röportaj örnekleri pdf / (PDF) Göc Üzerine Bir Calisma - Röportaj | Avdo Karatas - funduszeue.info

Röportaj Örnekleri Pdf

röportaj örnekleri pdf

GÖÇ 1 Avdo KARATAS Hacettepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji Yüksek Lişans Öğrencişi Ön aciklama. Bu çalışma, Türkiyede cokta üzerinde tartışılmayan Kürt Göçünün bir kesitini ele alan bir çalışmayı içermektedir. Ropörtajı yaptığımız kişi bu çalışmayı zamanında Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Halk Bilim(i) Bölümüne Bitirme Tezi olarak vermiştir. Ropörtajın amacı, bir yandan Göç konusunu ele almak, diğer yandan genç araştırmacıları bu konuda araştırmaya özendirmektir. Bu biçimi ile Lisans Bölümlerinde Tez yazımına da örnek vermiş olacağız. Kürt iç göçü, Türkiyedeki etkileme ve etkilenmenin hem Kürt hem de Türk kültürü için en temel anahtar olduğu su götürmez bir gerçektir. Bundan dolayı bu süreçleri bir bütün halinde ortaya koymak zorunludur. Biraz kendinizden bahsedermişiniz. Adim Avdo Karatas, Şırnak-Idil doğumluyum. Ankara Üniversitesi DTCF Halk Bilimi mezunuyum. Şu an Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Yüksek Lişans öğrencişiyim. Asimilasyon ve Entegrasyon konulu tezimin alan çalışmasini Almanyada yapiyorum. Temelde Kürt Kültürü, Çokkültürlülük, Etnisite gibi konulara yoğunlaşmaya çalışıyorum. Halk Bilimi üzerinde biraz duralim. Aslında burada Halk Biliminin tarihi, çıkış yeri vb konular üzerinde durmaktan çok mezun oldugumuz Türkiye´nin en köklü Halk Bilimi bölümü olan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi (DTCF) Halk Bilimi bölümü üzerinde durmakta fayda var. Aslında bu bölüme “Türk/ler Halk Bilimi Bölümü” demek daha doğru, çünkü Türk Kültürü dışında hemen hemen başka hiç bir “Halk” ile ilgilenilmez, en azindan Türkiye´de bu kadar geniş bir Halklar spektrumu varken. Alan olarak Orta Asya, Kafkasya, Anadolu, Balkanlar üzerine ama sadece Türkler üzerine yapılan çalışmalar ele alınır. Bizler neredeyse iki hoca ile okuduk. Son zamanlarda ise neredeyse tek hoca vardı ve bu hoca Prof. Dr. Nevzat Gözaydın`dı. Aynı zamanda bölüm başkanıydı. Benim de Tez hocamdı. Doçent ve Doktor kadrosu olmasına rağmen Nevzat beyin kişisel yaklaşımından 1 Bu Röpörtaj, Bîrnebûn, BIHARA an´da yayinlanmistir dolayı kimse alınmazdı ve biz Elektrik kurumundan veya TRT´den getirilen insanlarla ders görürdük. Halk Oyunlari dersimize giren kişi Elektrik Kurumundan gelirdi. Bu Hocadan? aklimda kalan tek şey “Gençler; vücudun ayak kısmında olan Diz (Göstererek) bakin burasıdır.” cümlesi, TRT´den gelen ve Halk Müziği dersimize giren Hocadan? da “Elma elmadır, armut armuttur, halk müziği halk müziğidir. Sümerler de Türktür” cümlesi dışında hiç bir şey kalmamıştır. Halk Bilimi geleneksel kültürün kayıt edilmesinde yani Derlenmesinde önemli işlevleri olan bir bölüm ve aslında Etnoloji ve Etnolojinin yaptigi Etnografyadan farklı degildir. Geçen yıllarda bu iki bölümde birleştirildi zaten. Yeni adı Halkbilim oldu. Sayın Gürbüz Erginer (Bölüm Başkanı), Tayfun Atay ve Muhtar Kutlu gibi değerli hocalar var. Bölüm neredeyse her yıl 30 kişi alırdı ve ilk yılın sonunda 30 hayal kırıklığı yaşanırdı. Bölüm diğer bir çok bölüm gibi boş zaman cenneti bölümüydü. DTCF gibi kitle üniversitelerde bu hep sorun oluyor. Sabah saat ´e konulan bir dersten sonra aksam ´te bir ders daha olabiliyordu. Ara zamanda ise DTCF´nin meşhur Orta Bahcesi kullanilirdi. Çok sıcak ilişkilerin yaşandiği bir yerdir. Hatta bu bahçe üzerine bir geyik vardir. Bahcede yer olmadığı için zorunlu olarak insanlar sıkış sıkış oturmak zorunda olduklarindan dogal olarak ilişki gelişiyor derdik. Ayrica eylemlerle tanınan, hemen hemen orada okuyan herkesin onlarca anısının olduğu bir yerdir. DTCF, Almanlar tarafindan Atatürk´e hediye edilen ilk fakültedir. kişi için inşa edilmesine ragmen bu gün neredeyse bu sayida Egitim Görevlişi bulunmakta, 8 bin civarinda öğrenci barindirmaktadir. Fakülte ne öğrenciler için ne Ögretim Görevlileri için uygun degil. Hocalar kutu gibi odalarda, kitaplardan arta kalan alanda sadece bir masa ve sandelye sigdirabiliyor. Derslikler o kadar yetersizdir ki bazen ders yapacak sınıf bulamıyorduk. Türkiyede bir bölüm Kürt ic göçünü ele alan ilk tezinizi biraz anlatirmişiniz. Bu sekilde lişans bölümlerinde tez yazma bicimine de örnek vermiş olurşunuz. Lisans tezlerinin kendine münhasir bazı özellikleri oluyor. Özellikle kitle üniversitelerinde durum daha da kendine has oluyor. Derslerde hocalar nasıl arastirma yapilmasi gerektigini, öncesi, sirasi ve sonrasi için ince ince anlatirlar. Tez ile bu bilgileri alanda doğrudan kullanma ve pekiştirme amaci güdülür ki, bu tek amac olamaz. Eger bu tek amac ise yapılan tezlerin bilimsellik gibi bir kriterlerinin önemsenmemesi gerekir ki, bir çok tez, yapılan çalışmalarin kaynakcalarinda yer alirlar. Yani bilimsellikleri ya da yöntemleri kabul edilir. Lişans tezleri her zaman bölüm başkani veya tez danişmaninin ciddiyeti ile doğru orantili olmaktadir. Her şey bir yana sadece “Tanımlama” aşamasında da olsa, özellikle Etnoloji, Antropoloji ve Halkbilimi gibi alanlarda yapılan tezlerin “Derleme” özelliği önemli olmaktadir. Zaten Türkiyede Halkbilimi gibi bilimlerin çikmasi bu noktadır. Çalışmaların sadece derleme boyutunda kaldigi, bu çalışmalara dayanarak belirli “cikarim” ve “öndeyi”lere gidilmedigi veya bir-iki iştişna dışında bir “kuram” denemesine gidilmedigi için elestirilir. Benim tezim de sonuçta iyi bir etnografya olarak kaldi. Bunu geliştirme firsatimiz, aldigimiz egitim ve danişman/lik geregi mümkün degildi. Gerci normalde mümkün degildi çünkü belki de Nevzat Bey ve ona benzeyen Hocalar, Tez danişmanligi konuşunda rekor sahibidirler ama farkinda degiller. Dünyada bu kadar çok Teze bir anda Danişmanlik eden kişi ender bulunur. Tezim, Türkiyenin Doğu Kismindaki Kürt illerinden Batiya, Aydin ilinin, Germencik Ilcesinin, Ortaklar nahiyesine bagli Nesetiye köyüne Göç eden veya ettirilen insanlarin yasadigi Kültürel etkileşimi ve degişimi incelemeyi hedefliyordu. Bu amacla köye uzun süreli bir kac gezi düzenledik. Düzenledik diyorum çünkü, derlemeler sirasinda, örnegin Çocuk Doğumu gibi konulari bir erkegin arastirmasi çok zordur. Geleneksel kadın tipi bunu bir erkege anlatmaya uygun degil. Bunun için Ayse Yıldirim adindaki arkadasimdan bu konuda yardimci olmasini iştedim. Ayse büyük bir yardimda bulunarak bu konulari derledi. Tezde, Kürtler Göçten önce nasıl bir kültürel ortamin içinde bulunuyorlardi, Kürt Göçünden önce Nesetiyenin yerlileri nasıl bir kültürel ortamda bulunuyorlardi ve Kürtler geldikten sonra her iki kesim (Kürtler ve Türkler) nasıl bir hal aldilar, asamalari olabildigince ortaya konulmaya çalışıldı. Kürtler 70´lerden itibaren kitlesel olarak Neşetiye´ye göç etmeye baslamışlar ve Köy bu hali ile çevre illere geçişte bir basamak işlevi görmektedir. Doğudan gelipte büyük illere veya ilcelere yerlesmeyenlerin elemesinden olusmaktadir. İlk göç edenler ve sonradan gelenler çeşitli sorunlarla karsilasmişlar. Jandarma ve muhtarliktan kaynaklanan sorunlarin yaninda, iş sahibi insanlarin iş vermemeleri ve kötü yaklaşımi da sorun olmuştur. Örnegin ilk başta Kürtlerin, ölen yakinlarini Mezarliga gömmelerine izin verilmiyordu. Seydo adindaki kişi, ölen cocugunu bir dagin yamacina gömmüstü. Köy, pamuk, incir ve zeytin üretimine dayanan temelde tarimsal bir ekonomik cevre sergilemesine ragmen yetiştirilen bu ürünlerin işlendigi fabrikalarin varligi da sanayi cevresi içinde olmasini saglamaktadir. Yörede bu bag ve bahce işlerini özellikle Kürt emekciler yapmaktadir. Gerek fabrika gerekse tarla gibi işlerde çalışan bu insanlarin herhangi bir örgütlenmesi bulunmamaktadir. Fabrikada çalışanlarin ise çok düsük bir ücret üzerinden kücük bir sigortalari bulunmaktadir. Sadece, adina Dayibaşılık denilen ve amele ile iş veren arasinda ki koordinasyonu saglayan Elçi, Dayibaşı, Cavuş hiyerarsişine dayanan bir sistem bulunmaktadir. Lisans bölümlerinde sahtesinden, çok nitelikli olanlarina kadar her kategoride tezler bulunmaktadir. İyi yapılan tezler için çok büyük zaman ve enerji sarf edilir ama gereken değer verilmez. Antropolojiden Etnolojiye ve Halk Bilimine kadar bir çok bölümde en azindan Derleme anlaminda çok büyük materyal bulunmaktadir. Herkes bunun değerlendirilmesi gerektigini düşünüyor. Çalışmanizda ne gibi verilere ulastiniz. Çalışmada başta ulaştığımiz veri, köy genel yapısı ile artık bir Kürt köyü olmuştur. Sürec içinde kültürel etkileşimden kaynakli olarak belirli degişimler gözlenebilir. Örnegin, çocuk, altı ayına vardıgında onun için “Altı Aylık Kınası” yapilmasi köyde olusan ve Kürtler arasinda yayginlasan bir gelenektir. Dügün, mutfak, dil gibi konularda çeşitli degişimler gözlenebilir. Burada Türk tarafindan gelen etkileşimin yaninda farklı Kürt illerinden gelen insanlarin Kürt Kültürü içinde etkileşime girdikleri görülmektedir. Örnegin Van-Mus-Agri cizgişinden gelen Göçmen kadınlarin en azindan giyimde Şırnak-Mardin çizgisinden gelen kadınlara benzedigi görülmektedir. Bir başka sonuç, Kürt ailelerde kadınin üretim alanina katilmasi, yani çalışmasi, onun ailede egemenlik konuşunda erkekle belli alanlari paylasmasini saglamaktadir. Bu bicimi ile feodalite denilen ve aslında tam olarakta ne oldugu belli olmayan erkek egemen yapi az da olsa kirilmaktadir. Asiret sişteminde belli bir kategori olan Bavik (Bir Atadan gelme) anlayışınin Nesetiyede yeni bir bicim aldigini gördük. Asiret geleneginden kaynakli olan bu durumun geniş aile ile olan ilişkişi adina “Bir-Bavik” dedigimiz oluşumu ortaya cikarmiş. Bu oluşum Hint Ailesi denilen geleneksel aile bicimine benzese de belli farklıliklar göstermektedir. Ailenin bir arada durarak ilerde bir tür Klan tiplemesine girecegi veya dagilacagi varsayimi üzerinde durduk. Dagilmasi mümkün çünkü aile, maruz kaldigi baskilara karsi bir koruma anlayışı ile böylesi bir yapi olusturmus olabilir. Baski unşuru kalktiginda ortadan kalkabilir ama ben bunun dagilmayacagi ve bir tür modern asirete kayacagi görüsündeyim. Siyasi bilinclenmede de bir etkileşim alanidir. Kürt Ulusal Hareketinin ülke capinda yarattigi etkiyi Nesetiyede görmek mümkün. Aydin, Adnan Menderes´in memleketi olmasindan dolayi halkin büyük bir kişmi Demokrat parti cişgişindeydi. Yasanan catişmalar Yerli Halkin Milliyetcilik cizgişine kaymasina ve MHP´li olmalarina neden olmuştur. Doğuda meydana gelen olaylar Köye´de yansidi ve köy belli bir Ulusal bilinc kazandi. Bu durum Türk tarafinin asiri saga kaymasina neden oldu. Köyde ilk defa bir Kürt muhtar secilirken Ortaklarda MHP´li bir Belediye Başkani oldu. Eger MHP diger partilerle bir ittifaka girmeşeydi, belki de Belediye de Hadepli olacakti. Ama burada düsülmesi gereken bir not var. Her şeye ragmen Kitlesel anlamda bir catişma meydana gelmedi. Uydurma nedenlerle, örnegin Atatürk büstünü kirdilar veya Okula Molotof kokteyli attilar diye Kürtler işkencelere maruz kalip, hapiş yatmalarina ragmen kötü bir olay yasanmadi. Göçün niteligi anlaminda, Göç, köyden kente degil, kent-köyden köye niteligindedir. Yerli halkin lerde yasadigi ve kapitalizmin kirsal alana girmesiyle ortaya cikan süreci Kürtler da bu köyde yasadilar. Tezde işleyemedigimiz belirli konularda vardi. Örnegin Nesetiye bir siginma bölgesidir. Çok kötü koşullarda yasayan insanlarin rahat bir nefes almak için, bütün olumsuzluklara ragmen yaşama direndikleri bir alan. Tam anlamiyla bir yoksulluk kültürünün oldugu bir alan. İnsanlar hayal kurmak için bile çok az zamana sahip oluyorlar. Bu kadar çok ve agir iş yapmalarina ragmen, hastalandiklarinda Doktora verecek kadar paralari olmadigini gördügümde “Yanliş Yerde mi duruyorum?” diye sormustum kendime. Köyün sokaklari çocuk kayniyor ve geleceklerine ilişkin en ufak bir piriltiyi göremiyorlar. Büyüyecekler, bu yas demek. Sabahin köründe anne ve babalari ile pamuk tarlalarina gidecekler, soguktan catlayan elleri kanamaya baslasa bile, “bir kilo daha toplayayim” diye düsünecekler. Okula gitmek yerine, mecburi olan hayvan bakmaya gidecek, biraz daha büyüdügünde, her gün bedeninin biraz daha cöktügünü gördügü insaat işlerine baslayacak. Her şey o kadar anormal ki, normal olan göze carpmaya basliyor. Tez danişmaninizin kabul etmedigi veriler nelerdi. İlk olarak, Tez Danişmanimin bütün tezi okuduguna inanmiyorum. Zaten diger öğrencilerde inanmazdi. Tezleri Asiştan okuyordu. Sadece tezin Önsöz, Giriş ve Sonuç bölümlerini okuyordu. Tezler incelendikten sonra bize, düzeltmelere gidilmesi için öğrenciye geri verilir. Bu geri verilmelerde “Eksiktir” gibi ne anlattigi belli olmayan tek kelimeli cümleler ile, satir arasi, kenar uzunlugu vb sekille ilgili notlar düsülürdü. Tezde çok Kürtce kelime var diye sözlük kismini kabul etmedi. Kürtce kullanilmasini kabul etmeyerek, “Yörede Kullanilan Bölgesel Dil” diye bir şey kullanmak zorunda kaldik. Tezde işlenen tespitlerden biri Kürt Kültürünün Türk Kültürü yaninda bir Yan Kültür olduguydu. Hoca bunu kabul etmeyerek Kürt kültürünün, Türk Kültürü içinde bir Alt Kültür oldugunu yazdirmasiydi. Bu mesele politik, siyasal, argümansal, bilimsel vb bütün alanlarda çok fazla tartişilan bir mesele. Çok fazla üzerinde durmaya gerek yok. Ama bu tek kavramin degişimi Tezin icerigi ile en büyük paradokşu olusturmakta ve tezi işlevsizlestirmektedir. Bu kavrami yazmak zorunda oldugumu anladigim zaman tezi tamamlamadan, tamamlamiş gibi verdim. Oysa daha tez yapilacak çok şey vardi. Bu süre bile bir yılimiza neden olmuştu. Eger tam olarak tamamlasaydim daha fazla zaman kaybolacakti ki, yanliş bir sonuçla. Onun için en büyük iştegim bu tezi sonuçlarina müdale edilmemiş bicimi ile yayinlamaktir. Bu arada Danişmanimiz, benimle birlikte bir-iki arkadasin daha tez dönemlerini, nedenlerini hala anlayamadigimiz nedenlerden dolayi bir yıl uzatti. Bu, başkalarinin yasadiklarina oranla çok büyük bir olay sayılmaz ama yinede anlatayim dedim. Çalışmanizda ne gibi zorluklarla karsilastiniz? Çalışmamizda ilk zorlugu Ayse arkadasla köye ilk vardigimiz hafta yasadik. Yukardada belirtildigi gibi devlet kurumlarinin Nesetiye´ye bakişi pek hos degildir. Okuldan arastirma izni beklemeden arastirma alanina gittik. Bu sekilde bir hafta boyunca ön gözlemler yapariz, belge ciktiginda da yerel idari kurumlara teslim edip teze baslariz diye düsündük. Köye varir varmaz, amacimizi en acik sekilde köylülere acikladik. Bu sekilde bir yanliş anlamayi önlemek iştedik. İlk haftanin sonunda köyde neredeyse bir ritüele dönüsmüs olan Pazar Alişverişi gelenegi bulunmaktadir. Cumartesileri ortaklarda Pazar kurulur ve insanlar o gün tatil yaparak alişverise cikarlar. Alişveriş olmasa da gitmek gelenekten sayılir. Bizde Ayse ile Pazar´a gittik. Karakolun önünden gecerken Nesetiyeli bir Görevli Karakol kapişinda nöbet tutuyordu. Bizi cagirdi ve amirinin bizi görmek iştedigini söyledi. Yukari ciktik, amirle konustuk. Kimlik kontrollerimiz yapildi ve iyi-kötü poliş oyunu oynandi. Özellikle Ayse başka bir tarafa alinarak, “Sen Ankaralişin, neden bir ŞIRNAKliyla buralara kadar geldin. Asil amaci nedir” vb sorular soruldu ama bundan başka bir siddete maruz kalmadik. Amir iki saat kadar sonra bizi serbest birakti. İzin kagiti gelir gelmez kendişine getirmemizi iştedi. İzin kagiti geldi ve amire götürdük. Amir bunun kaymakamliga gitmesi gerektigini söyleyerek beni kaymakama yolladi. Kaymakama gittim. Kaymakam Nesetiye´nin adini okur okumaz hiç bir şey demeden “olmaz”dedi. “orasi sorunlu, ben bunu üzerime alamam” diyerek beni Aydin Valiligine yolladi. Vali Yardimcişinin odasina girdigimde, kocaman gözlükleri, yerli halktan farklı olmayan giyimi ve ses tonu ile ilk etapta sirin görüntüsü veren bir adam vardi. İki tane Aydinliyla incir ve zeytin üzerine sohbet ediyordu. Kendimi tanitip, meramimi anlattim ve izin kagitini önüne koydum. Yardimci, görüntüsü ile uyusmayan bir sekilde “sen bu köyde bu arastirmayi yapamazsin” dedi. Bir müddet karsilikli konustuk ama yardimci “yan köyde yap, git Konya´da yap” gibi insani güldüren cümleler kuruyordu. Her ne kadar adami, naif bir ciftci gibi görmekten kendimi alamayip kizamadiysamda, “ben bu arastirmayi yapacagim” dedim. O da “bizde yakalarsak, gerekli işlemleri yapariz” dedi. Yardimlari için tesekkür ettikten sonra ayrildim. Durumu genc olan Ortaklar Poliş Amirine anlattim. Amir bana inandigini, siyasi bir çalışma yapmayacagimi vb şeyleri anlattiktan sonra, babacan bir sekilde “Git arastirmani yap. Bir sorun olursa da bana gel.” dedi. Böylesi bir animiz var. Arastirma alaninizi daha sonra sürekli ziyaret ettiniz. Neler olup bitiyor. Nesetiye´yi sürekli olarak ziyaret ediyorum. Özellikle karsilikli geliştirilen siyasal bilinclenmelerin nasıl bir bicime girdigi, Köylülerin hayatlarinda nelerin degiştigi, yeni durumlarda kültürel referans olarak nelerin kabul edildigi konuşu gibi konulari özellikle merak ediyorum. Örnegin; Arastirmadan sonra köyde bir cinayet işlendi. Bunun bir kan davasina dönüsmemesi için, Xuni geleneginin uygulandigini gördüm. (Avdo Karatas: Doğuda Xuni gelenegi ve bir gelenegin Yeniden Üretilmesi. Folklor/Edebiyat Cilt VIII, Sayi XXXII s. 76) Bunun gibi bir çok konuda referans hala canli bir sekilde Kürt Kültürü olmaktadir. Köy ici mekanin kullanimi ve akrabaligin aldigi bicim geldikleri ortamin Asiret yapılanmasinin rengini tasimaktadir. Bu konuda yaptigim bir çalışmayi henüz yayinlama firsati bulamadim. Adina Bir-Bavik (ya da Bir-Bawik) denilen geleneksel örgütlenme bicimi aslında modern bir asiret görünümü sergilemektedir. Bunun yaninda Köylüler arasinda büyük bir siyasal bilinclenmenin de yerlestigi görülmektedir. Bu baglamlada Kürtlerin yasadiklari tarihsel göçlerin iyi incelenmesi gerekir. Bu çok önemli bir konu, Anadolu, OrtaDoğu, Aria (bu günkü Iran) bölgesi, Kafkasya, Afrika ve daha sonraki modern göçlerle diger kitalara olan göçler incelenmeyi bekliyor. Ten rengi siyah olan ve Afrikadan geldigini söyleyen kişilerle ayni dili konustugunda insan bunun ne kadar önemli oldugunu daha iyi anliyor. Orta Anadolu Kürtleri bir başka fenomen, özellikle Sex Bizin Asiretinin dagilim agi, Karadeniz, Doğu ve GüneyDoğu Anadolu bölgeleri, Şuriye gibi yerlere kadar varan geniş bir popülasyon ve bunun incelenmesi çok önemli. Bu gün Ayse Yıldirim arkadasimizin bu konuda tez calsmasi sürüyor. Ayrica bu konuyu daha da önemli kilan özellik bu insanlarin “köken arama” konuşunda yaptiklari çalışmalardir. Bu anlamda büyük ugraslar vermektedirler. Yenice köyünde büyük cabalar verilmektedir. Burada örnek olarak özellikle Hamdi Ceker ve Faik Coskun´u anmak gerekir. Birnebunun önemi burada daha fazla öne cikmaktadir. Ege bölgesinde Lakaplarindan başka herhangi bir Kürt Kültüründen özellikleri kalmayan, tamamen asimile olmuş ama buna ragmen köken olarak Kürt oldugunu söyleyen insanlarin varligi, bu konunun ne kadar önemli oldugunu ve arastirilmayi bekledigini göstermektedir. Bu gün Anadoluya yayılma, Türkce ve Türk kültürü ile etkileşiminde her iki kültür için de önemli konular bulunmaktadir. Özellikle dil ve dilden dolayi ortaya cikan degişimler. Bunlarin tümü bilimsel bir pespektifle incelenmeyi beklemektedir. Yapılan çalışmalardaki “Resmi” ve onun cercevesine giren çalışmalar olayi tek tarafli ve amacli inceledigi için, olguyu karmasiklastirma, siradanlastirma ve yozlastirmaktan başka bir ise yaramamaktadir. Bu konular, ancak Işmail Besikci gibi yürekli insanlarin yaptigi gibi, her şeye ragmen olani ortaya koyan ve tüm engellere ragmen ortaya koymakla kalmayip tezlerini sonuna kadar savunan insanlarin konularidir.

Röportaj Soruları (Röportaj Örnekleri) Röportaj Ödev Hazırlama

Röportaj, bir yazarın veya habercinin bir konuyu araştırıp, kendi görüşlerini de kattığı bir yazıdır. Biz de bu yazımızı röportaj örnekleri arayan kullanıcılar için oluşturduk ve birden çok örneği bulabileceğiniz bir derleme yaptık.

Röportaj Örnekleri

Roportaj Ornekleri

Röportaj örneklerinin çok farklı kesimlerden yola çıkarak en ince ayrıntısına kadar değindik. Tüm detaylarına gelin hep birlikte bakalım.

Röportaj İçeriği: Ünlü bir şarkıcının yeni çıkardığı şarkı üzerine

Röportör: Geçen hafta yeni bir hit şarkı ile piyasaya yine hızlı bir giriş yaptınız şarkının sözleri oldukça çekiciydi birçok insanın dikkatini çekmeyi başardınız. Bunun için ekstra bir performans gösterdiniz mi?

Yazar: Baktığımızda şarkı aslında tesadüf değildi, daha önceleri bir çok şarkı sözleri yazmıştım illaki başarının bir yerden geleceğini biliyordum o patlamayıda bu şarkının sözlerini yazarak ve güzel bir şekilde seslendirerek geldiğine inanıyorum.

Röportör: Şarkının sözlerini yazarken zorlandığınız oldu mu?

Yazar: Bunu şöyle cevaplamak gerekirse aslında pekte zorlanmadım daha önce dediğim gibi birçok şarkı sözleri yazmıştım bu şarkının sözleri için de zorlandığım söylenemez.

Röportör: Şarkının bu kadar hit alacağını bekliyor muydunuz?

Yazar: Aslında bu kadar beklemiyordum, özellikle Youtube’da milyona ulaştık. Allah’a çok şükür olsun gerçekten çok iyi bir yere geldiğimiz söylenebilir.

Röportör: Baktığımızda hemen hemen herkesin şarkı yazdığını ve söylediğini biliyoruz sizi diğerlerinden farklı kılan nedir?

Yazar: Aslında benim özelliğim biraz daha değişik bunları aklıma getiren evin çatısına çıktığımda yıldızları seyrettiğimde, ayın denize vurup mehtap çıkardığında, mükemmel bir atmosferde ilham gelmemesi gerçekten çok zor, bu yüzden bu atmosferde olduğumdan dolayı diğerlerinden farklı olduğumu daha doğrusu şanslı olduğumu hissediyorum, bu da beni farklı kılıyor çünkü direk doğanın içinden almak ilhamı ayrı bir şeydir.

Röportör: Sabırla sorularıma yanıt verdiğiniz için teşekkür ederiz.

Not: Ünlü bir kişi olduğu için ismini yazmadık

Röportaj İçeriği: Alkol Bağımlılığı

Röportör: Selam

Röportaj Yapılan Kişi: Selam

Röportör: Alkol alıyor musunuz?

Röportaj Yapılan Kişi: Evet, alıyorum

Röportör: Kaç senedir alkol alıyorsunuz?

Röportaj Yapılan Kişi: Ortalama olarak 5 yıldır alıyorum

Röportör: Günde ne kadar içiyorsunuz?

Röportaj Yapılan Kişi: Ortalama olarak günlük 2 şişe.

Röportör: Bu durumdan hiç rahatsız olduğunuz oldu mu? Röportaj Yapılan Kişi: Evet. Çok bırakmayı denedim ama bir türlü olmadı.

Röportör: Röportaja katıldığınız için teşekkür ederim.

Röportaj Yapılan Kişi: Rica ederim.

Röportaj İçeriği: Gazete Okuma Alışkanlığı

Röportor: Selam

Kişi: Selam

Röportor: Gazete okuyor musunuz?

Kişi: Evet

Röportör: Günde ortalama olarak kaç gazete okuyorsunuz?

Kişi: 5 farklı gazete okuyorum

Röportör: Genel olarak ne tür gazeteler okuyorsunuz ?

Kişi: Spor, Medya ve siyasi gazeteler

Röportör: Evde sizin gibi böyle gazete okuma alışkanlığı olan var mı?

Kişi: Onlarda okurlar fakat benim kadar değildir.

Röportör: Sizce bu kadar gazete biraz fazla değil mi?

Kişi: Neden fazla olsun ki bence herkesin ortalama olarak benim kadar gazete okuması gerekir, insan daha fazla bilgili ve kültürlü olsun.

Röportör: Evdekiler bu kadar gazete okumanıza bir şey diyor mu?

Kişi: Bazen fazlaya kaçtığımı söylüyorlar ama bence sakıncası yoktur.

Röportör: Sorularımıza cevap verdiğiniz için teşekkür ederiz.

Kişi: Rica ederim.

Çocuk Yaşta Çalışmak Zorunda Kalan Bir Çocuk İle Röportaj Üzerine

Ropörtör: İsmini öğrenebilir miyim?

Ropörtaj yapılan kişi: Selim.

Ropörtör: Selim kaç yaşındasın?

Ropörtaj yapılan kişi: 10

Ropörtör: Kaça gidiyorsun?

Ropörtaj yapılan kişi: 4.sınıf

Ropörtör: Kaç kardeşsiniz?

Ropörtaj yapılan kişi: Fino ile birlikte 8 (Bu arada Fino, Selim’in sokakta bulup ailesine kabul ettirdiği sevimli bir köpek yavrusu).

Ropörtör: Fino’yu seviyor musun?

Ropörtaj yapılan kişi: Elbette.

Ropörtör: Bana bir gününü anlatır mısın?

Ropörtaj yapılan kişi: Fino’nun mu?

Ropörtör: Hayır! (Gülüşmeler)… Senin!

Ropörtaj yapılan kişi: Anladım. Hangi günümü? Çünkü her gün aynı değil! Okulum olunca farklı, Cuma namazı olunca farklı, Ha bir de babamın böbrekleri yok o yüzden dialize götürdüğüm için de farklı bir gün sayılır benim için.

Ropörtör: Cuma ve babanın dializ günü haricindeki günlerde ne yaparsın Selim? (Yine gülüşmeler…)

Ropörtaj yapılan kişi: Okula her sabah giderim. Derslerden sonra Murat abiden simitleri alıp simit satmaya giderim. Tüm simitlerimi çok kısa sürede bitirdikten sonra oto yıkamacı Ali abi var. Onun yanına gider, sıradaki otomobillerin içini temizlerim.

Ropörtör: Tek başına mı?

Ropörtaj yapılan kişi: Evet.

Ropörtör: Devam et lütfen.

Ropörtaj yapılan kişi: Daha sonra, gece olmadan eve dönerim. Önce Fino’nun yemeğini veririm ve ardından anneme yardım ederim.

Ropörtör: Peki diğer kardeşlerin yardım etmiyor mu? Sen o kadar yorulduktan sonra, bir de ev işine mi yetişiyorsun?

Ropörtaj yapılan kişi: Ne fark eder ki amca. Onlar da ben diyalize bağlanırsam o zaman çalışıp bana bakarlar. Ev işlerimi yaparlar.

Öyle değil mi? (Bu cevabı verdikten sonra Selim’in annesinin gözleri dolmaya başlar ve gerçekleri biraz daha detaylandırmaya başlar.

Meğer, Selim de babası gibi 1 böbreği tamamı ile yok ve diğer böbreği iflas etmek üzere. Diğer kardeşleri de büyük olanlar Selim ve babası ile aynı kaderi paylaşıyor. Küçükleri ise iş yapamayacak ve işten anlayamayacak kadar küçükler.)

Ropörtör: (Annesine dönerek) Peki, bu durumdaki bir çocuk tüm bu her şeyin altından nasıl kalkıyor hanım efendi. Bu nasıl bir şey Allah’ım?

Annesi: Bilmiyorum tek bildiğim Selim’in daha 7 yaşından beri her şeyi göze alarak çalıştığı!

Örnekleri devamı aşağıdadır, daha fazlası için yazıya devam edebilirsiniz.

Çoğumuzun adını dahi tam olarak söyleyemediği Röportaj, başlıkta da doğru yazılışını gösterdiğimiz gibi “Röportaj” şeklinde yazılır ve okunur.

Fransızca bir kelime olan Röportajın ne olduğunu, hangi çeşitleri olduğunu ve birkaç kısa röportaj örneğini sizler ile paylaşacağız.

Özellikle ilk öğretim öğrencilerinin sıklıkla rastladığı röportaj örnekleri, röportaj soruları ve röportaj nasıl yapılır kısaca bir göz atalım!

röportaj örnekleri

Röportaj En İyi Örnek

Röportajcı: Merhaba, bugün stüdyomuzda ünlü aktör John Smith&#;i ağırlıyoruz. Hoş geldiniz, John!

John Smith: Merhaba, teşekkür ederim. Ben burada olmaktan dolayı çok mutluyum.

Röportajcı: Sizi birçok başarılı filmde izledik. Kariyeriniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

John Smith: Tabii, memnuniyetle. Ben 15 yıldan fazla bir süredir oyunculuk yapıyorum. İlk kez tiyatro sahnesinde başladım ve daha sonra sinemaya geçiş yaptım. Birçok farklı filmde rol aldım ve birkaç önemli ödül kazandım. İşte bugüne kadar yaptığım en büyük projelerden bazıları&#;

[Röportajcı, John Smith&#;in önemli projeleri hakkında sorular sorar.]

Röportajcı: Kariyerinizde en çok neyi seviyorsunuz?

John Smith: Sanırım en çok karakterlere hayat vermek beni heyecanlandırıyor. Her bir karakterin derinliklerine inmek, onların motivasyonlarını anlamak ve izleyiciye gerçek bir deneyim sunmak benim için çok önemli. Aynı zamanda işim sayesinde farklı insanlarla tanışıyor ve ilginç hikayeleri paylaşma şansına sahip oluyorum.

Röportajcı: Oyunculuğunuzla ilgili bir ritüel veya hazırlık süreci var mı?

John Smith: Evet, benim için önemli olan karakterin ruh haline girebilmektir. Bu nedenle, rol alacağım karakteri iyi tanımak için derinlemesine araştırmalar yaparım. Ayrıca sahneleri çalışırken, replikleri ve hareketleri doğal bir şekilde aktarabilmek için prova yaparım. Bu benim için işin bir parçası ve karakterle bağ kurmamı sağlıyor.

Röportajcı: Sizin için gelecekte hangi projeler ve hedefler var?

John Smith: Tabii ki, her zaman yeni projeler üzerinde çalışmak istiyorum. Daha farklı türlerdeki filmlerde rol almak ve farklı karakterler denemek istiyorum. Ayrıca, bir gün kendi filmimi yönetmek gibi büyük bir hedefim var. Ancak, önemli olan her projeyle büyümek ve izleyicilere benzersiz deneyimler sunabilmektir.

Röportajcı: Harika! Sizi takip etmeye devam edeceğiz. Son olarak, genç oyunculara veya hayallerinde oyuncu olmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

John Smith: Onlara her zaman tutkularını takip etmelerini ve pes etmemelerini söylerim.

Röportaj Nedir? Kökeni ve Anlamı Nedir?

Sözlük anlamı ile Röportaj; bir gazete yazarının belirli bir üne sahip kişi ya da kişiler ile yüz yüze ya da kendince yaptığı sözlü ve yazılı bilgilendirme yazıları olarak tanımlanabilir.

Tabii ki çoğu kimse sadece Gazete mi diye sorabilir. Bize göre Hayır! Ama bir çok sözlükte ve uluslar arası geçerliliği olan Wikipedia’da bu ibare geçmektedir. Ve biz de bunu kabul etmek durumundayız.

Röportaj Soruları

Röportaj, esasında sadece kişiler ile de yapılmayabilir. Mesela, ünlü bir mekanın doğal yönlerini paylaşmak da bir çeşit Röportaj olarak değerlendirilebilir. Ya da, bir yemek veya eşya ile ilgili de bir araştırma yaptığınızda, Röportaj yapmış olursunuz.

röportaj örnekleri

Yukarıda ki tanımlardan da anlaşılacağı üzere, Röportaj karşıdakine göre değil, Röportajı yapana göre isimlendirilmiş bir tanımlamadır. Y

ani eğer siz, biri ya da bir şeyler ile ilgili bir tanıtım ve eğitici bir yazı kaleme alacaksanız, bu, yaptığınız şey ya da kişilerden dolayı değil, sizden dolayı Röportaj manasına gelecektir.

Diğer bir deyiş ile; Ropörtör olarak sizi merkeze aldığımızda, diğerleri sadece bir konu başlığı olmuş olacaktır. Ve sizden dolayı, yaptığınız iş bir röportaj örneği olacaktır. Tabii ki bu aynı zamanda gezi türü ile de iç içe olduğu için; sanatsal bir kavram olarak da kabul edilebilir.

Röportaj kelimesinin kökeni Latince’dir. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi Fransızca bir sözcüktür ve bu dilden Türkçe’ye geçmiş bir kelimedir.

Latince’de “toplamak, getirmek” anlamına gelen “reportare” fiilinin Fransızca’da &#;reportage&#; ile vücut haline geldiğini de söylemek doğru bir yaklaşım olacaktır.

Röportaj Çeşitleri Nelerdir?

Röportajın tam olarak ne olduğunu ve kökenini anladıysak, artık hangi türleri olduğuna bir göz atabiliriz.

Röportaj “Konularına” göre ve “Sunuş Biçimlerine” göre 2 farklı gruba ayrılır. Bunlara kısaca değinecek olursak;

Konularına Göre Röportajlar:

Eşyayı konu alan röportajlar: Konusu eşyalar olan bu röportaj türünde, eşyanın tüm yönleri ile incelenmesi ve her yönü ile ele alınması amaçlanır.

İnsanı konu alan röportajlar: Konusu insanlar ve etkileri olan bu Röportaj türü, belki de en çok kullanılan ve yine belki de akla bu şekli ile gelen röportaj türüdür.

Sunuş Biçimlerine Göre Röportajlar:

Amerikan Röportajı: İnsanları sıradan bir olay ya da konu ile ilgili meraklandırmayı amaçlamayan ve son söylenmesi gereken şeyi ilk başta ifade eden röportaj çeşididir. Pek kullanılmayan bir türüdür.

Alman Röportajı: Yazarın ben eksenli olarak konuya direkt müdahalede bulunduğu röportaj biçimidir. Ve sıklıkla bu çeşit röportajlar yapılmaktadır.

röportaj örnekleri

Röportaj Örneği Geçmişi

Esasında bu konuya örnek olarak binlerce röportaj örnekleri verilebilir. Ama en çok bilinenlere röportaj örnekleri vermek gerekirse;

Ziya Paşa’nın meşhur Londra sokaklarında ki hayali gezintilerini konu alan “Rüya” adlı röportaj, Türk Röportaj tarihinin ilk örneklerindendir.

Türk Röportaj tarihinin diğer önemli figürlerinden olan Ruşen Eşref Ünaydın, Falih Rıfkı Atay, Yaşar Kemal ve Dursun Akçam’da bu türe önemli örnekler kazandırmıştır.

Analar ve Çocuklar, Doğu’nun Çilesi, Yanan Ormanlarda 50 Gün, Çukurova Yana Yana gibi eserler de bu türe bir örnek olarak verilebilir.

EN ÇOK OKUNANLAR

Etiketler: eğitim

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası