lap nedir belirtileri / Lenfomanın 5 önemli belirtisi - Sağlık Haberleri

Lap Nedir Belirtileri

lap nedir belirtileri

Lenfomanın 4 önemli belirtisi

Herhangi bir enfeksiyon olmaksızın boyun, koltuk altı ve kasıkta oluşan şişlikler küçülmüyor, aksine her geçen gün büyüyorsa dikkat. Ele gelen ve 1 santimin üzerine çıkan bu şişlikler lenf bezleri tümörünün habercisi olabilir.

Lenf bezleri vücudun en önemli savunma mekanizmalarından biri. Vücudumuzda bulunan binlerce lenf bezi, enfeksiyon ve hastalıklara karşı direnmemizi sağlayan bağışıklık sisteminin en önemli parçası. Yaşanan enfeksiyonlar sırasında lenf bezleri büyüyor. Hastalık sona erdiğinde ise yeniden eski boyutlarına dönüyor. Bu durum son derece normal olan bir mekanizmanın göstergesi.

Lenfoma ise lenf bezlerinin kötü huylu tümörleri. Ancak birçok kişi yaşadığı bir kulak burun boğaz enfeksiyonu sırasında boynunda oluşan bir şişliğin lenfoma olduğundan şüphelenerek doktora gidiyor. Bu durumdan “Hastadan çok, hasta olmayanlar büyük bir korkuyla bize geliyor” diye bahseden Hemotoloji Uzmanı Prof. Dr. Siret Ratip, lenfomanın en önemli belirtilerini şu şekilde anlatıyor: 

LENFOMANIN EN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ

1- Lenf bezlerindeki geçmeyen ve büyümeye devam eden şişlik: Özellikle boyun, koltuk altı ve kasık bölgesinde herhangi bir enfeksiyon durumu olmaksızın oluşan ve büyümeye devam eden, genelde ağrısız seyreden şişlik.

2- İstem dışı ve hızla kilo verme: 6 ay gibi bir sürede rejim vs gibi bir süreç olmadan kişinin normal kilosunun yaklaşık yüzde 10’unu kaybetmesi.

3- Gece terlemeleri: Özellikle sıcak havalarda geceleri terlemek olağan bir durum. Ancak lenfomanın belirtileri arasında yer alan gece terlemesinde kişi pijamalarını ve hatta yatak çarşaflarını bile değiştirme ihtiyacı duyuyor.

4- Yüksek ateş: Sebebi belli olmayan ve herhangi bir enfeksiyona bağlı gelişmeyen ateş.

RADYASYON VE KİMYASAL MADDELER NEDEN OLABİLİYOR

Kanın ulaştığı her yerde oluşabilen lenf tümörlerinin büyük bir çoğunluğunda altta yatan bir neden saptanmıyor. Hemotolog Prof. Dr. Siret Ratip’in verdiği bilgilere göre, lenfoma hastalarının küçük bir bölümünde altta yatan nedenler arasında daha önce maruz kalınan radyoterapi, kimyasal madde örneğin benzen içerikli maddeler, viral enfeksiyonlar gibi nedenler olabiliyor. Büyük bir bölümünde lenf bezinin içindeki aktiviteden sorumlu olan genlerde tesadüfen bir kırılma olduğu saptanıyor. Oradaki hücreler bağımsızlığını ilan ediyor, çoğalıyor, diğer lenf bezlerine yayılıyor.

Lenfoman&#x;n 4 önemli belirtisi - 1

HASTALIĞIN ÇOK ÇEŞİDİ VAR

Lenfomalar, Hodgkin ve Non-Hodgkin Lenfoma olarak iki türde olmalarına karşın özellikle Non-Hodgkin Lenfomalar’ın onlarca çeşidi bulunuyor. Non-Hodgkin Lenfomalar ayrıca yayılma olarak çeşitlerine göre üç ayrı şekilde hareket edebiliyor. Bunlardan bir çeşidinde, hastalık çok hızlı büyüyor ve hızlı bir şekilde ilerliyor. Hasta acilen hastaneye yatmak zorunda kalabiliyor. Diğer bir çeşidi aylar haftalar içinde orta hızla ilerliyor. Bir başka türü ise daha yavaş ilerliyor ve hatta hayat boyu tedaviye bile gerek duyulmuyor. Başlıca üç grubun içinde de onlarca çeşit lenfoma tespit ediliyor. Bu nedenle incelemelerin çok ayrıntılı bir şekilde yapılması gerekiyor.

KEMOTERAPİ VE KÖK HÜCRE NAKLİ İLE TEDAVİ MÜMKÜN

Lenfomanın tedavisinde kemoterapi ve kök hücre nakli gibi yöntemler kullanılıyor. Tedavi yöntemleri çeşitlerine göre farklılık göstermekle birlikte lenfoma tedavisi mümkün olan bir hastalık. Ancak her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis lenfoma tedavisinde de büyük önem taşıyor. Hodgkin lenfomaların 1. ve 2. evresinde 5 yıllık sağlıklı yaşam süresi yüzde 80, 3. ve 4. evrede ise yüzde 60 civarında. Non-hodgkin lenfomalarda ise kurtuluş oranları hastalığın çeşidine göre değişiyor ve yüzde 60’a yakını tamamen kurtulabiliyor. Tedaviye yanıtsız hastaların ise yüzde 30’a yakını yüksek doz kemoterapi ve hastanın kendisinden toplanan kök hücre nakliyle kurtulabiliyor. Ayrıca son 10 yılda geliştirilen birçok yeni ilaç sayesinde tedavinin başarısında gelecek vadeden sonuçlar bekleniyor.

SAĞLIK HABERLER&#x;



Erken teşhisin hayat kurtardığı bir hastalık da lenfoma yani lenf kanseri Bu kanser, baş, boyun, koltuk altı ve kasık gibi bölgelerde bulunan lenf bezlerinin hızla büyümesi ile kendini gösteriyor. Çeşitli belirtilere yol açan lenf kanseri, en çok ateş, terleme, halsizlik ve kaşıntı gibi genel belirtilerle ortaya çıkıyor. Peki, lenf kanseri nedir? Lenf kanserinin belirtileri nelerdir? Lenf kanserinin nedenleri nelerdir? Lenf kanserinin tedavisi var mı? Kemik iliği nakli hangi hastalara yapılır? Son evrede yakalanan lenf kanserinin tedavisinde başarı oranı nedir? Kemoterapinin yan etkilerini azaltmak mümkün mü? Yeditepe Üniversitesi Onkoloji Uzmanı,  lenf kanseri hakkında merak edilen soruları cevapladı. 

Lenfoma tedavi edilebilir hastalıklardan bir tanesi Uzmanlar, erken evrede yakalanan lenfomaların daha kısa sürede ve daha büyük başarılı oranıyla tedavi ettiklerini belirtiyor. Hastalığın erken evrede fark edilebilmesi için ise hastalık belirtilerini dikkate almanızda fayda var. 

Kan, başlıca kırmızı küre, kan pulcukları ve beyaz kürelerden oluşur. Beyaz kürelerin lenfosit denen bir alt grubunun çoğalma hızının artması, oluşanlarının da ömrünün uzaması ve ölümsüzleşmesi sonucunda lenfoma yani lenf kanseri meydana gelir. Kısaca lenf hücrelerinden kaynaklanan bir tümör çeşididir. Lenfomalar, Hodgkin ve Hodgkin dışı lenfomalar olarak iki ana grupta incelenir. Hodgkin lenfomanın seyri diğerine göre daha iyidir ve Hodgkin hastalığı diye de adlandırılır. Her iki grubun da birçok alt grubu vardır.


Lenf  Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Lenf kanserinin, Baş, boyun, koltuk altı ve kasık gibi bölgelerde bulunan lenf bezlerinin hızla büyümesi ile kendini gösterdiğine dikkat çeken uzmanımız ‘Karaciğeri ve dalağı büyütebilir, bu bazen erken doyma yakınmasına yol açar. Çoğu zaman bunu hasta anlayamaz, görüntüleme yöntemleri ile ortaya konur. Lenfoma hücreleri kemik iliğini tutarsa, orada beyaz küre, kırmızı küre ve kan pulcuğu yapımını bozabilir. Kansızlık, bedende kolayca oluşan kanamalar, sık ve ağır enfeksiyon hastalıklarına yakalanma gibi durumlarla karşılaşılabilir. Lenfomalarda ateş, terleme, halsizlik kaşıntı gibi genel belirtiler de görülebilir.’

Hastalığın Evrelendirmesi Nasıl Yapılır?

Lenfoma tanısı konulduğunda tüm beden, çeşitli görüntüleme tetkikleri ile taranır. Hastalığın hangi lenf bezi bölgelerini tuttuğu belirlenir. Lenf bezleri dışında karaciğer, akciğer, beyin gibi organlarda tutulup olup olmadığına bakılır. Kemik iliği biyopsisi yapılır ve kemik iliğinde lenfoma hücresi birikimi olup olmadığı değerlendirilir. Organ tutulumu ve kemik iliği tutulumu olan olgular evre IV olgulardır. Ancak burada bir uyarıda bulunmak isteyen Onkoloji Uzmanımız, Hastalarımın bir kısmı dördüncü evrede ölümün kaçınılmaz olduğunu, tedavisi olmadığını sanıyor. Erken evredeki lenfomaların daha kısa süren tedavilerle daha büyük başarılı oranıyla tedavi edilebildikleri doğrudur. Ancak dördüncü evre lenfoma da tam şifa olabilir. Genel kanserler içinde en yüksek başarı oranları lenfomalarda sağlanmaktadır. Bazen tümöre bağlı faktörler nedeniyle erken evre bir lenfoma tedaviye direnç gösterirken, dördüncü evre bir lenfoma hızla şifa olabilmektedir.

Lenf Kanserinin Nedenleri Nelerdir?

Lenf kanserlerinin nedenleri kabaca diğer organ kanserlerindeki nedenlere benzerdir. Her bir hücre çoğalması sırasında kromozon dizimizdeki bazlarda ortalama hata meydana geldiği biliniyor. DNA tamir enzimleri bu hataların bir kısmını düzeltiyor, ancak bir kısmı tamir mekanizmalarından kaçıyor. Bu hatalara mutasyon diyoruz. Bazı kimyasal maddeler, radyasyon gibi fiziksel nedenler hata sayısını artırıyor. Ancak hiçbir neden yokken bile hücre çoğalması sırasında hatalar oluşabiliyor. Kısacası lenfoma ve diğer organ kanserlerinin nedenlerini anlamak çok güç değildir. Asıl sorulması gereken soru niye herkesin kanser olmadığıdır. Her hücre çoğalmasında bu kadar çok hata meydana geliyorsa ve bedenimizde bir katrilyon kadar hücre olduğuna göre, gördüğümüz kanser hastası sayısı beklediğimizin altındadır. Mutasyonlar, canlıların değişen dünyaya ayak uydurabilmeleri ve evrimleşerek yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir mekanizmadır. Kanser, bu avantajın bir bedelidir.

 

Lenf Kanseri Tedavi Seçenekleri Nelerdir? Kemik İliği Nakli Hangi Hastalar İçin Uygundur?

Lenfomaların tedavisi evresine göre değişir. Ancak tedavinin temeli damar içine kemoterapi uygulamasıdır. Tümörün mikroskop altında saptanabilen özelliklerine göre halk arasında akıllı ilaç diye bilinen bazı ilaçlar da kullanılır. Bir bölgeye sınırlı lenfomalarda hastalık bölgesine radyoterapi uygulayarak kemoterapi sayısını azaltmaya ve kemoterapinin yan etkilerini azaltmaya çalışırız. Lenfoma tedavisinde çok özel bazı acil durumlar dışında ameliyat uygulanmaz. Bir hasta bir kemoterapi planına yanıt vermezse başka bir plana geçeriz. İlk verilen tedavi planına birinci sıra, diğerine ikinci sıra adı verilir. Lenfoma hücreleri standart kemoterapi dozlarına direnç geliştirdiğinde, kemoterapi dozunu artırarak bu direnci kırabilir ve şifa sağlayabiliriz. Bu nedenle, birinci sıra tedaviden sonra lenfoması geri gelen hastaları, ikinci sıra kemoterapiden sonra olabildiğince hastalıksız hale getirir ve yüksek doz kemoterapi ve otolog periferik kan kök hücre nakli uygularız. Buradaki kemik iliği nakli işlemi şöyle yapılır: Önce hastanın kan kök hücreleri hareketlendirme (mobilizasyon) denen bir yöntemle çevre kanına çıkartılır, sonra toparlama (aferez) denen işlemle toplanır ve soğutularak saklanır. Daha sonra hastaya normalde verdiğimiz dozların üstünde kemoterapi dozlarını veririz. Yüksek doz planlarında, daha önceki çalışmalarda kemik iliği hasarları dışındaki yan etkiler açısından araştırılmış ve hastalar için güvenli olduğu kanıtlanmış ilaçlar kullanılır. Böyle yüksek dozdaki kemoterapi tümörü tamamen yok edebilir. Ancak bu sırada kemik iliğindeki sağlıklı kan kök hücrelerini de zarar görür. İşte daha önce hastamızdan alınan ve saklanan kan kök hücreleri tekrar hastaya verildiğinde, verilen kök hücreler kemik iliğine yerleşir, tekrar beyaz küre, kırmız küre ve kan pulcukları üretmeye başlar. Aslına kemik iliği nakli, yüksek doz kemoterapinin kemik iliğinde yaptığı hasarı tamir etmek için geliştirilmiş bir işlemdir. Lenfoblatik lenfoma gibi, klinik seyrinin daha zor geçeceğini bildiğimiz bazı lenfoma türlerinde ise, birinci sıra kemoterapiden sonra hastalığı kaybolan hastalara, hastalığın geri gelmesini beklemeden pekiştirme amaçlı yüksek doz kemoterapi ve otolog periferik kan kök hücre nakli uygulanır.




Son Evrede Yakalanan Lenf Kanserinin Tedavisinde Başarı Oranı Nedir?

Lenfomalı hastalar ve yakınları tedavi başarı oranlarını bilmek isteyebildiğini söyleyen Onkoloji Uzmanımız, bu konudaki bilgiyi doğrudan doktorlarına sormaları daha doğru olduğunu belirtti. Lenfoma hastaları evrelerine, bazı kan parametrelerine ve B belirtisi dediğimiz ateş, terleme ve kilo kaybı gibi yakınmalarının olup olmamasına göre iyi, orta ve kötü risk gruplarına ayrıldığında iyi risk gruplarında %; kötü risk gruplarında % oranında tam olarak şifa olabilmektedir. Tam şifa olamayan hastaları da sayısı gittikçe artan ve çeşitlenen tedavilerle uzun yıllar yaşamda tutmak mümkündür. Görüldüğü gibi, toplumda bilinenin tersine lenfomalardaki ve genel olarak kanserdeki şifa oranı diğer birçok kronik hastalıktan daha yüksektir.

 

Lenfoma Kanseri Tanısı Alan Bir Kişi Nelere Dikkat Etmeli?

Lenfoma tanısı alan kişilerin öncelikler sorularını doktorlarına sormalarını öneren Onkoloji Uzmanımız, Bir komşu, iyileşmiş veya iyileşememiş başka bir hasta, gazete, internet bilgilerine başvurmalarının zararlı olabileceğini düşündüğünü, günümüzde bilginin o kadar hızla çoğaldığını ve değiştiğini, bu sebeple bir doktorun bile kendi alanı dışında karar verebilmesinin çok zor hale geldiğini belirtti. Aşırı bilgilenmenin kafa karışıklığı, kaygı, güvensizlik, tedaviye uyumsuzluğa neden olduğunu gördüğünü söyledi.

 

Kanser Hastası Beslenmesinde Nelere Dikkat Etmeli? 

Lenfomaya veya herhangi bir kansere iyi gelen özel bir diyet yoktur. Şeker tüketmek lenfomayı beslemez. Tüm kanser hastalarının, her birey için geçerli olan genel sağlıklı yaşama kurallarına uyması gerekir. Bunlar sigara içmemek, alkol tüketmemek, hareketli yaşamak, şişmanlamamak, dengeli beslenmektir. Aşırı şeker tüketimi eğer şişmanlığa neden oluyorsa, diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi kronik hastalıkları tetikleyebilir. Ancak kanser hastalarına şekerin yasaklanması doğru değildir. İleri evre kanser hastalarına en sık karşılaşılan sorun iştahsızlık ve aşırı zayıflamadır (kaşeksi). Bu dönemdeki hastaları, bilimsel verisi olmadığı halde, uyulması zor diyet programlarına mahkum etmek etik değildir.

 

Kemoterapinin  Yaygın Yan Etkilerine Karşı Neler Yapılabilir?

Kemoterapinin elbette bazı yan etkileri vardır. Bazıları hemen ilaç alma sırasında görülür, bazıları günler veya haftalar sonra ortaya çıkar. Bulantı, kusma, ağız yarası ve saç dökülmesi sık görülür. Tüm kanser hastaları tedavi öncesinde yan etkiler konusunda bilgilendirilir ve bu bilgilendirme yapıldığına dair imza ile onayları alınır. Birçok merkezde hangi yan etkide ne yapılacağını anlatan kitapçıklar dağıtılır. Tüm yan etkilerin yönetimini burada anlatmak yaralı olmayacaktır düşüncesindeyim. Kemoterapiyi planlayan uzman doktor, verdiği tedavinin en sık yan etkilerine göre hastanın evinde kullanacağı ilaçları ve kullanma şeklini anlatan bir reçete düzenler. Bulantı giderici ilaçlar, kabızlık önleyiciler, ishal önleyiciler, mide yanmasını önleyenler, iştah açıcılar veya kanda ürik asit yükselmesini önleyen ilaçlar bu reçetelerde bulunabilir. Alt gruplarını saydığım bu destek ilaçları sayesinde, birçok hasta hiçbir yan etki olmadan ya da hafif yan etkilerle tedavisini tamamlayabilir. Kısaca hastaların doktorlarının ve hemşirelerinin önerilerine uyması gerekir. Bu önlemlere karşın yakınması devam eden hastaların doktorlarına giderek kontrol olmaları gerekir. Bu yakınmalar için, doktor bilgisi olmadan başvurulan geleneksel, alternatif veya tamamlayıcı yöntemlerin zararları olabilir. Doğru bilgiyi sizi tedavi eden doktorunuzdan almalısınız.

 

Lenf Kanserinde Alternatif Tıbbın Yeri Nedir? 

Hastalar sıkça komşularından, televizyondan, internetten duydukları alternatif tedavi yöntemleri ile ilgili sorular soruyor. Eşek sütü, anne sütü, kaplumbağa kanı, herhangi bir ot gibi. Kanser çalışmaları hızla devam ediyor. Etkin ve zararsız olduğu kanıtlanan tedaviler size sunuluyor. Bundan emin olmalısınız. Bu tür yöntemleri yine de kullanmak isteyen hastalar doktorlarına ve kemoterapi hemşirelerine mutlaka bilgi vermelidir. Çünkü bu yöntemler kemoterapi ilaçları ile etkileşime girerek ölüme varabilen etkileşimlere ve yan etkilere yol açabilir. Kanıtlanmış tedaviler varken hastaların alternatif yöntemlerle zaman kaybettiğini görmek beni bir insan olarak çok üzmektedir.

Basın Yansımaları: funduszeue.info 


 Kullanıcılar bunları da aradı: 

Yayın Tarihi : 16/07/

Lenfomanın 5 &#;nemli belirtisi

Lenf sisteminde gelişen kanserlere de ‘lenfoma’ deniyor. Lenfoma aslında sadece lenf bezleriyle sınırlı kalmayan, vücudumuzun birçok organında görülebilen bir hastalık. Toplumda lenfomanın tedavi edilemediği şeklinde bir kanı olduğu için adını duymak bile insanı korkutmaya yetiyor.

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner oysa yaygın inanışın aksine, nadir görülen bazı türleri dışında, lenfomanın günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer aldığına dikkat çekerek, “Dolayısıyla lenfoma tanısı konulduğunda hemen ümitsizliğe kapılmamalı. Lenfomanın belirtilerini tanımak ve bu yakınmalar oluştuğunda zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak önemlidir” diyor.

Lenfomanın en önemli 5 belirtisi

Lenfoma pek çok belirti ile kendini gösterebiliyor. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner bu hastalığın en önemli 5 belirtisini şöyle sıralıyor:

•Lenf bezlerinde büyüyen şişlik: Lenfomada ilk şikayet genellikle ağrısız bir şişliğin fark edilmesi oluyor. Enfeksiyon olmadan, vücudun herhangi bir yerinde, özellikle de boyun, koltuk altı ve kasıktaki lenf bezlerinde oluşan şişlikler lenf bezi tümörüne işaret edebiliyor. Bu şişlikler genellikle yüzeysel oluyor ve ağrısız seyrediyor.

•İstem dışı ve hızlı kilo kaybı: Herhangi bir sebebi olmadan, son 6 ayda toplam kilonun yüzde 10’unun veya daha fazlasının kaybı da lenfomanın önemli bulguları arasında yer alıyor.

•Gece terlemeleri: Yaz mevsiminde, özellikle sıcak havalarda geceleri terlemek olağan bir durum. Ancak ortam sıcak olmamasına rağmen her gece iç çamaşırları, hatta yatak çarşaflarını bile değiştirme ihtiyacı duyacak kadar terlemek lenfoma habercisi olabiliyor.

•Yüksek ateş: Enfeksiyon veya başka bir nedeni olmadan, vücutta 38 dereceyi aşan ateş durumunda lenfomaya karşı dikkatli olmak gerekiyor. Lenfomada ateş dalgalı bir özellik sergiliyor, örneğin birkaç gün normal seviyede iken birkaç gün yükseliyor, ardından yeniden normale dönüyor. Döngü bu şekilde devam ediyor. Ancak ateş döngüsü her zaman bu şekilde olmayabiliyor.

•Halsizlik, yorgunluk: Sebebi bulunamayan halsizlik ve yorgunluk da lenfoma belirtisi olabiliyor.

Hastalığın pek çok çeşidi var

Lenfoma denildiğinde aklımıza tek bir kanser türü geliyor. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, aslında lenfomanın çok fazla çeşidi olduğuna ve bunların her birinin neredeyse başka bir hastalıkmış gibi davranabildiklerine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor: “Lenfoma öncelikle Hodgkin ve Hodgkin dışı olmak üzere 2 ana gruba ayrılıyor. Hodgkin dışı lenfoma da temelde; çok hızlı, orta hızda veya çok yavaş ilerleyen olmak üzere 3 ana gruba ayrılıyor. Dolayısıyla bazı tür lenfomalar agresif seyirli oldukları için tedaviye bir an önce başlanması gerekirken, bazı lenfomalar ise çok yavaş seyirli olmaları nedeniyle ilaç tedavisine ihtiyaç duyulmadan yıllarca takip etmek yeterli gelebiliyor.”

Nedeni genellikle tespit edilemiyor

Genellikle boyun, koltuk altı ve kasıklarda oluşsa da kanın ulaştığı her yerde görülebilen lenf tümörlerinin büyük çoğunluğunun nedeni tespit edilemiyor. Yaş, risk faktörleri arasında önemli bir yer oluşturuyor. Çoğunlukla 60 yaş üstünde görülse de her yaşta ortaya çıkabiliyor. Kimi lenfoma alt türleri de genç yaşlarda gelişebiliyor.

Ailesinde lenfoma öyküsü olanların birinci derecede akrabalarında da lenfoma sıklığı topluma göre biraz daha fazla görülüyor. Başka kanserler nedeniyle kemoterapi alan veya kimyasal maddelere maruz kalanlarda, benzen, tarım ilaçları kullananlarda, radyasyona maruz kalanlarda, bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle zayıflamış kişilerde, AIDS, Epstein Barr, hepatit C gibi kimi viral enfeksiyonu olanlarda da risk artıyor.

Tedavi edilebilen bir hastalık

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, günümüzde nadiren görülen bazı türleri dışında lenfomanın artık tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer aldığına dikkat çekiyor. Prof. Dr. Mustafa Çetiner lenfomanın ’li yıllara kadar sadece kemoterapi ile tedavi edilebilen bir kanser türü iken günümüzde hedefe yönelik akıllı ilaçların tedavide çığır açtıklarını belirterek sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bugün artık kemoterapi dışında, hedefe yönelik akıllı moleküllerin keşfiyle tedavinin seyri tamamen değişti. Bu yeni yöntemler sayesinde lenfomanın tedavisinde ciddi başarılar sağlanabiliyor.

Lenfomaların önemli bir bölümünde hastaya son derece tatmin edici bir yaşam süresi ve gündelik aktivitelerini tamamen yapabilecek bir ortam oluşturma şansına sahip olabiliyoruz. Eskiden hiçbir şey yapamadığımız agresif seyirli olan türlerinde bile hastalığı kontrol altında tutabiliyoruz.”

Lenfoma tedavisinde temel olarak kemoterapinin ise halen önemli bir yer tuttuğunu belirten Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner şu bilgileri veriyor: “Bunun yanı sıra lenfoma hücrelerini üzerinde taşıdıkları işaretlerden tanıyan ve seçici olarak o hücrelere bağlanarak onları yok eden ilaçlar var. Bu ilaçlarla yapılan tedaviye “immünoterapi” ismi veriliyor. Üçüncü olarak hücre içi sinyal iletimlerini bozan ve hücrelerin gelişimini bu yolla engelleyen yeni tedaviler de mevcut. Bu tedavilerin büyük çoğunluğunu ağızdan alınan ilaçlar oluşturuyor. Bu grup ilaçlara “hedefe yönelik ilaçlar” deniyor. Bu 3 ana grup dışında radyoterapi de elimizdeki çok önemli bir silah ve hastalığın tedavisinde önemli bir rol oynuyor. Özellikle radyoterapi yöntemlerinin gelişmesiyle bu tedavi seçeneği günümüzde daha çok kullanılır hale geldi.”

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası