1983 yılında okullar ne zaman açıldı / Siyah önlükten serbest kıyafete - Anadolu Ajansı

1983 Yılında Okullar Ne Zaman Açıldı

1983 yılında okullar ne zaman açıldı

kaynağı değiştir]

Liselere yerleştirme de eğitim-öğretim yılından itibaren Liselere Geçiş Sistemi (LGS) uygulanmaya başlandı ve adrese yakın yerlerdeki okullara yerleşme sistemi getirildi. Daha önceki sistemler SBS ve TEOG'du.

Türkiye'de liseler;

olarak ayrılabilir.

Galatasaray Lisesi ve Üniversitesi

Liselerde devamsızlık hakkı özürsüz 10 gündür. Ancak özürsüz devamsızlık 5 günü aşarsa ödül belgeleri verilmez.

Akşam liseleri ise üniversitelerdeki ikinci öğrenim olarak değerlendirilebilir. Açık liselerdir ve lise mezunu olmayan kişilerin ortaöğretim diploması alması için açılmıştır.

Anadolu lisesinde öğrenciler TM (Türkçe-Matematik Eşit Ağırlık), MF (Matematik-Fen Sayısal Ağırlık), TS (Türkçe-Sosyal Sözel Ağırlık) ve DİL (İngilizce Ağırlık) olarak Lise ikinci () sınıftan sonra bölümlerini seçerek kendi alanındaki dersleri görmeye başlar.

Bu sistem Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde de geçerlidir. Aralarındaki tek fark Anadolu liseleri sınıfta bölüm seçerken Meslek liseleri ilk seneden sonra ( sınıfa geçerken) mesleği ile ilgili kendi bölümünü seçer. Ayrıca sınıf, sınıf ve sınıf'ta stajyer olarak çalışma zorunluluğu vardır. Öğrenci staj yaparak hem mesleği ile ilgili iş hayatını öğrenmekte, hem maaş almakta hem de staj yaptığı iş yerinden stajı ile ilgili ders notu almaktadır.

Üniversitede eğitim (Yükseköğretim)[değiştir

Hangi hükümet döneminde kaç tane İmam Hatip açıldı

AKP iktidarı, Atatürkçü Cumhuriyet’i İslami cumhuriyete dönüştürmek için öncelikle eğitime ve hukuka el atmıştır. 4 ve 29 Ağustos günlerinde Odatv’de yayımlanan iki yazıyla, hukuka ve Anayasa’ya aykırı biçimde türban ve imam hatip konularındaki son gelişmeleri açıklamaya çalışmıştım. Bugün imam hatiplerin, Cumhuriyet’in ilanından bugüne, tarihsel süreç içinde gelişmesine ve bu gelişmede kimlerin rolü ve katkısı olduğuna bakmak istiyorum.

      Hiç kuşkusuz Türk Milli Eğitim sistemini dini eksene oturtup eğitimi Anayasa’ya aykırı biçimde imam hatipleştirmenin ve laik eğitimi sonlandırmanın tek sorumlusu AKP iktidarıdır. Ancak insafla belirtmek gerekir ki, imam hatip okullarının Anayasa’ya aykırı biçimde yaygınlaştırılmasının tek sorumlusu AKP iktidarı değildir. Bunu anlamak için imam hatip okullarının tarihsel gelişimine bir göz atmak yeterli olacaktır.

      Cumhuriyet’in Kuruluş yılları

İmam hatip okulları ilk kez yılında, sayılı Öğretim Birliği Yasası’nın 4. maddesine dayanılarak, “aydın din adamı” yetiştirmek amacıyla kurulmuştur.

Maddede, yüksek din uzmanları yetiştirilmek üzere üniversite bünyesinde bir ilahiyat fakültesi, imamlık ve hatiplik gibi din hizmetleriyle görevli memurların yetiştirilmesi için de, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı imam hatip okulları açılması öngörülmüştür.

İlk aşamada 29 merkezde imam hatip okulu kurulmuştur. Bu okullar dört yıllık ortaokul düzeyinde eğitim vermekteydiler.

yılında sayıları 2’ye düşen imam hatip okulları, yılında öğrenci yokluğu nedeniyle tamamen kapatılmıştır. yılları arasında din eğitimi, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde açılan Kuran kurslarında verilmiştir. Bu kursların “aydın din adamı” yetiştirmede yetersiz kaldığı bir raporla belirtilince, yılında, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı “imam hatip kursları” açılmıştır. Başlangıçta 10 ay olan bu kursların süresi daha sonra 2 yıla çıkarılmıştır.

’li yıllar

’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte dinin, din duygularının ve dince kutsal sayılan değerlerin siyaset yolunda kötüye kullanılması dönemi başlamıştır. “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz” yaklaşımı bu dönem zihniyetini ortaya koyan belirleyici slogan olmuştur.

14 Mayıs ’de Demokrat Parti’nin seçimi kazanıp iktidar oluşunun üzerinden henüz bir ay geçmişken, 16 Haziran ’de, 18 yıldır uygulanan Arapça ezan yasağı kaldırılmıştır.

      3 Aralık ’de, Arap harfleriyle öğretim yapmak için gizli ya da açık dershane açanlar hakkında 23 Eylül günlü, sayılı kararnameyle getirilen yasak da kaldırılmıştır. Böylece imam hatiplerin ve Kuran kurslarının yolu açılmıştır.

Nitekim hemen arkasından mevcut imam hatip kurslarının yetersiz olduğu kanısına varılarak imam hatip okulları açılması kararlaştırılmıştır. Bununla da kalınmamış, yılında imam hatip okullarının 4 yıllık ortaokul ve 3 yıllık lise bölümü olmak üzere 7 yıl eğitim veren okullar olmasına karar verilmiştir.

Öğ­re­tim Yı­lı’n­da De­mok­rat Par­ti­li Tev­fik İle­ri­’nin Mil­li Eği­tim Ba­kan­lı­ğı dö­ne­min­de 7 ilde, An­ka­ra, İs­tan­bul, Ada­na, Is­par­ta, Kay­se­ri, Kon­ya, Ma­ra­ş’­ta imam ha­tip li­se­le­ri açıl­mıştır. Demokrat Parti döneminde ’a kadar açılan imam hatip okulu sayısı 19’a ulaşmıştır.

ve sonrası

      ’dan sonraki dönemi değerlendirebilmek için önce bu dönemdeki siyasetçilerin ve askerlerin konuya yaklaşımlarını sergilemek gerekir.

Süleyman Demirel, Başbakanlığı’nın ilk yıllarında, imam hatip yaklaşımını Menderes’ten de öteye götürmüş görünmektedir. Demirel’e göre “İmam hatip okulları taassuba karşı açılmış aydınlık pencerelerdir.” Demirel bununla da yetinmeyecek ve şunları söyleyecektir:

      “İmam hatip okullarının gayesi, sadece din adamı yetiştirmek değildir. Dinini bilen Türk vatandaşı doktor, mühendis, hakim olsa daha iyi değil mi? Bugün orta öğretime giden 3 milyona yakın öğrencimizin bini klasik eğitime ilaveten din eğitimi veren bu okullara gidiyor. Bu okulların önü üniversiteye açıktır. Onu biz yaptık… Şayet Kuran kursları veya din eğitimi, bu kanuna (Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na) ters düşüyorsa yanlış olan, din eğitimi değildir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’dur… İslam birliği konusunda asıl mesele, her ülkenin İslam’ı doğru algılayıp tatbik ederek Kuran’ın getirdiği nizamı yaşamaya çalışmasıdır. O zaman İslam dünyası gerçek manada güçlenmiş olur.” (Özdemir İnce, Aydınlık, )

      Kuşkusuz dönemin Milli Eğitim Bakanları da farklı yaklaşım içinde değildirler. ’te, Milli Eğitim Bakanı Cihat Bilgehan, imam hatip okulunu bitirenlerin ilkokul öğretmeni olabilecekleri müjdesini vermiştir. ’de, Milli Eğitim Bakanı İlhami Ertem de, “Hükümetimizin amacı her ilde bir imam hatip okulu açmaktır” diyerek, Anayasa’ya aykırı tutum içinde olanlar kervanına katılmıştır.

Bu söylem ve yaklaşımlarda laik eğitime ve öğretim birliği ilkesine kesin karşı duruş vardır. Bu karşı duruş, açılan imam hatip okulu sayısıyla da kendini göstermiştir.

Süleyman Demirel döneminde, ’ten sonraki bu gelişmeler, İsmet İnönü’yü ve Milli Birlik Komitesi üyelerinden kimilerini rahatsız etmiştir. Bunun üzerine yılında dönemin Milli Birlik Komitesi üyesi Osman Köksal, Köşk’e çıkarak dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’la görüşmüştür. arasında Genelkurmay Başkanlığı, arasında Cumhurbaşkanlığı yapmış olan Sunay’ın yaklaşımı döneme damgasını vuracak türdendir. Sunay konuğuna şöyle demiştir: “Bugünkü okullar birer anarşi yuvası haline geldi. Bu okullardan mezun olan gençlere Devlet idaresi teslim edilemez. On yıl sonra bunların hepsi işbaşına geçecekler. Onlara nasıl güvenebiliriz? Hem biz laik okullara karşı imam hatip okullarını bir ‘alternatif’ olarak düşünüyoruz. Devletin kilit mevkilerine yerleştireceğimiz kişileri bu okullarda yetiştireceğiz.” (Işık Kansu, Türkiye Üzerinde Rabıta Gölgesi-5, Cumhuriyet, ) Bunu Cumhuriyet’in bir Genelkurmay Başkanı’nın söylemesi, Ordu içindeki dinci yapılanmanın nerelere kadar dayandığını göstermesi yönünden düşündürücüdür.

’li yıllara gelindiğinde askeriyenin görüşünde farklılık olmadığı görülmektedir. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik etütler (ATASE) Başkanı Tümgeneral Mahmut Boğuşlu ’de şöyle demektedir: “Din adamı tipinde değişikliğe gidilmeli, her türlü meslekten; hâkimden, savcıdan, avukattan, lise öğretmeninden, doktordan gemi kaptanından yeni bir tür din adamı yetiştirilmelidir. Bu arada sayıları son yıllarda artan imam hatip okulları reorganize edilmeli, bu okullara endüstriyel, ticari, turistik vs hüviyetler de kazandırılmalıdır.” (Cengiz Özakıncı, İblis’in Kıblesi, basım, Otopsi yayınları, s) Bu söylem, Süleyman Demirel yaklaşımının tersten ifade edilmesinden başka bir şey değildir.

Tümgeneral Boğuşlu, Toplumla İlişkiler Başkanlığı teorisyeni Ertuğrul Zekai Ökte’nin çıkardığı Türk Tarihi Dergisi’nde Türk Silahlı Kuvvetlerine tüm toplumun İslamizasyonunu öneren yayınlar yapıyordu. Boğuşluya göre, “Türk tarihinde, disiplini en ucuza imal eden düzenlerden biri de İslamiyet’tir.” Toplumla İlişkiler Başkanlığı yılında kurulan, çoğunluğu subaylardan oluşan ve toplumu İslamize etme amacı taşıyan bir kuruluştur. (Okan İrtem, Aydınlık, )

Bu akım günümüzde semeresini vermiştir. Artık din adamı savcı, yargıç, subay vs görevdedir.

İlerleyen yıllarda, Necmettin Erbakan’ın “İmam hatipler bizim arka bahçemizdir” itirafına tanık olunmuştur. Bu itiraf imam hatip okullarında yetişen yurttaşların siyasi görüşlerini ortaya koyması yönünden çok çok önemlidir. Erbakan’ın, “Gün gelecek, rektörler türbanlı öğrencilere selam duracak” söylemi de dönemin önemli belirleyicisi olarak tarihteki yerini almıştır.

      Siyasi ve askeri zihniyeti böylece sergiledikten sonra arasındaki gelişmelere bakalım.

      ’da imam hatip okullarının sayısı 71’e ulaşmıştır.

       yılları arasında, imam hatip okulunu bitirenlere, lise fark derslerini vermeleri koşuluyla yükseköğretimin tüm programlarında okuma hakkı tanınmıştır.

       muhtırasından sonra imam hatip okullarının orta kısımları kapatılmış ve lise kısmını bitirenlere tanınan yükseköğretimin tüm programlarında okuma hakkı kaldırılmıştır.

       yılında, sayılı Milli Eğitim Temel Yasası ile imam hatip okullarının adı “imam hatip liseleri” olarak değiştirilmiş (m); ayrıca Yasa’da bu okulların “yükseköğretime öğrenci hazırlayacağı” kurala bağlanmıştır.  (m)

       yılında CHP-MSP koalisyonu döneminde imam hatip liselerinin orta kısımları yeniden açılmıştır. Aynı yıl içinde kurulan 29 imam hatip lisesi ile imam hatip liselerinin sayısı ’e yükselmiştir.

       yılında bir velinin açtığı dava sonunda Danıştay Dairesi’nin verdiği karar üzerine (K/), imam hatip liselerine ilk kez kız öğrenci kabul edilmeye başlanmıştır. İmam hatip mesleğinin kız öğrencilerle ilgili olmamasına karşın verilen bu karar, öğretim birliği ilkesi ve laik eğitim yönünden önemli bir kırılma noktası oluşturmuştur.

      Süleyman Demirel’in Başbakanlığı döneminde; eğitim öğretim yılında 70, eğitim öğretim yılında 77, eğitim öğretim yılında da 86 imam hatip okulu açılmıştır.

       yılında, sayılı Yasa’nın maddesi değiştirilerek ( günlü, sayılı yasayla), imam hatiplerin de aralarında bulunduğu lise dengi meslek okullarına, lise fark dersi verme zorunluluğu olmadan tüm yükseköğretim programlarında okuma olanağı yaratılmıştır. Böylece genel liseler ile meslek liseleri arasında, yükseköğretim yönünden fark kalmamıştır.

       yılında ilk Anadolu imam hatip lisesi açılmıştır. Dikkat çekmemek için Anadolu imam hatip liselerinin sayısı artırılmamış bunun yerine bağlı şubeler açılmıştır. ’ye gelindiğinde, Anadolu imam hatip lisesi sayısı 7 iken, bunlara bağlı şube sayısı ’e ulaşmıştır. Yani Anadolu imam hatip lisesi sayısı aslında ’yi bulmuştur.

       yılında imam hatip mezunlarının harp okullarına girmelerini sağlamak üzere, Meclis’te bir toplu uzlaşma sağlanmış ve yasa değişikliği tasarısı komisyonlardan geçirilmiştir. O günlerde Uğur Mumcu bu gelişmenin önüne tek başına dikilmiş; yazılarıyla konunun kamuoyuna mal edilmesini sağlamıştır. Onun öldürülmesinden sonra oluşan kitlesel tepki üzerine yasa önerisi rafa kaldırılmıştır.

       öğretim yılında imam hatip liselerinin sayısı , bu okullarda okuyan öğrenci sayısı iken, öğretim yılında okul sayısı ’e, öğrenci sayısı ’ye çıkmıştır.

       yılında ilköğretim süresi kesintisiz 8 yıla çıkarılınca, imam hatip liselerinin orta kısımları yeniden kapatılmış ve son dinci eğitim darbesinin yapıldığı yılına kadar da kapalı kalmıştır.

      Aşağıdaki tabloda, yılından başlayarak, AKP iktidarına kadar imam hatip okul ve öğrenci sayısının düştüğü görülmektedir. eğitim öğretim yılında öğrenci sayısı ’e, okul sayısı ’ye düşmüştür. Öğrenci sayısının henüz anayasal düzeye çekilmesi sağlanamadan AKP iktidarının verdiği güvenle bu sayının yeniden artmaya başladığı gözlenmektedir. yılında yükselme başlamış; eğitim öğretim yılına gelindiğinde, yani eğitimde karşıdevrim yapılmadan önce, öğrenci sayısı yaklaşık bine, okul sayısı da ’ye yükselmiştir.

       yılında, YÖK kararıyla üniversiteye girişte “alan içi – alan dışı” ayrımı yapılarak farklı katsayı uygulaması getirilmiştir. Başlangıçta, alan içi tercihlerde , alan dışı tercihlerde olan katsayı, daha sonra sırasıyla ’e ve ’e yükseltilmiştir. gününde alınan YÖK kararıyla katsayı farkı kaldırılmıştır. YÖK’ün bu kararının yürütmesi Danıştay 8. Dairesi’nce durdurulmuş, yapılan itiraz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca reddedilmiştir. YÖK bunun üzerine, “hukuku dolanarak” göstermelik bir fark yaratmış ve alan içi tercihlerde , alan dışı tercihlerde katsayıyı kabul etmiştir. İlk ’e giren öğrenciler yönünden de yine eşit katsayı uygulamasını sürdürmüştür. YÖK’ün bu kararının da yürütmesi Danıştay 8. Dairesi’nce durdurulmuş, yapılan itiraz da yine Danıştay İDDK’nca reddedilmiştir.

Ne var ki, önce YÖK’ün alay edercesine katsayıyı alan içinde , alan dışında olarak saptayan kararı Danıştay’ca uygun görülmüş; sonra da, YÖK tarafından katsayı farkı kaldırılmıştır. En sonunda da Türk Milli Eğitim Sistemi’ni laik eksenden dinci eksene kaydıran yasayla farklı katsayı uygulaması tümüyle kaldırılmış ve YÖK’ün katsayı yetkisi elinden alınmıştır.

’ten sonra

’lu yılların başında, o zaman Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan tüm okulların imam hatipleştirileceğini, Türkiye Cumhuriyeti’ni imam hatiplilerin yöneteceğini söylemişti. Bu siyasal İslamcıların bir projesi olarak gündemlerindeki yerini hep korudu. AKP’nin iktidara gelmesinden sonra tüm okulların imam hatipleştirilmesi projesi için uygun zaman kollanmıştır.

Dönemin bilim ve teknolojiden sorumlu AKP’li Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, doğmalara dayalı dinsel tabanlı eğitim veren imam hatip okullarını, yüzyılda “model okullar” olarak görmüş, bu okulların dünyada “çağdaş bir eğitim (!)” için model olarak gösterildiğini söyleyebilmiştir. (Sözcü, ) İmam hatipleri “çağdaş eğitim modeli” olarak görmek, ’lerde “aydınlık pencere” olarak görmekle eşdüzeydedir.

Bu dönemde önce imam hatip okullarında yalnızca Kuran derslerinde izin verilen kız çocuklarının başını örtmesi uygulamasının tüm derslere yaygınlaştırılmasına göz yumulmuş ve uygulama yerleştirilmiştir. Üstelik tek renk ve tek bağlama yöntemiyle türban bu okullarda üniforma durumuna getirilmiştir.

Arkasından Cumhurbaşkanı’nın göreve başlaması, yasama ve yürütmeden sonra 12 Eylül referandumuyla yargının ele geçirilmesi ve genel seçimlerinde % 50’ye varan oy alınmasından sonra eğitimin dincileştirilmesine sıra geldiğine hükmolunmuş ve düğmeye basılmıştır. Yani ’lardaki düşünce uygulamaya konulmuş, “4+4+4 Yasası” ile tüm okullar imam hatipleştirilmiştir.

Artık “terörist ve hırsız yetiştirmeyen”, “kinine sahip çıkan”, “dindar ve itaatkar nesiller yetiştirecek” imam hatiplerin “gözbebeği olduğu” döneme girilmiştir.

      Hangi hükümet döneminde kaç imam hatip?

      Tarihçeyi bitirmeden önce hangi hükümet döneminde kaç imam hatip okulu açıldığına da bakmak, konuyu tamamlamak açısından önemlidir.

· / Adnan Menderes / 19 adet,

· / İsmet İnönü / 7 adet,

.  / Süleyman Demirel / 46 adet,

· / Bülent Ecevit / 29 adet,

· / Süleyman Demirel / adet,

· / Bülent Ecevit / 4 adet

· / Süleyman Demirel / 36 adet

· / Turgut Özal / 90 adet,

· / Mesut Yılmaz / 23 adet,

· / Süleyman Demirel / 12 adet,

· / Tansu Çiller / 13 adet,

· / Necmettin Erbakan / 97 adet.

Toparlarsak; Adnan Menderes döneminde 19, İsmet İnönü döneminde 7, Süleyman Demirel döneminde , Bülent Ecevit döneminde 33, Turgut Özal döneminde 90, Mesut Yılmaz döneminde 23, Tansu Çiller döneminde 13 ve Necmettin Erbakan döneminde 97 imam hatip okulu açıldığı saptanmaktadır.

Bu verilere göre en çok imam hatip okulunun Süleyman Demirel’in Başbakanlığı döneminde açıldığı görülmektedir. Kuşkusuz 28 şubat sürecinden sonra imam hatip okulu açılmamıştır. Şimdi, eğitim öğretim yılında Türk Eğitim Sistemi eksen kaymasına uğratılınca, yeniden imam hatip ortaokulu ve imam hatip lisesi açılmaya başlanmıştır.

      Sonuç olarak belirtmek gerekir ki; bugünkü nesli ve Atatürkçü Cumhuriyeti dönüştürmeyi başaran siyasal İslamcı yönetimi, Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi Kongresi’nde söylediği gibi, “İmam-Hatiplere ve Kur’an kurslarına yapılan yatırıma” borçluyuz. (Rıfat Okçabol, Liberallik zor zanaat II, Sol, funduszeue.info)

Öğretim Birliği Yasası’nın amacını aşan dolayısıyla Anayasa’ya aykırı olarak açılan bu okulların hukuksal durumlarını da bir sonraki yazımızda irdelemeye çalışacağız.

NOT: İmam hatip okullarının tarihçesinin hazırlanmasında, Prof. Dr. Kemal Gürüz’ün “İmam Hatip Liselerinin Gelişiminin Tarihçesi” başlıklı çalışmasından yararlanılmıştır.               

                                               

          İMAM HATİP LİSELERİ            

YILLAR  ÖĞRENCİ SAYILARI OKUL SAYILARI    

 

                             

                             

                             

                             

                              

                               

                              

                             

                             

                            

                            

                            

                        

                            

                  

       (yaklaşık)   

 (MEB verilerinden; aktaran Sözcü, , Başak Kaya)

Bülent Serim

funduszeue.info

kaynağı değiştir]

2 Mart 'da kabul edilen, "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" bugünkü eğitim hizmetlerinin temelini oluşturur.

Cumhuriyetle beraber eğitim anlayışı bilimin diğer alanlarında olduğu gibi sistemler dünya görüşüne bağlı olarak algılanmaktadır. Sistemler dünya görüşü ile eğitime bakmamızda bize olguları anlamamızda donuk bir izlenimden daha çok dinamik ve sorgusal yaklaşım sağlaması yatmaktadır. Eğitim süreklilik içeren bir olgudur. Bir örnekle açıklayacak olursak sistemler eğitim modelini oluştururken ezberci eğitimi eğitim sisteminden çıkaracağız yaklaşımını bütün eğitsel olgulara uygulamak yerine; hangi eğitim metotlarının, hangi koşullarda yararlı olmadığını tanımlanması ve tanımlanan koşullarda ne yaparak eğitimin genel amaçlarına doğru uygulamamızın verimli hizmet etmesini sağlayabiliriz sorularını sorar. Üniversite seçme sınavlarında eğitim katsayılarının belirlenmesi bu yaklaşımın bir ürünüdür. Genelde bireylerde eşitsizlik yaratıyor izlenimi verse de bu katsayılar doğru belirlendiğinde hem sistemin, hem de istemin içinde yer alan bireylerin başarılarına katkıda bulunmaktadır. Bu yaklaşımın öncülerinden Bertalanffy (Bertalanffy L., von. , General Systems theory) sistemleri tanımlarken birbirleriyle ilişki içindeki olguların davranış şekillerini inceleyen çalışma alanı olarak tanımlamaktadır. Eğitimle ilgili faaliyetleri incelerken birbirleriyle ilişkili temel üç ögenin varlığı kabul edilmektedir; eğitim teorisi, eğitim felsefesi ve eğitim metodu.

Madde 2 – Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini,

1. (Değişik: 16/6/ - /1 md.) Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek.

yılında İlköğretim ve Eğitim Kanunu, yılında Milli Eğitim Temel Kanunu, yılında Öğretmenlik Meslek Kanunu yürürlüğe girdi.[5][6][7]

Konuları[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası