İngilizcedeki modal fiillerden olan can, could ve be able to ile yetenek, beceri, gereklilik, rica ve izin gibi anlamlar vermek için kullanılır. Bazı durumlarda birbirlerinin yerine kullanılabilse de bazı durumlarda kendi özel kullanım alanları vardır ve böylesi anlamlarda değişmeli kullanılmazlar.
Alt başlıklar halinde ve birbirleriyle kıyaslayarak her bir modal fiili detaylı bir şekilde inceleyelim. İlk olarak can modal fiili ile başlayalım.
İngilizcede can olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde aşağıdaki tablodaki gibi yapılır.
➡️ Olumlu cümleler
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + can + V1
➡️ Olumsuz cümleler
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + can’t + V1
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + cannot + V1
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + can not + V1
➡️ Soru cümleleri
Can + subject (I, you, we, they, he, she, it) + V1 ?
Ayrıca aşağıdaki tabloda çeşitli formatlarının ses butonlarını dinleyerek dinleme ve konuşma becerileri için faydalı olabilecek çalışmalar için:
can,⭐ Yetenek ve beceri anlatımlarında –e bilmek anlamında kullanılır:
I can swim.
Yüzebilirim.
He can play guitar.
Gitar çalabilir.
⭐ Birinden bir şey yapmasını rica etmek için kullanılır:
Can you close the door?
Kapıyı kapatabilir misin?
Can you help me, please?
Lütfen bana yardım eder misin?
⭐ Benzer şekilde birinden izin alırken kullanılır:
Can I go to the cinema?
Sinemaya gidebilir miyim?
Mommm! Can I drink some wine?
Anne! Biraz şarap içebilir miyim?
⭐ Öneri sunmak için kullanılır:
Can Anna come with us?
Anna bizimle gelebilir mi? (Gelsin mi?)
Can we sign the treaty?
Antlaşmayı imzalayabilir miyiz?
⭐ Olasılık ifadelerini anlatmak için kullanılır:
Italy can win the European Championship.
İtalya Avrupa Şampiyonasını kazanabilir.
I can play for GS this year.
Bu sene GS için oynayabilirim.
İngilizcede could yardımcı fiilinin olumlu, olumsuz ve soru cümleleri aşağıdaki tablodaki gibi yapılır.
➡️ Olumlu cümleler
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + could + V1
➡️ Olumsuz cümleler
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + couldn’t + V1
Subject (I, you, we, they, he, she, it) + could not + V1
➡️ Soru cümleleri
Could + subject (I, you, we, they, he, she, it) + V1 ?
Ayrıca aşağıdaki tabloda çeşitli formatlarının ses butonlarını dinleyerek dinleme ve konuşma becerileri için faydalı olabilecek çalışmalar için:
could,⭐ Can modal yardımcı fiilinin geçmiş hali olarak -e bilmek anlamında kullanılabilir.
I could play the guitar when I was a child.
Çocukken gitar çalabilirdim.
I could not swim when I was 7.
7 yaşındayken yüzemezdim.
⭐ Could, can modal yardımcı fiilinden daha kibar bir rica anlamı katar:
Could you help me?
Bana yardım edebilir misiniz?
Could you open the window, please?
Pencereyi açar mısınız lütfen?
⭐ Benzer şekilde izin ifadelerinde de can yardımcı fiilinden daha kibar bir anlam katar.
Could I use your phone?
Telefonunuzu kullanabilir miyim?
Could I take your pen?
Kaleminizi alabilir miyim?
⭐ Could yardımcı fiili özellikle “see, hear, smell, taste, feel, remember, understand” gibi fiillerle beraber yaygın bir şekilde kullanılır:
As soon as I walked into the room, I could smell gas.
Odaya girer girmez gaz kokusu aldım.
There was so much noise I couldn’t hear anything.
O kadar çok ses vardı ki hiçbir şey duyamadım.
İngilizcede be able to yardımcı fiilinin olumlu, olumsuz ve soru cümleleri aşağıdaki tablodaki gibi yapılır.
➡️ Olumlu cümleler
I am able to + V1
I’m able to + V1
he/she/it is able to + V1
he/she/it’s able to + V1
we/you/they are able to+ V1
we/you/they’re able to+ V1
➡️ Olumsuz cümleler
I am not able to + V1
I’m not able to + V1
he/she/it is not able to + V1
he/she/it’s not able to + V1
he/she/it isn’t able to + V1
we/you/they are not able to+ V1
we/you/they aren’t able to+ V1
we/you/they’re not able to+ V1
➡️ Soru cümleleri
Am + I able to + V1?
Is + he/she/it able to + V1?
Are + we/you/they able to + V1?
İngilizcede be able to ile can ve can fiilinin geçmiş hali olan could ile yapılabilen her şey yapılabilir. Can ile ancak geniş zaman ve geçmiş zaman (could) cümleleri kullanılabilirken be able to ile diğer zamanlarda da cümle kurulabilir. Bu yüzden eğer bahsi geçen eylemi diğer zamanlarda kullanabilmek için be able to tercih edilmelidir.
I haven’t been able to sleep recently.
Son zamanlarda uyuyamadım.
Can, Should ve Must’ın Olasılık Durumlarında Kullanımını Öğrenin!
Türkçede kip olarak geçen modal adını verdiğimiz sözcükler, sözcüklere ek anlam kazandırmamıza yardımcı olurlar. Yetenekler, izinler, yasaklar gibi durumlarda kullanabildiğimiz bu sözcükler, bu yazımızda söz edeceğimiz olasılık durumlarında da kullanılırlar. İngilizcede günümüz ve gelecekle ilgili olasılıklardan söz ederken can, should, must, could, may ve might sözcüklerinden yararlanabiliriz. İngilizce öğrenen birçok kişi, hangi durumlarda hangisinin kullanılması gerektiğini karıştırabiliyorlar. Bu yazımızda sizlere bunların nasıl kullanılması gerektiğini açıklamaya çalışacağız.
En yaygın kullanılanı “can”dir. İngilizce öğrenen birçok kişi, can’i neredeyse tüm olasılık durumları için kullanmaktadır; ancak bu çok da doğru bir kullanım değildir. Örneğin, “Belki yağmur yağacak/yağabilir” demek istediğinzde “It can rain tomorrow.” dememenizi öneririz. Dilbilgisi olarak baktığınızda hiçbir sıkıntısı yok; ancak kulak tırmalayabiliyor ve iyi bir İngilizce değil. Bunun kullanımını sonrasında vereceğiz. Günlük İngilizcede can’in yaygın olarak duyulmasının nedeni, kimsenin doğru ya da yanlış olup olmadığını umursamamasından ötürüdür.
Öyleyse “can” nerede kullanılır? Genel olasılıklarla ilgili konuşurken can uygun bir kullanımdır. Örneğin:
Learning a language can be difficult.
Dil öğrenmek zor olabilir.
Bu, çoğumuz için geçerli değil midir? Dil öğrenmek kolay bir süreç değildir ve genel bir olasılık söz konusu, bu yüzden can kullandık.
Russia can be very cold in winter. (Rusya kışın çok soğuk olabilir.) Rusya’nın kışın çok soğuk olabileceği genel bir olasılıktır, herkes bilir.
It can be dangerous to ride a bicycle in the city. (Şehirde bisiklet sürmek tehlikeli olabilir.) Şehirde bisiklet sürerken yaralananlar ve daha kötüsü ölenler var.
“can’t”i de es geçmeyelim: Olanaksız bir durumdan söz ederken can’t kullanırız.
Örneğin: John can’t be in the US now because he told me that he was in England. (John şu anda ABD’de olamaz çünkü bana İngiltere’de olduğunu söyledi.) Diyelim ki ben dün John ile konuştum ve bana İngiltere’de olduğunu söyledi; ancak arkadaşınız Amerika’da olduğunu söylüyor. Bunun olası olmayacağını düşünürsünüz durumu bildiğiniz için. O yüzden can’t dedik.
Peki ya “should”? Bunu anlamak biraz daha kolay çünkü mantıksal ve normal bir beklentiden söz ettiğimiz durumlarda kullanırız. Örneklere bakalım:
The vet has given my cat medicine, so he should feel better soon. (Veteriner, kedime ilaç verdi, o yüzden kısa süre içinde daha iyi hisseder.) İlacın kediye iyi bir etkisi olacağını hepimiz bekleriz. Bir beklenti söz konusu.
Our team is much stronger than theirs, so we should be able to beat them easily next week. (Bizim takımımız onlarınkinden daha güçlü, öyleyse onları önümüzdeki hafta kolayca yeneriz.) Should kullanmak daha iyidir, çünkü cümleyi kuran kişi mantıksal bir yargıdan doğan bir beklenti içinde.
Şimdi de “must”tan söz edelim. Must’ın anlamca güçlü bir sözcük olduğunu biliyorsunuzdur. Güçlü olasılıklarda ve çıkarımlarda kullanabiliriz. İşte örnekler:
Her shoes are here, so she must be here. (Ayakkabıları burada, öyleyse o, burada olmalı.) Kimse ayakkabıları olmadan başka bir yerde olmaz normal durumda, bu yüzden o kişinin ayakkabılarını kapının önünde gördüğümüz için %99 olasılıkla burada olduğunu düşünüyoruz.
You must be the new accountant. (Sen yeni muhasebeci olmalısın.) Yeni birisinin işe başladığını duydunuz ve o kişiyi muhasebe bölümünde gördünüz, o zaman o kişinin yeni muhasebeci olduğundan emin olarak bu cümleyi kurabilirsiniz.
He mustn’t hear me over all the noise. (Bunca gürültünün arasında beni duymuyor olmalı.) Gürültülü bir ortamda sizi kimsenin duymasını beklemezsiniz, o zaman bu durumda mustn’t kullandık.
İngilizce konuşma odaklı bir dil kursu olan Konuşma Kulübü’nde CEFR kriterlerine uygun eğitim müfredatı ile İngilizceyi ilk dersten itibaren her ders konuşursunuz. Böylece İngilizce konuşurken öğrenmeniz gereken tüm ifadelere hâkim olursunuz. Konuşma Kulübü'nün İngilizce konuşma odaklı derslerinde yeni bilgiler öğrenirsiniz ve İngilizceyi konuşarak öğrenme imkânı bulursunuz. Günlük hayatınızda da bu bilgileri özgüvenle kullanabilirsiniz kendinizi İngilizce olarak rahatlıkla ifade edebilirsiniz. Ders dışı aktivitelerimizden biri olan Grammar Club etkinliğimize katılabilir, gramerde eksik olduğunuz konuları tamamlayabilirsiniz.
► Can yeteneklerimizden bahsederken kullanılır. Türkçe de "-ebilmek" ekine karşılık gelmektedir.
- Johnny can swim. (Tony yüzebilir.)
- My mother can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)
- I can climb that mountain. (Şu dağa tırmanabilirim.)
- My brother can play the piano. (Erkek kardeşim piyano çalabilir.)
- My students can dance. (Öğrencilerim dans edebilir.)
► Olumsuz bir cümle kurmak, yani yapamadığımız şeyleri belirtmek için ise "can" yardımcı fiiline "not" olumsuzluk eki getirilir. Kısaca "can't" olarak yazılır.
- Tony can't play volleyball. (Tony voleybol oynayamaz.)
- My father can't speak French. (Babam Fransızca konuşamaz.)
- I can't skate. (Paten yapamam.)
► Soru cümlesi yapmak için de can yardımcı fiil özneden önce getirilir.
- Can you swim? (Yüzebilir misin?)
- Can your students speak English? (Öğrencilerin İngilizce konuşabilir mi?)
► Can aynı zamanda yapılması ya da meydana gelmesi muhtemel şeyler hakkında konuşmak için de kullanılır.
-The doctor can see you at (Doktor sizi saat 3'te görebilir.)
Yani doktorun sizi görmesi ancak 3te mümkün olacaktır. Daha önce görmesi mümkün değildir.
-You can not buy flowers at butcher"s. (Kasaptan çiçek satın alamazsınız.)
Kasaptan çiçek satın almamız mümkün değfunduszeue.info da can not ile söyleriz.
- Sue can come to İstanbul this evening. (Sue bu akşam İstanbul'a gelebilir.)
► Could “can” in geçmiş zaman halidir. Bütün şahıslar için değişikliğe uğramadan “could” olarak kullanılır. Soru yaparken could özneden önce getirilir. Olumsuz yapmak için de sonuna olumsuzluk eki "not" eklenir. Kısaltması "couldn't" olur. Bu cümlelerde her zaman fiilin birinci hali kullanılır.
- I could swim when I was 4 years old. (Dört yaşındayken yüzebilirdim.)
- My father couldn't finish his work last night. (Babam dün gece işini bitiremedi.)
► Geçmiş zamanda meydana gelmiş ve genel yetenek ifade eden cümlelerde could ve be able to birbirinin yerine kullanılabilir, aralarında herhangi bir fark yoktur.
- I could ride a bicycle when I was six. (Altı yaşındayken bisiklet sürebiliyordum.)
- Was your grandfather able to drive a car when he was young? (Büyükbaban gençken araba sürebilir miydi?)
► Fakat geçmişte bir kereye mahsus olmak üzere uğraşılarak yapılan işlerde yetenek ifade etmek için could kullanılmaz, be able to veya managed to kullanılır.
- The table was very heavy. But the woman was able to lift it. (Masa çok ağırdı ama kadın kaldırabildi.)
- It was to foggy yesterday. Were you able to drive to school? (Dün hava çok sisliydi. Okula arabayla gidebildin mi?)
Bu iki cümlede could kullanılmaz. Çünkü bahsedilen eylemler geçmişte genel olarak yapılabilen şeylerden veya yeteneklerden bahsetmiyor. Yalnızca bir sefere mahsus olan ve engellere rağmen yapılması başarılabilen eylemlerden bahsediliyor.
► Duyu organlarının yaptığı fiillerde bir kereye mahsus olsa bile "could" aynen "be able to" ve "managed to" gibi kullanılır.
- The thief was coming towards my house. (Hırsız evime doğru geliyordu.)
- But I could see him through the keyhole. (Fakat ben onu anahtar deliğinden görebiliyordum.)
- But I was able to see him through the keyhole. (Fakat ben onu anahtar deliğinden görebiliyordum.)
Gördüğünüz gibi yukarıdaki iki cümle arasında anlam olarak herhangi bir fark yoktur.
- Could your grandma hear the strange sounds from the next-door flat last night? (Büyükannen dün gece bitişik daireden gelen garip sesleri duyabildi mi?)
- Was your grandma able to hear the strange sounds from the next-door flat last night? (Büyükannen dün gece bitişik daireden gelen garip sesleri duyabildi mi?)
► Geçmiş zamanda olumsuz cümle ve sorulardaki yetenekleri ifade etmede couldn't veya weren't/wasn't able to kullanılır. Olumsuz cümlelerde, "genelde olan işler" veya "bir kereye mahsus olmak üzere yapılan işler" diye bir ayırım yoktur.
- My brother couldn't swim when he was (Kardeşim 10 yaşındayken yüzemiyordu.)
- My brother wasn't able to swim when he was (Kardeşim 10 yaşındayken yüzemiyordu.)
Gördüğünüz gibi yukarıdaki iki cümle arasında anlam olarak herhangi bir fark yoktur.
- Couldn't the boy open the door this morning? (Çocuk bu sabah kapıyı açamadı mı?)
- Wasn't the boy able to open the door this morning? (Çocuk bu sabah kapıyı açamadı mı?)
► Gelecek zamanda olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde yetenekler sadece "be able to" ile ifade edilir. "Can" gelecek zaman için kullanılmaz.
- The teacher wil be able to rest after school. (Öğretmen okuldan sonra dinlenecek.)
- I won't be able to read anymore. (Artık okuyamayacağım.)
- Will they be able to find the key? (Anahtarı bulabilecekler mi?)
- Won't the baby be able to sleep in your room tomorrow night. (Bebek yarın gece odanda uyuyamayacak mı?)
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muangtusi -- 16 Ekim ; > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Blitzkrieger -- 2 Ekim ; > |
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası