histeroskopi sonrası adet kanaması azalması / Histeroskopi Sonrası Adet Düzeni Ne Zaman Başlar?

Histeroskopi Sonrası Adet Kanaması Azalması

histeroskopi sonrası adet kanaması azalması

Latince gyne-kadın demektir ve dolayısıyla jinekoloji ( gynecology) kadın bilimi demektir. Kadın hastalıkları ile ilgili her şey jinekoloji başlığında toplanmıştır.

1-ADET DÜZENSİZLİĞİNİN NEDENLERİ NELERDİR

Regl olmak (adet kanamsı, ay hali)kadın hayatının önemli bir parçasıdır. Kadınlar genellikle yılda defa adet dönemi yaşarlar. Bu sayılara yakın değerler yani defadan az ya da fazla olanlar normal kabul edilir. Bu yüzden kadında adet düzensizliği, her kadın için kendine ait değerlere göre değerlendirilebilir. Kadınlarda adet dönemi ilk başladığı zamanda birkaç yıl düzensizlik gösterebilir. Bunun normal döngüsüne girmesi için, hormonların dengelenmesi gerekir. Bu durum âdetin sona ereceği dönemde de yaşanır. Son adet dönemi üzerinden 12 ay geçince kadında menopoz dönemi başlamaktadır. Bu süreçte adet düzensizliği yaşanması, genellikle hormonlar ve yumurta sayısındaki azalmadan kaynaklanır.

Kadınlar neden adet görür?

Adet görme, rahmin her ay yumurtlamayı takiben bir bebek için hazırlanması için, rahim duvarlarının kalınlaşması, gelecek olan embriyonun burada yuvalanması için uygun bir yer hazırlanmasıyla başlamaktadır. Bunların gelişimi hormonların etkisiyle olmaktadır. Yumurtlama dönemi olduğunda, cinsel ilişkinin olmaması ya da korunma nedeniyle gebeliğin oluşmamasıyla birlikte, kalınlaşmış rahim duvarlarının kanama etkisiyle dökülerek dışarı atılması adet kanamasını oluşturur. Bu döngü kadının menopoza girmesine kadar her ay aynı şekilde devam eder. Bu döngünün her ay tekrarlanması demek, düzenli adet görme demektir.

Adet düzensizliği ne demektir?

Kadınlarda adet süresi genellikle gün arasında devam eder. Bu dönem her ay 28 günde bir yaşanmaktadır. Fakat bazı kadınlarda 21 gün ile 35 gün arasında oluşabilir. Adet düzensizliği ya da anormal sayılacak adet dönemleri ise;

  • 21 günden daha az ya da 35 günden daha fazla aralıklarla olan adetler
  • Arka arkaya 3 defa ya da daha fazla sayıda adet görememek
  • Adet kanaması normalden az ya da fazla görülüyorsa
  • Adet dönemleri arasında kanama olması halinde
  • Cinsel ilişki sonrasında kanama olması ya da menopoz sonrasında meydana gelen kanamalar

İshal, hemoroit, kolit ya da başka nedenlerle rektumdan gelen kanamaların adet kanamalarıyla karıştırılmaması için, birkaç gün süreyle tampon kullanılması gerekebilir.

Adet düzensizliği nasıl belirlenir?

  • Her ay adet döngüsünün ne zaman başladığı ve bittiği not edilmelidir.
  • Adet dönemlerinde kullanılan pet sayısının not edilmesi ve bu durumda gelen akıntının kontrol edilmesi gerekir.
  • Adet dönemleri arasında ve cinsel ilişki sonrasında kanama olup olmadığı kontrol edilmelidir.
  • Adetle alakalı olan anormal durumların not edilmesi gerekir.

Adet dönemlerinde kullanılan tamponun enfeksiyona sebep olmaması için, gün içinde en az 2 defa değiştirilmesi gerekir. Adet dönemlerinde kan sulandırıcı aspirin gibi ilaçların kullanılmaması gerekir. Eğer adet dönemlerinde çok ağrı oluşursa, doktora danışarak uygun ağrı kesiciler kullanılabilir.

Adet düzensizliğinin nedenleri nelerdir?

Kadının adet düzensizliği yaşaması çok çeşitli sebeplere dayanabilir. Bu nedenle adet düzensizliğinin altında yatan sebebin belirlenmesi ve buna uygun tedavi uygulanması için doktor muayenesi yapılması gerekir. Adet düzensizliği yaşanmasının yanında, adet görme tamamen durabilir. Bu amenore olarak tanımlanır. Bu sorun gebe olmayan, emzirmeyen ya da menopoz dönemine girmeyen kadınlarda yaşanan 90 günden fazla süren adet görmeme sorunu anormal kabul edilir. Özellikle göğüslerin gelişmeye başlamasıyla 3 yıl içinde ya da yaşında adet gören kişilerde adet görmeme sorunu yaşanabilir. Adet düzensizliği ise çok farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Sebepler belirlendiğinde, adet düzensizliğinin kontrol altına alınması ve adetlerin düzene sokulması mümkündür. Adet düzensizliğine sebep olacak etkenler arasında;

 

Stres: Kadınlarda fazla kilo alma ya da çok zayıflama, düşük kalorili diyetler, yetersiz beslenme, egzersizlerde değişiklik, gerginlik, seyahat, hastalıklar ya da günlük yaşamı etkileyecek değişimler adet düzensizliğine neden olabilir. Bu sebeple kadınların stresli yaşam tarzından uzaklaşması adet düzeni için faydalı olacaktır.

Doğum kontrol hapları: Bu hapların çoğunluğu östrojen ve progesteron hormonlarından oluşmaktadır. Hapların işlevi yumurtalıkların yumurta bırakmasına engel olmak ve bu şekilde gebeliğe engel olmaktır. Doğum kontrol hapının kullanılması ya da bırakılması adet düzensizliğine yol açabilir. Bu düzenin yeniden kurulması ancak, hapın bırakılmasından sonra 6 ayı bulabilir. Doğum kontrol hapında sadece progesteron hormonu varsa, adet aralarında kanamalar oluşabilir.

Adet düzensizliğinin diğer sebepleri

  • Aşırı kilo almak ya da kilo kaybetmek
  • Aşırı egzersiz yapmak
  • Rahim astarının kalınlaşması yani endometrial hiperplazi
  • Tiroit sorunları ve diyabet hastalığı
  • Karaciğer sirozu
  • Rahim kanseri
  • Sistemik lupus
  • Gebelik komplikasyonları olan düşük ya da dış gebelik
  • Östrojen tedavileri
  • Kan inceltici ilaç kullanımı
  • Doğum kontrol amacıyla rahim içi araçlarını kullanmak
  • Steroidler
  • Antidepresan ilaç kullanımı
  • Östrojen ya da progesteron hormonlarında dengesizlik olması

Adet gecikmesi ameliyat ve narkozdan kaynaklanır mı?

Ameliyat yapılırken kullanılan kanama durduracak ilaçlar, kadınlarda birkaç gün sürecek adet gecikmesi sebebi olabilir. Ancak bu ilaçların ve narkozun uzun süreli adet gecikmesine ya da adet düzensizliğine neden olmadığı bilinir. Fakat ameliyat stresi kadında hormonları etkileyen bir unsurdur. Bu ameliyattan sonra ay kadar adet gecikmesine neden olabilir. Bu yüzden ameliyat sonrasında oluşan adet düzensizliği 2 ayı geçerse, başka bir etkenin varlığı araştırılmalıdır.

Menopoza geçiş döneminde adet düzensizliği

Adet dönemleri normal zamanda her ay düzenli bir şekilde devam eder. Menopoz döneminde yaklaşan kadında yumurtalık içindeki yumurta sayısı ve kalitesinin düşmesi nedeniyle, bir anda ya da azalarak adet sikluslarında yumurtlama olmaz. Bu yüzden adet düzensizlikleri meydana gelir. Menopoz döneminde geçişte hormon bozukluğu belirtisi son derece önemlidir. Bu dönemde adet kanamalarında gecikme ya da adet görememe durumu oluşabilir. Bu nedenle kadınların menopoza yaklaştığı dönemde 6 ayda bir jinekolojik muayeneden geçmesi ve düzenli takip edilmesi gerekir.

Adet düzensizliği tedavisi nasıl yapılır?

Kadındaki adet düzensizliğinin sebebinin bulunması için, detaylı bir jinekolojik muayeneden geçirilmesi gerekir. Genç kızlardaki adet düzensizliğinde, ultrason muayenesi yapılmaktadır. Muayene sırasında rahimde olabilecek miyomlar, yumurtalık kistleri, organik sorunlar dışında hormon tetkikleri yapılır. Vajinal smear ve ultrason incelemesi yapılır. Tümör değerlerine bakılarak, hormonal etkilere karşı düzeltici tedaviler uygulanır. Kistleri eritecek tedaviler uygulanır. Gerekiyorsa laparoskopik olarak bunlara çıkartılır, miyomlar alınır. Miyomlar rahim iç boşluğunda ise, bunların mutlaka alınması gerekir. Çünkü ilaç tedavisi bunları düzeltemez. Histeroskopi denilen teknolojiyle karın hiç açılmadan miyomlar çıkarılır ve adet kanamaları düzenli hale getirilebilir. Kadınlar ergenlik döneminden itibaren, adet düzenlerini kayıt altına almalıdır. Yıl içerisinde defa adet düzensizliği olması normal kabul edilebilir. Bunun üstünde bir düzensizlik olması halinde, mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü miyom, kist gibi oluşumlar küçükken daha kolay tedavi edilebilir. İleri aşamada ya da kadının ileri yaşında fazla sayıda miyom olması halinde, rahmin alınması gündeme gelebilir. Ancak genç yaştaki hastalarda diğer tedaviler uygulanarak, adet düzensizlikleri tedavi edilmeye çalışılır.

2-MYOMLAR

Rahim iç tabakasında oluşan kanserli olmayan oluşumlar rahim polipleri olarak tanımlanır. Rahim duvarına yapışık olan tümörler ise miyom olarak tanımlanır. Bunların ebatları 0,5 mm ile cm kadar olabilir. Genellikle iyi huylu olmalarına rağmen, aşırı kanamaya ve ağrıya sebep olabilirler. Miyomlar büyüklüklerine göre mesane ve makat bölgesine baskı yapabilirler.

3-ENDOMETRİOZİS

Rahmin içini kaplayan, her ay adet kanaması ile birlikte dışarıya atılan endometrial dokunun rahim dışında büyümesi halinde endometriozis görülür. Bu doku yumurtalık altında sindirim sisteminde, rektum ile rahim arasında olan bölgede, bağırsaklarda, fallop tüplerinde ve diğer organlarda büyüme gösterebilir. Bunun belirtisi adet düzensizliği dışında, cinsel ilişkide ağrı, kramplar, anormal kanama ve adet döneminde oluşan şiddetli ağrılardır.

İltihaplı pelvik hastalığı: Kadınlarda üreme sistemini etkileyen bakteriyel bir enfeksiyon olan iltihaplı pelvik hastalığı, cinsel ilişkiyle vajinaya giren bakterilerin rahim ve üst genital sisteme yayılmasıyla etkili olabilir. Bunun dışında kürtaj, doğum ve düşük sırasında bu bakteriler üreme organlarına bulaşabilir. Hastalığın belirtileri arasında başta adet düzensizliği, vajina bölgesindeki ağır koku, leğen kemiği ile alt karın bölgesinde ağrı, bulantı ve kusma, ateş, ishal ile ağır vajinal akıntı yer alır.

4-POLİKİSTİK OVER SENDROMU

Bu rahatsızlıkta yumurtalıklar normalden daha fazla erkeklik hormonu yani androjen üretmektedir. Bu etkiyle birlikte içi sıvı dolu kesecikler yani kistler meydana gelebilir. Androjen hormonunun yüksek olması yumurtaların olgunlaşmasını önleyerek, ovulasyonu yani yumurtanın atılmasını engeller. Bu sorun genellikle obezite, aşırı kıllanma ve kısırlıkla alakalıdır. Prematüre yumurtalık yetmezliği: Bu sorun genellikle 40 yaşın altındaki kadınlarda, yumurtalığın fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesinde görülür. Adet kanamalarında düzensizliğe ya da kanamaların hiç olmamasına neden olabilir. Sorun genetik olarak yaşanabileceği gibi, kemoterapi ile radyasyon terapisi sonucunda gelişebilir.

5-VAJİNANIN İNFLAMATUAR HASTALIKLARI

funduszeue.infoL ENFOKSİYONLAR

funduszeue.infoİAZİS (VAJİNAL MANTAR)

funduszeue.infoMANAS(VAJİNİTİ)

funduszeue.infoRELLA(BAKTERİAL VAGİNİTİS)

6-CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR

1-CHLAMYDİA TRACHOMATİS (Klamidya Enfeksiyonu )

2-GENİTAL SİĞİL (KONDİLOMA AKUMİNATA)

3-SİFİLİZ - FRENGİ HASTALIĞI

4-HERPES İNFEKSİYONLARI (Genital Herpes Enfeksiyonları)

5-NEİSSERİA GONORRHOEAE - Gonore BEL SOĞUKLUĞU HASTALIĞI

6-AIDS - HIV İNFEKSİYONU

7-OVER KİSTLERİ:

Kistler vücudun her hangi bir yerinde olabilen içi su dolu keseciklerdir. Etrafı kist duvarı ile çevrilidir. Over kistleri her yaşta görülse de çoğunlukla üreme çağlarında ortaya çıkarlar. Kistler çoğunlukla fonksiyonel ve zararsızdırlar. Yumurtalık (over) işlevi itibarıyla kist üretebilir. üreme çağındaki her kadın her ay follikül adı verilen ve içinde yumurta hücresini içeren küçük bir kist geliştirir ve ortalama 2 cm çapa erişen bu yapı adet döneminin ortasına tekabül eden günlerde çatlar. Her ay yumurtlama dediğimiz bu olay olur. Ancak bazı adet dönemlerinde folliküller yani içinde yumurta barındıran kistler aşırı büyüyebilir.

Genellikle rutin jinekolojik muayene esnasında konur. Kist tanısını doğrulamak için vajinal yolla veya karından ultrasonografi yapılır. Bu şekilde kistin tipi ve kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi almak mümkün olur. Nadiren bilgisayarlı tomografi, MR gibi ek görüntüleme tekniklerine de gerek duyulabilir. Kistin tipinin belirlenmesine yönelik olarak tümör belirteçleri adı verilen kan incelemelerinin yapılması gerekebilir. Yumurtalık kistlerinin çoğu iyi huyludur. Bu tümör belirteçlerinden bir tanesi CA dir. Ailede yumurtalık kanseri öyküsü olanlarda, menopoz sonrası gelişen kistlerde veya kanser şüphesi olan durumlarda kanda CA adlı tümör markerin seviyesine bakılabilir. Tanı koymak veya kitlenin kötü huylu olup olmadığının belirlenmesi için gerekirse laparaskopi de yapılabilir. Yumurtalıklara yakın komşulukta oluşabilecek diğer organlara ait kitleler yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında dikkate alınmalıdır.

Belirtiler
  • Yumurtalık kistleri çoğu zaman belirti vermezler. Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri veya birkaçı bir arada görülebilir.
  • Adet düzensizliği, lekelenme veya adet görememe
  • Ağrılı adet görme ve zaman içinde ağrı şiddetinin artması
  • Kasıklarda ağrı
  • Karında dolgunluk ve basınç hissi İlişki esnasında ağrı
  • Büyük boyutlu kistlerde ele kitle gelmesi veya karında şişme
  • Göğüslerde dolgunluk İdrar ve barsak şikayetleri
  • Kilo alma
  • Bulantı, kusma
  • Tüylenmede artışİnfertilite (Kısırlık)
  • Kist torsiyonu (boğulması) belirtileri
  • Ani şiddetli keskin ağrı hissedilmesi kist rüptürü (yırtılması) belirtisi olabilir

FOLİKÜL KİSTLERİ:

Folikül kisti ovülasyon (yumurtlama) olmaması ve folikülün büyümeye devam etmesi nedeniyle meydana gelir. Gergin ve içinde berrak sıvı bulunan kistler oluşur. Genellikle birden çok sayıda ve iki taraflı olurlar.Büyüklükleri genellikle 3 cm'yi pek aşmaz ve nadiren 4 cm'e ulaşırlar. Büyük folikül kistleri ise yumurtlama tedavisi esnasında ovülasyon indüksiyonu amacıyla eksojen gonadotropin kullanılması sonucunda ortaya çıkabilir.

Bazen olgunlaşan bir folikül çatlayamaz, içinde ovum (yumurta hücresi) ölür ancak folikül büyümeye devam eder. Folikül kisti olsun ya da olmasın folikül östrojen salgılamaya devam eder ve haftalar süren bu östrojen salgısı nedeniyle rahim iç duvarında kalınlaşma (endometrial hiperplazi) meydana gelir. Hastada amenoreyi (adet görülmemesi) takiben düzensiz kanamalar olur. Kanamaların ağrısız olması abortus (düşük) ve dış gebelikle karışmasınıönler. Muayenede uterus hafif büyük bulunur,overde kistik oluşum saptanır. Buklinik tabloya sıkça rastlanmaktadır.

Folikül kistleri genellikle kendiliğinden kaybolur ve tedavi gerektirmez. Ancak folikül kisti tanısı kadını muayene ederek hemen konamaz reprodüktif çağda,5 cm'den küçük, mobil kistik kitlesi olan kadın 1 ay sonra tekrar muayene edilmek üzere çağrılır. Folikül kisti genellikle siklüste kendiliğinden kaybolacaktır. Kistin gerilemesini kolaylaştırmak için gonadotropinleri baskılamak amacıyla oral kontraseptifler (doğum kontrolhapları) funduszeue.info sırasında gerilemeyen , giderek büyüyen ya darüptüre (kistin patlaması) ya da torsiyone (kendi etrafında dönüp sıkışması) olarak akut batın kliniği ile karşımıza çıkan kistlerde ameliyat yapmak gerekir. Ameliyat sırasında saptanan kist overe zarar vermeden çıkarılmalıdır.

Ureme çağında en sık rastlanan kist tipidir. Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi ile oluşur. Gergin ve içinde berrak sıvı içeren kistlerdir. çoğunun çapı 4 santimetrenin altındadır ve genellikle belirti vermezler. Folikül kistleri doğum kontrol haplarının yardımıyla veya kendiliğinden adet döngüsü sonrasında kaybolurlar. Tedaviye rağmen küçülmeyen ya da büyüme gösteren kistler için ameliyat gerekli olabilir. Ameliyat esnasında yumurtalığa zarar vermeden sadece kist çıkartılıfunduszeue.info Luteum Kistleri Yumurtlama sonrasında normal olarak oluşan sarı cismin (korpus Luteum) aşırı büyümesiyle veya bu yapının içine kanama olmasıyla ortaya çıkarlar. Bu kistler folikül kistlerine göre genelde daha ağrılı ve büyüktürler. Genelde folikül kistlerine göre kendiliğinden veya doğum kontrol ilaçları ile daha geç zamanda küçülürler. Hormon salgılanmasına devam ettiği için adet gecikmelerine neden olabilir. Nadiren kist içine kanama olup çok büyüyebilir, Kist patlayabilir veya torsiyone olabilir ve böyle komplikasyonlar varlığında cerrahi gerekebilir.

Endometrioma (çikolata Kisti)

Doktora ağrılı adet görme ve bu ağrının zaman içinde artması, ilişki esnasında ağrı, infertilite (kısırlık) gibi şikayetlerle başvuran hastalarda endometriozis olasılığı akla gelmelidir. Uterusun (Rahmin) içini döşeyen endometriyum adı verilen dokunun hücrelerinin endometriyum dışı bir lokalizasyonda bulunmasına endometriozis denir. Yumurtalıklarda bulunan endometriyum dokusu kendi içine kanayıp içi koyu kahverengi, eskimiş kan dolu kistik oluşumlar meydana getirebilir. Bu kistik oluşuma endometriyoma denir. Kist içi çikolata kıvamında bir sıvı ile doludur ve bu nedenle aynı zamanda çikolata kisti olarak da adlandırılmaktadır. Endometriosis karın içi organlarını birbirlerine yapıştırabilir. Bu yapışıklıklar ağrı ve infertilite gibi belirtilere neden olabilir.

Dermoid Kist (Teratom)

20 yaşından küçüklerde en sık görülen tümördür. Dermoid kist %12 oranında her iki yumurtalıkta görülebilir. Karın ağrısı yapabilir. Torsiyone olup (kendi etrafında dönüp) akut karın tablosu adı verilen ve acil cerrahi gerektiren bir duruma neden olabilir. Dermoid kist tanısını koymak ultrasonografi ile nispeten belirgin görünümü nedeni ile kolaydır. çünkü kistin içi çeşitli vücut dokularıyla doludur. Dermoid kist cilt, kıl yapıları, kemik ve sinir hücreleri ve bazen diş dokusu bile içerebilir. Yumurtlama ile ilgili süreçlerden değil embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Dermoid kistler nadiren tiroid dokusuna ait dokular içerebilir ve hipertiroidi krizine neden olabilirler. Kistin patlaması ile dermoid kist içeriğinin batın içine yayılımı söz konusu olursa kimyasal peritonit denen karın içini örten zarın iltihabı meydana gelebilir. Bu durum oldukça ağır bir klinik tablodur. Kist tespit edildiğinde mümkünse laparaskopik yolla ve yumurtalıklara zarar vermeden alınmalıdır.

Kistadenom

Yumurtalık dokusunu dıştan saran yüzey tabakasından gelişen iyi huylu tümöral yapılardır.

Yumurtalık Kistleri Kanserleşir mi?

Yumurtalık kistlerinin çoğu iyi huyludur (yüzde ). İleri yaşlarda ortaya çıkan, bilateral (iki taraflı), solid (katı), yapışık, düzensiz yüzeyli ve hızlı büyüme eğiliminde olan, birden fazla sayıda, içlerinde katı kısımlar bulunan, karın içinde sıvı birikmesine (asit) neden olan, belli bir süre sonunda kendiliğinden kaybolmayan veya büyüme gösteren, tümör markeri adı verilen bazı kan parametrelerinde yükselmelerle beraber olan kistik oluşumların kötü huylu olabilme ihtimalleri nedeniyle ameliyat edilmeleri önerilir. Şüphelenmemizde muayene ve ultrasonda elde edilen bulgular yardımcı olur.

Yumurtalık kistinin kanser olduğundan şüphelenilmesi durumunda ameliyat sırasında hızlı doku tanısı (Frozen) imkanı olan bir merkezde ve bu konuda deneyimli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından gecikmeden ameliyat yapılması gerekir.

Yumurtalık Kistleri ne zaman ameliyat edilmeli?

1. 8 cm den büyük ise

2. Kitle solid (katı) veya semisolid ise (yarı katı)

3. Postmenopozal (menopoz sonrası) veya premenarş (ilk adetten önceki) kistler

4. 5 cm den büyük ve persiste eden (gözlem veya doğum kontrol hapları ile baskılanmaya rağmen devam ediyorsa) kist

5. Malin intibaını (kötü huylu veya kanser olma riski olan kist) veren kist

6. Hızlı büyüyor ise

7. Pelviste asit ve metastaz belirtileri varsa

8. Torsiyon durumunda

Yumurtalık Kistlerinde Başlıca Cerrahi Tedaviler Nelerdir?

Kistin boyutu, sonografik görüntüsü, iyi yada kötü huylu olma şüphesine göre cerrahi yöntem seçimi yapılır.

Laparaskopi

Kist küçük olup iyi huylu olarak göründü ise, sadece tanısal bir laparaskopi ya da ek olarak küçük bir operasyon gerekebilir. İnce özel cerrahi aletler kullanarak göbeğin hemen altında ve bir iki tane daha karında küçük insizyonlarla (kesilerle) ve bu insizyonlardan teleskopik sistemlerle batın içinin görüntülenmesine dayanır. Kistler bu yöntemle çıkarılabilir. Bu yöntem daha az ağrılı olup, hastanede yatış süreleri ve işe dönüş süreleri daha kısadır. Estetik olarak açık ameliyata (Laparatomiye) göre sonuçları daha iyidir.

Laparotomi

Büyük kistler için ve kötü huylu olma ihtimali olan kistlerin çıkarılması için kullanılan yöntemdir. Ameliyat esnasında kistle birlikte gerektiği zaman yumurtalığı da çıkarmak zorunlu olabilir.

8- GENİTAL ESTETİK:

Doğuştan var olan ya da daha sonraları çeşitli nedenlerle gelişen genital gölgedeki şekil bozukluğu, kadının cinsel hayatını hatta günlük yaşantısını kabusa dönüştürebiliyor , zamanla cinsel ilişkiden soğuma, hatta akıntı veya anksiyete gibi ciddi sorunlar da ortaya çıkmaya başlıyor. Oysa sağlıklı ve mutlu bir birlikteliğin yolu, öncelikle insanın kendine duyduğu özgüvenden geçiyor. Partneri tarafından beğenildiğini hissetmek de cinsel yaşamda önemi bir rol oynuyor. Sevişmekten kaçınan veya cinsel ilişkiden yeterince haz alamadığından yakınan kadınların sorunlarının altında yatan enönemli nedenlerden biri, cinsel organlarıyla ilgili estetik kaygıların olması.

Kızlık Zarı Dikimi - Hymenoplasti Hymenoplasti

Ülkemiz başta olmak üzere bazı etnik toplumlarda kızlık önemini korumakta ve bekaret cinayet ile sonuçlanabilen bazı hoş olmayan durumlara neden olabilmektedir. Adını Yunan mitolojisinde Hymen veya Hymenaeus olarak bilinen evlilik tanrısından alan kızlık zarının (hymen) tamiri (Hymenoplasti) pek çok kadın-doğum hekiminin karşılaştığı bir taleptir. Ülkemizde bu işlemin hukuksal boyutu tartışmalıdır. Ancak pek çok hekim bu işlemi etik bulmamaktadır. Son zamanlarda Avrupa sosyetesinde baş gösteren kızlık zarı diktirerek nikah tazeleme modası ilgi çekici enteresan bir gelişmedir. Kızlık zarı cinsel ilişkide mutlaka kanar mı?: Kızlık zarı nispeten esnek olmasına karşın vajinanın içine girme denemelerinde kolaylıkla yırtılan ve kanayan anatomik bir yapıya sahiptir. Ancak kişiler arası önemli yapısal farklılıklar nedeniyle kızlık zarı aşırı esnek olabilir.

İç ve Dış Dudakların Büyüklüğü

En sık rastlanan genital estetik sorunlardan biri, dış ve iç dudakların büyüklüğü ve sarkmalardır. İç dudaklar (labia minör), klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına kadar uzanan kıvrımlı yapıları oluşturur. Bazı kadınlarda iç dudakların dış dudaklardan biraz taşması doğal olarak kabul edilir. Ancak dış dudaklardan sarkacak şekilde uzun olması tıbben önemli bir sorun yaratmasa da estetik görüntüyü bozarak kadını çözüm arayışına iter. Bazen dış dudaklar (labium majuslar) yapısal olarak normalden uzun ve büyük olabilir. Bu durumda cinsel ilişki esnasında penisin itmesi ile labiumlar gerilebilir ve bu da ağrıya yol açabilir. Labium büyüklüğü nedeniyle dar kıyafetler ve pantolonlar giyemeyen , mayo giymek istemediği için yıllardır tatile çıkamayan hatta kocasından utanıp yataktayken ışıkları karartıp partnerlerine de çıplak görünmek istemeyen kadınlar vardır. Benzer şekilde dış dudakların asimetrik olması durumu da hem psikolojik hem de fonksiyonel olarak cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir. Bu durumlarda tedavi ve kozmetik amaçlı cerrahi ile labiumlar normal boyutlarına indirilebilir (labioplasti ameliyatı). Lokal veya genel anestezi altında 30 - 40 dakika süren işlemde eriyen dikişler kullanıldığı için dikiş alma sorunu da yaşanmıyor. Bu ameliyat kızlık zarına zarar vermez, cinsel ilişkiye, orgazma, gebe kalmaya ve doğum yapmaya herhangi bir zararı veya engeli yoktur. Ameliyattan sonra idrar yapma ile ilgili bir sorun yaşanmaz, ameliyat bölgesinde aşırı derecede ağrı ve yanma olmaz. Yara iyileşmesi bir haftada tamamlanır. Ameliyattan hafta sonra cinsel ilişkiye girilebilir. Dıştan bakıldığında ameliyat izi fark edilmez. 2 gün sonra duş alınabilir.

Vagen Genişliği Vajinal Genişlik

Diğer bir genital estetik sorun vagen genişliğidir. Bu durum kadınların cinsel ilişki sırasında yeterince haz almalarını engeller. Üstelik sorun sadece bununla da kalmaz; kadınlar, genişleyen vajinaları yüzünden idrar kaçırma gibi sağlık problemleriyle de karşı karşıya kalabilir. Vaginal genişleme nedenleri; Genetik olarak bazı kadınlarda normalde vagina büyük olabilir. Fazla sayıda ilişki, kürtaj doğum , doğumda bebeğin iri olması, Özellikle doğumdan sonra düzgün onarılmayan yırtıklar veya doğum sonrası dikişlerde açılma olması, yaşın ilerlemesi ile beraber vaginada elastikiyet kaybı olması vaginada genişlemelere ve gevşemelere neden olur. Vajinal genişlikile beraber genellikle idrar torbasında ve barsaklarda da vaginaya doğru sarkma meydana gelir. İdrar torbasında sarkma idrar kaçırma, sıkışma vb. gibi problemler ortaya çıkarabilir.

Vaginal genişleme aynı zamanda ilişki esnasında vaginada normal sulanmayı engeller ve problemi iyice arttırır. Sonuç olarak vajina gevşer, iç, dış genişliği artar ve cinsel haz azalır. Duvarlardaki gevşeme aynı zamanda cinsel partner olan erkeğin duyacağı cinsel hazzı da azaltacaktır. Cerrahi olarak vajinal kanal daraltılmakta ve gevşemiş olan kas yapıları düzeltilmektedir.(Vaginoplasti ) Bu tür operasyonlarda amaç sarkmış olan mesane ve rektumun normal pozisyonlarına göre tamir edilmesi, vajinadaki fazla dokuların çıkarılması ve neticede idrar tutamama gibi şikayetler ile birlikte vajinadaki genişlemeye bağlı olarak görülen cinsel fonksiyon bozukluğunun tamir edilmesidir. Operasyonlar genellikle genel anestezi bazen de epidural anestezi altında yapılır ve hasta gün sonra normal yaşantısına dönebilir. Cinsel yaşantı ise 2 hafta sonra başlayabilir. Sıklıkla operasyon sonrası 1 gün kadar hastanede kalmak gerekir. Bazen sabah yapılan ameliyat sonrası aynı akşam hasta evine gönderilebilir . Hastalığın ilerlemiş durumlarında rahim de aşağıya doğru sarkabilir ve vajinadan dışarıya çıfunduszeue.info gibi durumlarda vajinal yoldan rahimin alınması gerekebilir.

Doğum Yırtılmaları ve İzler 

Bunların yanı sıra doğum sırasında rastgele yırtılmayı engellemek için cerrahi olarak yapılan kesi (epizyotomi) işleminden sonra kabarık ya da kötü görünümlü izler oluşabiliyor. Burada gelişen bu nedbe dokusu hem kadının hem de erkeğin cinsel tatminini engeleyebiliyor. Bu izlerin düzeltilmesi için lokal ya da genel anestezi altında var olan nedbe dokusu çıkartılır ve yara yerinde reaksiyona neden olmayan dikiş materyalleri ile yeniden estetik olarak dikilir. Aynı esnada doğumlara bağlı olarak gelişen vajen yırtıkları da tamir edilir. Ameliyat sonrası yine bu tip izlerin kalmasını önlemek için şunlara dikkat edilmesi gerekir: Vajinanın tam anlamıyla iyileşmesi iki-üç haftayı buluyor. Bu süreç içerisinde enfeksiyon gelişmemesi için kadının hijyen kurallarına özen göstermesi, yani tuvalet sonrası temizliğini vajinadan anüse doğru yapması ve cinsel ilişkiden kaçınması yeterli oluyor.

Histeroskopi ile rahim içi yapışıklık açılması (Asherman sendromu)

Histeroskopi ile rahim içi yapışıklık açılması (Asherman sendromu)

Rahim içi yapışıklık, rahim iç boşluğunu döşeyen dokunun (endometrium) hasarlanmasına bağlı olarak rahim duvarlarının bantlar şeklinde birbirine yapışmasıdır. Bu yapışma, çok seyrek ve ince bantlardan, rahim içi boşluğun tamamen kapanmasına kadar değişiklik gösterebilir.

Rahim içi yapışıklıkların en önemli nedeni gebeliğe bağlı bir rahim içi işlemdir (kürtaj) ve hastaların %’u doğum sonrasında veya düşük amacıyla kürtaj geçirdiklerini bildirmektedir. Rahim içi araç (spiral) kullanımı ve rahim içi enfeksiyonlar da yapışma nedeni olabilir. Ayrıca şiddetli doğum sonu kanamayı tedavi etmek için kullanılan rahim dikişleri de (örn., B-Lynch sütürü), Asherman sendromu ile ilişkili bulunmuştur.

Rahim içi yapışıklık (Asherman sendromu) hangi sorunlara neden olur?

Rahim içi yapışıklıklara bağlı olarak:

  • Âdet anormallikleri (âdet yokluğu, âdet miktarında ve süresinde azalma veya düzensiz kanama)
  • Kısırlık (infertilite)
  • Tekrarlayan gebelik kaybı
  • Âdet ağrısı gözlenebilir.

Tipik klinik tablo, rahim içine yapılan bir işlemi takiben ortaya çıkan âdet yokluğu veya çok az ve kısa âdet görmedir. Bu hastalarda normal yumurtalık aktivitesi devam etmesine karşın âdet gözlenmez.

Rahim içi yapışıklık nasıl teşhis edilir?

Rahim içi yapışık tanısı hasta öyküsü ve rahim içinin incelenmesini sağlayan görüntüleme yöntemleri ile yapılır. Tanıda en önemli yardımcı yöntem histeroskopidir ve altın standarttır. Diğer tanıya yardımcı yöntemler sonohisterogram veya SIS olarak adlandırılan, rahim içinin serum ile şişirildikten sonra ultrason ile gözlenmesi ve rahim filmidir (HSG).

Rahim içi yapışıklıklarda histeroskopinin önemi nedir?

Histeroskopi, rahim içi yapışıklıkların varlığı, kapsamı ve yapısal özelliklerinin doğrudan gözlenmesine izin verir. Histeroskopik olarak yapışıklıklar gözlendikten sonra aynı anda bunların açılarak tedavi edilmesi de mümkündür (bk. resim 1). Görerek tedavi yapıldığı için rahim iç boşluğunu örten dokunun (endometrium) zarar görmesi olasılığı azalır.

Rahim içi yapışıkların tedavisi nasıl yapılır?

Standart tedavi yaklaşımı doğrudan histeroskopik gözlem altında yapışıklıkların (bantların) kesilmesidir. Kör kürtaj veya rahim içine sonda uygulanması gibi histeroskopinin geliştirilmesinden önceki yaygın tedavi metodları artık tavsiye edilmemektedir; çünkü bunlar anormal dokuyu çıkarmazlar, hastalık sınıflandırması mümkün değildir ve kürtaj işlemi endometriuma daha fazla zarar verebilir.

Cerrahinin amacı, uterus boşluğunun boyutunu ve şeklini ve ayrıca rahim iç boşluğunu örten dokunun fonksiyonunu ve doğurganlığı eski haline getirmektir. Orta veya şiddetli yapışıklıkların tedavisi deneyimli bir histeroskopik cerrah tarafından yapılmalıdır.

Histeroskopik işlem sırasında olası rahim delinmesi riskini azaltmak amacıyla kılavuz olarak ultrasonografi kullanılır. Bazı hekimler histeroskopi ile birlikte laparoskopinin faydalı olabileceğini düşünseler de bizim kişisel tecrübemiz laparoskopinin riski artırdığı yönündedir. Yapışıklıklar histeroskopla boşluğa girilemeyecek kadar şiddetli ise, karnın ve rahmin açılarak işlemin tamamlanması mümkündür ancak nadiren tercih edilir.

Rahim içi yapışıklığın tekrarlamaması için ne yapılabilir?

Histeroskopi ile rahim içi yapışıklıklar açıldıktan sonra yeniden yapışmaması için bazı önlemler faydalı olabilir. Her ne kadar bu önlemlerin etkinliği belirsiz olsa da pek çok hekim işlem sonrası hormon tedavisi yapmayı veya yapışmayı engelleyici bariyer kullanmayı tercih eder. Yapışmayı engelleyici bariyer olarak bir sonda, rahim içi araç (spiral) veya bu amaçla geliştirilmiş özel jeller kullanılabilir.

Ameliyat sonrası kontrol ve önlemler

Özellikle ciddi yapışıklıkların olduğu hastalarda yeniden yapışma olasılığı yüksektir. Tüm önlemlere karşın yeniden yapışma gözlenebilir. Bu nedenle birçok doktor ilk ameliyattan ay sonra ofis histeroskopi ile rahim iç boşluğunu yeniden bir yapışma olup olmadığı konusunda kontrol etmektedir. Yeniden şekillenen ince yapışıklıklar histeroskop ile net bir şekilde çözülür ve bu da yoğun yapışma oluşumunu engeller. Bazı olgularda ilk ameliyatı takiben kez histeroskopik kontrol gerekebileceği unutulmamalıdır.

Bireysel pratiğimizde hastalarımızı ameliyattan üç hafta sonra görüyor ve rahim içini örten endometrium dokusunu görmek için ultrason yapıyoruz. Endometriumun yapısına ve özelliklerine bağlı olarak ameliyattan bir ila üç ay sonra, normal bir rahim iç boşluğu sağlanıp sağlanmadığını değerlendirmek için histeroskopi işlemi tekrar edilir. Bu ikincil bakış sırasında varsa yeni yapışıklıklar açılır ve restorasyon yeniden sağlanır.

Histeroskopi ile rahim içi yapışıklıkların açılmasının klinik sonuçları nelerdir?

Temel şikayet olan âdet yokluğu ve âdet miktarı ve süresinde azalma, histeroskopi sonrasında kadınların % 80 ila &#;ünde iyileşme göstermiştir. İnfertilite (kısırlık) şikayeti ile başvuran kadınlarda işlem sonrası hamilelik oranı %, canlı doğum oranları ise % olarak bildirilmektedir.

Benzer veriler gebelik sonuçları açısından da mevcuttur. Histeroskopi sonrası yapışıklıkları açılan hastalarda düşük ve erken doğum oranları azalırken, hamilelik sonuçları olumlu değişiklikler göstermiştir. Bununla birlikte rahim içi yapışıklıkların açıldığı bireylerde plasentanın (bebeğin eşi) rahim duvarına yapışarak doğumdan sonra ayrılmaması problemi daha sık gözlendiğinden hastalar bu konuda uyarılmalıdır.

Etiketler: adet ağrısıhisteroskopihsginfertilitekısırlıkkürtajspiral

Klasik histeroskopi Histeroskopi ışıklı bir teleskop yardımı ile rahim iç boşluğunun görüntülenmesidir. Tanısal veya tedavi edici amaçla yapılabilir. Tanısal amaçla ofis histeroskopi yeterli olmaktadır. Tedavi edici amaçlı  yapılan operatif histeroskopilerde genel anestezi altında yapılıfunduszeue.infoif histeroskopi ile rahim içindeki perdeler kesilebilir (septum inziyonu), büyük polipler ve myomlar çıkarılabilir, yapışıklıklar giderilebilir.. 
 
Ofis histeroskopi İşlemi muayenehane koşularında da yapılabilir. Ofis histeroskopide çok ince aletler kullanılmaktadır ve en çok anormal kanamalarda, infertilite değerlendirilmesinde, rahim içi yapışıklık, küçük myom ve poliplerin alınmasında kullanılır.
 
İnfertlite değerlendirilmesinde ya da tekrarlayan IVF başarısızlığı olan hastalarda histeroskopi son derece önemli bir yöntemdir. Rahim içindeki yer kaplayan lezyonlar veya yapışıklıklar kısırlık nedeni olabilir ve bunların önemli bir kısmı histeroskopi ile tedavi edilebilir. Tekraralayan ıvf başarısızlığı olan kadınlarda histeroskopide %50 oranında rahim iç boşluğunda endometrit, polipler, yapışıklıklar ve septumlar saptanabilmektedir. Bu durumların düzeltilmesi ile sonraki ıvf uygulamalarında gebelik oranları normal düzeye çıkarılabilmektedir.

HİSTEROSKOPİ SIK SORULAN SORULAR

Histeroskopi adetin hangi döneminde yapılır?

Histeroskopi ideal olarak adet kanmasının bitiminden hemen sonra yapılmalıdır.  

Histeroskopi öncesinde ne yapılmalı?

Histeroskopi öncesinde genel anestezi verilecek ise 6 saatlik bir açlık (yemek ve içmek) dönemi gerekir.  Ofis histeroskopide ise daha kısa süreli bir açlık yeterlidir. 

Histeroskopi sonrasında ağrı veya kanama olur mu?

Genellikle ağrı son derece azdır veya hiç yoktur.  Kanama genellikle damlama tarzında olup kısa sürer.

Histeroskopinin komplikasyonları nedir?

Rahime delinme, kanama, rahim ağzının yırtılması, myomların çıkarılması sonrasında rahim içi yapışıklık gelişmesi histeroskopinin başlıca işleme bağlı komplikasyonlarıdır.  Bunlara %1 civarında rastlanır.  

SEPTUM (ÇİFT RAHİM)

Rahmin füzyon defektleridir. Füzyon defektleri içinde en sık görüleni septumdur. Septum rahmin bir duvar veya perde ile yukarıdan aşağıya doğru ikiye bölünmüş olmasıdır. Derinliğine göre yani rahmin alt bölmesine ne kadar indiğine göre şiddeti değişir. Daha az sıklıkla olmak üzere bikornus uterus, didelfis uterus ve diğer füzyon defektleri de görülebilir.

Neden önemlidir?

Septum düşük ve erken doğumlardan sorumlu olabilir. Önceleri sadece geç düşükler septuma bağlanırken bugün erken düşüklere de yol açabileceği kabul edilmektedir. Septum aynı zamanda gebe kalmayı da engelleyebilir. Bu her ne kadar tartışmalı olsa da başka bir neden bulunmayan kısır çiftlerde septum sorumlu tutulmaktadır.

Nasıl tanı konur?

Tanı vajinal ultrason ile konabilir. Rahim filmi de tanıda yardımcıdır ancak septum ve bikornus ayırıcı tanısını yaptırmaz. Histeroskopi ve beraberinde laparoskopi ile tanı kesinleşir. 

Nasıl tedavi edilir?

Septumun altın standart tedavisi histeroskopi ile kesilmesidir. Kesme işlemi makas, elektrik enerjisi veya lazer kullanılarak yapılabilir. En fazla kabul gören yöntem elektrik enerjisi ile septumun kesilmesidir. Deneyimli ellerde tedavi çok başarılıdır ve daha önce düşük ve erken doğum öyküsü olan kadınların %90’ında doğum ile sonuçlanan gebelik elde edilebilir.
 
RAHİMİÇİ YAPIŞIKLIKLAR VE TEDAVİSİ

Rahim içinde oluşan yapışıklıklar infertilite, düşük veya az veya hiç adet olamamanın önemli nedenlerinden biridir.  En sık kürtaj sonrasında ortaya çıkmaktadır ve  özellikle bebeğin rahim içinde ölmesi sonrasında (missed abortus) yapılan kürtajlarda görülme olasılığı daha fazladır. Kürtajı dışında doğum sonrasında bebeğin eşinin tam olarak çıkmamasına bağlı olarak yapılan girişimler ve rahim içindeki myomlara yönelik ameliyatlar yer almaktadır. 

Belirtileri nelerdir ve tanı nasıl konur?

En sık olarak kürtaj sonrası adet kanamalarının kesilmesi veya belirgin olarak azalması söz konusudur. Normalde kürtajdan sonra düzenli adet gören kadınlarda hafta içinde adet kanamasının gelmesi beklenir. Gelmediği takdirde rahim için yapışıklıklarından şüphelenilmelidir. Daha az olmak üzere adet kanamalarının ağrılı olması (dismenore), nedensiz gebe kalamama, ve tekrarlayan düşükler de rahim içi yapışıklıklarının belirtisi olabilirler. Tanı için vajinal yolla yapılan ultrason muayenesi, rahim içine su verilerek yapılan ultrasonografi (SİS), rahim filmi (HSG), ve histeroskopi kullanılabilecek araçlardır. 

Nasıl tedavi edilir?

Rahim içi yapışıklıkların tedavisinde güncel standart histeroskopik yapışıklık açılması işlemidir. Rahim içi yapışıklıkları makas veya elektrik enerjisi kullanılarak açılabilir. Biz özellikle elektrik enerjisi kullanılarak yapılan histeroskopik cerrahiyi uyguluyoruz ve son derece iyi sonuçlar elde ediyoruz. Histeroskopi sonrasında rahim içine spiral yerleştirilebilir, balon konabilir veya jel püskürtülebilir. Ancak bunların hiçbirinin yapışıklıkların tekrar oluşumunu engelledikleri kesin olarak gösterilmemiştir. 

Tedavinin başarısı nedir?

Şiddetli yapışıklıkları olan kadınlarda birden fazla histeroskopi gerekebilir. Üç girişim sonrasında rahim boşluğu açılmayan kadınlarda daha fazla ısrar etmenin anlamı yoktur. Bu gibi durumlarda gebelik ancak taşıyıcı anne kullanılarak mümkün olacaktır. 

Gebelik durumunda oluşabilecek komplikasyonlar nelerdir?

Gebelik olduğu takdirde düşük ve erken doğum riski artar.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası