cramped ne demek / Cramped ne demek, Cramped osmanlica anlami nedir, What is the Ottoman Cramped

Cramped Ne Demek

cramped ne demek

Cramped ne demek? Sözlük anlamı

Türkçe sözlüklerde "Cramped" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık

Kısaca "Cramped" ne demek?

  1. Kramp girmişŸ, kasılmışŸ, sıkışŸık, okunaksız

Cramped nedir? İlişkili sözcükler

  • Greyhound Cramp: Tazı krampı devamı
  • Cramp 1: Kasınç, kramp. şŸiddetli karın ağŸrısı. kasmak; kasılmak.&#; devamı
  • Dizgeli Yanılgı: Kullanılan araçların yanlışlığından ya da bilinmeyen iç ve dış etkilerden doğmuş ve böylece ölçülere sürekli olarak girmiş yanılgı. Örnek: Ayarı bozuk bir saatle yapılan ölçülere girmiş olan yanılgı dizgelidir. devamı
  • Slipped Into A Coma: Derece derece komaya girmişŸ, bilincini kaybetmişŸ, bitkisel hayata girmişŸ devamı
  • Kasınç: Kaslarda ağrılı kasınma, kramp. devamı
  • Faktöriyel Simgesi: 3…..n çarpımı için n! işaretini yılında Kramp önermiştir. devamı
  • Charley Horse: Abd, adale kasılması, kramp. Kramp, adale kasılması devamı
  • Karınca Duası Gibi: Çok küçük, sık ve okunaksız (yazı). devamı
  • Illegibility: Okunaksızlık devamı
  • Blinkered: At gözlüğŸü takmışŸ, göremeyen, okunaksız devamı

Cramped ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.

Do not share my Personal Information.

Bir cümlede Cramped kullanım örnekleri ve çevirileri

It would be a bit cramped, but we would all fit.
Biraz sıkışık olacak ama hepimiz sığarız.
The crew is forced to live in the cramped lunar capsule.
Mürettebat dar Ay kapsülünde yaşamak zorunda kaldı.
Do you always drink like this so early in the morning? Cramped.
Sabahın köründe hep böyle içer misin? Sıkışık.
Being stuck in that cramped apartment wasn't giving me what I need.
O dar apartmanda kalmak bana ihtiyacım olanı vermiyordu.
You know, you seem very cramped here and I was wondering.
Bilirsiniz ya, burada çok sıkışık görünüyorsunuz.
You… you didn't enjoy the cramped studio apartment in the Valley with no air conditioning?
Vadideki klimasız, daracık stüdyo daireden hoşnut değil miydin?
Burası biraz dar, kardeşim.
Impressive. I'm sorry it's so cramped in here.
Etkileyici. Burası çok sıkışık olduğu için üzgünüm.
A bit cramped, but… she slept better than I did.
Biraz sıkıştık ama o benden daha iyi uyudu.
Right now, Teresa's in a very cramped, very dark, very hot space.
Şu anda Teresa çok dar karanlık ve sıcak bir yerde.
Yeah, it was built by a fellow who felt cramped in New York.
Evet, burası New Yorkda kramp hisseden bir arkadaş tarafından yapıldı.
Hot, cramped kitchens, hour days.
Sıcak, daracık mutfaklar, günde 17 saat mesai.
that house is going to be a little more cramped with me living in it.
Birincisi, bu ev benim içinde yaşamakla biraz daha sıkışık olacak.
Bu küçücük, sancılı, yoksul dünyayı verdi.
I mean, every day stuck in a cramped, airless cage.
Yani her gün dar, havasız bir yerde sıkışıyor.
They said she must have gotten cramped.
Kramp girmi§ olabilecegini séylediler.
I had to move to this cramped office because of you.
Senin yüzünden bu daracık ofise geçmek zorunda kaldım.
This one. This petty, cramped, needy world.
Bu dünyayı. Bu küçücük, sancılı, yoksul dünyayı verdi.
Deb's place is so cramped, and people are gonna be in and out of here.
Debin evi çok dar; buraya da millet girip çıkacak.
He longed to bust out of that cramped little universe.
Bu daracık, küçük evrenden kurtulmak için yanıp tutuşuyordu.
Yeah, it was built by a fellow who felt cramped in New York.
Evet, burası Nex Yorkda kramp hisseden… bir arkadaş tarafından yapıldı.
I'm always trying to fit into cramped little subway seats.
Sürekli küçük daracık metro koltuklarına sığmaya çalışıyorum.
Small, cramped basement apartment, Raymond?
Küçük, dar bodrum katı ha, Raymond?
Small, cramped basement apartment, Raymond?
Küçük, dar zemin apartman dairesi, Raymond?
Come on. Have sex with your boyfriend in a cramped little tent.
Haydi. Küçük, dar bir çadırda erkek arkadaşınla seviş.
Sorry to spring this on you so suddenly but these quarters are very cramped.
Böyle aniden söylediğim için kusura bakma ama burası çok dar.
The dumbwaiter has potential, but it might be too cramped.
Yemek asansöründe bir potansiyel gördüm ama çok dar gelebilir.
It's still a little cramped for my liking.
Hala benim sevmem için biraz dar.
Sonuçlar: , Zaman:
Do not share my Personal Information.

Bir cümlede It&#;s cramped kullanım örnekleri ve çevirileri

Belki kramptır… Stefan.- size kavga etmeyin demiştim. Eva!
Eva. Stefan. Belki kramptır…- size kavga etmeyin demiştim!
İki yolcu için yerimiz var. Burada sıkışıyorum!
Ýki yolcu için yerimiz var. Burada sıkışıyorum!
Size kavga etmeyin demiştim. Belki kramptır… Stefan. Eva!
Dar ve sürekli karanlık. Burada hapisiz.
It's cramping! That's a
No, I mean my butt, it's cramping.
That's a Oh, it's cramping!
That's a Oh, it's cramping!
Ayağıma kramp girdi! Kramp girdi!
No, she said it was cramps.
Hayır, krampları olduğunu söyledi.
That's a Oh, it's cramping!
But one thing you can't call it is cramped.
Evren için söyleyemeyeceğiniz tek şey,'' sıkışık'' tır.
She claims that it's cramps, but I had appendicitis when I
Kramp olduğunu iddia ediyor, ama 12 yaşımda apandisitim patladı.
 It's perpetually dark.
Dar ve sürekli karanlık. Burada hapisiz.
 was cramped… and damp… and dank and dark and dreary.
Burası daracıktı… ve rutubetliydi… ve küf kokuyordu, karanlıktı, kasvetliydi.
Sonuçlar: , Zaman:

It&#;s cramped eşanlamlıları

Herhangi bir sonuç bulunamadı !!!

İngilizce Bunları mı demek istediniz?

1. sick 1
2. sick 2
3. sickish
4. siege
5. sissy


Türkçe Bunları mı demek istediniz?

1. sıcacık
2. sıcak
3. sığ
4. sığa
5. sıhhi

Benzer Sonuçlar    Türkçe  English  Türkçe - İngilizce

sıkışma : jamming.

sıkışma : jamming. pressure. having hard time. squeeze. incarceration.

Sıkışma : Jam

sıkışmak : jam. to become tightly wedged or jammed. to be placed close together. to be very crowded. to be congested. to get caught in. to be pinched in. to be hard up for money. pack. tighten.

sıkışık : tight. tightly wedged or jammed. very crowded. congested. hard pressed (for time. hard up (for money. chock a block. close. closely spaced. cramped. cramped for space. incommodious. pinched. pressed. pressing. serried. squash.

sıkışmak : jam. screw. squash. to be closely pressed together. to move up closer. to move closer together. to get jammed. to be caught. to jam. to squash. to be in trouble. to be pushed for sth. to need to urinate. to be caught between. to become urgent.

sıkışık : cramped. dense. pressed. pushed. serried. closely pressed together. close. crowded. congested.

sıkışmak : jam. jam in. be stuck. tighten. be pressed for. be pinched. be taken short. be pushed. catch. be cramped for space. be pinched for time. squeeze.

sıkışık : serried.

sıkışık : 1. tight; tightly wedged or jammed; placed very close together; very crowded, congested. 2. hard pressed (for time); (time) when one is hard pressed (for time). 3. hard up (for money); (time) when one is hard up (for money).


İlgili Yazılar

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası