erdemliler topluluğu kabileleri / HİLFÜ’l-FUDÛL - TDV İslâm Ansiklopedisi

Erdemliler Topluluğu Kabileleri

erdemliler topluluğu kabileleri

Erdemliler topluluğunda hangi kararlar alınmıştır

Erdemliler topluluğunda hangi kararlar alınmıştır

Kayıtsız Üye
erdemliler topluluğunda hangi kararlar alınmıştır


Cevap: erdemliler topluluğunda hangi kararlar alınmıştır

Desert Rose
ÖNCELİKLE hılful-fudul un ne olduğunu yazmam gerekiyor. Böylece neye muhtaç olduğumuz, neyi arzuladığımız daha net anlaşılabilir.

Hılful-fudul : Erdemliler dayanışması şeklinde tercüme edilebilir. Erdemliler cemiyeti; erdemliler işbirliği, topluluğu şeklinde tercüme edilebileceği gibi.

Peki böyle bir topluluk nasıl tesis edildi, amacı neydi ve bugüne taşıyabileceği mesaj neydi?

Peygamberimize vahiy gelmeden önce Arap kabileleri arasında uzun süre devam eden ve ficar denilen savaşlar olurdu. Bu savaşlardan Araplar ve civar kabileler hayli zarar görürdü. Bu kaos ortamında yağma ve çapulculuk âdet haline gelmişti. Yabancılar ve güçsüzler her türlü saldırının muhataplarıydı. Ortalıkta nizam yok, kanun yoktur. Kuvvetli aileler adam tutarak kendilerini koruyabiliyor, zayıflar ise eziliyor, horlanıyordu. Hatta kadınlarını bile koruyabilme imkanına sahip değillerdi.

Rivayete göre &#;Hanzala&#; isimli bir şair iş için geldiği Mekke&#;de güpegündüz herkesin önünde soyulmuş, mallarına el konulmuş, alay edilmiş, hiç kimse de müdahale edememişti. Benzeri binlerce facia her gün tekrar ediyordu. Mallarına el konulan Yemenli bir tüccarın Mekke&#;deki Ebu Kubeys dağına çıkarak Ey Mekkeliler bu zulme direnin. Hakkımızı alacak bir yürek yok mu diye bağırması hayırlı kararların alınması için bir başlangıç oldu.

Mekke&#;deki bu faciaları gören Hz. Peygamber amcası Zübeyr&#;e gidip bir şeyler yapılması gerektiğini söyledi. Peygamberimiz gençlik dönemindedir. Zübeyr&#;in de müdahalesiyle Abdullah bin Cud&#;an&#;ın evinde toplandılar. Toplananlar içinde Mekke&#;nin ileri gelenleri vardı.

Hz. Peygamber şöyle konuştu: Yerli, yabancı, hür veya köle kim olursa olsun Mekke dolaylarında zulme ve saldırıya uğrayan herkesi korumak, kollamak ve hakkını zalimlerden alıp iade etmek üzere ittifak yapalım. Bir grup oluşturalım. Zayıf ve kudretsiz olanları kurtaralım. Peygamberimizin etkili konuşması ürününü verdi. Yenilen yemekten sonra şöyle bir karar verildi: Allah&#;a yemin ederiz ki hepimiz mazlum ile birlikte zalime karşı; zalim, mazlumun hakkını verinceye kadar bir el gibi olacağız. Bu ittifakımız, Hira ve Sabir tepeleri yerinde durdukça ahitlerine bağlı kalacaklarına yemin ederler.

İşte bu ahitnameye ve ittifaka hılfu&#;l-fudul -erdemliler dayanışması- denilmiştir. Bu ittifaktan sonra Mekke&#;deki zulme karşı direnç çoğalmış ve güçlenmiştir. Yemenli bir tüccarın güzel kızına el koyan güçlü bir adamın evinden hılfu&#;l-fudul elemanlarının müdahalesiyle genç kız kurtarılmış, babasıyla güvenlik içinde dönüşü sağlanmış ve benzeri birçok olaya anında müdahale edilmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v) bu cemiyetin içinde fiilen bulundu. Peygamberliğinden önce içinde yer aldığı tek oluşum budur diyebiliriz.

Hz. Peygamber (s.a.v) vahiy aldıktan sonra da mazlumun hakkını aynı kararlılıkta savundu. Bir gün şöyle bir olay meydana geldi: Yabancı bir adam Ebu Cehil&#;e mal sattı. Ebu Cehil malı aldı, parayı da ödemedi. Parasını isteyen adamı ise tehdit etti. Araya girenleri de kovdu. Adam çaresizce dolaşırken birileri Peygamberimize gitmesini söylediler. Adam da Peygamberimize gitti ve durumunu anlattı. Hz. Peygamber Müslüman olmayan bu mazlumu yanına alıp Ebu Cehil&#;in kapısına gitti. Kapıyı çaldı. Dışarı çıkan Ebu Cehil&#;e tek bir söz söyledi: Bu mazlumun parasını ver! Ebu Cehil bu sözü tekrar ettirmeden parayı verdi. Sonraları müşrikler Ebu Cehil&#;in evine gelip bunun sebebini sordular. Bu kadar ısrara rağmen bu adama parasını vermedin; ama Muhammed&#;in tek sözü üzerine parayı verdin. Ebu Cehil şöyle cevap verdi: Muhammed&#;in arkasındaki dev deveyi görseydiniz! Ağzından köpükler saçan azgın bir deve arkadan bana bakıyordu. VAllahi biraz direnseydim, Muhammed&#;in arkasındaki deve beni parçalayacaktı. Korktum ve parayı verdim.

Evet, &#;Hilfu&#;l-fudul&#; cemiyeti birçok mazlumun sığındığı kapı olmuştu. Zalimlerin ise korktukları, sivil bir güç olarak Mekke&#;yi sarstı; zorbaları etkisizleştirdi.
Yıllar sonra Hz. Peygamber bu topluluktan bahsederken şöyle buyurur: Ben bugün böyle bir antlaşmaya davet edilsem böyle bir dayanışmaya davet edilsem- hiç tereddüt etmeden kabul ederim.

Hılfu&#;l-fudul&#;un günümüze vereceği çok mesaj vardır. Hiçbir ırk, din, mezheb, meşreb, inanç farkı gözetmeksizin her mazlumun yanında olacak bu tür uluslararası meşru- sivil seslere ihtiyaç vardır. Dünya ölçeğinde bu tür faaliyetlere ihtiyaç vardır. Bütün toplumların vicdanını rahatlatacak, kimsenin kontrolünde olmayan, akıl ve vicdanla karar verecek böyle oluşumlar; içinde Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, ateist vs. bütün düşünce sahiplerini barındıracak böyle sesler veya sivil topluluklar, dayanışmalar inanıyorum ki, kararan gündüze bir ışık olacaktır. Hiçbir düşüncenin potasına girmeden yaradılanı yaradan adına kollamak için bir ışık&#; Bütün dünya Meclis ve parlamentolarının saygı duyacağı, daha önce benzeri kurulmamış olan saygın bu tür kurumlar oluşturulamaz mı?

Hz. Peygamberin o çok anlamlı çağrısıyla bitirelim yazımızı: Ebu Bekir! Bugün Hılfu&#;l-fudul gibi bir cemiyete, anlaşmaya davet edilsem tereddütsüz içinde yer alırım.

Nihat Hatipoğlu

Bu kategoride yer alan Cinlerden korunmak için okunacak dualar okunmalıdır? başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Hz. Peygamber’in Hilfu’l-Fudûl: Erdemliler Birliğine Katılması

Ficar Savaşlarına Katılması

Câhiliye döneminde Arap kabileleri arasında çeşitli sebeplerle sık sık savaşlar çıkmaktaydı. Bu savaşlar bazen kan dökmenin yasak olduğu haram aylara (zilkade, zilhicce, muharrem, receb) da denk gelirdi. Genel olarak Eyyâmü’l-‘Arab diye isimlendirilen bu savaşların, kan dökmenin yasak olduğu haram aylarda cereyan edenlerine Ficâr savaşı adı verilirdi. Hz. Peygamber de gençliğinde Ficar savşlarından birine katılmak durumunda kalmıştı. Onun müttefik Kureyş-Kinâne ve Kays-Aylân kabileleri arasında çıkan şiddetli savaşa amcalarıyla birlikte katıldığı, ancak fiilen savaşmayıp amcalarına ait eşyaları koruduğu, ayrıca gelen okları da kalkanla karşılayıp toplamak suretiyle amcalarına verdiği bu konudaki farklı rivayetler içinde tercih edilen bir görüştür. Bu sırada yaşının on dört, on beş, on yedi veya yirmi olduğu zikredilmektedir.

Hilfu’l-Fudûl: Erdemliler Birliğine Katılması

Mekke’de kabileler arasında yaşanan ve bazan kan dökülmesinin yasak olduğu haram aylarda dahi meydana gelen çekişme ve çatışmalar, şehrin güvenli bir belde olmasına gölge düşürmüştü. Öte yandan hac ve ticaret amacıyla Mekke dışından gelen zayıf ve güçsüz kimseler birçok defa haksızlık ve zülme uğramakta idiler. Şehirde mal, can, ırz ve namus güvenliği kalmamıştı. Haram aylardan zilkâdede yaşanan bir olay bardağı taşıran son damla oldu ve vicdan sahibi hakperest insanları harekete geçirdi: Yemenli Zübeyd kabilesinden bir tâcir Mekke’ye mal getirmiş ve belirli bir fiyat karşılığında Mekke ileri gelenlerinden Âs b. Vâil es-Sehmî ile pazarlık yapıp malı teslim etmişti. Ancak Âs b. Vâil borcuna sadık kalmayıp oldukça düşük bir para teklif etti ve satıcıyı oyalayıp durdu. Sonunda borcunu inkâr ettiği gibi aldığı malları iade etmeye de yanaşmadı. Zor durumda kalan Yemenli tâcir aralarında Mekke ileri gelenlerinin de bulunduğu birçok kişiye müracaat edip yardım istedi. Ancak bir kısmı Âs b. Vâil’in düşmanlığını kazanmaktan, bir kısmı da dostluğunu kaybetmekten çekindiği için yardım etmediler. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşünen tâcir ertesi gün güneşin doğmak üzere olduğu ve Kureyş ileri gelenlerinin de Kâbe etrafında küme küme oturdukları bir sırada Ebû Kubeys dağına çıktı. Herkesin duyacağı yüksek sesle acıklı bir şekilde mağduriyetini dile getirdi ve yardım istedi. Hilfü’l-ahlâf’a mensup kabilelerin aldırış etmemelerine karşılık Hilfü’l-mutayyebîne mensup kabileler bundan rahatsızlık duyarak harekete geçtiler. Bunların başında son Ficâr savaşında Hâşimoğulları’na kumanda eden ve savaşa katılmış olmaktan da pişman olduğu anlaşılan Zübeyr b. Abdülmuttalib gelmekteydi. Hz. Peygamber’in amcası olan Zübeyr b. Abdülmuttalib şehrin en zengin, yaşlı ve nüfuzlu kabile reisi durumundaki Abdullah b. Cüd‘ân et-Teymî’ye başvurarak onu bu işin görüşülmesi için bir toplantı yapmaya iknâ etti. Kureyş’in kollarından Benî Hâşim, Benî Muttalib, Benî Zühre, Benî Teym ve Benî Esed ileri gelenleri, Abdullah b. Cüd‘ân’ın evinde yapılan yemekli toplantıya iştirak ettiler. Toplantıya o sırada yirmi yaşında olan Peygamberimiz de amcası Zübeyr b. Abdülmuttalib ile birlikte katıldı. Kaynakların bildirdiğine göre çağrılanlar arasında Hilfü’l-ahlâf mensuplarından kimse yoktu. Toplantıda hazır bulunanlar uzun tartışmalardan sonra haksızlığı önlemek için yemin ettiler ve bu iş için gönüllülerden oluşacak bir gurup kurmayı kararlaştırdılar.

Bu harekete “Erdemli insanların yemini” anlamında Hilfü’l-fudûl adı verildi. Kaynaklar göre yemin ve antlaşmanın muhtevası genel hatlarıyla şöyledir: “Allah’a and olsun ki, Mekke şehrinde birisi zülum ve haksızlığa uğradığı zaman hepimiz o kişi ister iyi ister kötü, ister bizden ister yabancı olsun kendisine hakkı verilinceye kadar tek bir el gibi hareket edeceğiz; deniz süngeri ıslattığı ve Hira ile Sebîr dağları yerlerinde kaldığı sürece bu yemine aykırı davranmayacağız ve birbirimize mâlî yardımda bulunacağız”. Hilfü’l-fudûl mensupları toplantıdan sonra Kâbe’ye gidip Haceru’l-esved’i yıkadılar ve bu mukaddes sudan teker teker içtiler. Hilfü’l-fudûl’un ilk icraatı topluca Âs b. Vâil’in yanına gidip Zübeydli tâcirin hakkını geri almak ve mazluma hakkını iade etmek oldu. Mekke ileri gelenlerini karşısında gören Âs b. Vâil borcundan kaçamadığı gibi Hilfü’l-fudûl’a katılmayanlardan hiç kimse de onu destekleyip bu harekete karşı çıkamadı. Yemin yapıldıktan sonra yeni katılıma açık olmayan bu antlaşma İslâm döneminde de bir süre devam etmiş ve son mensubunun Emevî hilâfetinin başında ölümüyle tarihe karışmıştır.

Hilfü’l-fudûl’ün nasıl çalıştığını gösteren bazı olayları şöyle sıralamak mümkündür: Sümâle kabilesine mensup bir tâcir Mekke ileri gelenlerinden Übey b. Halef’e mal satmış, fakat parasını alamamıştı. Çaresiz kalan tâcir Hilfü’l-fudûl’a başvurdu. Teşkilât mensupları ona Übeyy’e gidip parasını tekrar istemesini, vermediği takdirde kendilerinin bizzat alacaklarını bildirmesini söylediler. Bunun üzerine Übey parayı hemen ödedi. Has‘am kabilesinden Yemenli bir tâcir Katûl adlı kızı ile birlikte hac için Mekke’ye gelmişti. Şehrin ileri gelenlerinden Nübeyh b. Haccâc kızı zorla babasının elinden alıp evine götürdü. Feryatlar içinde yardım isteyen babaya Hilfü’l-fudûl’a başvurması tavsiye edildi. Adam Kâbe’ye gidip “Yetişin ey Hilfü’l-fudûl mensupları, yardım edin!” diye bağırdı. Çok geçmeden hareket mensupları kılıçlarını çekmiş olarak geldiler. Olayı dinleyip kızının kaçırılmış olması karşısında babanın düştüğü çaresizliği bizzat gözleriyle gördüler. Babayı da yanlarına alarak Nübeyh’in evini sardılar ve onu ayıplayarak kızı teslim etmesini istediler. Nübeyh kızı vermemek için bir süre direndi ise de aldığı sert tepki karşısında teslim etmekten başka çıkar yol bulamadı.

Hz. Peygamber İslâm döneminde de Hilfü’l-fudûl ittifakından övgüyle bahsetmiş ve şöyle demiştir: “Ben Abdullah b. Cüd‘ân’ın evinde yapılan antlaşmaya amcalarımla birlikte katılmıştım. Bu ittifakta yer almış olmanın mutluluğunu güzel ve kızıl develere değişmem. Bugün de böyle bir antlaşmaya çağrılsam tereddüt etmeden giderim.*

DOÇ. DR. CASİM AVCI İslam Tarihi


*İbn Hişâm, I, Hilfü’l-fudûl hakkında derli toplu bilgi için bk. Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, I, ; aynı yazar, “Hilfü’l-fudûl”, DİA, XVIII,

İlgili

Hz. Muhammedİslamiyet

ali kaya

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası