İÇİNDEKİLER
Tarih: 03 Haziran Peygamberlere İman
Peygamberler, insan olmakla birlikte, diğer insanlardan farklı bir takım sıfatlarla donatılmıştır. Bu, onların elçi, rehber ve önder oluşlarının tabii bir sonucudur.
Peygamberlerin sıfatları emânet, sıdk, fetânet, ismet ve tebliğ olmak üzere beş tanedir.
Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Adem’in (a.s.), Hz. Musa’nın (a.s.) ve diğer bazı peygamberlerin hata işlediklerinden ve Cenâb-ı Hakk’ın onların bu hatalarını bağışladığından söz edilir. Hatta Hz. Muhammed’in de bazı konularda vahiy yoluyla doğru yola iletildiği belirtilir.[2] Ancak bunlar “zelle” denilen ayak sürçmeleri olup, peygamberden istemeyerek sadır olabilmiştir. Meselâ, Hz. Adem’in (a.s.) yasak ağaçtan yemesi; şeytana güvenmesi ve henüz kötülüğün ne olduğunu tecrübeyle görmemesi yüzünden olmuştur. Daha sonra Yüce Allah onu affetmiş ve kendi nesline peygamber olmuştur.
Hz. Muhammed’in, Abese sûresi ile uyarıldığı şu olayı da “zelle”ye örnek verebiliriz. Rasûlullah (s.a.s.) Kureyş ileri gelenlerinden bir heyete İslâm’ı anlatırken, bir âmâ olan Abdullah İbni Ümmi Mektûm (r.a.), O’nun bu irşadından habersiz olarak içeri girmiş ve yüksek sesle; “Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret” diye seslenmiş ve bu sözünü bir kaç defa tekrar etmişti. Bu durumdan memnun kalmayan Allah’ın Elçisi yüzünü ekşitip öbür yana çevirmiştir. Bunun üzerine Abese sûresi inmiş ve Rasûlullah’a (s.a.s.) bu davranışının uygun olmadığı bildirilmiştir.[3]
Kur’an-ı Kerim’de, açıkça ismet sıfatı zikredilmez. Ancak peygamberlerin, Allah’ın tam olarak kontrolü altında bulundukları belirtilir.[4] Buna Hz. Yûsuf’un (a.s.) durumunu örnek verebiliriz.
Züleyha kadınlık çekiciliğini kullanarak Hz. Yûsuf’u aldatmak istediği sırada Yüce Allah’ın koruması şu âyette açıkça görülür: “Andolsun ki o kadın ona meyletti. Eğer Rabb’inin işaret ve uyarısını görmemiş olsaydı, belki Yûsuf da ona meyletmişti.”[5]
Ahmed İbn Mübarek bu âyetin tefsiri ile ilgili olarak şöyle demiştir: Ümmî mürşidim Abdülaziz ed-Debbağ’a; “Hz. Yûsuf’un o kadına kast ve niyyet ettiği şey ne idi?” diye sordum. Şu cevabı verdi: “Onu dövmekti.” Bunun üzerine, kendisine bazı müfessirlerin bu konuda söyledikleri açıklamalardan söz ettim. Bunları şiddetle red ederek dedi ki; “Peygamberlerin ma’sumluğu nerede kaldı? Allah’ın bir veli kuluna feth (kalbin manen açılması hali) vaki olduğu zaman, Allah onun yetmiş iki zulmet damarını söküp atar ki, onların bir kısmından yalan, bir kısmından kibir, kimisinden riya, kimisinden dünya sevgisi, kimisinden de şehvet ve zina sevgisi ve benzeri kötülükler neş’et ediyordu. Allah’ın veli kulları hakkında durum böyle olunca, ismet sıfatıyla yaratılan ve koruma altında bulunan bir peygamberin nasıl olması gerektiğini düşün!”[6]
İslâm inancına göre bütün peygamberler, peygamber olmaları yönüyle eşit kabul edilir ve aralarında bir ayırım yapılmaz. Ancak görevinin büyüklüğü ve Cenab-ı Hak nezdindeki yeri bakımından aralarında derece ayrılığı bulunabilir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyurulur: “İşte bu peygamberlerden bir bölümünü diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derecelerle yükseltmiştir.”[8] Allah’ın derecelerle yükselttiği kişinin Hz. Muhammed (s.a.s.) olduğu yorumu yapılmıştır.
Câbir İbn Abdillah (r.a.)’ten rivâyete göre Nebî (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Benden önce hiçbir peygambere verilmeyen 5 haslet bana verilmiştir. Bunlar şunlardır:
Buna göre Hz. Muhammed’in (s.a.s.), diğer peygamberlerden ayırıcı özellikleri şu noktalarda toplanabilir:
Hz. Peygamber’den (s.a.s.) sonra derece olarak Hz. Nûh, Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ ve Hz. İsâ’nın (a.s.) içinde yer aldığı ulü’l-azm peygamberler, daha sonra rasûller ve nebîler gelir.
Aldıkları ağır görev ve yüklendikleri sorumluluk karşısında yılgınlık göstermeksizin insanlara dini tebliğ görevini yerine getiren, bütün zorluklara göğüs germede azim ve sebât gösteren peygamberlere “ulü’l-azm” denir. Bu peygamberlerin adlarının topluca geçtiği âyet şudur: “O, dini ayakta tutun, onda ayrılığa düşmeyin diye dinden Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrâhim’e, Mûsâ’ya ve İsâ’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı..”[16]
Dipnotlar:
[1]Âl-i İmrân, 3/ [2]bk. A’râf, 7/23; Kasas, 28/16; Muhammed, 47/19; Tevbe, 9/ [3]bk. Abese, 80/; H. Basri Çantay, a.g. meal, III, , alt not: 2. [4]En’âm, 6/; Enbiyâ, 21/ [5]Yûsuf, 12/ [6]Çantay, age, I, , Dipnot: 34, İbriz isimli eserden naklen. [7]Mâide, 5/ [8]Bakara, 2/ [9]Buhârî, Salât, 56, Çağrı neşri, I, [10]funduszeue.infoî, Tefsîru Sûre, 17/ 18; İbn Mâce, Zühd, [11]bk. Âl-i Imrân, 3/ 39; Elmalılı, age, II, [12]Âl-i İmrân, 3/ [13]Sebe’, 34/ [14]Ahzâb, 33/ [15]Mâide, 5/3. [16]Şûrâ, 42/13; bk. Ahzâb, 33/7.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
İslam ve İhsan
PAYLAŞ:
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.
Erkam Medya © islam&ihsan -
funduszeue.info altında yayınlanan yazıların tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi yazıların tamamı izinsiz kullanılamaz.
Tebyin Ne Demek?
Beyan kelimesinden türetilmiş olan tebyin, bir şeyi herkesin anlayabileceği şekilde açıklamak demektir. Aynı zamanda gizli manaları görünür kılmak anlamına gelen bu sözcük, tüm peygamberlerin görevlerinden biridir.
Tebyin Görevi Nedir, Ne Anlama Gelir?
Allah'u Teala, En'am Suresinin ayetinde ''anlasınlar ve saptıkları kötü yoldan dönsünler diye ayetlerimizi bir bir açıklıyoruz'' buyurmuştur. Peygamberlerin, Allah'ın emir ve yasaklarını açıklamasına tebyin denir. Bu görev, aynı zamanda dinin temelini oluşturur. Hz. Muhammed, peygamberliğini ilan ettikten sonra, nazil olan tüm vahiyleri tekrar tekrar açıklamıştır.
Bazı ayetlerin hem batıni hem de zahiri anlamı olduğu için, bu ayetleri tekrar tekrar okumuş ve detaylı bir şekilde anlatmıştır.
Mekkelilerin ''ne kadar zekat vereceğiz'' sorularına karşı ''De ki, sana ne kadar infak edeceklerini soruyorlar, de ki ihtiyaçtan fazlasını'' ayeti nazil olmuştur. Peygamber efendimiz, ''ihtiyaçtan fazlasını'' ifadesini tam olarak anlamayan bazı Mekkelilere, ayeti tüm ayrıntılarıyla açıklamıştır.
Hz. Muhammed, tebyin görevini başarıyla yerine getirmiş ve İslamiyet'in çok kısa bir süre içerisinde tüm dünyaya yayılmasını sağlamıştır.
150625 150626 150627 150628 150629
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası