1964 bursa depremi / 1964 Manyas depremi - Vikipedi

1964 Bursa Depremi

1964 bursa depremi

kaynağı değiştir]

Deprem, Manyas Fay Zonu'nun Salur segmenti üzerinde meydana geldi. Manyas Fay Zonu, BKB-DGD yönünde uzanan, 38 km uzunluğunda, sağ yanal doğrultu atımlı bir fay zonu olarak değerlendirilmektedir. Manyas Fay Zonu'nun üç segmentinden biri olan Salur segmenti 16 km uzunluğundadır.[3]

Bu depremden önce Güney Marmara'da 1935 Erdek-Marmara Adası depremi ve 1953 Yenice-Gönen depremi yaşanmıştı. Manyas Fay Zonu'nda gerçekleşen son deprem MS 1323 yılındaydı.[3]

Türkiye saati ile 16.31'de (UTC 14.31) gerçekleşen ana sarsıntının öncesinde 5.0 (± 0.1) Ms  büyüklüğünde bir öncü deprem meydana geldi. Ana sarsıntıdan sonra, 22 Ekim 1964 tarihine kadar 797 artçı deprem raporlandı.[4]

Hasar ve kayıplar[değiştir

HABERLER

 24 ARALIK 2011

BASIN BÜLTENİ

BURSA ‘DEPREM’ GERÇEĞİNİ KONUŞTU
- BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN KATKILARIYLA BURSA KENT KONSEYİ TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN ‘BURSA KONUŞUYOR’ ADLI TOPLANTIDA ‘‘DEPREM VE BURSA’ KONUSU UZMANLAR TARAFINDAN KONUŞULDU.
- KENT KONSEYİ BAŞKANI MEHMET SEMİH PALA, “DEPREM KAÇINILMAZ BİR GERÇEKTİR. NASIL DAVRANACAĞIMIZI TESPİT ETMELİYİZ” DEDİ.

BURSA – Bursa Kent Konseyi’nin periyodik olarak düzenlediği ‘Bursa Konuşuyor’ adlı toplantıda, ‘Deprem ve Bursa’ konusu uzmanları tarafından ele alındı. Bursa’nın taşıdığı deprem riskleri 4 saat boyunca akademisyenler ve ilgililer tarafından konuşuldu.

Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla Bursa Kent Konseyi tarafından gerçekleştirilen ‘Bursa Konuşuyor’ adlı toplantıda ‘‘Deprem ve Bursa’ konusu uzmanlar tarafından konuşuldu. Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Başkanlık Salonu’nda yapılan toplantıda, 4 saat boyunca deprem gerçeği ve Bursa’nın taşıdığı riskler akademisyenler ve meslek odalarının kuruluşları tarafından tartışıldı.

Toplantıyı yöneten Bursa Kent Konseyi Başkanı Mehmet Semih Pala, ‘Bursa Konuşuyor’ toplantılarında çok önemli konuların ele alındığını söyledi. Pala, bundan önce ‘İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu’nun ele alındığını, bu sefer ise ‘Deprem ve Bursa’ gerçeğini gündeme getirdiklerini belirtti. Bursa’nın önemli bir kent olduğunu ifade eden Başkan Pala, Bursa Kent Konseyi’nin de Türkiye’ye örnek bir kurum haline geldiğini dile getirdi. İnsan hayatını ani bir şekilde etkileyecek bir olgu olan depremi önemsediklerini vurgulayan Pala, “Deprem kaçınılmaz bir gerçektir. Bir gün mutlaka olacak. Ama bugün, ama yarın olacaktır. Bundan kaçmak mümkün değil, sadece tedbir alınabilir. En yıkıcı depremlerde bile nasıl davranacağımızı tespit etmeliyiz. Çalışmalarımızı yaparsak galip geliriz. Yapısal çalışmalardan sosyal çalışmalara, deprem öncesi ve sonrası konuşulmalıdır. Biz de konuyu, farklı konuşmacıların katılımıyla ‘Bursa Konuşuyor’ toplantısına taşıdık. Çıkan sonuçları bir rapor haline getirerek yetkililere ileteceğiz ve takibini yapacağız. Ankara tarafından deprem hakkında ciddi tedbirler alma noktasına gelinmiştir. Birçok yerin yıkılacağı görünüyor. İktidar ve muhalefetiyle kararlılık söz konusudur” dedi.

Bursa’da yaşayan yabancılar adına söz alan Bursa Kent Konseyi Yabancılar Çalışma Grubu Temsilcisi Anya Mckee, doğal afetlerin acı sonuçları olduğu gibi insanlara din, dil ve ırk ayrımı olmaksızın bir arada çalışılabileceğini de gösterdiğini söyledi. Son Van depreminde farklı ülkelerden gelen insanların bir can daha kurtarmak için birlikte çalıştığını anlatan Meckee, Bursa’da tahmini 100 bin yabancı olduğuna dikkat çekti. Oluşturulacak acil eylem planına yabancıların da ihtiyaç duyacağını kaydeden Mckee, yabancıların herhangi Türkçe uyarıyı da anlayamayacağına dikkat çekti. Mckee, deprem anında nasıl davranılacağı yönünde yabancılara yönelik el kitapçıklarının hazırlanmasının faydalı olacağını belirtti.

“Bursa denizlerle değil, faylarla çevrili”
Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Murat Arabacı ise ‘Bursa’nın depremselliği’ konulu bir sunum yaptı. Yeryüzünde 1964 ile 2011 yılları arasına bakıldığında yılda 65 bin ile 100 bin irili ufaklı deprem olduğunu ifade eden Arabacı, Türkiye’de 8 ve üzerinde hiç depremin olmamasını da bir şans olarak niteledi. Türkiye’nin deprem büyüklükleri bakımından dünyada ikinci önemli ülke olduğunu hatırlatan Arabacı, “Bu kadar büyük deprem olmamasına rağmen deprem hasarları bakımından birinci önemli ülkedir. Ülkemizde ortalama hasar yapan deprem büyüklüğü 6.1’dir. Bölgelere göre Doğu Anadolu’da 4, Orta Anadolu’da 5.7, Batı Anadolu’da 6.1’e denk çıkmaktadır. Ülkemizde yoksulluk artıkça depremin yıkılıcılığı da artmaktadır. Bursa’ya bakıldığında etrafının denizlerle değil, faylarla çevrili olduğunu görülecektir. Doğuda Eskişehir fay zonu, batıda Gönen fay zonu, güneyde Kütahya-Simav-Gediz fay zonları, kuzeyde ise hem Gemlik, hem de İstanbul depremleri vardır. Ayrıca Bursa merkezden geçen bir fay vardır. 1855 yılında iki tane deprem üretmiştir” diye konuştu.
Marmara’da sadece İstanbul’un tehdit altında olmadığını ifade eden Arabacı, Bursa’nın da olası bir deprem riski taşıdığını dile getirdi. Depreme bağlı heyelan riskinin de Bursa’da olduğunu kaydeden Arabacı, “Bursa’da 23 kilometrelik bir deformasyon bulunmaktadır. Bu da 6.7 büyüklüğünde bir deprem üretebilir. Bursa için riskin kapıda olduğunu söyleyebiliriz. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi ile TÜBİTAK arasında yürütülen çalışmaları önemsiyoruz. Doğayla savaşan değil, işbirliği yapan bir toplumun özlemini çeken insanımız, bilimin aydınlığından payını düşeni alacaktır” dedi.

TOKİ İstanbul Uygulama Daire Başkanı Niyazi Özdemir ise ‘TOKİ ve deprem’ konusunda bir sunum yaptı. TÜİK verilerine göre Türkiye’de bulunan 18 milyon hanenin yüzde 45’inin olası depremde yıkılabilecek konutlar olduğunu dile getirdi. Amaçlarının bir nebze de olsa bu konutları dönüştürmek olduğunu belirten Özdemir, bunun ancak tüm kesimlerin işbirliği yapması sonucu başarılabileceğini kaydetti.

“Bursa ovasında 23 kilometrelik deformasyon hareketi bulduk”
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, ‘Jeodezik araştırmalar ışığında Bursa’da deprem gerçeği ve çözüm önerileri’ sunumu gerçekleştirdi. Yapılan çalışmalar sonucunda sadece İstanbul’un değil, Bursa başta olmak üzere Güney Marmara’nın da tehdit altında olduğunun ortaya çıktığını anlatan Kutoğlu, “Yaptığımız çalışmalarda Bursa ovasında 23 kilometrelik deformasyon hareketi bulduk. Demirtaş bölgesinden Nilüfer’e kadar uzanan bir yapı ortaya çıktı. Ovada mümkün olduğunda az katlı, bina stokunun seyrelterek çalışma yapılmalıdır. Heyelan riski yüzünde Uludağ eteklerinde de 20 dereceden fazla eğilim arazilere yerleşim için çıkılmamalıdır. Sağlam zeminlerde yeni kentsel alanlar oluşturulmalıdır. Havzadaki deformasyon gelişimi de mutlaka izlenmelidir” diye konuştu.

Gemlik Belediyesi Başkanvekili Refik Yılmaz ise, yaz aylarında 250 bine yakın nüfusa sahip olduklarını dile getirdi. Gemlik merkezdeki zeminin tamamen balçık olduğuna dikkat çeken Yılmaz, mezarlıkların ise sağlam zemin üzerinde bulunduğunu kaydetti. Gemlik halkının deprem yaşamadan elbirliğiyle planların sağlam zeminlere çekilmesi gerektiğini hatırlatan Yılmaz, planı kamuoyuna sunduklarında tepki almalarına ise anlam veremediğini belirtti.

“25 yıl sonra Bursa fayında aktivite bekleniyor”
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mustafa Arık tarafından ‘Bursa’nın depremselliği’ konulu bir sunum gerçekleştirildi. Bursa fayının, doğudan Derekızık Burhaniye köyünden başlayarak Uluabat’a kadar devam eden 45 kilometre uzunluğunda Kuzey Anadolu fay hattının alt fay zonu olduğunu hatırlatan Arık, “Bursa fayının ortaya çıkması 180 ile 260 yıllık periyoda sahiptir. 1855 depreminden bu güne 156 yıllık süreç geçti. Herhalde 25 yıl sonra Bursa fayında da aktivite bekleniyor. Bursa’da ikinci olarak Geyve-İznik fay hattı da bulunuyor. Gemlik ilçesi ve Bandırma Körfezi’ne kadar uzanabiliyor. Bu fay hattı 500 yıldır suskunluğunu sürdürüyor. Yıllık aktivitesi 9 milim olduğuna göre 7 ve 10 arasında depremsellik oluşturabilir. Sahip olunan jeotermal sular da kentin aktifliğini göstermektedir” diye konuştu.
Bursa’da depreme karşı birtakım çalışmaların yapıldığını anlatan Arık, halkın deprem anında binaları terk ettiğinde vakit geçirebilecekleri boş alanların da olması gerektiğine değindi.

Bursa Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürü İbrahim Tarı ‘Doğal afetler ve Bursa’ adlı sunum yaptı. Bursa’nın İstanbul’dan daha tehlikeli bir deprem tehlikesi altında olduğunu kaydeden Tarı, yaptıkları çalışmaları anlattı. Mahalle Afet Gönüllüleri projesini Bursa’da başlattıklarını ancak gönüllü bulmakta sıkıntı çektiklerini ifade eden Tarı, halkın bu projeye destek olmasını istedi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Murat Uşun tarafından Büyükşehir Belediyesi tarafından 1999 depreminden bu yana yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde ‘Zemin Etüdleri Araştırma Birimi’ kurulduğunu anlatan Uşun, planlamaya yönelik ise zemin değerlendirme haritası ve raporu hazırladıklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin parsel bazında zemin etüd çalışmalarını devam ettirdiğini kaydeden Uşun, belediyeye ait binaların gerekli olanlarında güçlendirme projelerinin uygulandığını dile getirdi.

Toplantıda ayrıca Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı Deprem Dairesi Deprem Yönetimi Grup Başkanı Demir Akın tarafından ‘Ulusal Deprem Stratejisi 2023 kapsamında kentsel risklerin azaltılması’, Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Ramazan Livaoğlu tarafından ‘Deprem ve yapı’, Bursagaz İşletme Bakım Müdürü Nurettin Erikçi tarafından ‘Doğalgaz hat güvenliği ve depreme karşı alınan önlemler’, Kızılay Bursa Şubesi’nden Zeynep Erdoğan tarafından ise Kızılay’ın afet zamanlarındaki çalışmaları hakkında sunum yapıldı.

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

 

Tarih: 24.12.2011

Dr. Ramazan Demirtaş'tan Güney Marmara depremine ilişkin açıklama: Geyve-Mekece-Gemlik kolu ile ilgili bilgilendirmiştim

Marmara Denizi'nde Bursa Mudanya açıklarında 3,8 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi.

AFAD Deprem Dairesi'nin verilerine göre deprem saat 10.20'de ve 7.46 km derinlikte gerçekleşti.

Dr. Ramazan Demirtaş 2019 yılında yaptığı bu bölgeye ilişkin değerlendirmesini yeniden paylaştı. Demirtaş " Geyve-Mekece-Gemlik kolu ile ilgili bilgilendirmiştim" dedi.

Demirtaş şunları kaydetti:

"Bir konuyu açıklamakta yarar var..
- "Kentlerin deprem tehlikesi" diye bir kavram yok.
- "Kentlerin deprem riski" var
- Kentlerin deprem riskini de üzerinde ya da çevresindeki fayların tehlike parametreleri belirler

1-Bursa kentinin üzerinde yer aldığı Bursa fayında en son 1855 depremleri olmuştur. Bu depremlerin yinelenme aralıkları en az 1000 yıl civarındadır.

2-Bursa'nın daha batısında 1964 ve 1953 depremleri olmuştur. Bu depremler Manyas fayı ve Yenice-Gönen fayları üzerinde olmuştur. Bu fayların deprem yinelenme aralıkları en az 500 yıl civarındadır.

3- Geyve-Mekece-İznik-Gemlik arasında en az üç parça halinde uzanan 150 km uzunluktaki fay 1065, 1296 ve 1419 yıllarında üç deprem üretmiştir. Bu fayların deprem yinelenme aralıkları en az 650 yıl kadardır. Dolayısıyla bu parçalar birer SİSMİK BOŞLUK konumundadır.

Geyve-Mekece-İznik-Gemlik kesimi en az üç deprem üreten parçadan oluşmaktadır. Bu parçalar 1065, 1296 ve 1419 depremleri üretmiştir. 1065 depreminden 231 yıl sonra doğusunda 1296; batısında 354 yıl sonra 1419 depremi olmuştur. Yani üç parça farklı zamanlarda depremler üretmektedir."(Kısa Dalga)

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır