peygamberimiz hangi gün öldü / Peygamberimiz Hz. Muhammed Kaç Yaşında Ve Hangi Tarihte Vefat Etmiştir?

Peygamberimiz Hangi Gün Öldü

peygamberimiz hangi gün öldü

Contents

Hz. Muhammed ne zaman öldü kaç yaşında?

♣ 8 Haziran 632 de 63 yaşında Medine’de vefat etmiştir.

Peygamber efendimiz neden vefat etti?

Ancak Peygamber efendimiz vefatından kısa bir süre önce sıtma hastalığına yakalandığı da bilinmektedir. Pek çok kaynakta Hz. Muhammed’in ölüm sebebi olarak sıtma hastalığına bağlı şekilde gelişen organ yetmezliği gösterilmektedir.

Peygamberimizin kaç yaşında nerede ve hangi tarihte vefat ettiğini araştırıp öğreniniz?

Soru: Peygamberimizin (s.a.v.) kaç yaşında, nerede ve hangi tarihte vefat ettiğini araştırıp öğreniniz. Cevap: Medine’de 632 yılında 63 yaşında vefat etmiştir.

Hz Muhammed ne zaman ve nerede doğmuştur?

Muhammed, bazı kaynaklara göre 570, bazı kaynaklara göre ise 571 yılında Mekke’de dünyaya geldi.

Peygamberimiz neden 3 gün sonra gömüldü?

Huzurunda namaz kıldılar Önce erkekler, sonra kadınlar, daha sonra çocuklar bu son vazifelerini yaparlar. Çevre kabilelerden de insanlar gelerek cenaze namazını kılmışlardır.Bu nedenlerden dolayı Peygamberimizin defni uzun sürmüştür.

Peygamber efendimiz nasıl gömüldü?

Ebu Bekir’in peygamberimizden “Peygamberler öldükleri yere gömülürler” sözünü nakletmesi üzerine vefat ettiği odada gömülmesine karar verildi. Ebu Ubeyde ve Ebu Talha’ya mezar kazmaları (iki türlü mezar sistemi var. Lahd ve Şakk) için haber gönderildi. Ebu Ubeyde evinde bulunup getirildi ve o mezarı kazdı.

Hz. Muhammed hangi hastalığa yakalanarak vefat etmiştir?

Muhammed ‘in Yahudiler tarafından zehirlendiği iddia edilmiştir. Bu iddia birçok İslam tarihçisi tarafından da desteklenir. Peygamber efendimiz vefatından kısa bir süre önce sıtma hastalığına yakalanmıştır. Birçok kaynakta Hz.

Hz muhammed kaç yıl yaşamıştır?

Son peygamber olan Hz. Muhammed ise 63 yıl yaşayarak vefat etmiştir.

Peygamber Efendimizi kimler yetiştirdi?

Sevgili Peygamberimizi kimler yetiştirdi

  • Annesi Amine.
  • Sütannesi Halime.
  • Dedesi Abdulmuttalib.
  • Ümmü Eymen.
  • Amcası Ebu Talib.

Peygamberimiz hangi gün doğdu Hicri?

Hz. Muhammed 12 Rebiülevvel’de, yani 20 Nisan 571 yılında doğmamıştır. Zira Hz. Muhammed’in İslami sahih kaynaklara göre gerçek doğum tarihi 17 Haziran 569’dur.

Peygamberimiz hangi gün doğdu hangi gün vefat etti?

Doğum ve vefat günü de aynıdır. Pazartesi günü doğmuş ve pazartesi günü vefat etmiştir. Doğumu da vefatı da Rebiülevvel’in ilk günlerine rastlamaktadır.

Peygamberimiz ne zaman doğdu ne zaman oldu?

Muhammed 12 Rebiülevvel’de, yani 20 Nisan 571 yılında doğmamıştır. Zira Hz. Muhammed’in İslami sahih kaynaklara göre gerçek doğum tarihi 17 Haziran 569’dur.

Peygamberimizin doğum günü ne zaman 2020?

İslam aleminde çok özel bir yere sahip olan önemli gün ve geceler arasında yer alan Mevlid Kandili bu yıl 28 Ekim Çarşamba günü idrak edilecek. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in doğum yıl dönümü olan bu özel gecede Kuran-ı Kerim okunacak, Salavat-ı şerifler getirilecek.

8 Haziran Peygamberimizin vefatı - Veda Hutbesi metni

MS 570 civarında Arap şehri Mekke'de doğan Hz. Muhammed, hayatının ilk yıllarında hem öksüz hem yetim kalınca amcası Ebu Talib'in koruması altında büyüdü. Kırk yaşında, düzenli olarak bazı geceler inzivaya çekildiği Hira mağarasındayken Cebrail'in kendisine gelerek Allah'ın ilk vahyini ilettiğini duyurdu. İnsanları İslam’a çağırdığında Hz. Muhammed kendisine az sayıda destekçi buldu ve kimi Mekkeli kabilelerin düşmanlıklarıyla karşı karşıya kaldı. Kendisine ve kendi inancını benimseyenlere yapılan eziyetten kaçmak için ilk önce bazı Müslümanları Habeşistan'a gönderdi, 622'de ise destekçileriyle birlikte Medine'ye göç etti. Hicret adı verilen bu olay, daha sonradan Hicrî takvim olarak da bilinen İslami takvimin başlangıcı kabul edildi. Medine'ye geldiğinde Muhammed, Medine Sözleşmesi ile birlikte kabileleri tek bir çatı altında topladı. Mekkeli kabileler ile aralıklarla sekiz yıl süren çatışmaların ardından bir Müslüman ordusu kurarak 630'da Mekke'yi ele geçirdi. 632'de Veda Haccı'nı tamamladıktan birkaç ay sonra hastalandı ve hayatını kaybetti. 8 Haziran Peygamberimizin vefatı - Veda Hutbesi metni

8 HAZİRAN PEYGAMBERİMİZİN VEFATI

632 yılının Mart ayında (9 Zilhicce) arefe günü 100.000 den fazla Müslüman'a Arafat vadisindeki Rahmet Dağı'nda verdiği son hitabesine veda hutbesi denir.

Veda Haccı'ndan sonra Medine'ye dönen Muhammed kısa bir süre sonra hastalandı. Son anlarında Aişe ve kızları yanındaydı. Rivayete göre Muhammed, ölümü öncesinde hastalığının en şiddetli anlarında kâğıt-kalem getirilmesini istedi. Müslümanların yollarını şaşırmamaları için bir yazı yazdıracağını söyledi. Ancak daha sonra bundan vazgeçti.

Hayatını kaybetmeden bir süre önce Müslümanlara seslenerek hutbeyi okudu.

Son tavsiyesi "Ellerinizdeki kölelerinize iyi davranınız, namaza dikkat ve devam ediniz!" şeklinde oldu. Başı Aişe'nin göğsüne dayalı şekilde kelime-i şehadet getirdi. Ağzından dökülen son cümle "Allahümme er-refikül ala..." (Türkçe "En yüce dosta" olarak çevrilebilir.) şeklindeydi. Bu şekilde 8 Haziran 632'de hayatını kaybetti. Mescid-i Nebevî'nin yanında bulunan Aişe'nin evine defnedildi.Muhammed'in ölümünden sonra dokuz eşinden hiçbiri evlenmeyi tercih etmedi. Kur'an'da Muhammed'in eşleri müminlerin anneleri sayıldığı için, Muhammed'in ölümü sonrasında onlarla müminlerin evlenmesi doğru görülmedi. "Peygamber, müminlere kendi nefislerinden önce gelir. O'nun hanımları da onların analarıdır.” (Ahzab Suresi: 6)

Muhammed'in ölümü sonrasında İslam'dan kabileler halinde kitlesel geri dönüşler yaşandı. Müslümanların yönetilmesi için Halife seçilen Ebu Bekir ordusuyla bu kabilelerin üzerine yürüdü ve onlarla ridde savaşları adı verilen savaşlar yaptı.

Muhammed'in ölümü ile ilgili suikast de yapıldığına dair öne sürülen iddialara kanıt olarak Buhari'de geçen Ledüd Hadisi üzerinde durulur.

Muhammed ayrıca geride önemli miktarda arazi ve mal varlığı bıraktı. Bunların en öne çıkanı tartışmaların da odağında olan Fedek Arazisi'dir. Muhammed'in ölümü sonrası Fatıma bu arazileri Halife Ebu Bekir'den istedi. Ebu Bekir, bu mal ve arazilerin Peygamber tarafından halkın yararına idare edilen devlete ait kamu malları olduğu gerekçesiyle bu isteği geri çevirmiştir. Eşi Fatıma'nın ölümünden sonra Ali, Fatıma'nın peygamberin mirasından payını almak için tekrar başvurdu ancak başvurusu aynı nedenlerle bir kez daha reddedildi. Bununla birlikte Ebu Bekir'den halifeliği devralan Ömer, Medine'deki arazileri Muhammed'in kabilesi Haşimoğulları adına Ali ve Abbâs'a verdi; Hayber ve Fedek Arazisi'ni ise devlet malı saydı.

VEDÂ HUTBESİ (9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi’nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa şöyle hitab etti:

“Hamd Allah’a mahsustur. O’na hamdeder, O’ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki; Allah’dan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammed O’nun kulu ve Rasûlüdür.”

“Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.

Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O’da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.

Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib’in oğlu (amcam) Abbas’ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.

Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib’in torunu Iyas bin Rabia’nın kan davasıdır.

Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.

Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

Ey mü’minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.

Mü’minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman’ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman’a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.

Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O’ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah’ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.

Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:

Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.

Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.

Zina etmeyeceksiniz.

Hırsızlık yapmayacaksınız.

İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? " Sahabe-i Kiram birden söyle dediler: "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet ederiz!" Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şahadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu: "Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! "

Peygamber’in vefatı

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

MİLAT takvimi ile 8 Haziran (Arap ayları ile 12 Rebiülevvel) 632’de Allah’ın Elçisi Hz. Muhammed vefat etmişti.

Haberin Devamı

Veda Haccı’ndaki hutbesinde, “Kim bilir belki sizinle bir daha görüşemem” demişti. Ölümünden bir ay önce yeni bir sefer için hazırlığa giriştiğine göre, hastalığının ani olduğuna hükmedilmiştir. Hicretin 11. yılıdır. Bir gece kalkıp şehrin mezarlığına gider, ölmüşleri için uzun uzun dua eder. Eve döndüğünde başının çok ağrıdığını söyler. Ertesi gün hastalığı ağırlaşır, artık odasından çıkamaz olur.


SON HUTBE


Çok sıcak bir gündür, soğuk su ister. Şehrin bütün kuyularından sular getirip karıştırılır, başı ıslatılır. Bu bir Arap âdetidir, ferahlık vereceğine inanılır. Biraz iyileştiğini hisseder, yatağından çıkar, mescide gider, minbere oturur, şehitler için dua ederek sözlerine başlar. Sözleri not edilmiştir, bir özet şöyledir: “Ey insanlar, birinizin sırtına vurdumsa işte sırtım gelsin vursun. Birinize ağır bir söz söyledimse, gelsin ve benden hakkını alsın. Birinizin malından almışsam, işte malım gelsin alsın. Rabbime ayıpsız varabilmem için bu gereklidir.” Bu sırada cemaatten biri birkaç metelik alacağı olduğunu söyler, hemen ödenir. “Peygamberlerin mezarlarını tapınak haline getirenleri Allah lanetlemiştir, sakın mezarımı tapınak haline getirmeyin!”


SON NAMAZ

Haberin Devamı


Bir sahabe anlatıyor: “Hastalığı ağırlaştı, kendine geldiğinde, ‘Namaz kıldılar mı’ diye sordu, ‘Hayır sizi bekliyorlar’ dedik. Su istedi, abdest aldı, ayağa kalkmak isterken bayıldı, ayıldığında yine su istedi, getirdik, abdest aldı, ayağa kalkarken yine bayıldı, üç kere tekrarlandı bu. ‘Namazı Ebubekir kıldırsın’ diye haber gönderdi. Bir gün kendinde bir hafiflik hissedince, Hz. Ali ile Hz. Abbas’ın kolunda öğlen namazı için odasından çıktı, Ebubekir namaz kıldırıyordu. Hz. Peygamber’in geldiğini hissedince geri geri çekildi. Peygamber işaret ederek, “Beni onun yanına oturtun” dedi. Böylece cemaat Ebubekir’e, Ebubekir Hz. Peygamber’e uyarak namazı tamamladılar.”


VEFAT GÜNÜ


Bir başka sahabe anlatıyor: “Bir pazartesi günüydü, namaz için saflar oluşturulmuştu. Allah’ın Elçisi odasının kapı perdesini açtı, bize baktı, yüzü sapsarıydı. Cemaatin saf bağlamış hali onu memnun etmişti, tebessüm etti. Biz ne yapacağımızı şaşırmıştık, Hz. Ebubekir, ilk safa çekilirken Allah’ın Elçisi işaretle ‘Namazınızı tamamlayın’ dedi. Kendisi içeri girip kapı perdesini indirdi, aynı gün vefat etti. Vefatı sahabe arasında şaşkınlık yaratmıştı. Ölümü değil, iyileşmesi bekleniyordu. Ağlıyor, bağırıyorlardı. Hz. Ömer kılıcını çekmiş, ‘Kim Allah’ın Elçisi öldü derse, boynunu koparacağım, o ölmemiştir, Allah katındadır, geri dönecektir’ diyordu.”

Haberin Devamı


AYETLER HATIRLATILDI


Hz. Ebubekir şehir dışında bulunuyormuş, geldiğinde Allah’ın Elçisi’nin yanına girdiği, onun yüzünü saygıyla öptüğü ve şöyle söylediği kaydedilmiş: “Bizler sana kurban olalım ey Allah’ın Elçisi! Allah’ın takdiri ölümü bir kere tattın, bundan sonra sana artık ölüm yoktur!” Sonra müminlerin toplandığı mescide gitmiş ve onlara hitap ederek şu ayeti okumuş: “Muhammed ancak bir peygamberdi, ondan önce de peygamberler gelip geçti. O ölür veya öldürülürse, gerisingeri mi döneceksiniz? Geriye dönen kimse Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah şükredenlerin karşılığını verecektir” (Al-i İmran 144). Cemaat bu ayeti işitince sakinleşmiş, sanki bu ayeti daha önce hiç işitmemişler!

Haberin Devamı


ÖLDÜĞÜ YERE GÖMÜLDÜ


Cemaat onu nereye, nasıl gömeceklerini düşünürken onun bir sözünü hatırlar: “Peygamberler son nefeslerini verdikleri yere gömülürler.” Odasında hazırlık yapılır. Cenaze namazı çok uzun sürmüştür. Oda çok küçük olduğu için namaz küçük cemaatler halinde kılınabilir. Önce erkekler, sonra kadınlar, sonra çocuklar ona son görevlerini yaparlar. Namazda imam bulunmaz, kendi kendilerine kılarlar. Hz. Peygamber ancak geceleyin gömülebilir. Hz. Fatıma babasının kabre indirilişini, üzerinin toprakla örtülüşünü izledikten sonra topraktan bir avuç alıp koklamış, “Bu kokuyu alan ömrünce yemek kokusu almak istemez”, demiş ve altı ay sonra vefat etmiş.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası