sabah ilk idrarın koyu olması / Çok Su Tüketmeme Rağmen Bazen İdrarım Çok Sarı Oluyor. Sebebi Ne Olabilir? – Avrasya Hospital

Sabah Ilk Idrarın Koyu Olması

sabah ilk idrarın koyu olması

Hangi idrar rengi, hangi hastalığın habercisi? (Böbrek sağlığının sırrı)

İdrar renginin böbrek sağlığına yönelik dikkate alınması gereken önemli ipuçları verebildiğini belirten uzmanlar, her tuvalete gidişte idrarın rengini ve kokusunu gözlemlemenin özellikle böbrek hastalıklarının erken teşhisi açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Yenilen bir besin sonrası vücudun kaşınması, kızarıklıklar, şişme, hapşırma gibi bazı belirtiler herhangi bir maddeye karşı oluşan tepkiyi gösterdiği gibi; ten rengi, saç dökülmesi, tırnakların şekli gibi belirtiler de yine vücudun verdiği sinyaller arasında. 

İdrar renginin de böbrek sağlığına dair dikkate alınması gereken önemli ipuçları verebildiğini belirten Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, özellikle çocukların bilinçlendirilmesi amacıyla yürüttükleri projeye değinerek şunları söyledi:

“Vakıf olarak hayata geçirdiğimiz projeler arasında yer alan öğrenci eğitimlerinde, idrar rengi ve sıklığı konusunu gerek sözlü, gerekse görsel çalışmalarla sıklıkla dile getiriyoruz.  Günlük yaşantı içerisinde dikkat etmeleri, sağlıkları adına idrar sıklığı ve rengini takip etmeleri konusunda yapmış olduğumuz uyarı ve bilgilendirmeler, çocuklar tarafından ailelere de iletilebiliyor.  Bu sebeple eğitimleri önemsiyor ve ara vermeden devam ediyoruz.”

İDRAR RENGİ VE KOKUSUNA DİKKAT!

Türk Böbrek Vakfı’ndan Nefroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bilal Görçin ise, idrar renginin verdiği ipuçlarının, günlük yaşamda sağlığa ilişkin bazı kararlar almaya ve sağlıklı alışkanlıklar benimsemeye teşvik edebileceğini, her tuvalete gidişte idrarın rengi ve kokusunu gözlemlemenin bir anlamda erken teşhis ve koruyucu hekimliğin ev veya işyerinde uygulanması olduğunu vurguladı:

“Böbreklerimiz karnımızın içerisinde en alt iki kaburganın altında ulaşılması zor iki organdır. En önemli görevi vücudumuzda her gün oluşan zehirli ve zararlı maddeleri kandan temizleyip atmaktır. Bunu, kişinin o gün aldığı sıvı miktarına göre idrar oluşturarak yapar. Böbreklerde oluşan idrar, idrar boruları yolu ile idrar torbasına (mesane) gelir. Mesanede belirli bir hacme ulaşan idrar, işeme hissi ile dışarı atılır. Teknolojinin bu kadar ileri olmadığı dönemlerde son ürün olan idrara bakılarak böbrekler hakkında tanılar düşünülmüştür. Çok eski hekimler idrar tahlili için, ‘idrara bakmak teleskop ile böbreğe bakmak gibidir’ demişler. İdrarın renginden ve kokusundan çeşitli hastalıkları teşhis etmişlerdir.”

 HANGİ İDRAR RENGİ NEYİN İŞARETİ?

Normal idrarın rengi sarının her tonu olduğunu belirten ve “İdrara rengini veren, ürokrom maddesidir. Açık sarı veya suya yakın renk çok sıvı tüketildiğini ve idrar yoğunluğunun en düşük seviyede olduğunu gösterirken, en koyu sarı ise sıvının az tüketildiğini veya böbreğe az sıvı geldiğini işaret eder” diyen Dr. Görçin, idrar rengindeki değişikliklerin gıdalarla veya ilaçlarla bağlantılı olabildiğini belirterek, hangi rengin hangi durumla açıklanacağını şöyle anlattı:

  • Parlak sarı idrar rengi normaldir ve B vitamini alanlarda da görülür.
  • Koyu sarı idrar rengi de normal olarak sınıflandırılır. B vitamini içeren gıdaların aşırı tüketimi ve bazı müshillerin kullanımında da koyu sarı renk görülebilir.
  • Çok açık renk, aşırı sıvı yüklenmesi veya böbreğe aşırı sıvı gelmesi durumunda su gibi idrar görülebilir. Günde litre sıvı almasına bağlı olarak bol idrar yapması durumu olan “psikolojik polidipsi” veya böbrek tüplerinin son kısmında günlük çıkardığımız idrarı son olarak belirleyen ADH isimli hormonun olmaması veya etkisizliği sonucu oluşan, kişinin hiçbir hastalığı olmamasına rağmen günde litre sıvı almasına bağlı olarak bol idrar yapması demek olan “şekersiz şeker hastalığı” (Diabetes İnsipitus) sorunu olanlarda da bu renk idrar görülür. Bu hastalar bir günde litre su içip bir o kadar idrar çıkarırlar, daha doğrusu su işerler.
  • İdrar renginin pembe-kırmızı olduğu gözlemleniyorsa ve sorun eğer idrara kan karışmasına bağlıysa, durum ciddidir ve anormaldir. Günlük beslenmede aşırı pancar ve böğürtlen tüketilmişse ve bazı antibiyotiklerin kullanımı söz konusuysa, herhangi bir hastalık olmadan da idrarda pembe-kırmızı renk görülebilir.
Hangi idrar rengi, hangi hastal&#x;ğ&#x;n habercisi? (Böbrek sağl&#x;ğ&#x;n&#x;n s&#x;rr&#x;) - 1
  • Turuncu renkte idrar gözlemleniyorsa, havucun aşırı tüketiminden, B kompleks vitaminlerin veya bazı antibiyotiklerin kullanımından, bazı kan sulandırıcılardan ve kemoterapi ilaçlarından kaynaklanıyor olabilir. Böyle bir besin tüketimi veya ilaç kullanımı yoksa sıvı alımının az olduğuna işaret eder.
  • Mavi idrar rengi ise çok nadirdir, mavi gıda boyası içeren besinlerin tüketildiğini veya oldukça nadir görülen bir genetik hastalığı düşündürür.
  • Yeşil renkli idrar ise Psodomonans bakterisinin sebep olduğu üriner enfeksiyonu akla getirir.
  • Koyu kahverengi idrar; baklagillerin aşırı tüketimi, sıtma ilaçları, bazı antibiyotikler, sinameki gibi müshiller ve kas gevşetici ilaçların kullanımı gibi durumlarda ortaya çıkar.
  • Koyu mor idrar ise genetik bir hastalık olan “porfiri” belirtisidir. Sinir sistemi ve cildi tutan bu hastalığın pek çok belirtisinden biri de koyu mor idrar rengidir.
  • Bulanık kırmızı-pembemsi kirli renk idrar ise en ciddi böbrek iltihaplarında görülür.
  • Koyu bordo renkli idrar ise yine nefrit adı verilen böbrek iltihabının veya vaskülit adı verilen ciddi ilerleyici böbrek hastalığının belirtisi olabilir.  
  • Kanlı idrar veya idrara kan karışması ise her zaman anormaldir, aciliyetle ilgilenilmesi gereken bir sorunun varlığını gösterir. Sıklıkla üriner sistemin herhangi bir bölgesindeki taş ve enfeksiyonlarda görülür. Bu hastalıklarda idrar kanamasına azalıp çoğalan şiddetli ağrı veya idrar yaparken yanma eşlik eder. İdrarda gözle görülür ve tekrarlayan kan görülmesi ağrısız ise tümör akla gelir. Böbrek, mesane, prostat tümörleri ağrısız kanama yapar.
  • İdrarda köpük görülmesi, böbrekler yoluyla protein kaçağının belirtisidir. Genellikle tek başına fark edilir. Devamlı ve artarak sürmesi ciddi böbrek hastalığı belirtisidir.
  • Şeker ve tansiyon hastaları, hastalıklarının ilerleyen dönemlerinde böbreklerinin etkilendiğini protein kaçağının başlaması ile anlayabilirler. Bu nedenle idrarında köpük fark eden bir şeker veya hipertansiyon hastasının hekimine başvurması gerekir.

    Fotoğraflar: Getty Images Turkey

SAĞLIK HABERLER&#x;

uyanınca yapılan ilk çişin daha koyu renkli olması

  • sindirim sistemimize dair renk skalası büken detay.
    nasıl oluyor da oluyor amua goyim, içimizde bekleyince buna daha çok mu sarı renk ışınlıyorlar, ne oluyor?
    2 bira içince hop çiş ve çiş neredeyse beyaz renk, biraz bekletince turuncudan hallice.
    doktorlar? *

  • bedendeki su azaldığı için konsantrasyonunun daha yüksek olmasından kaynaklanan durumdur. sadece rengi daha koyu değildir aynı zamanda kokusu da daha ağırdır.

    (bkz: 24 saatlik idrar tahlili)

  • (bkz: dehidrasyon)

  • gün içinde uzun süre susuz kaldığımızda da görülen durum. vücud az sıvı alırsa idrarı konsantre edip koyu bir idrar çıkarır. bol sıvı alırsa beyaz açık renkli idrar çıkarır.

  • (bkz: oo konsültasyon)

  • az tüketilen su koyu renkli idrara da neden olabilir. su tüketimi ile idrar rengi arasındaki ters orantıyı da düşünmek gerekir.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

Hamile olan kadının idrarı nasıl olur? İdrar rengi ne olmalı?

Hamile bir kadının böbreklerinden süzülen kan oranı, hamile olmayan bir kadına göre hemen hemen 2 kat fazladır. Bu sebeple anne adayları normalden çok daha fazla tuvalete çıkma ihtiyacı hissederler. Zaten hamilelikte idrar rengi değişikliği de bu yolla ortaya çıkar. Hamile kalmak isteyen kadınlar her idrar rengi değişimini hamileliğe yorabiliyor. Ancak bu son derece yanlış bir tutumdur. Yapılan idrarın rengi hamilelik dışı sebeplerle de değişebilir.

Hamilelikte idrar rengi

Kadınlarda idrar rengi hamilelik öncesinde çoğunlukla açık sarı tonlarında görülür. Hamilelik sürecinde ise idrar renginin pek çok farklı tonda görülmesi muhtemeldir. Gereken testler yapıldıysa ve bebek beklediğinizden eminseniz, idrar renginin hamilelik sürecinde sık sık değişebileceğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu değişimin nedenini ise gebelik sürecinde alınan ilaçlar, fazla su tüketimi, tükettiğiniz besin maddeleri gibi pek çok sebebe bağlayabilirsiniz.

İdrar rengim koyu hamile miyim?

Su, gebelikte idrar rengi değişimini sağlayan en önemli faktördür. Anne adayları gebelik döneminde bol bol sıvı tüketmek zorundadır. Su da, tüketilmesi gereken en önemli sıvıdır. Hamilelik sürecinde idrar renginin koyu olması ise genel olarak anne adayının yeteri kadar su tüketmemesinden kaynaklanır. Eğer gebelik döneminde vücut değişikliğine dayalı bir problem yaşanmıyorsa, su içmeyi fazlalaştırdığınızda idrar renginizin açıldığını göreceksiniz. Doktor tarafından verilen ilaçlar da idrar renginin koyulaşmasında büyük rol oynar.

Koyu sarı idrar hamilelik belirtisi mi?

Yukarıda hamileliğin ilk günlerinde idrar renginin koyu sarı rengini alabileceğinden bahsetmiştim. Bunun nedeni çoğunlukla beslenme programından kaynaklanmaktadır. İdrar renginiz altın renginde koyu sarı ise, B12, B2 ve B1 açısından zengin gıdaları fazlasıyla tüketiyorsunuz demektir. Bu durum anne adaylarında sıklıkla karşımıza çıkar. Bu nedenle idrar renginiz koyu sarı ise endişe etmenize gerek yok. Tek yapmanız gereken B vitamini yönünden zengin gıdalardan yeteri kadar tüketmek. Nasıl ki yetersiz vitamin alımı pek çok sağlık sorununa sebebiyet verebiliyorsa fazla vitamin alımı da farklı sağlık problemlerine neden olabilir.

Hamilelikte idrar rengi ne zaman değişir?

Hamilelikte idrar rengi değişimi gebeliğin ilk haftasından itibaren başlar. Hamilelikte idrarın koyu renk olması beklenen bir değişimdir. Anne adayı 1 haftalık hamileyken idrar renginin daha soluk bir renkte ya da koyu sarı olduğu görülür. Bu süreçte idrar renginin takibi dikkatli bir şekilde yapılmalı, tehlikeli bir durumda zaman kaybetmeden doktordan yardım alınmalıdır. İdrar renginin değişmesinin elbette tek nedeni gebelik değildir. Bebek bekleme durumunuz yoksa, idrarınızın normalden daha açık ya da koyu renkte olduğunu gözlüyorsanız, böbrekleriniz ya da boşaltım sisteminizin başka bir bölümüyle alakalı bir sorun yaşıyor olabilirsiniz. Hamilelik esnasında bu renk değişimleri, bu dönemdeki vitamin ve mineral seviyeleriniz hakkında bilgiler verirken; gebelik dışı yaşanan değişimlerin farklı hastalıklara haberci olması ihtimali her zaman vardır. Gözlediğiniz çeşitli süreçleri mutlaka geçiştirmeden, doktorunuzla beraber konuşunuz.

Tam idrar testi analizi üriner sistem hastalıklarını göstermede en önemli testlerden biridir. Aynı idrar testi gibi idrar sedimenti inceleme de idrar analizinin çok önemli bir koludur.

 

Tam İdrar testinin (TİT) sabah ilk idrardan yapılması uluslararası kılavuzlarca önerilmektedir.

 

24 saatlik idrarda bakılan tetkikler birçok hastalığın tanısında kullanılmaktadır. 24 saatlik idrarı toplamak hataya açık bir durumdur. Fazla ya da az toplanabilir. Hastaya doğru tarif yapılarak hatalar azaltılabilir. Örneğin hasta uyandığında sabah 7 de ilk idrarını tuvalete yapmalı, daha sonra gün boyunca ve ertesi sabaha değin gece boyunca olan tüm idrarını ve ertesi sabah ilk idrarını en az 2,5 litrelik bir idrar kabında toplamalıdır. Egzersiz ilişkili protein kaçağı, idrarda kan hücresi görülmesi ve silendir formasyonunu arttırabileceği için 24 saatlik idrar toplama esnasında ağır egzersiz yapılmaması önerilir. Adet döneminde de kadınların 24 saatlik idrar toplamaması gerekmektedir.

 

İdrar kültürü ve idrar sedimenti değerlendirmesi için özellikle sabah ilk idrarın orta akımı gerekmektedir.

 

İdeal idrar kabı temiz ve kapasitesi en az 50 ml olmalıdır. İdeal çalışma örnek alındıktan sonra 3 saat içerisinde örneğin çalışılmasıdır.

 

İDRARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

 

RENK

İdrarın içerdiği ürokrom konsantrasyonuna göre değişmek üzere normal rengi soluk, açık sarıdan koyu sarıya kadar değişebilmektedir.

 

İdrar renginde sık renk değişikliklerine yol açan durumlar hematüri, hemoglobinüri ve myoglobinüri (pembe, kırmızı, kahverengi veya koyu kahverengi), karaciğer ve safra yolları hastalıklarında oluşabilen bilirubinüri (koyu sarıdan kahverengine değişen), ürat kristalleri (pembe idrar), idrar yolu enfeksiyonları (Klebsiella spp., Proteus mirabilis, Escherichia coli, Providencia)  veya kalıcı idrar sondası olan hastalarda Enterococcus spp.’ A bağlı , şilüri (beyaz süt kıvamında idrar), porfirinüri (idrarda porfobilinojen atılımına bağlı), alkaptonüri (kırmızı idrarın beklemeyle siyaha dönmesi) durumlarında ortaya çıkabilir.

 

İdrarda renk değişikliğine yol açan ana ilaçlar: rifampin, fenazopiridin grubu (Sarıdan turuncu ve kırmızıya değişebilen ), desferroksamin (pembemsi idrar), fenitoin (kırmızı idrar) klorokin ve nitrofurantoin (kahverengi idrar) triamteren, propofol (yeşilimsi renk), metilen mavisi (mavi idrar), metronidazol, metildopa, imipenem (bekledikçe koyulaşan idrar)

 

Yiyeceklerden sık renk değişikliği yapanlar ise pancar (kırmızı idrar), senna (sarıdan kahverengine )  ve raventtir. (rhubarb) (kırmızı idrar)

 

BULANIKLIK

Normal idrar şeffaftır (transparan, ışığı geçirir). İdrarın bulanıklığı herhangi bir partikülün özellikle de hücrelerin, kristallerin ve bakterilerin daha yoğun olmasına bağlı oluşabilir. En sık idrarı bulanık hale getiren durumlar ise idrar yolu enfeksiyonu, ağır hematüri ve genital sekresyonlardır. Ancak idrarın şeffaf olması tek başına idrar örneğinin patolojik olmadığını söylemek için yeterli bir kriter değildir.

 

KOKU

İdrar kokusundaki değişiklik bazı gıdaların tüketilmesine bağlı değişebilir. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonu ya da bazı metabolik hastalıklara özel kokular eşlik edebilir (fenilketonüri, izovalerik asidemi, hipermetiyonemi).

 

DANSİTE

Aynı volümdeki suya göre idrarın ağırlığı anlamına gelir. Genelde striple ölçülür ve strip esas olarak idrardaki iyonik konsantrasyonu ölçer. Normal idrar dansitesi g/ml aralığındadır. aralığı belirgin olarak idrarın dilüe olması anlamına gelir ve genelde aşırı su alımı ya da diabetes insipitus hastalığına eşlik eder. İdrar dansitesinin olması izostenürik idrar anlamına gelir ve genelde idrar konsantrasyon becerisinin bozulduğu akut tübüler nekroz ya da kronik böbrek hastalığına eşlik edebilir. g/ml gibi değerlerse ekstrensek osmotik ajan ya da idrarda radyokontrast madde atılımı ile bir arada olabilir.

 

İDRARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

 

pH

İdrarın asiditesini, dolayısıyla idrardaki H+ iyon varlığını gösterir. İdrar stribi ile tanımlanan özelliklerden biridir. pH ,0 aralığını ölçebilir. Duyarlılığı 0,5 intervallerinde olduğu için çok hassas bir metod değildir. Düşük pH genelde kandaki metabolik asidoza (asit yükü), yüksek protein alımına ve volüm eksikliğine işaret eder. Yüksek idrar pH’ı ise vejeteryan diyet, renal tübüler asidoz ve idrarda üreaz pozitif mikroorganizmalarla enfeksiyonda üreden amonyak üretilen duruma işaret edebilir.

 

HEMOGLOBİN

İdrarda eritrosit varlığını (alyuvar, kırmızı kan hücresi) indirekt olarak gösterir. Yanlış negatiflik yüksek dansite ya da yüksek C vitamini düzeyine bağlı oluşabileceği gibi yanlış pozitiflik de myoglobinuri ya da psödoperoksidaz aktivitesine sahip Enterobacter, Staphyloccoccus, Streptococcuslara bağlı enfeksiyonlarda da gelişebilir.

 

GLUKOZ

Kan glukozu mg/dl yi geçtiğinde idrarda glukoz pozitifliği görülebilir. Yanlış negatiflik idrar yolu enfeksiyonu ya da idrarda askorbik asit varlığında; yanlış pozitiflik ise okside edici ajanlar ve asit yükü fazla olan idrarda görülebilir.

 

PROTEİN

Uluslararası KDIGO kılavuzuna göre idrarda protein atılımı 24 saatlik idrarda mg üstü olarak tanımlanmıştır. İdrardaki proteini ölçmek için üç farklı yaklaşım mevcuttur.

 

Albumin

Tam idrar testlerinde ölçülen protein albümindir. İdrardaki protein atılımını strip üzerinde pH duyarlı bir ölçümle sunar. Sonuç negatiften, ++++ (4 pozitif)’ e giden bir skalada sunulur.

 

24 Saatlik Protein Atılımı

İdrarda protein atılımını gösteren altın standart testtir. Kişilerin bir sabahtan diğer sabaha değin tüm idrarlarının toplanarak içerisindeki toplam protein miktarının ölçülmesi ile değerlendirilir. Normal miktar günde mg altında proteinin idrarla atılmasıdır.

 

Spot İdrarda Protein/Kreatinin Ve Albumin/Kreatinin Oranı

Erken sabah idrarında ölçülen spot idrar protein/kreatinin oranı 24 saatlik ölçüme bir alternatif oluşturmaktadır. Normal miktar günde mg altında proteinin idrarla atılmasıdır. Sonuçlar büyük oranda 24 saatlik idrar sonuçları ile korelasyon gösterse de özellikle kas kitlesi düşük olan ileri yaş ve kadın hastalarda idrarla kreatinin atılımı değişebileceğinden sonuçlar değişebilir. KDIGO kılavuzlarına göre özellikle kronik böbrek hastalığı olan hastalarda ilk ölçümde protein/kreatinin oranındansa; albümin/kreatinin oranına bakılması önerilmektedir. Çünkü albümin atılımı özellikle böbrek hasarını göstermede daha hassas bir metoddur. Ancak bazı özel böbrek hastalıkları durumunda (tübülointerstisyel hastalık, monoklonal gamopatiler) Albumin kreatinin oranı da yanlış negatif sonuçlar verebilir. Normal olarak albümin atılımı günde 30 mg’ın altındadır.

 

LÖKOSİT ESTERAZ

İdrarda lökositlerin (akyuvar) bulunduğunun göstergesidir. Düşük idrar yoğunluğu, idrar pH değeri yüksekliği, idrar örneğinin değerlendirilmesinde gecikme olması durumunda lökosit esteraz pozitif olabilirken lökositler parçalanabileceği için lökositler görülmeyebilir. Yanlış negatif değerlendirmeler ise yüksek miktarda C vitamini alımı, idrarda yüksek glukoz ve protein olması (>5g/l), sefalotin, tetrasiklin, sefalexin veya tobramisin gibi antibiyotik kullanımlarına bağlı olabilir. Yanlış pozitif sonuçlar ise idrar koruyucu olarak formaldehid kullanımında, imipenem, meropenem veya klavulonat antibiyotikleri kullanımında oluşabilir.

 

NİTRİT

İdrarda nitrit varlığı nitrat redüktaz aktivitesine sahip bakterilerin idrardaki nitratı nitrite çevirmesi sayesinde olmaktadır. Bu bakteriler genellikle gram negatif bakterilerdir (psödomonas ve enterokok grubu hariç). Yanlış negatif sonuçlar özellikle vejetaryen diyetle az miktarda nitrat içeren gıdaların alınması, yanlış pozitiflik ise anormal idrar rengi olan durumlarda gözlenmektedir.

 

KETON

İdrardaki keton dipstick ölçümü asetoasetat ve asetonu ölçer. (Beta hidroksibütiratı ölçmez. ) İdrarda keton uzayan açlık, kusma, diabetik ketoasidoz ve uzun süreli egzersiz durumunda oluşmaktadır.

 

İDRAR MİKROSKOBİSİ

 

ERİTROSİTLER (RBC, Red blood cell, Kırmızı kan hücreleri, Alyuvarlar)

Santrifüj edilmiş  sabah ilk idrarda mikroskopta x’lük büyütmede her sahada 5’ten fazla eritrosit olması anormaldir. Genellikle böbrek taşına bağlı olabileceği düşünülse de böbrek kistlerinden, kadınlarda menstrual döngüye ve ürogenital sistem tümörlerine kadar değişen birçok farklı klinik duruma eşlik edebilir.

 

 

LÖKOSİTLER (WBC, White blood cell, Beyaz kan hücreleri, Akyuvarlar)

Santrifüj edilmiş  sabah ilk idrarda mikroskopta x’lük büyütmede her sahada 3’ten fazla lökosit olması anormaldir. Lökositler idrar yolu enfeksiyonu ve diğer böbrek hastalıkları ile ilgili olabilir. İdrarın kontaminasyonu da (idrarın başka vücut bölgelerine değerek alınması) idrarda lökosit fazlalığının bir göstergesi olabilir.

 

EPİTEL HÜCRELERİ

Renal tübüler,  transizyonel epitel hücreleri (üroepitelyum) ve skuamöz epitel hücreler idrarda görülebilir. Mutlak bir hastalığı göstermezler. Diğer klinik süreçlerle birlikte değerlendirilmelidir.

 

SİLENDİRLER

Böbrekte fonksiyonel sahalardan biri olan distal tübülde oluşan Tamm Harsfall glikoproteinin ana yapısını oluşturduğu silindire benzeyen yapılardır. İçerdiği maddelerin adlarına göre adlandırılırlar. Hyalen, granüler, eritrosit, lökosit, epitelyal, yağ ve mum silendirler en sık karşılaşılanlarıdır. Her silendir farklı klinik durumu gösterebilir. Hyalen ve granüler silendirler her zaman bir hastalığı göstermeyebilir. Diğer silendirler ise genellikle bir böbrek hastalığına işaret edebilir.

 

KRİSTALLER

Böbrek taş hasalığı veya bazı kalıtsal hastalıklarda tanıya yardımcı olabilirler. İdrarda en sık görülen kristaller kalsiyum okzalat (en sık), triple fosfat (strüvit), magnezyum amonyum fosfat, ürik asit ve sistin kristalleridir.

 

ORGANİZMALAR

İdrar normalde sterildir (mikroorganizma içermez).  Ancak bakteri, mantar, parazit ve virüslere bağlı enfeksiyon durumlarında idrarda bulunabilirler. Bazen de genital enfeksiyonlar olduğu zamanlarda da idrarda mikroorganizmalar gözlenebilir. İdrar kültürü ve özel testlerle idrarda hangi mikroorganizmanın bulunduğu ortaya çıkarılabilir.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir