boşanma soyadı değişikliği / Boşanma İşlemleri

Boşanma Soyadı Değişikliği

boşanma soyadı değişikliği

Velayeti annede olan çocuğun annenin soyadını alması , Boşandıktan Sonra Çocuğun Annenin Soyadını Alması tarafımıza sıkça gelen sorular arasında yer almaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41’inci maddesinde “Türk toplumunun temeli olarak” yer alan aile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci maddesinde de “Özel yaşama ve aile yaşamına saygı hakkı” çerçevesinde düzenlenmiştir. İlgili anayasal düzenlemede “eşler arasındaki eşitliğe” dayandığı da açıkça belirtilmiştir.

Türk Hukuku’nda evlilik ve dolayısıyla aile birliği, bir kadın ve bir erkeğin karşılıklı rızalarını açıklamalarıyla evlendirme memuru önünde kurulur. Kurulan bu aile birliğinin sona erme şekillerinden biri de tarafların boşanmalarına karar verilmesidir.

Velayeti annede olan çocuğun annenin soyadını alması

Türk Medeni Kanunu’nun ’inci maddesine göre “Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır.” Bu hüküm gereği çocuk aile birliği içinde aile soyadı olarak babanın soyadını taşır. Evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi halinde ise kararının kesinleşmesiyle birlikte tarafların müşterek çocukları kural olarak babanın soyadını taşır, kadın ise evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Anayasa’da da belirtildiği üzere aile birliği eşler arasındaki eşitliğe dayanmaktadır. Bu eşitlik hem evlilik birliğinin devamı boyunca hem evliliğin sona ermesi hallerinde eşlerin sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından geçerlidir. Anayasal bir güvence olarak getirilen bu eşitlik, boşanma halinde çocuğa verilecek soyadının belirlenmesi bakımından da geçerlidir.

Mevcut düzenlemelere göre boşanan kadının çocuğa kendi soyadını verememesi durumu açıkça Anayasa’da yer alan eşitlik hakkına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Ayrımcılık yasağı” başlıklı 14’üncü maddesine ve eşitlik ve ayrımcılık yasağının kaleme alındığı Türkiye’nin taraf olduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi gibi diğer uluslararası düzenlemelere de aykırıdır. Aşağıda bahsedilecek olan son dönemde verilen yargı kararlarına kadar, açılan davalarda velayet hakkına sahip kadının çocuğa kendi soyadını vermesi yönündeki talepleri reddediliyordu.

Kadın, farklı sebeplerle de erkeğe tanınan bu hakkın kendisine tanınmasını talep edebileceği gibi genellikle uygulamada yarattığı çeşitli sorunlar nedeniyle kendi soyadının çocuğa verilmesini talep etmektedir. Çocuğun anne ile soyadı farklılığını anlamlandıramaması, resmi işlemler esnasında anne ile çocuğun soyadlarının farklı olmasının birçok probleme sebep olması, çocuğun söz konusu farklılık sebebiyle ruhsal ve kişisel gelişiminin olumsuz etkilenmesi; velayet hakkına sahip annenin bu yönde talepte bulunmasını güçlü derecede haklı kılacak sebeplerden yalnızca birkaçıdır.

Bununla birlikte uygulamada özellikle de çocuklar açısından çevrelerindeki insanlara bu durumu açıklamakta sıkıntı yaşanması, bazı durumlarda çocuk baba ile görüşmediğinden dolayı babanın soyadını taşımayı reddetmesi gibi durumlar şüphesiz çocuğun ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yaşanılan bu problemler meselenin sosyal yönü yanında çocuğun korunması gereken üstün menfaati gereği hukuki yönüne de dikkat çekmektedir.

Boşandıktan Sonra Çocuğun Annenin Soyadını Alması

günlü, sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.”biçimindeki birinci cümlesinin, Anayasa’nın ,  ve maddelerine aykırılığı savıyla iptaline karar verilmesi istemi ile açılan davada, meseleye ilişkin olumlu nitelikteki ilk yargı kararlarından biri olan Anayasa Mahkemesi’nin 08/12/ tarihli ve E/ K/ sayılı, 14/02/ tarihli ve sayılı Resmi Gazete ile ilan edilen kararında “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da çok geçerli nedenlerin varlığı dışında, yalnızca cinsiyete dayalı bir farklı muamelenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin maddesinde düzenlenen ayrımcılık yasağını ihlal ettiği kabul edilmektedir.

Eşitlik ilkesi, aynı konumda bulunan kadın ve erkeğin yasalar önünde eşit haklara sahip olmasını gerektirir. Kişinin cinsiyeti nedeniyle karşı cinse göre ayrıcalıklı duruma getirilmesi bu ilkeye aykırı düşer. Ayrıca eşitlik, bireyler arasındaki farklılıkların göz ardı edilerek herkesin her bakımdan aynı kurallara bağlı tutulması anlamında da algılanamaz. Kimi kişilerin başka kurallara bağlı tutulmalarında haklı nedenler varsa, yasa önünde eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez. Bu nedenle, yaradılış ve işlevsel özelliklerin zorunlu kıldığı kimi ayırımlar haklı bir nedene dayandığı ölçüde eşitliği bozmadığı halde, sadece cinsiyete dayalı ayrımlar eşitlik ilkesine açık bir aykırılık oluştururlar.

Eşler, evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumdadırlar. Erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmaması, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete göre ayırım yapılması sonucunu doğurur.” gerekçelerine yer vererek söz konusu kuralı Anayasa’nın Ve Maddelerine aykırı bularak iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin ve / numaralı, tarih ve / numaralı, tarih ve / numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; boşanma davası sonrasında velayet hakkı tanınan çocuğun soyadını değiştirme talebiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin açılan davada, “velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa&#;nın maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, başvurulara konu yargısal uygulamaların ölçülü olduğunun kabul edilemeyeceğini belirterek, eldeki somut olaya benzer nitelikteki başvurulara konu yargısal kararlarda Anayasa’nın maddesi ile birlikte değerlendirilen Anayasa&#;nın maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi yukarıda bahsedilen yönde karar vermiş olsa da uygulamada uzun yıllar boyunca velayet hakkına sahip kadının soyadını çocuğuna vermesi hakkı tanınmamıştır. Yargıtay, sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasının “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır.”hükmünün iptal edilmiş olmasının boşanan kadının velayeti altındaki çocuğunun soyadını değiştirme hakkı vermediği ve çocuğun soyadının bu şekilde değiştirilmesinin, çocuğun menfaatine de aykırı olacağı gerekçeleriyle bu yöndeki talepleri reddederek, ilk derece mahkemesi tarafından bu yönde verilen kararları da bozmaktaydı.

Velayeti annede olan çocuğun soyadını değiştirme

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında bu görüş farklılığı, hukuk uygulamasında da karmaşa yaratarak istikrarsızlığa neden oluyordu. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 09/04/ tarih ve E/ K/ sayılı emsal kararıyla bu karmaşıklığı gidererek eşitliğe aykırı olan ve ayrımcılık yasağını ihlal eden uygulamaların önüne geçmiştir. Yargıtay “çocuğun üstün yararı” ilkesine de dayanarak velayet hakkına sahip annenin çocuğun soyadını değiştirmesi talebinde bulunabileceğini belirttiği bu kararında “Somut olayda, velayet hakkına sahip davacı anne, soyadlarının farklı olmasından çocuğun rahatsız olduğunu ve anne ile aynı soyadını taşımak istediğini ileri sürmüş olup, davacı tanıkları da davalı babanın çocuğuna ilgisiz olduğunu, yaklaşık üç yıldır babanın çocuğunu görmeye gelmediğini, çocuğun birlikte yaşadığı anne ile aynı soyadını taşımamaktan rahatsız olduğunu, anne ile aynı soyadını taşımak isteğini sürekli dile getirdiğini, kendisini tanıtırken soyadını annenin soyadı olan &#;K.&#; olarak ifade ettiğini beyan etmişlerdir.

Çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi halinde çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, az önce açıklanan tanık beyanlarından çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır.” şeklinde hükmetmiştir.

Sonuç olarak; verilen bu karar ile Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasındaki uygulama ayrılığı da giderilmiş olup gerek ayrımcılık yasağı ihlalinin ve eşitlik ilkesine aykırı uygulamaların önüne geçilmesi gerek yargıda birlik sağlanması bakımından önem arz etmektedir. Böylece boşanan kadının çocuğa kendi soyadını verebilmesi hakkı bu kararla birlikte nihai olarak tanınmıştır.

Velayet hakkı kapsamında kadının, çocuğun soyadını belirleme hakkını kullanabilmesi bakımından bazı şartların birlikte var olması gerekmektedir. Bu şartlar; çocuğun velayetinin annesinde olması ve soyadı değişikliğinin çocuğun üstün yararına aykırı olmaması şeklinde belirtilebilir. Bu şartların birlikte varlığı halinde kadının, çocuğuna kendi soyadının verilmesi talebinin olumlu sonuçlanacağı söylenebilir.

Boşanma davasının kesinleşmesiyle birlikte mahkemece çocuğun soyadının kadının soyadı şeklinde düzenlenmesi için ilgili nüfus müdürlüğüne re’sen yazı yazılmamakla birlikte; kadının bu hususta değişikliği yargı mercinden talep etmesi gerekmektedir. Velayetin kimde olduğu fark etmeksizin boşanan tarafların müşterek çocuklarının soyadı babanın soyadı olacaktır; annenin aksi yönde netice istemesi halinde bu yönde talepte bulunması gerekir.

Anayasa Mahkemesi yukarıda açıklandığı üzere evlilik birliğini boşanma ile sona ermesi halinde velayet hakkı anneye verilen çocuğun soyadının annenin açacağı dava ile değiştirileceğine hükmetmiştir. Söz konusu davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise davaya bakmakla yetkili mahkemeler aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemeleridir.

Çocuğun annenin soyadını taşıması talebiyle açılacak olan davada bir süre sınırlaması yoktur. Velayet hakkına sahip anne, velayet hakkı süresince bu davayı açabilecektir. Eğer çocuk, ergin bir birey oldu ise bu halde davayı bizzat kendisinin açması gerekmektedir.

Velayeti annede olan çocuğun annenin soyadını alması nasıl olur ?

Aile mahkemesinde açılacak olan dava sonucunda velayeti annede olan çocuk annesinin soyadını alabilir.

Velayeti annede olan çocuğun soyadını değiştirme için ne yapmak gerekir ?

Öncelikle aile mahkemesinde soy isim değişikliği davası açılması gerekir.

Soyadı Değiştirme Davası,Şartları, Dava süresi

Soyadı herkesiz öz adı ile birlikte kullandığı aile adıdır. Her Türk öz adı ile birlikte Soyadı da kullanmak zorundadır. Çocuk , Ana Baba evli ise ailenin soyadını, ana bana evli değilse ana’nın soyadını taşır. Anne önceki evliliği dolayısı ile çifte soyadı taşıyor ise çocuk annenin bekarlık soyadını taşır. Bulunmuş olan çocuk, kanunlara göre yasak olmayan ve o soyadı bölgesinde bulunmayan, Nüfus Müdürlüğü tarafından seçilecek soyadını taşır.

Evlatlık küçük ise, evlat edinenin soyadını alır. Evlat edinen kişi dilerse çocuğa yeni bir isim koyabilir. Ergin olan evlatlık, evlat edinme esnasında isterse evlat edinenin soyadını alabilir.

Kadın evlenme ile kocasının soyadını alır , fakat evlendirme memuruna veya sonradan Nüfus idaresine yazılı başvuru yaparak , kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabilir. Kadın daha önce iki soyadı kullanıyor ise , sadece 1 soyadını kullanabilir.

Kocası ölen kadın , kocasının soyadını kullanmaya devam edebilir. Kocasının soyadını taşımasına itiraz edilirse, kadın Medeni Kanunun 26/1 maddesine göre açacağı Tespit Davası ile bu soyadını taşımaya hakkı olduğuna karar verilmesini isteyebilir.

Soyadı Değiştirmek İçin Aranan Şartlar:

a. Davacının soyadı değiştirme talebinde yararı ve haklı sebebi olmalıdır.
b. Değiştirilmek istenen Soyadı telaffuzu zor, gülünç, ahlaka aykırı olmalıdır.

Yukarıda sayılanlar dışında haklı bir sebep varlığı halinde de Soyadı değişikliği talep edilebilir. Soyadı Değiştirilmesi davası , davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır.

Soyadı Değiştirme Davası Görülürken :

a. Nüfus Kayıtları getirtilir.
b. Şahitler dinlenir.
c. Nüfus Müdürü ve Cumhuriyet Başsavcısı Soyadı Değiştirme davasında hazır bulunur.
d. Mahkemenin verdiği kararın Hüküm bölümü mahalli bir gazetede ilan edilir.

Davacı kişi evli ise ; karısının ve velayeti altındaki çocukların da soyadları değişir. Davacının 18 yaşını bitirmiş olan çocuğu varsa, çocuğun ayrıca dava açması gerekir.

E Devlet Soyadı Değişikliği Nasıl Yapılır? Soyadı Değişikliği Hangi Kurumlara Bildirilir?

Haberin Devamı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü üzerinden yapılan soyadı değişikliği işlemleri artık e-devlet üzerinden kolaylıkla yapılabilmektedir. Böylece vatandaşlar zaman kaybı yaşamadan işlemlerini bu platform üzerinden gerçekleştirebilmektedir.

E Devlet Soyadı Değişikliği Nasıl Yapılır?

Evli kadınların önceki soyadları ile evlendikten sonra kullanacakları soyadlarının birlikte kullanılması ya da evlendikten sonra kadınların yalnızca eşinin soyadını kullanması ile ilgili Nüfus kayıt değişiklikleri ile ilgili başvurular artık e-devlet üzerinden yapılabilmektedir.

Bunun yanında boşanma işlemlerinin ardından kadının boşandığı eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi ya da önceki soyadı ile boşandığı eşinin soyadının birlikte kullanılması ile ilgili başvurular da e-devlet üzerinden yapılabilmektedir.

E-devlet pek çok konuda vatandaşlara hizmet vermektedir. E-devlet sistemini kullanan kişiler sisteme T.C kimlik numaraları ve şifre ile kolaylıkla girebilmektedir. Bunun yanında e-devlete e-imza, mobil imza ya da internet bankacılığı ile de giriş yapmak mümkündür. E-devlet şifresi bulunmayan bireyler PTT'den şifre alabilir. Sonrasında dilerlerse bu şifreyi kendilerine göre değiştirebilmektedirler.

Soyadı Değişikliği Hangi Kurumlara Bildirilir?

Evlenme durumunda kadınlar kocalarının soyadını almaktadır. Bu aşamada yeni evli bireylerin yeni soyadı için SGK'ya bildirmesi gerekmektedir. Soyadı bildiriminde bulunan kişilerin yanında Nüfus kayıt örneği, evlilik cüzdanı fotokopisi ve soyadı değiştirme talebi ile ilgili dilekçe bulundurması gerekmektedir.

Boşanma durumunda ise kadınlar evlenmeden önceki soyadlarına geri dönmektedir. bu değişiklik içinde yine SGK'ya başvurmak gerekmektedir. Bu işlem içinde nüfus kayıt örneği, boşanma ilamı ve soyadı değiştirme talebi ile ilgili dilekçe bulundurulması gerekmektedir.

SGK'ya soyadı değişimi ile ilgili bildirimde bulunurken dilekçe yazmak gerekmektedir. Bu dilekçenin baş kısmına SGK'nın unvanı yazılmalıdır. Ardından başvuruda bulunan kişinin sigorta numarası, çalıştığı kurum ve soyadının neden değiştirildiği ile ilgili bilgilerin yazılması gerekmektedir. Dilekçe bitirilirken kimlik bilgilerinin düzeltilmesinin talep edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde soyadı değişikliği yapmak mümkün olmaktadır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir