elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi / Elbirliği Mülkiyeti (İştirak Halinde Mülkiyet)

Elbirliği Halindeki Mülkiyetin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi

elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi

Elbirliği Mülkiyetin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi Kapsamında Ortaklığın Giderilmesi Davasının Durumu

Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi ortakların oy birliği ile alacakları kararla veya mahkemeye yönelecek olan bir istemle mümkündür. Öncelikli olarak mahkemeye yönelecek olan bu istemin dava mı yoksa çekişmesiz yargı işi mi olduğu hususu ortaya konulmalıdır.

Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete geçirilmesi ile sona ereceğine ilişkin kanuni düzenlemeler şu şekildedir: TMK m/I’e göre Elbirliği mülkiyeti …. paylı mülkiyete geçilmesiyle sona ererˮ. Benzer düzenlemeler TMK m’te yer almaktadır. Buna göre bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. Terekeye dahil diğer hakların ve alacakların paylar oranında bölünmesi hususunda da yukarıdaki hükümler uygulanırˮ. sayılı Kadastro Kanunu’na yılında sayılı Kanunla getirilen ek madde 3 ile TMK m’e benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre Bir mirasçı, miras ortaklığından doğan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde tapu sicil müdürü, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Tebligat masrafları ilgilisince karşılanır. Elbirliği mülkiyetinin devamına yönelik bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan herhangi biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu taşınmaz mal üzerindeki elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürülerek, hissedarlık esaslarına göre mirasçılar adına tapu kütüğüne tescil edilirˮ.

Mirasçının elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi yönündeki istemi uyuşmazlık yokluğu söz konusu olduğundan çekişmesiz yargı işidir. Bu tespiti Kadastro Kanununun ek 3’üncü maddesi de doğrulamaktadır. Zira eğer dava söz konusu olsaydı sulh hakimine verilmiş olan yetki aynı zamanda tapu sicil müdürüne verilmezdi.  Dolayısıyla burada bir davadan söz edilemeyeceği için ortaklığın giderilmesi davasından da söz edilemez.

Sulh hakiminin, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi hususundaki mirasçının bu istemine karşı diğer mirasçı veya mirasçıların elbirliği mülkiyetinin devamına yönelik itirazda bulunmaları söz konusu hususun çekişmeli hale getirip getirmeyeceği ve getirecekse açılacak olan davanın ortaklığın giderilmesi davası olup olmayacağı hususu önem ifade eder.

Mirasçının elbirliği mülkiyetini paylı mülkiyete çevirme istemi de sadece uyuşmazlık yokluğu kriterine göre çekişmesiz yargı işi olduğu için diğer mirasçıların itirazı söz konusu ise çekişmeli yargı işi haline getirilebilir. Ancak ilgililer tarafından yapılan her itiraz çekişmesiz yargı işini çekişmeli hale getirmez ve dolayısıyla diğer mirasçıların yapacakları her itiraz da söz konusu işi her halükarda çekişmeli hale getirmeyecektir. Bir çekişmesiz yargı işinin çekişmeli hale gelmesi için ilgililer tarafından yapılacak itirazın çekişme yaratacak tarzda olması gerekir. Zaten Türk Medeni Kanunu elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediğiˮ ifadesine yer vererek her itirazın dikkate alınmayacağını işaret etmiştir.

Diğer mirasçılar itiraz etmezse sulh hakimi istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verir. Terekedeki mallar dışındaki haklar üzerinde elbirliği mülkiyeti hükümlerinin uygulandığı elbirliği ile hak sahipliği söz konusu olmaktadır ve mirasçının talebi ile hak sahipliği paylı mülkiyet hükümlerinin kıyasen uygulanacağı paylı hak sahipliğine dönüşecektir. Ayrıca mirasçıların bu yöndeki istemleri Kanunda da açıkça ifade edildiği üzere terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmına ilişkin olabilir ve bu durumda paylı mülkiyete dönüştürülen malvarlığı unsurları dışında kalan unsurlar için miras ortaklığı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan elbirliği mülkiyeti veya hak sahipliği kısmen devam edebilir.

Miras ortaklığı nedeniyle ortaya çıkan elbirliği mülkiyetinin mahkeme kararıyla  (TMK m) veya taraf iradelerine dayalı olarak (TMK m/II) paylı mülkiyete dönüştürülmesi halinde, ortaya çıkacak olan paylı mülkiyetin sona ermesi için de, ortaklığın giderilmesi davası açılabilir.

Elbirliği Mülkiyeti (İştirak Halinde Mülkiyet)

Elbirliği Mülkiyeti Nedir?

Elbirliği mülkiyeti, diğer bir deyişle iştirak halinde mülkiyet; kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetidir (TMK m/1). Örneğin, miras ortaklığı topluluğunda mirasçıların terekedeki mülkiyet hakkı sayılı Medeni Kanun’da öngörüldüğü üzere elbirliği mülkiyeti şeklindedir. Elbirliği mülkiyetinde malikler arasında paydaşlık değil, “ortaklık” ilişkisi vardır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m/2).

Bir eşya üzerindeki mülkiyet hakkı, bir şahsa ait ise “ferdi mülkiyet”, birden fazla şahsa aitse “birlikte mülkiyet” söz konusu olmaktadır. Birlikte mülkiyet ise “paylı mülkiyet” ve “elbirliği mülkiyeti” olmak üzere iki şekilde tesis edilebilir.

Elbirliği Mülkiyetinde Ortakların Hak ve Yükümlülükleri

Elbirliği mülkiyeti, iki veya daha fazla kişinin bir araya gelerek sözleşme yoluyla tesis edebilecekleri bir mülkiyet çeşidi değildir. Elbirliği mülkiyetinde ortaklığın kapsamını doğrudan kanun veya kanunda öngörülen sözleşme tipi belirler. Ortakların hak ve yükümlülükleri de kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeyle belirlenir. Örneğin, elbirliği mahiyetindeki miras ortaklığı (TMK m) ile adi ortaklığın (TBK m) tabi olduğu hükümler kanunda ayrı ayrı düzenlenmiştir.

Kural olarak kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Elbirliği mülkiyetinin tüzel kişiliği olmadığından ortaklığın herhangi bir organı da yoktur. Elbirliği mülkiyetinde ortaklığı yönetme hakkı ve ödevi, kural olarak ortakların tamamına aittir. Ancak her ortak, elbirliği mülkiyetini oluşturan topluluğa giren hakların korunmasını sağlama yetkisine sahiptir. Hakların korunması, dava açma yoluyla veya başkaca koruyucu önlemler almak suretiyle sağlanabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır (TMK m/4).

Elbirliği mülkiyetinde, tasarrufi işlem mahiyetinde olan dava açma işlemi ortakların oybirliğiyle yapılmalıdır. Tek bir ortağın dava açması halinde diğer ortakların muvafakati alınmadan dava sürdürülmemelidir. Uygulamada, mahkemeler dava açmamış ortakların muvafakati alındıktan veya davaya katılımları sağlandıktan sonra davaya devam etmektedir. Aksi takdirde ya davayı reddetmekte ya da miras ortaklığında olduğu gibi miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre vermektedir (TMK m). Ortağın davaya muvafakati; davaya katılarak beyanda bulunmak veya noterden mauvafakname vermek veya avukata vekaletname vermek suretiyle gerçekleşebilir. Elbirliği mülkiyetinden dolayı ortaklar aleyhine açılacak davaların da tüm ortaklar aleyhine zorunlu dava arkadaşlığı esaslarına göre açılması gerekir. Ancak, istisnai bazı durumlarda ortakların tek başına dava açabilmelerine olanak tanınmıştır. Örneğin, elbirliği mülkiyetine tabi miras ortaklığındaki mallar nedeniyle ecrimisil davası herhangi bir ortak tarafından tek başına açılabilir. Çünkü ecrimisil alacağı miras payı oranında bölünebilir mahiyette bir alacaktır.

Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır (Y1HD-K/).

Elbirliği mülkiyetinde konu ortak malların korunması için gerekli tedbirleri her ortak tek başına alabilir. Ortağın ortak malları korumak amacıyla diğer ortaklardan icazet almadan tek başına dava açma yetkisi de vardır. Örneğin, ortaklardan biri ortak araziye dökülen molozların kaldırılması için müdahalenin önlenmesi davası açabilir.

tarihli ve 13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararında ve sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) maddesinde düzenlendiği üzere paydaşların anlaşma ile dahi sınırlandırılamayacak hak ve yetkileri, 1. fıkrada “Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek”, 2. fıkrada “Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhâl alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak” şeklinde düzenlenmiş olup, paylı mülkiyette paydaşlardan birisi taşınmazın korunması amacıyla elatmanın önlenmesi davası açabilir. Bunun için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi zorunlu değildir. Davanın konusu davacıların ada 13 parsel sayılı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dava, tapu kaydına dayanarak pay maliki ve bir kısım pay maliki mirasçıları tarafından taşınmazın tamamı için açılmış el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Taşınmaz ister paylı ister elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olsun bir kısım pay maliki ya da mirasçının üçüncü şahsa karşı açtığı taşınmazın korunmasını amaçlayan el atmanın önlenmesi davasından diğer tüm pay malikleri ve mirasçıları yararlanırlar. Türk Medeni Kanunu’nun maddesi 3. fıkrasına göre, “Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.” Ayrıca TMK’nin maddesinin son fıkrasına göre, “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” Başka bir anlatımla, bu tür davalarda pay maliki ya da mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur (Y8HD-K/).

Elbirliği mülkiyetini oluşturan sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, mülkiyete konu malların paylaşılması söz konusu olamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz (TMK m/3).

Elbirliği Mülkiyeti ile Paylı Mülkiyet Farkı

Mülkiyet hakkı, ancak Medeni Kanun’da düzenlendiği biçimiyle kullanılabilir. sayılı Medeni Kanun’da birden fazla kimsenin birlikte mülkiyet hakkına sahip olabilmesi için paylı mülkiyet (müşterek mülkiyet) veya elbirliği mülkiyeti (iştirak halinde mülkiyet) türlerinden herhangi birini seçmesi gerekir. Bu iki seçenek dışında birlikte mülkiyet tesis edebilmek mümkün değildir.

Elbirliği mülkiyeti (iştirak halinde mülkiyet), kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler çerçevesinde oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olunmasıdır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m).

Paylı mülkiyette, ortaklık mülkiyet hakkının kazanılmasıyla birlikte kurulur. Elbirliği mülkiyetinde ise, ortaklık mülkiyetten önce ya kanunda öngörülen bir sözleşmeyle ya da kanun hükmüyle kurulur. Örneğin, Medeni Kanun’a göre mirasçılar tereke üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hakkına sahiptir. Görüldüğü üzere, elbirliği mülkiyetinden önce ortaklar arasında kanundan kaynaklanan kişisel ilişki mevcuttur. Elbirliği mülkiyeti, kişiler arasında yapılan ihtiyari bir sözleşme ile kurulamaz. Yani, X ve Y şahısları kendi aralarında anlaşarak (sözleşme yoluyla) elbirliği mülkiyeti kuramazlar. Paylı mülkiyet ise, iki veya daha fazla kişiyle birlikte sözleşme yapılarak tesis edilebilir. Elbirliği mülkiyeti kaynağını kanundan almaktadır, ya bir hukuki olayla ya da bir hukuki işlem ile vücut bulur. Örneğin, adi şirket kanunda öngörülen bir hukuki işlem ile kurulur. Adi şirketin malları elbirliği mülikiyeti esaslarına tabidir.

Paylı mülkiyette her ortağın üzerinde tasarruf edebileceği kendi payı vardır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların tasarruf edebileceği kendilerine ait bir payları yoktur. Elbirliği mülkiyetinde ortakların tasarruf edebilecekleri payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m/2). Elbirliği mülkiyetinde ancak ortaklık sona erdiğinde her ortak kendisine düşene pay üzerinde borçladırıcı işlemler yapabilecektir.

Paylı mülkiyette devir, işlemin resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Halbuki elbirliği mülkiyetinde devir adi yazılı şekilde de yapılabilmektedir. Örneğin, TMK m/1’e göre; terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır.

Paylı mülkiyette, her ortak kendi payına bağlı hazı hakları tek başına kullanabilir. Örneğin, paylı mülkiyete tecavüz halinde el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açabilir. Elbirliği mülkiyetinde ise, yönetim ve tasarrufi işlemler için oybirliği aranmaktadır, herhangi bir ortak diğer ortakların tamamının icazeti olmadan yönetim ve tasarrufa ilişkin işlemler yapamaz.

Elbirliği Mülkiyetinin Sona Ermesi

Elbirliği mülkiyeti aşağıdaki hallerde sona erer:

  • Elbirliği mülkiyetine konu malın devredilmesi halinde elbirliği mülkiyeti sona erer. Ortaklığın sahip olduğu malların devredilmesi tasarrufi işlem mahiyetinde olduğununda tüm ortakların oybirliğiyle devir işlemi gerçekleştirilebilir (TMK m/2).

  • Elbirliği mülkiyetini kuran topluluğun dağılması ile elbirliği mülkiyeti sona erer. Topluluğun dağılması, ortaklar arasındaki kişisel ilişkinin sona ermesi anlamına gelmektedir. Örneğin, Türk Medeni Kanunu (TMK) m ve devamı maddeleriyle kurulan bir evlilik kurumu olan mal ortaklığı rejimi eşlerin boşanması veya ölmesiyle sona erer. Çünkü, elbirliği mülkiyetine kuran topluluk (yani eşler) dağılmış olur.

  • Paylı mülkiyetin elbirliği mülkiyetine dönüştürülmesi de elbirliği mülkiyetinin en yaygın sona erme şeklidir. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi aşağıda ayrıca incelenmiştir.

Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır.

Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi

Elbirliği mülkiyeti, birlikte mülkiyetin diğer bir türü olan paylı mülkiyete dönüştürülebilir. Dönüştürme işlemiyle elbirliği mülkiyetine son verilerek bireysel mülkiyete (paylı mülkiyet) geçiş yapılmış olur.

Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davası tüm ortakların taraf olmak zorunda olduğu ve taraflar için benzer sonuçlar doğuran bir dava türüdür. Örneğin, miras ortaklığının elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmesi talebinde bulunulması halinde, davaya bakmaya görevli mahkeme olan sulh hukuk mahkemesi, diğer mirasçılara davetiye göndererek varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Mirasçılar elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürebilir veya hakimin davetiye gönderirken belirlediği süre içinde paylaşma davası açabilir. İtiraz olmadığı ve paylaşma davası açılmadığı takdirde, dava konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir (TMK m). Mirasçılar dışında alacaklılar da İcra İflas Kanununun maddesi gereğinde icra mahkemesinden “yetki belgesi” alarak bu davayı açabilirler.

Özellikle belirtelim ki, tapuya kayıtlı taşınmazlarda elbirliği mülkiyetinin tapu memurluklarında paylı mülkiyete dönüştürülmesi mümkündür ( sayılı Kadastro Kanunu Ek 3. Madde).

Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davaları, elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. TMK’nun maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. Mirasçılara gönderilecek davetiyede “belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin” bildirilmesi zorunludur. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarını mirasçılar açabilir. Mirasçılar dışında alacaklılar da İcra İflas Kanununun maddesi uyarınca icra hakiminden “yetki belgesi” almak kaydıyla bu davayı açabilirler (Y14HD-K/).

Elbirliği Mülkiyetinde Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu)

Ortaklığın giderilmesi davası, elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasındaki birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdiren bir dava türüdür.

Elbirliği mülkiyetinde ortaklığın giderilmesi davasını herhangi bir ortak diğer tüm ortaklara karşı açar. Davanın sonuçlandırılabilmesi için tüm ortakların davada taraf olması zorunludur. Ortaklığın giderilmesi davası ile birlikte mülkiyet ilişkisi bireysel mülkiyete dönüştürülmektedir.

Elbirliği Mülkiyetinde Önalım (Şufa) Hakkının Kullanılması

Önalım hakkı, elbirliği mülkiyetinde veya paylı mülkiyette taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır.

Elbirliği mülkiyetinde önalım hakkı tüm ortaklar tarafından birlikte kullanılmalıdır. Bu nedenle tüm ortakların önalım hakkına dayanan davayı birlikte açması veya bir ortağın açtığı davaya diğerlerinin muvafakat vermesi gerekir.

Elbirliği Mülkiyeti Yargıtay Kararları

Elbirliği Mülkiyeti (İştirak Halinde Mülkiyet) Yargıtay Kararları


Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi Şartları

Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davaları, elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip, ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davaları, mirasçılar tarafından açılabilir. Mirasçılar dışında alacaklılar da İcra İflas Kanununun maddesi uyarınca icra hakiminden “yetki belgesi” almak kaydıyla bu davayı açabilirler. Miras payını veya kişisel hakkı, Türk Borçlar Kanununun ila maddeleri gereğince temlik alan kişiler, tapu iptali ve tescil davası sırasında verilen yetki belgesine dayanarak, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini isteyemez. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan bir sözleşme türüdür. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; satış vaadi alacaklısı olan davacının, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında verilen yetkiye dayanarak, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini talep etme hakkı bulunmamaktadır (Yargıtay 7HD-K/).

TMK’nın maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir. Mirasçılara gönderilecek davetiyede “belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin” bildirilmesi zorunludur. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarını mirasçılar açabilir. Mirasçılar dışında alacaklılar da İcra İflas Kanununun maddesi uyarınca icra hakiminden “yetki belgesi” almak kaydıyla bu davayı açabilirler (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi-K/).

İcra ve İflas Kanununun maddesi uyarınca alacaklı tarafından açılan dava dosyasında; davaya konu taşınmazlar üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin yetki belgesine rastlanılmadığından, davacı vekilinden sorularak yetki belgesi alınmış ise dosyaya eklenmesinin istenilmesi, yetki belgesi alınmamış ise mahkemece davacı vekiline davaya konu taşınmazlar hakkında icra mahkemesinden elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin yetki belgesi alması için makul süre verilmesi gerekir (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Elbirliği Mülkiyetine Tabi Adi Ortaklıkta Ortakların Dava Açma Hakkı

Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK m. ). Elbirliği mülkiyetinde, ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder (HMK m. 60/1). Belirtilen bu hükümlerin sonucu olarak dava açan adi ortak elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre davada mecburi dava arkadaşı durumundadır. Adi ortaklıkta davanın tüm ortaklar tarafından açılması gereklidir. Birlikte dava açılmadığı takdirde diğer ortaktan davaya muvafakat alınması, muvafakat vermeyen ortak olursa onun hakkında da dava açılması ve bu suretle taraf ehliyetinin tamamlanması gerekir. Aksi takdirde davanın dinlenme imkânı yoktur. Açılan davaya muvafakatın sağlanması, olmadığı takdirde taraf teşkili için diğer adi ortağın davalı olarak davada yer almasının sağlanması yoluyla davanın görülebilir hale gelmesi şeklinde bir uygulamanın benimsenmesi, Anayasa’nın hak arama özgürlüğünü düzenleyen maddesine uygun yorumla, hukukun ve adaletin amacını sağlamaya yönelik olan temel hukuk ilkeleri yönünden de bir zorunluluktur. Zira muvafakat etmeyen adi ortak aleyhine husumet yöneltilmesine imkân tanınmaksızın davanın reddi gerektiğinin kabulü; ortaklardan bir kısmının hak arama özgürlüğünün, diğer bazı ortakların insiyatif ve vicdanına bırakılması yanında, ortaklığın ve bu kapsamda ortaklardan bir kısmının haklarının hukuk önünde korunamayarak, uyuşmazlığın çözümsüz ve ortada bırakılabileceği anlamına gelir ki, bu da hukukun adaleti sağlama amacıyla bağdaşmaz.

Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmayıp adi ortaklar arasında elbirliği ile mülkiyet söz konusu olduğundan adi ortakların sözleşmeye dayalı tapu iptâl ve tescil ya da alacak isteminde bulunabilmeleri için tüm ortakların birlikte dava açmaları zorunludur. (Y. HD. T., / E. ve / K.) Adi ortaklardan bir veya birkaçı tarafından dava açılması ve zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle birlikte dava açmaları gereken hallerde diğer ortakların davaya muvafakatinin sağlanması, muvafakatın temin edilememesi halinde ise taraf teşkili bakımından muvafakat vermeyen diğer ortak ya da ortaklar aleyhine asıl dava ile birleştirilmek üzere dava açtırılıp, açılacak davanın bu davayla birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra için esasının incelenmesi gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Miras Ortaklığında Dava Açma Hakkı

İştirak halinde mülkiyet diğer bir deyişle elbirliği mülkiyetinde esasında, iştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmaları yer alır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütün halinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır (MK. md. /1). Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.

HMK’nun “Mecburi dava arkadaşlığı” başlıklı maddesinde ise; “Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır.” hükmü düzenlenmiş bulunmaktadır. Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri, usulüne uygun olarak davet edildiği halde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder (HMK’md. 60/1).

Davada, iştirak halinde mülkiyet gereği miras yoluyla terekeye dahil olan Kurum alacağı talebi, mirasçılardan biri tarafından dava edilmiştir. Bu durumda tereke alacağı üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyeti söz konusu olup, mirasçılardan biri tarafından dava açılması nedeniyle mirasçı açtığı bu davayı yalnız başına yürütemeyeceğinden, davanın bütün mirasçılar ile birlikte yürütülmesi gerekir. Bu nedenle Mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya TMK/3 maddesi gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacıya uygun bir süre vermesi gerekir. Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise, bu durumda davayı açan mirasçının terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir (TMK/3). Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlerinin alınmasına gerek yoktur. Davayı açan mirasçı, kendisine verilen kesin süreye (HMK md. 94) rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Elbirliği Mülkiyetinde Satış Vaadi Sözleşmesi

Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Elbirliği Mülkiyetinde Ortaklığın Giderilmesi Davası

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Elbirliği Mülkiyetinde Önalım (Şufa) Hakkı

Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde gün 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakatı sağlanamazsa sayılı Türk Medeni Kanununun maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter, davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi/ E. , / K.).

Mirasçılar Arasında Miras Payının Devri Sözleşmesinin Geçerliliği

Türk Medeni Kanunu’nun /1. maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Mirasçılar arasında yapılan bu tür sözleşmeler yapıldıkları tarihten itibaren ifa (yerine getirme) olanağına sahiptirler. Alacaklı, yapıldığı tarihten itibaren bu sözleşmeye dayanarak, sözleşme gereğinin yerine getirilmesini miras payını devredenden isteyebilir ve ona karşı dava açabilir. Taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması, bu isteğe engel oluşturmaz. Yalnızca, mirasçılar dışında üçüncü kişilere yapılan miras payının devri sözleşmeleri TMK’nin /2. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmedikçe (yani iştirak çözülmedikçe) üçüncü kişinin istekte bulunma olanağı yoktur. Çünkü iştirak çözülmedikçe sözleşmenin ifa (yerine getirme) olanağı bulunmamaktadır. Öte yandan, TMK’nin maddesinde miras açılmasından önce yapılan sözleşmelerin geçerliği mirasbırakanın katılımı veya iznine tabi kılınmış, başka bir ifadeyle mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli kabul edilmemiştir (Yargıtay Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Elbirliği Mülkiyetinde Ecrimisil Davasını Tek Ortak Açabilir

Kural olarak elbirliği mülkiyetine konu olan hallerde tüm mirasçıların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde tarihli ve 3/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacılar adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu’nun maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemece temsilci atanması için davacıya süre verilir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Ancak ne var ki, ecrimisil alacağı bölünebilir hak niteliğinde olup, her bir mirasçı kendi hissesine düşen alacağı isteyebilir. Mahkemece, ecrimisilin bölünebilir hak olduğu ve elbirliği mülkiyetinde ortaklardan herhangi birisinin kendi payına hasren talepte bulunabileceği de gözetilmek suretiyle işin esası yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Elbirliği Mülkiyetinde Tek Ortak Tapu İptal ve Tescil Davası Açamaz

Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK’nın maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olup, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerekir. Davacı dava dilekçesinde, sadece kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu nedenle terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmamaktadır. Şayet dava konusu taşınmaz bölümleri satış, bağış veya terekenin paylaşımı sonucu davacıya düşmüş ise, davanın bulunduğu bu haliyle yürütülmesi ve aşağıda belirtilecek eksikliklerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Aksi halde, davacı dava dilekçesinde; sadece kendi adına iptal ve tescil isteğinde bulunduğundan ve üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfatı ve hukuki ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi düşünülmelidir (Yargıtay Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Miras Ortaklığının Tasfiyesi ve Elbirliği Mülkiyeti

“Miras Ortaklığı” üzerindeki elbirliği mülkiyeti miras bırakanın ölümü üzerine kendiliğinden doğar. (funduszeue.info /) Bu nedenledir ki terekede yer alan malvarlığının mülkiyeti mirasbırakanın ölümü ile miras ortaklığına ait olur.

Dava konusu vasiyetname içeriği itibariyle mirasçı atanmasına ilişkindir. Atanmış mirasçı da, yasal mirasçılar gibi mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanır (funduszeue.info /son).

Miras ortaklığı üzerinde kanundan doğan elbirliği mülkiyeti mevcut olup, maldan yararlanma, mülkiyette tasarruf ve yönetim ortaklığa ait topluluğu doğuran hükümlere bağlıdır. (TMK /1)

Elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir. Elbirliği mülkiyetinde ortaklık tasfiye edildiğinde her ortak kendisine düşecek tasfiye payına ilişkin olarak borçladırıcı işlemlerde bulunabilir.

Elbirliği mülkiyeti, ortaklığın çözülmesi ve malvarlığının tasfiyesi ile sona erer. Aksine hüküm yoksa, elbirliği mülkiyetine tabi malların paylaşılması paylı mülkiyette ilişkin kurallara göre yapılır. (TMK )

Mirasbırakanın düzenlediği İzmir 3. Noterliği tarih ve yevmiye numaralı vasiyetname ile davalı mirasçı olarak atanmıştır. Miras ortaklığı devam ettiği sürece, davaya konu bankadaki para üzerinde bulunan elbirliği mülkiyeti devam edecektir. Tarafların elbirliği hissedarları olarak birlikte müracaatı olmadığı takdirde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyetine çevrilmesine dair bir dava da bulunmadığından elbirliği ortaklığı sona ermemiş olup, mahkemece terekenin tasfiyesine yol açılacak şekilde tavzih kararı verilmesi doğru görülmemiş, tavzihe ilişkin ek kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

Mirasçılar Arasında Miras Payına Hasren Açılan Dava

sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) ila maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK’nin maddesinde (…Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. TMK’nın maddesinde düzenlenen paylı mülkiyette ise, birden fazla kişi maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olup, başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır, paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur, pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklıları tarafından haczettirilebilir. Bir mirasçı tarafından mirasçı olmayan kişiye karşı miras bırakana tabaen Miras payı oranında açılan davalarda TMK’nun maddesinin uygulanması gerekli ise de, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri geçerli olduğundan bir mirasçının diğer bir mirasçı aleyhine açtığı davada bu kuralın uygulama olanağı yoktur. Bu açıklamlara göre, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayandırılarak açılan eldeki bu davanın, mirasçılar arasında miras payına hasren açıldığı gözetildiğinde, uyuşmazlıkta sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ve devam eden maddelerinde öngörülen paylı mülkiyet hükümleri uygulanacağı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın açıklanan gerekçe ile reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi / E. , / K.).

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Mirasbırakanın vefatından sonra tek bir mirasçı varsa o halde kendiliğinden iktisap ve külli halefiyet ilkeleri gereği mirasbırakanın terekesi mirasçının malvarlığı üzerinde birleşir ve işler kolay bir şekilde halledilir. Fakat genelde ortaklıkta birden fazla mirasçı vardır. Bu mirasçılar da malların niteliği gereği elbirliği ile mülkiyet ile mirasa halef olurlar. Mirasın paylaşılmasına kadar geçen süreçte de mirasçılar elbirliği ortaklığı rejimine tabi tutulurlar. Elbirliği ile ortaklıkta fiili bir bölünme söz konusu değildir. Ortakların hakkı ancak malların tasfiyesi sonunda ortaya çıkabilecek olan potansiyel bir paydır.

Elbirliği ile mülkiyet Türk Medeni Kanununun maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır : Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır

Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Elbirliği ilkesine göre kanunda aksi görülmedikçe mirasçılar tek başlarına hareket edemezler. Gerek yönetim gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Bu ortaklıkta çoğunluk kararı ile iş görülmez. Malı devretme, iyileştirme, koruma gibi eylemlerin bütün mirasçılar tarafından kabul edilerek yapılması gerekmektedir. Eğer ortaklar belli bir konuda uzlaşamazsa ortaklığı ayırmaktan başka çare kalmaz.

Miras ortaklığı elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Mirasçılardan her biri mirasın paylaşılmasını, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini isteyebilir. Bu davalar miras ortaklığından kaynaklanan davalardır.

Elbirliği İle Mülkiyetin Sona Ermesi

Medeni Kanunun maddesinin birinci fıkrasına göre, “elbirliği ile mülkiyet, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer.”.

Her ne kadar kanunda açıkça belirtilmemişse de eşyanın tümüyle yok olması, kamulaştırılması, üçüncü kişinin iyiniyetle ya da zamanaşımıyla (TMK, ,) mülkiyet kazanması hallerinde elbirliği ile mülkiyet sona erer.

Bunların dışında ortaklar kendi aralarında anlaşarak paylaşma gerçekleştirebilir. Böyle bir durumda iradi paylaşma söz konusu olur. İradi anlaşmanın basit yazılı şekilde yapılması bile yeterlirdir. Ortaklar aralarında usule usulüne uygun bir paylaşma sözleşmesi yapmışlarsa, artık paylaşma davası açamazlar. (6. HD. , E. / K/)

Ortaklar paylaşmanın yapılıp yapılamayacağı veya nasıl paylaştırılacağı konusunda anlaşmazlık yaşarlarsa dava açmak suretiyle (paylaşma izaleyi-i şuyu davası) paylaştırma yapılmasını isteyebilirler. Mahkeme mümkünseöncelikle aynen paylaşma (taksim) yoluyla paylaştırma yaparak karar verecektir mümkün değilse kur’a yöntemine başvurabilir ya da aynen paylaştırma mümkün değilse İcra İflas Kanunu hükümleri çerçevesinde malı sattırıp satış tutarını payları oranında paylaştırmak şeklinde de karar kurabilir.

Biz yazımızın devamında kanunda sayılan elbirliği ile mükiyetin sona erme hallerinden elbirliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi talepli dava yolu ihtimalini ele alacağız.

Elbirliği Mülkiyetinin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi

Doktrinde elbirliği ile mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürme amacıyla dava açmanın sadece miras ortaklığında mümkün olduğu kabul edilmiştir nitekim Yargıtay’ın uygulaması da bu yöfunduszeue.info birliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesini mirasçılar talep edebilir, mirasçının payını devralan üçüncü kişinin ya da onun halefinin elbirliği ile mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini istemesi mümkün olmadığı gibi bu iş için kayyum atanmasını isteme hakkı da bulunmamaktadır. (2 HD. , E. / K/)

Türk Medeni Kanunu Madde “Bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hâkimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.

Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.

Terekeye dahil diğer hakların ve alacakların paylar oranında bölünmesi hususunda da yukarıdaki hükümler uygulanır.” Şeklinde mirasçılara bu hakkı tanır bir biçimde düzenlenmiştir.

Bu noktada Türk Medeni Kanunu’na bakmak isteyebilirsiniz.

Aynı mesele, tarihli ve sayılı Kanun ile Kadastro Kanununa eklenen Ek Madde 3’te bir kez daha düzenlenmiştir. Bu hükme göre; “Bir mirasçı, miras ortaklığından doğan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde tapu sicil müdürü, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Tebligat masrafları ilgilisince karşılanır. Elbirliği mülkiyetinin devamına yönelik bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan herhangi biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu taşınmaz mal üzerindeki elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürülerek, hissedarlık esaslarına göre mirasçılar adına tapu kütüğüne tescil edilir.” Görüldüğü üzere, bu düzenlemede, mahkeme kararı aranmamış, mirasçılardan birinin istemi üzerine, dava dışı yolla elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine imkân tanınmıştır. Yazımızda ise dava yoluyla elbirliği ile mülkiyeti paylı mülkiyete çevirmek üzerinde durulmuştur.

Elbirliği ile mülkiyet hakkına sahip mirasçılardan biri öncelikle paylı mülkiyete geçilmesi için istemde bulunur. Bu istem üzerine sulh hakimi diğer mirasçılara çağrıda bulunur ve kendi belirleyeceği süre içerinde mirasçıların itirazlarını kendisine bildirmesi için davet eder. Bu süre önemli bir süredir. Öncelikle paylı mülkiyete geçilmesini engelleyecek haklı bir itiraz varsa bu itiraz süre içerisinde ileri sürülmelidir. Aynı zamanda mirasçılardan biri bu süre içinde paylaşama davası açmazsa istem konusu mal üzerinde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.

Elbirliği mülkiyetinin sona ermesi terekede paylaştırma paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır. Türk Medeni Kanunu Maddede bu konu düzenlenmiştir. “Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır

Görevli ve yetkili Mahkeme

Görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri madde 11/1/b’ye göre ölen kişinin son yerleşim yeri mahkemesidir. Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar kapsamına girer.

Bu davada Davacı, her bir mirasçıdır. Davalı ise diğer tüm mirasçılardır. Davanın istek kapsamı ise terekeye dâhil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine ilişkindir.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin / E. / K. tarihli kararında paylı mülkiyete dönüştürme istemi olan davada hangi şekilde karar verilmesi hakkında şu şekilde hüküm kurmuştur; “Terekeye dahil bankadaki nakit para üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen ve Yargıtay&#;ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı&#;nın yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle dosya içindeki tüm evraklar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili davacı ile davalının muris Dilek Önel&#;in mirasçıları olduklarını, murislerinin HSBC Etiler şubesindeki hesabında parası bulunduğunu belirterek muris Dilek Önel ( Yörük ) adına kayıtlı HSBC Etiler şubesindeki hesaplarındaki para üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini istemiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği halde duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece davanın kabulüne muris Dilek Önel ( Yörük ) adına HSBC Etiler şubesinde bulunan hesap üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin mirasçılık belgesindeki payları nazara alınarak müşterek mülkiyete dönüştürülmesine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Elbirliği şeklindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilirken hüküm fıkrasında infazda tereddüt yaratmayacak şekilde her paydaşın payının ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken mirasçılık belgesindeki paylara atıfta bulunarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK /6 Maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin yukarda açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA…”

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin / E., / K., tarihli kararında ise Davalılara gönderilecek tebligatta davalıların süre içerisinde haklı bir itiraz sunmasını veya paylaşma davası açılmadığı takdirde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüşeceğine dair ihtarın yapılması gerektiği aksi takdirde yapılan tebligatın geçersiz olduğu hakkında hüküm kurmuştur. “Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davasına dair karar davalılardan Uğur Kurtuluş tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş,hüküm davalılardan Uğur Kurtuluş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde,davacı ve davalıların müşterek murisleri Abdurrahim Kurtuluş&#;tan intikal eden parsel nolu taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini istemiştir. Davalılar duruşmalara katılmadıkları gibi cevap dilekçesi de göndermemişlerdir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunun maddesine dayalı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarında davalılara gönderilen duruşma gününü bildirir davetiyelerde &#; elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya belirlenen süre içinde paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğine&#; dair ihtarın bulunması funduszeue.infoılara gönderilen ve Medeni Kanunun maddesindeki bu İhtarı içermeyen tebligatlar geçfunduszeue.infoece, davalılara yukarıda belirtilen ihtarı içeren duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir…”

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin / E., / K., tarihli kararında vekalet ücretinin ayrıca istenmesine gerek olmadığı hakimin diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanması gerektiği şeklinde hüküm kurmuştur. “Türk Medeni Kanunu&#;nun maddesine dayalı elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davalarında karar verilirken, paydaşlara ait payların HUMK&#;un /son maddesi gereğince hüküm fıkrasında ayrı ayrı yazılması gerekir. Mirasçılık belgesine atıf yapılarak hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanması gerekir. Bunun için istekte bulunulması gerekmez. Nitekim 29/5/ tarih ve sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…”

Davalılara Gönderilecek Tebligat Sonrası Mirasçıların Süre Içerisinde Itiraz Sunmasını Veya Paylaşma Davası Açması

Sulh Hukuk Mahkemesi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. Diğer mirasçılardan biri itiraz ederse mahkeme “elbirliği mülkiyetin devamını haklı kılacak bir itiraz olup olmadığını değerlendirecektir. Her itiraz davanın reddedilmesine yol açmayacak yalnızca kanunda açıkça belirtildiği üzere elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak itirazlar dikkate alınacaktır.

Mirasçılardan birinin belirlenen süre içersindde paylaşma davası açdığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilemeyecektir.

Paylaşma Davasının Islah Yoluyla Elbirliği İle Mülkiyetin Paylı Mülkiyete Dönüştürülmesi Davasına Dönüştürülmesi

Yargıtay Hukuk Dairesinin / E., / K., tarihli kararındaaçılan paylaşma davasının ıslah yolu ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davasıan dönüştürülemeyeceğine karar vermiştir
“Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmiş davacı vekilince tarihli celsede ıslah yoluna gidilerek elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı &#; vekili, davalı &#;, Faize, &#; vekili, davalı &#;, davalı &#; tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 16 adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim, olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini istemiş; tarihli celsede davayı, dava konusu 16 adet taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi olarak ıslah ettiğini belirtmiş; tarihli celsede ise dava konusu 80 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
Davalılar &#;, &#;, &#;, &#;, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini istediklerini belirtmişfunduszeue.infoı &#; ise, tarihli celsede davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu 80 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise davanın kabulü ile taşınmazlardaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı &#; vekili, davalı &#;, Faize, &#; vekili, davalı &#;, davalı &#;temyiz etmişlerdir. TMK’nın maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.
Mirasçılara gönderilecek davetiyede &#;belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin&#; bildirilmesi zorunludur.
Öte yandan; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Somut olaya gelince; davacı vekili, dava dilekçesi ile 16 adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini istediği halde tarihli celsede davasını elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. HMK&#;nin vd. maddelerinde ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği ve davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren tarafın bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorunda olduğu, aksi halde ıslah hakkının kullanılmış sayılarak ıslahın hiç yapılmamış gibi davaya devam edileceği düzenlenmiştir. Ortaklığın giderilmesi davasının iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran dava olma özelliği ve temyiz eden davalıların cevap dilekçeleri ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini talep ettikleri ve davanın ıslahı suretiyle taşınmazlardaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi kararı sonrası temyiz dilekçelerinde bu istemlerini tekrarladıkları gözetildiğinde, davanın elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi yönündeki ıslah talebi reddolunarak ortaklığın giderilmesi davası olarak sonuçlandırılması gerektiği düşünülmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı &#; vekili, davalı &#;, Faize, &#; vekili, davalı &#;, davalı &#;&#;ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.”

***

Yukarıda detaylıca izah ettiğimiz üzere, elbirliği ile mülkiyetin sona erme halleri çeşitlidir. Tarafların mirasçı olması halinde kanun elbirliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep etme hakkı vermiştir. Ancak tarafların ve mülkiyetlerinin doğru tespit edilmesi, davanın doğru taleplerle görevli ve yetkili yerde açılması, davetiyetinin Yargıtay kararlarına uygun olarak çıkarılması ve itirazların süresinde ve haklı gerekçelerle yapılması gibi fazlaca detaylı hususlar verilecek karara etki edecektir. Yazımızda yer alan açıklamalar, ilgili mevzuatlar çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alır tarzda hazırlanmıştır. Size ve durumunuza özel detaylı bilgi için hukuk bürosuyla bağlantıya geçmenizi tavsiye ederiz.

ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİNİN PAYLI MÜLKİYETE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ İSTEMİNDE İHTARATLI DAVETİYE GÖNDERİLMELİDİR.

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Dairesi

ESAS NO       : /
KARAR NO    : /

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ          : Hatay 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 02/06/
NUMARASI            : / - /
DAVACI                  : H.D.
DAVALILAR           : M.V.D. vd.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/10/ gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/06/ günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K  A  R  A  R _

Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir.

Davacı vekili, ada 40 parsel sayılı taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini talep etmiştir.

Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. 

Mahkemece, davanın kabulü ile bilirkişi raporu doğrultusunda, ada 40 parsel sayılı taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.

TMK’nın maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.

Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.

Mirasçılara gönderilecek davetiyede "belirlenen süre içinde elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya paylaşma davası açılmadığı takdirde istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verileceğinin" bildirilmesi zorunludur.

Bu tür davalarda mirasçılık belgesine atıf yapılmakla yetinilmemeli; hüküm sonucunda infazda tereddüte neden olunmayacak şekilde elbirliği halindeki mülkiyetin veya payın mirasçılık belgesindeki paylar oranında paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmelidir.

Somut olayda; dava TMK'nın maddesi uyarınca elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin olup, hüküm sonucunda infazda tereddüte neden olunmayacak şekilde elbirliği halindeki mülkiyetin veya payın mirasçılık belgesindeki payları oranında paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece dava konusu taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak paylı mülkiyete çevrilmesine şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ayrıca, davalılara gönderilen davetiyelerin TMK'nın maddesinde öngörülen şerhi içermediklerinden usulsüz oldukları anlaşılmıştır. 

O halde mahkemece, sayılı Tebligat Kanununda sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler de nazara alınarak davalılara, TMK'nın maddesi gereğince ihtaratlı davetiyelerin usulüne uygun şekilde tebliği sağlandıktan sonra hüküm sonucunda elbirliği halindeki mülkiyetin veya payın mirasçılık belgesindeki hisse esas alınarak paylı mülkiyete çevrilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan        Üye                   Üye                      Üye                Üye
H. ONAT      A. S. ERKUŞ    A.T. ERGİNBAY   S. ARSLAN    C. BALIKÇI

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası