Türk Toraks Derneği KOAH Çalışma Grubu Başkanı da olan Polatlı, Omicron'un Delta'ya göre çok daha bulaşıcı olmasına karşın hastaneye, yoğun bakıma yatırılma oranlarının daha düşük görüldüğünü söyledi.
Mevcut bulgulara göre, Omicron'un öncelikle üst solunum yollarında çoğaldığını, önceki varyantlara kıyasla akciğerlere daha az zarar verdiğini ve daha az insanda ciddi hastalığa neden olduğunu anlatan Polatlı, şöyle konuştu:
"Omicron'la hastalığın şiddetinin azaldığının bir göstergesi, aşılanmamış kişilerin Delta'ya göre Omicron ile hastaneye yatırılma olasılığının daha düşük görünmesidir. Ancak Omicron'un daha hafif hastalık tablosuna yol açması, Delta'dan çok daha fazla aşılı insana bulaşması gerçeğinden de kaynaklanıyor olabilir. Yine de bazı hastalar, özellikle aşılanmamış veya bağışıklık sistemi zayıf olanlar, Omicron enfeksiyonlarından ciddi şekilde hastalanabilirler."
Prof. Dr. Polatlı, Covid-19'un önceki varyantlarında en sık ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve nefes darlığını gördüklerini, Omicron'da ise kuru öksürük, boğaz ağrısı gibi üst solunum yolu belirtilerinin ön planda olduğunu ifade etti.
Polatlı, ayrıca burun akıntısı veya tıkanıklık, tat veya koku kaybı, baş ağrısı, halsizlik, vücut ve eklem ağrıları, mide bulantısı, iştahsızlık, ishal veya kusmanın da hasta şikayetleri arasında yer aldığını dile getirdi.
İnsan vücudunda biriken virüs miktarının "viral yük" olarak adlandırıldığına işaret eden Polatlı, şunları kaydetti:
"Alfa ve Delta varyantlarında insanlar, en yüksek viral yüklerine enfeksiyondan yaklaşık 3 gün sonra ulaşma eğiliminde oluyor ve ortalama 6 gün sonra virüs giderek azalarak vücutlarından temizleniyor. Araştırmalara göre, Omicron'da virüs ortalama 5-7 günde vücuttan temizleniyor, enfeksiyon biraz daha düşük viral yüklerle sonuçlanıyor. Yeni kılavuzlar da enfekte kişilerin semptomsuz olmaları, semptomlarının düzelmesi ve ateşlerinin olmaması durumunda 7 gün sonra karantinadan ayrılabileceklerini söylüyor."
Bazı olgularda bu sürenin uzayabileceğine vurgu yapan Polatlı, "Bununla birlikte hastalığı geçiren kişilerin başkalarının yanındayken izolasyonlarını sürdürmeleri, ek tedbir olarak 5 gün daha yüze iyi oturan maskeler takmaları önemli. Semptomların çözülmesine kadar geçen süre, hastalık öncesi risk faktörlerinin yanı sıra akut hastalığın ciddiyetine ve hastanın tanımladığı semptomlara bağlı değişebilir." uyarısında bulundu.
Covid-19'a yakalanan tam aşılanmış hastaların da kendilerini mutlaka tecrit etmesi gerektiğini aktaran Polatlı, son 24 saatte boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, nefes darlığı gibi yakınmaların tamamen geçmiş olması durumunda kişilerin 7 gün sonra karantinadan çıkabileceğini anımsattı.
Prof. Dr. Mehmet Polatlı, bazı hastalarda "uzamış Covid-19 sendromu" olarak bilinen "Post Kovid" sendromunun da görülebildiğine işaret ederek, "Uzun süreli Covid-19 semptomları arasında aşırı yorgunluk, hafıza veya konsantrasyon sorunları, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, tat ve koku değişiklikleri ile eklem ve kas ağrısı yer alıyor." dedi.
Covid-19 geçirenlerde "beyin sisi" olarak adlandırılan bilişsel işlev bozukluğu ve yorgunluğunu da gördüklerini söyleyen Polatlı, şöyle devam etti:
"Covid-19 sonrasında birçok sistemin etkilenmesine bağlı göğüs ağrısı, anksiyete veya depresyon, kas ağrıları, ateş, tat-koku kaybı gibi 3-9 ay sürebilen yakınmalar olabilir. Bu durumun süresi veya ne kadar sürdüğü konusundaki bilgilerimiz hala tam olarak net değil.
Fakat şu anki veriler, hafif hastalığı olan hastaların önemli bir bölümünün, akut hastalığı takiben birkaç aya kadar semptomlar yaşayabileceğini gösteriyor. Hastaneye yatan Covid-19 hastalarının önemli bir bölümü ise taburcu olduktan sonra en az 2 ay ve hatta 12 aya kadar ilerleyen daha uzun sürelerde semptomlar yaşayabiliyor."
Özellikle Covid-19 kaynaklı nefes darlığı yaşayanların bu sıkıntısının genellikle 2-3 ay içerisinde yavaş yavaş düzeldiğini, bazen de 12 aya kadar uzadığını anlatan Polatlı, inatçı öksürüklerin ise ortalama 3 ayda sona erdiğini dile getirdi.
Polatlı, "Covid-19 hastaları arasında göğüste rahatsızlık, ağrı hissi de yaygındır ve yavaş yavaş düzelebilir. Tat ve koku kaybı çoğu hastada 1 ayda tam veya tama yakın iyileşme göstermekle birlikte daha uzun da sürebilir. Bazı Covid-19 hastalarında hastaneden taburcu olduktan sonra konsantrasyon ve hafıza sorunları 6 hafta veya daha uzun süre devam etmektedir." diye konuştu.
Prof. Dr. Polatlı, gözlemsel çalışmalarda anksiyete, depresyon gibi psikolojik semptomların da akut Covid-19 enfeksiyonundan sonra yaygın görüldüğünü belirtti.
Türk Toraks Derneği KOAH Çalışma Grubu Başkanı da olan Polatlı, omicronun deltaya göre çok daha bulaşıcı olmasına karşın hastaneye, yoğun bakıma yatırılma oranlarının daha düşük görüldüğünü söyledi.
Mevcut bulgulara göre, Omicron'un öncelikle üst solunum yollarında çoğaldığını, önceki varyantlara kıyasla akciğerlere daha az zarar verdiğini ve daha az insanda ciddi hastalığa neden olduğunu anlatan Polatlı, şöyle konuştu:
"Omicronla hastalığın şiddetinin azaldığının bir göstergesi, aşılanmamış kişilerin Delta'ya göre omicron ile hastaneye yatırılma olasılığının daha düşük görünmesidir. Ancak omicronun daha hafif hastalık tablosuna yol açması, deltadan çok daha fazla aşılı insana bulaşması gerçeğinden de kaynaklanıyor olabilir. Yine de bazı hastalar, özellikle aşılanmamış veya bağışıklık sistemi zayıf olanlar, omicron enfeksiyonlarından ciddi şekilde hastalanabilirler."
"Kuru öksürük ve boğaz ağrısı belirtileri daha ön planda"
Prof. Dr. Polatlı, COVID-19'un önceki varyantlarında en sık ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve nefes darlığını gördüklerini, omicronda ise kuru öksürük, boğaz ağrısı gibi üst solunum yolu belirtilerinin ön planda olduğunu ifade etti.
Polatlı, ayrıca burun akıntısı veya tıkanıklık, tat veya koku kaybı, baş ağrısı, halsizlik, vücut ve eklem ağrıları, mide bulantısı, iştahsızlık, ishal veya kusmanın da hasta şikayetleri arasında yer aldığını dile getirdi.
"Ortalama 5-7 günde vücuttan temizlenebiliyor"
İnsan vücudunda biriken virüs miktarının "viral yük" olarak adlandırıldığına işaret eden Polatlı, şunları kaydetti:
"Alfa ve delta varyantlarında insanlar, en yüksek viral yüklerine enfeksiyondan yaklaşık 3 gün sonra ulaşma eğiliminde oluyor ve ortalama 6 gün sonra virüs giderek azalarak vücutlarından temizleniyor. Araştırmalara göre, omicronda virüs ortalama 5-7 günde vücuttan temizleniyor, enfeksiyon biraz daha düşük viral yüklerle sonuçlanıyor. Yeni kılavuzlar da enfekte kişilerin semptomsuz olmaları, semptomlarının düzelmesi ve ateşlerinin olmaması durumunda 7 gün sonra karantinadan ayrılabileceklerini söylüyor."
"Ek tedbir olarak 5 gün daha yüze iyi oturan maskeler takılmalı"
Bazı olgularda bu sürenin uzayabileceğine vurgu yapan Polatlı, "Bununla birlikte hastalığı geçiren kişilerin başkalarının yanındayken izolasyonlarını sürdürmeleri, ek tedbir olarak 5 gün daha yüze iyi oturan maskeler takmaları önemli. Semptomların çözülmesine kadar geçen süre, hastalık öncesi risk faktörlerinin yanı sıra akut hastalığın ciddiyetine ve hastanın tanımladığı semptomlara bağlı değişebilir" uyarısında bulundu.
COVID-19'a yakalanan tam aşılanmış hastaların da kendilerini mutlaka tecrit etmesi gerektiğini aktaran Polatlı, son 24 saatte boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, nefes darlığı gibi yakınmaların tamamen geçmiş olması durumunda kişilerin 7 gün sonra karantinadan çıkabileceğini anımsattı.
"Hastalık sonrası 3-9 ay sürebilen yakınmalar olabilir"
Prof. Dr. Mehmet Polatlı, bazı hastalarda "uzamış COVID-19 sendromu" olarak bilinen "Post COVID" sendromunun da görülebildiğine işaret ederek, "Uzun süreli COVID-19 semptomları arasında aşırı yorgunluk, hafıza veya konsantrasyon sorunları, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, tat ve koku değişiklikleri ile eklem ve kas ağrısı yer alıyor" dedi.
COVID-19 geçirenlerde "beyin sisi" olarak adlandırılan bilişsel işlev bozukluğu ve yorgunluğunu da gördüklerini söyleyen Polatlı, şöyle devam etti:
"Koronavirüs sonrasında birçok sistemin etkilenmesine bağlı göğüs ağrısı, anksiyete veya depresyon, kas ağrıları, ateş, tat-koku kaybı gibi 3-9 ay sürebilen yakınmalar olabilir. Bu durumun süresi veya ne kadar sürdüğü konusundaki bilgilerimiz hala tam olarak net değil.
Fakat şu anki veriler, hafif hastalığı olan hastaların önemli bir bölümünün, akut hastalığı takiben birkaç aya kadar semptomlar yaşayabileceğini gösteriyor. Hastaneye yatan COVID-19 hastalarının önemli bir bölümü ise taburcu olduktan sonra en az 2 ay ve hatta 12 aya kadar ilerleyen daha uzun sürelerde semptomlar yaşayabiliyor."
"Konsantrasyon ve hafıza sorunları 6 hafta devam edebiliyor"
Özellikle COVID-19 kaynaklı nefes darlığı yaşayanların bu sıkıntısının genellikle 2-3 ay içerisinde yavaş yavaş düzeldiğini, bazen de 12 aya kadar uzadığını anlatan Polatlı, inatçı öksürüklerin ise ortalama 3 ayda sona erdiğini dile getirdi.
Polatlı, "COVID-19 hastaları arasında göğüste rahatsızlık, ağrı hissi de yaygındır ve yavaş yavaş düzelebilir. Tat ve koku kaybı çoğu hastada 1 ayda tam veya tama yakın iyileşme göstermekle birlikte daha uzun da sürebilir. Bazı COVID-19 hastalarında hastaneden taburcu olduktan sonra konsantrasyon ve hafıza sorunları 6 hafta veya daha uzun süre devam etmektedir" diye konuştu.
Prof. Dr. Polatlı, gözlemsel çalışmalarda anksiyete, depresyon gibi psikolojik semptomların da akut COVID-19 enfeksiyonundan sonra yaygın görüldüğünü belirtti.
Koronavirüs hayatımıza gireli yaklaşık iki yıl oldu ve mutasyona uğrayan virüs en son Omicron varyantı adıyla dünyayı tehdit etmeye başladı. Bilim insanları yaptığı çalışmalar neticesinde Omicron varyantının belirtileri ile birlikte birçok bilgi daha elde etti…
Omicron varyantının belirtilerine ilişkin son açıklama DSÖ uzmanı Abdi Mahamud’tan geldi. Yapılan araştırmaların Omicron varyantının vücudun üst kısmını etkilediğini gösterdiğini ve bunun iyi bir haber olabileceğini söyleyen Mahamud, Omicron’un önceki varyantlardan daha hafif semptomlara yol açtığına dair daha fazla kanıtın ortaya çıktığını kaydetti.
Bununla birlikte, uzmanlar aşının Omicron varyantına karşı en etkili korunma yöntemi olduğunu vurguluyor ve 3 doz aşı olanlarda varyanta karşı ciddi bir koruma oluştuğunun altını çiziyor. Fakat bu yüzde yüz koruma anlamına gelmiyor.
Uzmanlar 3 doz aşı olanların da varyanta yakalanabileceğini belirtirken, ABD'den konu ile ilgili oldukça dikkat çekici bir açıklama geldi.
New York’ta görev yapan bir acil servis doktoru olan Craig Spencer, aşılı kişilerde Omicron semptomlarının farklılık gösterdiğini kaydetti. Craig Spencer, açıklamasında, 'Hafif derken çoğunlukla boğaz ağrısını kastediyorum. Ayrıca biraz yorgunluk, belki biraz kas ağrısı. Nefes almada zorluk yok. Nefes darlığı yok.' ifadelerini kullandı.
Bilim insanları Omicron varyantı saptanan hastalarda en çok görülen belirtileri listeledi. Yapılan incelemeler sonrasında Omicron varyantı tespit edilenlerin
Yapılan incelemeler neticesinde hastaların yüzde 42'sinin hastalığı hafif geçirdiği ve hiçbirinin hastaneye kaldırılmadığı da belirtildi.
OMİCRON VARYANTI ÖLDÜRÜCÜ MÜ?
Farklı ülkelerde yapılan 6 ayrı çalışma Omicron hücrelerinin boğazda çoğaldığını ve akciğerleri enfekte etme olasılığının düşük olduğu gösterdi. Bu durum ise Omicron’un neden daha bulaşıcı ancak daha az ölümcül olduğunu açıklıyor. Bununla birlikte, araştırmacılar, üçüncü doz aşıların bağışıklığın yenilenmesini sağladığını belirtti. Aynı zamanda, Omicron varyantı ile enfekte olanların burundan sürüntü alındığında negatif, boğazdan örnek alındığında ise Covid-19 için pozitif test ettiğini aktarıldı.
Bilim insanları bu durumun, Omicron’un neden daha bulaşıcı göründüğünü ancak virüsün diğer versiyonlarından daha az ölümcül olduğunu açıkladığını söyledi. Geçen Aralık ayından bu yana kadar yayımlanan altı çalışma Omicron'un insanların akciğerlerine Delta ve Covid'in önceki diğer varyantları kadar zarar vermediğini buldu.
İster Omicron olsun ister koronavirüsün diğer varyantları hastalığın kaç günde geçeceğine dair net bir süre belirtmek mümkün olmuyor. Zira kişinin genel sağlık durumu, altta yatan kronik bir hastalık olup olmadığı ve yine kaç doz aşı olduğuna göre de iyileşme sürecinde değişikliğe neden oluyor.
Bununla birlikte Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, karantina sürelerinde de değişikliğe gidildi. Yeni düzenleme ile;
Koronavirüsün şimdiye kadarki en bulaşıcı varyantı olan Omicron, tüm dünyada hızla yayılmaya devam ederken, birçok ülkeyi Covid-19 ile mücadele stratejilerini değiştirmeye zorluyor.
Omicron varyantı aşılara direnebiliyor ve tekrar hastalanmaya neden olabiliyor.
Ancak enfeksiyon oranları artsa da hastaneye kaldırılması gerekenlerin sayısındaki artış o kadar fazla değil. İki veya üç kez aşı olanların hastaneye kaldırılmadan ve ölüm tehlikesiyle karşılaşmadan hastalığı atlatabildikleri görülüyor.
Bu durum, ABD ve İngiltere de dahil omak üzere birçok ülkede karantina sürelerinin beş güne indirilmesine yol açtı.
Ancak Dünya Sağlık Örgütü, Omicron'un özellikle de aşısızlar için ölümcül olmayı sürdürdüğüne dikkat çekerek, fazla gevşenmemesi konusunda uyarıda bulunuyor.
Peki o halde yeni karantina kurallarının ardında neler var? Yeni varyantın nasıl yayıldığını, bu varyanta yakalananların başkalarına bulaştırma riskinin ne kadar sürdüğünü biliyor muyuz?
Omicron varyantı hakkında çok fazla çalışma yok, ancak son araştırmalara göre yeni varyant öncekilerden daha hafif geçmekle kalmıyor, virüse yakalanmakla, belirtilerin görülmesi arasındaki kuluçka süresi de daha kısa olabiliyor.
Daha önceki koronavirüs varyantlarında belirtiler, genelde enfeksiyondan beş-altı gün sonra ortaya çıkıyordu. Delta varyantında bu sürenin dört gün olduğu tahmin ediliyordu.
Omicron'la ilgili mevcut bilgilere göre, bu varyantta belirtiler iki-üç günde ortaya çıkabiliyor.
ABD'de altı Omicron vakası üzerinde yapılan ön çalışmanın Aralık ayında yayınlanan sonucuna göre, diğer varyantlarda enfeksiyondan belirti çıkana kadar geçen süre ortalama beş günken, Omicron'da üç gün.
İspanya'daki Uluslararası La Rioja Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr Vicente Soriano BBC'ye verdiği demeçte, Omicron'a maruz kaldıktan sonra virüsün bir gün içinde vücutta üremeye başlayabildiğini söyledi.
Hastalık, iki gün içinde tespit edilebiliyor.
Bilim insanları, koronavirüse yakalananların enfeksiyonun ilk aşamalarında daha bulaşıcı olduğunu zaten biliyorlar.
Omicron varyantında belirtiler ortaya çıkmadan önce bir-iki gün, çıktıktan sonra da iki-üç gün, virüs başkalarına bulaşabiliyor.
Dr Soriano, "Virüsün yalnızca beş gün boyunca bulaşıcı olduğuna inanıyoruz. Başka bir deyişle, virüs, enfeksiyonun ikinci gününde testin pozitif çıkmasından sonra üç ile beş gün arasında başkalarına bulaşma yeteneğine sahip" diyor.
Dr Soriano'ya göre virüsün vücutta kalma süresi ise yaklaşık yedi gün gibi görünüyor.
Buna göre, hastaların çoğunda belirtilerin ortaya çıkmasından yedi gün sonra, artık belirti görülmüyorsa, virüsü başkalarına bulaştırma olasılıkları da kalmıyor.
Dr Soriano yine de, "Bu, tıp, matematik değil, o nedenle biraz farklılık gösterebiliyor" diyor.
"Belki bazılarında daha kısa, üç-dört sürer, bazılarında yaklaşık yedi gün. Kesin olan, Omicron'da enfeksiyonun, önceki varyantlara göre çok daha hızlı olduğu" ifadesini kullanıyor.
Bunun için Covid geçiren birinin, başkalarına hastalık bulaştırma tehlikesi olup olmadığını belirlemenin en iyi yolu antijen testleri.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi CDC, Covid testi pozitif çıkanların beş gün karantinadan sonra başkalarıyla bir araya gelmelerinin mümkün olduğunu belitti, ancak bunun da koşulları var. CDC'ye göre pozitif çıkarsanız yapmanız gerekenler şöyle:
Kaynak: CDC
Covid'e yakalananların çoğunda hastalık boyunca hiç belirti görülmüyor.
Dr Soriano, onların da enfeksiyonun belirti gösterenlerle aynı süre devam etmesini beklemeleri gerektiğini söylüyor.
Soriano, BBC'ye "Belirti görülmeyen enfeksiyonlar hakkında daha bilinmeyen birçok şey var. Ancak enfeksiyon süresi, belirti gösterenlerinkine benziyor" dedi.
"Genellikle belirti görülmeyen çocuklar üzerinde yapılan Covid araştırmaları, çocuklarda belirti olmasa da, belirti gösteren yetişkinlerle aynı düzeyde virüs yükü taşıdıklarını gösteriyor."
Araştırmalar, Covid'e yakalananların belirti olmasa da hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini gösterdi.
Üstelik bu olasılık daha fazla, çünkü karantinaya girmiyor ve virüsün yayılmasını önlemek için gerekenleri yapmıyorlar.
Amerikan Tıp Derneği'nin yayın organı JAMA Network Open'da yayınlanan bir araştırmaya göre, neredeyse her dört enfeksiyondan biri, belirti göstermeyen hastalardan bulaşabiliyor.
Omicron'da bu oranın önceki varyantlara göre daha yüksek olduğu düşünülüyor.
Yetkililer, bilmeden virüs yayma riskini azaltmak için özellikle kapalı mekanlarda maske kullanmayı öneriyor.