Yayınlanma:
Seferi nedir, kimler seferi sayılır? gibi sorular Ramazan ayının başlamasıyla merak edilmeye başlandı. Seferi, kişinin herhangi bir nedenle ikamet ettiği yerden kalkıp başka bir yere gitmesi veya gitmek için yola çıkmış kişiye de seferi veya müsafir denilir. İkamet ettiği yerden 90 km. uzağa giden seferi sayılır. Peki seferi namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? İşte seferilikle ilgili merak edilenler…
SEFERİLİK NEDİR?
Kişinin herhangi bir nedenle ikamet ettiği yerden kalkıp başka bir yere gitmesi veya gitmek için yola koyulması, Arapça’da sefer veya müsaferet olarak adlandırılmakta olup, bu şekilde yola çıkmış kişiye de seferî veya müsafir denilir. Seferînin mukabili mukimdir ve mukim bir yerde yerleşik bulunan, yolcu olmayan kişi anlamındadır. Türkçemiz’de seferîlik veya müsaferet yerine, çoğunlukla yolculuk tabiri kullanılmaktadır. Fıkıh ve ilmihal kitaplarında seferîlik veya yolculuk sözlük anlamına yakın olmakla birlikte, ondan farklı olarak, belirli bir mesafeye gitmek anlamındadır. Yolcu olan kişiyi ilgilendiren bazı özel ruhsat hükümleri bulunduğu için seferin tanımının ve mahiyetinin iyi belirlenmesi gerekir.
SEFERİLİK MESAFESİ NASIL BELİRLENİR?
Seferîlik belirlenirken yolun yalnız gidiş mesafesi esas alınır, dönüş mesafesi hesaba dahil edilmez. Yolculuk yapan kimse süratli gider ve bu mesafeyi daha kısa sürede katederse, bu mesafe hesabına göre yine yolcu sayılır. Yolculukta üç günün esas alınması ve üç günün zaman ve mesafe olarak ifade edilmesi konusunda herhangi bir âyet ya da hadis bulunmayıp, bu ayarlama İslâm hukukçuları tarafından yapılmıştır. Onlar bu zaman ve mesafe ayarını yaparken büyük ölçüde, sahâbenin Hz. Peygamber’in uygulamasını tavsif edişlerine ve onların kendi uygulamalarına dayanmışlardır. Meselâ Hanefîler üç günlük yolculuğun seferîlik hükümlerine esas olduğunu tesbit ederken büyük ölçüde, yolcu olan kişinin üç gün üç gece mest üzerine meshedebileceğini bildiren şu hadisi esas almışlardır: “Mukim kimse tam bir gün bir gece, yolcu ise üç gün üç gece mesh eder” (Müslim, “Tahâret”, 85; Ebû Dâvûd, “Tahâret”, 60).
Daha sonra bu üç günlük yol veya on sekiz saatlik yolculuk asrımızda değişik ince hesaplarla kilometreye çevrilmiştir. Bu çevirmenin de asıl sebebi, çağımızda hızlı ulaşım araçlarının ortaya çıkması sonucu, üç günlük süre ölçütünü uygulamanın neredeyse imkânsız hale gelmiş olmasıdır. Bu hesaplara göre, kişinin yolcu sayılacağı ve yolculuk ruhsatlarından istifade edeceği mesafe, küçük bazı farklılıklarla km. arasında tesbit edilmiştir. Ancak her iki ölçüyü yani zaman veya mesafeyi esas almanın ayrı ayrı problemleri vardır.
Mesafe esas alındığında, son derece hızlı ve konforlu vasıtaların ortaya çıkması sebebiyle, bu 90 kilometrelik yolun oldukça meşakkatsiz ve çok kısa bir süre içerisinde katedilebilmesidir. Zamanın esas alınması durumunda ise yine birçok problem ortaya çıkmakta, gelecek birkaç yıl içinde seferîlik ruhsatları diye bir şey kalmayacağı, hatta zamanın esas alınması halinde bugün bile seferîlik hükümlerinden istifade edilemeyeceği ileri sürülmektedir.
Bununla birlikte çağdaş İslâm bilginleri, bu ikisinden mesafe ölçüsünün daha objektif veya uygulanabilir olduğu kanaatindedirler. Hanefîler dışındaki çoğunluğa göre, namazların kısaltılmasını mubah kılan yolculuk, ortalama iki günlük yolculuk veya ağır yükle ve yaya olarak iki konaklık mesafedir. Seferîlik meselesinin üzerinde durulması, doğru bir tanımının yapılmaya çalışılması, bu durum için tanınmış bazı ruhsat ve kolaylıklardan istifade edilebilmesine yöneliktir. Başka bir ifadeyle, seferin ne olduğu sağlıklı bir şekilde ortaya konulmalı ki, seferî değilken seferîlik hükümlerinden istifa edilmiş olmasın veya seferî olunduğu halde sefer ruhsatlarından mahrum kalınarak gereksiz yere sıkıntı çekilmesin.
SEFERİ NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTIR?
Seferi olduğunuz durumlarda 4 rekatlık farz namazlar, 2 rekat kılınır. Sünnetlerin tamamı kılınır, müsait olunmazsa sünnetler terk edilebilir.
Seferi iken misafir olan imama, mukim olan (misafir olmayan) kişi uyduğunda, 4 rekatlı namazlarda imam 2 rekatı kıldırdıktan sonra sağına soluna selam verir. “Ben misafirim, mukim olanlar namazını tamamlasın” der. Mukim olanlar, imam ikinci selamı verince “Allâh-ü Ekber” diyerek kalkar, aynen imamın arkasındaymış gibi kıyamda, kıraat etmeden (okumadan), Fatiha Suresi okuyacak kadar bekler. Rükû ve secdelerini yapar. İkinci rekata kalkar, yine Fatiha sûresi okuyacak kadar bekleyip rükû ve secdelerini yapar. Ettahiyyatü, Salli, Barik ve Rabbena dularını okur , selam vererek namazı bitirir. (Namaz Hocası)
ArapçaistifaRamazan
Seferi: Yolculuk, yolculuğa çıkma; sefer mesafesine yolculuk yapma. Bir fıkıh terimi olarak yolculuk, belirli bir mesafeye gitmektir. Bu mesafe ise orta yürüyüşle üç günlük, yani on sekiz saatlik bir uzaklıktan ibarettir. Buna üç merhalelik mesafe de denir.
Ne zaman seferi olunacağı konusunda iki ayrı görüş vardır:
1. Mesafeyi esas alanlar. Bu anlayışa göre 90 (doksan) km kadar bir yolculuğa çıkılırsa seferi sayılacağından namazlarını kısaltır.
2. Zamanı esas alanlar. Bunlara göre 3 (üç) gün yolculuk yapmak kişiyi seferi yapar. Ancak bu durumda namazlarını kısaltır, yoksa kısaltamazlar.
Hanefilere göre seferi olan birisinin dört rekatlı namazları iki kılması gerekir. Ancak dört olarak da kılsa namazı geçerlidir. Şafilerde ise yolcu bile olsa tam kılmak daha faydalıdır. Farz edelim ki gerçekten seferi olduğumuz halde namazı tam kılsak bile, namazımız geçerlidir. Eğer gerçekten seferi değilsek bu durumda iki kılmak namazımızı bozar. O halde ihtiyaten de dört kılmanın daha isabetli olacağını düşünüyoruz. Bununla beraber bir anlayışı esas alıp ona göre hareket etmek, diğer anlayış sahiplerini de kötülememek gerekir.
Seferîliğin Hükümleri
Yolcular için bir takım kolaylıklar, ruhsatlar getirilmiştir. Ramazanda yolculukta bulunan için orucu geri bırakmak mübahtır. Yolcunun mesh süresi üç gün üç gecedir. Yolcu dört rekatlı farz namazlarını ikişer rekat olarak kılar. Buna "kasrı salat" denir.
Yolculukta dört rekatlı namazların kısaltılarak kılınması Kur'an, sünnet ve icma ile câizdir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Eğer kâfirlerin size fitne vermesinden korkarsanız, yeryüzünde sefere çıktığınız zaman namazları kısaltarak kılmanızda bir sakınca yoktur."(Nisa, 4/).
Bu âyette kısaltmanın korku şartına bağlanması o günkü olayı tespit etmek içindir. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s)'in çoğu yolculukları korkudan uzak değildi.
Ashab-ı Kiram'dan Ya'la b. Ümeyye (r.a) Hz. Ömer'e şöyle demiştir:
"Biz neden namazları kısaltarak kılıyoruz? Halbuki güven içindeyiz." Hz. Ömer de buna cevap olmak üzere şöyle buyurdu:
"Ben de aynı durumu Hz.. Peygamber'e sormuştum; şöyle buyurmuştu:
'Bu, Allah'ın size verdiği bir bağıştır, Allah'ın sadakasını kabul edin.'" (Müslim, Misafir, 4; Tirmizi, Tahare, 4, 20; Nesâi, Taksir, I).
Hz. Peygamber'in umre, hac veya savaş için yaptığı yolculuklarında namazları kısaltarak kıldığı ile ilgili haberler tevatür derecesindedir. Abdullah ibn Ömer (r.a) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (s.a.s)'e yolda arkadaşlık ettim. O, yolculuklarında iki rekattan fazla kılmazdı. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman da böyle yaparlardı." (İbn Mâce, İkâme, 75).
Hz. Ömer'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Yolcunun namazı, Nebinizin lisanı üzere kısaltılmaksızın tam iki rekattır." (Buhârî, Taksîr, 11; Küsûf, 4; İbn Mâce, İkâme, 73, ).
- Yolcunun dört rekatlı farz namazları kısaltması zorunlu mudur; yoksa kısaltmakla tam kılmak arasında serbest midir?
Hanefîlere göre,yolcunun namazları kısaltarak kılması vacib ve aynı zamanda azimettir. Yolcunun bilerek iki rekattan fazla kılması mekruhtur. Bununla birlikte iki rekat kılıp da teşehhütte bulunduktan sonra iki rekat daha kılacak olsa farzı eda etmiş, son iki rekât da nafile olmuş olur. Ancak selâmı tehir etmiş olmasından ötürü kötü bir iş yapmış sayılır. Fakat birinci teşehhüdü terketse veya ilk iki rekatta kıraatta bulunmamış olsa farzı eda etmiş olmaz. Nitekim sabah ve cuma namazlarında da hüküm böyledir.
Hz. Aişe (funduszeue.info)'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Namaz ikişer rekat olarak farz kılındı, sonra hazarda ziyade olundu, seferde ise olduğu gibi bırakıldı." (Buhari, Salat,1; Müslim, Misafirin,1; Ebû Davud, II/3).
İbn Abbas (r.a)'ın şöyle dediği nakledilmiştir:
"Allah Teâla namazı, Peygamberimizin dili ile hazarda dört rekat, seferde iki rekat olarak farz kılmıştır." (Müslim, Müsâfirîn, 5, 6; Ebû Davud Sefer, 18; Nesâî, Havf 4; İbn Mace İkame, 75).
Malikilere göre, seferde namazı kısaltarak kılmak müekked sünnet, Şafiî ve Hanbelilere göre ise yolculukta namazları kısaltarak kılmak, muhayyer olmak üzere ruhsattır. Seferî kişi namazlarını kısaltarak da tam olarak da kılabilir. Ancak Hanbelîlere göre kısaltmak mutlak olarak tam kılmaktan daha faziletlidir. Çünkü, Hz. Peygamber ile dört halife bu şekilde yapmaya devam etmişlerdir.
Yolculuk ister ibadet için, ister mübah veya masiyet bulunan bir amaçla olsun, her türlü yolculuk sırasında namazları kısaltmak caizdir. Meselâ; yol kesmek, meşrû olmayan bir eğlenti yapmak veya başka bir haram işlemek için yolculuk yapan kimse de ruhsatlarından yararlanır. Zira bu konudaki nasslar bunun ifadesidir:
"Yeryüzünde yürüdüğünüz zaman sizin için namazları kısaltmanızda bir sakınca yoktur." (Nîsa, 4/)
âyetinde yolculuğun meşrû veya gayri meşrû olması arasında bir ayırım yapılmamıştır (İbnül-Hümâm, a.g.e., I/ vd.; İbn Abidin, Reddül-Muhtar, I/, ).
Hanefiler dışındaki çoğunluk müctehidlere göre ise; yol kesmek, şarap ve haram şeylerin ticaretini yapmak gibi Allah'a isyanın söz konusu olduğu yolculuklarda, sefere mahsus olan namazların kısaltılması, birleştirilmesi oruçlunun iftar etmesi, mestler üzerine üç gün mesh etmek, binek üzerinde nafile namaz kılmak gibi ruhsatlar mübah olmaz. Çünkü bu gibi kimseler Allah'a isyan için yolculuk yapmış sayılır. Bu konudaki kaide şudur:
"Ruhsatlar masiyet ve kötülük işlemeye dayanak yapılamaz."
Yine Allah Teâlâ darda kalana ölü hayvan etini yemeyi "haddi aşmama ve Allah'a isyanda bulunmama" şartına bağlamıştır (Bakara, 2/). Bu durua ruhsatlar günah ve kötülük işlemeye dayanak yapılamaz (İbn Kudame, el-Muğnî, Kahire , II/; Zühaylî, II/ vd.; İbn Rüşd Bidâyetül-Müctehid, I/).
Seferi kimse bir beldede on beş gün ve daha fazla kalmaya niyet edince mukîm olur ve artık namazlarını tam kılar. Eğer on beş günden az kalmaya niyet ederse seferîliği devam eder. Bu konuda dayanılan delil, kadınların temizlik süresine kıyastır. Temizlik süresi, hayız sebebiyle kadının üzerinden düşen namaz ve orucun edasına dönmeyi gerektirir. İkamet yerinde bulunmak da sefer sebebiyle kişinin üzerinden düşen bazı vecibelerin yapılmasına geri dönmeyi gerektirir. Bu yüzden temizlik süresinin on beş gün ile sınırlanması gibi, en az ikâmet süresinde on beş gün olarak takdir edilmesi gerekir. Bu görüş İbn Abbas ve İbn Ömer (r.a)'dan nakledilen şu söze dayanır:
"Seferî olduğun halde bir beldeye girer ve bu beldede on beş gün kalmaya niyet edersen, namazını tam kıl. Eğer buradan ne zaman sefere çıkacağını bilmezsen namazlarını kısaltarak kıl." (ez-Zühayli, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk /, II/).
Bir yolcu, bir beldede belirli bir ihtiyacını görmek için beklerse, bekleme işi yıllarca sürse bile namazlarını kısaltarak kılar. On beş günden fazla kalmaya, niyet etmediği için seferîlik hali devam eder. Nitekim İbn Ömer (r.a) Azerbaycan'da altı ay kalmış ve namazlarını bu şekilde kısaltarak kılmıştır. Bir kısım sahabenin de böyle yaptığı rivayet edilmiştir.
Ordu bir beldeye girse, askerler burada on beş günden daha fazla kalmaya niyet etseler bile namazlarını kısaltarak kılarlar. Çünkü orada kalmak veya yenilip çekilmek ihtimali bulunduğu için, süre ile ilgili niyet geçerli değildir.
Şâfiî ve Malikilere göre, yolcu bir yerde dört gün kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar. Çünkü sünnette, dört günden az ikâmetin, seferin hükmünü kesmeyeceği açıklanmıştır. Rasülullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
"Muhacir hacdaki ibadetlerini yaptıktan sonra üç gün ikâmet eder."
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s), umre yaptığı zaman Mekke'de üç gün süreyle kaldığı halde namazlarını kısaltarak kılıyordu. (eş-Şevkânî, Neylül-Evtâr, III/ vd.).
Hanbelîlere göre yolcu, dört günden fazla veya yirmi vakitten fazla kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar. Bundan az olursa kısaltarak kılar.
Yolculuk ve ikâmet hallerinde, tabi olanın değil, tabi olunanın niyeti geçerlidir. Bu yüzden asker, komutanının; işçi işvereninin; öğrenci hocasının; kadın kocasının niyetine göre mukim veya yolcu olmuş olur.
Yolculuk konusunda henüz erginlik çağına girmemiş olan çocuk hakkında da sefer hükümleri cereyan etmez. Şâfiîlere göre ise, mümeyyiz çocuğun yolculuğa niyeti geçerli olup, namazını kısaltarak kılabilir.
Yolculukta bulunan kimse tabi olduğu kimsenin nereye gideceğini ve niyetini bilmediği ve sorusuna da cevap alamadığı takdirde üç günlük mesafeye kadar namazlarını tam kılar, ondan sonra kısaltmaya başlar.
İslâm devlet başkanı, sefere niyet etmeksizin ülkesi içinde bir süre dolaşacak olsa, namazlarını tam kılar; fakat, sefer süresi dolaşmaya niyet ederse, namazlarını kısaltır. Doğru olan budur.
Mukîmin kazaya kalan namazları, yolculuğa çıkmasıyla ve yolcunun kazaya kalan namazları da ikamete niyet etmesiyle değişmez. Bu yüzden seferde iken kazaya kalan namazları ikişer rekat olarak kılar. Bir yolcu da ikâmet zamanında kazaya kalmış namazlarını dörder rekat olarak kılar.
Mukîm, müsafire; müsafir de mukîme uyabilir. Burada müsafir iki rekatın sonunda selâm verince, mukîm kalkar -sağlam görüşe göre- kıraatta bulunmaksızın namazını tamamlar; yanılırsa secde de etmez. Çünkü, bu mukîm bir lâhik mesabesindedir (bk. "lahik" mad.). İmam olan müsafirin, namazdan önce "Ben seferîyim, siz namazlarınızı tamamlayın." demesi müstehaptır.
Yolcu ise ancak vakit içinde mukîme uyabilir. Bu durumda dört rekatlı bir farz namazını mukîm gibi tam olarak kılar. İmama vakit içinde uymakla farz namazı iki rekattan dört rekata dönüşmüş olur. "İbn Abbas 'Seferî'nin durumuna ne dersiniz? Yalnız başına kılınca iki rekat, mukîm olarak dört rekat kılıyor.' sorusuna; 'Bunu yapmak sünnettir.' cevabını vermiştir" (ez-Zühayli, a.g.e., II, ).
Nâfi' şöyle demiştir:
"İbn Ömer seferî olduğu zaman imamla birlikte kılınca dört rekat kılar; yalnız başına kıldığı zaman ise iki rekat kılardı."(ez-Zühayli, a.g.e., II/).
Bir kimse müsafir iken kazaya kalan dört rekatlı bir namazında mukîm imama uyamaz. Çünkü bu namaz daha önceden iki rekat olarak meydana gelmiştir.
Yolculuk veya yağmur, kar gibi bir mazeretle iki namazı bir vakitte kılmak caiz değildir. Yalnız Arafat'ta öğle ile ikindi, Müzdelife'de akşam ile yatsı namazlarını birleştirip cemaatle kılmak caiz görülmüştür (bk. "Namazın Vakitleri").
Hanefîler dışında üç mezhep imamına göre, bir mazeret bulununca öğle ve ikindi veya akşam ile yatsı namazlarını takdim veya tehir şekliyle bir vakitte birleştirmek caizdir. Meselâ; öğle namazı ile ikindi namazı öğle vaktinde kılınabileceği gibi, ikindi vaktinde akşam ile yatsı birleştirilerek iki vakitten birinde yani takdim veya te'hirle kılınabilir. Hanefîlerin dışında kalan alimler takdim ve te'hir'in caiz olduğu kanaatindedirler. Ancak bunun da bazı şartları vardır. Her zaman geçerli değildir.
Mukîm iken kazaya kalan namazlar, yolculuğa çıkmakla veya yolcu iken kazaya kalan namazlar mukîm olmakla değişikliğe uğramaz. Bu yüzden yolculukta kazaya kalan dört rekatlı namazlar, ister yolculuk sırasında isterse mukîm iken kaza edilsin, kısaltılarak kılınır. Mukîm iken kazaya kalan namazlar da yolculuk halinde kaza edilecekse tam olarak kılınır.
Yolculuğun Sona Ermesi:
Aslî vatana dönüp gelmekle yolculuk hali sona erer. Burada oturmaya niyet edilip edilmemesi sonucu değiştirmez. İkâmet vatanına dönüşte ise, oturmaya niyet gereklidir.
Vatan üçe ayrılır:
1. Aslî vatan: Bir kimsenin doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği veya içinde barınmayı kasd edip, başka yeri vatan edinmek istemediği yere "aslî vatan" denir.
2. İkâmet vatanı: Bir kimsenin doğup büyüdüğü, evlenip içinde sürekli yerleşmeye karar verdiği bir yer niteliğinde olmaksızın, yalnız içinde on beş günden fazla kalmak üzere yerleştiği yere de "ikâmet vatanı (vatan-ı ikâmet)" denir. Askerlik, öğrencilik, işçilik veya memurluk gibi hizmetler sebebiyle sürekli bir şekilde yerleşilmeyen beldeler on beş günden fazla kalmaya niyet edilmesi yüzünden "ikâmet vatanı" niteliğindedir.
3. Süknâ vatanı: Bir yolcunun, içinde on beş günden az oturmak istediği yer de kendisinin bir vatan-ı süknâsı olur. Bu sonuncuya itibar edilmez. Bununla ne aslî vatan ve ne de ikâmet vatanı değişmez. Böyle bir yolcu, hem yolculuk sırasında hem de on beş günden az kaldığı bu süre içinde "seferî" sayılır; Aslî veya ikâmet vatanlarına olan yolculukta ise yalnız yolculuk sırasında seferî hükümleri uygulanır. Bu vatanlara ulaşan kimse, orada "mukîm" sayılır.
Seferîlik konusunda bu vatanlar kendi misli ile veya üstü ile bozulur, aşağısı ile bozulmaz. Bu yüzden insanın asıl vatanı olan yer, diğer ikâmet ve süknâ vatanları ile bozulmaz. Yani vatan-ı ikâmette bulunan kimse vatan-ı aslîye dönmekle müsafir olmaz. İnsan doğup yerleştiği veya karısının yerleştiği yere varınca seferî olmaz. Sadece gideceği bu yer seferi olacak kadar uzak ise yolculuk sırasında seferî olur, fakat oraya varınca seferîliği kalkar.
Bir kimse yerleştiği yerden, yine sürekli olarak yerleşmek amacıyla başka bir yere giderse, gittiği yer vatan-ı aslîsi olur; birinci vatanı vatan-ı aslî olmaktan çıkar. Çünkü, Hz. Peygamber (s.a.s) Mekke'ye gittiklerinde kendisini müsafir saymış ve "Biz seferîyiz" buyurmuştur (eş-Şevkânî, a.g.e., III/).
Vatan-ı aslî, vatan-ı ikâmetle bozulmaz. Doğduğu veya karısının bulunduğu yerden öğrencilik, askerlik, işçilik gibi bir amaçla on beş günden az kalmak üzere başka bir yere giden bir kimsenin önceki aslî vatanı nitelik değiştirmez. Oraya dönünce üç gün bile kalacak olsa seferî sayılmaz. Çünkü vatan-ı ikâmet, vatan-ı aslîyi bozmaz.
Bir kimse bir şehirde otururken ailesini nakletmeden başka bir şehirde de evlense, her iki şehir kendisi için asıl vatan olur. Hangisine gitse mukîm sayılır. Vatan-ı ikâmet ise, başka bir vatan-ı ikâmete gitmek veya oradan ayrılıp yolculuğa çıkmak yahut aslî vatana dönmekle bozulur. Yani vatan-ı ikâmetten ayrılan kimse, yeniden buraya döndüğünde on beş günden az kalacaksa seferî sayılır.
On beş günden az kalınacak yer olan vatan-ı süknanın bir önemi yoktur. Kişi orada seferî sayılır. Bu vatan, diğer vatan çeşitlerini değiştirmez. Kişi on beş günden kısa süren ve seferi olacak kadar uzağa yaptığı tüm yolculuklarında, şehrin yerleşim alanları dışına çıktığı andan itibaren ve gittiği yerde seferî sayılır. Bu durum geri dönünceye kadar devam eder.
Cemaatle namâzda mukîm müsafire uymuşsa, müsafir iki rekat kılınca selâm verir, mukim selâm vermeyip namazı dörde tamamlar. Namazı dörde tamâmlarken hiç bir şey okumaz; çünkü namazın baş tarafını imamla kılmış ve farz kıraat yerine gelmiştir. (İbnü'l-Hümam, I, ; İbn Âbidîn, I/ vd.; Zeylaî, et-Tebyîn, I/).
(Şamil İA.)
Ramazan ay geldiinde insanlarn oruçlarnn kabul olmas için pek çok hususa dikkat edilir. En hassas ekilde orucu tutmak isteyenler, akllarndaki soru iaretlerine güvenilir ve net yantlar ararlar. 11 ayn sultan, aylarn en bereketlisi ramazan aynda skça gündeme gelen sorulardan biri de seferi iken oruç tutulur mu olmaktadr. Seferi oruç tutulur mu yani yolda oruç tutulur mu sorusunun cevabn sizin için aratrdk.
Dini konularda merak edilenlerle ilgili en yetkili mercilerden bilgi almak önemlidir. Seferi oruç Diyanet leri tarafndan da çerçevesi anlatlan bir ibadettir. Seferi iken oruç tutulur mu Diyanet tarafndan yantlanan ve her sene gündeme gelen bir konu olmutur. Bu sene de Diyanet leri Bakanl tarafndan gündeme gelmitir ve insanlarn oruç tutma konusundaki meraklar giderilmitir.
Seferi oruç nasl olurseferi oruç artlar nelerdir ve seferi oruç kaç km yolculuklarda geçerlidir diyenler için hazrladmz bu yazda seferi oruca dair merak edilen detaylar yer alyor. Eer ramazan aynda bir ehirden dier ehre gitmek isterseniz bu satrlardaki bilgileri hatrlayp oruç tutma eylemini netletirebilirsiniz.
lginizi çekebilir: Göz, Kulak, Burun Damlas Orucu Bozar M?
Öncelikle seferi oruç ne demek ksaca açklayalm. Seferi oruç, bir kiinin bulunduu ehirden farkl bir yere gitmesi durumunda kazaya brakaca oruçtur. Ramazan ay dönemi içinde kiiler çeitli nedenlerden dolay seyahat halinde olabilir.
Meslei oförlük olan ya da i için ehirleri gezen birisi oruç tutma konusunda tereddüt edebilir. Gidilen uzun yollar, aç ve susuz halde farkl ehirlerde bulunmak insanlar biraz düündürse de slam dininde bu durumun da bir kolayl salanmtr.
Eer ramazan günlerinde evinizden farkl bir ehirde ve evde 15 gün geçirecekseniz ve bulunduunuz ehirden 90 km uzaa gidecekseniz daha sonra tutmak üzere seferi orucunu kazaya brakabilirsiniz.
Seferi oruç niyeti nasl yaplr, sefere çklma durumu varsa hiç niyet yaplmamal mdr sorusunu Diyanet cevaplamtr. Yant öyledir: “Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculua çksa bu yolculuk esnasnda meru baka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamaldr.”
lginizi çekebilir: Kan Vermek Orucu Bozar M? Diyanet Cevab
slam dininde seferi oruç artlar belirlenmitir. Bir kiinin seferi orucunu tutmas için u durumlar yerine getirmesi gereklidir:
Seferi oruç artlar arasnda en önemlisi yolculuk mesafesiyle ilgilidir.
Yaanlan ehrin dnda en az 90 km uzaklkta bir yere yolculuk yaplacaksa; seferi oruç tutulabilir. Kii yolculuk yapt ehirde 15 günden fazla kalacaksa, o artk gittii yerde misafir deildir ve orada oruç tutma görevini tamaktadr.
Eer 15 günden daha az bir süre kalacaksa gidilen yerde misafir olarak kabul edilir ve oruç tutma zorunda deildir. Dilerse bu orucu kazaya brakabilir ve sonrasnda tutabilir.
Yolculuk bitiminde kaç gün oruç tutulmadysa; o günlerin kaza orucunun tutulmas gerekir. Seferi oruç kaç km diyenler için 90 km artnn altn çizebiliriz.
Ramazan’da sefer mesafesi (en az 90 km.) bir yere gitmek için yola çkacak olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Fakat niyet ettikten sonra gündüzün yolculua çksa bu yolculuk esnasnda meru baka bir mazereti bulunmazsa orucunu bozmamaldr.
Balanan bir ibadetin mazeret yoksa tamamlanmas gerekir. Sefer bir mazeret olduu için, eer orucunu seferîlii baladktan sonra bozarsa kendisine keffâret gerekmez, sadece kaza gerekir. (bn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, ). Hz. Peygamberin (s.a.s.) Mekke’nin fethi için sefere çktnda oruçlu iken, Kadîd denilen yere varnca orucunu bozmas (Buhârî, Savm, 34; Müslim, Syâm, 88) sava artlarnn gerei olarak deerlendirilebilir.
Bilgi kaynak: funduszeue.info
Seferi iken oruç tutulabilir. ayet oruç tutan kiinin ileri aksamayacak ve salna herhangi bir zarar gelmeyecekse ramazan aynda tuttuu orucun sevab büyüktür. Dilersiniz ki uzun yolculuk yapacak kiiler, özellikle de oförler uyank kalmak adna yeme içme eylemine devam etmelidir.
Su, kahve ve çay içerek uykularn datrlar. Özellikle de çok uzun yolculuklar yapan kiiler bir süre sonra ackma hissine kaplr. Bu ackma ve susama halini gidermek için oruç tutulmas gerekmez. Daha sonra kazaya brakarak telafi edebilir.
90 km uzakla gidecek olanlar, eer dayanacak haldeyse ramazan orucunu tutup gittii yerde iftarn yapabilir. Seferde iken oruç tutulur mu sorusunun cevab evettir ancak kazaya brakmak da caizdir yani dinen bir sakncas yoktur.
Ramazanda seferi orucu tutan nafile oruç tutmu gibi düünülerek nafile sevab alyor diye yorumlanmaz, Diyanet sayfasnda farz sevab alnacan belirtmitir.
lginizi çekebilir: Di Frçalamak Orucu Bozar M? Diyanet Cevab
Orucu bilinçli ekilde bozmann günah olduu ifade edilir. Fakat baz durumlarda oruç istemsiz ekilde bozulabilir. Hastalk halleri bu durum içindedir. Zaruri bir durumda doktor kesin gerekli dediinde gda takviyeli serum alnrsa ya da ine yaplrsa seferi oruç bozmak zorunda kalr ve sonradan orucun kazas gerekir.
Seferi iken oruç bozmak istenirse ne yaplr? Niyetlenmi orucu bozmak günah olarak bilinir. Fakat daha sonra tutmak amacyla kazaya braklrsa günah affedilir. Yolculua çkmadan niyetlenen, aniden yolculua çkmas gereken kii sefer halinde olduu için orucunu bozabilir.
Kuran’ Kerim’de seferi oruçla ilgili öyle ayetler yer almaktadr:
“(O sayl günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doru yolun ve hak ile batl birbirinden ayrmann apaçk delilleri olarak Kur’an’n kendisinde indirildii ramazan aydr. Öyle ise içinizden kim bu aya ularsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamad günler saysnca baka günlerde tutsun. Allah, size kolaylk diler, zorluk dilemez. …” (Bakara Suresi, )
Bakara Suresi seferi oruç ayeti bulundururken oruç ile ilgili bir baka ayet de öyledir: “Eer o sizi boarsa, Rabbi ona, sizden daha hayrl, Müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eler verebilir.” (Tahrim Suresi 5. Ayet)
Rivayet edilir ki:
Hz. Aie Radiyallâhu Anhâ anlatyor:
Hamza ibni Amr el-Eslemi Radiyallâhu Anh, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemden yolculuk srasnda tutulan orucu sordu. Kendisi çok oruç tutan birisiydi.
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem öyle cevap verdiler:
“Dilersen tut, dilersen tutma.”
(Buhari, Savm: 33; Müslim, Syâm: ; Muvatta, Siyâm: 24; Tirmizî, Savm: 19; Ebu Dâvud, Savm: 42)
Bir baka rivayete göre:
Hz. Enes Radiyallâhu Anh anlatyor:
“Biz Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem ile beraber (seferde) idik. Bir ksmmz oruçlu, bir ksmmz oruçsuz idi. Ne oruçlu oruçsuzu ayplyor, ne de oruçsuz oruçluyu knyordu.”
(Buhari, Savm: 37; Müslim, Syâm: 98; Muvatta: 23; Ebu Dâvud, Savm: 42)
Seferi haldeyken yani yoldayken seferi oruç tutulduysa ve ehir deitirildiyse orucun hangi saatte açlaca konusu da kafa kartrabilmektedir. Bu konuda Diyanet leri açklamasna göre gidilen yerin iftar vaktinde oruç açlmaldr.
Eer iftar saatlerine yakn oruçlu kii uçakla yolculuk ediliyorsa yani yüksekte ise orucunu açmak için günein batmasn beklemelidir. Karada yolculuk ediliyorsa geçilen yerin iftar saatine göre oruç açlr.
Seferi iken oruç nasl açlr, bulunduumuz vasta çeidine göre deiiklik var mdr diyenler için özet bir cevap da verelim. Otobüs, arabada ya da gemide yolculuk ediliyorsa geçilen yerde iftar saati olduunda oruç açlabilir. Uçakla yolculuk ediliyorsa orucu açmak için günein kaybolmas esas alnr.
Yolculua çkan bir kiinin, oruç tutmamas caizdir. ayet kiinin üzerinde oruç farz varsa; kii orucunu sonraki günlerde tutmak adna kazaya brakabilir.
Kii gidecei yerde 15 günden fazla bir sürede kalacaksa; artk seferi olmaktan çkyor. 15 günden fazla kald durumda oruç tutma yükümlülüü hatrlatlr. ayet çeitli nedenlerden dolay 15 günden az kalacaksa oruç tutma zorunluluu yoktur.
Diyanet tarafndan yaplan açklamaya göre eer yolculuk uçakla yaplyorsa; iftar saatinin olduu sürede uçan bulunduu ehir iftar belirler. ayet araçla yaplan bir yolculuksa, iftar vakti geldiinde hangi konumdaysanz o saate göre iftar yapabilirsiniz.
Oruç Tutarken En Çok Yaplan 8 Hata
Oruç Tutmann 6 Kolay ve Salkl Yolu
6 Admda Vücudunuzu Oruca Hazrlayn
Orucu Bozan eyler: 19 Durum – Soru Cevap
Oruç Tutmann Salnz çin Bilimsel 10 Faydas
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası