler yaşlanır ve ciltleri de yaşlanır tabi. Plastik cerrahi ile onları gen&#; g&#;sterebilirsiniz. Bu yıldızın &#;st&#;ne geldiğinizde ger&#;ek yaşı ve g&#;sterdiği yaş yazar o zaman. Yıldızlar yaşlanınca emekli de olurlar. Bu emeklilik zamanını belirtirler ama o sırada bir film &#;ekiyorsanız onun olduğu belki sizin i&#;in emeklilik s&#;resini uzatabilir. Oyunda ayrıca her sene Oscar &#;d&#;lleri gibi &#;d&#;ller dağıtılıyor. İlk başta en iyi film şirketi, en iyi akt&#;r, en iyi y&#;netmen gibi &#;d&#;ller dağıtılırken ileride en iyi dubl&#;r &#;d&#;l&#; bile veriliyor. Bu &#;d&#;ller size baze &#;zellikler de kazandırıyor oyun i&#;inde. Oyunda daha bir &#;ok ayrıntı ve ger&#;ek&#;ilik var bu y&#;zden oyunu indirin ve kendiniz keşfederek b&#;y&#;k şaşkınlıklara uğrayın. Oyun şiddetle tavsiyemdir (tabi yukarıda belirttiğim pack ile birlikte).

Bu oyunu &#;evremdeki herkese &#;neririm, oyun &#;nerisi arayan. 2. D&#;nya Savaşı sırasında yaşayan bir İrlandalının &#;yk&#;s&#;, The Sabotuer. Oyunun hikayesiyle ilgili spoiler vermeden anlatmaya &#;alışacağım. Dediğim gibi oyun 2. D&#;nya Savaşı sırasında ge&#;iyor. Zaten 2. D&#;nya Savaşı denince akla 2 tane şey gelir. Normandiya &#;ıkartması ve Naziler. Her oyunda olduğu gibi burada da d&#;şmanımız Naziler, zaten Nazi sempatisinin olmasını da pek istemez oyunlar. Burada bir araba tamircisi olarak başlıyor hikayemiz. Almanların d&#;zenlediği bir yarışa katılmak i&#;in hazırlanıyoruz. O d&#;nemler Naziler Paris'e kadar Fransa'nın &#;oğu yerini kontrol ettiği i&#;in zaten bu normal. Bu yarışta bir şaibeyle biz kaybediyoruz ve olan oluyor. Bizim hır&#;ın karakterimiz Almanlara bir ders vermeye &#;alışırken başına bir ka&#; bela alıyor ve bulunduğu k&#;yden ka&#;mak zorunda kalıyor. (Hikayenin bu kısımlarını a&#;ıklamıyorum spoiler vermemek i&#;in). Olaylar olaylar derken kendimizi Paris'te buluyoruz. Oyunu oynadığınız zaman da g&#;receğiniz gibi Almanlara karşı kin beslememizin ge&#;erli bir nedeni var. Bu kin bize yerel bir ayaklanma &#;ıkartmak i&#;in en b&#;y&#;k desteği veren şey oluyor. Bir zaman sonra tek başınıza başladığınız bu yolda bir k&#;&#;&#;k ordu kadar oluyorsunuz. Oyunun en sevdiğim yanı efsane oyun Assassin's Creed (Zaten bu oyun da Ubisoft yapımı) gibi evlerin &#;atılarına tırmanabiliyor olmanız. Paris'in &#;oğu b&#;lgeleri Nazilerin elinde be Nazilerin elinde olan b&#;lgelere girdiğinizde ekran siyah-beyaz oluyor. Bu durum i&#;inizin biraz karamsarlaşmasına neden oluyor tabi ama o b&#;lgeleri Nazilerden aldık&#;a b&#;lge tekrar renkleniyor. Burada bir mesaj da almanız gerek bir bakıma. Oyunun en sevdiğim yanlarından bir diğeri m&#;zikleri. Adeta yine bir efsane oyun Grand Theft Auto gibi arabaya bindiğinizde radyoda &#;alan m&#;zik i&#;in yolculuğunuzu uzatabiliyorsunuz. Bu oyununu oynamamış olanlara kesinlikle tavsiyemdir.

G&#;n&#;m&#;z d&#;nyasındaki "Ye,İ&#;,&#;alış,İtaat Et,Uyu,Tekrarla" yaşam tarzını eleştiren, sizi her y&#;n&#;yle d&#;ş&#;nmeye y&#;nelten, beyninizden vurulmuş&#;asına sizi etkileyen bir oyun Stanley Parable. Oyunda b&#;y&#;k bir işyerinde &#;alışan Stanley isimli bir insansınız. Stanley'nin yılın her g&#;n&#; ve her saati yaptığı tek bir iş var. numaralı odasında masasına oturup klavyesindeki hangi tuşlara ne kadar s&#;re ile basması gerektiğini s&#;yleyen komutlara itaat etmek. İşte hikaye bir g&#;n bu komutların gelmemesi ile başlar. Stanley uzun s&#;re sonra sandalyesinden kalkar ve keşfedip d&#;ş&#;nmeye başlar. Oyunda 10 k&#;s&#;r son var ve her başladığınızda farklı yollardan giderek farklı sonu&#;lar alıyorsunuz. Oyun sizinle dalga ge&#;iyor. Bazen siz onu yeniyorsunuz. Ama inanın bana oynadığınıza kesinlikle ve kesinlikle pişman olmayacaksınız. T&#;rk&#;e dil se&#;eneği olan bu oyunu ka&#;ırmayın. Oyun hakkında anlatacağım her şey size vereceğim bir spoiler olur. Şunu bilmeniz bile oyunu indirmek i&#;in bir sebeptir ama : "Oynayan herkesi mutlu eder ve d&#;ş&#;nd&#;r&#;r."

Piyasadaki &#;oğu savaşlı strateji oyunu aksine şehir kurmaya dayalı oyun arıyorsanız size boyutları olduk&#;a az ama ger&#;ekten &#;ok zevkli bir yaşam simulasyonu &#;neriyorum, Banished. Oyunda şehirlerinden s&#;r&#;lm&#;ş bir grup insana yeni bir yerleşim yeri kuruyorsunuz. Temel ama&#; bu insanların yaşam standartlarını arttırmak ve onlara bir d&#;zen kurmak. Başlarda yiyecek, i&#;ecek, ısınma ve barınma gibi temel ihtiya&#;ları karşılıyorsunuz. Daha sonra işleri daha hızlı yapabilmeleri i&#;in alet, soğuk havalarda daha uzun s&#;re dışarıda kalabilmeleri i&#;in manto ve sağlıklarını koruyabilmeleri i&#;in şifalı ot ihtiya&#;larını karşılıyorsunuz. Daha &#;ok ilerde ise işlerdeki verimliliği arttırmak amacıyla eğitimli bireyler i&#;in okul, şehre g&#;&#; talebinde bulunan g&#;&#;ebeleri ve şehrin istatistiklerini kontrol etmek i&#;in şehir merkezi, insanları mutlu etmek i&#;in kilise, &#;l&#;lerin g&#;m&#;lmesi i&#;in mezarlık, birahane, pazar, taş ocağı, maden vs. vs. Oyunda ilerledik&#;e işler tekd&#;ze oluyor sanmayın, aniden bir hortum veya yangın gibi afetler sizi en başa g&#;t&#;rebilir. Ayrıca liman yaparak tohum ve hayvan alıp &#;ift&#;ilikte alternatiflerinizi de arttırabiliyorsunuz. Bu oyunun da T&#;rk&#;e dil se&#;eneği vardır ve mod bakımından zengindir. Oyun i&#;in tavsiyem Zor seviyesinde başlamanızdır, diğer zorluklar oyunun ger&#;ek&#;iliğini baltalayabiliyor.

Bu oyuna olumlu veya olumsuz yorum yapmak arasında ikilemde kaldım ama en sonunda silahlı &#;atışma konusunda verdiği keyif sayesinde olumlu y&#;nden &#;neriyorum, Kane & Lynch : Dead Men. Oyunu tanıtmadan &#;nce grafikleri hakkında konuşmak istiyorum, bazı sitelerde bu oyunun grafiklerini k&#;t&#;lemişler ama aynı yapımcının yaptığı "Hitman Blood Money"den biraz daha iyi grafiklere sahip bir oyun. Call of Duty veya Battlefield ile karşılaştırmak &#;ok doğru olmaz &#;&#;nk&#; onlar zaten bu konuda en iyileridir. Oyunun hikayesi başlarda ilgi &#;ekici, kızınızın ve karınızın hayatını kurtarmaya &#;alışıyorsunuz, The7 isimli tarikatın sizden istediği belgeleri geri getirmeye &#;alışarak. Fakat bu sırada yardımcınız olan Lynch (Kendisi sıra sıra cinnet ge&#;irir, ayrıca bu cinnetlerden birisinde karısını &#;ld&#;rm&#;şt&#;r.) b&#;t&#;n işi berbat eder ve işler bir anda karışır. O kadar karışır ki kendinizi Havana İ&#; Savaşı'nda bile bulursunuz. Oyunda genel olarak kızınızı kurtarmaya &#;alışıyorsunuz. Sona geldiğinizde iki farklı son var ama ben bu sonları pek fazla beğenmedim. Oyuna Hitman'in daha &#;atışmalı versiyonu olarak baktığımızda ger&#;ekten eğleniyoruz. Hatta ateş ettiğimiz duvarların yıkılması gibi şeyler de oyun sırasında ortama renk katıyor ama hikayesi benden tam puan alamadı. Yine de farklı tarz bir silahlı oyun arıyorsanız bu oyunu &#;neririm.



< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ngnrltkn -- 26 Ocak ; >







En Sempatik K&#;t&#;ler!

Alma (F.E.A.R Serisi)

Bizce bu küçük kız, en sempatik kötülerin başında. Alma, oyun tarihinin en ürkütücü karakterlerinden biri. Karşımıza olur olmadık zamanlarda çıkıp, kalbimizi yerinden hoplatıyor. Karakter, iki gerçeklik arasında yolculuk edebiliyor.

Peki neden Alma saf kötü bir karakter değil. F.E.A.R oyunlarını oynadıkça, bu küçük kızın yaşadığı travmalar ile karşı karşıya kalıyoruz. Daha küçük yaşlarda iğrenç psişik deneylere kalmış; hatta fiziksel olmasa da, zihinsel olarak defalarca kez tecavüze uğramış. Şimdi söylediğimiz şey ağır “spoiler” içerir, oyundaki karakteriniz, onun fiziksel tecavüz ile hayat bulmuş oğlusunuz. Alma, dünyayı kasıp kavursa, toplu katliam yapsa yeridir.en sempatik kötüler

Ryder White (Dead Island)

Ryder White, fazlasıyla pragmatik hatta Makyevalist bir şahıs. Anti-zombi serumunu kurbanlardan çalıyor, kurbanlar kendisine çok zorluk çıkarsa öldürüyor. Peki kim, yaşayan ölü olmak ister? Kesinlikle Ryder White gibi zeki bir karakter değil. Sonuçta, amacı kendisini kurtarırken, enfekte olmuş karısına yardım etmek. Biz, ona kızamıyoruz. Fazla mı empatik bir duruş sergiliyoruz ne?

Scorpion (Mortal Kombat)

O bir, iblisin gözlerine sahip. Canı sıkıldıkça rakiplerinin omurgasını sökmekle ün kazanmış. Peki bu şahısın hikayesi ne? Ailesi ve klanı, Sub-Zero ve saz arkadaşları tarafından katledilmiş. Tam tersi gibi görünse de bu iki ninja arasında Sub-Zero kötü adam, Scorpion ise ailesini önemseyen duyarlı bir karakter. Nedense, çizgi romanların da etkisiyle yıllar içinde bu değişmiş. Olsun, biz, gerçeği biliyoruz.

Facebook

Left 4 Dead 2 by Bilgisayar Oyunları
Zombiler, ucubeler, hortlaklar… Hollywood sektörü, tiyatro ve romanların yıllardır işlediği olmazsa olmaz konulardan. Aslında o amaçla yazılmasa ve temelde bilim kurgu da olsa; “zombi” kavramının yapıtaşı olarak Mary Shelley’in ’de kaleme aldığı “Frankenstein” hatırlanır. Roman da; bir tıp öğrencisinin ölü insan organlarını bir araya getirip, elektrik yardımıyla hayat verdiği ucubedir o. Fakat; bu öğrenci bilemeden reel dünya da büyük bir izleyici kitlesi ve gelir kapısı olacak fitili de ateşlemiştir… Akabinde; roman, sinema ve tiyatro perdelerine sadık bir şekilde hizmet etmiştir, Frankenstein önderliğinde ki zombiler… Ve sonraları yapımcılar, ucu açık ve işlevselliği çok geniş olan zombileri video oyunu olarak da biz oyuncuların beğenisine sundular. Daha çok korku-gerilim türünde ki yapımlarda boy gösteren ucubelerimiz zaman zaman komedi unsuru dahi oldular. ’da çıkan “Stubbs The Zombi” hatırladığım kadarı ile tebessüm ettiren diyaloglara, ince esprilere sahipti. Korku-gerilim, aksiyon türünde ki yapımlara örnek ise gerçekten çok fazla: Half-Life, Silent Hill, Resident Evil, Serious Sam, Painkiller, Doom serisi şimdilik aklıma gelenler. Bu furya da son dönemde en çok ilgi çeken yapım ise şüphesiz Valve Sofware’in geliştirdiği Kasım ayında XBOX ve PC’lerimize konuk olan Left 4 Dead. Akıcı, bağlayıcı hatta belli bir senaryo modu olmamasına karşın; çoklu oyuna getirdiği özellikler ve co-op destekli campaign modu sayesinde hatırı sayılır oyuncu kitlesini kendine bağladı ve kısa sürede popülerleşti. Devamının olacağını tahmin etmek abes değildi ve beklenen oldu. Oyunun ikincisi sadece bir sene sonra 20 Kasım tarihi ile tekrar PC ve XBOX versiyonu ile huzurlarımız da… Left 4 Dead 2’ye geçmeden evvel; yapımcı Valve Software hakkında da kelam etmek istiyorum müsaadenizle. kuruluşlu firmayı; uzun soluklu ve iz bırakan yapıtları ile tanıyoruz. Firmanın ilk oyunu; hali hazırda çoğu otorite için gelmiş geçmiş en iyi video oyun olarak gösterilen Half-Life serisi ve onun bir modu olarak yayımlanan, yapımcıların başarısını; “sürpriz” olarak değerlendirdiği, bir döneme damgasını vurmuş ve ana oyunu zaman zaman gerisinde bırakmış Counter-Strike… Çoklu oyuncu tutkunlarına kazandırdığı Team Fortress serisi de unutulmaması gerekenlerden. Sabırsızlanıyorsunuz, farkındayım. Öyleyse buyurun, oyunun içerik olarak Left 4 Dead 2’mi yoksa Left 4 Dead Expansion Pack’mi olduğuna beraber bakalım… YENILENMIŞ KURTULUŞ TAKIMI Left 4 Dead 2 duyurulduğun da aslında herkes sempatik ve karizmatik Bill, Francis, Louis, Zoey dörtlüsünden vazgeçilemeyeceğini, onların değişmeyeceğinden emindi. Özellikle üniversite öğrencisi kızımız Zoey hayranları… Fakat; Valve Software karakterler de değişime gitti ve onların yerini Nick, Ellise, Coach ve Rochelle aldılar. Bu ilk intiba da hayranlar tarafından hayal kırıklığı olsa da demo ile beraber yeni karakterlere de uyum sağlandı… Karakterlerin görünüm ve biyografileri dışın da oyunu etkileyebilecek bir özelliği yok. Yani her karakterin ayrı ayrı kurtuluş mücadelesine etki edecek güçlü ve hassas noktaları yok. Dev cüssesi ile futbol koçu olan Coach’un yaptığını, çıtı pıtı bir haber muhabiri olan Rochelle’de rahatlıkla yapabilmekte. Bence karakterlerin de kendine has özelliklerinin olması strateji, taktiksel bilgileri daha fazla kullandırır ve oyundan alınan hazzı arttırabilirdi. Fakat serinin devamın da böyle bir sınıflandırmanın yapılacağını düşünüyorum. Valve Software de sanırım, oyun geliştirilmesi hususunda acele etmek istemiyor, zamana yayıyor. Yapımda karşınıza çıkacak özel zombilerden bahsedelim biraz; Tank: Ultra terbiyesizlik! Left 4 Dead 2’de de kurtuluş takımının canını en çok sıkan ve en tehlikeli özel zombidir. Yürürken sebep olduğu yer sarsıntılarından yakında olduğu anlaşılır. Ayrıca; Left 4 Dead 2’de bir yüz makyajı geçirmiş olup modellemesi değişmiştir. Çözüm olarak; Molotof kokteyl ile yakıp tahrip gücü yüksek silahlarla seri hareket ederek atış yapılmalıdır. Boomer’ın kusmuğu da bu dev ucubenin üzerine atılıp diğer zombilerin işi kolaylaştırılmalıdır. Smoker: Left 4 Dead 2’de makyajlanan başka bir özel zombi. Artık yüzü tamamen tümörlenmiştir. Arkasından yeşil kabarcıklar bırakır. Tanımlamak gerekirse; tek kelime ile sinsi ve kamufle uzamanı. Çoğu zaman varlığını; vücudunuza saran dili ile fark edersiniz. Ve sizi çekip bir güzel pataklar ta ki bir arkadaşınız yardımınıza koşana kadar. Çözüm ise elbette ki uzak mesafe silahları kullanmaktır. Hunter: Özel zombiler arasında en hızlısı. Left 4 Dead 2’ de montunun ve pantolonunun paçalarını yırtmıştır. Sanırım daha karizmatik görünmek istiyor. Boşuna çabalamasın, kusura da bakmasın ama bu hali ile hiçbir kız dönüp te bakmaz buna. Uzun mesafelere sıçrayabilir ve tırnakları ile sizi parçalar. Çıkardığı hırıltılardan yeri anlaşılabilir. Boomer: Hantal, şişko. Ayrıca; Left 4 Dead 2’de dişisini de eklemişler bunun. Örgülü saçları ile dolaşmaktalar. Geğirmeye benzer sesler çıkararak dolaşır. Özel zombiler için de ateşli silahlara karşı en dayanıksız olanıdır. Aniden karşınıza çıkışları ile etkiler ve üzerinize kusarak birkaç saniyeliğine görüntünüzü yeşile boyar ve bulanıklaştırır. Ve diğer zombiler Boomer’ın kustuğu karaktere doğru saldırıya geçerler. Yakın mesafeden öldürmemeye özen göstermelisiniz. Çünkü; patlayarak yok olur ve bu sağlığınızın azalmasına sebep olur. Jockey: Left 4 Dead 2’ye özel enfeksiyonlumuz. İsmi ile müsemma yaratığımız. Lakin sağ kalanları tıpkı bir jokey gibi sürmektedir. Sinir bozucu kıkırdamaları ile kulağınıza çalınır. En küçük special infected’dir. Buna rağmen hızlı, dayanıklı ve Hunter kadar olmasa da yükseğe sıçrar. Kurbanının üzerine binerek hızlı bir şekilde sağlığını azaltır aynı zaman da nereye gitmek istiyorsa oraya sürükler. Bir tank veya Charger ile ikili oldular mı ilgili insan karakterin ruhuna okutabilir. Charger: Bir başka Left 4 Dead 2 enfeksiyonlusu daha. Enfeksiyonun, zombi aleminde de “çirkin ördek yavrusuna” dönüştürdüğü türünü koyamadığım ucube. Ömrü hayatı boyunca Tank adlı silindire özenecek zombi. Kurtuluş safı tarafından kızıştırılarak zombilere karşı kullanılabilir aslında. Şaka bir yana; Charger’ın sağ kolu Tank’ın kolları ile aynı kuvvet ve işlevsellikte fakat gelin görün ki sol kolu Jockey’in sol kolu kadar bile işe yaramamakta. Sanıyorum ki az da olsa denge prensibi adına var o kol orada. Charger’lar Tank’dan sonra hasar potansiyeli en fazla olan zombimiz. Eğer tüm sağ kalanlar bir ihtimal aynı hizada dizilmişlerse bu vatandaş bowling topu gibi gelip tüm lobutları devirerek strike yapar; üzerine bir de en son da duranı ise yere çalar. Spitter: Genel anlam da hizmeti iyidir. Çok iyi mantı açar, kıymalı böreği ise enfestir. Fakat, mücadele alanın da aşırı pasiftir. Versus mod da şansına bu ucube düşen oyuncu oturup karaları bağlamamalıdır, gün doğmadan neler doğar! Mutlaka bir özel enfeksiyonlu ile birlikte hücum etmelidir. Ayrıca; özel enfeksiyon isminin en çok sırıttığı zombidir. Witch: Görünüşü, sesleri, hareketleri ile oyunda belki de saf korku öğelerini en iyi yansıtan karakterdir. İlk oyunda oturur vaziyette olan bu özel zombimiz L4D2’de ise ayaklanır olmuş. Artık biz onu değil, o bizi buluyor. Özellikle uzaktan duyulan ağlama sesleri, ürpertici uğultular belki de zombi kısmında en iyi ses efekti bu zombimize ait. Witch; görüldüğün de rahatsız edilmediği zaman hayli zararsız. Fakat gözüne gözüne fener tutup, biçimine kurşun sıkarsanız o ağlak kadınımsı birden bire atlet kesiliyor ve sizi büyük bir ihtimalle yakalıyor. Ve tırnaklarından tattırıyor. Görüldüğün de selam bile verilmemesi gerekendir. Özel zombilerimiz de bunlar. Fakat; oyunda her campaign de diğer basit zombilerden de farklı olan bir zombi çeşidi daha ortaya konmuş Valve tarafından. Mesela Dead Center’da bulunan Hazmet kıyafetli zombileri görmüşsünüzdür. İşte üzerlerinde ki ateşe dayanıklı giysi sebebiyle bunlar Molotof kokteyl ve yanıcı mermilerden etkilenmiyor. Şarşörlerinizi Doldurun, Hadi Zombi Avlamaya! Left 4 Dead 2(L4D2, aklınızda bulunsun bundan sonra kısaltacağım) bazı sorunlar sebebiyle biraz meşakkatli bir yükleme süresinin nihayetin de sisteminize kuruyorsunuz. Bildiğimiz üzere oyun birincisi gibi Steam üzerinden oynanmakta. Bu sebepten dolayı; öncelikle bir Steam hesabına sahip olmalısınız fakat endişe etmeyin; zaten yükleme esnasında bunu kolaylıkla gerçekleştiriyorsunuz. Sabırsız bir bekleyişin ardından sol eliniz W,A,S,D tuşlarına sağ eliniz de fareye hakim(Bu arada videonun verdiği adrenaline dayanamayıp, istemsiz bir refleks ile herhangi bir tuşa basma ihtimaliniz var ise lütfen bu pozisyon da izlemeyin introyu. Aksi halde büyüyü bozmuş olursunuz.) bir şekilde kısa ama aksiyon dozajı yüksek ve tamamıyla oyuncuyu oyunun atmosferine sokabilen harikulade bir açılış videosu izliyoruz tıpkı L4D’de ki gibi. Sonrasın da ise menümüze ulaşıyoruz. Ve ana menüden itibaren değişikliği fark edebiliyoruz. Bu arada arkaplan da çalan müzik L4D’e nazaran daha profesyonel, özellikle kemanın tellerine dokunularak şuursuz bir şekilde çalınıyormuş hissi veren bir kısım var ki müziklerde; o parçayı bir şekilde kaydedip gece uyumadan önce loş bir oda da dinlemeye kalksanız sabaha kadar uyuyamazsınız. O derece, inanılmaz etkileyici ve ürpertici olabilen bir tını… Hayatta Kalmak İçin Tek Şansın; Takımın! İşte, L4D2’nin çekirdeğini oluşturan campaign modu… Bu modu belirlediğimiz arkadaş grubuyla, onbinlerce kişinin bulunduğu çevrimiçi mod ile ya da istersek Steam’de ki grubumuzla oynayabiliyoruz. Herhangi birini seçtiğimiz de ise görülen bir lobiye giriyoruz veya direk oyuna katılıyoruz. Zorluk seviyesini ve ilgili filtreleri yaptıktan sonra; Rochelle, Nick, Coach ve Ellisden oluşan 4 farklı hayatta kalandan birini seçiyoruz. Eğer arzu edersek kendimiz de bir lobi oluşturup o lobinin tüm kurallarını ve filtrelerini kendimiz belirleyerek çevrimiçi yoldaşlarımızı beklemeye koyuluyoruz. L4D 2’de her co-op çoklu oyunculu oyun da olmayan bazı özellikler mevcut. Mesela; Bir oyuna başladınız diyelim. O ara telefonunuz çaldı; işte tam o sırada siz oyunu kapatmak durumunda kalmıyorsunuz ve karakterinizi tek tık ile yapay zekâya emanet edip rahatça görüşmenizi ve diğer işlerinizi yapıyorsunuz. Bir diğeri ise oyundan amiyane tabir ile oyundan şutlama özelliği, bu özellik sayesinde oyunu düzgün oynamayan, oyuncuların huzurunu bozan bir oyuncunun oyundan atılması için oylamaya sunuluyor ve ‘evet’ diyenler çoğunlukta ise o kişi kendini biranda ana menüde buluyor. Çok hoş düşünülmüş ince bir detay. Tebrik etmeli burada Valve’ı… ‘Campaign’ modu, L4Dden bir fazla olarak 5 görev ve bu 5 görev de beşer kontrol noktasından oluşmakta. İlk oyunu bilmeyenler için ilerleyiş ve gayeden bahsedersek; 4 kişi co-op bir şekilde göreve başladığımız noktadan önümüze çıkan tüm zombileri ve özel zombileri vurarak 5. kontrol noktasının ardından bulunduğumuz bölgeden kurtulmak. Eee, tabii bu öyle kolay değil efendim. Gerekli mühimmat ve sağlık paketlerini aldıktan sonra bir sonra ki kontrol noktasına kadar aksiyon, gerilim ve biraz da korku ile ilerlemeye başlıyorsunuz. Zombiler her yönden gelmeye başlıyor. Hatta öyle zamanlar oluyor ki etrafa pek bakmadan önde, arkada, sağda, solda hareket eden kim varsa “sobe” demeye başlıyorsunuz. Oyun, 1 görev içinde ki 4 kontrol noktasının her birine girdiğiniz anda kendini kayıt ediyor ve 5. kontrol noktası ile görevi başarmış olup bir şekilde kendinizi ilgili şehirden kurtarıyorsunuz. Ayrıca; bir dahaki sefer ölürseniz oyuna bu kayıt noktalarından başlıyorsunuz. Bu odalar sınırsız bir cephane, silah, sağlık paketi ve ağrı kesici haplar ile tam bir mühimmat deposu. Ve bu odalara kesinlikle zombiler giremiyor, kapısı kapalıyken elbet. Bazı bölümler oluyor ki zombilerin şehre sığmadığını düşünüyorsunuz. Sizin daha, güvenli odadan çıkmanızı beklemeden odanın kapısına üşüşüp ellerini kollarını demir parmaklıklardan sokup size ulaşmaya çalışıyorlar. Siz de haliyle bu keklikleri aman zombileri avlıyorsunuz. Oyun da tıpkı ilki gibi çok dikkatli ve stratejik ilerlemek gerekiyor. Hatta L4D2’ye eklenen yeni silahlar, yeni özel zombiler ve daha korkutucu tasarlanmış mekânlar ile artık kurtuluş daha da zor. Gruptan bir defa koptunuzmu, özellikle 4. kontrol noktasından sonra sonu ölümle tamamlanıyor. Fakat çevrimiçi co-op oynadığınız için diğerleri oyuna devam etmekte. Haliyle 4 kişi bile inanılmaz bir efor ile mücadele verirken sadece bir kişinin kaybı bile, hatta bırakın kaybını ağır derece de yaralanması bile oyunun gidişatını aleyhinize çeviriyor. L4D2’ de sağlığınız düştükçe ona göre de hızınız ve sıçrama mesafeniz giderek azalıyor. Bu durumda olan takım üyesine diğer takım arkadaşları sağlık paketini hiç tereddüt etmeden verebiliyor. Eğer ki bir karakterin sağlığı tamamen biterse, o kişi yer de kalıyor ve sadece tabancaları ile zombilere karşı koyabiliyor. Bu durumda ikense sağlığı HP’den hızla aşağı düşüyor. İşte bu bar tamamen bitmeden takım arkadaşınız sizi yerden kaldırırsa o zaman oyuna 20HP’lik sağlık ile devam edebiliyorsunuz. Bu arada; L4D de olmayıp yanımıza eklenen bir teçhizat da elektroşok cihazı. Bunu takım arkadaşımız öldüğü vakit bir seferliğine kullanıp kendisini %50 sağlık ile oyuna döndürebiliyoruz. Yalnız bu cihaz bir el de yalnızca bir kişi kullanılabiliyor. Onun haricin de başka bir yeni eklentimiz de adrenalin iğneleri. Bu iğneler bizi olduğumuzdan daha hızlı hareket ettiriyor bir de sağlığımızı kısa zaman için arttırmış oluyor. Silahlarımız ise ilk oyundan tanıdığımız Uzi, M colt otomatik tüfek, tabanca, otomatik ve manuel pompalılarımız, avcı tüfeğimiz bizimle. Bunun üzerine Desert Eagle, Glock, susturuculu Uzi, SCAR yarı-otomatik hafif piyade tüfeği, AK ağır piyade tüfeği, yarı-otomatik bir dürbünlü silah ve en yeni ve dikkat çekici özelliğimiz tam bir tank savar olan Granade Launcher… Yeni eklenen silahlar arasında. L4D2’nin bir başka yeniliği ise yakın dövüşlerde. Neredeyse her türlü, delici, kesici, kırıcı sağlam aracı kullanabilmekteyiz. Yapay Zeka ile de Takım Olunmaz ki! İlk oyundan bilindiği üzere L4D2’de de bağıntılı ve akıcı bir hikâye örgüsü bulunmamakta. Tüm modlarda co-op şeklinde ilerlememiz gerekmekte. Tekli oyunculu mod ise campaign modunun yapay zekâ ile omuz omuza hayatta kalmaya çalıştığımız bölümü. Bu bölüm campaign’den farklı olarak siz öldüğünüz vakit son kayıtlı yerden başlıyor. Evet, başlıkta da söylediğim üzere internet tabanlı co-op bir oyun da ne kadar ultra-über bir yapay zekâ da olsa bir insanın yerini alamayacağı için AI ile takım olmak yeterince düşündürücü ve keyif verici değil. Peki bu modu Valve süs olsun diye mi koymuş, oynanmaz mı yani? Oynanır elbet. Mesela kimler oynayabilir bu modu? Yurt derdinden kurtulup, yeni eve çıkmış hâlihazır da internet hizmetini de henüz alamamış bir üniversite öğrencisi oynayabilir. Veyahut; İstanbul’dan Sakarya’ya otobüs yolculuğu yapan kablosuz bağlantıdan yoksun dizüstü bilgisayar sahibi kimse için de biçilmiş kaftandır bu mod. Bu mod da yapay zekâ ile yönetilen takım arkadaşlarımız tatlıya tuzluya pek karışmamakta. Zombileri öldürme işini ise biraz ekâbir ruh hali ile yapmaktalar. Molotof kokteyl, pipebomb falan atamadıklarını da söyleyeyim. Onun harici campaign modun da bahsedeceğim her işi yapabiliyorlar. Hayır yani, anlayamıyorum bu olayın esprisini, yapay zekâ çatır çatır M kullanırda nasıl kısmen çok daha kolay olan molotov kokteyli ateşleyip fırlatma işini yapamaz, nasıl bir kod mantığıdır bu? Ayrıca yapay zekâya taktik de veremiyoruz maalesef. Sığ gelen zombi saldırıları karşısın da oldukça etkili olup sizin hayatınızı dahi kurtarabilen yapay zekâ, iş karıştımı devreleri yakıyor ve taktik işini bir insanın zekâsı kadar iyi yapamıyor. Ve genelde zorlayıcı olan campaignlerin son kontrol noktalarını tekrar tekrar oynamamıza vesile olabiliyorlar. Bu arada yapay zekânın artıları yok mu? Elbette ki var. Mesela insanlara özgü sevimsiz hisleri taşımıyorlar. En basitinden bencillik yok. campaign modun da çok düşük sağlık seviyesinde olup yüksek sağlık seviyesin de, bir de yedek sağlık paketli arkadaşınızdan sağlık paketi ile bizi tedavi etmesini istediğiniz de övgüler düzmeden, pohpohlamadan almanız zor oluyor çoğu zaman. Hatta bazı kimseler sağlık paketini vermiyorlar bile. Genel olarak bakıldığın da türevleri oyuna göre çok daha iyi bir yapay zekâ var. Özellikle yön bulmakta ve özel zombilerin geliş yönünü tahmin etmekte çok başarılılar. Bunlardan peki sizin nasıl haberiniz oluyor. Elbette ki söylenenlere kulak vererek. Yani oyunda ki haritanız yapay zekâ olabilmekte… Oyunun bu bölümü için aktarılacak çok fazla bilgi yok. Zaten esas olayımız da bu değil, tamamıyle çevrimiçi ve LAN tabanlı campaign modu… GERÇEK, DAHA NE KADAR GERÇEK? Evet, L4D2 neredeyse her oyuncuyu mutlu edecek, her keyfi ehliyebilecek bir yapıya sahip. Campaign modu ve single player modu size daha basit gelip “ben kalburüstü bir oyuncuyum!” diyorsanız buyurun sizi realizm moduna alalım: Bu mod yine sadece çevrimiçi şekilde oynanabilen bir mod. Campaign modunun daha zorlaştırılmışı. Şöyle ki; bu modda artık hiçbir teçhizatın gölgesini göremiyorsunuz yani her masaüstüne, her köşe başına teçhizat/sağlık kiti bulmak umudu ile bakmalısınız, haritayı ezberlemeniz de tek başına yetmiyor maalesef. Çünkü oyuna da ki “AI Director” isimli uygulama sürekli olarak teçhizatların yerlerini de değiştiriyor. Ve aynı bölümde öldüğünüz de o kontrol noktasını yeniden oynamak istediğiniz de daha önce orada olan silahları yerlerinde bulamıyorsunuz. Buna ek olarak duvarların arkasından arkadaşlarınızın siluetlerini de görememektesiniz. Haliyle gruptan birinin yardımına gitmeye kalktığınız da yerini ancak oyunun chat penceresi ve mikrofon yardımı ile belirleyebiliyorsunuz. Bu modda kurtuluş takımının çok daha fazla etkileşimli olması şart. Ancak öyle başarılı olabilirsiniz bu bölümde. Her zaman oynadığınız veya oynayış stilini iyi bildiğiniz ve gerçek bir takım olarak mücadele edebildiğiniz arkadaşlarınızla oynamanızı öneririm. Aksi takdir de sinir harbi yaşamak ve başarı yerine, baş ağrısı sahibi olabilirsiniz… Survivors vs Special Infecdet(Versus Mod) L4D’de de olan bu mod ise; kesinlikle oyunun en çok rehabet gören bölümü denilebilir bu mod için. 5 adet campaign haritasından bir bölüm seçiliyor ve bir takım enfeksiyon kapmış zombileri yönetirken kurtuluş takımı ise bölümü bitirmeye gayret ediyor. Burada Witch hariç diğer tüm özel zombilerimizi yönetebilmekteyiz. 8’e 8 maçlarda özellikle bu modda çok çekişmeli mücadelelerin geçtiğini söyleyebilirim. Burada önemli olan; kurtuluş tarafının taktik uygulamasından ziya de enfeksiyonluların nasıl bir yol izleyeceği. Mutlaka ama mutlaka Boomer veya Spitter ile kurtuluş takımın üzerine tek başına gidilmemeli. Survival Mod Bu modumuz da ilk oyunda olmayanlardan. Ve haliyle bu da çevrimiçi oynanmakta. Survivol modunda muhteşem 4’lümüz yine bizimle. Bu mod da ki görev gittikçe çoğalacak zombi saldırılarına karşı belli bir süre dayanmak. Bunun için bir harita seçiyoruz. Sonrasın da ise iş stratejiye kalmış oluyor. Harita da bulunan zombi istilasının yoğun olacağı tahmin edilen yerlere benzin bidonu, oksijen tüpü, piknik tüpü gibi yakıcı maddeleri serpiştiriyoruz. Tüm takım elemanları hazır olduğunda ise alarm veriliyor ve zombi istilası başlıyor. Scavange Mod Serinin ikinci oyunun da yeni eklenen ve güzel bir fikir olan bu modu oynaması alıştıktan sonra keyif verenlerden. Özel enfeksiyonluları/zombileri kontrol ettiğimiz ikinci oyun modu bu. Haritanın ortasında bir motorlu araç mevcut. Ve oyun alanının çevresine serpiştirilmiş benzin bidonlarını alıp bu motorlu araca döküyoruz. Ve bu şekilde puan kazanıyoruz. Yalnız tüm bunları yaptığımız süre zarfın da bir buçuk dakikalık bir süreölçer geriye sarmakta. Ayrıca; bu işleri sahil kenarın da turlarmış gibi rahatça yapamıyoruz. Karşımız da bizi durdurmak için bekleyen 4 kişilik bir zombi takımı mevcut. Bu bir buçuk dakikalık süremiz bitince bu sefer biz zombileri kontrol ediyoruz onlar aynı şekilde benzinleri dökerek puan almaya çalışıyor. Ve 3 raundun ikisini alam 4’lü maçı kazanmış oluyor. Kısa, Kısa Kısa AI Director Oyunun tüm modlarından ve campaign modunda da genel itibariyle oynanabilirlikten bahsettik. Oyun da ilk oyunda ki gibi AI Director kullanılmıştı fakat bu kez daha gelişmiş olarak geliyor. İlk oyun da sizin başarınıza göre zombilerin yoğunluğunu, geliş yerlerini ayarlayan AI Director; bu kez nesnelerin ve teçhizatların da yerini değiştiriyor. Yani ölüp, tekrar dirildiğiniz de aynı teçhizat ve ekipmanı yerinde bulamayabilirsiniz. Zaten oyun da özellikle özel zombilerin(basit zombilerin zekâsı yok gibi intihar bombacısı gibi üzerime saldırıyorlar hepsi bu.) yapay zekâsı görülmeye değer. Mesela; Charger açık alanları mükemmel kullanıyor, Smoker gizlilikte çok başarılı otların, kayaların ardında başarılı bir şekilde kamufle oluyor. Boomer ise açık ve büyük alanlar da görüş alanınıza çıktımı hemen kendini dar koridor veya mekânlara atıyor. Çünkü; öyle olduğunda daha tehlikeli olacağını biliyor! Açıkçası kalabalık bir zombi ordusu olmadımı bu ucubeyi tek yakalamanız zor. Yine Hunter sizi çatılardan, duvarlardan, yüksek çıkıntılardan uzun süre takip edip, saldırmak için fırsat kolluyor. Açıkçası; oyunda zombilerin yapay zekâsı oynanabilirliği arttıran etkenlerden. Oyunun bitirme süresi de gerçekten doyurucu. Yaklaşık saat sürebiliyor. Elbette bu söylediğim advanced seviyesin de… Tekli oyunculu oynarsanız bu takım arkadaşlarınızın yapay zekâsı nedeni ile daha da uzamakta. Bu arada bu oyunda da yine 4 adet zorluk seviyesi bulunmakta bunlar; easy, normal, advanced ve expert. Açıkçası başarılı bir FPS oyuncusu olup ortalamanın üzeriyseniz ve daha evvel L4D’i oynamışsanız bu oyuna advanced hatta expert zorluk seviyesinde başlamanız oyundan daha fazla keyif almanızı sağlayıp daha tatmin edici bir oyun süresi sağlayacaktır. Zaten oyunda bulunan farklı modlar, yardımlaşma, strateji, etkileyici tasarlanmış ve sizi oyunun içinde hissettirecek mekânlar ile oyundan sıkılmanız gerçekten çok zor, özel çaba gerektiriyor özetle… GRAFIK VE SESLER Bilindiği üzere L4D2’yi birinci oyun ile karşılaştırınca genel anlam da grafik kalitesi farkı çok fazla değil. Hatta çok ufak detaylar harici grafikler benzer diyebilirim. Fakat birincisine göre zombilerin parçalanma efektleri çok daha gerçekçi ve çeşitli olmuş. Mesela; bu bölümde parçalanmış zombilerin bazı iç organlarını ve dokuları daha net ayırt edebiliyoruz. Buna bağlı olara oyunun kan efektlerinde bir artış olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Oyun çok daha kanlı olmuş birincisine göre. Aynı zaman da alevlerin de geliştiğini görmek güzel. Fakat, yıllanmış şarap Source Motoru’nun asıl becerisini ise karakter modelleme, çevre modelleme ve gölgelendirme de görüyoruz. Mesela aşağıda ki görsel de Rochelle’in yüzü kusursuz görünüyor, etkileyici. Eski bir grafik motoru olmasına karşın karakterler, zombiler asla köşeli değiller. Buradan da ise kullanılan polygon sayısının ne kadar fazla olduğu anlaşılıyor. Çevre modellemesi, karakter modelleme ve gölgelendirmeler kesinlikle harikulade. Burada da Valve kesinlikle iyi bir iş çıkarmış. Oyunda bulunan birbirinden güzel campaign haritalarının hepsi çok başarılı hazırlanmış, üzerinde uğraşıldığı belli. Özellikle “Hard Rain” bölümün de tam bir görsel şölen sizleri bekliyor sert yağan yağmur ile birlikte. Oyun da gözü rahatsız edecek bir grafik bug’i ile karşılaşmadım. Yalnız; nasıl atlarlar bilemiyorum karakterlerimiz birbiri içinden geçmekte! Bu biraz hayal kırıklığı oldu. Öte taraftan Boomer’ın kusmuğuna veya bir zombi kanına boyanmış olan takım arkadaşlarınızı görünce grafik motorunun da hakkını vermek zorunda kalıyorsunuz. Fiziklere geçersek; fizik motoru bildiğiniz üzere Havok Fizik Motoru’nun Source ile geliştirilmiş hali. Zombilere ateş ettiğiniz de fizik kurallarına uygun şekilde yara alıyorlar. Ve yine fizik kurallarına uygun şekilde, etkiye gerçekçi bir tepki verebiliyorlar. Mesela bir pompalı tüfek ateşi ile bir makineli tüfek ateşinin verdiği zarar aynı olmuyor. Yakın dövüşler de zombileri ittiğiniz de fizik kurallarına uygun şekilde yalpaladıklarını veyahut itme şiddetinize göre yere serildiklerini göreceksiniz. Optimizasyon, tek kelime ile mükemmel. Yahu şu Valve büyücü gibi. 5 senelik bir grafik motorunun bu kadar iyi görseller vermesi bir de üzerine böylesi mükemmel optimizasyon gerçekten şaşırtıcı. Oyunu, * çözünürlük; AA 16X CSAA’de, AF 4X’de, V-Sync ve render açık, tüm detaylar en yüksek seviyede, en kalabalık sahneler de bile 40 FPS’nin altına hiç düşmedim. Seslerin de grafiklerden kalır yanı yok. Hatta bir adım önde diyebilirim. Gerilim, korku, tedirginlik…Oyunda iken adrenalinizi yükseltecek her bir ses efekti ve müzik mevcut. Özel zombilerin homurtuları, çığlıkları, Witch’in küçük bir kız çocuğu gibi ağlama sesinin yankılanması, Jockey’in kıkırdamaları, kurtuluş takımının korkularını heyecanlarını ve gerildiklerini çok iyi yansıtan sesli tepkileri, ses efektleri. Fısıldaşmalar halinde birbirini uyarmaları. Oyuna farklı tadlar katmış… Silahların da orijinal ses efektleri mevcut. Mesela bir AK ateşlendiğin de tüm şehri ayağa kaldırırken, Susturuculu otomatik silahımız ise, sessiz sedasız iş bitirmekte. İnceleme Bitti Hâlâ Ne Duruyorsun? Bu bölümü okuduğunuza göre çok şey kaçırıyorsunuz demektir. İncelemeyi sıcağı sıcağına bitirmiş ve oyunun ne denli dehşet-ül vahşet olduğunu okuduğunuza rağmen hâlâ yerindesiniz. Eğer; “iyi bir oyuncuyum!” diyorsanız yollara düşmeniz gerekirdi. Unreal Tournament serisine, Call Of Duty serisine, GTA serisine ayıp olmasa “hayatımın oyunu!” diyeceğim. Pis pis bakıyorlar, susayım en iyisi. Ama çevrimiçi oyunlar arasın da Unreal Tournament serisinden sonra en fazla keyif alıp, eğlendiğim oyun budur. Yazıdan anlaşıldığı üzere o kadar etkilendim. Yani oyunu bir FPS sever olun olmayın, gerilimden, korkudan hoşlanın veya hoşlanmayın en azından denemelisiniz. Denediğinizde de alacağınızı tahmin ediyorum. Alışma sürecin de itiraf edeyim ben de bu kadar beğenemedim. Hatta çevrimiçi maçlardan şutlandım. Ama sonuç ortada; Bkz: Bütün Yazı… 

1 Like

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası