Wikimedia Commons'ta Öpücük ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.
Ayrıca bakınız[değiştir
Teşekkür öpücüğü
Manisa'da kayısı çekirdeğindeki siyanürden zehirlenen 2 yaşındaki Sıla, ambulans helikopterle Bergama'daki Koza Ovacık Altın Madeni İşletmesi'nden getirilen siyanür panzehiriyle (Cyanokit) tedavi edildi. Sıla'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Sıla'nın kurtarılması Koza Altın İşletmeleri'nde de büyük sevince yol açtı.
Manisa'da yaşayan 2 yaşındaki Sıla Avcı, anneannesi Hafize Şahin'in kırdığı kayısı çekirdeklerinden yemeye başladı. Son çekirdeği yutamayan torununun titremeye başladığını fark eden Şahin, komşulardan yardım istedi. Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Sıla, müdahalenin ardından Ege Üniversitesi (EÜ) Çocuk Hastanesi'ne sevk edildi. Çocuk Hastanesi Acil Servisi'nde yapılan değerlendirmenin ardından siyanür zehirlenmesi teşhisi konulan Sıla'ya panzehir uygulanması kararlaştırıldı.
"ÇOK KORKTUK"
İzmir'de panzehir bulunamayınca panzehirin bulunduğu tek yer olan Bergama'daki altın madenine gönderilen ambulans helikopter, Koza Altın yetkililerinden panzehir kitini teslim aldı. Hava ambulansının EÜ kampusündeki futbol sahasına inerek panzehiri ulaştırdığı 112 Acil Servis ekipleri serviste kendilerini bekleyen doktorlara kiti teslim etti. Siyanür panzehirinin uygulandığı Sıla, kurtuldu.
Sıla Avcı'nın anneannesi Hafize Şahin, evde kurumaya bıraktıkları kayısı çekirdeklerini kırarak torununa verdiğini söyledi. Çekirdeklerden yiyen çocuğun fenalaştığını belirten Şahin, şöyle konuştu; "Anneanne kır, fındık yiyeceğim diyordu. Kırıverdim ben de. Toplasan bir lokma değil. Küçük küçüktü çekirdekler, yedirdim. Sonuncusunu yerken öğürdü ve elime tükürdü. Elimi yıkadım, ağzını silmek için döndüğümde sallandığını gördüm. Kucağıma alınca morardı. Feryat ettim, komşular toplandı. Ambulansa binmeden de kustu. Kimse aldanıp da kayısı çekirdeği yemesin.
5-6 kayısı kırdım, içleri küçüktü. Kendim tatmadan verdim. Böyle olacağını bilemedim. Çok korktum, 10 dakikada oldu her şey."
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Acil Servis Sorumlusu Doç. Dr. Eylem Ulaş Saz ise Sıla Avcı'nın fenalaşma, morarma ve bilinç bulanıklığı bulgularıyla hastaneye getirildiğini belirterek, "Tamamen sağlıklı bir çocukta kayısı çekirdeği yedikten sonra beklenmedik bulguların ortaya çıkması, bizi siyanür zehirlenmesine götürdü. Siyanür hayatı tehdit edici durumlar oluşturur, zamanında müdahale halinde vücutta oluşturacağı hasarları engelleyebilirsiniz. Sıla Avcı'ya Manisa'da kömür ve mide lavajıyla ilk müdahale yapılmış" dedi.
ÜÇÜNCÜ OLAY
Sıla'nın ilk müdahaleyle kısmen korunduğunu ancak kendilerine geldiğinde halen tedaviye ihtiyacı olduğunu dile getiren Saz, "Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün Türkiye'de belli merkezlerde antidot (panzehir) laboratuvarları var. İzmir'deki merkez olan Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni aradığımızda ellerinde siyanür panzehirinin olmadığını öğrendik. Daha önceki deneyimimizden yola çıkarak Bergama'daki altın madenini işleten firmaya ulaştık. Helikopterle Bergama'dan buraya transfer ettiler. Hastaya yarım saat boyunca uyguladık" diye konuştu. Doktor Saz, özellikle güneşte kurutulmuş olan kayısı çekirdeklerinin yenmemesi gerektiğini söyledi. Sıla'nın sağlık durumunun iyi olduğu kaydeden Saz, zehrin kalp ve dolaşım sistemini etkilemesi nedeniyle gözlem altına alındığı ve önümüzdeki günlerde taburcu olacağını belirtti. Saz bu yıl içinde bu tür vaka üçüncü kez oldu" diye konuştu. FATİH ŞENDİL/ERDAL ÇARBOĞA
Koza'nın altın günü
Minik Sıla'nın kurtarılması Koza Altın Madeni İşletmeleri'nde de büyük sevince yol açtı. Panzehir talebi gelince alarma geçilen Koza Ovacık Altın Madeni'nde Maden İşletme Hekimi Dr. Figen Sertkaya ve işyeri hemşiresi Fatma Özkan, panzehiri hemen Bergama Devlet Hastanesi'ne gelen helikoptere yetiştirdi. Sıla'nın kurtulması nedeniyle Koza'nın bugün altın günlerinden biri olduğunu ifade eden Koza Altın Madeni İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt, "İlacın zaman geçirmeden acilen helikoptere ve oradan da Sıla'nın doktorlarına ulaştırılması çok önemliydi. Ekibimiz bu konuda bilinçli olduğu için gerekeni hemen yaptı. Sıla'nın kurtarılması bizi çok sevindirdi. Bizim iş güvenliği önlemleri çerçevesinde almış olduğumuz bu panzehirin buna vesile olması bizi mutlu etti. Adeta dünyadaki bütün altınlar bizim oldu diyebiliriz. Şirketimiz büyük bir gurur ve mutluluk yaşıyor" dedi.
"Bütün önlemler alınıyor"
İşletmelerinin, iş güvenliği ve çevre konularında Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ve dünyanın örnek aldığı bir işletme olduğunu belirten Koza Altın İşletmeleri yetkilileri, "Tesislerimizde siyanür kimyasalından kaynaklanabilecek riskler çok iyi analiz edilerek, gerekli tüm önlemler alındı. Bu önlemlerden bir tanesi de, çalışanların herhangi bir siyanür konsantrasyonuna maruz kalması durumunda verilecek olan panzehirin (Cyanokit) hazır bulundurulmasıdır. Koza Altın İşletmeleri'nin her işletmesinde, biri ambulansta, ikisi revirde bulunmak üzere 3 Cyanokit bulunduruluyor. 15 yılı aşkın süredir üretim yapan Bergama Ovacık Altın Madeni'nde çalışanların siyanüre maruz kaldığı hiçbir olayla karşılaşılmadı. İşletmelerin her kademesindeki siyanür seviyeleri günlük hayatta karşılaşılan, solunan, içilen, yenilen konsantrasyonlardan düşük. İşletmelerde alınan çevre ve iş güvenliği önlemleri sayesinde çalışanların ve çevrenin siyanürden etkilenme riski örnek olaydaki kayısı zehirlenmesinden ve sigara ile maruz kalınan siyanür seviyelerinin yarattığı riskin altında. Ciyanokit yurtdışından geliyor. İki yıllık bir kullanım süresine sahip. İki yılın sonunda kullanılmayan kitler atılır. İşletmemiz uluslararası OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği sertifikasına da sahip olduğundan, ciyanokitlerin bulundurulması ve kullanım tarihleri ile ilgili de denetimlerden geçiyor" dedi.
