Seyyahoğlu

Adının eski bir Hindu tanrıçasından mülhem Mumbai diye değiştirilmesine karşı çıkarak, Portekiz ve İngiliz sömürgeciliğinin ismi olan Bombay'ı tercih eden Müslüman sakinlerinin, neden bunu yaptığını anlamadan, 190'a yakın kişinin öldüğü Bombay saldırısı anlaşılamaz.

İki ana eksene kısaca göz atmadan, bu saldırı anlaşılamaz: Müslümanların Hindistan'da yaşadığı sorunlarla ilgili olan sosyolojik boyut ve Pakistan-Hindistan gerilimin yeni boyutunu ortaya seren stratejik boyut.

Yükselen Hindu orta sınıfının zenginlik ve statü talebi ile birlikte, yüzlerce çeşidi bulunan farklı yerel inançların Hinduizm adı altında antropolojik bir kurum haline dönüştürülmesi aslında meselenin en önemli boyutu. Yüzyıllardır büyük oranda yerel inanış ya da taşra inancı olarak kalan inanışların, formel Hinduizm dini haline gelmesi ve kendisine kurucu öteki olarak İslam'ı seçmesi asıl problemin kaynağını oluşturuyor.

İngiliz sömürgesi döneminde yüzlerce yıllık medeniyet birikimini bırakmayı reddeden Hintli Müslümanlar'ın, zamanla sınıfsal olarak kaybettikleri zemin, 80'lerden sonra Hindular lehinde, daha da hızlandı ve 90'lardan sonra ciddi bir erozyona uğradı. Ancak bu gelişmelerin zirve noktası yılında Gucarat'da gerçekleşen, resmi rakamlarla iki binin üzerinde Müslüman'ın katledildiği, binlerce Müslüman kadının tecavüze uğradığı, evlerinin yakılıp, işyerlerinin yağmalandığı, yüz binlerce kişinin göçe zorlandığı katliam oldu.

Keşmir'i bin askerle işgal atında tutan, Gucarat da katliam yapan, İngiliz sömürgeciliğine dahi boyun eğmeyen Müslüman Haydarabat'ı bile Müslümanlardan temizlemeye kalkan, Müslüman şehir isimlerini Hindu isimleriyle değiştiren Hindistan'da böyle bir eylemi yapmak için gönüllü bulma sıkıntısı yaşanmayacağı açık.

Ve Bölgede yeni bir stratejik dizilim, Taliban-Pakistan-Çin-Rusya dizilimine karşı Karzai-Hindistan-ABD diziliminin sebepleri bilinmeden Mombay anlaşılamaz.

Süreyya Seyyahoğlu'nun analizinin tamamı için tıklayınız