"Kalp-damar hastalıkları riskimiz var mı?" diye yaptırdığımız tetkik ve tahlillerden sonra bazen "Böyle bir riskiniz yok" cümlesiyle evimize gönderiliyoruz. Bazı markerlar riskimiz olmadığına işaret etse de kısa süre sonra yapılan bir anjiyo kimi zaman tamamen tıkalı bir damar veya damarlara işaret edebiliyor. Bu durumda “kalp-damar hastalıkları açısından risk göstergesi olarak kabul edilebilecek kan testleri ve diğer değerlendirmeler sorunu ortaya koymakta yetersiz mi ve bunları boşuna mı yaptırıyoruz” sorusu geliyor akla.
Akla gelen ikinci soru ise “Altın standart anjiyo ise kalbinden şüphesi olan her hastaya anjiyo önerilebilir mi” sorusu. Uzmanlara göre kalple ilgili kan testleri ve diğer yöntemlerin hepsi yanılgı payı içeriyor. “Her hastaya anjiyo önerilebilir mi” sorusuna ise “hayır” yanıtı veriliyor.
"ANJİYODA BİLE ÇOK KÜÇÜK DE OLSA YANILGI PAYI OLABİLİR"
Prof. Dr. Haşim Üstünsoy
Anadolu Sağlık Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Direktörü
“Riskimiz var mı” diye yaptırdığımız tetkik ve tahlillerin hepsi belirli oranda hata payı içerir. Bunları, bize yol gösteren işaretler olarak değerlendirmek gerekir. Hepsinin toplamının kümülatif bir yanılgı payı olmasının yanında kendi içlerinde de yüzde arasında değişen yanılgı payları vardır.
Günümüzde kalp - damar hastalıklarında özellikle damarların tıkanıklıklarında belirleyici olan ve “altın standart” olarak kabul edilen temel tetkik anjiyodur. Altın standart olarak adlandırdığımız bu tetkikin bile çok düşük de olsa bir yanılgı payı içerdiği unutulmamalıdır. Efor testi kendi içinde yüzde 25’lik bir yanılgı payı içerirken, “miyokard perfüzyon sintigrafisi” dediğimiz ve kalbin beslenmesini ölçebildiğimiz özel fotoğraflama tekniği yüzde ’lik yanılgı payına sahiptir. Doktorlar olarak bunların hepsini kümülatif olarak hesapladığımızda belirli bir yanılgı payı içerisinde hastaya, “Riskiniz yok!” veya “düşük risk taşıyorsunuz” diyebiliriz.
“Kişinin risk tespiti için doğrudan anjiyoya alınması doğru mudur” sorusuna gelirsek yanıtım “doğru değil” olacaktır. Anjiyo ailesel riski olan, markerlarla beraber risk oranı yükselen ve bu risklerle beraber hastalıkla ilgili klinik bulguları olan hastalara yapılmalıdır. Bu işlemde komplikasyon oranları çok düşük olsa da invaziv girişimsel işlemler olduğu ve hem doktorun hem hastanın radyasyona maruz kaldığı unutulmamalıdır. Check-up'lara gelince. Yararlı taramalar olsalar da genel geçer check uplar ile kalple ilgili net karar verilmesi mümkün değildir. Eğer kalple ilgili risk faktörleriniz varsa mutlaka bu soruna yönelik ayrı tetkiklere yönelmeniz gerekir.
"KALP KRİZİ GEÇİRİP GEÇİRMEYECEĞİNİZİ YÜZDE BİLEMEZSİNİZ"
Uzm. Dr. Metin Okucu
Liv Hospital İç Hastalıkları & Sağlıklı Yaşam ve Check-up Direktörü
Doktorunuz hangi testi kullanırsa kullansın, bir gün kalp krizi geçirip geçirmeyeceğinizi önceden kesin olarak (yüzde ) bilmeniz ve bunun zamanını öğrenmeniz günümüz şartlarında mümkün değildir. Ölüm nedeninizin kalp - damar hastalığı kaynaklı olacağını kesin olarak bilmek de öyle… Özetle bir kalp krizini veya kalpten ölümün kesinliğini gününüzün bütün teknolojilerine rağmen söyleyemiyoruz. Bu yüzden, “Hiçbir şeyin yok!” veya “Bu durum seni daha 10 yıl götürür!” gibi söylemler yanlıştır. Bu da demektir ki ölüm nedeninizin hiç hata payı bırakmaksızın kalp olacağını şimdilik kimse bilmiyor. Buna karşın bir kalp krizi geçirme veya kalpten ölme riskinizi, önünüzdeki 10 yıl için yüzde arasında tahmin etmek imkanımız var.
Bunu yapmak için kullandığımız birçok tarama testi ve check up yöntemi bulunuyor. Kişinin aile hikayesi, kan yağlarının durumu, tansiyonu, şekeri, sigara içmesi, hsCRP testi, kilosu, yavaş adımlarla mı yoksa hızlı hızlı mı yürüdüğü, bir efor testinde kaç dakika gidebildiği ve haftada kaç dakika egzersiz yaptığı büyük önem taşıyor. Bütün bunlardan gelecek sonuçları analiz ederek bir doktorun gelecek 10 yıl içinde kalp krizi geçirme veya kalpten ölme olasılığınızı tahmin etmesi mümkün.
Gelelim en can alıcı soru olan “Herkese BT anjiyo yaptırsak daha iyi olmaz mı” sorusuna. Yanıtım “Hayır olmaz”. Çünkü BT anjiyo veya klasik anjiyoda ne görürseniz görün yine aynı durum geçerlidir. Bu “hiçbir tahmin yüzde yüz değil, hatta anjiyoda görülen darlıkların açılması durumunda artık bir şey geçirmeyeceğiniz de doğru değil” demektir. Damarlardaki en küçük plaklar ölümcül kalp krizlerine yol açabilirken, ciddi darlıklara rağmen uzun yıllar sorunsuz yaşamak da mümkündür. Sonuçta modern check up yöntemleri ile risklerinizi bir yere kadar tahmin edebilsek de kalp krizi ve kalpten ölüm konusunda yüzde yüz kesinlikle konuşmamız çok zor. Bilinmesi gereken bu riskleri çok büyük oranda azaltmanın kesinlikle mümkün olduğudur.
"ANJİYOGRAFİDE DE RİSKLER OLABİLİR"
Prof. Dr. Ahmet Karabulut
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı
Kalp damar hastalıkları günümüzdeki en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Toplumdaki ölümlerin üçte biri kalp krizi nedeniyle oluşmaktadır. Kalp hastalıklarının sıklığında risk yönetimi ve erken teşhis ile yüzde 50'nin üzerinde bir azalma sağlanabilir. Risk sınıflaması yapılırken en önemli noktalar kişinin yaşam tarzı, genetik yatkınlık ve şikayetleridir.
Bazı durumlarda sadece kişinin şikayetleri muayene ve EKG ile birleştirilerek kalp damar hastalığı tanısı konulabilir. Klinikte başvurulan en sık test ise yürüme bandında yapılan efor testidir. Efor testi kişinin genel fiziksel kapasitesini göstermesi açısından çok değerli bir testtir. Ancak kalp damarlarındaki darlıkları göstermedeki etkinliği yüzde değildir. Yapılan çeşitli klinik araştırmalarda efor testinin kalp damar hastalığını öngördürmedeki doğruluk oranı yüzde arasında değişkenlik gösterir.
Erkeklerde ve efor testinde belirgin EKG değişikliği olan kişilerde doğruluk oranı daha yüksek iken, kadınlarda ve gençlerde bu oran daha düşüktür. Bu nedenle efor testinin sonucu mutlaka hastanın kliniği ile birlikte yorumlanmalıdır. Efor testi normal olup aynı günün akşamında kalp krizi geçiren hastalar nadir de olsa mevcuttur. Kişinin kalp damarları normal olduğu halde efor testinin bozuk olduğu durumlar da vardır. Özellikle hipertansiyon hastalarında bu durumla daha sık karşılaşılır. Efor testinin doğruluk oranı kalp büyümesinde ve bazı ritim bozuklarında kısıtlıdır. Bu nedenle kalp hastalığı açısından yüksek risk taşıyan kişilerde efor testine ek olarak sintigrafi, stres ekokardiyografi ya da bilgisayarlı tomografi ile kalsiyum skorlaması ve anjiyografik tetkikler yapılabilir. Bu yöntemler efor testine göre daha net sonuçlar vermesine karşın daha pahalıdır ve bazılarında radyasyon maruziyeti mevcuttur. Bu nedenle efor testi kalp damar hastalığı taramasında ilk sıradaki klinik test olmaya devam edecektir.
Efor testini ilk planda tercih etmemizin sebebi anjiyografi ile karşılaştırıldığında daha güvenli olması. Anjiyografide ise radyasyon, kanama, alerji gibi başka riskler de ortaya çıkıp, nadir de olsa ölüm riskiyle karşılaşılabilir. Efor testi 'fonksiyonel kapasite' olarak adlandırdığımız kişinin fiziksel durumu hakkında bilgi verir. Bu, kişinin ne kadar dinç olduğunu efor testi ile anlamamızı sağlar. Anjiyografi bir tarama testi olarak kullanılamaz. Bu nedenle anjiyografi öncesinde yapılan testler ile hastalar arasında bir eleme gerçekleştirilir. Bu eleme sonucunda gerçekten ihtiyaç duyulan kişilere anjiyografi yapılır.
Check up elbette işe yarıyor. Check up’ta hastayı bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Anamnez (hastanın öyküsü), muayene, kan değerleri, EKG, EKO ve efor sonuçları bir arada değerlendirildiğinde hastanın riski ile ilgili bir kanıya varıyoruz. Tek başına EKG, efor testi ya da ekokardiyografinin risk belirlemedeki etkisi kısıtlıdır.
“HERKES ANJİYO YAPTIRMALI!” DEMEK DOĞRU DEĞİL
Prof. Dr. Barış Çaynak
Altınbaş Üniversite Hastanesi Medical Park Bahçelievler Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Hastalar bize genelde, “Kalbimle ilgili bir sorun var mı” diye gelirler. Eğer kişide kalbiyle ilgili bir endişe veya ailesinde kalp - damar hastalığı varsa, mutlaka doktor kontrolünden geçmelidir. Doktora kalp rahatsızlığından şüphelenerek gelen bütün hastaların aile hikayeleri detaylı şekilde incelenmelidir. Ailede şeker veya tansiyon hastalığı olması da kalp sağlığı açısından risk oluşturan faktörlerdendir.
Aile geçmişinde kalp hastalığı olan ve tansiyonu yüksek kişilerin tansiyonunun mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Ayrıca kolesterol yüksekliği de kontrol altında tutulması gereken bir sorundur. Genel sağlık taramaları, sağlık kontrolünü sağlamak açısından oldukça önemlidir. Efor halindeyken göğüste basınç veya baskı hissi, gece sabaha karşı göğüste oluşan ağrı hissi gibi tipik şikâyetleri olan kişilere direkt anjiyo da yapılabilir. Belirgin şikâyetleri bulunan veya ailesinde kalp hastalığı şikâyeti olan kişiler takibe alınır ve bu kişilere öncelikle eko, efor, talyum gibi testler uygulanır. Bilinmelidir ki bu testler kalbin damarlarını göstermez, sadece damarlarla ilgili bir sorun olup olmadığı konusunda fikir verir.
Damarları görmenin tek yolu koroner anjiyo yapmaktır. Kalp hastalıklarının teşhisinde kan testleri tanı koymak için yeterli değildir. Önce risk belirlenir, daha sonra ‘tomografi anjiyo’ çekilir. Tomografi anjiyoda darlık başlangıcı görülüyorsa doğru tedavi ile darlığın ilerlemesi önlenebilir. Bu tip kişilerin ciddi bir yaşam tarzı değişikliği yapması gerekir. Sigaradan uzak durulması, mutlaka egzersiz yapılması ve sağlıklı beslenilmesi yanında hastaya gerekli durumlarda ilaç tedavisi de uygulanabilir. Anjiyo komplikasyon oranı düşük ve zor olmayan bir işlem olsa da. “herkes anjiyo yaptırmalı” demek doğru değildir. Yapılan testlerde damar tıkanıklığı düşündürecek bir şey olması halinde anjiyo yapılması gerekir. Testler normal çıktığı zaman anjiyo istemek gereksizdir. Bu noktada bir ara teknik olan, “tomografi anjiyo” işleminde damar yolundan boya verilerek kalp damarları incelenir. Bu testle damarlarda bir darlık görülmesi halinde anjiyo işlemi gerçekleştirilebilir.
IEFORLUELEKTROKARDİYOGRAFİ
Efor testi gittikçe artırılan ve sıkı sıkıya denetlenen standart fiziksel etkinlik sırasında yapılır. Amacı hastada koroner yetmezlik bulunup bulunmadığını ortaya koymak ve bazı özel ölçütler aracılığıyla hastalığın ağırlığını belirlemektir.
Fiziksel güç harcama sırasında hastanın oksijen tüketimi artar. Artan oksijen gereksinimikalp atımlarının sıklaşması, dolayısıyla da koroner kan akımının artmasıyla karşılanır.
Her insanda azami oksijen tüketimi, azami koroner kan akımıyla belirlenir; bu da kalp atım sıklığının kuramsal üst sımnyla orantılıdır. Kuramsal azami kalp atım sıklığı şu formülle gösterilir: – hastanın yaşı (standart sapma ± 12). Buna göre 50 yaşında bir hastanın kalbi kuramsal olarak dakikada en çok kez atacaktır. Efor testi sırasında aşamalı olarak varılmak istenen atım sayısı budur. Bunun yüzde 80′i ise “azami-altı” (azamiye yakın) olarak kabul edilir.
Elektrokardiyografide (EKG) herhangi bir bozukluk ya da kişide ağn, nefes daralması gibi bir belirti ortaya çıkmadan azami hıza erişilirse koroner damarların sağlıklı olduğu anlaşılır.
Buna karşılık koroner atardamarlarda bir tıkanıklık varsa ve bu tıkanıklık harcanan fiziksel gücün gerektirdiği kan akımını engelliyorsa, EKG’de kalbin yetersiz kan almasına bağlı bozukluklar ve anjina biçiminde göğüs ağrıları ortaya Çıkar. Bu belirtilerin ortaya çıktığı kalp atım sıklığına da “iskemi eşiği”, yani bölgesel kansızlık eşiği adı verilir.
Koroner atardamar bozukluğunu belirlemede kullanılan başka önemli ölçütler de vardır. Bunlar atardamar basıncı (güç harcama sırasında tansiyon çok yükselebilir), güç harcamanın süresi ve kritik atım sıklığına erişmek için harcanan güç ya da yüklenme düzeyidir. Bu durumda inceleme yalnızcaEKG verileriyle sınırlı olmadığından yapılan işleme de eforlu EKG yerine efor testi denmesi daha doğrudur.
Fiziksel etkinlik sırasında ortaya çıkan bölgesel kansızlık (iskemi) ve buna bağlı anjina ağrısı, kalp kasının oksijen gereksinimiyle oksijen girdisi arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklanır. Bunun nedeni de kan akımının artmasını engelleyen koroner atardamar daralmasıdır.
Fiziksel güç harcamaya bağlı göğüs ağrıları, kriz sırasında EKG çekilmedikçe, yani normal zamanda elektrokardiyografık belirti vermez. Buna karşılık EKG’de tipik iskemi bulgularının görülmesinden sonra hemen her zaman ağrır
UYGULAMA BİÇİMİ
Eforlu elektrokardiyografi fazla donanım gerektirmez, ama kullanılan aygıtların nitelikli olması testin güvenilir sonuç vermesi açısından çok önemlidir.
Test sırasında şu aygıtlar kullanılır:
• Ergometre bisiklet. Pedallarını çevirmek için harcanan gücün kesin olarak ölçülmesini sağlayacak biçimde ayarlanmış elektromagnetik frenli bir bisiklettir; jimnastik bisikleti gibi yerinde durur. Bu tür bir bisiklet yerine yürüyen bant da kullanılabilir; hasta hareket hızı ve eğimi ayarlanabilen bu bant üzerinde yürür ya da koşar. İki basamağı sürekli çıkıp inmeye dayanan Master testi artık pek uygulanmamaktadır.
• Eîektrokardiyograf aygıtı. Güç harcama sırasında sürekli kayıt yapar.
• Cıvalı manometre. Atardamar kan basıncını ölçmeye yarar.
• Elektrotlar. Bir uçları vücuda yapıştırılır; EKG’ye bağlantılı öbür uç kayıt yapılmasını sağlar.
• Defibrilatör, oksijen tüpü ve test sırasında kalpte Ortaya çıkabilecek her türlü işlev ve ağır ritim bozukluklarına karşı gerekli ilaçlar. Acil durumlarda kullanılır.
UYGULAMA KOŞULLARI
Efor testine başvurma karan ancak dikkatli bir klinik inceleme ve dinlenme durumunda çekilen EKG’nin değerlendirilmesinden sonra verilebilir. Bütün bu incelemeler testten sorumlu hekim tarafından gerçekleştirilmelidir. Bazen hekim çok uygun belgelerle kendisine gönderilen hastada bile, yeni klinik belirtiler ya da EKG değişiklikleri saptayarak testin tehlikeli olabileceği sonucuna varabilir.
Dinlenme durumunda EKG’si çekildikten ve tansiyonu ölçüldükten sonra hasta üç dakika boyunca 30 watt’hk bir güç harcayarak teste başlar. Harcadığı güç her üç dakikada bir 30 watt artırılarak watt’a kadar çıkarılır. Üç dakikalık süre, organizmanın yeni güce uyum sağlaması için gerekli olan zamandır. Her üç dakikalık zaman diliminin sonunda hastanın güç harcamasını kesmeden uzun bir EKG kaydı alınır. Bu kayıt üzerinde iskemi belirtilerinin olup olmadığına, kalp ritminin hızlanıp hızlanmadığına ve tansiyonun yükselip yükselmediğine bakılır. îskemiye işaret eden ya da testin durdurulmasını gerektiren herhangi bir belirti ortaya çıkarsa bir üst düzeyde güç harcama aşamasına geçilmez.
Azami güç, kalp atim sıklığının kuramsal üst sınırına ulaşmasını sağlayan güçtür ve hastanın yaşma, kilosuna ve cinsiyetine göre değişir.
Kalp atışları kuramsal üst sınıra varacak kadar hızlanmamışsa aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkması durumunda test durdurulmalıdır:
• Önemli bir nefes darlığı ya da kas güçsüzlüğü;
• tansiyonun düşmesi ya da yeterince yükselmemesi;
• önemli ritim bozuklukları;
• anjina tipi göğüs ağrıları (elektrokardiyografide herhangi bir bozukluk olmasa bile).
TEST SONUÇLARI
Test sonucunun “normal” olarak yorumlanması koroner kan akımının normal olduğunu gösterir ve verilmesi pek kolay olmayan bir karardır. Bununla birlikte bazı ^olgularda hekim güvenle bu karan verebilir. Olumsuz yanıt
Aşağıdaki durumlarda efor testi olumsuz (negatif) sonuç verir:
• Hastanın yalandığı göğüs ağnsı güç harcamaya bağlı değilse ve güç harcama sırasında EKG’de herhangi bir değişiklik ortaya çıkmamışsa.
• Dinlenme halindeki EKG’de “atipik” denen bozukluklar varken bunlar güç harcama sırasında yok olmuş ve hiçbir belirti ortaya çıkmamışsa.
• Çeşitli atipik belirtiler yalnızca güç harcama sırasında ve belirli bir zaman diliminde ortaya çıkıyorsa (örneğin ağn güç harcamaya başlandığında ortaya çıkıyor ve daha fazla güç harcandığında kayboluyor, bu arada EKG normal kalıyor ve kan basmcmda anormallik görül-müyorsa).
Dikkat: Efor testinin olumsuz sonuç vermesi özellikle 40 yaşını aşmış ve tipik anjina pektorisbelirtileri gösteren erkeklerde koroner yetmezlik bulunmadığının otomatik göstergesi değildir. “Anormal” sonuç
Aşağıdaki durumlarda test sonucu “anormal” kabul edilebilir:
• Güç harcamayla birlikte kalp atim sıklığı artıyor, ama kan basmcı gerektiği kadar yükselmiyorsa. Bu durum koroner damar darlığını düşündüren sol karıncık yetmezliğinden kaynaklanabilir. Fiziksel etkinlik ya da dinlenme sırasında göğüs ağnsı da varsa tansiyonun yükselmemesi mitral kapak düşüklüğüne ya da aort kapağı darlığına bağlı olabilir. Bu olasılıklan ayrıntılı bir biçimde incelemek için ekokardiyografi gibi yöntemlere başvurulmalıdır.
• EGK’nin normal olmasına karşın hasta göğüs ağnsı nedeniyle teste son vermek zorunda kalmışsa. Bu durumda test sonucu olumludur ve koroner yetmezlik kararma varılmasını sağlayan tek belirti güç harcarken ortaya çıkan, testin durdurulmasıyla da kaybolan göğüs ağnsıdır.
• Testin olumsuz sonuç vermesi gerçek bir anjina pektoris olmadığım göstermez. Bazen tipik bir anjina bulunmakla birlikte efor testi sırasında belirtileri görülmez ve EKG’de bozukluklara yol açmaz.
Olumlu yanıt
Dinlenme durumunda çekilen EKG’nin
normal olmasına karşın efor testi sırasında çekilen EKG’de iskemiye işaret eden bozukluklar görülür. Bazen bu bozukluklara göğüs ağrısı da eşlik eder.
HASTALIĞIN
AĞIRLIĞINI
DEĞERLENDİRME
ÖLÇÜTLERİ
Hekimin test sonuçlarını değerlendirerek koroner yetmezliğin ağırlığı konusunda karar vermesini sağlayan bazı ölçütler vardır.
• Bozukluk kuramsal azami kalp atim sıklığına erişilmesine yakın bir dönemde ortaya çıkarsa ve çok az sayıda elektrot çiftiyle (derivasyon) sınırlıysa, yani iskemi kalbin küçük bir bölümünde gelişirse koroner yetmezlik de sınırlıdır ve ilaç tedavisiyle hızla düzeltilebilir.
• EKG’de belirtiler, ağnyla birlikte ya da ağn olmadan, kalp atım sıklığının ve harcanan gücün orta düzeyde olduğu sırada ortaya çıkarsa, koroner atardamar darlığının ağır olduğu düşünülür. Birden çok damamı daraldığından kuşkulanılırsa koronerografi (koroner anjiyo-grafi) gerekir. Bununla birlikte kan basmcı uygunsa, EKG bozukluklan yaygın değilse, uyanlma bozukluklan (ek atim) hafifse ve EKG’nin normale dönüşü hızlıysa koronerografiye başvurma karan vermeden önce yüksek dozda anjina giderici ilaç tedavisi uygulanabilir. Gerçekten de iskemi eşiğinin yinelenen testlerde hep aym kalp atim sıklığında ortaya çıktığı ve beta engelleyici (beta bloker) ya da nitro bileşikleri gibi ilaçlarla yükseltilebileceği bilinmektedir.
Hastanın yakınmalan kuşku uyandırmış ve hafif bir güç harcamayla bile EKG’de ağır bozukluklar ortaya çıkmışsa birçok damarda lezyon olduğu düşünülmeli ve koroner anjiyografi uygulamalıdır.
• Hastalığın en ağır olduğu durumlarda iskemi belirtileri çok erken ortaya çıkar. Ük dakika içinde ortaya çıkan bu belirtiler dinlenmeyle de çok yavaş (10 dakikadan uzun sürede) kaybolur. Bu durumda zaman geçirmeden koroner anjiyografi uygulanmalıdır, çünkü büyük olasılıkla koroner damar kökünün iki dala aynhnadan önceki bölümü daralmıştır ve koroner anjiyografi sonucuna göre bir koroner baypas ameliyatına karar verilebilir.
Hastanemiz Kardiyoloji polikliniğinde gerçekleştirilen kardiyolojik hastalıklar tarama paketi ile kalp sağlığınız ve kalp hastalıkları açısından risk seviyenizi tayin edebilirsiniz.
Paketimizde kalp sağlığının tayini için ;
Yazımızı okuyarak gerçekleştirilecek testler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Ekokardiyogram, kalbinizin görüntülerini üretmek için ses dalgalarını kullanır. Bu yaygın kullanılan test, doktorunuzun kalbinizin atım ve kan pompalama anında görmesini sağlar. Doktorunuz kalp hastalıklarının varlığını araştırmak için ekokardiyogramdan alınan görüntüleri kullanabilir.
Doktorunuzun tanı için ihtiyaç duyduğu bilgilere bağlı olarak, çeşitli ekokardiyogram türlerinden biri gerçekleştirilebilir.
Standart bir ekokardiyogram sırasında:
Ekokardiyogramdan alınan bilgiler şunları gösterebilir:
Elektrokardiyogram(EKG) testi, kalbinizdeki elektrik sinyallerini kaydeder. Kalp problemlerini hızlı bir şekilde tespit etmek ve kalbinizin sağlığını izlemek için kullanılan yaygın ve ağrısız bir testtir.
Elektrokardiyogram, her yaştan insanda yaygın olarak görülen birçok kalp problemini teşhis etmeye yardımcı olan ağrısız, invaziv olmayan bir yöntemdir. Doktorunuz aşağıdakileri araştırmak için elektrokardiyogram testi kullanabilir:
Aşağıdaki belirti ve semptomlardan herhangi birine sahipseniz de EKG yapılması gerekebilir:
Elektrokardiyogram bir doktorun ofisinde veya hastanede yapılabilir ve genellikle bir hemşire veya teknisyen tarafından yapılır.
Elektrokardiyogram testi sırasında
Doktorunuz, elektrokardiyogramınızla aynı gün veya bir sonraki randevunuzda sonuçlarınızı sizinle tartışabilir.
Elektrokardiyogramınız normalse, başka testlere ihtiyacınız olmayabilir. Sonuçlar kalbinizde bir anormallik gösteriyorsa, başka bir EKG'ye veya ekokardiyogram gibi diğer tanı testlerine ihtiyacınız olabilir. Tedavi, belirtilerinize ve semptomlarınıza neyin sebep olduğuna bağlıdır.
Doktorunuz EKG makinesi tarafından kaydedilen bilgileri gözden geçirecek ve aşağıdakiler de dahil olmak üzere kalbinizle ilgili herhangi bir sorun olup olmadığına bakacaktır:
Egzersiz stres testi olarak da adlandırılan efor testi, fiziksel aktivite sırasında kalbinizin nasıl çalıştığını gösterir. Egzersiz, kalbinizin daha sert ve daha hızlı pompalanmasını sağladığından, egzersiz stres testi kalbinizdeki kan akışıyla ilgili sorunları ortaya çıkarabilir.
Bir stres testi genellikle kalp ritminiz, kan basıncınız ve solunumunuz izlenirken bir koşu bandında yürümeyi veya sabit bir bisikleti sürmeyi içerir.
Koroner arter hastalığı veya anormal kalp ritmi (aritmi) belirtilerinin araştırılması için doktorunuz bir stres testi önerebilir.
Bir stres testi aşağıdaki durumlara yardımcı olabilir:
Doktorunuz aşağıdaki durumlarda efor testi önerebilir:
Efor testi, hem hazırlık süresi hem de testi yapmak için geçen süre dahil olmak üzere genellikle yaklaşık 30 dakika sürer. Gerçek egzersiz testi sadece yaklaşık 15 dakika sürer. Genellikle bir koşu bandında yürür veya sabit bir bisikletin pedalını çevirirsiniz.
Efor testinden önce doktorunuz tıbbi geçmişiniz ve ne sıklıkta egzersiz yaptığınız hakkında sorular soracaktır. Bu, test sırasında sizin için uygun olan egzersiz miktarını belirlemeye yardımcı olur. Doktorunuz ayrıca test sonuçlarınızı etkileyebilecek herhangi bir sağlık sorunu için kalbinizi ve akciğerlerinizi dinleyecektir.
Efor testi sırasında bir hemşire veya teknisyen, göğsünüze, bacaklarınıza ve kollarınıza yapışkan yamalar (elektrotlar) yerleştirecektir. Vücut kılları, elektrotların yapışmalarına yardımcı olmak için traş edilebilir. Kablolar, sensörleri kalbinizin elektriksel aktivitesini kaydeden bir bilgisayara bağlar. Kolunuzdaki bir manşet, test sırasında kan basıncınızı kontrol eder. Egzersiz sırasında ne kadar iyi nefes aldığınızın incelenmesi için test sırasında bir tüpe nefes vermeniz istenebilir.
Yavaştan zorluktan başlayarak muhtemelen bir koşu bandında veya sabit bir bisiklet üzerinde egzersiz yapacaksınız. Test devam ettikçe egzersiz seviyesi daha da zorlaşır. Denge için koşu bandı üzerindeki korkuluğu kullanabilirsiniz.
Kalp atış hızınız hedeflenen seviyeye ulaşana kadar veya devam etmenize izin vermeyen belirti ve semptomlarınız olana kadar egzersize devam edersiniz. Bu belirti ve semptomlar şunları içerebilir:
Siz ve doktorunuz egzersiz için güvenli limitlerinizi tartışacaksınız. Çok rahatsız olduğunuzda testi durdurabilirsiniz. Doktorunuz kalp aktivitenizi izleyecektir.
Egzersiz stres testiniz sırasında toplanan bilgiler kalp fonksiyonunuzun normal olduğunu gösteriyorsa, başka testlere ihtiyacınız olmayabilir.
Bununla birlikte, sonuçlar normalse ve semptomlarınız kötüleşmeye devam ederse, doktorunuz nükleer stres testi veya egzersiz öncesi ve sonrası ekokardiyogram içeren başka bir stres testi veya kalbinize kan akışını artırmak için ilaçlar önerebilir.
Stres testi sonuçlarınız koroner arter hastalığınız olabileceğini veya aritmi gösterdiğinizi gösteriyorsa, doktorunuz bu bilgileri bir tedavi planı geliştirmek için kullanacaktır.
Lipid paneli veya lipid profili olarak da adlandırılan kolesterol testi, kanınızdaki kolesterol ve trigliserit miktarını ölçebilen bir kan testidir.
Bir kolesterol testi, atardamarlarınızda, vücudunuzdaki atardamarların daralmasına veya tıkanmasına (ateroskleroz) yol açabilecek yağ birikintilerinin (plaklar) oluşma riskinizi belirlemenize yardımcı olabilir.
Kolesterol testi önemli bir belirteçtir. Yüksek kolesterol seviyeleri genellikle koroner arter hastalığı için önemli bir risk faktörüdür.
Yüksek kolesterol genellikle hiçbir belirti veya semptoma neden olmaz. Kolesterolünüzün yüksek olup olmadığını belirlemek ve kalp krizi, diğer kalp hastalıkları açısından riskinizi tahmin etmek için kolesterol testi yapılır.
Tam kolesterol testi, kanınızdaki dört tür yağın seviyelerinin hesaplanmasını içerir:
Kişinin ilk kolesterol taraması 9 ila 11 yaşları arasında yapılmalı ve bundan sonra her beş yılda bir tekrarlanmalıdır. 45 ila 65 yaş arasındaki erkekler ve 55 ila 65 yaş arasındaki kadınlar için her 1 ila 2 yılda bir kolesterol taraması yapılması önerilmektedir. 65 yaşın üzerindeki kişiler yılda bir kolesterol testi yaptırmalıdır.
İlk test sonuçlarınız anormalse veya halihazırda koroner arter hastalığınız varsa, kolesterol düşürücü ilaçlar alıyorsanız veya koroner arter hastalığı riskiniz yüksekse veya aşağıdaki nedenler yüzünden daha sık test gerekebilir:
Kolesterol testi gerçekleştirilmeden önce saat su dışında herhangi bir sıvı veya yiyecek tüketmemeniz gerekmektedir. Test saat açlıktan sonra genellikle sabahları yapılır. Test için kolunuzdan kan alınır.
İğne takılmadan önce delinme bölgesi antiseptik ile temizlenir ve üst kolunuzun etrafına elastik bir bant sarılır. Bu, kolunuzdaki damarların kanla dolmasına neden olur. İğne yerleştirildikten sonra, bir şişe veya şırıngaya az miktarda kan toplanır. Bant daha sonra dolaşımı yeniden sağlamak için çıkarılır ve kan şişeye akmaya devam eder. Yeterli kan alındıktan sonra iğne çıkarılır ve bölgesi bir bandajla kapatılır.
Test sonuçlarınız aşağıdaki genel yönergelere göre yorumlanır.
Total Kolesterol | Yorum |
5,18 mmol/L'nin altında | Normal |
5,,18 mmol/L | Sınırda |
mmol/L'nin üzerinde | Yüksek |
LDL kolesterol | Yorum |
mmol/L'nin altında | Kalp krizi, anjina, stent veya koroner baypas öyküsü dahil olmak üzere koroner arter hastalığı olan kişiler için normal seviye |
2,6 mmol/L'nin altında | Koroner arter hastalığı riski taşıyan veya diyabet öyküsü olan kişiler için idealdir. Komplike olmayan koroner arter hastalığı olan kişiler için ideale yakın. |
mmol/L | Koroner arter hastalığı yoksa optimale yakındır. Koroner arter hastalığı varsa yüksek. |
mmol/L | Koroner arter hastalığı yoksa sınırda yüksek. Koroner arter hastalığı varsa yüksek. |
4,,9 mmol/L | Koroner arter hastalığı yoksa yüksek. Koroner arter hastalığı varsa çok yüksek |
4,9 mmol/L'nin üzerinde | Çok yüksek |
HDL Kolesterol | Yorum |
Erkekler için 1 mmol/L'nin altında, kadınlar için mmol/L'nin altında | Kötü |
Erkekler için mmol/L, kadınlar için mmol/L | Normal-Sınırda |
İki cinsiyet için de mmol/L üstünde | Sağlıklı |
Trigliserid | Yorum |
1,7 mmol/L'nin altında | Sağlıklı |
1,,2 mmol/L | Sınırda Yüksek |
2,,6 mmol/L | Yüksek |
5,6 mmol/L'nin üzerinde | Çok Yüksek |
Troponin testi, kandaki troponin T veya troponin I proteinlerinin seviyelerini ölçer. Bu proteinler, kalp krizi ve kalp kasına hasar veren durumların sonrasında artar. Kalp ne kadar çok hasar alırsa, kandaki troponin miktarı o kadar artar. Troponin testi kolunuzdan kan alınarak laboratuvarda incelenmesi ile gerçekleştirilir.
Troponin testinin yapılmasının en yaygın nedeni kalp krizinin benzeri kalbe hasar veren durumların olup olmadığını görmektir. Göğüs ağrınız ve diğer kalp krizi belirtileriniz varsa, doktorunuz bu testi isteyecektir.
Doktorunuz, kötüleşen anjinanız varsa, ancak başka bir kalp krizi belirtisi yoksa da bu testi isteyebilir. (Anjina, kalbinizin yeterli kan akışını sağlayamayan bir kısmından kaynaklandığı düşünülen göğüs ağrısıdır.)
Troponin testi, kalp hasarının diğer nedenlerini saptamaya ve değerlendirmeye yardımcı olmak için de yapılabilir.
Kardiyak troponin seviyeleri normalde o kadar düşüktür ki çoğu kan testiyle troponin miktarı tespit edilemez.
Göğüs ağrısı başladıktan 12 saat sonra normal troponin seviyelerine sahip olmak, kalp krizi olasılığının düşük olduğu anlamına gelir.
Troponin seviyesindeki hafif bir artış bile, genellikle kalbe bir miktar zarar geldiği anlamına gelir. Çok yüksek troponin seviyeleri, kalp krizinin meydana geldiğinin bir işaretidir.
Kalp krizi geçiren hastaların çoğunda 6 saat içinde troponin seviyeleri artmıştır. Kalp krizinden 12 saat sonra hastaların neredeyse hepsinde troponin seviyeleri yüksektir.
Troponin seviyeleri kalp krizinden sonra 1 ila 2 hafta boyunca yüksek kalabilir.
Yüksek troponin seviyeleri ayrıca şunlardan da kaynaklanabilir:
Fiziksel aktivite sırasında yapılan efor testi HR değeri kaç olmalı sorusu, hastaların kafasını kurcalayan bir konudur. Özellikle, ileri yaştaki insanlarda görülen kalp ritim bozukluğunu anlamayı sağlayan efor testi Max HR nedir diye merak edenler vardır. İdeal değerlerin neler olduğunu öğrenmek isteyenler, efor testi sonucu kaç olmalı sorusuna yanıt arar. Koşarken kalp atışı kaç olmalı sorusu ise bir diğer merak konusudur. Peki sağlıklı bir insanda efor testi normal değerleri kaç olmalıdır?
Efor elektrokardiyogramı (EKG) veya halk arasında bilinen adıyla efor testi, hastaların veya sporcuların fiziksel egzersiz sırasında kardiyak aktivitesinin kaydedilmesini sağlar. Bu testin yapılmasının temel amacı, günlük yaşamda yapılan benzer aktiviteler sırasında kalbin vereceği tepkiyi saptamak ve analiz etmektir. Göğüs kısmında meydana gelen ağrıların nedenini anlamak, kalbin ritimlerini takip etmek için miyokard enfarktüsünden sonra veya farklı türdeki bir kalp hastalığının takibinin yapılması için bu test uygulanabilir.
Çok sayıda kişi, efor testi sonucundaki HR ve Max Hr değeri kaç olmalıdır diye düşünür. İdeal değer, yaşa bağlı olarak değişir. Buna göre, sağlıklı bir yetişkinde HR değeri, arasında olmalıdır. Bu oran sporcularda, 45 ila 60 seviyelerine kadar düşer. 65 yaş üstü bireylerde ise 70 ile 73 ideal kabul edilir. Maksimum HR değeri, erkeklerde - Yaş, kadınlarda ise Yaş formülü kullanılarak hesaplanır. Efor kapasitesi ise bir kişinin ne kadar yürüyebildiğini ifade eder. Yetişkin ve sağlıklı bir erkeğin MET, kadının ise MET seviyesine ulaşması beklenir.
Efor testi, herhangi bir devlet hastanesinde veya özel bir klinikte, bir kardiyoloji uzmanının kontrolünde yapılır. Ortalama olarak 17 ve 20°C arasındaki serin bir alanda gerçekleşir. Odanın içinde koşu bandı, bisiklet ve tedbir amaçlı resüsitasyon ekipmanı bulunur. Hasta bu aletlerin üzerinde egzersiz yaparken, uzmanlar EKG kaydı alır. Kişinin hızına doktor karar verir ve bu şekilde kalp ritmi ölçülür.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası