atilla olgaç kıbrıs / Son Dakika Atilla Olgaç Haberleri - Atilla Olgaç Son Dakika

Atilla Olgaç Kıbrıs

atilla olgaç kıbrıs

Bunlar da Rumların Atilla Olgaç'ı

Tiyatrocu Atilla Olgaç'ın "Rum esir öldürdüm" sözleri üzerine Türkiye'yi AB'ye şikáyet eden Rumların o vahşeti yaşayan komandoları, 20 Temmuz gecesi Doğruyol mevzilerinde esir alınan 20 kadar Türk mücahidin canlı canlı uçurumdan atıldığı baskına katıldıklarını söyledi.

Tiyatrocu Atilla Olgaç'ın "Rum esir öldürdüm" sözü üzerine Türkiye'yi AB'ye ve BM'ye şikayet eden Kıbrıs Rum yönetiminde, Kıbrıs Barış Harekátı'nın yapıldığı 20 Temmuz 'te asker olan bir grup Rum komando, Kıbrıslı Türk mücahitlerin, esir düşmelerine rağmen canlı canlı uçuruma atıldığı Doğruyol baskınına katıldıklarını itiraf etti.

HEDEFTEKİ TEPEYE SIZMA OPERASYONU

Kıbrıs Barış Harekátı'nın kader anı olarak adlandırılan Doğruyol muharebeleri, Türk Ordusu'nun Girne'den çıkarma yaptığı ve aynı anda Beşparmak Dağları'nın ardına paraşütçü komandoları indirdiği 20 Temmuz gecesi yaşandı.

Kıbrıslı Türklerin uzun yıllardır elinde bulunan Doğruyol tepesindeki mevziler, 20 Temmuz gecesi, Rumların Girne'nin Bellapais (Beylerbeyi) bölgesindeki komando taburuna bağlı birliklerin baskınına uğradı.

Mevzilere sızma operasyonu düzenleyen Rum komandolar, kısa bir süre de olsa Barış Harekatı planlarını tehlikeye düşürdü. Tepe ve mevziler şiddetli çatışmaların ardından geri alındı ancak Rum komandolar, baskın sırasında esir aldıkları 20'ye yakın mücahidi canlı canlı uçuruma atarak katletti.

50 RUM ASKERİN İTİRAFLARI KİTAPLAŞTI

Türklerin Doğruyol, Rumların ise Kocakaya adı verdikleri tepedeki katliama katılan askerlerin isimleri, Rum yazar Panikos Neokleus'un 20 Temmuz günü askerlik yapan Rumların anılarını derlediği "Kıbrıs'ta 'te göz ardı edilenler" adlı kitapta yayınlandı.

50 Rum askerin savaşın başladığı gün yaşadıklarının anlatıldığı kitapta, 3 asker Doğruyol baskınına bizzat katıldıklarını ve Türkleri esir aldıklarını itiraf etti. Rum askerler, esirleri öldürdüklerini gizledi ancak katliamın yapıldığı saldırıya katıldıklarını vurguladı.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Barış Harekátı'nın başladığı 20 Temmuz günü, paraşütçü komandoların indiği Boğaz Köyü'ne harekatın ünlü komutanı Nurettin Ersin Paşa üs kurdu. Nurettin Ersin'in irtibat subaylığını yapan Kıbrıslı Türk Emekli Binbaşı Hasan Kutay, Doğruyol mevzilerinin düştüğü gün yaşananları şöyle anlattı:

"Nurettin Ersin Paşa, kurmaylarıyla birlikte Boğaz'da karargáhını kurdu. Doğruyol mevzileri, çıkarma yapan birlikler ile paraşütle inen birliklerin tam ortasındaydı. Rumların saldırısıyla Doğruyol düşünce, doğrudan komutanlığımız da ateş altında kaldı. Bir anda harekát planları aksadı.

Gece boyunca yaşanan şiddetli çatışmalar sonucunda tepe geri alındı. Alınmasaydı, çıkarma yapan birliklerimiz ile ikiye bölünmüş olacaktık. Doğruyol'u tutan mücahitlerimiz uçuruma atılıp şehit edilmişti. Derin uçurumdan şehitlerimizin bedenlerini bir hafta sonra çıkartabildik."

O korkunç gecede baskına katılan Rum askerleri, yaşananları şöyle anlattı:

Dimos Dimitriu: Limasol doğumlu. Lefkoşa Rum Kesimi 3'üncü Teknik Lisesi'nde halen öğretmenlik yapıyor. Evli 2 kız çocuğu babası: "20 Temmuz günü askerdim. Komando Taburu'nun görevi, Kocakaya (Doğruyol) tepesinin ele geçirmekti. Diğer tepeler de Türklerin elindeydi, aralarından sızdık. Tepe, gerek Lefkoşa gerekse Girne tarafından görülüyordu. Gece saat 'de hedefe doğru yola çıktık. kadar komandoyduk. Bölüğün komutanı Üsteğmen Karahalios'tu. Türkleri gafil avladık. Kaçmayı başaramayanlar ya öldürüldüler ya da esir düştüler. Esirler yaklaşık 30 kişiydi. Akıbetlerinin ne olduğunu bilmiyorum."

Mihalikis Kiprianu: Kaminarya doğumlu. Hellenic Bank'ın Limasol şube müdürlüğünü yapıyor. Evli 3 kız çocuğu babası: "20 Temmuz gecesi Doğruyol'a saldırdık. Önce destek için havan topu ateşi açıldı. Bizi beklemiyorlardı. Baskınımız tam anlamıyla başarılı olmuştu. Ertesi gün başka bir noktada elleri arkadan bağlanmış bir Türk bulduk. Komutanımız Karahalios öldürün emri verdi ama ben öldürmedim."

Pieris Hacikulas: Karava doğumlu. İngiltere'de inşaat eğitimi aldı ve 'ten bu yana Kıbrıs Rum Kesimi'nde müteahhitlik yapıyor. Evli ve 2 çocuk babası. "Bellapais'teki (Beylerbeyi) Komando Taburu'nda askerlik yaptım. Taburum funduszeue.infoion karşısındaki Kocakaya'ya (Doğruyol tepesi) saldırı emri aldı. Gece ilerlerken, Girne-Lefkoşa anayolunda BM'nin Finlandiya askerlerini taşıyan aracına rastladık. Sıradaki son askerlerimiz görevimizi ihbar etmemeleri için BM askerlerini alıkoydu."

ŞEHİTLERİ UÇURUMDAN ELLERİMLE ÇIKARDIM

20 Temmuz gecesi kurtulanlardan biri de, silah arkadaşlarını korkunç bir katliama şehit veren mücahit Vedat Toksoy'du. Toksoy, "Ben de ölürsem onları kimse tanımaz diye ayaklarına taş bağlayıp isimlerini yazdım. Çoğunun üzerinde kurşun yarası yoktu. Esir düştükten sonra canlı canlı atılmışlardı" dedi.

Vahşetin yaşandığı 20 Temmuz gecesi Doğruyol tepesine yapılan Rum baskınından sağ kurtulan Vedat Toksoy, silah arkadaşlarının cesetlerini günler sonra uçurumunun dibine inerek bulduğunu anlattı. Bulduğunda silah arkadaşlarının cesetlerinin sıcaktan şişmeye başladığını söyleyen Toksoy, "Ben de ölürsem onları kimse tanımaz düşüncesiyle, ayaklarına taş bağlayıp üzerlerine tanıyabildiklerimin isimlerini yazdım. Çoğunun üzerinde kurşun yarası yoktu. Esir düştükten sonra canlı canlı atılmışlardı" dedi.

GELENLER TÜRKÇE SESLENİNCE KANDIK

Vedat Toksoy, baskını şöyle anlattı: "Beşparmak Dağları'na hakim bu mevziler, yılından bu yana Kıbrıslı Türklerin elindeydi. Baskın gecesi Rum askerlerin arkamızdan sızacaklarını beklemiyorduk. Çevremizdeki funduszeue.infoion Kalesi, Ada Tepe ve şahin Tepe yine bizim elimizdeydi; bu nedenle gerimizi güvenli kabul ediyorduk. Mevzilerimiz de tam aksi yöne bakıyordu.

Rumlar, geride tuttuğumuz tepelerdeki askerlere görünmeden geldiler. Gelenleri çıkartma yapan Türk askeri zannettik. Çünkü Rumlar Türkçe sesleniyordu. İlk önce geride yer alan ATAK kod adlı Kıbrıs'taki Türk alayına mensup 4 askerin bulunduğu telsiz istasyonu düştü. Baskın günü, çevremizdeki ormanlık alan da alev alev yanıyordu. Mevzilerimizin biraz ilerisindeydim. Yoğun ateş altında Rumlar önce sarı ardından da yeşil işaret fişeği attı. Yeşil fişek atılınca, mevzilerimizin düştüğünü anladım komutanımızın emriyle hemen üst taraftaki funduszeue.infoion'daki atış poligonunda üslenen Türk komandoları komutanı Cemal Oruç Yarbay'a giderek, Doğruyol'un düştüğünü anlattım. Derhal karşı taaruz emri verdi. Bölgeyi iyi biliyordum. Askerlere öncülük yaparak yol gösterdim.

Günler sonra, silah arkadaşlarımın cesetlerini uçurumun dibinde gördük. Büyük güçlükle indim. Üst üste yığılmış şehitlerimizin cesetleri sıcaktan şişmeye başlamıştı. Çoğunun bedeninde kurşun yarası da yoktu. 'Ben de ölürsem kim tanıyacak bu şehitlerimizi' düşüncesiyle tanıyabildiklerimin ayaklarına taş bağlayarak isimlerini yazdım; Osman Benli, İsmet Mustafa, Alpay Raif, Fevzi Mehmet, Mustafa Behiç, Mustafa Abdullah, Erol İsmail"

Vedat Toksoy, savaş sonrası, Türk komandoların tepeyi geri almak için başlattığı saldırıda yanında şehit olan Asteğmen Sıtkı Toksoy'un soyadını aldı.

"Rumlar onu bağlamışlar kaçmasın diye Havan topuna zincirlemişler hatta. Bizim komutan, 'Bunu konuşturun' dedi, konuşmadı. Suratımıza tükürdü. Tükürünce komutan 'Öldürün' dedi, yürüdü gitti. O görevi de ben yapmak zorunda kaldım."

Oyuncu Atilla Olgaç, Radikal'de İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtlarken, Türkiye'nin 'teki Kıbrıs harekatı sırasında 19 yaşındaki bir Rum askerini öldürüşünü böyle anlatıyor.

bianet'in görüştüğü Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Merkezi'nin yöneticisi Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, savaş hukukunu düzenleyen, Türkiye'nin de onayladığı tarihli Cenevre Sözleşmeleri'ne göre, "Esir statüsündeki veya ele geçirdiğiniz bir askerin bırakın yaşam hakkını ihlal etmeyi, onu aşağılamak, temel ihtiyaçlarından yoksun bırakmak da savaş suçu kapsamındadır" diyor.

Her durumda savaş suçu

Cenevre Sözleşmeleri, silahını bırakmış veya savaşamayacak durumda olan kişilere insanca muameleyi şart koşuyor; öldürmeyi, ayrımcılığı, işkenceyi, rehin almayı, aşağılamayı yasaklıyor.

Olgaç "esir değildi" diyor, ancak sözleşmelere göre, bir tarafın silahlı kuvvetlerinden ya da milis kuvvetlerinden bir, karşı tarafın eline geçtiğinde savaş esiri sayılıyor.

Hukuki sonucu belirsiz

Ancak Tarhanlı, bu olayda sorumluluğu olanlarla ilgili olası hukuki sonucun özel olarak çalışılması gerektiğini, Türkiye'nin o dönemdeki iç hukukuna, uluslararası hukuktaki durumuna, iç hukukun şimdiki yaklaşımına, hükümlerin geriye yürütülüp yürütülemeyeceğine bakmak ve analiz etmek gerektiğini söylüyor.

Hürriyet'te Mehmet Yılmaz bugün bu olayla ilgili, "savaş suçlarında zaman aşımının olmadığı"nı yazdı.

Ancak savaş suçlarına ve insanlığa karşı suçlara sınırlama getirilemeyeceğini öngören uluslararası sözleşmede, adada asker bulunduran Türkiye ve Yunanistan'ın ve Kıbrıs'ın imzaları yok.

Türkiye'nin dahil olmadığı Uluslararası Ceza Mahkemesi sisteminde, bu suçlarda zaman aşımı yok. Ama sistem geri doğru yürümüyor; yani onay tarihinden sonraki suçları kapsıyor.

Yeni Ceza Yasası (TCK) soykırım ve insanlığa karşı suçlarda zaman aşımını kaldırıyor, ama "toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi" gerektiğini söylüyor.

"Öldürün emrini veren komutanı hatırlamıyorum"

Olgaç, emri veren komutanın kim olduğunu hatırlamadığını söylüyor. "Rutin bir iş miydi elleri bağlı birisine silah sıkılması?" sorusunu da "Sana hakaret edene ne yapacaksın, savaş Onu alıp götürecek halimiz yok. Bunun dışında bir sürü esir alındı, öldürülmedi. Takas yapıldı" diye yanıtlıyor.

"İnsan olduğunu unutuyorsun"

"Nasıl hissediyordunuz?" sorusuna da "Valla o zaman hiçbir şey hissetmiyorsun. Çünkü insanlıktan çıkıyorsun. Savaş iyi bir şey değil. İnsan olduğunu unutuyorsun. Hepimiz orada kötü durumdaydık. Hepimiz ölüyorduk. Ölene de öldürülene de ağlıyorduk. Çünkü ben sanatçıyım" yanıtını veriyor. (TK)

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası