diş fırçaladıktan sonra balgam / Ağız ve diş bakımı konusunda en sık yapılan 7 hata - Uplifers

Diş Fırçaladıktan Sonra Balgam

diş fırçaladıktan sonra balgam

Ağız Kokusundan 9 Adımda Kurtulun

 Memorial Hizmet Hastanesi Ağıs, Diş ve Çene Hastalıkları Bölümü uzmanları, ağız kokusunu önlemek için önerilerde bulundu.

Nefeste oluşan kötü koku büyük oranda ağız içi kaynaklıdır. Ağız içi bir enfeksiyon, ilerlemiş bir diş eti hastalığı ya da sadece ağız içinde birkaç saatten fazla kalmış gıda artıklarına yerleşen bakteriler kokuya sebep olur. Ağız kokusunun öncelikle sebebi teşhis edilmeli ve buna göre tedavisi yapılmalıdır.

Ağız içi kaynaklı kokularda yapılması gerekenler:

  • Tüm çürükler tedavi edilir.
  • Diş eti hastalığı tedavi edilir. Cepler ve diş taşları elimine edilir.
  • Gömük ve yarı gömük 20 yaş dişleri çekilir.

Ağız kokusunun diğer sebepleri:

  •  Özellikle sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlar,
  •  Şeker hastalığı (aseton kokusu gibidir),
  •  Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir),
  •  Karaciğer yetmezliği,
  •  Metabolizma bozuklukları (teşhisi zor olabilir, zaman zaman ortaya çıkan kötü bir balık kokusu),
  •  Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak gibi durumlarda (Sıvı gıda eksikliklerinde vücuttaki yağ ve protein çözünmeye başlar, bu metabolizmanın yan ürünleri kötü ağız kokusu olarak yansır) ağız kokusu görülebilir.

Ağız Kokusunu Önlemek İçin:

1- Sakız çiğneyin

Tükürük, ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. İçinde yemek parçacıklarını yerinden söküp mideye gönderecek güçlü enzimler, güçlü bakteri öldürücü antibiyotikler vardır. Bu nedenle şeker gibi bazı hastalıklarda, pek çok ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkan kuru ağızlar daima kötü kokuludur. Sabahları niçin ağzınızın kötü koktuğunu merak ediyorsanız yanıt buradadır; gece boyunca tükürük salgısı azalır ve ağzınızın içindeki yemek parçacıkları uzun süre burada durur. Bakteriler de onları afiyetle kullanır ve çürütür. Böylece sabahları ağzınız kötü kokabilir. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur. Nane şekerleri ve tatlı sakızlar genellikle işe yaramaz ve durumu daha da kötüleştirir. Ancak "xylitol" içeren sakızlar da bu konuda size yardımcı olabilir.

2- Tarçın kullanın

İçeceklerinizde ve uygun yiyeceklerinizde tarçın kullanabilirsiniz. Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Eğer varsa tarçınlı şekersiz sakızlar da uygun bir öneri olabilir.

3- Daha fazla su için

Özellikle yaşla artan vücut kuruması pek çok yönden dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Çok su içmek onlarca diğer yararının yanında dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile mücadelede önemli bir silah olarak kullanılabilir. Su ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için direk yardımcıdır. Ayrıca tükürük salgısını artırarak da yardımcı olur.

4- Dişlerinizi ve diş etlerinizi koruyun

Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Bu nedenle diş hekimizin önerilerini mutlaka dinlemelisiniz.

5- Asla burnunuz tıkalı uyumayın

Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız.

6- Basit şeker tüketiminizi azaltın

Beyaz un, beyaz şeker, glukoz/ fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar ağız içindeki bakteriler için inanılmaz bir hazinedir. Bu tür şekerleri çok kolay kullanarak hızla çoğalırlar. Basit şekerler (atıştırmalık tüm şekerli gıdalarda olduğu gibi) diş çürüklerine neden olur ve ağız sağlığını büyük bir süratle bozarlar. Bu nedenle basit şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Bu da su içmek gibi size onlarca yararın yanında ağız kokunuzun azalmasına da yardım edecektir.

7- Lokmaları iyi çiğneyin

Bu sayede yiyeceklerle tükürük salgısı iyice karışır ve ağızda yemek parçası kalma olasılığı düşer. Daha çok çiğneme hareketi daha çok bakterinin yerinden koparak mideye gitmesine yardımcı olur.

8- Diş ipi kullanın

Diş ipi sayesinde fırçanın çıkaramadığı yerlerdeki bakteri ve yemek artıklarını sökebilirsiniz. Özellikle diş gövdeleri arasındaki dar bölgelerde biriken yemek artıkları hızlı bakteri çoğalmasına neden olabilir.

9- Sigara içmeyin

Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca diğer bir ağız kokusu nedeni olan diş eti hastalıklarına da zemin hazırlar.

Diş Eti İltihabı Neden Olur?

Diş eti iltihabı, günümüzde toplumun %90’ında görülebilen öncelikle diş etlerinde kanama, kızarıklık ve hafif şişlikler (ödem) şeklinde belirti veren, ancak genellikle bir ağrı oluşturmadığı için ihmal edilebilen enfeksiyonel bir hastalıktır.

Bakteriyel Plak (Dental Plak &#; Diş Kiri) 

Plak, bakteriyel plak veya diş kiri, yemeklerden sonra özellikle diş eti çizgisi üzerinde oluşmaya başlayan, yapışkan, sarımtırak beyaz renkte, çok dikkatli bakılmadıkça görülemeyen, yumuşak bir eklentidir. Tırnağımızı veya çok ince bir kürdanı hafifçe diş etlerimizin altına inip bir hat boyunca sürttüğümüzde  kürdanın veya tırnağımızın üzerinde yumuşak sarımtırak bir eklentinin biriktiğini görebiliriz. Bu eklentiyi alıp bir mikroskobun içine koyarak baksak içinde milyonlarca bakteri olduğu görülür. Diş çürüğüne neden olan, diş eti iltihabına sebep olan ve zamanla tükürüğümüz içinden kalsiyumu çekip plağı sertleştirip diş taşı dediğimiz sert birikintileri oluşturan kesinlikle plak dediğimiz, çok da masum olmayan bu yapıdır.

Başlangıç safhasındayken gerekli olan tedavi yapılmaz ise diş etlerindeki iltihap ilerleyip hemen altında bulunan dişlerimizi çevreleyen kemiğe (periodontal dokulara)  yayılarak öncelikle kemikte erimeye ve diş eti çekilmesine ve daha ileri düzeyde yıkımlar sonucu diş kayıplarına neden olabilir.

Diyelim ki  elimize bir ayna alıp dişlerimize bakıyoruz. Gördüğümüz yapılar dişlerimiz ve diş etlerimizdir. Bu yapılardan yatay bir kesit aldığımızı düşünelim. Görünen diş kısmının altında hemen diş kökü, diş etlerimizin hemen altında da dişlerimizi çevreleyen kemik yapısı gelmektedir.

Sağlıklı Diş Eti &#; Kanayan Diş Eti

Sağlıklı diş etleri genellikle gül kurusu pembe renkte, herhangi bir sebeple kanamayan, şişlik göstermeyen bir yapıdadır. Ancak diş etlerimizde kızarıklık, kanama, şişlik gibi belirtiler varsa bunlar iltihaplanmanın en temel göstergeleridir.(Gingivitis-Gingivit-Jinjivit) Özellikle kanama diş eti iltihaplarının ilk ve oldukça net bir belirtisidir.

Sağlıklı ve Kanamayan Diş Etleri

Bu safhada gerekli önlemler alınmaz ve gereken tedavi yapılmazsa diş eti iltihabı ilerleyerek alttaki kemik dokusuna yayılır. Kemiğin bu iltihaba verdiği cevap yıkımdır.(Periodontitis) Yani kemik yavaş yavaş erimeye başlar. İltihabın derecesine göre, kişinin immün sistem diye adlandırdığımız bağışıklık sistemi sorunları ve bazı sistemik hastalıkları (diabet) olan kişilerde bu kemik yıkımı daha da hızlanabilmektedir.

Eğer bu aşamada gerekli müdahale ve tedavi yapılmazsa kemik kaybı ilerlemeye devam eder. Bu durumda kemik desteğini kaybeden diş eti de kemikle birlikte çekilme eğilimindedir. Diş eti çekilmesi, dişler arasında boşluklar ve daha sık yemek artıkları birikmesi ve en çok şikayet edilen sıkıntılardır. Diş kökleri bir miktar daha açığa çıktığı için sıcak-soğuk hassasiyetleri de oluşabilmektedir. Ağız kokusu, diş taşı birikimleri ve estetik bozukluklar ek rahatsızlıklar oluşturur.

Diş eti iltihaplarının ilerlemesi bu aşamaya gelmişken gerekli tedaviler yapılmazsa kemik kaybını ilerlemesi sonucu diş desteğini yitirerek sallantı başlayabilir. Bu da ileri ki dönemlerde diş çekimi sonucu dişin kaybı ile sonuçlanabilir.

İlerleyen Diş Eti İltihabı ve Kanayan Diş Etleri

Diş Eti İltihabı Belirtileri

  • Diş etlerinde kanama
  • Diş etlerinde şişlik
  • Diş etlerinde kızarıklık veya morluk
  • Diş eti çekilmesi
  • Dişlerde aralıklar oluşması ve buna bağlı yemek artıklarının sıkışma hissi
  • İleri seviyelerde dişlerde sallantı, abse ve diş etlerinden cerahat gelmesi
  • Bazı durumlarda ağız kokusu (halitosis)

Daha detaylı bilgi almak için bu konularda yazmış olduğum yazılarımı okuyabilirsiniz.

Diş Eti İltihabına Ne İyi Gelir veya Dişe Eti İltihabı Nasıl Geçer?

Diş Eti İltihabı Tedavisi

  • Hastalık hakkında bilgilendirme (ilk görüşme aşamasında)
  • Ağız Hijyen Motivasyonu (diş fırçalama tekniği,diş ipi ve ara yüz fırçası kullanımı)
  • Diş taşı temizliği(detertraj)
  • Derin temizlik (subginigval küretaj)
  • Cerrahi operasyon (flep operasyonu)
  • Hastalığın takibi (idame aşaması)

Diş eti iltihabı tedavisinde seçenekler hastalığın durumuna göre değişmektedir. Bu başlangıç safhasındaki tedavi; öncelikle ağız hijyeni motivasyonu denilen etkili bir ağız bakımını kapsamaktadır. Ağız bakımı dediğimizde sadece diş fırçalama anlaşılmamalıdır. Fırçalamanın yanında mutlaka diş ipi ve ara yüz fırçaları da kullanılmalıdır. Genellikle diş taşı temizliği önerilen ilk tedavi olmaktadır. Diş taşı temizliği sonrası ağızdaki bakteri sayısı oldukça azalmaktadır. Ağız bakımı özellikle de diş ipi kullanımı daha kolay ve efektif bir şekilde sağlanır.

Ağız bakımı öncelikle diş eti iltihaplarının tedavisinde çok önemlidir. Çünkü ağız bakımı istenilen düzeyde gerçekleştirilemezse bakteriyel plak dediğimiz mikroorganizma toplulukları ağızda kısa bir süre içinde tekrar oluşacaktır. Buda hastalığın tekrarlamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla tedavide en temel unsur bakteri üremesini engellemektir. Tekrar etmekte fayda görüyorum ancak bu sadece diş fırçalamak ile değil bunun yanında diş ipi kullanmakla sağlanmaktadır. Diş macunu, antibakteriyel gargaralar tedavi açısından yardımcıdırlar.

 Cerrahi Tedavi

Daha ileri aşamadaki diş eti enfeksiyonlarında diş taşı temizliği ve ağız hijyen motivasyonu sonrasında ikinci basamak tedaviler olarak adlandırılan derin temizlik işlemi (subgingival küretaj) uygulanır. Bu işlem lokal anestezi altında yapılmaktadır. Diş etlerinin daha derin bölgelerine girilir ve iltihaplı dokular temizlenir.

Çok daha ileri durumlarda, yani diş eti enfeksiyonunun ileri düzeyde kemik kaybına neden olduğu aşamalarda üçüncü basamak tedavi yani cerrahi işlem uygulanmaktadır (flap operasyonu). Bu işlemde diş etleri açılmakta, tüm iltihabi dokular temizlenmekte, gerekirse hasara uğramış kemik dokusunu bir miktar tekrar oluşturma amacıyla kemik tozları ve kemik greftleri uygulanıp diş etleri dikiş atılarak tekrar kapatılmaktadır.

Tüm uygulanan bu tedavi yöntemlerindeki esas amaç diş eti iltihabını durdurarak olayın ilerlemesini engellemektir. Yani kaybolan kemik dokusu –kemik greftleri kullanılmış olsa dahi- , çekilmiş olan diş eti, veya varsa dişteki bir sallantı, bunlar tam anlamı ile eski sağlıklı hallerine geri dönmeyecektir. En temel amacımız hastalığın ilerlemesini durdurmaktır. İlerlemeyi durdurabilirsek bu dişin veya dişlerin kaybı olmadan ağızda kalabilecekleri anlamına gelmektedir.

Doğru ve Etkin Ağız Bakımının Önemi ve Diş Etlerinin Bakımı 

İşte bana göre işin sırrı burada. Ağız bakımı daha doğrusu etkili, işin hakkını vererek yapılan ağız bakımı çok önemlidir. Ağız bakımı derken kesinlikle sadece diş fırçalamayı kastetmiyorum. Diş ipi ve ara yüz fırçası ile birlikte bir bakım gerçekleştirmeliyiz. Bence diş macunu, gargaralar, bitkisel ürünler, şekersiz gıdalar vs. hepsi ikinci planda gelmektedir. Günde iki kere diş fırçalama ve 1 kere ara yüz fırçası ve 1 kere de diş ipi oldukça yeterlidir. Tabi ki macun kullanalım bazı durumlarda antibakteriyal gargaraları ben de öneriyorum. Ancak en temel faktörün  mekanik temizlik olduğunu düşünüyorum.

Peki nasıl oluyor da bu plak veya diş kiri denilen eklenti bazı kişilerde çok ta iyi temizlenmesine rağmen diş çürükleri, diş eti problemleri ve diş taşı oluşumu engellenmiyor? Yada soruyu tersten soralım? Çok da iyi ağız bakımı yapmayan, bırakın diş ipini diş fırçalama alışkanlığı bile tam olmayan kişilerde çürük oluşmuyor veya diş etleri kanama, şişlik ve kızarıklık gibi hastalık semptomları göstermiyor. Bence bu sorunun cevabı immünite dediğimiz kişinin bağışıklık sisteminde gizli. Diş taşı oluşumunda da benzer bir durum var. Bazı kişilerde diş taşı tükürük içindeki yapıya bağlı olarak daha hızlı oluşabiliyor. Yani kişisel faktörler olayın gidişatını rahatlıkla değiştirebiliyor.

Sistemik hastalıklarda dolaylı yoldan vücut direncini düşürdüğü için, beslenme ve vitamin yetersizlikleri, hormonel denge değişiklikleri hatta yoğun günlük tempo, sıkıntı ve üzüntü gibi etkenler hepsi ağız diş ve diş eti sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek faktörlerdir. Ayrıca diş etlerimizdeki iltihabın fokal bir enfeksiyon kaynağı olabileceğini ve tüm vücut sistemimizi olumsuz yönde etkiliyebileceğini düşünürsek, kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini söylemek yanlış olmaz.

Kalp Hastalıkları ve Düşük Doğum Riski İlişkisi

yılında kişi üzerinde yapılan bir araştırmada (1) periodontitisli bireylerde kardiyovasküler hastalık gelişme riskinin %25 fazla olduğu gösterilmiştir. Buna benzer bir çok araştırma ileri düzeyede diş eti problemlerinin kalp hastalıkları ile olan ilişkisi konusunda bazı bulgulara ulaşılmış ve diş eti sağlığının önemine dikkat çekilmiştir.

Kesin olmamakla birlikte periodontal enfeksiyonlarla erken doğum, düşük doğum ağırlığı, hamilelik hipertansiyonu, preeklampsi, gestasyonel diyabet, düşük gibi olumsuz hamilelik sonuçları arasında bir ilişki olabileceği düşünülmektedir.(2,3)

Bu konularla ile ilgili olarak &#;&#; başlıklı yazımı okumanızı öneririm.

Yaşlanma

Yaşlanma sonucu çiğneme sisteminde meydana gelen doğal değişiklikler;

  • Dişlerde aşınmalar meydana gelir.
  • Ağız içi mukozasında elastikiyet azalır.
  • Çiğneme kaslarında hacim olarak küçülmeler başlar.
  • Çene ekleminde Artirit gibi romatizmal hastalıklar gelişebilir.
  • Diş eti çekilmeleri hız kazanır.
  • Tükürük akışında azalma olur. Bu da ağız kokusu şikayetini tetikleyecektir.
  • Tat kaybı oluşabilir.

Ayrıca yaş alma ile birlikte kişilerin ağız bakımı uygulamalarında yetersizlikler gelişeceği için bu da zamanla diş eti litihaplanmaları ve diş çürüme riskini yükseltecektir. Gene bu konuda &#;&#; ile ilgili yazımı okuyabilirsiniz.

Sonuç olarak;  diş eti iltihabı pek çok faktöre bağlı olarak oldukça hızlı bir şekilde gelişebilen, gerekli tedaviler ve oldukça etkili düzeyde uygulanan ağız bakım prosedürleri sonrası kısa bir süre içinde de iyileşme sağlanabilen bir rahatsızlıktır. Öncelikle diş eti iltihabının doğru teşhisi ile hangi aşamada olduğu belirlenlenip ona göre başlangıç veya ileri aşama tedavi işlemleri uygulanmalı ve mutlak surette bu etkili bakımın devamlılığı sağlanmalıdır.

Kanımca sabah kahvaltı ve gece yatmadan önce yapılacak günde 2 kere diş fırçalama ve günde 1 kere yapılacak diş ipi ve gene günde 1 kere yapılacak ara yüz temizliği diş eti iltihabı oluşmaması için oldukça yeterli. Bununla birlikte yılda 1 kere diş hekimi kontrolü son derece faydalıdır.

Sağlıklı günler dileğimle..

Dr. Tuncay Akdoğanlı

Diş Eti Hastalıkları Uzmanı


Kaynaklar:

1-DeStefano, F., Anda, R.F., Kahn, H. S., Williamson D.F. & Russel. C. M. Dental disease and risk of coronary heart disease and mortality. British Medical Journal ;

2-Boggess KA. Maternal oral health in pregnancy. Obstet Gynecol. ; (4):

3-Polyzos NP, Polyzos IP, Zavos A, Valachis A, Mauri D, Papanikolaou EG, Tzioras S, Weber D, Messinis IE. Obstetric outcomes after treatment of periodontal disease during pregnancy: systematic review and meta-analysis. BMJ. ; c

Bakteriyel Plak Nedir?, Diş Eti İltihabının Tedavisi, ETKİN AĞIZ BAKIMI NASIL OLMALIDIR?

27 Şubat

Ağız ve diş bakımı konusunda en sık yapılan 7 hata

Ağız ve diş sağlığını korumak yalnızca çürüklerin engellenmesinde değil, genel sağlığın korunmasında da büyük bir öneme sahip. Bu nedenle ağız sağlığı uzmanları dişlerin her gün en az 2 kere fırçalanmasını, diş ipi kullanılmasını ve yiyecek seçiminde özellikle dikkatli olunması gerektiğini vurguluyorlar. Ancak dişlerinize ne kadar iyi baktığınızı düşünürseniz düşünün, en basit uygulamalarda bile yapacağınız hatalı bir uygulama, ağız ve diş sağlığınız konusunda geri dönüşü olmayan problemlere neden olabilir. Diş ipini dişleri fırçalamadan önce mi yoksa fırçaladıktan sonra mı kullanmalı? Diş fırçaladıktan sonra diş macununu durulamak doğru mu? Yemek yedikten ne kadar sonra dişler fırçalanmalı?

Sizler için ağız ve diş bakımı konusunda en sık yapılan hataları ve doğru uygulamalarını derledik.

Yemek yedikten hemen sonra dişleri fırçalamak

Yemek yedikten sonra dişlerde kalan yiyecek artıkları, özellikle asitli ve şekerli gıdalar yenmişse bakteri ve plak oluşumunun, dolayısıyla diş çürümesinin en önemli sebeplerinden. Diş hekimlerinin hemen hemen hepsi günde 2 kez diş fırçalamanın tam anlamıyla ağız ve diş sağlığı konusunda yeterli olmadığı konusunda hemfikir. Bu nedenle diş hekiminiz size gün içinde herhangi bir şey yedikten sonra, özellikle ana öğünlerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalamanız gerektiğini söylemiş olabilir. Ancak, “yemeklerden sonra” sözünün genelde “yemeklerden hemen sonra” olarak algılanması son derece yanlış. Yemek sonrasında dişler hem çiğneme nedeniyle diş yüzeyine basınç uygulanması hem de yiyeceklerdeki asit oranı nedeniyle hassaslaşır. Zaten hassas ve savunmasız olan diş yüzeyine bir de kimyasal içerikli diş macunu ve diş fırçası ile baskı yaptığınızda, dişlerde aşınmaya sebebiyet verebilir ve dişlerinizin daha hızlı çürümesine neden olabilirsiniz. Bu nedenle yapılması gereken, yemeklerden hemen sonra ağzı bol suyla çalkalayarak yemek artıklarını mümkün olabildiğince ağızdan uzaklaştırmak ve yemek yedikten yaklaşık yarım saat sonra, dişin hassasiyeti azaldığında dişleri fırçalamak.

Yalnızca diş fırçalayarak tam anlamıyla hijyenik bir ağıza ve sağlıklı dişlere sahip olmayı beklemek

Yalnızca dişleri fırçalamak ağzınızın tam anlamıyla temizlendiği anlamına gelmez. Ağzı bir bütün olarak göz önüne getirdiğimizde, dişlerin küçük bir alan kapladığını söyleyebiliriz. Ağızda bakterilerin asıl yerleştiği bölgeler olan diş araları, dil yüzeyi gibi alanlar özel bakım ve temizlik gerektirir. Bu nedenle diş fırçalamaya ek olarak, diş fırçasının erişemediği bölgelere ulaşmak için mutlaka diş ipi, dil fırçası, ağız bakım suyu gibi ekstra bakım ürünlerinden de yardım alınmalı, gerektiğinde rutin olarak diş doktoruna gidilerek diş taşı gibi kendi yöntemlerinizle temizleyemeyeceğiniz ve bakterilerin üremesine müsait olan bölgeler temizletilmelidir.

ağız ve diş bakımında yapılan hatalar (5)

Dişleri fırçaladıktan sonra diş ipi ve ağız bakım suyu kullanmak

Diş ipi ve ağız bakım suyu, evde diş bakımınızda en az diş fırçası ve diş macunu kadar kullanmanız gereken ve ağız hijyenini korumanızda önemli yeri olan kişisel bakım ürünleri. Ancak tıpkı diş fırçalama tekniğinde olduğu gibi, bu ürünlerin yanlış uygulanması ağız ve diş sağlığınız konusunda size bir katkı sağlamaz, hatta zarar bile verebilir. Diş ipi, dişlerin arasında kalan ve diş fırçasının ulaşamayacağı bölgelerdeki yiyecek artıklarını temizlediği için, dişleri fırçaladıktan sonra değil önce kullanılmalıdır. Böylelikle dişlerinizin arasındaki yiyecek artıkları sebebiyle temizlenemeyen, tıkalı olan bölgelere de diş macunu ulaştırabilir ve dişlerinizin daha temiz olmasını sağlayabilirsiniz.

Ağız çalkalama suyu, diş ipinin ve diş fırçasının ulaşamadığı yerleri de temizleyebilmek için en pratik kişisel bakım ürünlerinden biri. Ancak diş fırçaladıktan hemen sonra kullanılması, dişlere ciddi zararlar verebilir. Diş macunu, dişler için çok önemli olan florür maddesini içerir. Diş fırçaladıktan hemen sonra ağız çalkalama suyu kullanmak, diş macunuyla alınan ve emilmeyi bekleyen florürü ağızdan temizler. Bu nedenle dişler fırçalandıktan sonra sonra yaklaşık yarım saat dişin florürü emmesi beklenmeli ve sonra ağız çalkalama suyu kullanılmalıdır.

Daha iyi temizlenir düşüncesiyle dişleri bastırarak fırçalamak

Ağız ve diş sağlığı konusunda kontrol edilemeyen en yaygın uygulamalardan biri de dişleri fırçalarken diş yüzeyine gerekenden fazla baskı uygulamak. Diş minesi sanıldığının aksine oldukça hassas ve aşınmaya müsait yapıdadır. Dişleri bastırarak fırçalamak, fırçanız ne kadar yumuşak olursa olsun bastırarak fırçalamak diş yüzeyinde aşınmalara sebebiyet verir. Diş yüzeyinde boşluklar oluşması yiyecek artıklarının buraya tutunmasına ve bunun doğal sonucu olarak dişlerde bakteri üremesine, diş lekelerine ve çürüklere neden olur. Bu nedenle dişlerinizi temizlerken diş fırçasını diş yüzeyine bastırmaktan kaçınmalısınız. Dişinize yaptığınız bası miktarını ayarlamakta zorluk çekiyorsanız, şarjlı diş fırçası kullanabilirsiniz. Günümüzde kullanılan şarjlı diş fırçalarının hemen hemen tümünde basınç kontrol sistemi mevcut.

ağız ve diş bakımında yapılan hatalar (4)

Diş fırçalarken dili es geçmek

Dil pürüzlü ve gözenekli yapısı nedeniyle yediğiniz her şeyin üzerinde biriktiği ve ağızda bakteri oluşumuna en yatkın bölgelerden biri. Ancak çoğu zaman bu gerçeği bilmiyor ya da göz ardı ediyor, dişleri fırçalarken dili es geçebiliyoruz. Diş fırçalama sırasında mutlaka dil yüzeyi de bazı diş fırçalarının arkasında bulunan ya da tek olarak ayrıca satılan dil temizleme aparatlarıyla uygun şekilde temizlenmeli. Diş fırçalama işleminiz bittikten sonra, diş fırçanızla da dilinizi temizleyebilirsiniz ancak işlem bittikten sonra diş fırçanızı iyice dezenfekte ettiğinizden emin olmalısınız. Yine, ağız çalkalama suları da, dilde biriken ve diş fırçasının temizleyemediği alanları temizleme konusunda size yardımcı olacaktır.

Yalnızca problem yaşandığında diş doktoruna gitmek

Dişlerinizle ve diş etlerinizle ilgili problem yaşadığınızda zaman geçirmeden diş hekiminize başvurmanız gerekiyor. Ancak dikkat etmeniz gereken nokta yalnızca problem yaşadığınızda değil, ağız ve diş sağlığınızla ilgili herhangi bir problem yaşamasanız da mutlaka rutin olarak diş kontrolüne gitmeniz gerektiği. Diş yüzeyinde yaşanan problemler her zaman ağrı ya da sızı şeklinde ortaya çıkmaz. Örneğin, dişin hassasiyet kazanması ve çürümeye başlaması her zaman farkedilebileceğiniz bir problem değildir. Diş çürüğü, ancak diş köküne kadar ulaştığında ağrı ya da sızlama olarak kendini belli eder ve bu aşamada yapılabilecek tek şey dişin büyük bölümünün alınarak kaybedilmesidir. Düzenli olarak diş doktoruna gitmek, diş yüzeyindeki çürüklere erken müdahale edilerek çürük oluşumunun durdurulmasına, gözle görülemeyen diş ve diş eti hastalıklarının engellenmesine yardımcı olacaktır.

Dişleri fırçaladıktan sonra diş macununu durulamamak

Diş macununun durulanıp durulanmaması gerektiği hala tartışma konusu olarak gündemdeki yerini korusa da, bir çok uzman 2 dakikalık diş fırçalama süresinin diş macununun sağladığı kalsiyum ve fosfor gibi maddelerin alınması için yeterli olduğunu ve diş macununun diş yüzeyinde daha fazla durmasının herhangi bir koruyuculuğu olmadığını söylüyor. Diş macunu kimyasal içeriği ve vücut için zararlı olabilecek maddeler içerdiği için dişlerinizi fırçalarken fındık büyüklüğünde diş macunundan daha fazlasını kullanmamaya, diş macununu kesinlikle yutmamaya ve dişlerinizi fırçaladıktan sonra diş macununu tamamen durulamaya özen göstermelisiniz.

 

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası