nasrettin hocanin hayati kisaca / NASREDDİN HOCA - TDV İslâm Ansiklopedisi

Nasrettin Hocanin Hayati Kisaca

nasrettin hocanin hayati kisaca

kaynağı değiştir]

Bölgesel adıTopluluk
AfandiÖzbekler
ApendiKırgızlar
EfendiKırgızlar, Özbekler ve Uygurlar
EpendiTürkmenler, Afganistan Türkmenleri, İran Türkleri, Uygurlar
HocaTürkler, Kıbrıs Türkleri, Balkan Türkleri, Kumuklar ve Kafkasya Türkmenleri
KojanasırKazaklar
Mollaİran Türklerinin bazı Horasan ağızlarında ve İran'daki Halaçların bazı ağızlarında
Molla NasraddinHalaçlar
Molla NasreddinAhıska Türkleri, Kumuklar, Özbekler, Uygurlar ve İran'daki Halaçlar
Molla NesreddinAfganistan Türkmenleri, Azeriler, Karapapaklar, Hazaralar, İran Türkleri ve İran'daki Halaçlar
Mullaİran Türklerinin bazı Horasan ağızlarında ve İran'daki Halaçların bazı ağızlarında
Mulla Nasreddinİran Türklerinin bazı Horasan ağızlarında
NasradinGagavuzlar
NastradinGagavuzlar
Nasra HocaKaraçaylar ve Balkarlar
Nasreddin Hoca, Hoca NasreddinAhıska Türkleri, Karakalpaklar, Türkler, Irak ile Suriye Türkmenleri, Özbekler ve Uygurlar
Nasreddin OcaKırım Tatarları
NasretdinTatarlar
Nasriddin EfendiÖzbekler
Nasreddin EpendiTürkmenler, Afganistan ile İran Türkmenleri, Uygurlar
Nasrettin Hoca, Hoca NasrettinTürkler, Kıbrıs Türkleri, Balkan Türkleri ve Kafkasya Türkmenleri
NasriddinÖzbekler
Nasriddin AfandiÖzbekler
NasridinKumukların bazı ağızlarında

2013 yılında Eskişehir'in Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerinin maskotu olan[80] Nasreddin Hoca'ya ve fıkralarına çeşitli Türk topluluklarında farklı adlar altında rastlanmakta, fıkralar diğer yerel kahramanlarla bağdaşmış halde bulunmaktadır.[76] Bu topluluklardan biri olan Ahıska Türkleri, 1944 ve 1989 sürgünleri nedeniyle yazılı kültürleri oluşmadığından dolayı Irak Türkmenleri ve Karakalpaklar ile birlikte Nasreddin Hoca fıkralarını sözlü edebiyatlarında yaşatmaktadırlar.[76] Ahıska Türkleri arasında anlatılan fıkralar Anadolu'daki fıkralar ile benzerlik göstermekle birlikte kendi kültürlerine has çeşitlemeleri de bulunmaktadır. Irak Türkmenleri arasında daha çok hocanın karısı, oğlu ile eşeği etrafında çeşitlenen fıkralara rastlanılmakta ve en çok yorgan gitti kavga bitti ile ye kürküm ye fıkraları anlatılmaktadır. Karakalpaklarca bilinen Nasreddin Hoca misafirperver, hazırcevap, pratik çözümler üreten bir tipleme olarak işlenmekte ve halkbilimci Gökhan Tarıman Cenikoğlu'nun tespitine göre 31 fıkrası anlatılmaktadır.[84]

Yazılı edebiyat kültürüne sahip Azeriler arasında Nasreddin Hoca fıkraları çok uzun yıllardır bilinmekte, anlatılmakta ve 19. yüzyıldan itibaren derlenmektedir. Fıkralar üzerine çalışan ilk Azeri araştırmacılar derlediği 200 fıkradan 64'ünü yayınlayabilen A. Zaharov ve 149 fıkra yayınlayan D. A. Yeritsev'dir.[13] Aliabbas Müznib'in 148 fıkra metnine yer verdiği 1909'da Bakü'de basılan Molla Nasreddin Mezhekeleri ile 1939'da yayınlanan Memmedhüseyn Tehmasib'in Molla Nedreddin Letifaları eserleri de önemli derlemeler arasındadır.[85] Tehmasib'in eseri ülkedeki en geniş derleme olmakla beraber Hanefi Zeynallı'nın Aliabbas Müznib'in eserinin 1927 basımına yazdığı önsöz Azerbaycan'da Nasreddin Hoca fıkralarının bilimsel olarak incelendiği ilk metin olma özelliğini taşımaktadır.[13] Bunlarla beraber 1906 ile 1932 yılları arasında yayınlanan Molla Nasreddin dergisi dönemin Azerice olarak yayınlanan en önemli süreli yayını olma özelliğini taşımış, dergi etrafında bir araya gelen yazar ve şairler Molla Nasreddinciler olarak anılmış ve bir ekol oluşturmuşlardır.[86] Molla Nasreddinciler günümüzde klasik Azerbaycan edebiyatını oluşturan grup olarak kabul edilmektedir.[13] Azerbaycan'da anlatılan fıkraların büyük çoğunluğu Anadolu kökenli olmakla beraber buna bağlı olarak Anadolu'da anlatılan Nasreddin Hoca fıkralarının atasözleri ve Karatepeli fıkraları ile karıştırılması, Timur ile Nasreddin Hoca'nın çağdaş gösterilmesi gibi bazı karışıklıklar Azerbaycan'da da mevcuttur. Zaman Karayev'in 1980 yılında yazdığı Elinca Kalası adlı romanda da Nasreddin Hoca ile Timur çağdaş gösterilmektedir.[88]

Güney Azerbaycan'da yaşayan İran Azerilerindeki Nasreddin Hoca'ya dair fıkralar Azerbaycan'daki fıkralar ile benzerlikler taşımaktadır. Buradaki fıkraları derleyen ilk kişi Mehemmed Ali Ferzane olmakla beraber Azerice kaleme alınan bu derleme siyasi nedenlerden ötürü yayınlanmamış, bölgede anlatılan fıkraların derlenip yayınlandığı en geniş eser 45 fıkra barındıran Ali Kafkasyalı'nın İran Edebiyatı Antolojisi II adlı kitabı olmuştur.

Günümüzde çoğunlukla Bulgaristan, Moldova, Romanya ve Ukrayna'da yaşayan Gagavuzların Bulgaristan'da yaşayan kısmı Nasreddin Hoca'yı Nasradın adıyla bilmektedir ve bazı Gagavuz köyleri bu adı taşımaktadır. Diğer Gagavuzlar ise Nasktradin ve Nastradin adını kullanmakta[90][91], bu ad halk arasında soyad olarak da yaşatılmaktadır.[92] Gagavuzlar arasında Nasreddin Hoca fıkraları günlük hayatta deyim şeklinde kullanılmakta olup aynı zamanda "şakanız cebinizde olsun" atasözünün de çıkış noktasını oluşturmuştur.[93] Gagavuz coğrafyasında Nasreddin Hoca fıkralarının yazıya ilk geçirilişi Dionis Tanasoglu, Lübov Çimpoeş, Stefan Köroğlu, Seva Ekonomov, Valentin Moşkov, Nikolay Baboglu, Petri Çebatar tarafından yapılmıştır.[91] Dionis Tanasoglu hazırladığı Bucaktan Sesler adlı eserinde Nasreddin Hoca fıkralarına yer vermiş, Nikolay Baboglu da 1969 yılında basılan Gagauz Folkloru kitabında 17 Nasreddin Hoca fıkrası yayınlamıştır. Petri Çebatar ise 1992'te Bizim Dost Nastradin adında bir kısmı derleme bir kısmı diğer dillerden Gagavuzcaya çeviri fıkralardan oluşan 60 sayfalık bir eser yayınlamıştır. Siyasi birlik sağlayamayan ve bağlı bulundukları devletlerde azınlık olarak yaşayan Gagavuzların Nasreddin Hoca fıkraları genellikle geçim sıkıntısı, hırsızlık ile hayvancılık ekseni etrafında şekillenmiştir ve Hristiyan olan Gagavuzlar arasındaki Nasreddin Hoca karakteri diğer Türk halklarından farklı bir şekilde Hristiyan'dır.[93]

Karaçaylar arasındaki Nasreddin Hoca fıkralarının birçoğu Anadolu'daki fıkralar ile benzerlik taşımaktadır.[95] Fıkralardaki Karaçaylara has yerel ve dinî motifler göz önüne alınarak eski Karaçay anlatılarının zamanla Nasreddin Hoca'ya bağlandığı düşünülmektedir.[95] Karaçaylara ait Nasreddin Hoca fıkraları 1931 yılında araştırmacı Azret Urtenov tarafından derlenerek 400 fıkra içerir halde Nasra Hocanın Haparları adı altında yayınlanmıştır.[95] Bu derlemede klasik Nasreddin Hoca fıkralarının yanı sıra bir kısım fıkraların Sovyet propagandası içerecek şekilde değiştirildiği görülmektedir.[95]

Kazaklarca halk kahramanı olarak görülen[96] Nasreddin Hoca'ya dair fıkraların Kazak coğrafyasına Türkiye, İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan yolunu takip ederek girdiği düşünülmektedir. Burada anlatılan fıkraların bir kısmı diğer coğrafyalardaki fıkralar ile benzerlik gösterirken bir kısmı da Aldar Köse ile Jiyrenşe Şeşen fıkralarına benzerlik göstermekte, aynı fıkraların üç karaktere de mal edildiği görülmekte ve yalnızca Kazakistan'da bilinmektedir.[48][96] Kazakistan'da ilk Nasreddin Hoca fıkraları derlemesi 1993 yılında Almatı'da K. Serikbayaeva tarafından Nasreddin Hoja 200 Ezil adıyla Türkiye'deki çeşitli kaynaklardan yararlanılarak yayınlanmıştır.[84] Bu kitabın ardından da çeşitli eser ve akademik çalışmalar yayınlanmış olup Nasreddin Hoca fıkralarından ilköğretim seviyesinde de faydalanılmaktadır.

Nasreddin Hoca, Kırgızlar arasında Apendi olarak bilinmekte ve bu ad fıkra terimi ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.[99] Fıkraların Kırgızlar arasında nasıl yayıldığı tespit edilmemekle birlikte Nasreddin Hoca kurnaz, gerçekçi, adaletli ve saf bir karakter olarak yansıtılmaktadır.[101] Nasreddin Hoca hakkında Kırgızistan'da basılan en önemli eser Moskova'da Rusça basılan Dvadtsat Tri Nasreddina'nın Beksultan Cakiyev tarafından Kırgızcaya çevirisinden teşkil olan 1985 Bişkek basımı Apendinin Çoruktarınan 502 Tamaşa'dır.[102] Ayrıca Kasımbek Eşmambetov tarafından 1957'de yazılan Kırgız El Çomoktoru kitabında da masal formatında 15 Nasreddin Hoca fıkrası bulunmaktadır.[101] Bunların haricinde Cusup Balasagun Kırgız Millî Üniversitesi'nin yazma arşivinde Nasreddin Hoca hakkında çokça eser bulunmaktadır. Günümüzde Kırgızlar arasında iki binden fazla Nasreddin Hoca fıkrası sözlü olarak yaşatılmaktadır.[99]

Kırım Tatarları arasında da Nasreddin Hoca kültürü yer almakta olup bunun yanı sıra kendi güldürü tiplemeleri olan Ahmet Akay fıkralarının birçoğunun kaynağı da Nasreddin Hoca fıkralarıdır.Kırım'da Nasreddin Hoca'ya dair yayınlanan ilk derleme olan 1937 yılına ait Anekdotı o Hoce Nasreddinne i Ahmet Akay'da da bu görülmektedir.

Kumuklarda Nasreddin Hoca, fıkralarının yanı sıra "Molla Nasreddin'in eşeği gibi", "Molla Nasreddin'in sürgüsü gibi" deyimlerde de yer almakta; Nasreddin Hoca'nın Muhammed'den sonra dünyanın gülmeyi unuttuğu için dünyaya gönderildiğine inanılmaktadır. 19. ve 20. yüzyıllarda Anadolu'da basılan Nasreddin Hoca eserlerinin Dağıstan'a taşınmasıyla fıkralar Kumuklar arasında yayılmış, bu coğrafyada ilk eserler ise 1914 yılında Lâtâifû Molla Nasruddin Havâca adlı kitabıyla Hacı Akayım ve 1929 yılında Molla Nasreddin'in Haharları adlı kitabıyla Nuhay Batırmurzayev tarafından verilmiştir. Ayav Akavov'un Hitler'in Sorularına Nasreddin Hoca'nın Cevapları kitabı Nasreddin Hoca'yı çağdaş bir tipleme olarak ele alması, Yusuf Gereyev'in Molla Nasreddinni Yoldaşı kitabı ise Nasreddin Hoca'yı ateist, gelenek ve göreneklere karşı bir şekilde ele alması yönleriyle geleneksel bakış açısının dışında kitaplardır. Kitapların haricinde Nasreddin Hoca adına birçok şiir yazılmış, 1995 yılının sonlarında Hoca Nasreddin adında bir dergi yayınlanmış ve 1938 yılında Muhammed Kurbanov tarafından bir oyun yazılmıştır.

Nasreddin Hoca, Özbeklerin yaşadığı coğrafyaya 19. yüzyılın ikinci yarısında girmiştir. Günümüzde Özbekistan'da Nasreddin Hoca'nın genel olarak padişah, din adamları, alimler ile birlikte işlenmiş ve süpermarket alışverişleri gibi konular barındıran çağdaş fıkraları da olmak üzere kendisine bağlanan binlerce fıkrası bulunmaktadır ve buna uygun olarak çeşitli derleme eserler de yayınlamıştır. Abduğafur adında bir hattatça yazılan 1862 yılına ait yazma Özbekistan'daki ilk Nasreddin Hoca fıkra derlemesidir.[15] Ayrıca Şerif Rıza tarafından 1941'de Taşkent'te yayınlanan Afandi Latifalari, Abdulla Kahhar tarafından 1959'da yayınlanan Afandi Latifaları, Abdulla Sabir ve Adham Raba tarafından 1960'ta yayınlanan Nasriddin Afandi Latifalari derlemeleri Özbekistan'da Nasreddin Hoca hakkında yazılan başlıca kitaplardır.[15] Bunların haricinde 1932-1941 yılları arasında Dulistan, Sovet Adabiyatı, Literaturniy Uzbekistan, Kolhoznik, Yangi Fergana, Yarkın Hayat ve Kızıl Özbekistan gibi dergilerde sıklıkla Nasreddin Hoca fıkraları işlenmiştir.[15] Günümüzde de Muştum dergisi fıkralara manzum ve mensur şekillerde yer vermektedir. Ayrıca ülkede Nasreddin Hoca ile ilgili filmler çekilmiş ve tiyatro oyunları yazılmıştır. Bunların haricinde Özbekistan'da da Türkiye'de olduğu gibi Nasreddin Hoca'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığına dair bir tartışma olsa da halk arasında Buharalı bir saksıcının oğlu olduğu, tüm hayatını burada geçirdiği inanışı hakimdir ve şehirde bir heykeli bulunmaktadır. Akademik olarak ise Nasreddin Hoca'nın Anadolulu olduğu kabul edilmektedir.[46]

Tatarlar arasında da görülen Nasreddin Hoca fıkralarına dair Tataristan'da yayınlanan ilk eserler İstanbul ve Kahire'de basılan eserlerin çevirileridir. Kazan'da basılan ilk çeviri 1845 yılında yayınlanmıştır ve 124 fıkra içermektedir. Ardından ise 1883 yılında yayınlanan ve Çağatayca ile hazırlanan Letâif-i Hoca Nasreddin Efendi gelmektedir.[84] II. Dünya Savaşı sırasında askerlerin moralini yükseltmek amacıyla Sovyet hükûmeti tarafından Hoca Nasretdin Front'ta adıyla yayınlanan fıkralar halk arasında da ilgi görmüş, daha sonra kitaplaştırılmıştır. Tatarlar arasındaki Nasreddin Hoca'ya dair fıkralarda geleneksel yönler görüldüğü gibi Özbekistan'da olduğu gibi basın toplantısı, uçak gibi modern unsurlar da yer almaktadır. Bunun yanı sıra Nasreddin Hoca'nın bineği Tatar anlatılarında eşek yerine at olarak değişmiş, dinî motifli fıkralar da Sovyetler Birliği döneminde değişikliklere uğramıştır. Ayrıca Tatar güldürü tiplemesi Mokıt ile Nasreddin Hoca fıkraları birbirlerine bağlanmıştır.

Türkmenler arasında Nasreddin Hoca fıkralarının hangi yolla yayıldığı belirli olmasa da bezirgânlar aracılığıyla Anadolu'dan Azerbaycan ve İran'a buralardan da Türkmenistan'a taşındığı üzerine durulmaktadır. Türkmenler arasında ince düşünceli, zeki, adil, insancıl, önsezisi olan, hazırcevap bir fıkra tipi olarak bilinen Nasreddin Hoca'nın millî bir halk tiplemesi olmasına karşın aslen Anadolu'da 13.-14. yüzyıllarda yaşadığı bir kısım Türkmen akademisyen tarafından kabul edilse de Türkmen halkbilimci Şamuhammet Halmuhammedov'un Nasreddin Hoca'nın doğu halklarının İslam devletine karşı verdiği özgürlük mücadelesi esnasında ortaya çıktığını savunması gibi farklı görüşler de öne sürülmektedir.[112] Ayrıca Keymir Kör, Ata Köpek Mergeni ve Memmetveli Kemine gibi diğer Türkmen güldürü tiplerinin Nasreddin Hoca'dan türediğine dair görüşler de öne sürülmektedir.[112] Türkmenistan'da konu ile ilgili ilk kitap N. Soyunov tarafından Aşkabat'ta 1937 yılında çıkarılan Nasreddin Ependi'dir.[113] P. Aliyev'in Kemine'nin Saylanan Eserleri, Berdi Kerbabayev'in Şorta Sözler, Aman Kekilov ve Meti Köseyev'in Yomaklar ve Deyişmeler eserleri de Nasreddin Hoca fıkraları açısından ülkede basılan önemli eserler arasında yer almaktadır.[114] Bunların haricinde O. Akmamedov'un 1978 yılında Rusça Dvadtsat Tri Nasreddina adlı eserden Türkmenceye çevirdiği 1087 fıkra içeren Yigirmi Üç Ependi adlı kitabı Nasreddin Ependi fıkralarına dair ülkedeki en geniş külliyatı oluşturmaktadır.[84]

Uygurların ikamet ettiği Doğu Türkistan'a Nasreddin Hoca fıkralarının hangi kanallar aracılığıyla ve ne zaman ulaştığı bilinmemektedir.[115] Adaletsizlik, bilgisizlik, yoksulluk, cehalet gibi konuları eleştiren fıkraların yaygın olduğu coğrafyada müstehcen fıkralara rastlanmamaktadır.[115] Abdulkerim Rahman ve Mehemmet Zünun'un 1980'de yayınlanan Uygur Helk Egiz Edibiyatinin Asaslari ve Mehemetcan Sadık'ın 1995'te yayınlanan Uygur Helk Egiz Edebiyati Hakkide kitapları Doğu Türkistan'da Nasreddin Hoca hakkında basılan en önemli kitaplardır.

Diğer Türk topluluklarına nazaran Orta Asya'dan batıya göç hareketleri daha erken tarihlere uzanan ve dinî inançlarında hâlen Türk mitolojisine dair izlere rastlanan bazı Türk topluluklarında Nasreddin Hoca adına ve fıkralarına rastlanmamakla birlikte o toplumların kendi güldürü tiplemelerinin fıkraları ile Nasreddin Hoca fıkraları arasında anlatı türlerine bağlı olarak benzerlikler tespit edilmektedir.[116] Bununla ilgili olarak Çuvaşlarda Lapşu Stappan, Yakutlarda ise Naara Suoks, Nasreddin Hoca benzeri güldürü tipleri olarak öne çıkmaktadırlar.[116]

Diğer topluluklar[değiştir kaynağı değiştir]

1951'de Leipzig'de sahnelenen Nasreddin Hoca kukla oyunundan bir sahne.

Nasreddin Hoca'ya bir sanat ve popüler kültür ögesi olarak oldukça rağbet edilmektedir. Tam tarihi bilinmeyen ancak 1775 ila 1782 arasında yazıldığı düşünülen Nasreddin Hoca'nın Mansıbı adlı eser Nasreddin Hoca'ya dair bilinen en eski oyundur.[143] Bunun haricinde İkinci Meşrutiyet'in ilk yıllarında Millî Osmanlı Operet Kumpanyası 1914 yılında İzmir'de Nasrettin Hoca'nın Telaşı adlı bir oyun sergilemiştir.[144] Yine aynı dönemlerde Bahâ Tevfik ve Ahmet Nebil de aynı adla revü şeklinde bir oyun yazmışlar, ilk sahnelenmesi 9 Ekim 1916 tarihinde İzmir'deki İris Sineması'nda gerçeklemiştir.[144] Her iki oyun da Meşrutiyet yıllarında gerek İzmir gerekse de İstanbul'da çokça temsil edilmiştir.[144]Sabahattin Bey 1930'larda Nasrettin Hoca adlı bir operet sahnelemiş[145], aynı dönemde Ziya Şakir ile Ömer Seyfettin de Nasreddin Hoca adlı oyunlar yazmışlardır.[146][147]Halide Edib Adıvar 1945 yılında yazdığı Maske ve Ruh adlı oyununda Nasreddin Hoca'ya yer vermiş[148][149]; 1951'de Adnan Çakmakçıoğlu, 1954'te İsmail Hakkı Sunat, 1962'de ise Aydın Su Nasreddin Hoca ve fıkralarını tiyatro oyunu olarak ele alan diğer isimler olmuştur. Kumuk yazar Muhammed Kurbanov tarafından 1938 yılında yazılan Molla Nasreddin adlı oyun Dağıstan'da ve Sovyetler Birliği'nde; Özbekistan'daysa Xo'ja Nasriddin operası, Nasriddinning Yoshligi balesi ve Nasriddin Afandi müzikal komedisi birçok tiyatroda yüzlerce kez sahnelenmiştir.[76] Azeri yazar Yusif Ezimzade'nin 1959'da Nesreddin adıyla[88], Çekoslovak yazar Jiří Mahen'in Nasreddin čili Nedokonalá pomsta adıyla 1930'da ve Jánošík Ulička odvahy Nasreddin adıyla 1962'de[150][151], yine Çekoslovak yazar Josef Kainar'ınsa 1964'te Nebožtík Nasredin adıyla[152][153] yazdığı oyunlar bulunmaktadır.

Ermeni-Rus yazar Georgi Gürciyev 1950'de yayınlanan Beelzebub's Tales to His Grandson adlı eserinde Nasreddin Hoca'yı ana karakterlerden biri olarak kullanmıştır.[154]Mehmet Fuad Köprülü, Orhan Veli Kanık, Nedim Uçar, Nüzhet Erman'ın aralarında bulunduğu şairler Nasreddin Hoca fıkralarını şiirleştirmişler, ilk olarak 1930 yılında Kemalettin Şükrü Orbay olmak üzere 1982'de Burhan Felek ve 2006'da da Nail Tan tarafından Nasreddin Hoca bir hikâye ve roman kahramanı olarak işlenmiştir.[46][51][155] Sovyetler Birliği'nde ise Leonid Solovyov'un Nasreddin Hoca fıkralarını temel alan Povest o Hoce Nasreddine roman serisi bir buçuk milyondan fazla satış yapmış ve senaryolaştırılarak sinemaya aktarılmıştır. Fransa'da yayınlanan Vaillant dergisinin Aralık 1946 tarihli sayısında ilk kez yayınlanan çizgi roman serisi Nasdine Hodja da Nasreddin Hoca'dan esinlenilerek oluşturulmuştur.[156]

Nasreddin Hoca'yı konu edinen ilk sinema filmi Stoyan Bahvarov'un Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1939 Bulgaristan yapımı Nastradin Hoca i Hitar Petar[157] adlı siyah-beyaz filmdir. Bulgar güldürü kahramanı Hitar Petar ile birlikte konu edinilen Nasreddin Hoca'ya dair müstakil olarak hazırlanan ilk film ise 1940 yılında çekimine başlanıp 1943'te gösterime giren ve Hâzım Körmükçü'nün başrolünde olduğu Türkiye yapımı Nasreddin Hoca Düğünde[158][159] adlı filmdir. 1951 yılında hazırlanan Evvel Zaman İçinde adlı animasyon film[160], Talat Artemel'in Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1954 yapımı Nasreddin Hoca[161][162], İsmail Hakkı Dümbüllü'nün Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1954 yapımı Nasreddin Hoca ve Timurlenk[163][164], 1965 yapımı Nasreddin Hoca[165][166] ile 1971 yapımı Nasreddin Hoca[167][168], Mehmet Özden'in başrolünde olduğu 1998 yapımı Nasrettin Hoca ve Deli Oğlan[169] ve Aziz Özuysal'ın başrolünde olduğu 1999 yapımı Nasrettin Hoca: Ya Tutarsa?[170] Türkiye'de gösterime giren diğer Nasreddin Hoca filmleridir. Bunların yanı sıra Münir Özkul'un Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1993 yılına ait TGRT yapımı Nasreddin Hoca[171] ile Sönmez Atasoy'un başrolünde olduğu 1996 TRT yapımı Nasreddin Hoca[172][173] adlı diziler çekilmiştir. Ayrıca 2005'te gösterime giren Keloğlan Kara Prens'e Karşı adlı filmde Nasreddin Hoca Osman Yağmurdereli tarafından yan rol olarak canlandırılmış[174], 1986 TRT yapımı Bizi Güldürenler adlı televizyon dizisinin bir bölümü Aydemir Akbaş tarafından canlandırılan Nasreddin Hoca'ya ayrılmış[175] olup yine televizyonda yayınlanması için çeşitli Nasreddin Hoca hikâyesi canlandırılarak çocuklara yönelik çizgi filmler de yapılmıştır.[176]

Sovyetler Birliği yapımlarında Nasreddin Hoca tiplemesi ideolojik bir malzeme olarak ele alınmış ve buna uygun söylemlerle sinemaya aktarılmıştır.[76] Sovyetler Birliği'nde çekilen ilk Nasreddin Hoca filmi olan Lev Sverdlin'in Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1943 yapımı Nasreddin v Buhare'de[177] Nasreddin Hoca'nın Sovyet toplumunun gelişmişliğini hayretle karşılaması işlenmektedir.[76]Razzak Hamrayev'in Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1946 yapımı Pohojdeniya Nasreddina[178] Sovyetlerin ikinci Nasreddin Hoca filmi olup bazı fıkralara göndermelerde bulunulmaktadır.[76]Gurgen Tonunts'un Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1959 yapımı Nasreddin v Hocente, ili Oçarovannyi prints[179], Beşir Seferoğlu'nun Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1966 yapımı 12 mogil Hoci Nasreddina[180], Rifat Musin'in Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1975 yapımı Vkus halvi[181][182], Sokrat Abdukadirov'un Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1978 yapımı Pervaya lyubov Nasreddina[183], Marat Aripov'un Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1982 yapımı Glyadi veseley ve Ramaz Çhikvadze'nin Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1989 yapımı Vozvraşteniye Hoci Nasreddina[184] Sovyetler Birliği döneminin hocayla ilgili diğer filmleridir. Gerek Sovyetler Birliği döneminde gerekse de bağımsızlık sonrası dönemde Özbekistan Nasreddin Hoca filmlerinin dikkat merkezini oluşturmuştur. Nasreddin Hoca ile ilgili Sovyetler Birliği'nde çekilen birçok filmin Özbek yapımı olmasının yanı sıra ülkenin bağımsızlığını kazanmasının sonrasında da Nasriddinning Yoşligi, Nasriddin Hojand'da, Afandining Beş Hotini gibi filmler çekilmiştir.[76]

Türkiye ve Sovyet Birliği'nin ardından en çok Nasreddin Hoca filmi çekilen ülke olan Çin'de ise 1979 yapımı Afanti animasyon filmi[185][186], aynı adlı kitaptan uyarlanan 1979 yapımı Afanti de gu şi animasyon filmi[187][188], 1980 yapımı Afanti[189][190], 1988 yapımı Zhen Jia Afanti animasyon filmi[191], 1991 yapımı Afanti er şi[192] ve 2012 yapımı Şaonian Afanti animasyon filmi[193] konuya dair filmlerdir.

Türkiye, Sovyetler Birliği ve Çin'in haricinde İrec Dustdar'ın Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1953 İran yapımı Molla Nasreddin[194] ile 1957 yapımı Molla Nasreddin[195], Peter-Paul Goes'un Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1959 Doğu Almanya yapımı Nasreddin und der Wucherer[196], Leo Konforti'nin Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1960 Bulgaristan yapımı Hitar Petar[197], Zdenek Junák'ın Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1984 Çekoslovakya yapımı Nasredin[198], Raghubir Yadav'ın Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1990 Hindistan yapımı Molla Nasreddin[199], Jean-Pierre Sentier'in Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 1993 Fransa yapımı Faits et dits de Nasreddin[200] ve Luis Rego'nun Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı 2016 Fransa-Portekiz ortak yapımı Feitos e Ditos de Nasreddin II[201] sinema ve televizyon dünyasında Nasreddin Hoca'nın işlendiği diğer yapımlardır.

Nasreddin Hoca mobil platform oyunlarında da yer edinmiş olup[202][203][204] 1996 yılı UNESCO tarafından Nasreddin Hoca yılı olarak kutlanmıştır.[205] Günümüzde de Nasreddin Hoca adına Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri[206], Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması[207], Altın Eşek Komedi Filmleri Festivali[208], Nasreddin Hoca Gülmece Öyküsü ve Çizgi Film Yarışması[209] ve Uluslararası Nasreddin Hoca Sempozyumu[210] gibi eğlence, sanat ve akademi alanlarında etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca bilimsel alanda sayısız Nasreddin Hoca çalışması bulunmaktadır.[211][212][213]

Fıkraların mahiyeti[değiştir

Nasreddin Hoca Kimdir? Kısaca Nasrettin Hoca'nın Hayatı ve En Bilinen Sözleri

Nasreddin Hoca Türk kültüründeki mizahın farklı bir boyutta olması ile çok sayıda kişinin hayatında, çocukluğunda etkisi olan bir karakterdir. Nasreddin Hoca’nın karakteri ile milyonlarca çocuk büyümüştür. Nasreddin Hoca hakkın çok sayıda söylenti de bulunmaktadır.

Nasreddin Hoca Kimdir?

Nasreddin Hoca Anadolu Selçuklu dönemlerindeyken Akşehir ile Hortu çevresinde yaşamış olan bir efsanevi kişiliktir. Genel olarak hazır cevaplı ve mizah anlayışı ile haiz bir bilge olarak aksettirilmiş olan hikayeleriyle tanınmış olan, bir bilge şahıs olarak bildirilen kişidir. Nasreddin Hocanın gerçekten de yaşamış olan bir kişi olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. Nasreddin Hocanın eğer yaşayan bir kişi ise normal hayatındaki kişiliği çok merak edilmektedir. Nasreddin Hoca’nın gerçekte yaşamış olan bir kişi olduğuna dair çeşitli belgeler bulunmaktadır.

Haberin Devamı



Nasreddin Hoca Hayatı

Nasreddin Hoca 1208 senesinde Hortu Köyü’nde doğmuştur. Temel eğitimini almasının ardından Sivrihisar’da bir medrese eğitimi almıştır. Babasının ölmesi ile köyüne dönmüş ve burada imamlık görevine başlamıştır. Bir dönem sonra ise Akşehir’e göç etmiştir. Burada derviş olmuş ve Yesevilik, Rufailik ve Mevlevilik yollarında mensup olmuştur. Akşehir’de mülki görevlerde çalışmış ve Akşehir çevresindeki bölgelerde kısa sürelide olsa bulunmuştur.

1284 senesinde Akşehir’de ölmüş ve türbeye gömülmüştür. Nasreddin Hoca’nın adına anlatılan hikayelerin etrafında gelişmiş olan efsanevi kişiliği kendisinin yaşamış olduğu yüzyıl içinde yayılmıştır. Nasreddin Hocanın bilinen kişiliği ve hikâyelerinin yanında aklının eksik olduğunu, aptal biri olduğunu düşündüren hikayelerde bulunur. Zaman içinde dilden dile değişerek yayılan bu hikayelerin hepsi gerçek değildir.

Nasreddin Hocanın kendisine ait olan yazılı kültürün bilinen en eski olan anlatısına 1480 senesinde telif edilmiş olan Saltukname isimli eser bulunmaktadır. Aynı zamanda Povest o Hoco Nasreddine isimli seri olan bir kitap satışı yapılmış olan bir Nasreddin Hoca derlemesidir. Bu eser içinde derlenmiş olan fıkralar, mitolojik unsurlar, özellikler ve içerdiği mesajlar çok sayıda ülkede eğitim ve öğretim de kullanılmıştır. Nasreddin Hocanın birçok cümlesi ile hatırlanmaktadır.

Nasreddin Hoca’nın sözlerinden örnek olarak “parayı veren düdüğü çalar”, “el elin eşeğini türkü çağırarak arar” bu sözleri verilebilir. Fıkraları dilden dile dolaşan ve birçok sözü ile hatırlanan efsanevi kişilik Nasreddin Hoca herkesin aklında fıkralardaki gibi kalmıştır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası