hicr nedir / Sesli Sözlük - hicr

Hicr Nedir

hicr nedir

Son Güncellenme:

Sure adını, ayette geçen ve Medine’nin kuzeyinde bulunan Semud kavminin yaşadığı yerin adından almıştır. Hicr ayette geçen yerin adıdır. Hicr suresinde Allah’ın birliğinden ve varlığından, Allah’tan başka ilah olmadığından, peygamberlik ve peygamberlere imandan söz seafoodplus.info süresinde öldükten sonra dirilme, hesap konuları ve sorgulanma yer alır. Surenin ilk konularında Kur’an-ı Kerim, vahiy gelmesi ve peygamberlikten bahsetmektedir. İnsanın bedenen yaratılışı ve ruhen yaratılışı devamında yer alır. Allah’ın rahmetinden sıkça bahsedilmiştir. Hicr süresinde Allah’tan gelen secde buyruğuna şeytanın uymaması da geçmektedir. İyi insanların ve salih ameller işleyenlerin uhrevi mükafatları bulunmaktadır. Bazı peygamberlerin kıssaları da bu surede geçmektedir. Bazı kavimlerin, inkarcıların yaptıkları kötülükler, azgınlıklar ve sonrasında nasıl helak olduklarına yer verilmiştir.

Haberin Devamı


Öneri:
Ayetel Kürsi

Hicr Suresi Türkçe Okunuşu

seafoodplus.info lam ra tilke ayatül kitabi ve kur'anim mübın
seafoodplus.info yeveddüllezıne keferu lev kanu müslimın
seafoodplus.infoüm ye'külu ve yetemetteu ve yülhihimül emelü fe sevfe ya'lemun
seafoodplus.info ma ehlekna min karyetin illa veleha kitabüm ma'lum
seafoodplus.info tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste'hırun
seafoodplus.info kalu ya eyyühellezi nüzzile aleyhiz zikru inneke le mecnun
seafoodplus.info ma te'tına bilmelaiketi in künte mines sadikıyn
seafoodplus.info nünezzilül melaikete illa bil hakkı ve ma kanu izem münzarin
seafoodplus.info nahnü nezzelnez zikra ve inna lehu le hafizun
Ve le kad erselna min kablike şiyeıl evvelin
Ve ma ye'tıhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun
Kezalike neslükühu fı kulubil mücrimin
La yü'minune bihı ve kad halet sünnetül evvelin
Ve lev fetahna aleyhim babem mines semai fe zallu fıhi ya'rucun
Le kalu innema sükkirat ebsaruna bel nahnü kavmün meshurun
Ve le kad cealna fis semai bürucev ve zeyyennaha lin nazırın
Ve hafıznaha min külli şeytanir racım
İlla menisterekas sem'a fe etbeahu şihabüm mübın
Vel erda medednaha ve elkayna fıha ravasiye ve embetna fıha min külli şey'im mevzun
Ve cealna leküm fıha meayişe ve mel lestüm lehu bi razikıyn
Ve im min şey'in illa ındena hazinühu ve ma nünezzilühu illa bi kaderim ma'lum
Ve erselner riyaha levakıha fe enzelna mines semai maen fe eskaynakümuh ve ma entüm lehu bi hazinın
Ve inna le nahnü nuhyı ve nümıtü ve nahnül varisun
Ve le kad alimnel müstakdimıne minküm ve le kad alimnel müste'hırın
Ve inne rabbeke hüve yahşüruhüm innehu hakımün alım
Ve le kad halaknel insane min salsalim min hameim mesnun
Vel canne halaknahü min kablü min naris semum
Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı haliküm beşeram min salsalim min hameim mesnun
Fe iza sevveytühu ve nefahtü fıhi mir ruhıy fekau lehu sacidın
Fe secedel melaiketü küllühüm ecmeun
İlla iblıs eba ey yekune meas sacidın
Kale ya iblısü ma leke ella tekune meas sacidın
Kale lem ekül li escüde li beşerin halaktehu min salsalim min hameim mesnun
Kale fahruc minha fe inneke racım
Ve inne aleykel la'nete ila yevmid dın
Kale rabbi fe enzırnı ila yevmi yüb'asun
Kale fe inneke minel münzarın
İla yevmil vaktil ma'lum
Kale rabbi bima ağveytenı le üzeyyinenne lehüm fil erdı ve le uğviyennehüm ecmeıyn
İlla ıbadeke minhümül muhlesıyn
Kale haza sıratun aleyye müstekıym
İnne ıbadı leyse leke aleyhim sültanün illa menittebeake minel ğavın
Ve inne cehenneme le mev'ıdühüm ecmeıyn
Leha seb'atü ebvab likülli babim minhüm cüz'üm maksum
İnnel müttekıyne fı cennativ ve uyun
Üdhuluha bi selamin aminın
Ve neza'na ma fı sudurihim min ğıllin ıhvanen ala sürurim mütekabilın
La yemessühüm fıha nesabüv ve ma hüm minha bi muhracın
Nebbi' ıbadı ennı enel ğafurur rahıym
Ve enne azabı hüvel azabül elım
Ve nebbi'hüm an dayfi ibrahım
İz dehalu aleyhi fe kalu selama kale inna minküm vecilun
Kalu la tevcel inna nübeşşiruke bi ğulamin alım
Kale e beşşertümunı ala em messeniyel kiberu fe bime tübeşşirun
Kalu beşşernake bil hakkı fe la teküm minel kanitıyn
Kale ve mey yaknetu mir rahmeti rabbihı illed dallun
Kale fe ma hatbuküm eyyühel murselun
Kalu inna ürsilna ila kavmim mücrimın
İlla ale lut inna le müneccuhüm ecmeıyn
İllemraetehu kadderna inneha le minel ğabirın
Felemma cae ale lutnil murselun
Kale inneküm kavmümü münkerun
Kalu bel ci'nake bima kanu fıhi yemterun
Ve eteynake bil hakkı ve inna le sadikun
Fe esri bi ehlike bi kıt'ım minel leyli vettebı' edbarahüm ve la yeltefit minküm ehadüv vemdu haysü tü'merun
Ve kadayna ileyhi zalikel emra enne dabira haülai maktuum musbihıyn
Ve cae ehlül medıneti yestebşirun
Kale inne haülai dayfı fe la tefdahun
Vettekullahe ve la tuhzun
Kalu e ve lem nenheke anil alemın
Kale haülai benatı in küntüm faılın
Le amruke innehüm le fı sekratihim ya'mehun
Fe ehazethümüs sayhatü müşrikıyn
Fe cealna aliyeha safileha ve emtarna aleyhim hıcaratem min siccıl
İnne fı zalike le ayatil lil mütevessimın
Ve inneha le bisebılim mükıyn
İnne fı zalike le ayatel lil mü'minın
Ve in kane ashabül eyketi le zalimın
Fentekamna minhüm ve innehüma le bi imamim mübın
Ve le kad kezzebe ashabül hıcril murselın
Ve ateynahüm ayatina fe kanu anha mu'ridıyn
Ve kanu yenhıtune minel cibali büyuten aminın
Fe ehazethümüs sayhatü musbihıyn
Fe ma ağna anhüm ma kanu yeksibun
Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakk ve innes saate le atiyetün fasfehıs safhal cemıl
İnne rabbeke hüvel hallakul alım
Ve le kad ateynake seb'am minel mesanı vel kur'anel azıym
La temüddenne ayneyke ila ma metta'na bihı ezvacem minhüm ve la tahzen aleyhim vahfıd cenahake lil mü'minın
Ve kul innı enen nezırul mübın
Kema enzelna alel muktesimın
Ellezıne cealül kur'ane ıdıyn
Fe ve rabbike le nes'elennehüm ecmeıyn
Amma kanu ya'melun
Fasdoa'bima tü'meru ve a'rıd anil müşrikın
İnna kefeynakel müstehziın
Ellezıne yec'alune meallahi ilahen ahar fe sevfe ya'lemun
Ve le kad na'lemü enneke yedıyku sadruke bima yekulun
Fe sebbıh bi hamdi rabbike ve küm mines sacidın
Ve'büd rabbeke hatta ye'tiyekel yekıyn

Haberin Devamı

Hicr Suresi Türkçe Anlamı

Haberin Devamı

seafoodplus.info Lâm Râ. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur'an'ın âyetleridir.
seafoodplus.info edenler, "Keşke müslüman olsaydık" diye çok arzu edeceklerdir.
3.Bırak onları yesinler (içsinler), yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride (gerçeği) bilecekler.
seafoodplus.infoâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır.
seafoodplus.infoçbir toplum ecelini geçemez ve ondan geri de kalamaz.
seafoodplus.infor ki: "Ey kendisine Zikir (Kur'an) indirilen kimse! Sen mutlaka delisin!"
7."Eğer doğru söyleyenlerden isen bize melekleri getirsene!"
seafoodplus.info melekleri ancak hak ve hikmete uygun olarak indiririz. O zaman da onlara mühlet verilmez.
9.Şüphesiz o zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.
Ey Muhammed! Andolsun, senden önceki topluluklara da peygamber gönderdik.
Onlar kendilerine gelen her peygamberle alay ediyorlardı.
Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız.
Önceki milletlerin (helakine dair Allah'ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur'an'a) inanmazlar.
14, Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar yine "Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz" derlerdi.
Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.
Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.
Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir.
Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.
Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik.
Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.
Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz.
Hiç şüphesiz biz diriltir, biz öldürürüz ve biz (her şeye gerçek) varisleriz
Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, sonraya kalanları da.
Şüphesiz senin Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.
28, Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin" demişti.
Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.
Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.
Allah, "Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?" dedi.
İblis dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem."
34, Allah, "Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir" dedi.
İblis: "Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver" dedi.
37, Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.
39, İblis, "Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım" dedi.
41, Allah, "İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur" dedi.
Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.
Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır.
Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır.
Onlara, "Girin oraya esenlikle, güven içinde" denilir.
Biz onların kalplerindeki kini söküp attık. Artık onlar sedirler üzerinde, kardeşler olarak karşılıklı otururlar.
Onlara orada hiçbir yorgunluk dokunmaz, onlar oradan çıkarılacak da değillerdir.
49, Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver.
Onlara İbrahim'in misafirlerinden de haber ver.
Hani misafirler İbrahim'in yanına girmiş ve "Selam" demişlerdi. O da, "Gerçekten biz sizden korkuyoruz" demişti.
Onlar, "Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler.
İbrahim, "Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?" dedi.
"Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma" dediler.
Dedi ki: "Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?"
İbrahim, "Ey Elçiler! Göreviniz nedir?" dedi.
Şöyle dediler: "Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.
59, Lût'un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût'un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik."
61, Elçiler (melekler) Lût'un ailesine gelince Lût onlara, "Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.
Dediler ki: "Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik."
"Biz sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz."
"Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiçbiriniz arkaya bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) geçin gidin."
Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: "Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak."
Şehir halkı sevinerek geldiler.
Lût dedi ki: "Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin."
"Allah'a karşı gelmekten sakının, beni utandırmayın" dedi.
Onlar, "Biz seni insanlarla ilgilenmekten menetmemiş miydik" dediler.
Lût: "İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz)" dedi.
(Melekler Lût'a:) "Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş halde sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)" dediler.
Derken güneşin doğuşu sırasında o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.
Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.
O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır.
"Eyke" halkı da şüphesiz zalim idiler.
Onlardan da intikam aldık. İkisi de (Lût kavminin yaşadığı Sodom ile Şuayb kavminin yaşadığı Eyke) belirgin bir anayol üzerinde idiler.
Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.
Biz onlara âyetlerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirmişlerdi.
Onlar güven içinde dağlardan evler yontuyorlardı.
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi.
Kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda vermedi.
Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.
Şüphesiz, Rabbin hakkıyla yaratanın (ve herşeyi) bilenin ta kendisidir.
Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur'an'ı verdik.
Kafirlerden bir kısmını faydalandırdığımız şeylerde sakın gözün kalmasın. Onlara karşı mahzun olma ve mü'minlere (şefkat) kanadını indir.
De ki: "Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım."
Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.
Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar ederek) Kur'an'ı da parça parça edenlerdir.
92, Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız.
Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah'a ortak koşanlara aldırış etme.
95, Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilah edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.
Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.
O halde Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol.
Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

Haberin Devamı

Hicr Suresi Arapça Yazılışı

Haberin Devamı

Hicr Suresi Okunuşu, Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti ve Diyanet Meali

Hicr Suresi Okunuşu, Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti ve Diyanet Meali

Hicr Suresi Okunuşu, Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti ve Diyanet Meali

Hicr Suresi Okunuşu, Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti ve Diyanet Meali

Hicr Suresi Okunuşu, Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti ve Diyanet Meali

Hicr Suresi Okunuşu, Türkçe Anlamı, Arapça Yazılışı, Fazileti ve Diyanet Meali

Hicr Suresi Konusu

Sûrenin ilk konusu Kur’an, vahiy ve peygamberliktir. Daha sonra insanın beden ve ruh varlığının yaratılış süreci ile İblîs’in Allah’tan gelen secde buyruğuna uymaması anlatılır. İyilerin uhrevî mükâfatları, Allah’ın rahmetinin genişliği; Hz. İbrâhim ve Lût ile Eyke halkı ve Hicr halkıyla ilgili kısa bilgiler, Hz. Peygamber’e ve müminlere verilen müjdeler, inkârcılara yapılan uyarılar sûrenin belli başlı konularıdır.

Hicr Suresi Fazileti

Bazı tefsir kitaplarında (meselâ bk. Zemahşerî, II, ; Beyzâvî, I, ) sûrenin fazileti hakkında Übey b. Kâ‘b’dan rivayet edilen, “Hicr sûresini okuyan kimseye muhacirlerin, ensarın ve Hz. Peygamber’le alay eden kişilerin sayısının on katı ecir verilir” meâlindeki hadisin mevzû olduğu kabul edilmektedir (İbnü’l-Cevzî, I, ; Zerkeşî, I, ; İbn Hacer, IV, 94).

Hicr Suresi Tesfiri

Kur’ân-ı Kerîm’in bazı sûrelerinin başında yer alan bu harflere “hurûf-ı mukattaa” adı verilir (İslâm bilginlerinin bu harflerle ilgili görüş ve yorumları hakkında bilgi için bk. Bakara 2/1).

Âyetteki “bu” işaret zamiri sûrenin âyetlerini ve onların içerdiği bilgileri gösterir. Taberî’ye göre “kitap” –bugün Kitâb-ı Mukaddes diye anılan– Tevrat ve İncil gibi önceki kitaplardır; “Kur’an” ise Kur’ân-ı Kerîm’in (o zaman henüz tamamlanmadığı için bütününü değil) inzal edilmiş olan kısmını ifade eder (XIV, 1). Zemahşerî hem “kitap” hem de “Kur’an” kelimesiyle konumuz olan sûrenin kastedildiğini belirtir (II, ). Râzî’ye göre ise her iki kelimeden maksat Kur’ân-ı Kerîm’dir; fakat ilki onun yazılı şeklini, ikincisi de okunuşunu ifade eder (XIX, ). İbn Âşûr da bu görüşü tercih etmiştir (XIV, 8).

Âyetin sonundaki mübîn kelimesi genellikle “açık seçik, anlaşılan” veya kısaca “apaçık” şeklinde çevrilir. Taberî’ye göre kelime burada, “O Kur’an âyetleri, üzerinde düşünüp taşınanlara doğruluk ve hidayet yolunu açıklar” anlamına gelecek bir konumda kullanılmıştır. Bu anlama göre sûrenin başında dinleyici ve okuyucu, sıradan bir sözle değil, insanlığa doğruluk ve hidayet yolunu gösteren, ebedî kurtuluş için gerekli olan inanç ve amel hayatıyla ilgili bilgiler ve dersler veren ilâhî kelâmla karşı karşıya bulunduğu hususunda uyarılmakta; âyetleri bu şuurla, onlardan istifade edecek tarzda dikkatli ve edepli bir şekilde dinlemek veya okumak gerektiğine işaret edilmektedir

Sonuç olarak sûrenin başında ilâhî vahyin önemine dikkat çekilmekte, onu dikkatle dinleyip aydınlatıcı içeriğinden yararlanarak doğru yolu bulmanın gerekliliği vurgulanmaktadır.

 Ayetel Kürsi duasını okumak için Ayetel Kürsi linkine tıklayabilirsiniz.

ASHÂBU&#;L-HİCR

El-Hicr bölgesinde yaşamış olan Semûd kavmi. El-Hicr, Suriye ile Hicaz bölgesi arasında kalan Vâdiu'l Kurâ'yı yurt edinen Hz. Nûh (a.s.)'un oğlu Sâm'ın neslinden geldiği söylenen Semud kavminin ülkesine verilen isimdir. Semûd kavmi, nesilleri devam etmiş olan Arab-ı Âribe'den gelmektedir. Yaşadıkları bölgeyi son derece mamûr bir hâle getiren ve birçok sanat dalında bir hayli mesafe almış bulunan Semûd kavmi, Allah yolundan uzaklaşmış, ondan başkasına tapınmağa başladıkları için onları uyarsın ve tevhîd akîdesine yeniden davet etsin diye Cenâb-ı Allah, Hz. Salih (a.s.)'ı peygamber olarak göndermiştir.

Ashâbu'l-Hicr tabiri Kur'an-ı Kerîm'in el-Hicr suresinde bir defa geçmektedir. "Ashâbu'l-Hicr de peygamberleri yalanlamışlardır. " (el-Hicr, 15/80) Bu sure adını bu ayette geçen "el-Hicr" kelimesinden almıştır. Hz. Salih (a.s.), bu Semûd kavmini Allah'ın vahdaniyetine iman'a ve yalnız ona kulluğa davet edip durduğu hâlde onlar bir türlü iman etmeye yanaşmadılar. "Semûd kavmine kardeşleri Salih'i (peygamber olarak) gönderdik. Ey kavmim Allah'a ibadet edin, sizin ondan başka (İbadet ve uluhiyete lâyık olan) hiç bir ilâhınız yoktur ' (el-A'râf, 7/73). ayetiyle imana davetleri dile getirilmektedir. Hz. Salih onlara Cenâb-ı Allah'ın kendilerine verdiği sayısız nimetleri hatırlatıp durdu. (el-A'râf, 7/74). Fakat bu zalim kavim, peygamberlerini son derece sert bir tepki ile yalanlayarak ona iman etmediler. Hatta bu kaba davranışları yetmiyormuş gibi onu sihirbazlık ve delilikle de suçladılar. "Dediler ki: Sen aşırı bir şekilde büyülenmiş (aklî dengesi bozulmuş)lardansın. " (eş-Şuâra, 26/). Semûd kavmi diğer bütün azgın topluluklar gibi Hz. Salih'e vahiy geldiğini kabul etmediler. Bu batıl anlayış ve inançlarından vazgeçmediler.

Semûd kavminin bu aşırı inadları üzerine Hz. Salih'e mucize olarak bir dişi deve gönderildi. İşte Semûd kavmine de istekleri üzerine gözleri göre göre o dişi deveyi verdik. Bu yüzden kendi nefislerine zulmettiler " (el-İsrâ, 17/59). Fakat bu azgın topluluk Allah'ın gönderdiği dişi deveyi öldürdü. (eş-Şems, 91/14). Sonra Hz. Salih'e meydan okurcasına: Eğer sen gerçekten bir Peygamber isen bizi tehdit edip durduğun azabı getir" (el-A'râf, 7/77) dediler. Hz. Salih, Hicr halkının bu tavırları karşısında üç gün beklemelerini söyledi. Bu üç günün sonunda gelmesini hiç de beklemedikleri şiddetli azap geliverdi. Korkunç bir sarsıntı ve zelzele onları yeryüzünden silip süpürdü. "Bunun üzerine (gökten inen) şiddetli bir sarsıntı onları yakalayıverdi. Yurtlarında (kalpleri korkudan parçalanıp) diz üstü (yere) çöken kimseler oldular. " (el-A'râf; 7/78).

Küfrün mantığı, her zaman ve her yerde bütün dünya tarihi boyunca aynı olmuştur. Dünya hayatını tercih eden ve dünyada kurdukları müstekbir düzenlerini bozmak istemeyenler ve onlara tâbi olan halk kitlesi her zaman peygamberleri ve onların yolundan giden mü'minleri yalanlamışlardır. Fakat kâfirlerin akibeti de her zaman Semûd ve benzeri kavimlerin başına gelen felâket olmuştur.

Ahmed AĞIRAKÇA

Okunma sayısı : +

Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun

Hicr Suresi ayet tefsiri ve meali nedir? Hicr Suresi ayeti okunuşu ve anlamı

Mekke döneminde indirilen Hicr suresi, Kur'an-&#; Kerim’in Suresidir. Toplam 99 ayete sahip olan bu sure ismini Ayetinde geçen hicr kelimesinden alm&#;&#;t&#;r. Bu surede ele al&#;nan konular aras&#;nda Allah’&#;n birli&#;i, ölümden sonra dirili&#;, peygamberler ve hesap günüdür. &#;steklerinin ve dualar&#;n&#;n kabul olmas&#;n&#; isteyen kimseler Hicr suresi Ayeti okumaktad&#;r. Bu yüzden bu ayet Müslümanlar için büyük öneme sahiptir. Hem anlam&#; hem de faziletleri ile öne ç&#;kar. K&#;sa bir ayet oldu&#;u için de kolayca ezberlenebilir ve gerekli durumlarda okunabilir. Hicr suresinin anlam&#;, tefsiri ve faziletleri üzerinde oldukça fazla durulmaktad&#;r.

Hicr Suresi ayet nas&#;l okunur?

Hicr Suresi ayet okunu&#;u ile ilgili yap&#;lan ara&#;t&#;rmalar oldukça fazlad&#;r. Bu ayeti ezberlemek isteyenler hem Arapça yaz&#;l&#;&#;&#;n&#; hem de Türkçe okunu&#;unu merak eder. Hicr Suresi ayet Arapça olarak &#;u &#;ekilde yaz&#;l&#;r:

hicr95

Hicr Suresi ayet Türkçe okunu&#;u ise Arapça bilmeyenler için önemlidir. Bu ayetin Türkçe okunu&#;u &#;öyledir:

Hicr Suresi ayet ne anlama gelir?

Hicr Suresi ayet anlam&#; mutlaka ö&#;renilmelidir. Çünkü ayetin kendi kadar ne demek istedi&#;i de önemlidir. Bu da Türkçe meali sayesinde daha net kavranabilir. Ayeti okurken anlam&#;n&#; bilmekte de fayda vard&#;r. Hicr Suresi ayet meal olarak &#;öyledir:

Hicr Suresi ayet tefsiri nedir?

Hicr Suresi 95 ayet Türkçesi sayesinde ayetin vermek istedi&#;i mesaj anla&#;&#;labilir. Allah’&#;n birli&#;inin anlat&#;ld&#;&#;&#; bu ayetin tefsirinde ise daha detayl&#; yorumlar ve analizler yer al&#;r. Bu nedenle Hicr suresi Ayet tefsiri çok önemlidir. Bu tefsir a&#;a&#;&#;da yaz&#;l&#;d&#;r:

Hz. Peygamber’den, putperestlerin inkârc&#; ve kaba davran&#;&#;lar&#;na ald&#;rmadan kendisine bildirilen ilâhî gerçekleri savunmas&#;, insanlara duyurmas&#; istenmekte; bu arada kendisiyle alay etmeye kalk&#;&#;anlara kar&#;&#; Allah’&#;n yard&#;m&#;na güvenmesi telkin edilmekte; birtak&#;m de&#;ersiz nesneleri Allah’a ortak ko&#;acak kadar dü&#;üncesiz olduklar&#;na bakmadan, Hz. Peygamber’le alay etmeye kalk&#;&#;anlar&#;n; onun gönlünü inciten, can&#;n&#; s&#;kanlar&#;n bu yapt&#;klar&#;n&#;n Allah taraf&#;ndan bilindi&#;i kendisine hat&#;rlat&#;larak moralini bozmamas&#;, cesur olmas&#; telkin edilmektedir. Taberî, Resûlullah’a kar&#;&#; alayc&#; davrananlar&#;n bilhassa Kurey&#;’in önde gelenleri oldu&#;unu belirterek bunlar&#;n isimlerinin yer ald&#;&#;&#; rivayetleri aktarmaktad&#;r (bk. XIV, ).

Ba&#;ta peygamberler olmak üzere büyük inanç, fikir ve aksiyon adamlar&#;n&#;n en önemli özelliklerinden biri, her türlü güçlük, engel ve engellemeye ald&#;r&#;&#; etmeden, y&#;lmadan temsil ettikleri inanc&#;, dü&#;ünceyi, dünya görü&#;ünü azim ve kararl&#;l&#;kla sürdürmeleridir. Hemen bütün peygamberlerin ve di&#;er önder &#;ahsiyetlerin, davalar&#;n&#; toplumlara anlatma mücadelesi verirken en s&#;k mâruz kald&#;klar&#; kar&#;&#; davran&#;&#;lardan biri alay ve hakaret olmu&#;tur. Alay etmek, Mekkeli inkârc&#; ve zalimlerin de Hz. Peygamber’e ve müminlere kar&#;&#; en s&#;k ba&#;vurduklar&#; mücadele yöntemlerinden biri idi. Fakat –bu âyetlerde de görüldü&#;ü gibi– Resûlullah aleyhisselâm, Kur’an-&#; Kerîm’in e&#;itimi ve ir&#;ad&#; ile iradesini beslemi&#;; Allah’&#;n yard&#;m&#;n&#; her zaman yan&#;nda hissetmi&#;tir; bu sayede putperestlik, inkârc&#;l&#;k, zulüm, cehalet ve ahlâks&#;zl&#;ktan ibaret olan bir zihniyetin vahyin gerçekleri kar&#;&#;s&#;nda y&#;k&#;lmaya mahkûm oldu&#;una inanc&#;n&#; asla kaybetmemi&#;tir. (Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: )

Hicr Suresi ayet fazileti nedir?

Hicr Suresi 95 ayet fazileti ve s&#;rlar&#; Müslümanlar aç&#;s&#;ndan çok önemlidir. Özellikle dualar&#;n kabul olmas&#; ve bir iste&#;e ula&#;mak için Hicr suresi Ayet çok faziletlidir. Ayr&#;ca bu sureyi okuman&#;n faziletleri aras&#;nda &#;unlar yer al&#;r:

Hicr Suresi ayet kaç defa okunmal&#;?

Hicr Suresi ayet fazileti kaç defa okunmal&#; sorusunun yan&#;t&#; merak edilir. Çünkü bu ayetin faziletlerinden yararlanmak isteyen pek çok ki&#;i vard&#;r. Ticarette kazanç elde etmek isteyenler bu sureyi 3 defa okumal&#;d&#;r. Kaza ve beladan korunmak için ise sureyi 40 kere okumak gerekir.

Hicr Suresi ayeti niçin okunur?

Hicr suresi Ayetin hangi durumlarda okunmas&#; gerekti&#;i merak edilir. Dua, istek ve dileklerin kabulü için okunmas&#; gereken bu ayet, Müslümanlar için çok faziletlidir. Ayr&#;ca r&#;zk&#; ve bereketi art&#;rmak, büyük sevap kazanmak, herkes taraf&#;ndan sevilip say&#;lmak için de Hicr suresinin okunmas&#; buyrulmu&#;tur.


ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

hicr kelimesinin anlamı

Tam Eşleşen Sonuçlar   Osmanlı  Türkçe  Osmanlıca - Türkçe

1. هجر  
  1. (Hicir) Men'etmek, bırakmak.
  2. Şer'an haram olan şey.
  3. Semud Kavmi'nin bulundukları vadinin ismi.
2. هجر  
  1. Ayrılık.
  2. Başkalarından ayrı fâzıl ve üstün kimse.
  3. Sayıklama.

3. هجر   Kur'ân-ı Kerimin sûresi.

4. هجر  
  1. Men etmek; akıl ve bâliğ olmamış çocuk, deli, bunak, sefih yâni malını kötü yere harcayan ve borçlu gibi kimseleri, tasarruf-i kavlîsinden yâni alış-veriş, kirâlama, havâle, kefillik, emânet ve rehin alıp-verme, hibe gibi işlerin tasarruflarından men' etme.
  2. Dostluğu bırakmak, dargın olmak.

5. هجر   (Arapça) Ayrılık.

6. هجر   Ayrılık.
Başkalarından ayrı fâzıl ve üstün kimse.
Sayıklama.


Benzer Sonuçlar    Türkçe  English  Türkçe - İngilizce

hicri : pertaining to the hegira. of the hegira.

hicret : emigration. the Hegira. immigration. transmigration.

hicret : hegira.

hicran : separation. bitterness of heart.

hicran : 1. separation. 2. sadness of heart, emotional pain.

hicran olmak /a/ (for something) to hurt (someone) deeply, grieve (someone) deeply.

hicret : ,-ti 1. the Hegira. 2. emigration, exodus.

hicret etmek to migrate, leave one´s home for another place.

hicranlı : very sad, very painful.

hicri takvim : muslim calendar.

hicret etmek : to migrate. emigrate. immigrate. transmigrate.

hicri takvim : mohammedan calendar.


Benzer Sonuçlar   Osmanlı  Türkçe  Osmanlıca - Türkçe

hicret-i seniyye-hicret-i nebeviyye :   * Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye göçü.

hicrân-ı lâyezâlî :   * Bitmeyen hicran, sonsuz ayrılık acısı.

hicran-ı lâ yezalî :   * Sonsuz ayrılık. Ayrılıktan gelen sonu gelmez üzüntü.

hicrî kamerî takvim :   * Peygamber efendimizin Medîne'ye hicret ettiği senenin Muharrem ayının birinci gününü başlangıç olarak alan ve gökteki ayın, dünyâ etrâfında on iki defâ dönmesiyle bir yılı tamamlayan takvim.

hicrî şemsî takvim :   * Resûlullah efendimizin Medîne'ye hicreti esnâsında Kubâ köyüne ayak bastığı Rebî'ul-evvel ayının sekizinci Pazartesi gününe rastlayan mîlâdî Eylül ayının yirminci gününü başlangıç ve güneş yılını esas alan takvim.

hicrî kamerî sene :   * Resûlullah efendimizin hicret ettiği senenin 1 Muharrem gününü (Mîlâdî 16 Temmuz Cumâ gününü) başlangıç olarak alan ve ayın dünyâ etrâfında on iki defâ dönmesini ( güneş günü) bir yıl kabûl eden takvim senesi. Muharremin birinci günü, hicrî kamerî yılbaşıdır.

hicrî şemsî sene :   * Resûlullah efendimizin hicret ederek Medîne'ye girdiği Eylül ayının 20'nci Pazartesi günü başlayan ve dünyânın güneş etrâfında bir defâ dönmesini (, güneş gününü) esas alan takvim senesi.

hicrân-ı ebedî :   * Ebedî hicran, sonsuz ayrılık acısı.

hicret-i nebeviye :   * Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Mekke'den yılında Medine'ye hicret etmesi.

hicran-ı ebedî : هِجْرَانِ اَبَدِي   * Sonsuz ayrılık.

İlgili Yazılar

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir