bir fıstık ağacı kaç kilo ürün verir / ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ

Bir Fıstık Ağacı Kaç Kilo Ürün Verir

bir fıstık ağacı kaç kilo ürün verir

Zeytin Fidanı Kaç Yılda Meyve Verir?

Zeytin Fidanı Kaç Yılda Meyve Verir?

Tüplü fidandan yetişen zeytin, yılda gerekli bakımların yapılması şartıyla meyve verebilecek olgunluğa erişir. Önceden kütükten yetiştirilen zeytinin meyve vermesi için en az 25 yıl beklemeniz gerekirdi.

Zeytin fidanı çeşitleri ile ilgili ayrıntılı bilgi ve zeytin fidanı fiyatları için tıklyınız >>>>> Zeytin Fidanı <<<<<<

1 Zeytin Ağacı Kaç Kilo Zeytin Verir? Bir zeytin ağacından 5 kg zeytin alan da var, verimli zeytin  veren ağaç ise 50 kilo alan da var. Gemlik’te sofralık zeytinde ortalama verim 15 kg dolayında iken, Ege’de yağlık zeytin olarak bir ağaçtan 50 kilo (kg) zeytin elde edilebiliyor. Ortalama verim ağaç başına 15 ila 20 kg dolayında. Sayıları az olsa da çok iyi bakım yaparak gerekli bütün hususları yerine getirenler ise ağaç başına 80 kilo da alabilmektedir.
 

1 Dönüm Zeytinlik Kaç Kilo Zeytinyağı Verir?

10 yetişkin zeytin ağacınız varsa verimli yılında 10 teneke zeytinyağı alacaksınız demektir.  Bu da 50 kilo zeytinden yaklaşık 18 litre yağ almak demektir. Bir dönümde 30 yetişkin ağaç olduğunu var sayarsak bir dönümden 30 teneke yani 30×18= litre yağ elde edilir. Yağın özgül ağırlığı 0,8 olduğundan yani 1 litre zeytinyağı 0,8 kg ettiğinden bir dönüm zeytinlikten litre x 0,8= kilo yağ alınır.

1 Kg Zeytinyağı Kaç Kg Zeytinden Çıkar? 1 adet yetişkin zeytin ağacından 50 kilo zeytin ve buna karşılık kilo yağ alınabilir. Dolayısıyla 3 kilo zeytinden 1 kg zeytinyağı çıkar.

Sanayi ve üretim sektöründe Türkiye'nin diğer kentlerine göre iyi bir gelire sahip olmayan Güneydoğu bölgesinin çiftçileri, mısır, arpa ve buğday gibi hububat ürünlerinden beklenen verimi alamadıkları için alternatif ürün arayışında çareyi baklavadan çikolataya, hamurlu tatlılardan yemeklere kadar birçok alanda kullanılan fıstık ekiminde buldu. 

Arazilerinde donlara karşı dayanıklı, sıcak ve kurak iklimlerin bitkisi olan fıstık fidanı ekimine başlayan yöre halkı, fıstık gelirinin yüksek olmasından dolayı buna yöneldiklerini belirtiyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerden sonra fıstık ekimine yönelen illerin başında Siirt ve Batman geliyor. 

funduszeue.info

Fıstık içi / Fotoğraf: AA

Konunun uzmanları, İllerin Tarım Müdürleri, Fıstık Üreticileri Birliği Başkanları ve çiftçiler talep, öneri ve beklentilerini Independent Türkçe’ye değerlendirdi.

“Keşke fıstık işine daha önce başlasaydık”

“Keşke fıstık ekim işine daha önce başlasaydık” diyerek kaçırdığı fırsatlara hayıflanan Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Eymir Köyü Muhtarı Abdulbaki Gök, şu bilgileri paylaştı: “Mesela bir araziyi düşünün, buğday veya arpa ekiyorsunuz ve yıllık 2 bin TL geliriniz oluyor. Aynı araziye fıstık ekip ortalama seneden sonra 30 ile 50 bin lira arası gelir elde edebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu geliri elde eden üreticiler ‘keşke daha önce fıstık ekim işiyle tanışsaydık’ diyorlar.”

Fıstık üretiminin diğer tarımsal ürünler gibi fazla ilgi ve maliyet istemeyen bir iş olduğunu ve kendisinin de fıstık bahçelerinin olduğunu dile getiren Gök, şöyle devam etti:   

“Sene içerisinde 2 defa sürme, ilaç, çapa ve budama gibi bir takım bakımları var. Örnek vermek gerekirse dönüm ekili fıstık bahçesi olan köylümüz bu sene bin liralık gelir elde etti. Daha önce çiftçilik işi ile uğraşanlar için çok iyi bir gelir. Köyümüzün 6 bin dönüm ekili fıstık alanı var ve üreticiler olarak fıstık fabrikası da kurduk. Kesinlikle çok verimli ve kazançlı bir iş olduğunu söyleyebilirim.”   

Hifzullah Aktaş.jpg

Batman Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Hifzullah Aktaş / Fotoğraf: Independent Türkçe

“Hububattaki yüksek maliyetler çiftçileri fıstık ekimine yönlendiriyor”

Çiftçilerin daha çok fıstığa yönelmelerini arpa, buğday ve mercimek gibi hububat ürünlerinde oluşan yüksek maliyetin ve istenilen verimin alınmamasına bağlayan Batman Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Hifzullah Aktaş, orta vadede fıstık ekiminden iyi gelir elde edildiği için, çiftçilerin yoğun ilgi gösterdiklerini söyledi. 

Fidan temini konusunda çiftçilerin taleplerini karşılayamadıklarını ve Batman İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün dağıttığı fidanların da yetersiz kaldığını söyleyen Aktaş, çiftçilerin fidan temininde zorluklar yaşadığını belirterek bahçelerin etrafına örülen tel ve ilk fidan ekiminde verilen desteğin artırılmasını istedi.

“Batman’da fıstık ekim alanı 3 yılda 18 bin dekardan 60 bin dekara çıktı”

Batman İl Tarım ve Orman Müdürü Nurettin Kıyas da kurum olarak fıstık ekimine önem verdiklerini, Dicle Kalkınma Ajansı ve Batman İl Özel İdaresi’nin destekleri ile çiftçilerin taleplerini karşılamak için yoğun çaba sarfettiklerini belirterek; 3 sene içerisinde yoğun çalışma ve destek neticesinde 18 bin dekarlık dikili fıstık alanını 60 bin dekarlık alan düzeyine çıkardıklarını söyledi. 

Nurettin Kıfunduszeue.info

Batman İl Tarım ve Orman Müdürü Nurettin Kıyas / Fotoğraf: funduszeue.info

Son 5 yılda Batman ve ilçelerinde yaklaşık 1 milyon bin fıstık fidanını çiftçilere dağıttıkları bilgisini paylaşan Kıyas, hem çiftçilerin kendi imkanları hem de müdürlüğün sunduğu desteklerle ’e kadar bölgede dikili alanı bin dekarlık alana çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.  

Fıstığın daha çok susuz ve çorak arazide yetiştiğini ve dikiminden yaklaşık 2 sene sonra fidanın aşılanması gerektiğini söyleyen Kıyas, “Eğer aşısı tutarsa 5. seneden itibaren ürün vermeye, ortalama seneden sonraysa getirisi olacak şekilde ürün vermeye başlar. Tarım ve Orman Bakanlığı ayrıca dekar başına TL hibe veriyor. Çiftçi kendisi gidip fidanını alıyor, faturasını bize getiriyor bizde uygun gördüklerimize dekar başına TL para veriyoruz. Üreticileri teşvik etmek adına fıstık fidanı yanı sıra çit teli verdiğimiz de oluyor” diye konuştu. 

Batman’ın Gercüş, Beşiri ve Kozluk ilçelerinde boş, çorak ve ekilmemiş arazinin fazla olması nedeniyle halkın bu sektöre yöneldiğini ve fıstığın hem Türkiye hem de dünya genelinde tarımsal getirisi olan en iyi ürünlerden birisi olduğunu söyleyen Kıyas, kazanç elde eden çiftçilerin arazilerinin diğer bölümlerini de fıstık bahçesine çevirdiğini belirtti. 

“Siirt’in fıstık üretiminde başarı hikayesi var”

Siirt’in fıstık üretiminde bir başarı hikayesi olduğunu, yılında 40 bin dekar civarında olan ekim alanının ’de bin ve yılında bin dekara ulaştığını aktaran Siirt İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Demirhan, il genelinde 10 milyon civarında fıstık ağacının bulunduğunu söyledi.

funduszeue.info

Siirt İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Demirhan / Fotoğraf: funduszeue.info

Demirhan, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Siirt Valiliği başta olmak üzere kurum ve kuruluşlardan sağlanan kaynaklarla Siirt Fıstığı Geliştirme Projeleriyle hem ekim alanlarının artırıldığını hem de verim artışına yönelik çalışmaların yapıldığını ifade etti.

Siirt fıstığının 15 bin tonu aşan verimi ve sağladığı yüksek gelirle ilde tarımsal ürün olarak büyük talep gördüğüne dikkat çeken Demirhan, “Siirt fıstık üretiminde Gaziantep ve Şanlıurfa’dan sonra Türkiye’de 3’üncü sırada yer almaktadır. Fıstık bahçelerinde uygulanacak bilimsel doğru üretim teknikleri ve bahçelerin sulamaya açılması ile yüksek verim artışı sağlamayı hedeflemekteyiz” dedi.

Fıstık tarımında aşılama, budama, besleme, yetiştirme, hastalık ve zararlılar konusunda üreticilere yardımcı olduklarını söyleyen Demirhan, yanlış uygulama teknikleri konusunda üreticileri bilgilendirmek, verim artışı konusunda çalışmalar yapmak üzere İl Müdürlüğü bünyesinde 4 ziraat mühendisi ve bir ziraat teknikerinin görev aldığı “Siirt Fıstıkçılık Birimi”ni ve birime ait “Alo Siirt Fıstıkçılık Danışma Hattı”nı kurduklarını aktardı. 

“Siirt’te yıllık 30 bin ton rekolteye ulaştık”

İllerinde 9 binin üzerinde fıstık üreticisinin 5 bin ’in Türkiye’deki meslek örgütlerine üye olduğunu ifade eden Siirt Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Şuayip Aslan ise yılına kadar ağaç sayısı 1 milyon bin iken yapılan çalışmalar sonucu yaklaşık olarak 8 katına ulaştıklarını söyledi.

Siirt Entegre Fıstık İşletme funduszeue.info

Siirt Entegre Fıstık İşletme Tesisi / Fotoğraf: Independent Türkçe

Siirt’te rekoltenin 30 bin ton düzeyinde olduğunu buna rağmen devletten fıstık konusunda yeterli desteği alamadıklarını söyleyen Aslan, “Devlet Karadeniz’de fındık üreticisine dekar başına TL destek verirken bize hiçbir şey vermiyor. Fıstık üreticileri olarak bizim Güneydoğu’da henüz bir havuz sistemimiz bile yok. Makine, sulama ve ekipman gibi kısmi yardımlar yapıldı ama bunlar yetersiz. Çünkü fidan ilk ekildiğinde yaşına kadar emek ister. seneden sonra üretici başının çaresine bakar. Ayrıca tüm ağaçlarımızın kayıt altına alınmasını istiyoruz” dedi.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Avrupa Birliği’nin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında Ekim ’de 12 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 25 bin metrekare alandan oluşan ve 43 milyon TL’ye mal olan dünyanın en büyük 3’üncü fıstık entegre tesisini Siirt’e kazandırdıklarına işaret eden Aslan, İran gibi ülkelerden Türkiye’ye kaçak yollardan fıstık geldiğini ancak Fıstık Üreticileri Birliği’nin girişimleriyle bunun bertaraf edildiğini ifade etti.

“Fıstıktan daha iyi kazanç sağlayan başka bir ürün yok”

Mardin’in Midyat ilçe merkezine bağlı Kayalıpınar Köyü sakini Şükrü Akyüz de, fıstık ekiminden ve veriminden memnun olan bölge sakinlerinden birisi. 

Akyüz, fıstık üretiminin diğer ürünlere göre daha az masraf ve az emek isteyen bir iş olduğu için buna yöneldiklerini anlattı. 

Fıstık üreticiliğine yılında bağlarının kurumasından sonra menengiç ağaçlarını aşılayarak başladıklarını anlatan Akyüz şunları söyledi:

AW_jpg

Hasadı yapılmış yeşil fıstık / Fotoğraf:İHA

“Bölgenin coğrafi ve iklim yapısına göre fıstıktan daha iyi kazanç sağlayan başka bir ürün yok. Üstelik Midyat bunun için tam uygun bir yer. Kesinlikle iyi para ediyor. Hem hasadı hem de fiyatı sürekli artıyor. Eş dosta fıstıkçılığa başlamaları için sürekli telkinlerde bulunuyorum. İmkanı olmayanlar devletin yetkili kurumlarından yardım alarak bir an önce başlamalı.”

“Üretim alanlarının artırılması bölgeye büyük katkı sağlar”

Türkiye'nin, potansiyeliyle dünyanın önde gelen fıstık üreticileri arasında yer aldığını ve Güneydoğu ikliminin buna tam uygun olduğunu vurgulayan Harran Üniversitesi (HRÜ) Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Açar, ülkedeki fıstık üretiminin yüzde 90’ını bölgenin karşıladığını ve üretim alanlarının daha da artırılması gerektiğini söyledi. 

Bölgedeki tarıma uygun olmayan kıraç toprakların fıstık üretimi için kullanılabilecek potansiyelde olduğuna dikkat çeken Açar, " Kilis’ten Kahramanmaraş’ın bir kısmı, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, soğuk bölgeler hariç Diyarbakır, Batman, Siirt ve Mardin’de ürünün yetişme potansiyeli var. Bu bölgelerde normal tarım üreticiliğinin üretimi çok uygun olmayan eğimli araziler ve erozyona açık yerlerin ağaçlandırılması noktasında da fıstık çok önemli bir ürünümüzdür. Çok kuvvetli bir kök sistemine sahiptir, çünkü enine ve derine yayılan bir üründür. Kuraklığa da çok dayanıklıdır ve su olmadan da yetiştirilebiliyor"

 at (1).jpeg

Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü / Fotoğraf: funduszeue.info

Devletin desteği ile kıraç toprakların fıstık bahçelerine dönüştürülebileceğini ve bunun bölgeye önemli katkılar sağlayacağını anlatan Açar, “Bu konuyu Eşref Fakıbaba’yla da (Eski Tarım ve Orman Bakanı) da paylaştım. Tarıma uygun olmayan alanlara toprak taşınarak fıstık bahçesine dönüştürülmesi çok önemlidir. Devlet tarafından dönüm başına lira destek verildiği takdirde üçüncü sınıf ve üzeri araziler verimli fıstık bahçelerine dönüştürülebilir. Sonrasında da bunların aşılanması verimin arttırılması için de yıl süresince bakım desteğinin sağlanması durumunda kıraç ve boş olan arazilerimiz fıstık bahçelerine dönüşecektir. Bu olursa devletimizin bu bölgeye çok büyük bir yatırımı olur” şeklinde konuştu.

“Ürün verme süresi yıla düşürüldü”

Ağacın meyve verme yaşını erkene çekebilmek ve rekolteyi artırmak için Tarım Bakanlığı, Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü gibi kurumların ortaklaşa bilimsel çalışmalar yaptıklarını kaydeden Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, çalışmaların sonuç vermeye başladığını belirtti.

Bölgede ürün alma döneminin 50 yılı bulması nedeniyle "dede diker, torun yer" ve "zahmeti dedeye, fıstığı toruna" gibi yakıştırmalar yapılan fıstıkta ürün verme süresinin yıla kadar gerilediğini söyleyen Tiryakioğlu, “Yakın zamana kadar ürün için sulama kullanmayan hatta bunun zararlı olduğuna inanan üreticiler, özellikle toprak altı sulama sistemleriyle rekoltelerini artırdı” ifadelerini kullandı.

Sevilen kuruyemiş türlerinden biri olan ve hem lezzeti hem de sağlık için faydalarından dolayı halk arasında severek tüketilen fıstık, genetik yapısı itibarıyla bir yıl fazla ertesi yıl ise daha az ürün vermektedir. Tam verim döneminde kiloya kadar ürün verebilen fıstık, her bir dönüm arazide yaklaşık 15 fidan dikilerek yetiştiriliyor. Kimi araştırmalara göre yıla kadar yaşayabiliyor.

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor

AA

Gaziantep'in Şehitkamil ilçesi Bağbaşı Mahallesi sakinlerinden Ferhat Demir'e ait tarlada yer alan asırlık fıstık ağacı, yaklaşık 5,5 metre ene sahip geniş gövdesi ve 7 metre civarındaki uzunluğuyla dikkati çekiyor.

MAHALLELİ, AĞACA İMECE USULÜ İLE BAKIYOR

Yöre halkı, mahallenin ortak varlığı olarak gördüğü asırlık fıstık ağacının budama, çapalama ve gübreleme gibi bakımlarını belirli aralıklarla imece usulüyle yapıyor.

Ata yadigarı fıstık ağacına gözü gibi bakan mahalle sakinleri, ağacın gelecek nesillere yadigâr kalması konusundaki hassasiyetleriyle takdir topluyor.

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor-Video

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor

SENEDE KİLOLUK FISTIK VERİYOR

İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Marakoğlu, Bağbaşı Mahallesi'ndeki ağacın halen yılda yaklaşık kilogram fıstık verdiğini belirtti.

Marakoğlu, yıldırım düşmesi sonucu gövdesinde kovuk oluşan ağacı tescilleyip koruma altına almak için çalıştıklarını ifade etti.

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor

7 ASIRLIK AĞACI KORUMAYA ÇALIŞIYORLAR

Muhtar Veysel Şahin Kadı, tahminen 7 asırlık olan fıstık ağacını geleceğe taşımaya çabaladıklarını söyledi.

Her yıl genci yaşlısıyla herkesin bir araya gelerek ağacın bakımını yaptıklarını anlatan Kadı, "Böylelikle ağacımızı yaşatmaya çalışıyoruz. Ağacın tarihinin köyümüzün kuruluş tarihine dayalı olduğu söyleniyor. Mahalledeki herkes ağacı koruyor ve zarar verdirmemeye çalışıyoruz." dedi.

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor

"BU BİR TARİHİ ESER, KÖYÜN AĞACIDIR"

Ağacın bulunduğu tarlanın sahibi Ferhat Demir ise şöyle konuştu:

"Ağaçtan her yıl mahsul alırız. Bu benim ağacım değil, bu bir tarihi eser ve köyün ağacıdır. Mahalleli ağaca bakar, budamasını ve ilaçlamasını yapar. Herkes sahip çıkar saygı duyar. Geleceğe taşıyoruz."

Mahalle sakinlerinden 87 yaşındaki Mehmet Arslan da ağacın tarihinin Osmanlı dönemine dayandığını dile getirdi.

Gaziantep'te 7 asırlık fıstık ağacı, yılda kilo ürün veriyor

gaziantep

Google News ile Takip Et

Tarım Kütüphanesi

ANTEPFISTIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİ

İKLİM İSTEĞİ

Antepfıstığı yazları uzun, sıcak, kurak ve kışları nisbeten soğuk olan bölgelerde ekonomik olarak yetişebilmektedir.

Antepfıstığının yetişme alanlarını belirleyen önemli faktörlerden birisi sıcaklıktır. Yaz aylarında meyvenin gelişmesi ve olgunlaşması için oldukça fazla ve uzun süre yüksek sıcaklık, kış aylarında ise belli bir süre düşük sıcaklığa ihtiyaç gösterir. Ancak kış soğuklarının °C ve daha fazla düşme ihtimalinin olduğu alanlarda meyve gözlerinde zararlanma olabilir.

Ülkemizde antepfıstıkları Mart sonu-Nisan ayının başlarında uyanmakta, genellikle Nisan ayının ilk yarısında çiçek açmaktadır. Bu dönemdeki düşük sıcaklıklar çiçeklere ve genç yapraklara büyük zarar verebilmektedir. Yeni bahçe tesis edilirken, özellikle soğuk hava akımının olduğu yerlerde bahçe kurulmamalıdır.

Çiçeklenme periyodunda uzun süre devam eden serin ve yağışlı hava, erkek ağaçların çiçek tozlarının yayılmasını olumsuz etkilemektedir.

TOPRAK İSTEĞİ

Antepfıstığı kuvvetli kök yapısı nedeniyle başka hiçbir bitkinin yetişemeyeceği sahalarda yaşayabilmekte, hatta ürün de verebilmektedir. Antepfıstığının bu özelliği, bazı yanlış düşüncelere yol açmaktadır. Halk arasında "antepfıstığı, mutlaka kötü karakterli topraklara dikilir" gibi yanlış bir anlayış vardır. Halbuki bütün meyve türlerinde olduğu gibi antepfıstığı da nisbeten derin, süzek, tınlı ve kısmen kireçli toprakları sevmektedir. Dikilen fidanın çabuk gelişmesi, erken meyveye yatması, bol ve düzenli ürün verebilmesi için, toprak şartlarının istenilen nitelikte olması ve bakım işlerinin iyi yapılması gerekir.

Şekil 1. Antepfıstığı ağacının genel görünüşü

ANTEPFISTIĞI BAHÇE TESİSİ

Araziye kaç metre dikim aralığı verilecekse enine ve boyuna olarak çizilir. Çizgilerin birbirlerini kestikleri yerler, çukurların açılacakları noktalardır. Antepfıstığı çöğür anacı ile kurulan tesislerde sıra arası ve sıra üzeri mesafeleri m olmalıdır. Sulanabilen alanlarda dikim aralıkları m olabilir.

Arazide bitki yerleri işaretlendikten sonra, cm genişliğinde cm derinliğinde çukurlar açılır. Traktörün kuyruk miline bağlanan burgu ile açılan çukurların dip kısımları ve kenarları çok sertleştiğinden, fidan köklerinin gelişebilmesi için bu kısımların mutlaka yumuşatılması gerekir.

Çöğürlerin yaralı kısımları kesilir, hafif bir kök budaması yapılır. Çukurların dibine kürek yanmış ahır gübresi ve gram (üç onbeş) gübresiyle karıştırılmış üst toprak atılır. Ahır gübresinin kesinlikle yanmış olması gerekir. Çöğürün derin dikilmesinin sakıncası yoktur. Dikimden hemen sonra bir can suyu verilmeli ve bunlar yaz aylarında en az iki kez sulanmalıdır. Ayrıca dikilen çöğürlerin üzerine evcik yapılarak tutma oranı artırılabilir (Şekil 2).

Şekil 2. Antepfıstığı bahçelerinde taştan yapılmış evcik

Antepfıstığında dikim, sonbahar veya ilkbaharda yapılabilir. Ancak kışları çok sert geçmeyen yerlerde sonbahar dikimi tercih edilmelidir. Çünkü sonbahar dikiminde bitkilerin arazide tutma şansı artmaktadır.

Aşılı fidanla dikim yapılacaksa, dikimde aşı yerinin toprak yüzeyinde kalması gerekmektedir. Aşı yeri toprak altında kalan fidanlar kurumaktadır. Dikimle birlikte düzgün gövde ve taç oluşumu için bitkilerin dibine herek dikilmelidir. Dikim yapılırken 8 veya 11 dişi ağaca 1 erkek ağaç gelecek şekilde ayarlama yapılmalıdır.

Çöğürlerin dikimini müteakip yağmurların kesilmesinden sonra, ilkbaharda ve sonbaharda kontur sürümleri yapılarak, çöğürlerin etrafı çapalanır. Yaz ayları çok sıcak geçen bölgelerde mutlaka evcik yapılmalıdır. Aksi halde, Temmuz ve Ağustos ayı sıcaklıkları çöğürleri kurutmaktadır. Sonbaharda yaprak dökümünden önce kuruyan dallar ayıklanır, gövde ve dip kısımlardan çıkan istenmeyen taze sürgünler tırnak bırakılmadan kesilir.

Birinci yılda yapılan bakım işleri, ikinci yıl tekrar yapılır. Tutmayan çöğürlerin yerlerine ilkbaharda yenileri dikilir. Tutan çöğürlerin evcikleri ikinci yılın sonbaharında kaldırılır. Yeniden dikilen çöğürlerin ise tekrar evcikleri yapılır.

Birinci ve ikinci yılda uygulanan bakım işlemleri, üçüncü yıl aynen tekrarlanır. Çöğürler baş parmak kalınlığını aldığı zaman aşı yapılmalıdır. Bu süre çöğürlerin dikiminden yıl sonra olmaktadır.

DöLLENME BİYOLOJİSİ

Antepfıstığının erkek ve dişi çiçekleri ayrı ayrı ağaçlar üzerinde bulunur. Antepfıstığında meyvenin yenilen kısmı tohumu olduğundan, meyve eldesi için tozlanma ve döllenme zorunludur. Döllenmeyen çiçekler dökülür veya bunlardan içi boş (fıs) meyveler meydana gelir, dolayısıyla verim doğrudan etkilenir. Döllenme yetersizliğinin birçok nedeni olmakla birlikte, en önemli neden, çiçek tozu yetersizliğidir. Neticede antepfıstığı bahçelerimizde çiçek ve küçük meyve dökümleri sık sık görülmekte ve üreticilerimiz zarara uğramaktadır. Normal bir antepfıstığı çiçek salkımında ortalama olarak adet çiçek bulunur (Şekil 3).

Şekil 3. Erkek ve dişi çiçek uyumu

Bunun 20 tanesi meyve bağlarsa, bu orta derecede bir verime karşı gelir. Şayet salkımda 40 tane meyve olmuşsa, bu da oldukça yüksek mahsul demektir. Halbuki salkım seyrelmesi gösteren meyve salkımlarında, meyve kalmaktadır. Tüm bunların en önemli nedeni, üreticilerimizin bahçelerine erkek ağaç dikmemeleridir. Antepfıstığı bahçelerinde genel olarak, dişi ağaca 1 erkek ağaç hesaplanmalıdır. Erkek ağaçlar ürün vermediğinden, üreticilerimiz bunlara bahçelerinde yer vermemekte veya çok az yer vermektedirler. Üreticilerimiz bahçelerindeki erkek ağaçlara kayıp değil kazanç gözüyle baktıkları taktirde yukarıda anlatılan çiçek ve meyve dökümleri olmayacaktır. Aksi taktirde bu dökümler, her ürün yılında kaçınılmazdır.

Şekil 4. Döllenmeye hazır (reseptif) dişi antepfıstığı çiçeği

Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü'nde yapılan çalışmalarla, standart çeşitlerimiz için uygun erkek tipler belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda;

- Uzun ve Halebi çeşitleri için Uygur erkeği,

- Siirt ve Kırmızı çeşitleri için Atlı erkeği,

- Ohadi çeşidi için de Kaşka erkeği tozlayıcı olarak uygun görülmüştür.

Bahçeye yeterince erkek aşılanmamışsa veya erkekler toz vermeye başlamamışsa, içli meyve elde etmek için mutlaka yapay tozlama yapılmalıdır.

Şekil 5. Tülbent torbayla yapay tozlamanın yapılışı

Yapay tozlama, çiçeklenme başlangıcında toplanan erkek çiçek salkımlarının dişi ağaçlara asılması şeklinde uygulanabilir. Ya da toplanan erkek çiçek salkımları, havada gerilmiş bir ince elek teli üzerine konularak bunların çiçek tozlarını saçması sağlanır. Salkımlardan çıkan çiçek tozlarının kolayca toplanması için, elek telinin altına parlak kağıt serilir ve bunun üzerine dökülen çiçek tozları alınır. gram un içerisine gram çiçek tozu karıştırılır. Hazırlanan çiçek tozu-un karışımı pamuklu tülbent torba içerisine konularak orta büyüklükteki bir ağaca verilir veya karışım sırt atomizörleri veya traktöre bağlanan atomizörlerle geniş alanlara uygulanır. Yapay tozlama için, dişi çiçeklerin çiçek tozunu kabul edici olgunlukta (reseptif) olmaları gerekir.

Şekil 6. Sırt atomizörüyle yapay tozlamanın yapılışı

ANTEPFISTIĞI ANAÇLARININ AŞIYA HAZIRLANMASI VE AŞILAMA

Antepfıstığı, ülkemizde üç şekilde çoğaltılmaktadır. Birincisi, doğada kendiliğinden yetişen ve kültür çeşitlerine anaç olabilecek antepfıstığı, buttum, melengiç ve atlantik sakızı türlerinin yerinde aşılanması, ikincisi bu türlerin tohumlarının ekilmesiyle elde edilen çöğürlerin üretim bahçelerine dikilerek aşılanması, üçüncüsü ise aşılı tüplü fidanların doğrudan bahçeye dikilmesi suretiyle bahçe tesisidir.

Antepfıstığı anaçlarının bazı türleri (buttum, atlantik sakızı, mutica sakızı, kültür çeşitlerinin tohumlarından çıkan anaçlar) doğada tek gövdeli olarak, bazı türleri de (melengiç, filistin sakızı) çok gövdeli (ocak şeklinde) olarak bulunurlar. Çok gövdeli ve tek gövdeli anaçların aşıya hazırlıkları farklı olmaktadır.

Ocak Halindeki Anaçların Aşıya Hazırlanması

- Genellikle bir ocakta yirmi gövdecik bulunabilir. Budama mevsiminden önce ocak çevresindeki topraklar çapa ile temizlenerek, gövdeciklerin çıkış yerleri ortaya çıkarılır.

- Bu gövdeciklerden, düzgün, pürüzsüz ve cm çapında olabilenlerden tanesi bırakılarak, diğerleri testere ile ana gövdeyle birleştikleri yerden çıkarılırlar.

- Melengiç ağaçlarında aşılar çok yükseğe yapılmaz. Genel olarak aşı yeri topraktan cm yukarıdadır. Budama döneminde, aşı yapılacak düzgün bir yer belirlenerek, buraya kadar olan yan dallar, gövdecikle kesiştiği yerden makas veya testere ile kesilir.

- Aşı yapılacak yerin üzerindeki dalların hepsini budama mevsiminde kesmek hatalıdır. Gövdecikte su hareketinin olması ve böylece anacın daha iyi kabuk vermesi için her gövdecikte birkaç tane dal kalmalıdır. Aşı yapıldıktan sonra bu küçük dallardan sadece bir tanesi (soluk dalı) bırakılıp, diğerleri kesilecektir.

Tek Gövdeli Anaçların Aşıya Hazırlanması

- Ağacın taç genişliği ve gövde kalınlığı dikkate alınarak budama yıl içerisinde tamamlanmalıdır.

- Gövdeden çıkan ana dallar budanmayıp, ağacın büyüklüğüne göre ikinci veya üçüncü derecedeki dallar budanmalıdır.

- Kesilen her dalın ucunda mutlaka bir soluk dalı bırakılmalıdır. Aksi halde, o dal kuruyabilmektedir.

- Ağacın büyüklüğüne göre 1 veya 3 tane dal hafif azaltılarak, dalların ucundaki soluk dalına ek olarak, ağacın soluk dalı olarak bırakılmalıdır.

- Budanan ağaçların dallarından ilkbaharda, fazla miktarda taze sürgünler çıkar. Bu sürgünlerden, dalın kalınlığına göre tanesi, çepeçevre dalı saracak şekilde bırakılarak, diğerleri Mayıs ayında temizlenmelidir. Böylece bu sürgünlerin gelişimi artar ve daha kısa sürede aşıya gelirler. Eğer bu sürgünlerin hepsi de dalın ucunda bırakılıp, diğer kısmında hiç bırakılmazsa, dalın o yönünde kuruluk olacaktır. Ayıklama yapılınca sürgünlerin bazıları o yıl aşıya gelebilmektedir. Ama ertesi yıl hemen hemen tümü aşıya hazır hale gelir. Aşılamada ağacın taç genişliğine göre aşı sayısı değişir. Aşı sayısını azaltmayıp, aşı yapılmak üzere bırakılan her sürgüne bir aşı yapılmalıdır.

Aşılama

Antepfıstığı aşılarında kalem aşısı kullanmayıp, göz aşıları kullanılmaktadır. Aşı ile ilgili yapılan çalışmalarda; Mart ayında tomurcukların kabarmaya başlamasından yapraklanmaya kadar olan devrede yongalı göz aşısının, Haziran ayında ise sürgün (T) göz aşısının iyi netice verdiği bulunmuştur.

Aşı Kalemi Alınırken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

- Aşı kalemi pişkinleşmiş olmalı ve üzerinde meyve gözü bulunmamalıdır.

- Ağacın yan dallarının ucunda bulunan sürgünler, aşı kalemi olarak alınmaz. Bu dallarda bulunan sürgünler, ağacın gelişimini ve gelecek yıllarda ürün verecek olan yeni dalların oluşumunu sağlayacaklardır. Bu nedenle, aşı kalemi gövdeye yakın olan yıllık sürgünlerden kesilmelidir.

- Uyur gözlerin uyanmasıyla, doğrudan gövdeden çıkan sürgünler obur dallardır. Bunların gözleri olgunlaştığında aşı kalemi olarak kullanılmazlar.

- Aşı kalemi alınacak damızlık ağaçlar verimli, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı, standartlara ve bölge ekolojisine uygun olmalıdır.

- Sürgün göz aşısı için kullanılacak aşı kalemleri günün serin saatlerinde kesilmeli ve hemen yaprak sapının cm'si kalem üzerinde kalacak şekilde yaprak ayaları kesilmelidir.

- Uzak mesafelere gönderilen aşı kalemlerinin iki ucu ılık parafine batırılıp, ambalajlanmalıdır.

T Aşısının Yapılışı

İlk olarak, anacın kabuğu bıçakla T şeklinde çizilir. T nin anaç kalınlığına göre ,5 cm kadar olan üst çizgisi, daha sonra ,5 cm olan orta çizgisi çizilir. Bu çizimlerde bıçak, odun dokusuna dokundurulmamalıdır. Aksi halde reçine çıkar ve gözle gövde arasında bir tabaka oluşturarak kaynaşmayı engeller. T çizildikten sonra, aşı gözü kalemden çıkarılır (Altı sivri, üstü düz olacak şekilde). Çıkarılan aşı gözü üzerinde büyüme konisi (öz) bulunmalıdır. Aksi halde, yapılan aşı tutmayacaktır. Çıkarılan göz, aşı bıçağı yardımı ile daha önce çizilen T’ ye, yaprak sapından tutularak yerleştirilir. Aşı gözünün üst tarafı ile T’ nin üst tarafı arasında boşluk kalmamalıdır. Aşı yapıldıktan sonra, hafif ıslatılmış rafya, plastik aşı bandı veya pamuk ipliği ile bağlanmalıdır. Bağlama işine üstten başlanır, sarma yapılarak alttaki çizginin sonuna kadar inilir. Sonunda ilmek yapılarak hava almayacak şekilde bağlama yapılır. Aşı yapılıp bağlandıktan sonra üzerinden cm’lik tırnak bırakılarak üst taraf kesilir. Tırnağın ucunda, özellikle güney tarafında soluk dalı bırakılır.

Şekil 7. "T" aşısının bağlanması

Aşıların tutup tutmadığı, gün sonra belli olabilir. Eğer göz irileşmiş, kabarmış, kabuk rengi parlak ve dokunulduğunda yaprak sapı düşüyor ise, aşı tutmuş demektir. Göz buruşmuş, kahverengileşmiş, yaprak sapı kurumuş ve dokunulduğunda kopmuyor ise aşı tutmamıştır. Yapılan aşının tutmadığı durumlarda, ağaçta kabuk kalkıyor ise hemen aşı yapılan yerin altına tekrar aşı yapılabilir.

Şekil 8. "T" aşısının yapılmış hali

Aşı Sonrası Bakım

Aşı sonrası bakımı mutlaka yapılmalıdır. Aşıdan gün sonra aşı bağı gevşetilmeli, aşı sürgünleri cm. olunca aşı bağları sökülerek, aşı sürgünü anaca yatık sekiz (&#;)biçiminde bağlanmalı, aşı yerinin altından çıkan sürgünlerin tamamı ve aşı yerinin üstünden çıkanların ise bir kısmı temizlenmeli, aşı sürgünü kalınlığının anaç kalınlığına yaklaştığı sonbaharda, tırnaklar mutlaka kesilmelidir.

TOPRAK İŞLEME

Antepfıstığı yetiştiriciliğinin yapıldığı alanlarda, sulama imkanı olmadığı gibi, gerek yağışın azlığı ve gerekse kuraklıktan dolayı toprak işleme büyük önem kazanmaktadır. Bu durumda ya sulama yapmak ya da yağışla düşen suyu toprakta muhafaza etmek gerekir. Bu amaçla da toprak işleme yapılmalıdır.

Antepfıstığında toprak işleme şu şekilde yapılmaktadır:

Kış aylarına girerken 3 veya 5 soklu pullukla derin olarak yapılan kontur (çapraz) sürüm, yağmur sularının toprağın alt katmanlarına inmesini sağladığından, yapılması gereken önemli bir sürümdür. Bu sürümün kontur olarak yapılması ve son sürümün eğime dik olması, suyun toprakta tutulmasını arttırdığı gibi, yüzey akışını ve erozyonla toprak kaybını da azaltmaktadır.

İlkbaharda 5 soklu pulluk, kültivatör veya kazayağıyla yüzeysel olarak yapılan kontur sürüm, yabancı ot kontrolünü sağlar. İlkbahar sürümü genellikle 2 kez yapılır. Bunların birincisi Nisan ayında yapılır. Bu sürüm, kış yağmurlarından sonra bol miktarda çıkan yabancı otların temizlenmesini sağlamaya yöneliktir. İlkbaharda yapılan ikinci sürüm ise yine kültivatör veya kazayağıyla, yağmurların kesilmesinden hemen sonra (Mayıs ayı) ve toprak tavında iken yapılır. Bu sürümle birlikte bahçeye tapan çekilmelidir.

Killi toprak yapısına sahip bahçelerde toprak neminin azalmasıyla birlikte, özellikle Temmuz ayında yüzeyden başlayarak aşağıya doğru toprakta yarılmalar meydana gelmektedir. Bu yarıklardan toprak neminin kaybolmaması için, Temmuz ayında kültüvatör veya kazayağıyla birlikte tapan çekilerek, yapılacak olan son bir sürümle toprak işleme tamamlanmış olur.

Sürüm yapılamayan yerler (ağaçların gövde çevresi) ilkbaharda bellenmeli veya çapalanmalıdır.

GÜBRELEME

Antepfıstığı meyvesini, yoğunlaştırılmış enerji hapı olarak tanımlamak mümkündür. Bu kaynağın oluşumu için, bitkinin yeterince beslenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi antepfıstığında düzensiz meyve verme (periyodisite) ve buna bağlı olarak ürün azlığı, yetiştiricilikte karşılaşılan önemli sorunların başında gelmektedir. Bitkinin yeterli ve dengeli beslenememesi sonucunda, bitki gelişiminin tam olmaması, verim düşüklüğü ve kalite bozukluğu gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır.

Antepfıstığında görülen periyodisitenin (düzensiz verim), bitkinin beslenmesi ile ilgili olduğunu belirten birçok araştırma mevcuttur. Besin elementlerince fakir, kıraç ve susuz arazilerde yetişen antepfıstığının mutlaka gübrelenmesi gerekir.

Yapılacak toprak ve yaprak analiz sonuçlarına göre en uygun gübre dozları ortaya çıkarılmalıdır. Ancak yapılan araştırmalarda yaşlarındaki bir antepfıstığı ağacına saf olarak verilen gram azot, gram fosfor, gram potasyum ve kg ahır gübresi, verimi % 40 civarında arttırmaktadır.

Şubat ayında ağaç gövdesinin yaklaşık 1 m çapındaki kısmının dışında kalan taç izdüşüm alanına kg arasında olmak üzere, amonyum sülfat gübresi serpilerek, hemen toprağa karıştırılmalıdır. Yağışın az olduğu bölgelerde Ocak ayında da verilebilir.

Ocak ayında, mümkün olduğu kadar derine verilmek üzere, ya ağacın taç iz düşümüne açılacak cm derinliğinde ve cm genişliğindeki banta, ya da bahçelerde ağacın taç izdüşüm kenarına traktöre bağlı pullukla açılacak hatlara, fosforlu ve potasyumlu gübre ve bunların üzerine de ahır gübresi uygulanıp, üzeri toprakla kapatılmalıdır. Tam verimdeki ağaçlara fosforlu gübre olarak, ağaç başına 2 kg triple süper fosfat uygulanabilir. Açılan bant, triple süper fosfat gübresi üzerine 60 kg yanmış ahır gübresi verilerek kapatılmalıdır. Bölge toprağı potasyum yönünden genellikle yeterli olmasına karşın, eksikliğin olduğu yerler de vardır. Yapılacak toprak ve yaprak analizlerine göre eksikliğin görüldüğü bahçelerde, fosfor uygulamasıyla birlikte ağaç başına kg potasyum sülfat verilmelidir.

Şekil 9. Gübre uygulaması için pullukla açılan hatlar

Bunların yanısıra ticari olarak piyasada bulunan kompoze gübresi de azot, fosfor ve potasyum kaynağı olarak kullanılabilmektedir.

Çiftçilerimiz genellikle gübre kullanmaktan kaçınmaktadırlar. Ancak, zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılacak gübreleme, antepfıstığının gelişiminde büyük oranda katkı sağlamakta, verimi arttırıp periyodisiteyi azaltmaktadır.

Uygulamada görülen hataların başında fosforlu gübrelerin derine verilmediği, çiftlik gübresinin toprak yüzeyine serpilip, öylece bırakıldığı, azotlu gübrelerin de toprağa karıştırılmadığı görülmüştür. Bu şekilde yanlış uygulama sonrasında "Ben ağaçlarımı gübreledim, ama netice alamadım" denilmektedir. Uygulamalar zamanında ve tam olarak yapılırsa önemli faydalar sağlanacaktır.

BUDAMA

Budama, ağaca şekil vermek, verilen şeklin devamını sağlamak ağaçta fizyolojik dengeyi oluşturarak düzenli bir verim almak ve yaşlanmış ağaçları gençleştirerek bunlardan bir süre daha verim almak amacıyla yapılmaktadır. Tüm meyve ağaçlarında olduğu gibi, antepfıstığı ağaçlarında da budama üç aşamada yapılmalıdır.

Genç Ağaçlarda Şekil Budaması

Antepfıstığı ağaçları reçineli olduklarından, aşırı dal kesiminden hoşlanmazlar. Bu nedenle ileri dönemlerde kalın dal kesimine meydan vermemek için budamanın fidan devresinde başlatılması gerekmektedir.

Bahçe tesisi aşılı tüplü fidan ile yapılmış ise, dikimden yıl sonra, çöğür dikilerek yapılan tesislerde ise aşılamadan yıl sonra şekil budaması yapılmalıdır.

Fidan fazla boylanmışsa, birinci yılın sonbaharında cm'den tepesi kesilir. Ertesi yıl sürgünler oluşur. Bunlarda şekil budaması 2. yılda yapılabilir. Fidan fazla boylanmamış ise, bu işlemler birer yıl sonraya bırakılır. Bir yıl önce tepesi kesilen fidan, ertesi yıl fazla sayıda sürgün vermektedir.

Şekil Değişik doruk dallı terbiye şeklinin oluşturulması

Bu sürgünlerden gövde üzerinde cm aralıklarla, mümkün olduğunca eşit dağılanlardan üç tanesi, bir de dik gelişen doruk dal bırakılarak diğerleri kesilir. Ağaç üzerinde bırakılan dalların düzenli gelişmesi sağlanır. Seçilen her ana dal, bir ağaç gibi düşünülerek, aynı sistem bunlara da uygulanır.

Gelişmiş Ağaçlarda Ürün Budaması

Gelişmiş antepfıstığı ağaçlarında budama, genel olarak verimli yılın sonunda, yaşlanmış, zayıf gelişen yaşlı dal çıkarma ve kuru dal seyreltme şeklinde yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan budama ağaçta genç dal gelişimini teşvik etmektedir. Antepfıstıklarında ürün 1 yaşlı dallardan alındığından, ağaç sürgün oluşturmaya teşvik edilmelidir. Bunun için mutlaka her yıl düzenli budama yapılmalıdır.

Yapılan düzenli budamalar neticesinde hem ağacın ekonomik ömrü uzamakta, hem verim kısmen artmakta (% 12 kadar), hem de kalite iyileşmektedir.

Antepfıstığı bahçelerinde görülen önemli budama hatalarından biri, sürümde kolaylık sağlaması açısından toprağa yakın dalların sürekli olarak çıkarılmasıdır. Bu şekilde kesilen ağaçlarda taç yüksekliği çok fazla olmakta, ağaç dibini gölgeleyememekte ve toprak neminin kaybolmasını engelleyememektedir. Halbuki yere yakın, taç oluşturularak ve doruk dalı korunarak budanan ağaçlar, hem dibini gölgelemekte, hem aşırı sıcakların gövde ana dalları yakması veya dolu zararından dolayı zararlanma engellenmektedir.

Şekil İyi budanmış ağaçta yıllık sürgün ve meyve salkımları

Gençleştirme Budaması

Yaşlı ve zayıf gelişen ağaçlarda kuvvetli gelişen sürgün az olacağından, yeni sürgün oluşumunu teşvik etmek amacıyla yaşlı dal kesimi yapılmaktadır. Bu işlem yılda tamamlanmalıdır. Sürgün gelişimi sağlandıktan sonra ağacın taç yapısını bozmadan, yeterli havalanma ve ışıktan yararlanma için, sık gelişen sürgünler seyreltilmelidir. Yeni oluşan sürgünlerin merkezden uzaklaşmaması ve yan gözlerden çıkan sürgünlerin yeterli düzeyde kuvvetli olması için sürgün uçları kesilmelidir.

Gençleştirme amacıyla yapılan budamada ağaçta, ana dallarda ve kesim yapılan her dalda mutlaka soluk dalı bırakılmalıdır. Kesim yapılan her yere aşı macunu sürülmelidir.

SULAMA

Yağışla birlikte verim çağındaki antepfıstığının yıllık su ihtiyacı mm. arasındadır. Hazirandan başlayıp Ağustos ayı sonuna kadar, o yılki yağışa ek olarak 20 gün ara ile sulama yapılması ve her sulamada cm derinliğe kadar toprağın ıslatılması, antepfıstığında gelişmeyi arttırıp periyodisitenin kısmen önlenmesine etkili olmaktadır.

Üreticilerin çoğu, sulama yapıldığı taktirde ağaçlarının kuruyacağını sanmaktadırlar. Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü deneme bahçelerinde 25 yıldan bu yana sulama yapılmasına karşın, sulama kaynaklı ağaç kurumalarına rastlanmamıştır. Fakat sulama suyunun gövde ile temas etmesi durumunda, kök boğazı çürüklüğü zararından dolayı ağaçlarda kurumalar meydana gelebilmektedir. Suyun ağacın gövdesine değmeyecek şekilde, taç izdüşümünün dışına verilmesi durumunda herhangi bir zararlanma görülmemektedir.

Şekil Antepfıstığında salma sulamanın yapılışı

HASAT VE DEPOLAMA

Hasat

Ülkemizde antepfıstığı hasadı elle yapılmaktadır. Hasat dönemi başlamadan önce ağaç altları temizlenir. Toprak bastırılır. Bu şekilde yere düşen meyvelerin zarar görmeleri önlenir. Hasat esnasında önce yere düşen meyveler toplanır, sonra ağaç altına şallar serilir. Üç ayak merdivenler yardımı ile hasat yapılır. Hasat edilen meyvelerin ayıklanıp, kurutulduğu yerlere sergi yerleri denilmektedir. Sergi yerleri genellikle antepfıstığı bahçelerinin içerisinde olur. Meyveler burada güneşte kurutulur. Uygun hava koşullarında günde antepfıstıklarının nem oranı %'e düşmektedir. Sergi yerlerinde kurutma esnasında, meyvelerin toprakla temasının kesilmesi için, kurutulacak fıstıklar mutlaka uygun bir bez üzerine serilmelidir. Kurutma işlemi ürün kalitesini doğrudan etkiler. Sergi yerlerinde kurutmaya alınan antepfıstıklarının serim kalınlığı cm’yi geçmemelidir. İyi ve homojen bir kurutma sağlamak için, yavaşça karıştırma yapılmalıdır.

Depolama

Antepfıstığının bileşiminde %50’den fazla yağ, %20’den fazla protein bulunmaktadır. Taze antepfıstığında %, kuru kırmızı kabuklu antepfıstığında da % oranında nem bulunmaktadır. Ürünü depolama süresince, sıcaklık, nem ve ışık meyve kalitesi üzerine etkili olmaktadır.

Depo sıcaklığı ve nem düzeyinin, deponun her tarafında aynı olması için, depo havasının hareket halinde olması gerekmektedir. Uygun bir hava hareketinin sağlanabilmesi için, istifler arasında cm duvar ve tavan arasında cm, boşluk bırakılmalıdır. Çuvallar doğrudan ambar tavanı ile temas ettirilmemelidir. Depo tabanı tahta ızgara ile kaplı olmalıdır. Ürünün nem içeriğinin düzenli düşük kalabilmesi için depo koşullarındaki nem oranın düşük olması (% ) gerekmektedir. Kuru kırmızı kabuklu olarak muhafaza şeklinde kalite kaybı daha az olmaktadır. Ürünün kendine özgü depolama koşullarına uyulmadığı takdirde bozulmalar hızlanmaktadır. Kuru kırmızı kabuklu antepfıstığı sergi yerlerinde kurutulduktan sonra, işlenerek pazarlanıncaya kadar ambarlarda muhafaza edilir. Antepfıstığının bir yıldan daha uzun bir sürede kalitesinin bozulmadan saklanabilmesi için en uygun depolama sıcaklığı 0 ile 10C arasındadır.

Facebook'ta Yayınla>
Sorular / Yorumlar
Yazılış Tarihi :
  Bu yıl fıstık bahçemize aşırı dolu verdı. Geleceksen mahsulünü. Zarar verdi. Yapraklar paramparça oldular. Ben bu bahçemi nasıl yeni göz yeni yaparak yapmam için bana ne tür bir ilaç veya gübre tavsiye edersiniz Saygılarımla Şanlıurfa merkez
Yazılış Tarihi :
  Sakarya'da bulunan bahçeme geçen sonbahar iki adet tüplü fidan diktim. Fideleri ben yokken bıraktıkları için; erkek/dişi varmı bilmiyorum. Buranın iklimi kuzeyden esen deniz rüzgarı ve kışın ortlama (1) dereceye kadar düşen sıcaklığı var. Mart'ta bazen kuvvetli ayaz olabiliyor. Bu nedenle fidanları üstten kapatma uygulamasına ihtiyaç olur mu? Erkek ve dişi ayrı mı fidanda nasıl anlaşılır? Tşk ederim.
Yazılış Tarihi :
  Öncelikle yaziniz icin minnettarim, ben sulak ve cok verimli tarlama fıstık ekmeyi düşünüyorum sizce sorun olur mu? Ekmeyi dusundugum tarlada 5 mt derinlikte bi kuyu var ki yakin arazilerin cogunda ayni durum var mt derinlikte yer alti suyu bulunuyor bu agac koklerini kurutur mu emin degilim uzun bir zamandir fistik ekmek icin arastirma yapiyorum tek takildigim nokta ise bu durum. Danistigim bir ziraat muhendisi kendisi ayni zamanda yetistirici tarlanin yakininda su pinarlari oldugu icin yer alti suyu duragan olmadigini ve bu yuzden fistik icin sorun olmayacagini soyledi bana sizin bu konudaki fikriniz nedir acaba? Ikinci bi sorunum ise etrafta misir tarlalarinin olmasindan dolayi yazin 2 ay boyunca nem olmasi. Bu durum fistik ekmeye engel olur mu? Yardimci olabilecek olan varsa cok sevinirim.
Cevaplama Tarihi :  
Yazılış Tarihi :
  Iyi günler
Fıstık ağacı çiçek döneminde sürülür mu ? Zarar var mi ? Sürüm çiçeğe zarar verir mi ya da tozlanmayi etkiler mi
Yazılış Tarihi :
  fıstık ağaçlarında aşırı şekilde yaprak dökümü var sararma falan yok normal şekilde dökülüyor kimi ağaçlarda yaprak kalmamış durumda buda mahsulü etkiliyor ne yapmak gerekli şimdiden teşekkürler
Copyright - Tarım Kütüphanesi -

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası